Etiket: mehmet kaplan

  • Duygu Delen davasında gerekçeli karar

    Duygu Delen davasında gerekçeli karar

    Gaziantep’te balkondan şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden Duygu Delen’in ölümüne ilişkin açılan davada yargılanan ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Mehmet Kaplan hakkındaki hükmün gerekçeli kararı hazırlandı. Gaziantep 10 Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Kaplan’a “hakaret” suçundan verdiği 10 bin 800 lira para cezası ile “yağma” suçundan verdiği 10 yıllık hapis cezasının 50 sayfalık gerekçesini tamamladı.

    Beyanlar, keşif ve Adli Tıp Raporları ile delillerin sanığın savunmasını teyit edici nitelikte olması ve sanığın suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle “Kasten öldürme” suçundan beraat kararı verildiği aktarılan kararda, sanık Kaplan’ın Duygu Delen’i intihara yönlendirmediği vurgulandı.

    Gerekçeli kararda cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası, sanık savunmaları, Adli Tıp Kurumu raporları, bilirkişi raporları ile tanıkların, avukatların ve katılanların beyanlarına yer verildi.

    Kararın değerlendirme kısmında Duygu Delen’in olaydan bir gün önce Instagram üzerinden sanık Kaplan’a “Tek engelli olmadığım yer burası” şeklinde mesaj attığı, mesajlaşmanın ardından sanık Kaplan’ın Duygu’yu evinden alarak evlerine getirdiği, Duygu’nun telefonunun şifresini açarak sanığa verdiği, sanık Kaplan’ın Duygu’nun telefonunda farklı erkeklere ait fotoğraf gördüğü, sanığın Duygu’ya bağırdığı ve tartışmaya başladıkları, Kaplan’ın maktul Delen’e tartışma esnasında tokat attığı ve hakaret ettiği, Duygu’nun sanıktan telefonu almaya çalışmasından dolayı aralarında itişme yaşandığı, mahkemece düşme öncesi olayın bu şekilde gerçekleştiği aktarıldı.

    Prof. Dr. Hakan Kar’ın raporu kabul görmedi

    “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesine yer verilen kararda, varsayımlara dayanılarak sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilemeyeceği belirtildi. Prof. Dr. Hakan Kar’ın soruşturma aşamasında hazırladığı mütalaada yer alan inceleme sonuçları ile muhtemel senaryo şeklindeki kabulün mahkemece sabit görülmediği aktarılan kararda, Prof. Dr. Kar’ın hazırladığı rapor ile Adli Tıp 1. ve 3. İhtisas Kurulu’nun hazırladığı rapor arasındaki çelişkilere yer verildi.

    Adli Tıp Kurumu raporlarına itibar edildi

    Prof. Dr. Kar’ın hazırladığı mütalaada muhtemel sonuçlara ilişkin varsayımlara dayanan tespitlerin bulunduğu paylaşılan kararda, “Odadan alınan kan örneklerinin sanık Mehmet Kaplan’a ait kan örneği ile uyumlu olması, yine 3. Kattaki çamaşır telleri üzerinde Duygu’ya ait kan veya DNA’ya rastlanılmaması, Prof. Dr. Kar’ın soruşturma aşamasında hazırladığı mütalaada maktulün vücudundaki ‘ray şeklinde ekimozların’ darpa bağlı oluştuğu kabul edilmesine karşın, kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ve adli tıp raporlarında söz konusu ray şeklinde tarif edilen ekimozların yüksekten düşme sonrasında zemine çarpmanın etkisi ile oluşabilecek nitelikte olduğu, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 3. Üst Kurulu’nun mütalaası ile yine aynı yöndeki Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun mütalaasının gerekçeli, birbiri ile uyumlu oluşu, bu raporlarda çok sayıda adli tıp uzmanlarınca aynı yönde kanaat bildirilmiş olması nedeniyle mahkememizce adli tıp kurumu raporlarına itibar edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

    “Bilinç durumu mevcut verilerle bilinemedi”

    Maktul Delen’in balkona sürüklenerek çıkarılmasına dair herhangi bir iz veya emarenin bulunmadığı, yerdeki kan izlerinin sürüntü şeklinde olmadığı belirtilen değerlendirmede, “Adli Tıp raporlarında bilinç durumu ile ilgili olarak ölenin bilinç durumunun mevcut verilerle bilinemediğinin belirtildiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda kamera görüntüleri ışığında ölenin bilincinin tam kapalı olmadığının bildirildiği, yapılan yargılama sonucunda ölenin olay sırasında bilincinin tam kapalı olduğuna, koma ya da konfüze halde olduğuna dair tıbbi bir tespitin bulunmadığı gibi kamera görüntülerinin saniyenin 1/12 olacak şekilde yavaşlatıldığında Duygu’nun refleks gösterdiğinin görüldüğü, ölenin 3. Kattaki çamaşır tellerine teması nedeniyle düşme pozisyonunda değişiklik meydana gelebileceği, hangi pozisyonda düşmeye başladığı tespit edilemedi. Ölenin düşme öncesi ve düşme esnasında bilincinin kapalı olduğuna dair kesin delilin bulunmadığı anlaşılmıştır” denildi.

    “Beyanlar, raporlar, deliller sanığın savunmasını teyit edici nitelikte”

    Dava konusu olayda sanığın istikrarlı bir şekilde aynı şekilde savunmada bulunduğu aktarılan kararda, “Tanık beyanları, keşif, bilirkişi raporu, dijital inceleme raporları, adli tıp raporları ve diğer deliller sanığın savunmasını teyit edici niteliktedir, bu nedenle sanığın savunmasının aksini ispatlar, mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve mahkumiyete yeterli delil elde edilemediğinden, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraatine yönelik hüküm kurulmuştur” ifadelerine yer verildi.

    “Sanık maktulü intihara yönlendirmedi”

    Gerekçeli kararda söz konusu olayda sanık Kaplan’ın maktul Delen’in intihar etmesini istediği veya öleni azmettirdiği, teşvik ettiği, intihar kararını kuvvetlendirdiği konusunda eyleminin bulunduğuna dair delil bulunmadığı vurgulandı.
    Delen’in ölmesini istediğine, intihar eylemine kayıtsız kaldığına dair bir emare ve delilin de olmadığı paylaşılan karar, şöyle devam etti: “Sanığın müteveffa ile tartışması, bu sırada ona iki kez tokat atıp hakaretlerde bulunması şeklindeki eyleminin tek başına ‘İntihara yönlendirme’ suçu çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, bunun kanunun amacına ve ruhuna uygun olmadığı kanaatine varıldı.”

    “Telefonu bilgi edinmek için ele geçirdi”

    Sanık Kaplan’a “Konutta yağma” suçu yönünden 10 yıl hapis cezası verildiği hatırlatılan kararda, mahkeme heyeti cezanın gerekçesinin Yargıtay Ceza Genel Kurulu karar örnekleriyle açıkladı.

    Sanık Kaplan’ın cebir kullanarak maktul Delen’e ait cep telefonunu bilgi edinmek ve bu bağlamda faydalanmak kastıyla ele geçirdiği aktarılan gerekçede, “Bu nedenle üzerine atılı ‘Konutta yağma’ suçunu işlediği sabit olduğu, takdiren alt sınırdan hareketle cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın Duygu ile Duygu henüz 15 yaşını tamamlamasından önce cinsel birliktelik yaşadıklarına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi sebebiyle sanığın üzerine atılı ‘Çocuğun Zincirleme Şekilde Nitelikli Cinsel İstismarı’ suçundan beraatine karar verilerek hüküm tesis edildi” ifadeleri kullanıldı.

    Ne olmuştu?

    Olay, 13 Ağustos 2020 tarihinde Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi Vehbi Dinçerler Caddesi üzerindeki bir apartmanda meydana gelmişti. 5 katlı apartmanın 4’üncü katından şüpheli şekilde düşen Duygu Delen (17), hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Olayın ardından evde bulunan Mehmet Kaplan gözaltına alınarak, “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklanmıştı.
    4 Mart tarihinde görülen karar duruşmasında ise mahkeme heyeti, “Kasten öldürme” ve “Cinsel istismar” suçundan beraatına, “hakaret” suçundan bin 800 lira para cezasına, “konutta yağma” suçundan ise 10 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmettiği sanığın hükümle birlikte tahliyesine oy birliğiyle karar verdi.

  • Duygu Delen davasında beraat kararı

    Duygu Delen davasında beraat kararı

    Gaziantep’te Duygu Delen’in (17) balkondan düşüp hayatını kaybetmesinin ardından tutuklanıp hakkında dava açılan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan (21), ‘çocuğu kasten öldürme’ ve ‘zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar’ suçlarından beraat etti. Yağma suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılan, hakaret suçundan verilen 90 gün hapis cezası ise 1800 TL para cezasına çevrilen Kaplan, tahliye edildi. Duygu Delen’in annesi Şenel Delen, adliyeden çıkışta sinir krizi geçirdi.

    Duygu Delen, 13 Ağustos 2020’de Batıkent Mahallesi’ndeki 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Mehmet Kaplan, tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü. Şüpheli ölümün ardından gözaltına alınan Mehmet Kaplan ‘çocuğu kasten öldürme’, ‘zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla tutuklanıp, hakkında dava açıldı.

    8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugün görülen karar duruşmasına sanık Mehmet Kaplan tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile katılırken, taraf avukatları ile Duygu Delen’in babası Bülent ve annesi Şenel Delen ise salonda hazır bulundu.

    ‘EN AĞIR CEZAYLA YARGILANMASINI İSTİYORUZ’

    Mahkemede söz alan Duygu Delen’in babası Bülent Delen, çocuğunun 19 aydır toprak altında olduğunu ve Mehmet Kaplan’ın en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini söyledi. Şenel Delen ise kızı Duygu’nun geçen hafta 19 yaşına bastığını ve toprak altında olduğunu söyleyerek hakkını aramaktan vazgeçmeyeceğini belirtti. Mahkemenin kararı ile adaletin yerini bulacağını dile getiren Şenel Delen, ”Suçluya en ağır cezayı istiyorum. Bu dava hakkı bulacak. Adalet yerini bulsun. Yavrum geçen hafta 19 yaşına bastı toprak altında. Katili ise burada nefes alıyor. Katili serbest bırakıp başkalarının canını yakmayın. Adalet yerini bulsun ve en ağır şekilde müebbedini istiyorum. Her gün yavrumun o evde neler yaşadığını darbedildiğini düşünmekten acı çekmekten zorlanıyorum. Bir kere daha dünyaya gelsem de davamdan vazgeçmeyeceğim. Masumların canı yanmasın. Adalet istiyorum. Yavrumun ve masumların adaletini istiyorum. Avukatlar ailenin mağdur olduğunu söylüyor, onlar mı biz mi mağdur olan. Toprağın altına giren onların yavrusu mu benim yavrum mu? Mahkemenin adaletine sığınıyorum” diye konuştu.

    ‘BALKONDAN ATILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’

    Delen Ailesi’nin avukatı Mehmet Balcı da Adli Tıp raporlarına göre de Duygu Delen’in intihar etmediği, sanık Mehmet Kaplan tarafından ya kucağında ya da sırtına alınarak balkondan atıldığını söyledi. Sanık Mehmet Kaplan’ın Duygu Delen’in telefonunda görüntülerini görmesinin ardından kıskançlık sebebiyle cinayet işlediğini ifade eden Balcı, “Sanık tarafı delilleri karatmaya çalışıyor. İfadelerde sanığın annesinin geldiği söyleniyor ancak bu görüntülerde görülmüyor. Kamera kayıtlarında ciddi bir değiştirme söz konusu. Mehmet Kaplan 3- 4 dakika sonra Duygu Delen’in yanına geliyor ve elleri kanlı. Burada eksik bir soruşturma var. Duygunun taytında ve tişörtünde sanık Mehmet Kaplan’ın kanlarına rastlanılmıştır. Duygu Delen, sanık Mehmet Kaplan tarafından ya kucağına ya sırtına alınarak balkondan atıldı. Duygu’nun Adli Tıp raporuna göre kazara düşmesi imkansız. Duygu Delen sanıkla yaşadıklarından sonra darbedilip balkondan aşağı atıldığını düşünüyoruz. Mehmet Kaplan çok zeki bir sanık. Benim 40 yıllık avukatlık hayatımda gördüğüm en zeki sanık. Mehmet Kaplan, Duygu’yu evine öldürmek için çağırmadı ve duygunun telefondaki görüntülerinden dolayı kıskançlık sebebiyle yapılmış bir cinayettir” dedi.

    ‘DUYGU DELEN’İN BALKONDAN ATILDIĞI İDDİASI KABUL EDİLMEZ’

    Sanık avukatı Enes Akbulut ise Duygu’nun Mehmet Kaplan tarafından kucakla ya da sırta alınarak balkondan atma olayının imkansız olduğunu söyledi. Kamera kayıtlarıyla oynandığının söylendiğini ifade eden Akbulut, bu konuda uzmanların istenilen araştırmayı yapabileceklerini kaydetti. Akbulut, müvekkili Mehmet Kaplan’ın tüm ifadelerini Adli Tıp Kurumu raporlarıyla doğrulandığını anlatarak, ”Adli Tıp Kurumu’nun verdiği raporla Prof. Dr. Nadir Arıcan’ın hazırladığı rapor arasındaki paralelliği sizin takdirinize bırakıyorum. Duygunun sırta alındığı iddia ediliyor. Mehmet Kaplan’ın fiziğinin Duygu Delen’i sırtına alması imkansız. Sırta alma ya da kucağa alınıp bu olayın işlenmesi mümkün değildir. Mehmet Kaplan’ın geçmişine atıfta bulunarak buna karar verilemez. Bu konunun hiçbir şekilde bilimsel gerçekliği yoktur. Sürekli ortaya atılan iddiaların sonu gelmeyecek. Mehmet Kaplan çocuk yaşıyla hatalar yapmış olabilir ancak verdiği ifadede vicdanen de bunları yapması imkansız. Şu anki gelinen noktada Mehmet Kaplan’ın cinayet suçu işlemediği raporlarla, Adli Tıp raporlarıyla ortaya konulmuştur. İddia makamı yağmalamadan da Mehmet Kaplan’ın cezalandırılması gerektiğini söylüyor. Ortaya asılsız iddialar atılmaktadır. Mehmet Kaplan’ın Duygu Delen’in telefonunu yağmalayarak alması söz konusu değildir. Telefon normal bir şekilde alınıyor. Tüm dosya incelendiğinde Mehmet Kaplan için beraat kararı verilmesini talep ediyorum” diye konuştu.

    SAVCI MÜEBBET HAPİS TALEBİNİ YİNELEDİ

    Savcı, avukat ve müşteki beyanlarının ardından esas hakkında açıkladığı mütalaasını tekrarladı. Sanığın ‘zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar’ suçundan beraatine karar verilmesini talep eden savcı, sanığın ‘hakaret’ ve ‘konutta yağma’ suçlarından cezalandırılmasını istedi. Kaplan’ın uyuşturucu kullandığı, öfke kontrolü sorunu olduğu ve kıskançlık sebebiyle maktule geçmişte de darp uyguladığını, kontrolünü kaybettiğini, maktulün boğazını sıktığını, darp ettiğini mütalaasında belirten savcı, ‘çocuğu kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

    ‘VERDİĞİM İFADELERİN ARKASINDAYIM’

    Sanık Mehmet Kaplan da esas hakkında mütalaaya karşı savunma yaptı. Kaplan savunmasında mütalaanın gerçekçi olmadığını dile getirerek, verilen raporların altında uzman kişilerin imzası olduğunu söyledi. Pişman olabileceği bir şey yapmadığını kalbinin ve gönlünün rahat olduğunu dile getiren Kaplan, şöyle konuştu:

    ‘ Pişman değilim hiçbir şeyden. Çünkü hiçbir şey yapmadım. Gönlüm çok rahat. Kalbim çok rahat. “O raporun altına 30 doktor imza attı. 18 aydır sonra kamera kayıtlarına ve Adli Tıp raporlarına neden itiraz ediliyor. 18 ayın 13 ayını tek kişilik hücrede geçirdim. Ben sevdiğim kızı kaybettim. Bir canım var ama bin tane canım olsa Duygu’nun bir saniye yaşaması için yine veririm. Verdiğim ifadelerin arkasındayım. Ben gerektiği kadar kendimi savunmaya çalıştım. Ben burada da yatsam gönlüm rahat olacak. Burası gelip geçici bir dünya. Adaletinize güveniyorum. İnşallah doğru karar çıkar.”

    YAĞMA VE HAKARETTEN CEZA VE TAHLİYE

    Mahkeme heyeti, sanığın ‘zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar’ ve ‘çocuğu kasten öldürme’ suçundan beraatine, ‘hakaret’ suçundan verilen 90 gün hapis cezasının 1800 TL para cezasına çevrilmesine, ‘yağma’ suçundan ise 10 yıl hapis ile cezalandırılmasına ve hükümle birlikte tahliyesine karar verdi.

    Duygu Delen’in annesi Şenel Delen, adliyeden çıkarken sinir krizi geçirdi.

  • Duygu Delen’in ölümünde yeni gelişme: Düşerken canlıydı

    Duygu Delen’in ölümünde yeni gelişme: Düşerken canlıydı

    Gaziantep’te, Duygu Delen’in (17) erkek arkadaşının evinin balkonundan düşüp öldüğü olaya ilişkin Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu’ndan beklenen rapor mahkemeye ulaştı. Raporda, hayatını kaybeden Duygu Delen’in balkondan düşerken canlı olduğu tespitine yer verildi.

    Duygu Delen, geçen yıl 13 Ağustos’ta, Batıkent Mahallesi’nde, 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Kaplan, tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü. Duygu Delen’in cinayete kurban gittiğinin iddia edilmesi üzerine başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Kaplan, ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı. Yaklaşık 1 yıl boyunca tutuklu yargılanan Kaplan, 6 ay önceki duruşmada ‘ev hapsi’ şartıyla tahliye edildi, ancak başsavcılığın itirazının ardından yeniden gözaltına alınarak tutuklandı. Daha önce 3 ayrı raporun hazırlandığı ve tarafların çelişkili bulduğu için itiraz ettiği Duygu Delen’in ölümüne ilişkin yargılamayı yapan 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu’ndan detaylı rapor talebinde bulundu.

    Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen rapor, cuma günü mahkeme ulaştı. Olayın anlatıldığı raporun sonuç kısmında ise ilginç bilgilere yer verildi. Adli ve tıbbi belgelerin Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu’nca yeniden değerlendirildiği belirtilen raporda; Duygu Delen’in ölümünün yüksekten düşme ile gerçekleştiği belirtilerek, “Yüksekten düşme eylemi öncesi ayrıca künt bir travmaya maruz kalıp kalmadığı, yüksekten düşme eyleminin kendi iradesi ile mi yoksa bir başkasının etkisi ile mi meydana geldiğinin mevcut verilerle bilinemedi” denildi.

    ‘DUYGU DÜŞERKEN CANLIYDI, EVDEKİ KANLAR MEHMET KAPLAN’A AİT’

    Raporda, daha önce şiddete maruz kaldığı için Delen’in kol ve bacaklarında oluşan izlerin ise yüksekten düşme sonrasında zemine çarpmanın etkisi ile oluşabilecek nitelikte olduğu vurgulanarak, “Çocuğun hangi pozisyonda düşmeye başladığının mevcut verilerle bilinemediği, olayın gerçekleştiği dairenin bir alt katında bulunan çamaşır tellerine temas nedeniyle düşüş pozisyonunda değişiklik meydana gelebileceği değerlendirmiştir. Dava dosyasında mevcut tıbbi belgeler ve otopsisinden elde edilen bulgular dikkate alındığında, çocuğun düşme esnasında canlı olduğu, bilinç durumunun mevcut verilerle bilinememektedir” ifadelerine yer verildi.

    Raporda, olayın gerçekleştiği evden alınan kan örneklerinin tutuklu sanık Mehmet Kaplan’a ait olduğu ve Duygu Delen’a ait DNA profili elde edilemediği vurgulanarak, “Diğer hususlar hakkında adli tıbbi değerlendirme yapılamadığı, adli tahkikat ile mahkemenizce aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliği ile mütalaa olunur” görüşüne yer verildi.

    Öte yandan geçen hafta yapılan duruşma adli tıp raporu gelmediği için şubat ayına ertelendi. Şubat ayında yapılacak yargılamada, detaylı adli tıp raporu ile birlikte karar verilmesi bekleniyor.

  • Mehmet Kaplan yeniden gözaltına alındı

    Mehmet Kaplan yeniden gözaltına alındı

    Gaziantep’te 17 yaşındaki Duygu Delen’in balkondan düşüp öldüğü olaya ilişkin tutuklanan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan ‘ev hapsi’ şartıyla tahliye edilmişti. Kaplan, başsavcılığın itirazının ardından yeniden gözaltına alındı.

    Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi’nde, geçen yıl 13 Ağustos’ta meydana gelen olayda Duygu Delen (17), 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşüp yaşamını yitirdi.

    Mehmet Kaplan, tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü.

    ‘AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET’ VE 32 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

    Duygu Delen’in cinayete kurban gittiği iddiası üzerine gözaltına alınan Mehmet Kaplan, ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı ve hakkında, ‘ağırlaştırılmış müebbet’ ve 32 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    TAHLİYE EDİLMİŞTİ

    10 aydır tutuklu bulunan Mehmet Kaplan, devam eden davanın 16 Haziran’da görülen 4’üncü duruşmasında, mahkeme heyeti tarafından ‘ev hapsi’ şartıyla tahliye edildi.

    BAŞSAVCILIĞIN İTİRAZI KABUL EDİLDİ

    Kamuoyunda tepkiye yol açan tahliye kararına; aynı gün Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen pazartesi günü ise Duygu Delen’in ailesi itirazda bulundu.

    İtirazları değerlendiren üst mahkeme olan 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi, dün akşam saatlerinde mevcut delil durumu ve sanığın tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak, Mehmet Kaplan’ın tekrar tutuklanmasına yönelik karar verdi.

    YENİDEN GÖZALTINA ALINDI

    Kararın tebliğ edilmesinin ardından harekete geçen İnfaz Büro Amirliği ekipleri, Mehmet Kaplan’ı ‘ev hapsi’ için bildirdiği adreste yeniden gözaltına aldı.

    Geceyi emniyette geçiren Kaplan’ın bugün adliyeye sevk edileceği ve mahkemenin verdiği ‘yakalama, tutuklama’ kararının yüzüne okunmasının ardından cezaevine teslim edileceği belirtildi.

  • Duygu Delen davasında karar çıktı

    Duygu Delen davasında karar çıktı

    Gaziantep’te, geçen yaz erkek arkadaşının evinin balkonundan düşmesi sonucu hayatını kaybettiği öne sürülen Duygu Delen’in ölümüyle ilgili davanın dördüncü duruşması bugün görüldü. Ağırlaştırlmış müebbet ve 32 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan,’ev hapsi şartıyla’ tahliye edildi.

    Gaziantep’te, Duygu Delen’in (17) balkondan düşüp öldüğü olaya ilişkin tutuklanıp hakkında ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 32 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan, bugün görülen 4’üncü duruşmada ‘ev hapsi şartıyla’ tahliye edildi.

  • Duygu Delen’in ölümüne ilişkin davada yeni gelişme

    Duygu Delen’in ölümüne ilişkin davada yeni gelişme

    Gaziantep’te balkondan düşüp hayatını kaybeden Duygu Delen’in (17) ölümüyle ilgili tutuklanıp, hakkında ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlarından dava açılan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın (20) yargılanmasına devam edildi. Duruşmada Kaplan suçlamaları reddederken, mahkeme olay yerinde yeniden keşif yapılmasına karar verdi.

    Gaziantep’te, 13 Ağustos 2020 tarihinde meydana gelen olayda, Duygu Delen, erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın, 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti.

    Mehmet Kaplan tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü. Duygu Delen’in cinayete kurban gittiğinin iddia edilmesi üzerine soruşturma başlatıldı. Polis ekiplerince gözaltına alınan Mehmet Kaplan, sevk edildiği adliyede ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı.

    Hakkında, ağırlaştırılmış müebbet ve 32 yıla kadar hapis cezası istenen Mehmet Kaplan’ın yargılanmasına bugün 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duygu Delen’in ölümüne neden olmakla suçlanan Mehmet Kaplan’ın tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS yöntemiyle bağlandığı duruşmaya; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Gaziantep Barosu, Gaziantep Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Kadın Hakları Komisyonu ve Kahramanmaraş Barosu müdahil olarak katıldı. Salonda Duygu Delen’in babası Bülent, annesi Şenel Delen ve avukatları da hazır bulundu.

    “260 PROMİL ALKOLLÜYLEN VERDİĞİM İFADE İLE ŞİMDİKİ İFADEM AYNI”

    Davada tutuklu bulunan ve SEGBİS sistemi ile bağlanan Mehmet Kaplan, hakkındaki suçlamaları reddederek olayın kaza olduğunu ileri sürdü. 260 promil alkollü iken verdiği ifadeyle şu anki ifadesinin aynı olduğunu savunan Kaplan, “Duygu ile aramızdaki ilişkiyi burada anlatamam. Gençliğin ve kıskançlığın getirdiği küçük hataların bu şekilde insana katil sıfatını yakıştırmak bu kadar kolay olmamalı. Cidden neden yaptı, nasıl yaptı, belki de yapmadı, kazara oldu. Bence kazara oldu, çünkü Duygu böyle bir insan değildi. Yaşamayı seven bir insandı. Bu acı benim için ömür boyu devam edecek. Böyle bir şeyi kendimden beklerdim, ondan beklemezdim. O beni alkolden ve uyuşturucudan uzaklaştırdı. İnsanın sevdiğine böyle bir şey yapması öyle kolay konuşuluyor ki; çok normal gibi konuşuluyor” dedi.

    “HAKSIZ YERE TUTULMAK BANA ACI VERİYOR”

    Mehmet Kaplan, kendisine iftira atıldığını öne sürerek, “Duygu’nun ailesini tanıyorum. Bizim böyle bir durumda karşı karşıya kalmamız Duygu için acı verici durum olurdu. Bu durum ve haksız yere tutulmak bana çok acı veriyor. Haberlerde kendimi görüyorum. İnsanlar bir şey bilmeden insafsızca davranıyorlar. Ben adalete güveniyorum yalnızca gecikmesinden korkuyorum. İfadelerimde çelişki var diyorlar ama herhangi bir çelişkiye tutunamıyorlar. Benim her yerde verdiğim ifade aynıdır. Gelen raporlar da beni destekliyor” diye konuştu.

    Mehmet Kaplan’ın avukatı Enes Akbulut ise Duygu Delen’in avukatlarının beyanlarının birbirini tutmadığını söyledi. Mehmet Kaplan hakkında uyuşturucu ve alkol dışında somut bir delil ortaya konulmadığını belirten Akbulut, Duygu’nun düşmeden önce bilincinin kapalı olması yönündeki iddiaların da doğru olmadığını, düşme anında Duygu’nun elinin açık olduğunu ve bilinci kapalı olan bir insanın bu eylemi gerçekleştiremeyeceğini ifade etti.

    Duygu Delen’in odadan balkona kadar sürüklendiği yönündeki beyanlara ilişkin de evin içerisinde herhangi bir sürüklenme belirtisi olmadığını anlatan Akbulut, ”Katılan avukatlardan birisi atılıp, diğeri de öldüğü sanılıp atıldığını söylüyor. Çamaşır üzerinde herhangi bir kana rastlanmadığı raporlarda mevcuttur. Müvekkil ile ilgili alkol ve uyuşturucu dışında bir şey söylemediler. Odadaki bütün kanlar müvekkilime aittir. Düşme anı ile ilgili yavaşlatılmış görüntülerde Duygu’nun elinin açık olduğu görülüyor. Oda içerisindeki kanlarda hiçbir şekilde sıvama yoktur. Sanığın çıktım, gördüm şeklindeki beyanı doğrudur. Ayak izi balkona doğru bakmaktadır. Bayıltıp öldürmek isteten bir şahıs neden daha sonra aşağı inip 20-25 dakika boyunca ayıltmaya çalışsın. Sanık bunu yapmıştır ve görüntülerde de varmış. Bu görüntülere bakınca sanığın beyanları çelişkili değildir” şeklinde konuştu.

    “BAYILTANA KADAR DARBETTİ”

    Delen ailesinin avukatı Mehmet Balcı ise düşme anını gösteren kamera kayıtlarında Duygu’nun atıldığının görüleceği ve balkondaki uzunluğun 145 santim olarak ölçüldüğünü, buna bağlı olarak sanık ifadesinde balkona bir adım attığında Duygu’yu yerde görmesinin mümkün olamayacağını aktardı.

    Balkonun uzunluğuna bakınca bunun mümkün olmadığını ifade eden Balcı, olayın intihar değil cinayet olduğunu Mehmet Kaplan’ın Duygu’yu bilinci kapanana kadar darbettiğini öne sürdü.

    Balcı, Duygu’nun düşerken bilincinin kapalı olup olmadığı yönündeki konuya ilişkin Adli Tıp raporunun konuya yeterli cevabı vermediğini söyleyerek, “Olay günü Duygu, sanıkla ilişkilerini bitirmek için yanına gidiyor. Duygu olay günü bilinci kapanıncaya kadar dövülüyor. Mehmet ile Duygu bir aradayken sanık Duygu’nun telefonuna baktığında yarı çıplak bir fotoğraf görüyor. Orada alkol ve kullandığı esrar maddesinin etkisiyle uzun süre darbediyor. Adli Tıp, Duygu’nun düşerken bilinçli olup olmadığı yönündeki konuya cevap vermiyor. Duygu düşerken 3’üncü kattaki çamaşır telinin 2 tanesi kırılmış. Olay yeri bu iplerden 12 ayrı svap almış ve Diyarbakır Polis Kriminal Laboratuvarı bu 12 ayrı svapı inceledi. Eğer bu tellerde Duygu’nun kanı varsa öldürüldüğü kesin olarak ispatlanacaktır. Balkon demirinde kan örneği var. Ancak sanığın sol eli kanamamıştır. Sağ bileğinde ve avuç içinde kesik vardır. Sanığın sağ eliyle soldaki demiri tutması mümkün değildir” şeklinde konuştu.

    AİLE ŞİKAYETİNDE ISRAR ETTİ

    Duygu Delen’in babası Bülent Delen ise kızının intihar edecek birisi olmadığını belirterek sanıktan şikayetçi olduğunu yineledi.

    Duygu’nun annesi Şenel Delen de Mehmet Kaplan’ın kızını sürekli rahatsız ettiğini, daha önce evinin önünde kargaşa çıkarıp gelen polislere de zorluk çıkardığını hatırlatarak, “Ben Mehmet Kaplan’ın annesini de aradım, durumu anlattım. Mehmet Kaplan kızımla evlenmek istediğini söyledi. Ben de bunun geçici bir durum olduğunu ve ona ‘siz çocuksunuz’ dedim. Benim çocuğum yaşamayı seven bir çocuktu. Önce Allah’a sonra sizin adaletinize sığınıyorum. Çocuğuma hayatının baharında kıydılar. Başka anaların yüreği yanmasın. Ben şikayetçiyim” diye konuştu.

    Mahkeme heyeti, Mehmet Kaplan’ın tutukluluğunun devam etmesi ve olayın meydana geldiği yerde bilirkişi heyetiyle yeniden keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

    Duruşma sonrası adliye bahçesinde basın açıklaması yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri davanın takipçisi olacaklarını kaydetti.

  • Duygu’nun ölümünde yeni gelişme

    Duygu’nun ölümünde yeni gelişme

    Gaziantep’te, erkek arkadaşının 4’üncü kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybettiği öne sürülen Duygu Delen’in ölümünün ardından, tutuklanan Mehmet Kaplan’ın (20) kan ve idrar testlerinde, olay günü alkolün yanı sıra uyuşturucu kullandığı belirlendi. Delen ailesinin avukatlarından Önder Alkurt, ikinci kez yapılacak test ile uyuşturucu kullanıldığının netleşmesi halinde, olayın cinayet olduğunun net şekilde ortaya çıkacağını savundu.

    Batıkent Mahallesi’nde, 13 Ağustos günü yaşanan olayda, Duygu Delen erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın 5 katlı bir apartmanın 4’nci katındaki evinin penceresinden henüz bilinmeyen bir nedenle düştü. Delen, olay yerinde hayatını kaybederken, polis Mehmet Kaplan’ı gözaltına aldı. Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Kaplan, ‘cinsel istismar ve kasten öldürme’ suçlarından tutuklandı. Duygu Delen ise ailesinin ve arkadaşlarının gözyaşları arasında toprağa verildi.

    ‘İNTİHAR SAVUNMASI YAPAMAYACAK’

    Tutuklanan Mehmet Kaplan, ölümünün ardından yapılan otopsisinde vücudunda darp izlerine rastlanan Duygu Delen’in intihar ettiğini öne sürdü. Kaplan’ın, kan ve idrar örneklerinden alınan numunelerinin yapılan analizlerinde ise olay günü alkol ve uyuşturucu kullandığı belirlendi. Delen ailesinin avukatlarından Önder Alkurt, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan tahlillerde uyuşturucuya ulaşmasının davanın seyrini değiştirebileceğini söyledi. Alkurt, tutuklanan Mehmet Kaplan’ın ilk ifadesinde Duygu’nun tartışmalarının ardından intihar ettiğini öne sürdüğünü belirterek, “Mahkemeler sanıkların ilk ifadelerini önemser. İlk ifadesinde uyuşturucu kullanmadığını söylemişti. Bu raporun ardından davanın seyri değişir ve sanığın bundan sonra geliştireceği savunmaları da bir anlamda çökertecektir. İkinci bir test ile alkol ve uyuşturucu kullanımı netleşecek. İkinci rapor ile kesinlik kazanmasıyla davanın bundan sonraki sürecinde sanık intihar savunmasını yapamayacak” dedi.

  • Duygu’nun ailesinin avukatı: Burada bir çocuk cinayeti var

    Duygu’nun ailesinin avukatı: Burada bir çocuk cinayeti var

    13 Ağustos günü yaşanan olayda, Duygu Delen, Mehmet Kaplan’ın (20) Batıkent Mahallesi’nde 5 katlı bir apartmanın 4’nci katındaki evinin penceresinden henüz bilinmeyen bir nedenle düştü. 17 yaşındaki kız, olay yerinde hayatını kaybederken, polis Mehmet Kaplan’ı gözaltına aldı. Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Kaplan, ‘cinsel istismar ve kasten öldürme’ suçlarından tutuklandı. Duygu Delen ise ailesinin ve arkadaşlarının gözyaşları arasında toprağa verildi.

    ‘BİR ÇOCUĞU ANNE BABASIIYLA TEHDİT ETME SÖZ KONUSU’

    Savcılık tarafından dosyaya erişim kısıtlaması getirilen soruşturma sürerken Duygu Delen’in ailenin avukatı Göksel Öztürkmen, olayın kadın cinayetinin yanı sıra çocuk cinayeti olarak da ele alınması gerektiğini söyledi. Avukat Delen, “Aile perişan durumda. Bakmaya kıyamadığınız evladınız, çocuğunuz menfur bir cinayete kurban gidiyor. Klasikleşen, ‘öldür sonra belli imkanları da kullanarak işin kenarından sıyrıl, kaç.’ İnşallah biz buna müsaade etmeyeceğiz. Gerek ben gerek diğer avukatların tek amacı bu. Duygu’nun ölümü, kamuoyunda kadın cinayeti olarak lanse edildi. Burada gözden kaçırılan bir nokta var. Burada kadın cinayeti var ancak öte taraftan 15-18 yaş arasında bir çocuk cinayeti de var. Burada çocuğa karşı bir şiddet var. Burada çocuğa karşı gerçekleştirilen bir eylem söz konusu. Bunun gözden kaçırılmamasını istiyoruz, olayın çocuk boyutu olduğunu düşünüyoruz. Çocuk demek nedir? Akli melekeleri yerine gelmemiş, kolay şekilde kandırılabilir, en ufak baskıda korkabilir, özellikle ebeveynleri konusunda tehdit edildiğinde, işte; ‘Şu dediğimi yapmazsan babana bunu yaparım, şu dediğimi yapmazsan annene bunu yaparım’ gibi korkutarak baskı altına almak, çocuklarda çok fazla gördüğümüz bir olay. Bir çocuğu en değer verdikleri anne- baba ile tehdit etme söz konusu” dedi.

    ‘ADLİ TIP RAPORU’NU ALAMADIK’

    Kısıtlılık kararı nedeniyle Adli Tıp Raporu’nu henüz alamadıklarını kaydeden Öztürkmen, “Dosyada kısıtlılık var. İfadelerle ilgili olarak ulaşabildiğimiz, kısıtlılık kararı gelmeden önce, evraklar var. Kanuni hakkımız olmasına rağmen kısıtlama kararı olsa dahi, otopsi raporunun tarafımıza verilmesi lazımdı. Diğer meslektaşlarım otopsi raporunu almak için adliyede çalışmaya başladılar. Şu anda belge henüz elimize gelmedi. Ailenin bağımsız bir hekimi de bizim görevlendireceğimiz bir hekim arkadaşımız da otopsiye müdahil olsun istedik. Bunu kabul ettirdik. Hekim arkadaşımız otopsi sürecine müdahil oldu. Buna rağmen otopsi raporunun bir nüshası hekim arkadaşımıza verilmedi. Bu çocuğun daha önce karıştığı bir olayın karartıldığına dair vahim iddialar var. Ailenin bu yönde korkuları vardı. Bir nebze olsun bu korkuları giderdiğimizi düşünüyorum. Ama halen otopsi raporunu, kanuni hakkımız olmasına rağmen görmedik. Soruşturmanın selameti açısından dosyanın detayına girmek istemiyorum” diye konuştu. Avukat Göksel Öztürkmen, Duygu Delen’in arkadaşlarının ifadelerine başvurulduğu yönünde duyumlar aldıklarını da kaydetti.

    VALİ’DEN DOLANDIRICILILIK UYARISI

    Öte yandan Gaziantep Valisi Davut Gül, olayla ilgili bazı kişilerin aileyi, yardıma ihtiyacı varmış gibi göstererek dolandırıcılık yaptıklarını bildirdi. Bu kişilere inanılmaması gerektiğini belirten Vali Gül, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Duygu kardeşimizin ölümünden sonra bazı karakter yoksunlarının ‘aileye yardımcı olmak’ gibi gerekçelerle dolandırıcılık yaptıkları duyumu alınmıştır. Duygu’nun ailesinin hiç kimseye ihtiyacı yoktur. Aile şehrimizin hayırsever ailelerindendir. Lütfen bu kişileri polise bildiriniz” dedi.

  • Duygu’nun ölümünden sonra tutuklanmıştı, işte ilk ifadesi

    Duygu’nun ölümünden sonra tutuklanmıştı, işte ilk ifadesi

    Dün (14 Ağustos) erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın evine giden Duygu Delen bir süre sonra 4. kat penceresinden ‘düşerek’ şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Olay sonrası gözaltına alınan Mehmet Kaplan çıkarıldığı mahkemece, ‘cinsel istismar ve kasten öldürme’ suçlamaları ile tutuklandı. Kaplan’ın emniyette verdiği ifadesinde ise, “Tartıştık, birkaç kez vurdum” dediği öğrenildi.

    Kaplan, ifadesinde şunları söyledi:

    “Tartıştık, birkaç kez vurdum. Elimi cama vurarak kestim. Elimi yıkamaya gittim. Olay gerçekleşmiş. Olay anını görmedim.”