Kayseri Havalimanı’nda düzenlenen karşılamaya Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, ilçe belediye başkanları, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzün, protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Yaklaşık 21 yıl büyük bir mücadele verdiklerini söyleyen Özhaseki, “Buraya kadar değerli gönül dostlarımız gelmişler. Yıllarca beraber mücadele ettiğimiz dava arkadaşlarımız sağ olsunlar buraya kadar zahmet etmişler. Tabi yolun sonuna geldik. Her işin bir başlangıcı var, bir de sonuçlanması var. Ömür de böyle, hayata geliyorsunuz. Göz açıp kapatıncaya kadar her şey bitiyor. Bizim maceramız da 94’de başladı. Zor günlerdi, gerçekten Kayseri’nin birçok sıkıntısı vardı. O günlerde birçok arkadaşımızla kol kola girdik. Neredeyse 21 yıl kadar büyük bir mücadele oldu. Çok şükür şehrimize hizmet ettik sonra Ankara macerası başladı Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarlı davetiyle. Orada bakanlık dönemi yine zordu çukur eylemleri vardı, arkasından genel başkan yardımcılığı yine depremin olduğu bir dönemde bir yıldan fazladır da mücadelemizi devam ettiriyoruz. Şükürler olsun hem Kayseri’deki ömrümüz hizmet de geçti çok büyük projelere imza attık buna herkes şahit, bir taraftan da gece gündüz demeden deli gibi çalıştık adeta. Kötülere hiç yol vermedik ama hayırlı Her işin de arkasında durarak doğru bildiğimiz her işi destekleyerek de mücadelemizi sürdürdük. Özellikle söylemek istediğim konu da şu, insanlar bir vazifeye geliyorlar ayrılıyorlar ama oradan başı dik ayrılabilmek önemli, müsterih olarak ayrılabilmek önemli, Allah’ın huzuruna giderken yüz akıyla gitmek önemli. Benim de prensiplerim oldu onlardan şu ana kadar taviz vermedim. Allah bundan sonra da verdirmesin doğruluktan ayrılmadık, kamunun malını yetimin malını kendi malımızdan canımızdan aziz bildik. Hiç kimseyi kollayalım diye bir derdimiz olmadı milletin malını menfaatlerini kollamak dışında çok şükür” dedi.
Özhaseki, aktif siyasi hayatını noktaladığını ve bundan sonra vakıf ile ihtiyaç sahiplerine yardım edeceklerini söyleyerek, “Bugün de artık noktalıyoruz aktif siyasi hayatı. Elimiz kardeşlerimizde, buradaki arkadaşlarımızda. Onlar devam edecekler biz de onlara dua edeceğiz, destekleyeceğiz. İhtiyaç var gel dedikleri zaman koşarak geleceğiz yoksa sessizce geriden dua etmeye devam edeceğiz. Bütün Kayserili hemşehrilerimizden tabii ki helallik diliyorum, milletimizden helallik diliyorum. Benim her türlü hakkım helal olsun. Elhamdülillah geriye doğru baktığımda vicdanımı sızlatan bir kötülük hiç yapmadığım gibi hizmetle dolu bir ömrü görmenin mutluluğu içerisindeyim. Buraya kadar teşriflerinden dolayı herkese çok teşekkür ediyorum, Allah razı olsun. Bundan sonra da Kayseri’de olacağız. Burası bizim baba ocağımız her bir köşesinde hatıramız var hem çocukluktan hem sonraki hizmet döneminden. Allah nasip ederse pazartesi günü vakıf kuruluşu ile ilgili dilekçemizi de veriyoruz ve aile vakfımızı kuruyoruz. Binamızda bitmek üzere. Burada bundan sonra öğrencilere burs özellikle kimsesiz, yetim, garip insanlara burs vermeye devam edeceğiz. Eğitimlerine devam etmeleri için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Zaten vakıf hizmetlerinden gelmiştim, yeniden vakıf hizmetlerine dönüyorum İnşallah Böylece ömrümüzü tamamlarız” ifadelerini kullandı.
Etiket: mehmet özhaseki
-
“Aktif siyasi hayatımızı bugün noktalıyoruz”
-
Bakan Mehmet Özhaseki: “Deprem bölgelerindeki çalışmalarımız sürüyor”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı afet konutları ve köy evlerinin yanı sıra depremden en çok etkilenen Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’da şehir meydanlarının yapımını da sürdürüyor. Yapımı devam eden şehir meydanlarına ilişkin bir açıklama yapan Bakan Mehmet Özhaseki, “Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’da şehir meydanlarımızı altyapısı ve üstyapısıyla yeniden yapıyoruz. Depremden etkilenen illerimizde sadece konut üretmiyoruz. Şehirlerimizi eski canlılığına kavuşturacak, ticari hayata güç katacak olan, şehirlerimizin kalbi şehir meydanlarımızı da tarihî ve kültürel dokusuna uygun olarak inşa ediyoruz” dedi.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, depremden etkilenen şehirlerde inşa ve ihya çalışmalarını sürdüren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’ın şehir meydanlarını da altyapısı ve üstyapısıyla yeniden inşa ediyor. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Bakan Mehmet Özhaseki, “Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’da şehir meydanlarımızı altyapısı ve üstyapısıyla yeniden yapıyoruz. Depremden etkilenen illerimizde sadece konut üretmiyoruz. Şehirlerimizi eski canlılığına kavuşturacak, ticari hayata güç katacak olan, şehirlerimizin kalbi şehir meydanlarımızı da tarihî ve kültürel dokusuna uygun olarak inşa ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Şehir meydanlarımızı ortak akılla geleceğe taşıyacağız”
Bakan Mehmet Özhaseki yazılı açıklamasında, şehirlerin simge mekânı olan şehir meydanlarının yapımını hızla sürdürdüklerini, meydanlara açılan caddeleri de inşa ettiklerini belirtti. Deprem bölgesine yaptıkları ziyaretlerde il koordinasyon toplantıları gerçekleştirdiklerini vurgulayan Bakan Özhaseki; toplantılara katılan il milletvekilleri, valiler, belediye başkanları, bilim insanları, mimar ve mühendislik odaları, sivil toplum kuruluşları, sosyologlar, psikologlar, muhtarlar, vatandaşlar, öğretmenler ve öğrencilerle bir araya geldiklerini belirtti. Bakan Mehmet Özhaseki; gelen talepleri, önerilen fikirleri dinlediklerini ve not aldıklarını vurguladı. Fay hatlarının / fay kırıklarının olduğu yerlerde, sıvılaşmanın olduğu zeminlerde yapılaşmaya izin verilmeyeceğinin, dere yataklarının asla imara açılmayacağının ve mimarlık / mühendislik hizmetlerinde sıfır tolerans uyguladıklarının altını çizen Bakan Özhaseki, Bakanlıkça belirlenen dört kırmızı çizgiyi temel alarak hareket ettiklerini dile getirdi. Bakan Özhaseki, “Şehirlerimize ilişkin söyleyecek sözü olan herkesi dinledik, kimseyi ötekileştirmedik, önerileri not aldık. Böylece şehir meydanlarımızı ortak akılla geleceğe taşıyacağız. İllerimizde ihtiyaç duyulan okul, sağlık ocağı, sosyal donatı alanı gibi yapılarımızın da bir listesini çıkararak harekete geçtik. Yapımlarını aralıksız sürdürdüğümüz şehir meydanlarımız hızla yükseliyor” bilgisini verdi.
“Yeşil ve çevre dostu şehir meydanlarımız bugünden yarına bir köprü olacak”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki; tüm çalışmalarında olduğu gibi şehir meydanlarının yapımında da çevre hassasiyetini merkeze aldıklarını belirtti. Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’da yaptıkları şehir meydanlarını yatay ve yöresel mimariye uygun olarak, mahalle kültürünün yaşatılacağı, güvenli, çevreci, enerji verimli ve Sıfır Atık uyumlu inşa ettiklerini vurgulayan Bakan Özhaseki; “Yeşil ve çevre dostu olacak şekilde planladığımız şehir meydanlarımız, vatandaşlarımız için hem yeni bir yaşam alanı hem de bugünden yarına bir köprü olacak. Dört şehrimiz de güzel, güvenli, yeşil ve çevre dostu şehir meydanlarına sahip olacak” dedi.
“Şehir meydanlarında yıkılan veya zarar gören tarihî yapıları da ihya ediyoruz”
Depremden etkilenen şehirlerin inşasıyla birlikte ihya çalışmalarına da hız kesmeden devam ettiklerini söyleyen Bakan Özhaseki, “Yıkılan veya zarar gören tarihî yapıları da ihya ediyoruz. Medeniyetimizin izlerini koruyor, kültür varlığımızı istikbale taşıyoruz” diye konuştu. -
Bakan Özhaseki: “Demagoji yapmayın”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına sert cevap verdi. Bakan Özhaseki’nin Kayseri’de gerçekleştirilen fidan dikimi törenindeki açıklamalarını çarpıtan Özel’e, “Demagoji yapmayın. Sözde çevrecilerin, sahte doğaseverlerin, iklim değişikliği diye bir derdi olmayanların; çöp, çukur ve çamur ile anılanların bizi anlaması mümkün değildir” ifadesini kullandı.
“Yeşil varlığımızı arttırmaya devam ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’yi her alanda kalkındırdıklarını belirten Bakan Özhaseki, “Yeşil varlığımızı artırmaya, ülkemizin dört bir yanını ekolojik koridorlarla örmeye, millet bahçeleriyle donatmaya devam ediyoruz. Her zaman olduğu gibi biz hizmet ederken; Genel Başkanı değişse de zihniyeti değişmeyen CHP ise yine güzel işleri eleştirmeye devam ediyor. Sözde Genel Başkan, bizim yeşil hassasiyetimizi sorgulamaya kalkıyor” diye konuştu.
“Siz laf üretmeye devam edin biz ülkemizi daha yeşil hale getireceğiz”
AK Parti hükümetleri döneminde bugüne kadar yaklaşık 7 milyar fidanı toprakla buluşturduklarını belirten Bakan Özhaseki, “Bu anlamda dünyada orman varlığını artıran nadir ülkelerden biriyiz. Pazar günü de bizzat benim katıldığım programla birlikte 271 binden fazla fidanımızı toprakla buluşturarak iklim değişikliğine karşı güçlü bir adım attık. Utanmadan bunun bile karşısında duruyorlar. Siz laf üretmeye devam edin; biz, ülkemizi kalkındırıp daha yeşil bir hale getirecek; Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koydukları 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedeflerine mutlaka ulaşacağız” ifadelerine yer verdi.
-
“Elimizi ayağımızı kırmayın”
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Serik Millet Bahçesi’nde düzenlenen toplantıda vatandaşlarla bir araya geldi.
Yerel seçimlerin önemli olduğuna değinen Bakan Özhaseki, “Bu seçimlerin önemli tarafı genel bir seçim olduğu için beldemizi, ilçemizi, ilimizi geleceği hazırlayacak insanlar ise onu seçiyoruz. Genel idarede belki farklı düşüncelerimiz olabilir. Ama bu seçimlerde biz geleceğimizi oyluyoruz. Düzgün çalışkan işine hakim gecesi gündüzü vatandaşın işi olan bir başkan seçersek o şehirlerin geleceği de aydınlık oluyor. 1994 öncesinde belediyecilikte CHP’nin ideolojik bir tavrı vardı. Çeşmelerden su akmazdı, çöp dağları birikirdi” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin zor bir coğrafyada olduğunun işaret eden Bakan Özhaseki, “Cennet gibi bir vatan burası. Bu coğrafyada yaşamanın bedeli var o da güçlü olmak. Güçlü olmazsanız yaşayamazsınız. En son deprem belası vurdu bizi. 680 bin evimiz, 170 bin işyerimiz yıkıldı. 18 ilimiz bu depremden etkilendi, 14 milyon insan zarar gördü. İlk geceden itibaren bütün belediyelerimizi bölgeye sevk ettik. Hatay’da CHP var. En büyük belediyelerimizi Hatay’a gönderdik. Siyasi tercih önemli değil, depremde enkaz altında kalan bizim insanımız. Ama nüfusu milyonlar olan, konuştuğunda mangalda kül bırakmayan adamlar oraya özel jetlerle, medya ordusuyla gelip selfie çekilip, bırakıp gittiler. Onlarda deprem turistiydi. 6-7 sene önce şimdiki belediye başkanıyla birlikte Antakya’da kentsel dönüşüm yaptırmadılar. 1 saat yalvardım vatandaşlara ama yaptırmadılar. Binlerce insan öldü orada. Hem yapmıyorsunuz hem yapana mani oluyorsunuz. Askeri olarak güçlü olup, ekonomik olarak kalkınacağız. Hatay Reyhanlı’da 350 milyon lira harcayıp belediyenin yapması gereken suyu çıkarttık. Oradaki su idaresi gidip elektrik aboneliği almıyor” dedi.“Elimizi ayağımızı kırmayın”
Özhaseki, “Buradaki sorunu çözecek arkadaşların hepsini ilçeye getirdim. 68 yıllık bir ihtilaf var burada. Tapu kadastro davaları çok uzun sürer. Belli grup vatandaş adına tescil edilmiş tapular. Bizim vardığımız bir sonuç oldu. Burada bir kanun çıkarılması lazım. Kanun çıkarmadan şu anki idari yolla bu işi çözebilmek mümkün değil. Daha önce İstanbul Sultanbeyli’de yaptık. Bütün mülkiyet devlete geçti, şimdi devlet teslim etti. Burada da Aksu Çalkaya’da yaptık. Şimdi burada sizler uygun görürseniz, elimizi ayağımızı kırmayın Hakan başkan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde burada da Veli hocama izin verirseniz. Acelemiz var pazartesi, salıdan itibaren bütün itilafları halledeceğiz. Mecliste bir torba yasanın içerisinde bütün tapular belediyemize, belediyemizden de sizlere aktaracağız. Bunun dışında başka yolu yok. Tapu işini bir çözelim ondan sonra kentsel dönüşüm olsun derseniz onu da yapalım. Bu işin tek şartı var, Büyükşehirde ve Serik’te elimizi ayağımızı kırmayın” diye konuştu.
“Çöze çöze ilerliyoruz”
Bakan olarak ikinci kez atandıktan sonra 9 aydır Antalya’yı ilçe ilçe, köy köy, kasaba kasaba dolaştığını dile getiren Bakan Ersoy, ”Burada çiftçilerimizle, esnafımızla, öğrencilerimizle, gençlerimizle, iş adamlarımızla, yatırımcılarımızla, turizmcilerimizle bir araya geliyoruz. Sorunlarını dinliyoruz, ihtiyaçlarını yerinde görüyoruz. Müdürlerimizle beraber bu çalışmaları kısa, orta, uzun vadeli programlarla çöze çöze ilerliyoruz. Son 75 gündür yoğun bir şekilde Antalya’mızı karış karış dolaşıyoruz. Dolaştıkça da Antalya’mızın sorunlarına, ihtiyaçlarına daha fazla hakim oluyoruz” diye konuştu.
“Vizyonel başkan”
Antalya’nın tarım, turizm ve kültür sanat şehri olduğunun altını çizen Bakan Ersoy, “2023 yılını Türkiye rekor sayıda ziyaretçiyle kapattı, 57 milyona yakın misafir aldık. Bunun 16 milyon gibi büyük bir kısmını da Antalya’da ağırladık. 2024 çok daha iyi olacak, Antalya’da 17 milyondan fazla ziyaretçi beklediğimiz bir yıl. Bundan sonra rekor kıra kıra turizm sayılarını yukarıya taşıya yolumuza devam edeceğiz. Antalya’da 2.7 milyon nüfustan bahsediyoruz. Kentin coğrafi konumuna baktığımız zaman Gazipaşa’dan, Kaş’a kadar 680 kilometrelik uzunluğa yayılmış bir şehirden bahsediyoruz. 19 tane ilçemiz var. 2.7 milyon nüfusumuz var. Hem yurt dışından, hem yurt içinden çok yoğun göç alan bir şehiriz. Artık sadece Türkiye Türklerin gözünde değil, dünyanın en güzel turizm şehirlerinden birinde yaşıyoruz. Bu kadar hızlı bir Antalya’ya sahipken, Antalya asla duramaz, hep koşmalı. Koşan bir Antalya görmemiz lazım. Çünkü Antalya durursa devamlı göç alan büyüyen bir şehir durursa aslında yerinde durmuyor, geriye gidiyor demektir. O nedenle 31 Mart seçimleri çok önemli. Antalya gibi şehri, bir dünya şehri dünya markası yapmak istiyorsak bize mazisi sitemiz, çalışkan, hırslı, ama hepsinden önemli, vizyonel başkanlara ihtiyacımız var. Eğer Antalya’yı biz Süper Lige taşımak istiyorsak, Avrupa’nın en güzel şehirlerinden, en çok beğenilen şehirlerinden biri yapmak istiyorsak hem çalışkan olmalı başkanlarımız, hem de vizyoner olması lazım” ifadelerine yer verdi.
“Turizm alanında yeni projeler”
Yeni dönemde hem ilçeler hem büyükşehir için sizlerle el ele vererek hedeflere hep birlikte çalışarak ulaşacaklarına değinen Bakan Ersoy, “ Antalya’mızın sorunları var mı? var. Ama Antalya’mızın çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Yeter ki niyet olsun, istek olsun. Doğru işin ehli insanlara yetkileri vermiş olalım. Bakın geçtiğimiz dönemde sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığı konulara bakacak olursak, Antalya’nın en büyük sorunlarından biri arıtma sorunuydu. Biz büyükşehir Belediyesinin konusudur deyip geri çekilmedik, onların yapamadıkları yatırımları, protokollerle devralıp Serik ve Kemer arıtmayı hayata geçirdik. Kıyı bandı boyunca halk plajları yaptık. Kültür yolu festivalleriyle, kültür ve sanata ki Antalya’mızla dahil ettik. Yatırım yaptık. Yeni bir proje daha başlattık. Ne diyoruz? Artık turistlerimiz otellerde kalsın istemiyoruz. Otellerden dışarı çıksın istiyoruz. Şehirlerimize, şehir merkezlerimize insin, esnafımızla buluşsun istiyoruz. ‘Geleceğe Miras’ projesi adı altında son 60 yılda arkeoloji alanında yapılmış işlere kadar bir işi gelecek 4 yılda yapmayı vaat eden yeni bir arkeolojinin altın çağı programını başlatıyoruz. Gece müzeliğini ekleyerek, otellerinden çıkıp hem arkeolojik noktaları gezmeleri hem şehir merkezine Ulaşmaları için yeni bir programı daha bu yaz itibariyle hayata geçirdik. Amacımız şehrin elde ettiği gelirin şehir paydaşları tarafından doğru bir şekilde paylaşılmasını sağlamaktır. Bütün şehirde yaşayan esnafımızın, çiftçimizin bundan pay almasını sağlamak, sezonu 12 aya uzatmaktır, ve turist akışını tüm ilçelerimize dağıtmak. Bununla ilgili çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz” diye konuştu.
“Halının altındaki sorunları çıkaracağız”
“Bir işi iyi gittiği zaman herkes sahiplenmek istiyor” diyen Bakan Ersoy, “ Herkes sayıları açıklamak istiyor. Şu kadar şunu yapacağız. Ama bu iş turist bekliyoruz diyerek olmuyor ki. Bu kadar yatırım yapacağız demek olmuyor ki. Hiçbir şey söyleyerek olmuyor. Her şeyi yaparak, çalışarak oluyor. O yüzden bu 31 Mart’taki seçimler çok çok önemli. Bugüne kadar halının altına süpürülmüş çok fazla sorun var, 31 Mart’tan sonra yapmak istediğimiz ilk iş halının altındaki sorunları çıkaracağız, teker teker yoluna koyacağız. 68 yıldır bekleyen bir sorununuz var onu da çözüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Toplantının ikinci bölümü basına kapalı olarak devam etti. -
Bakan Özhaseki: “Kentsel dönüşüm şart”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Muğla’nın Fethiye ilçesinde ülke gündemini ve ilçeye kazandıracakları hizmetleri değerlendirdi. Fethiye’de Cumhur İttifakı MHP Fethiye Belediye Başkan Adayı Muhammet Kökten’in düzenlediği iftar ve körfez kirliliği inceleme gemileri karşılama programına katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Beşkaza Meydanı’nda halka seslendi. Öncelikli olarak Fethiye’nin deprem riskini hatırlatan Bakan Özhaseki, kentsel dönüşümün gerekliliğini vurguladı. 6 Şubat’ta meydana gelen depremin yaralarının hızla sarıldığını ifade eden Özhaseki, 76 bin konutun teslim edildiğini söyledi. Fethiye ve Muğla’yı AK Parti Belediyeciliğiyle buluşturmak istediklerine değinen Özhaseki, şehrin sorunlarını hızlı bir şekilde çözmeye başlayacaklarını kaydetti.
“İktidarı gücünü arkasına alıp beldesine hizmet ediyorsa o şehirlerin önü açık”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Yine bir seçim arifesindeyiz. Yerel seçimlerin en önemli tarafı, geleceğimizi insanları teslim ediyoruz. Bilim adamları diyorlar ki, ‘Şehirlerin geleceği oradaki yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır.’ Eğer seçtiğimiz yerel yönetici yani belediye başkanı dürüst birisiyse, çalışkan birisiyse, elinden ne geliyorsa onu yapıyorsa, iyi niyetle gayret ediyorsa sonra da tabi ki iktidar gücünü arkasına alıp şehrine, beldesine hizmet ediyorsa o şehirlerin önü açık. Değilse Allah korusun o beldeler geriye doğru gidiyor. Üzerinde yaşadığımız bu güzel Anadolu coğrafyası dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olarak geçiyor. Cennet gibi bir vatanımız var. Özellikle de bu coğrafya son dönem mazlumlarının sığınma coğrafyası. Son yüzyıl içerisinde Balkanlar’da daralan kardeşlerimiz bu coğrafyaya gelmişler. Kafkasya’da daralan, bunalan mazlum milletler gelmişler. Ülkemizin doğusunda, güneyinde ezilen, bunalan herkes bu coğrafyaya gelmiş. Kardeş olmuşuz, etle tırnak gibi olmuşuz. Bayrağımız dalgalanıyor, ezanlarımız okunuyor, Allah’a hamdolsun gittikçe de güçleniyoruz. Dostlarımıza güven veriyoruz, düşmanlarımıza da tabi ki korku salıyoruz” şeklinde konuştu.
“Bizler büyük bir milletiz”
Konuşmasını sürdüren Bakan Özhaseki, “Bu güzel coğrafyanın bir iki tane de kusuru var. Her güzelin kusuru olurmuş ya, bizim de kusurumuz var. O da yerin altında depremsellik var. Şunu herkes bilsin ki; Türkiye bir deprem ülkesi. Son yüzyılda denizlerimizde ve karada meydana gelen 6 üzerindeki yıkıcı deprem sayısı 231. Ölen insan sayımız 130 bin. Maddi hasar milyarlarca dolar. En son 6 Şubat depreminde bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon kardeşimiz zarar gördü, 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin de işyeri yıkıldı. Maddi hasarı söylemeye gerek yok, 100 milyar doların üzerinde. Manevi acımızı mı soruyorsunuz? Onu ölçecek bir alet daha icat edilmedi. Her yerde hala gözyaşı var. O bölgelerde bulunan bir kardeşiniz olarak, o günlerdeki acımızı Allah sizlerden razı olsun hep birlikte bir dayanışmaya dönüştürdük. Bütün bir millet olarak ayaktaydık. Kumbarasındaki parayı oraya gönderen çocuğumuzu mu dersiniz, hacını erteleyerek parasını yatıran büyüklerimizi mi dersiniz, Azerbaycan’dan eski arabaların üzerine battaniye doldurmuş ‘kardeşlerimize yardıma gidiyorum’ diyen Server Beşirli kardeşimizi mi dersiniz? Bizler büyük bir milletiz, böyle bir milletin ferdi olmak, üyesi olmak emin olun hepimiz için şeref olarak yeter” dedi.
“Deprem bölgesinde binlerce konut yaptırıyoruz”
Deprem bölgesindeki çalışmalardan bahseden Özhaseki, “Orada artık konutlarımızı da teslim etmeye başladık. Binden fazla şantiyemiz var. 4 bin 333 köyde de çelikten karkaslı evler yaptırıyoruz. 76 bin konutu dağıttık ve her ayda 10 bin, 15 bin ev vermeye de devam edeceğiz. Bizler deli gibi çalışıyoruz. Milletimizi seviyoruz, yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz. Ama biz bunu yaparken bir taraftan da zehirli dillerini sarkıtmadan geri kalmayan muhaliflerimiz var. Geçenlerde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı çıkmış, “deprem karnesini açıklıyorum hükümetin” diyor. “Sıfır, sıfır, sıfır”. Bir başka genel başkan çıkmış diyor ki, “kime vermişler bu evleri? Nerede bu evler? Herhalde AK Partililere dağıtıyorlar, herhalde akrabalarına veriyorlar”. Ya Allah size insaf versin. Eğer görmek istiyorsanız şantiyemizde gezdireceğim, hadi buyurun gelin. Hiç birisi gelmiyor ama geriden bu sözleri etmekten de geri durmuyorlar. Zamanında bundan bir evvelki dönemde yine aynı bakanlıktaydım, Hatay’a gittim, kentsel dönüşüm yapacağız. Örnek Aksaray Mahallesi, açıkça da ilan ediyorum. Bakın; o bölgede şimdiki CHP’liler, yandaş odaları davalar açtılar, Aksaray Mahallesi’nde bana kentsel dönüşümü yaptırmadılar. Bir saate yakın ilan ettim orada izah etmeye çalıştım, vatandaşları ikna ettim ama mahkeme yoluyla önümüzü kesmeye çalıştılar. Deprem oldu, onların kentsel dönüşüm yaptırmadığı mahallede bir tek Allah’ın kulu bile yaşamıyor şimdi. Bunlarda vicdan var mı acaba? Bir gün olsun içleri sızlıyor mu acaba? Bir taraftan hem yapmıyorlar hem de yapanlara mâni oluyorlar. Geçenlerde İzmir’deydim, deprem bölgesi değil mi? Hepimiz biliyoruz, evet. 25 senedir İzmir’deler, 25 tane binayı dönüştürdülerse söylesinler, bütün sözlerimi geri alacağım. Hayır, böyle bir niyetleri de yok. Ama bizler çalışıyoruz, üzerimize düşeni yapıyoruz, ne lazımsa onu yapıyoruz. 1994’te Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul’da, naçizane ben de İzmir’de aday oldum. İnsanların önüne çıktığımızda dedik ki, “hizmet edeceğiz, kimseyi ayırmayacağız, mazeret üretmeyeceğiz, gece gündüz demeden deli gibi çalışacağız” dedik. Ve sözümüzde durduk, çalışmaya da devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yapmak zor, ama biz yapma tarafındayız”
Cumhur İttifakı’nın birlik ve beraberliğine vurgu yapan Özhaseki, “Bizler Cumhur İttifakıyız, özümüz bir, sözümüz bir. Ne dediğimiz çok belli. Bizim için bu vatanın bölünmez bütünlüğü en önemlisi. Bayrağımız mukaddes, ezanımız mukaddes. Bunlar üzerine oluşturulduğumuz bir ittifakımız var. Ama karşı tarafta, tarafları belirsiz bir grup var. Seçimden önce neler demediler ki? Hiç de birbirine benzemiyorlardı. Zaten bunların ne siyasi düşünceleri ne sosyal hayat bakışları ne iktisadi konulardaki düşünceleri aynı diye de ilan etmiştik. Ama bir tek motivasyon kaynakları vardı; Cumhur İttifakı gitsin, ne olursa olsun. Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli bir araya gelmesin, ne olursa olsun. Yıkım ekibi gibi, ne yapacaksınız onu söyleyin dedik o da yoktu. Hani diyor ya şair, “hadi gel şu Süleymaniye’yi yıkalım desen, iki kazma kürek iki de ırgat gerek. Gel yeniden yapalım desen, önce bir Süleyman, sonra da Sinan gerek.” O yüzden yapmak zor, ama biz yapma tarafındayız, biz işin hizmet tarafındayız. Milletimi seviyoruz Allah’ın izniyle, tarihe karşı, medeniyetimize karşı sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz” dedi.
“Fethiye’yi hizmetlerle tanıştıralım”
Özhaseki, “Aydın Ayaydın hocam Muğla için bir şans. Cumhurbaşkanımız onu buraya özel olarak gönderdi. Onun yaptığı projeleri ben de biliyorum, elinden ne geliyorsa. 20 küsur yıldır belediye başkanlığı yapan, yıllarca bakanlık makamında bulunan bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Ömrü şehircilikle geçen bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Fethiye’miz için, Muğla’mız için ne varsa Hoca’mın getirdiği bütün projelere ben de evet diyorum ve desteklemeye de devam edeceğim. Bizim işimiz hizmet, hizmetten başka bir şey düşünmüyoruz. Şimdi de gencecik bir Muhammet kardeşimizi seçtiniz. İnşallah Pazar günü akşamı da onun başkanlığını nasip olursa bu meydanda hep beraber kutlayacağız. ‘Körfez temizlenecek’ başımızın üstüne, ne demek? ‘Kentsel dönüşüm yapılacak’ zaten bizim işimiz o iş. Fakat şunu da söyleyeyim; lütfen yanlış anlamayın, ben bu bakanlıkta oturan birisi olarak A’dan Z’ye bütün partilere kapı açık. Deprem bölgelerinde kentsel dönüşüm şart. Yeter ki kentsel dönüşüm yapsınlar başımızın üstünde yer var diye ilan ediyorum. Şu partili gelmiş ona yardım etmem demiyorum, şu partiliye yardım ederim asla demiyorum. Herkese kapı açık. Ama bir tane daha kapımı çalan Cumhuriyet Halk Partili olmadı, onu da bilin. Neden? Kentsel dönüşüm zor iş, vatandaşın hakkı verilecek, eziyet çekilecek. Ne yazık ki bu işe giren daha bir tane CHP’li görmedim. Biz burada kol kola gireriz. Allah’ın izniyle bütün hizmetleri de yaparız hiç şüpheniz olmasın. Fethiye’yi hizmetlerle tanıştıralım. Muğla’yı hizmetle tanıştıralım inşallah. AK Parti belediyeciliğinden onlar da istifade etsinler” diye konuştu.
-
“Yapmamız gereken afetlere karşı dirençli şehirler oluşturmak”
Zonguldak’a gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki STK, iş insanları ve sektör temsilcileriyle buluştu.
Programda konuşan Özhaseki, “Tarihte Anadolu’da doğuya birçok baş şehirler var. Fakat zamanın ruhunu okuyamadıkları için şimdi birçoğu sıradan il olduğu gibi bazen ilçe konumuna da düşmüş durumdalar. Öyle bir şehir konumuna da düşmemek lazım. Eğer şehirdeki yerel yöneticiler, başta belediye başkanımız, valimiz, milletvekili, siyasi partilerimiz o şehirle ilgili düşünceleri var. Hedef koymuşlar, bir araya gelmişler, kol kola girmişler, gayret ediyorlarsa şehirlerin geleceği ayrılık. Değilse emin olun şehirleri ben görüyorum. Gittikçe kötüye doğru gidiyor” dedi.
“Şehirlerimizde bir takım sorunlar var” diyen Özhaseki, “Çünkü biz Batı’dan şehirleşme noktasında önceden çok açık ara öndeyken özellikle sanayi devrimiyle birlikte bizim de gerileme dönemimize denk geldiği için iyice geriye kalmışız. Onlar oradan bir mimari plan üzerine, bir şehir planı üzerine gelişmelerini sağlarken, ekonomileri daha güçlüyken, güzel şehirler oluşturmuşlar bizim de zayıflama ve gerileme dönemimiz olduğu için iyice aradaki fark açılmış. Şimdi bizi hükümet Amerika’ya götürmüştü. Washington’da İmar Daire Başkanı Türk’tü. Söylediğine göre 1711’de şehir planları yapılmış. 11 tane göbek yapmış birbirine bağlamışlar. Şehir planı bu demişler mesela. Ya bizde daha mekansal planlamada 3-5 sene öncesine tamamlayabildik. Böyle bir şey olabilir mi?” ifadelerini kullandı.“Kimliksiz ve sağlıksız şehirlerimiz olmuş”
1940-50’li yıllardan itibaren büyük şehirlere göçlerin başladığını aktaran Özhaseki, “O göçler neticesinde insanlar evlerini rastgele yerlere yapmaya başlamışlar. O günkü yöneticiler iyi veya kötü niyetle ben bilmiyorum yargılamak için de söylemiyorum. Hazırlıksız yakalanmışlar bu göçlere. Bazen de ideolojik yaklaşmışlar. ‘Bunlar evleri buralara yapsınlar, bizim arka mahalle olur’ gibi bir düşünce. Sol rüzgârların estiği bir dönemde buralarda örgütlenmeler yaparız. İşçileri de örgütleriz gibisinden. Rusya gibi oluruz. Arnavutluk’ta sapık bir Enver hoca var onun bir hayalini kuran adamlar vardı bu memlekette ne yazık ki. Castro’nun hayranları vardı bu memlekette. Türkiye’yi buraya götürürüz gibi bir fikirle şehirlere doğrusu tarumar etmişiz. 2000’li yıllara doğru geldiğimizde objektif olarak söylemek gerekirse ne yazık ki üzülerek söylüyorum. Kimliksiz ve sağlıksız şehirlerimiz olmuş. Herkes bunun farkında” diye konuştu.
Cumhuriyet tarihinde mimari noktasında yetersiz kalındığını kaydeden Özhaseki, “Bakın geçmişe doğru baktığımız zaman Selçuklu medeniyeti diye bir medeniyet var bakınca sivil mimarlık örneklerinden ibadethanelerine kamu binalarına kadar bu Selçuklu dersiniz.Peki 100 yıllık Cumhuriyet’te bilim adamlarımız, mimarlarımız, hocalarımız ve mimarlarımız var.Şimdi kurduğumuz şehirlere bir bakın. Ne medeniyeti edersiniz şimdi kurduğumuz ortama. O sosyal ağda arabesk medeniyet deriz. İstanbul’a varıyorsunuz. Camdan muhteşem bir bina. Son teknolojiyle donatılmış. Yanında bir tane tamirhane. 2 tane pirketten gecekondu. ‘Allah Allah’ falan diyorsunuz. Şimdi böyle bir medeniyet olabilir mi?” şeklinde konuştu.
Özhaseki, konuşmasına şu şekilde devam etti: “En üzücü tarafı da bu ülkenin bir deprem ülkesi olduğunu unutmamız. Afetlerin her an bizi beklediğini unutmamız ve bunları göz ardı ederek şehirleşmeye doğru geçmemiz. Son yüzyılda bu memlekette meydana gelen deprem sayısı 6 ve üzerindeki şiddetteki deprem sayısı yıkıcı diye tarif ediyoruz biz bu depremlere. Hem denizlerimiz hem karadakileri toplarsak 231 tane deprem olmuş. Ölen insan sayımız 130 bin. Maddi hasar milyarlarca dolar. Niye böyle? Bilimin gerçekliğini tespit ediyoruz, dikkate almıyoruz. İşimize geldiği gibi hareket ediyoruz. Gidip belediyeleri zorluyoruz. Bir takım çıkar ilişkileri başlıyor. Neticesinde de böyle bir felaketle karşı karşıya kalıyoruz.”Deprem gibi afetler için bütün işlerin gözden geçirilmesi gerektiğini anlatan Özhaseki, “Bizim her şeyi yeni baştan bir daha ele alıp, ‘Bismillah’ diyerek bu işe görmemiz gerekiyor. Doğru bir şekilde planlamamız gerekiyor. 6 Şubat’ta Kuzey Anadolu Fay Hattı malum bizim de biraz 100 kilometre altımızdan geçiyor. Şimdi bütün bilim adamlar diyorlar ki ‘İstanbul’da beklediğimiz tehlike var. Allah korusun büyük bir bela bekliyor’ bizi diyor. 6 Şubat’ta da Doğu Anadolu Fay Hattı kırıldı. Aynı yerden başlıyor neredeyse. Van Gölü’nün biraz daha batısından bu tarafa doğru gelirken diğeri de Adıyaman, Malatya Kahramanmaraş ve oradan Hatay üzerinden Akdeniz’e doğru iniyor. Binlerce yıldır aynı hatlar kırılıyor. Bakın binlerce yıldır, yeni değil. Bunu bilerek hareket etmezsek ne olur? Bir daha başımıza bela gelir. Oturur, ağlarız. Dizlerimiz de vururuz, yardımlar ederiz. Vicdanımızı biraz avutuyoruz.
Sonra yine aynı yerden bir daha başlamış oluruz. Bu gerçekleri bilerek hareket etmekten başka çaremiz yok. En son depremde 680 bin ev yıkıldı. Dile kolay 170 binde iş yeri yerle bir oldu. Maddi hasar 100 milyar doların üzerinde. Manevi hasar zaten hiç ölçülecek gibi değil. Ne yapsak oradaki insanların o acısını dindirmez mümkün değil” dedi.
Deprem bölgesinde 300 bin konut yapımına devam edildiğini belirten Özhaseki “Çelik evler yapıyoruz köylerde. Şehirlerin meydanlarını yapıyoruz bir taraftan. Meydanlara açılan ana caddeleri yapmaya çalışıyoruz ki kimlik binalar çıksın ortaya diye. O şehrin kendine has özgün mimarisi çıksın diye. Şehir merkezlerini de biz bakanlık olarak yapma kararı aldık. Altyapılar için 60 milyar liraya yakın bir kredi temin ettik. Oradaki 11 tane şehrin altyapısını baştan sona bir daha yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta dağıttığımız evlerle birlikte şu ana kadar 76 bin konutu dağıttık. Her ayda 15 bin evi dağıtmaya devam edeceğiz. Bu sayıları söylemesi kolay da bunlar aslında Türkiye’nin inşaat kapasitesinin çok üstünde rakamlar” ifadelerini kullandı.“Yapmamız gereken afetlere karşı dirençli şehirler oluşturmak”
Afet öncesi yapılması gereken konulara da değinen Özhaseki şunları söyledi: “O hasarları sararken bu tür afetlere karşı dirençli şehirler oluşturmak. Konutlarımızı daha sağlam, güvenli hale getirmek. Bunun hazırlığını yapmalıyız. Eğer deprem gelmeden, afet gelmeden bunu yaparsak bir birim harcıyoruz. Felaket geldikten sonra harcamaya başlarsak tam 7 birim harcıyoruz. Bilim adamları tek tek hesaplamışlar. Onun içinde İstanbul, İzmir’de depreme daha çok maruz olabilecek yerlerde birçok projeleri açıklıyoruz. Bunun peşinden koşuyoruz. Bunun da bir tek yolu var, o da kentsel dönüşüm. Bakanlık olarak biz her yerde duyuruda bulunuyoruz. ‘Gelin beraber yapalım. Hangi partiden olursanız olun hiç fark etmez. Yeter ki gelin bu siyaset üstü bir durum. Bunu siyasete lütfen alet etmeyin’ diyoruz ama derdimizi de bir türlü anlatamıyoruz.”
“Türkiye’de inşaat sektörünün geleceği çok parlak” diyen Özhasek, “Böyle 10 senede falan bitecek gibi gözükmüyor. Belki Avrupa’da restorasyonlarda vakit geçirebilirler. Yeni uydu kentler, küçük yerlere kurabilirler. Onların ihtiyacı olabilir ama bizde ihtiyaç çok daha fazla. İşin yüzde 80 adeta özel sektörde. Bu alanda şu anda bir buçuk milyona yakın insan çalışıyor. Gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 6’sını oluşturuyor ama inşaat sektörünü besleyen yan sektörleri de ele aldığınız zaman 250 ayrı grubu ilgilendiriyor ve yurtiçi hasılamızında yüzde 30’unu oluşturuyor” dedi. -
Bakan Özhaseki’den Senger’e destek
Bakan Özhaseki, Cumhur İttifakı Seçim Koordinasyon Merkezi’nde partililere ve vatandaşlara seslendi. Cumhur İttifakı Başkan Adayı Ötüken Senger için destek istedi.
AK Parti Kars Milletvekili, Adem Çalkın, AK Parti İl Başkanı Muammer Sancar, MHP İl Başkanı Tolga Adıgüzel ‘in eşlik ettiği programda Bakan Özhaseki, Kars’ın sorunlarını yakından bildiğini, başta kentsel dönüşüm olmak üzere Kars’ta bir çok projeyi Cumhur İttifakı’nın Başkan adayı Öteken Senger ile birlikte hayata geçireceklerinin müjdesini verdi.
Bir süre partililer ve vatandaşlarla sohbet eden Bakan Özhaseki, daha sonra seçim koordinasyon merkezinden ayrıldı. -
Bakan Özhaseki, Şanlıurfa’da
Bakan Özhaseki, Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesindeki bir düğün salonunda esnaf ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. Bakan Özhaseki, programda, Kahramanmaraş merkezli depremlere dikkat çekerek yeni yapılaşmada risklere karşı önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Özhaseki, son 100 yıl içerisinde ana karada ve denizlerde meydana gelen 6 ve üzeri deprem sayısının 231 olduğunu belirterek, “İnşaatçı kardeşlerim, mimarlarımız, mühendislerimiz sizlerden rica ediyorum, ne olur zemin etüdüne dikkat etmeden işe başlamayın. Komşu parseli emsal göstererek işe devam etmeyin. Yarın bir gün her birisi başımıza Allah korusun bir bela olarak döner. Bu ülke bir deprem ülkesi. ‘Bizim burası 2. derece, 3. derece bize bir şey olmaz’ yok öyle bir şey. Yok öyle bir şey. Şu an 500’e yakın hareketli fay hattı var. Bunlar ne zaman kırılacak, nerelerde kırılacak, kimin başına bela olacak, kaç bin kişiyi toprağın altına indirecek, emin olun bilinmiyor, bir tek Cenabı Hakk biliyor. Bilim adamları tahminlerini söylüyor biz de onlara inanıyoruz zaten, ayrı bir şey. Ama hepimiz şunu bilelim ki, bu ülke bir deprem ülkesi o kadar” ifadelerini kullandı.
Bakan Özhaseki, program sonunda çeşitli partilerden istifa ederek AK Parti’ye katılanlara parti rozetini takarak hayırlı olması temennisinde bulundu. -
“Büyük projemiz İstanbul depremine hazırlanmak”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Yeşil Fatih projeleri tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıda Bakan Özhaseki’ye, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş eşlik etti.
“Büyük projemiz İstanbul depremine hazırlanmak”
İstanbul depremi için beklenen tehlike karşısında da hep birlikte çabaladıklarını belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Herhalde İstanbul’un kalbindeyiz. İstanbul’daki tarihi tescilli eserlerimizin yarısı Fatih’te olsa gerek. Fatih Sultan Mehmet Han’ında en önemli mirasının bulunduğu yerde bu güzel hizmetleri yapmakta her kula nasip olmaz. Allah Başkanımızdan razı olsun. Başka bir büyük projemiz, başta İstanbul olmak üzere depreme hazırlanmak. Orta vadeli bütçe çok büyük bir bedel koydurdu. Dört yüz seksen beş milyar lira civarındadır dedi. Yerinde evini yapmak isteyen, yenilemek isteyen, imar planına uygun şekilde sağlamlaştırmak isteyen herkese destek. Bir taraftan rezerv alanlar belirledik. Seçimden sonra inşallah getireceğiz. Binlerce ev yapacağız. En eski alandaki evleri oraya taşımaya gayret edeceğiz ki Allah korusun İstanbul’umuzda bir deprem olursa bunun altından kimse de kalkamaz. Öyle bir tehlikeden korkuyoruz. Türkiye bir deprem ülkesi. Türkiye bir deprem ülkesi. Bu gerçek bilgilerin her güzelin bir kusuru olurmuş. Cennet gibi bir vatanda yaşıyoruz. Ama bu ülkenin de kusuru bu. Yerin altında hala şu anda kırılmak olacak veya kırılmayı bekleyen beş yüze yakın fay hattı var. Nerede, hangi tarihte, hangi şiddette, nasıl kırılır? Bunu bilim adamları hala çözemediler. Ancak tahminlerini söylüyorlar. Şuraya kadar geldi. Burada süre doldu. Bu kırılmak üzere. Şurada da kırılabilir Burada da kırılabilir gibi ifadeleri oluyor. Biz de bunları bilerek, onların söylediklerinden, bilimin gerçekliğinden istifade ederek yolumuza devam ediyoruz ve İstanbul’umuz için bekleyen tehlike karşısında da hep birlikte çabalıyoruz” şeklinde konuştu.
“Sıfır atık projemiz var”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın başını çektiği ve yıllardır mücadelesini verdiği sıfır atık projelerinin olduğundan bahseden Bakan Özhaseki, “Son dönemlerde dünyayı meşgul eden en önemli meselelerden birisi de iklim değişikliği. Bilim adamları diyorlar ki dünya ısısı bir nokta bir derece arttı. Çok tükettiğimiz gibi aynı zamanda çok da kirletmeye başladık. Dengeleri bozmaya başladık. Cenab-ı Hak bu dünyada ne bir şey eksik ne fazla yarattı. Bir denge üzerine yaratmış. Bir dengeyi bozdukça ve yaşadığımız bu ortamı kirlettikçe felaketler karşımıza tek tek gelmeye başlıyor. Geçtiğimiz yıllarda düşünün şimdi denizlerde müsilaj boşuna mı oluyor? Heyelanlar, kuraklık, orman yangınları, felaketler üst üste geliyor. Onun içindir ki bizim müthiş bir mücadele içerisinde bizim bu isim değişikliğine karşı, küresel ısınmaya karşı da mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Hanım’ın başını çektiği ve yıllardır mücadelesini verdiği sıfır atık gibi de bir projemiz var. Bakın sıfır atık sadece Türkiye’nin bir bulduğu marka değil. Tüm dünyanın takip ettiği ve bizim ülkemizin kazandırdığı bir marka oldu” dedi.
“Katılımcı, adil, vizyoner, sürdürülebilir ve çevreci bir belediyecilik anlayışı sergiledik”
Katılımcı, adil, vizyoner, sürdürülebilir ve çevreci bir belediyecilik anlayışı sergilediklerini söyleyen Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, “Tarihi surların çevresindeki karmaşayı, kötü yapılaşmayı, kötü görüntüyü ortadan kaldırmak, bunun yerine bölgeyi; sosyal, kültürel, ekonomik anlamda değer üreten bir mekan haline dönüştürmek Fatih’e dair, en büyük hayallerimden biriydi. Hem yaşadığımız kente, kentin değerlerine, hem de bu kentin değerli sakinlerine haklarını teslim ettik. Katılımcı, adil, vizyoner, sürdürülebilir, çevreci bir belediyecilik anlayışını başarıyla sergiledik. Yedikule Bahçe, Ayvansaray Bahçe. Hepsini aynı hassasiyetle inşa ettik. Katılımcı diyorum, çünkü bölgenin bütün aktörlerini sürece dahil ederek yaptık bu işi. Hemşerilerimizin taleplerini dikkate aldık. Kimsenin kalbini kırmadan, hakkına girmeden sükunet ve barış içinde, demokratik bir kültürle gerçekleştirdik. Adil diyorum, çünkü kamu kaynaklarının adil ve hakkaniyetli dağıtımını sağlamak bizim en temel görevlerimiz arasında. Hiçbir vatandaşımıza bir ayrımcılık uygulamadık” ifadelerini kullandı.
“Sur diplerindeki 70 bin metrekarelik bir alanı, yeşil alan olarak Fatihimize kazandırdık”
Sur içinde yüzde 41 oranında yeşil alan artışı gerçekleştirdiklerini söyleyen Turan, “Kültür mirasımızın, kent değerlerimizin ortak istifadesi noktasında da hassas davranarak kamulaştırmalarımız sayesinde, bütün hemşerilerimizi Fatih’in tarihi güzelliklerinin paylaşılmasına ortak ettik. Vizyoner diyorum, çünkü Millet Bahçemiz, geçmişten kaynaklı sorunlara bulduğumuz çözümleri sergilediğimiz bir proje değil sadece, aynı zamanda, şehrin gelecekteki ihtiyaçları da hesaba katarak özenle, dikkatle tasarladığımız bir projedir. Hep söylediğim gibi, biz, hep ileriye bakıyoruz, Fatih’i geleceğe hazırlamak, ileriye taşımak için stratejiler üretiyoruz. Çevreci diyorum, çünkü bu projemizle birlikte, Sur diplerindeki 70 bin metrekarelik bir alanı, Yeşil alan olarak Fatihimize kazandırdık. Yedikule ve Ayvansaray Bahçelerimizin de dahil edilmesiyle Sur içinde yüzde 41 oranında Yeşil Alan artışı gerçekleştirdik. Yani 2019 yılında yeşil alan miktarı 875 bin 606 metrekare iken şu an itibarıyla 1 milyon 237 bin 503 metrekaredir. Bu sayılar, projemizin sürdürülebilirlik kapasitesini ve değerini de ortaya koymaktadır” diye konuştu.
-
Bakan Özhaseki,hak sahipleriyle iftarda buluştu
Bakan Mehmet Özhaseki, AK Parti Altındağ İlçe Başkanlığı tarafından Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde düzenlenen iftar programına katıldı. Bakan Özhaseki, iftar programında Altındağ Örnek Mahallesi ‘Kentsel dönüşüm Projesi Hak Sahipleri’ ile bir araya geldi.
Türkiye’nin barındırdığı deprem riskine değinen Özhaseki, “Bu coğrafyanın bir kusuru da depremsellik. Herkes bilsin ve unutmasın, aklına yazsın. Acı bir gerçek bu. Türkiye bir deprem ülkesi nokta, lamı cimi yok. Birinci derece, ikinci derece efendim biz üçteyiz, bize bir şey olmaz, burası dördüncü derece lütfen demeyelim. Şu anda hareketli 500’e yakın kırılmamış fay hattı var. Bizim coğrafyamızın en büyük kusuru da bu” ifadelerini kullandı.Depremin siyaset üstü bir mesele olduğunu ve geçmiş depremlerde yaşanan can ve mal kayıplarına değinen Özhaseki, “Değerli arkadaşlar, Ankara’mızda da bizim kentsel dönüşümü çok hızlı yapmamız lazım. Altındağ’da Veysel Bey epeyce yaptı bunları. Allah razı olsun. 2000’den önce yapılan evlerimizin neredeyse tamamını değiştirmemiz lazım, dönüştürmemiz lazım. Eğer Japonya’da deprem olduğunda insanlar sağa veya sola dönerek uykuya devam ediyorsa, bizde de azıcık bir deprem olduğunda kendimizi camdan, pencereden aşağı atıyorsak bir arıza var bu işte, bir sıkıntı var. Biz akıllı insanlarız çok şükür, çalışkan bir milletiz. Özgürlüğümüze düşkün bir milletiz. O zaman bizim yapmamız gereken tek şey arkadaşlar, kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşümden başka çaremiz yok” diye konuştu.
Bakan Özhaseki, konuşmasının ardından konuklarla birlikte iftar yaptı.