Etiket: mektup

  • Bursa’da çocuklardan Atatürk’e 100. yıl mektubu

    Bursa’da çocuklardan Atatürk’e 100. yıl mektubu

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından 100. Yıla özel düzenlenen ‘Cumhuriyet ve’ temalı Kütüphane Günleri’nde çocuklara yönelik atölye çalışması yapıldı. Demirci Kütüphanesi’ndeki etkinlik ‘Cumhuriyet’in Çocukları’ temasıyla gerçekleştirildi.

    Eğitimci Gülşah Güler’in yürüttüğü atölyeye Demirci İlk ve Ortaokulu’ndan 19 öğrenci katıldı. Drama atölye çalışması gerçekleştiren Güler, çocukların özgüvenlerinin yanı sıra fiziksel ve zihinsel gelişimine yönelik etkinlik gerçekleştirdi. Çeşitli oyun ve canlandırmaları kapsayan programda çocuklar, eğlenceli vakit geçirdi.

    Atölyede Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e mektup da yazan öğrenciler, 100. yılda duygu ve düşüncelerini aktardılar. Kaleme aldıkları mektupta Cumhuriyet’in ve özgürlüğün önemini belirten çocuklar, minnetlerini dile getirdiler. Kendi üslupları ile bugün yaşadıklarını anlatan öğrenciler, saygı ve sevgilerini ifade ettiler. Daha sonra gruplara ayrılan çocuklar, Cumhuriyet’in 100. yılına özel gazete hazırladılar.

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Baba Pala, atölyeyi gerçekleştiren eğitimci Gülşah Güler’e teşekkür belgesi takdim etti. Atölye çalışmasında yer alan öğrencilere de katılım belgesi verildi.

  • Sosyal medyadan veda mektubu paylaşıp ortadan kayboldu

    Sosyal medyadan veda mektubu paylaşıp ortadan kayboldu

    Olay, Sultandağı ilçesinde yaşandı. Edinilen bilgilere göre, ilçede yaşayan Anıl Sayın ilçe merkezinde yaşadığı evinden dün ayrıldıktan sonra bir daha geri dönmedi. Sayın’ın evde olmadığını fark eden yakınları, jandarma ve emniyet ekiplerinden yardım istedi. Bunun üzerine bölgede güvenlik güçleri tarafından arama çalışması başlatıldı.
    Öte yandan, Sayın’ın sosyal medyada veda mektubu bıraktıktan sonra ortadan kaybolduğu belirtildi.

  • Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’den, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye mektup

    Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’den, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye mektup

    Beşiktaş’ın sitesinden, Başkan Çebi imzalı paylaşılan mektupta, “Türk futbol camiasını bir aile olarak gördüğünüzü ve kendinizi de ailenin reisi olarak ifade ettiğinizi biliyoruz, duyuyoruz. Ve futbolu bu anlayışla yöneteceğinizi defalarca söylediniz. Ancak maalesef süreç böyle işlemedi ve şahsınızla, Beşiktaş JK camiası arasında bir gerginlik oluştu. Hatta bu gerginlik, sizinle benim aramda şahsi bir gerginlikmiş gibi bile yansıtıldı. Siz bu durumu düzeltici yönde bir adım attığınızı düşünseniz bile; maalesef devam eden süreç, bu durumun değişeceğine dair var olan tereddüdümüzü artırmaktadır. Pendikspor ile yaptığımız maçta yaşanan olaylar da, bu konudaki kuşkularımızda ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Siz de biliyorsunuz, verilen penaltı tartışılıyor, golümüz iptal edildi, VAR’a gidilmesi gereken pozisyonlarda gidilmedi, gidilmemesi gereken pozisyonlarda gidildi.

    Biz öncelikle, özellikle de hakem camiasında bize karşı olan bu tutumun kaynağını merak ediyoruz? Samimi bir şekilde sormak istiyoruz: Şahsınızla ve/veya TFF ile camiamız arasında var olduğuna her geçen gün daha fazla inandığımız bu gerilimin, acaba sizden bağımsız, belki de hiç haberinizin olmadığı bir kaynağı mı var? Beşiktaş JK Yönetim Kurulu olarak aklımıza gelen bir ihtimal, bazı hakemlerin görevden alınıp, daha sonra görevlerine geri dönmeleri sürecinde, Beşiktaş JK Başkanı olarak yaptığım değerlendirmelerin, hakem camiasında, sizden bağımsız bir şekilde şahsıma ve camiamıza haksız bir önyargı oluşturmuş olmasıdır. İntikamcı bir tavrın söz konusu olabileceği maalesef aklımıza geliyor. Bu gibi bir ihtimal farklı çevrelerden bize sorulduğunda biz buna ihtimal vermediğimizi söyledik ve söylüyoruz. Ancak bu konuda açıkça şüphelerimiz söz konusudur ve bu şüphemizi şahsınızla paylaşıyoruz. Bu durumun araştırılması, TFF Başkanı olarak bizzat sizin görevinizdir. Böyle bir durum varsa tespit edip, gereğini yapmak ve bunu kamuoyu ile paylaşmak da sizin görevinizdir. Bu konuda üzerinize düşeni yapmanızı rica ediyoruz.

    Ayrıca, futbol ailemizin adil reisi olarak Pendikspor ile dün (20.08.2023) yaptığımız karşılaşmanın VAR kayıtlarının, acilen incelenip, kamuoyuna açıklanmasını bekliyoruz. Bu tür bir işlemi daha önce yaptınız ve söylediğiniz gibi futbolumuzun adil bir yöneticisi iseniz bir kez daha yapmanızı sizden talep ediyoruz. Ayrıca kendinizin de, dünkü maçın pozisyonlarını inceleyip, araştırıp, danışıp, değerlendirip, görüşlerinizi kamuoyuna açıklayarak, gereğini yapmanızı bekliyoruz.

    Bir eksiklik, bir hata söz konusu ise, bu hatayı ortadan kaldırmanızı umuyoruz. Bunu yapmadığınız takdirde, ligin geleceğine ve kulübümüzün ligdeki konumuna ilişkin tedirginliğimiz ve üzerinizdeki şüphe artarak devam edecektir. Aksi halde, adil ve şeffaf olduğunuz yönündeki beyanlarınızın hiçbir kıymeti kalmayacaktır, camiamızın şüpheleri devam edecektir. Sonuçsuz kalınması halinde şeffaf, adil, güvenilir ve eşitlikçi olmadığınızı, camia olarak her gün ve en şiddetli şekilde seslendirmeye devam edeceğimizi bilmenizi isteriz. Bunun için bir özür dilenmesi gerekiyorsa da, lütfen çıkıp özür dileyin.
    Biz huzur ve adalet istiyoruz!” ifadelerine yer verildi.

  • Depremzede öğrenciler mektup arkadaşlarını unutmadı

    Depremzede öğrenciler mektup arkadaşlarını unutmadı

    Kahramanmaraş merkezli 11 ilde meydana gelen deprem sonrası Karabük’teki Hoca Ahmet Yesevi İmam Hatip Okulu öğrencileri kardeş okul olarak belirlenen Adana’daki Arif Hasan Bilici İmam Hatip Ortokulu’ndaki depremzede akranlarına mektup yazarak desteklerini göstermişlerdi.

    Depremzede öğrenciler de mektup arkadaşlarının desteklerinden dolayı hazırladıkları teşekkür mektuplarını ve hediyelerini öğretmenlerinin desteğiyle Karabük’e gönderdi.

    Hoca Ahmet Yesevi İmam Hatip Okulu’na gelen mektuplar ve paketler düzenlenen program ile öğrencilere dağıtıldı. Heyecanla akranlarından gelen hediye paketlerini açan öğrenciler, depremzedelerin yaşadıklarını anlattığı mektup karşısında da duygu dolu anlar yaşadı.

    Programda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, asrın felaketi olan depremi yaşadıklarını belirterek, “Gerçekten yüreklerimiz yangın yerine düştü. Bizi de derinden etkiledi. Deprem bölgesinde bulunan kardeşlerimiz öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız o acıyı hissederken bizlerde evlerimizde okullarımız da o acıyı derinden hissettik. Biz o gün Karabük eğitim ailesi olarak oradaki kardeşlerimizi, eğitim ailemizi hayat normale dönünceye kadar yalnız bırakmayacağız diye söz vermiştik. Deprem bölgesindeki kardeşlerimize 1 milyar lira civarında ayni ve nakdi bağışlarımızı oraya ulaştırdık” dedi.

    Depremzede öğrencilere destek amacıyla yazılan mektupların çok önemli bir şey olduğunu ifade eden Akbaş, “Oradaki kardeşlerinize ‘Yalnız değilsiniz, yanınızdayız. Sizi terk etmeyeceğiz’ demek çok kıymetli ve değerli” diye konuştu.

    Amine isimli öğrenci mektup arkadaşının ailesinden kimsenin depremde zarar görmemesinden dolayı mutlu olduğunu aktararak yazdığı güzel şeyler için teşekkür etti.

  • Yarım asır sonra gelen ‘Vefa’ mektubu

    Yarım asır sonra gelen ‘Vefa’ mektubu

    Finlandiyalı Helena Holopainen ve Markku Tiirakari çifti, 22 Ocak 1974 tarihinde Adana’dan Erzurum’a geçmek isterken yolun yoğun kar yağışı nedeniyle kapalı olmasından ötürü 2 günlerini Tunceli’nin Pülümür ilçesinde geçirmek zorunda kaldı.

    Burada kaldıkları süre boyunca ilçe insanları tarafından misafir edilen çift, tam 49 yıl sonra o günleri anlatan bir mektup ile o dönem çektikleri fotoğrafların yer aldığı 2 albümü Pülümür Belediye Başkanı Müslüm Tosun’a gönderdi. İngilizce yazılan mektubu tercüme ettiren Başkan Tosun, onlarca yıl sonra gelen mektup ve albümün kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.

    ”Kendilerini tekrar Pülümür’de ağırlamak isteriz”

    İlginç bir mektup aldığını ve ilk etapta çok şaşırdığını belirten Belediye Başkanı Müslüm Tosun, ”Finlandiya’dan gelen bir mektup. Tanımadığımız bir şahıs tarafından Pülümür Belediyesine atfen adıma gönderilmişti. Açtığımda özenle hazırlanmış iki tane albüm gördüm. 22 Ocak 1974 tarihinde Adana’dan Erzurum’a geçmeye çalışan bir ailenin yolların kapalı olmasından kaynaklı Pülümür’de geçirdikleri iki günün hikayesi. İngilizce yazıyordu.

    Tercümesini yaptırdığımızda Erzurum’a geçerken burada hava şartlarından ötürü kalmak zorunda kalmışlar. Sonra burada bir eve misafir olmuşlar. Oradaki geçirdikleri hatıralarını yazıyorlar ve Pülümür’de o dönemde çekilmiş fotoğraflardan iki albüm yapılmış” dedi.

    Mektubun kendisini çok duygulandırdığını ifade eden Başkan Tosun, “Ben bir kez daha Pülümür halkının misafirperverliğini, insani ilişkilerinin ne kadar değerli ve güzel olduğu konusunda çok duygulandığımı ifade etmek istiyorum.

    Keza aynı şekilde Finlandiyalı dostlarımızın da bu görmüş oldukları ilgiye, alakaya karşı aradan onca yıl geçmesine rağmen o dönemdeki gençlik fotoğraflarını koyarak ve şimdiki hallerini gösteren fotoğrafların da yer aldığı albümde yer vermeleri ayrıca bu bölgede yaşadıklarıyla ilgili duydukları hassasiyettendir.

    Çok duygulandığımı ifade etmek istiyorum. İnsani ilişkiler böyle bir şey. Karşılık gördü mü mutlaka yıllar sonra hatırlanması bizi son derece memnun etti. Ben de mektubu aldıktan sonraki duygularımı ifade eden bir yazı yazmak istiyorum. Kendileriyle iletişim kurarak uygun olmaları halinde tekrar Pülümür’e davet etmek istiyorum” diye konuştu.

    Albümde o dönem ilçeye ait çok sayıda fotoğrafın da yer aldığını kaydeden Tosun, “O günün gözüyle Pülümür’ü görmek bize ayrı bir heyecan verdi” şeklinde konuştu.

    Mektup, Finlandiyalı aileyi misafir eden Yüce’yi çok duygulandırdı

    O dönem Pülümür’de sıtma savaşta çalıştığını ve aileyi misafir ettiklerini söyleyen Mehmet Ali Yüce, “O zaman yollar kapandı. Burada kaldılar. Biz kendilerini ağırladık. 33 yaşındaydım o zamanlar. Finlandiya’dan gelen mektuba çok sevindim” dedi.

    Helena Holopainen ve Markku Tiirakari çifti, mektubun sonuç bölümünde yüreklerinin deprem nedeniyle sarsılan Türk halkıyla beraber olduğu ifadesini de kullandı.

  • Bursa’dan Van’a uzanan mektup kardeşliği

    Bursa’dan Van’a uzanan mektup kardeşliği

    2021-2022 eğitim öğretim döneminde başlatılan projenin bu yıl 2.si gerçekleştirildi. Geçen yıl Yıldırım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gazetecilik Bölümü 9.sınıf öğrencileri ile Beyazıt İlkokulu 3. Sınıf öğrencileri arasında başlatılan proje bu yıl da aynı öğrencilerin birbirlerine mektup yazmaları ile devam etti.

    Unutulmaya yüz tutan mektuplaşmanın yeniden canlandırılmasının hedeflendiği proje sayesinde mesafeler ortadan kalkarak öğrenciler arasında kültürel etkileşim yaşandı.

    Projeye olan desteğini bizzat kendisi de mektup yazarak gösteren Yıldırım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Ömer Yılmaz: “Mektup kardeşliği projesi ile unutulmaya yüz tutmuş önemli bir değerin canlandırılmasını hedeflemekteyiz. Öğrencilerin, teknolojinin gelişmesi ile kaybolan bir geleneği yaşatmasına tanık olmak ve mektuplaşma sayesinde arkadaşlıklarını devam ettirmelerine vesile olmak güzel bir duygu.” dedi.

    Proje koordinatörü Yıldırım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gazetecilik Alan Öğretmeni Suat Alptekin, “Duygu ve düşüncelerin ifade edilmesinde mektuplar çok önemlidir. Bu proje sayesinde öğrenciler hem kendilerini hem de yaşadıkları yerin özelliklerini birbirlerine anlatarak aralarında kültürel bir etkileşim sağladılar. Öğrencilerin proje olan ilgisi çok güzel. “dedi.


    Projeyi sürdürülebilir kılmayı hedeflediklerini söyleyen Beyazıt İlkokulu Sınıf Öğretmeni Ceylan Tüzün, ”Daha önce birbirlerini görmeyen ve tanımayan öğrencilerin bu vesile ile arkadaşlık etmelerini görmek çok güzel. Hedefimiz bu projeyi uzun yıllar devam ettirerek öğrenciler arasında bir duygu ve kültür bağı oluşturmak.” dedi.

    Mektup kardeşliği projesinde yer almaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Yıldırım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 10.sınıf öğrencisi Nilsenay Zehra Topal, “Bu proje sayesinde daha önce hiç gitmediğim bir şehirde bir kardeşim oldu. Van hakkında çok bilgim yokken mektup kardeşim bana şehrin doğal ve tarihi güzelliklerini, yemek kültürünü tanıtarak şehir hakkında bilgi sahibi olmamı sağladı. Ben de Bursa hakkında bilgiler verdim. Umarım bir gün bir araya gelme fırsatımız olur.” dedi.

    Proje çerçevesinde Yıldırım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri Van’daki mektup kardeşlerine hatıra maksatlı hediyeler de gönderdi.

  • Mektubu “Onur Madalyası” yapıp madenin girişine astılar

    Mektubu “Onur Madalyası” yapıp madenin girişine astılar

    Türkiye, Kahramanmaraş merkezli yüzyılın felaketi iki büyük depremin acılarını yaşıyor. Kahramanmaraş Pazarcık’ta 6 Şubat saat 04.17’de 7.7 büyüklüğünde ve aynı gün Elbistan’da saat 13.24’te 7.6 büyüklüğünde meydana gelen iki büyük deprem Türkiye’yi yasa boğdu. Zonguldak’tan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda çalışan 4 bine yakın maden işçisi de bölgeye giderek arama kurtarma çalışmalarına destek verdi. TTK işçilerinin yanı sıra rödevans (kiralama) yöntemiyle kiraladıkları sahalardan kömür çıkartan özel maden şirketlerinde çalışan maden işçileri de arama kurtarma çalışmalarına katıldı.

    Yakınlarını kurtaran madencilere teşekkür mektubu

    Depremde yakınları enkaz altında kalan vatandaşlar, bölgeye gelen ekipler ile birlikte kurtarma çalışmalarına katıldı. Zonguldak’ta Ofkar Madencilik şirketinden Kadir Hamzaçebi, Burak Hamzaçebi, İsmet Ofluoğlu ve Serkan Bahar da, Kahramanmaraş’ta bir enkazda açtıkları 3 metrelik tünelle Metehan Oğuz’un yakınlarına ulaşmaya çalıştı. Oğuz’un kuzenini sağ olarak enkazdan kurtaran genç madenciler, küçük yaştaki yakınının ise cansız bedenini çıkarttı. Enkazdan canlı çıkartmanın çok zor bir durum olduğunu Kahramanmaraş’ta yaşanan depremde gördüğünü anlatan Oğuz, genç madencilere yaptıkları katkılardan dolayı bir teşekkür mektubu yazdı.

    Mektubu “Onur Madalyası” yapıp madenin girişine astılar

    Kurtarma çalışmalarının ardından Zonguldak’a geri dönen dört arkadaş, yeniden maden ocağındaki görevlerinin başına döndü. Kahramanmaraş’ta enkazdan bir kişi dahi fazla çıkartmanın umuduyla adeta dinlenmeden çalışan genç madenciler, ortak oldukları acıları unutmamak için teşekkür mektubunu “onur madalyası” sayıp maden ocağının girişine astı. Kendilerine has çalışma yöntemleri kullanarak, ‘girilemez’ denilen yerlere korkusuzca girip hayat kurtaran madenciler, dev enkaz yığınlarının ortasındakileri kurtarmanın buruk sevinciyle maden ocağına giriyor.

    “Ülkemizin gerçekten bize ihtiyacı varmış”

    12 yıllık maden işçisi Kadir Hamzaçebi, deprem olduğu zaman kendi imkanlarıyla bölgeye gitmeye karar verdiklerini anlattı. Hamzaçebi, “Kahramanmaraş’a vardığımızda ilk enkazı gördüğümüzde bir canlı sesi geliyordu. Kurtarma çalışmalarına başladık. Gelense 6-7 metre ilerideydi. Kazmalarımızla kazarak önce 17 yaşında cansız bedenle karşılaştık. Üzülerek cenazeyi çıkarttık. Daha sonra 37 yaşlarında bir kadın vardı, ayağı kirişe sıkışmıştı. Yaklaşık 4-5 saat ayağı ile uğraşmıştık. Bir yandan da kendisini motive ediyorduk. 112 ekipleri geldi. 5-6 saatlik uğraşmamızın neticesini alarak kendisini çıkarttık. Biz enkazda diğer enkazın içerisinde başka yaralı, cansız beden var mı diye mücadele ettik. 12-13 cansız bedeni ailelerine teslim ettik. Deprem anında bir daha böyle bir şey olduğu zaman bütün ülke olarak beklemeden, madenci olarak beklemeden gitmemiz gerektiğini anladık. Ülkemiz, milletimizin bize gerçekten ihtiyacı varmış. Bu depremde bunu anlamış olduk. Bize geldikten sonra orada yardımcı olduğumuz insanlar teşekkür mektubu yolladı. Biz de bu mektubu madenin girişine astık. Her madene girişte dua ediyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.

    “Ülkenin sana olan ihtiyacını iliklerinde hisset”

    1999 depreminde de kendilerinden büyük meslektaşlarının enkaz altından hayat kurtardığını anlatan maden işçileri, Kahramanmaraş felaketinde de canlarını hiç düşünmeden aynı kahramanlıkları gösterdi. Yaşadıklarını hiçbir zaman unutmayacaklarını ifade eden madenciler, kömür kazmak için girdikleri yer altında da canlarını birbirine emanet ediyor. Deprem bölgesinden unutamayacakları hatıralarla memleketlerine dönen işçiler, “Ülken için, sevdiklerin için iş güvenliğine dikkat et. Vurduğun her kazmada, attığın her kürekte ülkenin sana olan ihtiyacını iliklerinde hisset” yazılı notla maden ocağının yolunu tutuyor.

  • Muhammet Eymen’den duygulandıran mektup

    Muhammet Eymen’den duygulandıran mektup

    Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremin ardından Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın öncülüğünde başlatılan yardım kampanyasında Tuzlalı vatandaşlar tek yürek oldu. Tuzla Belediyesi tarafından belirlenen toplama merkezlerine getirilen tonlarca yardım malzemesi, Tuzla Belediyesi Gönül Elleri Çarşısı’nda ayrıştırılarak tırlar vasıtasıyla deprem bölgesine gönderiliyor. Gelen yardım malzemelerinin içinden çıkan bir mektup yürekleri dağladı.

    Tuzla’da yaşayan 7 yaşındaki Muhammet Eymen’in depremzede yaşıtlarına gönderdiği mektup ve hediyeler, 24 saat esasına göre gönüllü olarak çalışan Tuzlalılara duygu dolu anlar yaşattı. Muhammet Eymen, kendi evinde kullandığı 2 tane oyuncak ayıyı, “Ben İstanbul’dan Muhammet Eymen. 7 yaşındayım. Sizleri çok seviyorum. Allah yardımcınız olsun. Çok geçmiş olsun. Kardeşim ile size 2 tane oyuncak yolluyorum” notuyla Gönül Elleri Çarşısı’na getirdi. Tuzlalı gönüllüler Muhammet Eymen’in hediyesini tıra yükleyerek deprem bölgesine gönderdi.

    “Gözlerinizden öpüyorum çocuklar”

    Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “İlk geceden bu yana Tuzlalı gençlerin seferberliği takdire şayan. Yardım toplama merkezlerimizde gönüllü olarak gerçekten insanüstü bir çaba sergiliyorlar. Gözlerinizden öpüyorum çocuklar” dedi.

  • Bakan Nebati’den TÜSİAD mektubu açıklaması

    Bakan Nebati’den TÜSİAD mektubu açıklaması

    Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ne (TÜSİAD) gönderdiği mektuba ilişkin bir açıklama yaptı.

    “Türk iş dünyası örgütlerine iletilen mektubun endişe oluşturması anlamsızdır”

    Bakan Nebati, Türk iş dünyası örgütlerine iletilen mektubun iş çevrelerinde bir endişe oluşturmasının anlamsız olduğunu belirterek, açıklamasında şunları kaydetti:

    “Türkiye dünyanın en önemli siyasi ve ekonomik güç merkezlerinden biridir. İş dünyamız devletinin gücünü her zaman yanında hissetmelidir. Müttefikimiz ve ticaret ortağımız ABD’nin, işletmelerini, ekonomimize yatırım yapmaya davet ettiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Ülkemiz, müttefikleriyle birlikte küresel ve bölgesel zorluklara karşı, ortak çaba sarf etmeye ve iş birliğini güçlendirmeye önem veriyor.”

    Türkiye ekonomisinin aktörlerinin serbest piyasa ekonomisi ilkelerine bağlı olduğunu dile getiren Nebati, “Küresel ticarette daha fazla pay sahibi olmaya çalışmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bu yolda iş dünyasının yanındadır. Barışı ve daha fazla ticareti hedefleyen diplomasimizle iş insanlarımızın küresel ekonomide daha önemli bir rol oynaması için güçlü bir inisiyatif ortaya koyuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Türk işletmeleri dünyadaki en yenilikçi şirketler arasında yer alıyor ve önemli zorlukların üstesinden gelerek büyümeye devam ediyor”

    Nebati, Türk iş dünyasının iş ahlakı, hızlı çözüm üretme yeteneği ve esnekliği ile başarılara imza attığını ve atmaya devam edeceğini savunarak, “ABD Hazine Bakanlığı’nın Türk iş dünyası örgütlerine gönderdiği mektupta da belirtildiği üzere, Türk işletmeleri dünyadaki en yenilikçi şirketler arasında yer alıyor ve önemli zorlukların üstesinden gelerek büyümeye devam ediyor” dedi.

  • Yunanistan’dan ABD’ye F-35 mektubu

    Yunanistan’dan ABD’ye F-35 mektubu

    Yunan basınında yer alan haberlerde, Yunanistan, daha önce Başbakan Kiryakos Miçotakis’in açıkladığı 20 adedi kesin, 20 adedi ise şartlı olmak üzere toplam 40 adet F-35 savaş uçağının satın alınmasına ilişkin talep mektubunu birkaç saat önce imzalayarak ABD makamlarına gönderdiği ifade edildi. Önümüzdeki günlerde ise Yunanistan Savunma Bakanlığı yetkililerinin ABD’ye ziyaret gerçekleştirerek satın alma sürecini hızlandırmasının beklendiği belirtildi.

    Yunanistan’ın ABD’ye F-35 uçağı satın alma talebine ilişkin haberle hakkında hükümet kaynakları ise, “Savunma Bakanlığının meselesi ve uzun süredir devam eden bir süreç. Bu, uzun bir sürecin ilk adımı olan talep mektubunun imzalanması ve gönderilmesidir” dedi.