Etiket: mehmet şimşek

  • “Yıllık enflasyon yüzde 48,6 oldu”

    “Yıllık enflasyon yüzde 48,6 oldu”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yıllık enflasyon verilerine yönelik açıklamalarda bulundu. Ekimde yıllık enflasyonun mayısa göre 26,9 puan gerileyerek yüzde 48,6 olduğunu belirten Şimşek sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

    “Temel mallarda yıllık fiyat artışı yüzde 28,5, ataletin yüksek olduğu hizmetlerde ise yüzde 69,8 gerçekleşti. Özellikle geriye dönük fiyatlama davranışının yüksek olduğu kira ve eğitim grubunda yıllık artışlar enflasyondaki düşüşü sınırlandırıyor. Katılıkların giderilmesi zaman alıyor ancak bu konudaki gelişmeler olumlu. Ekimde 12 aylık enflasyon beklentilerinin tüm kesimlerde son iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilemesi hizmet enflasyonundaki ataletin kırılması için önemli.”

  • Bakan Şimşek’ten not artışı yorumu

    Bakan Şimşek’ten not artışı yorumu

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu ‘B+’dan ‘BB-‘ye yükseltmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, Türkiye’nin bu yıl üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu iki kademe artırılan tek ülke olduğunu vurguladı.
    Şimşek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “S&P kredi notumuzu B+’dan BB-’ye yükseltti. Bu yıl üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu iki kademe artırılan tek ülkeyiz. Not artışında ekonomide dengelenme, azalan cari açık ve dış finansman ihtiyacı, Türk lirasının istikrarı, güçlenen rezervler ve dezenflasyon süreci etkili oldu. Programımızla sağladığımız bu olumlu gelişmeler aynı zamanda ülke risk primimizi düşürmüş ve dış borçlanma maliyetlerimizde önemli iyileşme sağlamıştır. Daha yüksek notu ima eden piyasa göstergelerimiz önümüzdeki dönemde olumlu gelişmelerin süreceğine işaret ediyor.”

  • Kira sözleşmelerinde yeni dönem

    Kira sözleşmelerinde yeni dönem

    Hazine ve Maliye Bakanlığı, kira sözleşmelerinin e-Devlet Kapısı üzerinden güvenilir şekilde hazırlanmasına ilişkin reform niteliğindeki hizmete ilişkin çalışmasını tamamladı. Hizmet, kiracılar ve ev sahipleri için kısa süre içinde devreye alınacak.

    Bakanlık birimleri, e-Devlet Kapısı üzerinden verilecek kira sözleşmesi işlemlerine ilişkin hazırlıklarını bitirdi.

    Bu sözleşmelerin e-Devlet üzerinden düzenlenmesine ilişkin çalışma, vatandaşların bu yöndeki uyuşmazlıkların çözülmesine ilişkin talepleri üzerine başlatıldı.

    Reform niteliğindeki çalışmada bakanlığa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi destek sağladı.

    İKİ AŞAMADA DEVREYE ALINACAK

    Bakanlık çalışmasına göre, bu hizmet e-Devlet Kapısı üzerinden “Kira Sözleşmesi İşlemleri” başlığıyla verilecek ve iki aşamalı devreye alınacak.

  • Mustafa Bozbey, Mehmet Şimşek’ten destek istedi

    Mustafa Bozbey, Mehmet Şimşek’ten destek istedi

    Ankara’da ziyaret ettiği Bakan Mehmet Şimşek’in kendilerini çok sıcak ve samimi bir şekilde karşıladığını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, İhlas Haber Ajansı Bursa Bölge Müdürlüğü’nü ziyarette detayları paylaştı.

    Bakan Şimşek’in önerileri dikkatle dinlediğini kaydeden Başkan Bozbey, “Belediyeler olarak vergilerden yüzde 6 pay alıyoruz. Bu payın özellikle arttırılmasını istedik. Yerel yönetimler doğumdan ölüme kadar olan hizmetleri yapan; aynı zamanda birçok bakanlığın da sorumluklarını üstlenen kurumlar. Artık yüzde 6’lık pay dilimi ile yerel yönetimlerin yaşamalarının zor olduğunu gerçekten görüyoruz. Belediyeler gerçekten çok zor duruma düşüyor. Çünkü Aile Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Gençlik Spor Bakanlığı gibi bakanlıkların görevlerini de belediyeler yapıyor. Belediyeler doğumdan ölüme kadar her alanda hizmet veriyor. Ama bu alanlar bu görevler yükseldikçe elbette mali yönden de gelirlerinin fazlalaşması lazım. Bunu Sayın Bakan ile paylaştık. Kendisi bize, “haklısınız” dedi. Bu siyasi iradenin vereceği bir karar. Bunun yanında belediyelerin gelirlerini arttırması konusunda özellikle araçların egzoz ile ilgili emisyon vergilerinin yada buna benzer bazı kurumlardan pay verilmesi gerektiğinden bahsettik. Kendisi de hoş karşıladı, aslında dünyadaki bir çok belediyenin bir çok devletteki bir çok ülkelerdeki belediyelerin ne şekilde olduğunu bildiğini ifade etti. Biz de yerel yönetimler olarak gelirlerimizi arttırma çabasındayız” dedi.

    Bursa’nın nüfusta 4.sırada, ihracatta 3.sırada olmasına rağmen merkezi bütçeden kişi başına payda 12 sırada olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, “Bursa’dan ithalat yapan firmalarımıza seslenmek istiyorum. Bursa 12 milyar ithalat yapıyor. Bursa’dan ithalat yapan firmalardan ricamız var. Ne olur ithalat kodlarına dikkat etsinler, ithalatı yaparlarken Bursa kodunu girerlerse o koddan dolayı ithalattan bir pay da belediyemize geliyor. Şu anda yaklaşık 12 milyar lira ithalat yapıyoruz. Bu kod ile birlikte 300 milyon lira civarında ek gelire de olacağız. Onun için özelikle iş dünyasından bunu beklediğimi ifade etmek istiyorum. Bunun yanında yine çeşitli alanlarda gelirimiz yükseltecek ek gelirler elde edilecek bir anlayışımız var. Merkezi Bursa’da olup başka vergi dairelerine kayıtlı 20 büyük firma için de görüşmemiz sürüyor. İyi bir mali disiplin politikası uyguluyoruz Geldiğimiz günden beri SGK ve vergi borçlarımızı harfiyen ödüyoruz. Borcumuz yok, borçlar tamamen önceki yönetimin borçları. Bunlar ile ilgili bakanımız ile görüştük ve yapılandırma talep ettik. “Uzun vadeli yapılandırma olur ise belediyelerin önü açılır” dedik. Bakanımız ile olumlu güzel bir görüşme yaptık. Kendisine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    Öte yandan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerle birlikte 40 milyar lira civarında olan 2024 bütçesinin 2025 yılı için enflasyon oranında artış ile 60 milyar lira civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Stratejik planın onaylanmasının ardından bütçe çalışmalarının başlayacağı öğrenildi.

  • Mehmet Şimşek’ten vergi isyanı

    Mehmet Şimşek’ten vergi isyanı

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti milletvekilleri ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri ile istişare toplantısında ekonomi gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Şimşek’in özellikle vergi konusundaki açıklamaları dikkat çekti. En çok vergi kaçıran sektörü açıklayan Şimşek’in cüzdanı traş eden berber hikayesi toplantıya damga vurdu. Maliye Bakanı, kuyumcuların asgari ücretten bile düşük gelir beyanında bulunduğunu kaydetti.

    Sabah Gazetesi’nde yer alan habere göre Şimşek, vergide reform ihtiyacını örneklerle açıkladı.

    “32 DAİRESİ VAR, VERGİ KAYDI YOK”

    Bakan Şimşek, bir vatandaşın büyükşehirlerden birinde 32 daire aldığını ancak vergi kaydının dahi olmadığını söyledi. Bu kişinin hayatında hiç beyanname vermediğini belirtti.

    65 MİLYON LİRALIK ARACIN İZAHATİ YOK

    Yıl içinde 65 milyon liraya lüks araç alanlar olduğunu söyleyen Şimşek, “Çağırıyoruz, ‘izah et’ diyoruz ama izahları yok. ‘Bu parayı kazandığınızı kanıtla’ diyoruz kanıtlayamıyor. Çapraz denetim yapmadığımız müddetçe istediğimiz modeli uygulayamayız.” dedi.

    EN ÇOK VERGİ KAÇIRAN SEKTÖR

    Toplantıda en çok vergi kaçıran sektörün fırıncılar olduğunu vurgulayan Şimşek, “En çok vergi kaçağının olduğu hiç verginin gelmediği yerler de fırıncılar. Fırıncılar, günün başında da ortasında da sonunda fiş kesmiyorlar. Sabahtan akşama kadar ekmek satıyorlar ama vergisini vermiyorlar.” ifadelerini kullandı.

    Şimşek, ispat yükümlülüğünü devletten alarak vatandaşa yükleyeceklerini söyledi.

    KUYUMCU ASGARİ ÜCRETLİDEN AZ KAZANMIŞ

    Şimşek, geçen sene doktorların ortalama brüt gelirlerini aylık 28 bin, avukatların ve kuyumcuların 16 bin olarak açıkladı.

    CÜZDANI DA TRAŞ EDEN KUAFÖR

    Bakan Şimşek, toplantıda bir bankanın genel müdürünün tıraş hikayesini anlattı. Şimşek, banka müdürünün lüks bir semtte kuaföre gittiğini ve 2.500 lira ödemeyi kredi kartı ile yapmak istediğini ancak kuaför sahibinin parayı nakit istediğini söyledi.

    Şimşek, “Arkadaşım İstanbul’da lüks semtte berbere gidiyor, 2.500 lira fiyat çıkıyor. Kartla ödeme almıyorlar. Arkadaşım ‘üzerimde nakit yok’ deyince esnaf ‘bankamatik yakında’ diye cevap veriyor. Fahiş fiyat uygulanıp oyuna geldiğini düşünen arkadaşıma kuaför bu kez bir IBAN’a göndermesini söylüyor. Banka müdürü ‘Şirkete ya da size aitse olur gönderirim’ diyor. Fakat kuaför, IBAN’ın kardeşine ait olduğunu söylüyor. Arkadaşım bu kez ‘IBAN sahibi terörist de olabilir, kaçak da. Karttan alın, yoksa çıkıyorum’ diyor ama esnaf üzerine 500 lira komisyon koyarak POS’tan çekiyor. Biz o dükkâna denetime gittik. Bir hafta kimse gelmedi. Çünkü müşterilerini arayıp ‘gelmeyin’ demiş. Bu, zihniyet meselesi. Hepsi nakit ya yüzde 20-25 komisyon istiyor. Maliyede 5 bin 500 denetim elemanım var. Ülkede kaç doktor, dişçi, kuaför, avukat var?” diye konuştu.

     

     

    NTV

  • Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler masaya yatırıldı

    Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler masaya yatırıldı

    15’inci Türk-Arap Ekonomi Forumu, ‘Yatırım, Ticaret ve Teknolojide Global Koridor’ temasıyla İstanbul’da başladı. Forum, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam, Libya Maliye Bakanı Dr. Kalid Al-Mabrouk, Irak Maliye Bakanı Taif Sami Mohammed, Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kouchouki, Tunus Ekonomi ve Planlama Bakanı Semir Abdulhafız ve Umman Maliye Bakanı Sultan bin Salim bin Said Al Habsi’nin katılımıyla gerçekleşti.

    Program kapsamında gerçekleştirilen panelde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek moderatör olarak yer aldı. Bakan Şimşek, Arap dünyasından mevkidaşları ile Türk-Arap ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik konuları ele aldı.

    Pandelde konuşan Bakan Mehmet Şimşek, ‘‘Dünyada çok büyük belirsizliklerin yaşandığı bir dönemde bu toplantı gerçekleşiyor. Dünyada belirsizlikler büyümeyi kısıtlıyor. Global ticarette daralma yaşanıyor. Bu yetmiyormuş gibi bir de küresel bir yapay zeka devrimi yaşamaktayız. Bunun sonucunda sadece endüstride bir devrim yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu devrimi kaçıramayız. Bir de nüfuslar giderek yaşlanıyor. Bu da küresel bir sınama. Ayrıca çatışmalar ve jeopolitik gerilimler de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan düzene tehdit oluşturuyor. Bütün bunlar küresel büyümeyi azaltmakta’’ ifadelerini kullandı.

    Bakan Şimşek, Türkiye’de enflasyonda yaşanan artışın düşüşe geçtiğini de hatırlattı. Şimşek, ‘‘Küresel olarak parasal ve mali politikalar açısından belirsizlik yaşanıyor. Küreselde parasal politikalar biraz gevşeyecek belki ama bunun hızı ve koordinasyonunda önemli bir etkisi olacak. ‘Parasal politikaların gevşemesi bir mali konsolidasyonla sonuçlanacak mı?’ sorusu da bizim açımızdan zorlayıcı bir soru. Ama bildiğimiz bir şey varsa önümüzdeki yıllarda küresel ticaret aynı kısıtlı seviyesine devam edecek ve yüzde 3’ten fazla bir büyüme beklenmiyor. Dolayısıyla zorluklar var ama aynı zamanda fırsatlar da var. Bu şekilde bakmamız lazım’’ dedi.

    Bakan Şimşek, gerçekleştirilen forum ile çok faydalı işbirliklerine imza atılabileceğini belirterek taraf ülkelerin birbirini tamamlama potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

    ‘‘Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ekonomik koridorlar genişletilmeli’’

    Panel kapsamında Tunus Ekonomi ve Planlama Bakanı Semir Abdulhafız da açıklamalarda bulundu. Abdulhafız, ‘‘Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ekonomik koridorların geliştirilmesi bölge ülkeler için büyük avantajlar sağlayacak. Bölge ülkelerinin büyük çoğunluğu kendi aralarında Serbest Ticaret Anlaşmaları mevcut. Bu anlaşmaların çerçevesinin biraz daha genişletilmesi ve daha kapsayıcı olmasını bekliyoruz. Bu anlaşmaların zeminini daha da güçlendirmek önemli. Ekonomik entegrasyonumuzu Türkiye ile Arap dünyası arasında bu şekilde teminat altına alabiliriz diye düşünüyorum. Bölgemizi ekonomik şoklardan koruyabilmek için birlikte çalışmamız şart. Bu ekonomik şoklar bütün dünyayı etkilediği gibi bizi de yakından etkiliyor. Ama coğrafi konumumuzu düşünürsek, özellikle Türkiye’nin buradaki pozisyonunu düşünürsek atılabilecek çok önemli adımlar var. Türkiye Asya ile Avrupa ve Afrika arasında bir bağlantı noktasını oluşturuyor. Bu coğrafi konum hepimiz için gerçekten de çok dikkate değer bir durumu ortaya koyuyor’’ dedi.

    ‘‘Küresel Ticarette önemli fırsatlar bulunuyor’’

    Irak Maliye Bakanı Taif Sami Muhammed de Irak’ın, Türkiye ile işbirliğine en açık ve en büyük ülkelerin başında geldiğini söyledi. Muhammed, ‘‘Küresel ticarette önemli fırsatlar bulunuyor. Türkiye, uluslararası yatırım ve ticarette koridor rolünde. Irak ve Türkiye arasında 20’den fazla mutabakat zaptı imzalandı. Su, altyapı, kalkınma projeleri, ticaret ve yatırım koruma alanlarında mutabakat zabıtları imzaladık. KOBİ’lerin geliştirilmesi, sağlık sektörü, stratejik işbirliği anlaşmalarımız mevcut. Ticaret, ziraat ve sağlık, 2025 sonrasında hayata geçirilecek büyük projelerin yer aldığı sektörlerin başında geliyor. Turizm işbirliği ve güvenlik alanında imzalamış olduğumuz mutabakat zabıtlarımız var. Ayrıca, mevzuatın güçlendirilmesi ve mevzuat altyapısının oluşturulması konusunda, iletişim ve enerji sektörlerinde de mutabakatlar imzaladık. Tüm bu anlaşmalar ile ikili ilişkilerin geliştirilmesi hedeflendi’’ diye konuştu.

    ‘‘Türkiye; Asya ve Avrupa’ya açılan bir kapı niteliğinde’’

    Türkiye ile Mısır arasında yapılacak işbirliklerinin kazan-kazan senaryosu üzerine inşa edileceğini belirten Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kouchouki, ‘‘Türkiye, Asya ve Avrupa’ya açılan bir kapı niteliğinde. Körfez ülkeleri ve diğer Arap ülkeleri ise çok büyük fırsatlar barındırıyor. Asya ülkelerinde varlığımızı artırmak ve Kuzey Afrika’da daha fazla yer almak için atılacak önemli adımlar mevcut. Mısır, Afrika’ya geçişte kuzeyin stratejik kapısı olma rolünü sürdürüyor. 2050 yılına yönelik hesaplamalar, bu bölgelerde ne denli büyük fırsatlar olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Avrupa’ya da dikkat çekmek gerekiyor, çünkü Avrupa, temiz enerjiye ihtiyaç duyan bir kıta. Türkiye aracılığıyla bu ihtiyaçların karşılanması, önemli fırsatlar sunuyor’’ şeklinde konuştu.

    ‘‘Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması Türkiye ve Arap dünyası arasında etkileşimi artıracak’’

    Panelde söz alan Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam da ‘‘Ekonomik kalkınmayı artırmak için öncü rol üstlenmek gerekiyor. Kuveyt, körfez ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları imzalamak için çaba gösteriyor. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması Türkiye ve Arap dünyası arasında etkileşimi artıracak’’ diye konuştu.

  • Şimşek’ten 750 TL açıklaması: Çelik kubbe inşa edilecek

    Şimşek’ten 750 TL açıklaması: Çelik kubbe inşa edilecek

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV canlı yayınında ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

    KÖRFEZ TURU BEKLENENİ VERDİ Mİ?

    Ekonomiye ilişkin mesajlar veren Bakan Şimşek özetle şunları söyledi:

    “Katar ve Kuveyt ziyaretim oldu. Her iki ülkenin de Karma Ekonomi Komisyonu Eş Başkanıyım. Yakın dönemde Katar ile bir zirve yapılacak. Körfez bizim için ciddi fırsatlar barındırıyor. Özellikle turizmde çok önemli fırsatlar barındırıyor.

    Biz sektörel çeşitliliği başarmış bir ülkeyiz. Yakın ülkelerden tedarik artık önemli bir konsept. Bizim artık ekonomide benimsediğimiz model tamamlayıcılık ilkesi. İnanıyorum ki yatırımcıların kaygıları azaldıkça büyük bir potansiyel var. 250’ye yakın oranın önde gelen firma yöneticileri ile bir araya geldik.

    YURTDIŞINDA YATIRIMCI TOPLANTILARI

    Haftaya ABD’de önemli bankalarla bir araya geleceğiz. IMF toplantıları marjında yatırım bankaları toplantılar yapıyor. Gideceğimiz G20 uzun bir toplantı olacak. ABD Hazine Bakanı ile görüşmemiz olacak. Çok taraflı uluslararası bankalarla bir araya geleceğiz.

    CARİ AÇIK GERİLEMEYE DEVAM EDER Mİ?

    Cari açık Türkiye’nin yumuşak karnı. Cari açık geçen sene mayısta çok yüksekti. Cari açık neredeyse yüzde 1’in altına indi. Bölgesel çatışmalar olmasa cari açık dengede olurdu. Bizim esas cari açıkla ilgili projeksiyonlarımız yapısal dönüşümden geçiyor.

    Çok önemli adımlar attık. 284 ürün belirledik. Bu ürünlere krediyle dünyadan ve Türkiye’den yatırımları çekmek istiyoruz. 8 ana başlık altında 30 ürün 2030’a kadar 30 milyar dolarlık destekle. Şu anda öncelikli olan yeşil dönüşüm. Yüksek teknolojili ürün üretimine destek sağlanacak. Bunlar kalıcı olarak cari açığı aşağıya çekecek. Cari açıkta önemli bir eşikteyiz. Bu projelerin hayat geçmesiyle birlikte cari fazlayı konuşuyor olacağız.”

    “ENFLASYON DÜŞMEYE DEVAM EDECEK”

    Temel mallarda yıllık enflasyon yüzde 28’e düştü. Enflasyon düşmeye devam edecek. Hizmet enflasyonu düşmeye başladı ama dünyada katılık var. Kira artışındaki yüzde 25’lik üst limiti kaldırınca yenilenen kira sözleşmelerinde yüzde 120’ye yakın artış oldu.

    Hizmetler enflasyonu zamanla gelirler politikasına güçlü tepki verecek. Enflasyon düşmeye başladıkça önümüzdeki dönem katılığı kıracağız.

    Deprem ve EYT gibi maliye politikasına sınırlayıcı unsurlar var buna rağmen enflasyonda düşüş başlamış. Enflasyonda düşüş fiyat artışının yavaşlaması demek. Bu programı uygulayacağız. Bu program sonuç veriyor. Enflasyon beklentilerinde iyileşme var.

    Yenilenen kira sözleşmelerinin etkisi oldu. Geçmiş enflasyon baz alınıyor. Bunlar bir yıl sonra denklemden ve bazdan çıkacak. Kira artışlarının enflasyona etkisi bir yıl sonra normalleşmiş olacak. Konut arzının artması kira enflasyonunu etkileyecek.

    Yeşil dönüşüm en önemli öncelik. Körfez’de yeşil dönüşüme inanılmaz rağbet var. İştah çok büyük. En son Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bir yatırım danışma toplantısı yapıldı, oraya gelenlerin yeşil dönüşüme muazzam bir ilgisi var.

    “BÜTÇE AÇIĞI GERİLEYECEK”

    Zamana ihtiyaç var, sabırla politikayı uygulayacağız. Bu ülkede geçen sene muazzam bir deprem olmuş. Geçen sene bütçe açığı yüzde 5.2 idi. Açığın üçte ikisi deprem harcama kaynaklı. Deprem yaralarını sarmayı biz önceliklendirdik.

    EYT etkisinin milli gelire oranı yüzde 2.

    Geriye bakmayalım önümüze bakalım. Daraltıcı bir maliye politikası uyguluyoruz.

    “KAMUDA ARAÇ SATIŞI BAŞLAYACAK”

    Kiralık araçları yüzde 15 azalttık. Yakında Özelleştirme İdaresi araç satışına başlayacak. Kamu harcamalarında sapma yüzde 1’in altında olacak. Daha önce öyle bir şey yoktu. Hiçbir bakanlık kendisine tahsil edilen harcamanın üstüne çıkamayacak.

    Bin civarı araç özelleştirmeye devredilmişti. Zaruri araç kiralamaları dışında izin vermiyoruz.

    “CİDDİ KAYNAK GİRİŞİ VAR”

    Ekonomi programımız sonuç veriyor. Net rezerv artışı 100 milyar doları aştı. Biz Türkiye’de rezerv yeterliliğini sorun olmaktan çıkardık.

    SAVUNMA SANAYİİNE EK KAYNAK PAKETİ

    Zor bir coğrafyadayız, caydırıcılık gücünü artırmalıyız. Savunma sanayii projelerine ek kaynak sağlamak zorundayız.

    KARTLARDAN KESİNTİ NEDEN YAPILACAK?

    Çelik kubbe inşası, 5. nesil uçak için kaynak gerekli. Savunma projelerine kaynak gerekiyor. Savunma Sanayi fonuna ciddi şekilde para veriyoruz. Bu sene 165 milyara çıkarttık. Birçok yerden öneri alındı. Ekonomi kurmayları ile çalışıldı. Tartışmalara saygılıyız. Parti grubumuz bazı konuları tekrar değerlendirebilir.

    “BU FON BÜTÇENİN DIŞINDA”

    Bu paket tamamen savunmaya kaynak için hazırlandı. Bu paket tamamen Savunma Sanayi Fonu’na gidecek. Bütçe açıklığını azaltmak için yapılmış bir paket değil. Bu konuda milletimizin hiçbir endişesi olmasın. Paketin bir kuruşu bile bütçeye girmeyecek. Savunma sanayi bizim için çok önemli. Bu fona Hazine’nin herhangi bir müdahalesi yok.

    Eleştirilere kulaklarımızı tıkayamayız. Gelen değerlendirmeleri Meclis dikkate alır. Ben de bütçe dışı fonları ilkesel olarak doğru bulmuyorum. Ama bazı fonlar ihtiyaç.

    “EKONOMİDE YAVAŞLAMA VAR”

    Yavaşlama oranı iddia edildiği kadar büyük değil.

    “İSTİHDAMDAN TAVİZ VERİLMEDİ”

    Biz gerekirse istihdama yönelik ilave tedbir alırız. Bizim için en büyük öncelik kalıcı bir şekilde yüksek büyüme. Bunun da ön koşulu fiyat istikrarı. Biz enflasyonu düşürmeden asla rahatlamayacağız.”

  • “Vergide adaleti sağlamakta kararlıyız”

    “Vergide adaleti sağlamakta kararlıyız”

    Şimşek X hesabından yaptığı paylaşımda, “Bir kuyumcunun beyan ettiği aylık ortalama vergi matrahı 16 bin TL! Vergide adaleti sağlamakta kararlıyız. Kazancını doğru beyan etmeyen mükelleflere yönelik denetimlerimizi genişletiyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Mehmet Şimşek: “Ekonomi programı sonuç veriyor”

    Mehmet Şimşek: “Ekonomi programı sonuç veriyor”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘t24 15 Yaşında Yıllık Buluşmaları’ konferansında konuştu. Ekonomi programının sonuç verdiğinin altını çizen Bakan Şimşek, dezenflasyon sürecinin başladığını ve eylül enflasyon rakamlarıyla sürecin devam ettiğinin görüleceğine dikkat çekti.

    “Cari açık yakında 15 milyar dolara düşmüş olacak”

    İstihdam artışının bir yılda çok güçlü seyrettiğini söyleyen Bakan Şimşek, “Cari açık yakında 15 milyar dolara düşmüş olacak. Reel ekonomide bir yavaşlama var, bazı alanlarda daralma var ama hala ılımlı büyüme söz konusu” ifadelerini kullandı.

    “Enflasyon baz etkisinin ötesinde düşecek”

    Bakan Şimşek, “Dezenflasyon süreci başladı, bugün eylül rakamlarıyla sürecin devam ettiği görülecek. Önümüzdeki aylarda da aynı hızda olmasa da süreç devam edecek. Enflasyon baz etkisi ötesinde düşecek mi? Bize göre düşecek” diye konuştu.

    “İşsizlik oranı iyi seyrediyor, istihdam piyasasında bozulma yok”

    İmalat sanayinin daralmaya işaret ettiğini ancak bunun geçici bir süreç olduğunun altını çizen Bakan Şimşek, “Dezenflasyon aynı hızda olmasa da sürecek, hizmet enflasyonundaki katılık zamanla aşılacak. İşsizlik oranı iyi seyrediyor, istihdam piyasasında bozulma yok. Rezervlerde ciddi bir iyileşme söz konusu” dedi.

  • “Enflasyonu tek haneye indirmeyi hedefliyoruz”

    “Enflasyonu tek haneye indirmeyi hedefliyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Karabük ziyareti kapsamında ilk olarak AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada il ve ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, İl Genel Meclisi Başkanı ve partililer ile toplantı yapan Şimşek, ardından Karabük Belediyesi’ne geçip Başkan Özkan Çetinkaya’yı ziyaret etti. Çetinkaya’dan belediyenin çalışmaları hakkında brifing alan Bakan Şimşek, belediye ziyaretinin ardından “Türkiye Buluşmaları” programına katıldı. Bakan Şimşek, burada yaptığı konuşmada Orta Vadeli Program’ın tek hedefinin milletin refahını artırmak olduğunu ifade etti. Bu hedefe ulaşmak için sürdürülebilir büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı sağlamanın kritik olduğunu belirten Şimşek, şöyle dedi:

    “Bizim Orta Vadeli Programımızın bir tane hedefi var. O da milletimizin refahını arttırmak. Ama büyümek yetmiyor. Büyümenin sonucu ortaya çıkan refah artışının da daha adil bir şekilde dağılımı. Dolayısıyla sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı bu programın özü. Programın ana hedefi bu. Tabii bu hedefe ulaşmak için fiyat istikrarını sağlamamız lazım. Fiyat istikrarı ne demek? Enflasyonun düşük tek haneli seviyelere çekilmesi demek. Zaten gelir dağılımının bozulmasının en önemli sebebi enflasyon. Enflasyon yüksek olduğu zaman da büyüme performansı düşük. İşte kısa yakın dönem tarihinden bahsetmek istiyorum. 1990’lı yıllarda enflasyon ortalama yüzde 70 civarında, reel büyüme yani ülkede yıllık ortalama büyümesi yüzde 3 civarında. 2000’li yılların başına bakalım. 2000’li yılların başındaki on yıllık ortalama büyüme AK Parti hükümetinin döneminde yüzde 5,7’ye çıkmış. Yüzde 3,1’den yüzde 5,7’ye neredeyse ikiye katlanmış büyüme. Peki bu dönemde ne olmuş? Enflasyon ortalama yüzde 72’den ortalama 9,3’e düşmüş. Enflasyon düşünce ülkede kalıcı bir şekilde daha yüksek büyümeyi sağlayabiliyoruz. Çünkü enflasyonun düşmesi demek öngörülebilirliğin artması demek. Yatırımların artması, üretimin artması demek. Dolayısıyla bizim en büyük önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Yani enflasyonun düşük tek haneye inmesi. Çünkü sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılım için olmazsa olmaz. Peki bunu destekleyecek diğer hususlar nelerdir? Tabii ki bütçe disiplini. Bunu sağlayamazsanız enflasyonu indiremez, büyük açıklar verirsiniz. O zaman kamu büyük açık verince normalde özel sektöre yatırımlara gidecek kaynakları kamu kendisi çeker. Yani dışlama etkisi olur. Dolayısıyla bütçe disiplinini tabii ki sağlayacağız.”

    “Kalıcı kazanımlara dönmenin tek yolu yapısal reformlar, dönüşümdür”

    Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntıların temelinde genelde büyük dış açıklar olduğunu, kalıcı kazanımlara dönmenin tek yolunun her alanda yapısal reformlar olduğunun altını çizen Bakan Şimşek, “Dış açık demek dış borç demek. Sonra bunları yani döndürülmesinde en ufak bir sorun yaşadığınız zaman bu kur’a tabii yansıyor. Dolaylı olarak enflasyona yansıyor. Dolayısıyla bizim cari açığı da sürdürülebilir bir düzeye çekmemiz lazım. Yönetilebilir bir düzene çekmemiz lazım. Bütün bu bahsettiğim gelişmeleri geçici olarak sağlamak yetmiyor. Kalıcı kazanımlara döndürmenin tek yolu var. O da yapısal reformlar, dönüşümdür. Her alanda tarımda, sanayide, bütün alanlarda. Yani verimlilik arttırmak, rekabet gücünü arttırmak için reform yapmamız lazım. Dolayısıyla bizim Orta Vadeli Programımızın özeti bu. Bu programla Türkiye’nin büyümesinin temellerini sağlamlaştırmak istiyoruz. Şimdi bazıları diyebilir ki büyüme yavaşlıyor. Bu geçici bir yavaşlamadır. Çünkü biz daha yüksek sürdürülebilir büyümenin temellerini şimdi sağlamlaştırıyoruz. Burada bu söylediklerimi çok kısa bir şekilde görsellerle zenginleştirmek gerekirse, enflasyon mayıs ayında yüzde 75, ağustos ayı itibarıyla yüzde 52’ye düştü. Önümüzdeki aylarda kalıcı bir şekilde düşmeye devam edecek. Yani enflasyonda kalıcı belirgin bir düşüşün içindeyiz” dedi.

    “Dezenflasyonu desteklemek için bütçe disiplinini sağlamamız lazım”

    Merkez Bankasının açıkladığı yüzde 42 olan tahmin bandına yakın bir noktaya ulaşılacağını ifade eden Bakan Şimşek, “Bizim Merkez Bankamızın açıkladığı bir tahmin bandı vardı. O tahmin bandının üst kısmı yüzde 42’ydi. Bu sene muhtemelen Merkez Bankamızın tahmin bandının üstüne yakın bir noktaya çekmiş olacağız. Gelecek senede yine bandın orta noktası olan yüzde 17,5 gibi yani en azından Orta Vadeli Program’da öngörüyoruz. Ondan sonraki yıl da tek hane. Tekrar yüzde 10’un altı. Dolayısıyla enflasyonda düşüş patikası bu çerçevede. Dezenflasyonu desteklemek için yani enflasyonda düşüşü desteklemek için bütçede disiplini sağlamamız lazım. Deprem nedeniyle ağırlıklı olarak geçen sene ve bu sene bütçe açıkları yüzde 5 civarında. Milli gelire oranla büyük açık. Şimdi biz bu açığı önümüzdeki sene yüzde 3 civarında, daha sonra yüzde 3’ün altına zaten AK Parti hükümetlerine bakarsanız 20 yıllık geçmişte ortalama bütçe açığı oranı yüzde 2,4. Depreme rağmen tekrar harcama disiplinini sağlayarak biz bütçe disiplinini başaracağız. Son 20 yıla bakarsanız Türkiye’de cari açığın milli gelire oranı yüzde 3,8. Bu sene biz bu açığı yüzde 1,7’ye düşürdük. Önümüzdeki üç yıl boyunca da yüzde 1 ile 2 arası bir tahmin öngörüyoruz, orada tutacağız. Bu düzeyde cari açık sorun değil. Programın özü sürdürülebilir yüksek büyümeye doğru bir altyapı oluşturmak. Bunun için enflasyonu tek haneye düşürmek bütçe açığını, master kriterleri çerçevesinde yüzde 3’ün altına çekmek. Cari açığı sürdürülebilir bir patika yani yüzde 2,5’un altına çekmek. Ve bunun sayesinde de şu anki sıkıntıları geride bırakmak” diye konuştu.

    “Cari açığı sürdürülebilir bir noktaya şu an itibarıyla çekmiş durumdayız”

    Milletin karşılaştığı en önemli sıkıntının hayat pahalılığı, enflasyon olduğunu, bir diğer önemli sorunun da cari açık olduğunu aktaran Bakan Şimşek, cari açığı sürdürülebilir noktaya çektiklerini ifade ederek şöyle devam etti:

    “Milletimizin karşı karşıya olduğu en önemli sıkıntı alanı tabii ki hayat pahalılığı, yani enflasyon. Dolayısıyla bu program esas itibarıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde aşağı çekecek bir program. Tabii enflasyonun düşmesi demek, fiyatların düşmesi demek değildir. Yani diyelim ki bu ürünün fiyatı on liraysa ben gelecek sene 11 liraya çıkarsa yüzde 10 enflasyon var demektir. Çünkü ondan 11’e çıktı. Bir sonraki sene yani birden 11 liraya değil de 10 buçuk liraya çıksa o zaman enflasyon yüzde 5 oluyor. Ama fiyat artmaya devam ediyor. Dolayısıyla enflasyonda düşüş demek fiyatlardaki artışın yavaşlaması demek. Peki bu program çalışıyor mu? Bir yıl uyguluyoruz. Eylül ayında programı açtık. Hedeflerimizden bir tanesi cari açığı daraltmak hatırlarsınız. Cari açığı sürdürülebilir bir düzeye çekmek. Geçen sene ortasında cari açık 50 milyar doların üzerinde, 60 milyar dolar civarı. Bu sene temmuz ayından itibaren cari açık 19 milyar dolara düştü. Milli gelire oranı da haziran ay itibarıyla yüzde 2 civarına düştü. Ama yılın sonunda biz yüzde 1,5 ila 2 arası bir cari açık öngörüyoruz. Yüzde 1,7 diye programa yazdık. Dolayısıyla biz cari açıkta hedefimizden çok daha iyi bir noktadayız. Cari açığı sürdürülebilir bir noktaya şu an itibariyle çekmiş durumdayız. Dolayısıyla memleketin dış açık sorununu kalıcı hale getirmek için bu seviyelerde tutup, daha aşağılara çekmek için yapısal dönüşüme ihtiyacımız var. Yani sanayide dönüşüme ihtiyacınız var, bütün diğer alanlarda dönüşüme ihtiyacınız var.”

    “Swap hariç net rezerv 30 milyar dolar”

    Geçen yıl program öncesi 98,5 milyar dolar brüt rezervin bulunduğunu, bu rezervin 156 milyar dolara çıkartıldığını hatırlatan Bakan Şimşek, “Diğer önemli bir konumuz rezerv konusu. Geçen sene program öncesi 98,5 milyar dolar civarında brüt rezervimiz vardı. Bu rezervi biz yaklaşık 58 milyar dolar arttırıp, 156 milyar dolara çıkarttık. Uluslararası tanımlara göre artık Türkiye rezerv yeterliliğini sağlamış durumda. Tabii bu dönemde önemli tartışmalardan bir tanesi swap hariç rezervlerdi. Bankalardan, Merkez Bankası diye bir geçici olarak döviz alıp ona karşılık TL verince bu bir swap işlemi oluyor. Şimdi swap hariç net rezerv eksi 60,5 milyar dolardı. Swap hariç net rezervleri son 12 ayda 90 milyar dolar arttırdık. Ve Türkiye’nin rezerv sorununu bu anlamda çözdük. Yani artık bu konu bir endişe kaynağı olmaktan çıktı. Net rezerv swap hariç 30 milyar dolar” ifadelerine yer verdi.

    “Kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Burada da epey mesafe kat ettik”

    Kur korumalı mevduattan çıkmanın hedeflendiğini ifade eden Bakan Şimşek, “Diğer önemli bir konu veya önemli bir hedefimiz; kur korumalı mevduattan çıkış. Devlet şöyle bir taahhütte bulunmuş; vatandaş parasını Türk lirasında tutsun bankalarda ama eğer liradaki değer kaybı bankanın ödediği faizin üzerine çıkarsa o farkı da devlet taahhüt etmiş. Bu önemli bir belirsizlik kaynağı. Önemli bir koşullu yükümlülük olarak karşımıza çıkıyor. Bir de dezenflasyon sürecinden dediğim gibi liralaşma stratejimiz var. Çünkü biz liranın faizini yönetebiliyoruz, belirleyebiliyoruz. Yani hani bir aktarım mekanizması var para politikasında. Onun etkili olabilmesi için lira ağırlıklı bir sistem oluşturmamız lazım. Dolayısıyla kur korumalı mevduattan çıkış bizim için bir hedef. Son bir yılda yaklaşık 98 milyar dolar kur korumalı mevduatta düşüş oldu. Epey mesafe kat ettik. Yani eylül başı itibariyle kur korumalı mevduatın faizi 46 milyar dolara düştü 144 milyar dolardan. Biz piyasaları bozmadan önümüzdeki aylarda peyderpey bu bakiyenin daha da düşeceğini ve kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Burada da epey mesafe kat ettik” şeklinde konuştu.

    “Geçen sene tedbir almasaydık Türkiye böyle bir bütçe açığını yönetemezdi”

    Geçen yıl alınan tedbirler ile harcamaları kontrol altına aldıklarını ifade eden Bakan Şimşek, “Bakın Türk lirasının toplam mevduat içerisindeki payı geçen sene yüzde 32 civarı. Şu anda yüzde 53 civarına çıkmış durumda. Bir yılda muazzam bir başarı var. Yani Türk lirasına vatandaşımızın ve uluslararası aktörlerin güveni arttı. Dolayısıyla bir taraftan cari açıkta azaldı bir taraftan KKM’den çıkıyoruz. Bir taraftan rezerv biriktirdik. Bir taraftan da liraya güveni tekrar tesis ediyoruz. 20 yıllık ortalamalara bakarsanız Türkiye’nin bütçe açığı milli gelire oran olarak yüzde 2,4. Fakat deprem etkisiyle geçen sene EYT etkisiyle tedbir almasaydık bütçe açığı uzun vadeli ortalamanın beş katına çıkıyordu. Ama Türkiye böyle bir bütçe açığını yönetemezdi. Dolayısıyla geçen sene tedbir aldık. Geçen sene harcamaları kontrol altına aldık. Deprem hariç ve arz vergileri arttırmak zorunda kaldık. Ama bunu yapmasaydık enflasyon çok farklı seviyelerde olabilirdi. Çok daha yüksek seviyelerde olabilirdi. Dolayısıyla biz aldığımız tedbirlerle bütçe açığını kontrol ettik” dedi.

    “Programı başarılı bir şekilde devam ettirirsek risk puanı 200’ün altına düşecek”

    Gelecek yıllarda deprem etkisinin azalması, kamuda disiplin ve tasarruf ve diğer etkenlerle birlikte bütçede düzelmelerin devam edeceğinin altını çizen Bakan Şimşek şöyle devam etti:
    “Geçen sene bütçe açığı yüzde 5,27’ydi. Ama bunun üçte ikisi depremle alakalı. Bunun 3,6 puanı depremden kaynaklı. Dolayısıyla deprem etkisi azaldıkça bu sene de deprem etkisi yüksek. İnanıyoruz ki bütçede düzelme devam edecek. Tabii vatandaşımız bizden kamuda disiplin istiyor, tasarruf istiyor. Bu konuda önemli adımlar attık. Şöyle son on yıla bakarsınız. Deprem hariç yüce meclisimizin kabul ettiği bir bütçe var. Bir de gerçekleşen bir bütçe var. Genelde on yılın ortalamasından bahsediyorum. On yıl boyunca deprem etkisi hariç, ortalama yıllık bütçedeki sapma yani başlangıç ödeneğine göre gerçekleşme ortalama 9,1 daha yüksek çıkmış. On yıllık bir ortalama. 2024 yılında tesis ettiğimiz bütçe değişikliğiyle, harcama değişikliği harcama kontrolüyle ayrıca tasarruf tedbirleriyle başlangıç ödeneğine göre sapma ondan önceki yani 2024’ten önceki on yıl ortalamanın onda biri bile değil. Dolayısıyla geçen sene ve bu sene attığımız adımlarla bütçe harcamalarında kontrolü ve sağlamış durumdayız. Ve bunun sayesinde muazzam bir tasarruf var. Ve bu tasarruf miktarı gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1.8i’ine kadar bu sene çıkması öngörülüyor. Türkiye’nin bütün bu çabaları sayesinde, bu program sayesinde risk primi 700 baz puandan 200 baz puana kadar düştü. Biz bu programı başarılı bir şekilde uygulamaya devam edersek belki gelecek sene bu vakitlerde risk primimiz 200 baz puanın altında bir noktada olması muhtemeldir. Bunun sayesinde Türkiye’nin dış borçlanma maliyetleri düştü. Dış borçlanma maliyeti bu hazinenin, devletin yani. Özel sektörün maliyetleri bunun çok üzerinde. Geçen senenin başında hazine borçlanma maliyetleri yüzde 9.75 iken bugün 6.75 civarına kadar düşmüş durumda. 300 baz puan deyip geçmeyin. Yani 250 milyar dolar borcumuz var. Bunu yüzde 9.75 yerine yüzde 6.75’le döndürürseniz muazzam rakamlara tekabül ediyor.”

    “Denetim kuruluşları durup dururken not artırmıyor”

    Muhalif kesimleri eleştirerek “’Program yok, işe yaramaz’ diyen Bakan Mehmet Şimşek, dünyada bir tek Türkiye’nin kredi derecelendirme puanının arttığına vurgu yaparak şöyle devam etti:
    “Bakın geçen senenin ilk beş ayında reel sektör yüz dolar borç ödediğinde dış borç sadece 73 dolar bulabiliyor. Bankacılık sektörü yüz dolar borç ödediğinde 97 dolar bulabiliyordu. Şimdi ise reel sektör ben yüz dolar borç ödediğinde 122 dolar daha ucuza daha düşük maliyetlerle bulabiliyor. Benzer şekilde bankacılık sektörü 100 dolar borç ödediğinde dünyadan 153 dolar alabilir. Dolayısıyla Türkiye’nin dış finansal sorununu çözdük. Risk primini düşürdük. Borçlanma maliyetlerini aşağıya çektik. Ve kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu artırıyor. 2024 yılında dünyanın önde gelen üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke dünyada Türkiye. Şimdi bazı kesimler uzun bir süre ortada bir program yok dediler. Halen diyenler var aslında. Program yok diyorlar. Sonra programın olduğu çıkınca bu program işe yaramaz dediler. Bu programa kaynak gelmez dediler. Dışarıdan bu programa kaynak gelmez dediler. Net rezervler 90 milyar dolardı. 2003-2013 döneminde net rezervimiz 32 milyar dolarmış. On yılda net rezerv 38 milyar dolarmış. Son 12 ayda 90 milyar dolar. Bu defa dediler ki yok dediler tamam rezervler artıyor. Halbuki bu gelen paranın dörtte üçünden fazlası vatandaşımızın uluslararası kuruluşların Türk lirasına olan güveninden kaynaklanıyor. Daha uzun vadeli kaynak ve politikayı tercih ediyor. Denetim kuruluşları durup dururken not artırmıyor. Olmayan bir programda not artırılır mı? Ama hala bazı çevreler ortada program yok diyorlar. Ve bazı derecelendirme kuruluşları iki kademe artırıyor. Biz bu programı devam ettirelim notumuz artmaya devam edecek. Rahmetli Özal döneminde geldim ben ilk işte kredi notu düşürülmüş. 90’lı yılların başında Türkiye’ye bir kredi notu verilmiş. O zaman borcu çok düşük. Türkiye’ye yatırım yapılabilir kredi notu verilmiş. İki yıl sonra yani 1993’te yatırım yapılabilir kredi notunu kaybetmiş. Notumuz düşmüş. Notumuzun tekrar yatırım yapılabilir seviyeye gelmesi 19 yıl almış. 2013’te sağladık.”

    “Hain darbe girişimi notumuzu düşürdü, yeniden çıkartmakta kararlıyız”

    15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Türkiye’nin puanının “Yatırım yapılabilir” seviyesinin altına düştüğünü, yeniden yatırım yapılabilecek seviyeye çıkartmakta kararlı olduklarını belirten Bakan Şimşek, “Bu defa çok daha hızlı olacak” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Sonra hain darbe girişimi sonrası tekrar kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyenin altına düştü. Biz tekrar Türkiye’ye yatırım yapılabilir ülke seviyesinin notuna çıkartmakta kararlıyız. Bu defa çok daha hızlı olacak. Öyle görülüyor. Türkiye’nin olduğu en önemli makro ekonomik sorun enflasyondur. Enflasyon yeni bir konu değil ama kolay bir konu da değil. 1970’li yıllarda hükümetler gelmişler. Enflasyonu indireceğiz demişler. İndirememişler. 1980’li enflasyonu düşürememişler. Doksanlı yıllarda her hükümet geldiğinde enflasyonu düşüreceğiz demiş. Enflasyon yüzde yetmiş civarı. 2000’li yılların başında AK Parti hükümetleri döneminde enflasyon tek haneye düşürüldü. Uzun süre orada kaldı. Fakat maalesef son yıllarda tekrar yükseldi. Şimdi tekrar biz enflasyonu tek haneye indirmek istiyoruz. Bu kolay bir süreç değil. 1970’li yıllardan bu yana elli altı ülkede yüzün üzerinde enflasyon şoku yaşanmış. Değişik dönemlerde. Enflasyonu şok öncesine düşürülmesi şok öncesi seviyeye geri getirilmesi ortalama 3,4 yıl alıyor. Bu dünya değeri. Bizim programın ilk yılı geride kaldı. Biz inanıyoruz 2026’nın sonunda kararlı bir şekilde sabırla bu programı uygulayarak enflasyonu tekrar tek haneye düşüreceğiz. Nitekim biz zaten şunu öngördük. Dedik ki programın bu geçiş döneminde enflasyon yükselecek. Mayısta zirveyi bulacak dedik. Mayısta zirveyi bulduk. Mayıstan bu yana enflasyonda 23,5 puanlık düşüş var. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Yılı yüzde kırk civarında bir enflasyonla kapatacağız. Gelecek senede yüzde yirminin altına bir enflasyon, bir sonraki sene de yüzde onun altına bir enflasyon.”

    “Beceri kazandırması gereken geniş bir nüfus var. Yapay zekâ çağındayız”

    Her alanda yapısal dönüşüme dikkat çeken Bakan Şimşek, “Reform gündemine gelince, şimdi makro ekonomide dengeleri düzeltmek için çaba gerekiyor. Para politikası tedbirleri, maliye politikası tedbirleri. Peki diyorlar ya memleketin sorunları, para politikası tedbirleriyle çözülemez. Biz hiçbir zaman memleketin sorunları para politikası tedbirleriyle çözülür demedik, demiyoruz. Sadece maliye politikası tedbirleriyle sorunları çözeriz, onu da demedik. Tam aksine, tabii ki para politikası, maliye politikası, gelirler politikası ama en önemlisi yapısal politikalar. Yani yapısal reform. Yapısal dönüşüm. Çünkü esas kazanımlar burada. Dolayısıyla ülkemizin makro ekonomik dengesizliklerini, sorunlarını çözmek için çok kapsamlı bir problem ortaya koyuyor. Ve bizim programın en büyük bileşeni, en detaylı kısmı en çok sayfa tutan merak edenler için, okumak isteyenler için en büyük kısmı yapısal dönüşüm kısmıdır. Yapısal dönüşümün temel alanları bunlar. Biz insanımıza yatırım yapacağız. Ya sadece öğrenciden bahsetmiyorum. Hayat boyu öğrenmeden bahsediyorum. Şu anda okulda olmayıp da niteliklendirilmesi gereken nitelik yani beceri kazandırması gereken geniş bir nüfus var. Yapay zekâ çağındayız. Hepimizin yeniden belki eğitilmesi gerekir. İleri becerileri kazanmamız gerekiyor. Dolayısıyla bizim en önemli gündemimiz beşeri sermayenin yani insan stokumuzun kalitesinin arttırılması, becerilerinin arttırması. Diğer bir konu yatırım. Şimdi yatırım çekmek için bakın dün Cumhurbaşkanımızın başkanlığından dünyanın önde gelen büyük kuruluşlarda ve şirketlerin temsilcileriyle epey bir mesai yaptık. Bütün dünyaya yatırım çekme yarışında. Yatırım çekmemiz için veya Türkiye’deki yatırımları tutmak bizim müteşebbislerin bizim girişimcilerin başka ülkeler yerine Türkiye’de yatırım yapmasını sağlamamız için ne yapmamız lazım? Yatırım ortamını iyileştirmemiz lazım. Yatırım ortamını iyileştirmek çok kapsamlı bir alan. Hukuk devletini güçlendirmekten başlıyor. Bütün yani birçok unsuru içeriyor. Dolayısıyla yatırım ortamının iyileştirilmesi mesela enflasyon varsa öngörülebilirlik düşüktür. Enflasyonu düşürdüğü zaman yatırım ortamını iyileştirir. Finansmana erişimi iyileştirir. Eminim buradaki girişimcilerimizin çoğunu kafasındaki en önemli sorun finansmana erişimdir” diye konuştu.

    “Finansmana erişimi uygun koşullarda sağlamanın yolu enflasyonu kalıcı olarak düşürmek”

    2026’da hayata geçirilecek olan karbon vergisine değinen Bakan Şimşek, dijital dönüş, yeşil dönüşümün altını çizerek şöyle konuştu:
    “Faturayı başkasına çıkartmadan kalıcı bir şekilde finansmana erişimi uygun koşullarda sağlamanın yolu enflasyonu kalıcı bir şey tek haneye ve düşük tek haneye çekmek. Bunu geçmişte başardık. Tekrar inşallah başaracağız. Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi yani sadece bankalardan yatırım amaçlı imkanlara erişim yetmiyor. Mutlaka sermaye piyasası enstrümanlarını da güçlü bir şekilde devreye almak gerekiyor. Kamu maliyesinde reform. Örneğin harcama disiplini bir reformdur. Şu anda dünyanın en önde gelen iki temel alanı. Yeşil dönüşüm demek Türkiye’de özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınması demek. Bu niye önemli? Sadece çevreyle ilgili değil. Bizim mal sattığımız bazı bölgeler örneğin Avrupa Birliği diyor ki ben 2026’dan itibaren belli sektörlere vergi koyacağım diyor. Eğer karbon ayak izi yüksekse. Yani karbon vergisinden bahsediyoruz. İşte Türkiye’nin bütün bu süreçlere hazırlıklı olması için yeşil dönüşümü hızlandırması lazım. Dijital dönüşüm. Her alanda şimdi etkisini gösteriyor. Şimdi esnafımız diyor ki efendim online satış. Bakın satışlar dijitalleşti. Süreçler dijitalleşiyor. Ama her alanda. Sadece tek bir alanda değil. Dolayısıyla bizim mutlaka yeşil ve dijital dönüşüm sağlamamız lazım. Bütün bunların sonucunda ne olacak biliyor musunuz? Türkiye’de verimlilik kalkacak. Rekabet gücü artacak. Büyüme potansiyelimiz artacak. Biz de doğru politikalarla sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayacağız. Vergi politikaları üzerinden dezenflasyon üzerinden gelir dağılımını bugünkü durumdan çok daha iyileştireceğiz.”

    Bakan Şimşek, toplantının ardından Karabük Valiliği ve Kardemir’i ziyaret ederek şehirden ayrılacak.