Etiket: melih bulu

  • Nagehan Alçı’dan Melih Bulu hakkında çok konuşulacak iddia

    Nagehan Alçı’dan Melih Bulu hakkında çok konuşulacak iddia

    Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektörlük görevinden alınan Prof. Dr. Melih Bulu için Habertürk yazarı Nagehan Alçı’dan çok konuşulacak bir iddia geldi. Alçı, Melih Bulu için moralinin çok bozuk olduğunu ve Türkiye’den ayrılmayı düşündüğünü söyledi.

    2 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi ‘ne rektör olarak atanan ve 15 Temmuz’da görevden alınan Prof. Dr. Melih Bulu ile ilgili Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı’dan çok konuşulacak bir iddia geldi.

    Alçı, ‘Melih Bulu’ya devlet başka bir görev mi verecek?’ başlığıyla yayımlanan yazısında Prof. Dr. Melih Bulu ‘nun sırra kadem basmış durumda olduğunu söyledi.

    Melih Bulu hakkında birçok iddia ortaya atıldığını belirten Alçı, Bulu’nun moralinin tahmin edildiği üzere çok bozuk olduğunu, Türkiye’den ayrılmayı düşündüğünü ve Türkiye dışında bir üniversiteye gitmek için temaslarda bulunduğunu yazdı.

  • Boğaziçi Rektörlüğü’ne vekaleten Mehmet Naci İnci getirildi

    Boğaziçi Rektörlüğü’ne vekaleten Mehmet Naci İnci getirildi

    Cumhurbaşkanı kararnamesiyle görevden alınan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu’nun yerine vekaleten yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Naci İnci atandı.

    Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalara ilişkin kararlar, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Buna göre; Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu görevden alındı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bu gelişme üzerine Bulu’nun yerine vekaleten yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Naci İnci’yi atadı.

    REKTÖRLÜK ADAYLIĞI İLANI

    Ayrıca, YÖK’ün rektörlük adaylığı başvuru ilanına çıkıldı. Belirlenen şartları taşıyan adaylar yarından itibaren 2 Ağustos’a kadar başvuruda bulunabilecek. Başvurular bizzat veya posta ile YÖK Başkanlığı’na yapılabilecek.

  • Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Melih Bulu görevden alındı

    Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Melih Bulu görevden alındı

    Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Melih Bulu, Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile görevden alındı.

    Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalara ilişkin kararlar, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Buna göre; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcılığına Fatma Öncü, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcılığına Mehmet Hamdi Yıldırım atandı.

    MELİH BULU GÖREVDEN ALINDI

    Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Melih Bulu, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince görevinden alındı. İstanbul Arel Üniversitesi Rektörlüğüne ise Ahmet Ercan Gegez atandı.

  • Boğaziçi Üniversitesi’ne iki rektör yardımcısı atandı

    Boğaziçi Üniversitesi’ne iki rektör yardımcısı atandı

    Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör yardımcılığı görevine Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ve Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Naci İnci getirildi.

    Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanması sonrası üniversitenin üst yönetim kadrosu şekillenmeye başladı.

    Üniversiteden yapılan yazılı açıklama göre rektör yardımcılığı görevine Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ve Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Naci İnci getirildi.

    Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu kimdir?

    Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Kumbaroğlu, doktorasını 2001’de ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden aldı.

    Doktora sonrası araştırmalarını iki yıl boyunca İsviçre’de ETH Zürich ve ABD’de Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı bünyesinde yürüten Kumbaroğlu, ardından Boğaziçi Üniversitesinde akademik kariyerini sürdürürken bu esnada konuk öğretim üyesi olarak Almanya’da RWTH Aachen Üniversitesi, Brezilya’da Sao Paulo ile Campinas üniversiteleri, Nijerya’da Port Harcourt Üniversitesi, Çin’de Çin Bilimler Akademisi ve KKTC’de ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü bünyesinde enerji dersleri verdi.

    Enerji Piyasalarına Bilimsel Katkı dalında Türkiye’nin ilk “Enerji Oscarı” ödülünü 2011 yılında alan Kumbaroğlu, ayrıca 2012’de Çin Bilimler Akademisi tarafından, “Visiting Professorship for Senior İnternational Scientists” ödülüne layık görüldü.
    “Sustainability”, “Innovative Energy Policies”, ve “Journal of Self-Governance” and “Management Economics dergilerinin yayın kurulu üyesi olan Prof.Dr. Kumbaroğlu’nun enerji ve çevre modellemesi, ekonomisi ve politikaları üzerine çok sayıda bilimsel yayını da bulunuyor.

    Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliğinin (IAEE) 2016 Dönem Başkanlığı’nı yürüten Gürkan Kumbaroğlu, IAEE Türkiye temsilciliği olan Enerji Ekonomisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı sürdürüyor.

    Prof. Dr. Mehmet Naci İnci kimdir?

    Prof. Dr. Naci İnci, 1987’de Marmara Üniversitesinden fizik dalında lisans derecesini, 1992’de ise fiber optik sensörler alanında İngiltere’deki Heriot-Watt Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı.

    Stanford Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde 1993–1994 yılları arasında optik haberleşme alanında doktora sonrası çalışmalar yapan İnci, 1994 senesinde Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yardımcı doçent, 1996’da ise doçent oldu.

    İnci, 1998–1999 yıllarında fiber optik sensörlerin endüstriyel uygulamaları üzerine Japonya’da Gunma Üniversitesi’nde konuk araştırmacı olarak çalışırken, 1999–2005 yılları arasında Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyeliği yaptı, üniversitenin temel ve araştırma laboratuvarları ile diğer lisans ve lisansüstü programlarının kurulmasında görev aldı.
    Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’ne 2005 profesör olan ve 2014–2018 döneminde bölüm başkanlığı yapan İnci, Almanya’daki Stuttgart Üniversitesi, Japonya’daki Gunma Üniversitesi, Norveç Teknik Üniversitesi ile İngiltere’deki Heriot-Watt Üniversitesi’nde konuk profesör olarak bulundu.

    Fiber optik, nano partiküller ve uygulamalarının fiziği, optik sensörler, kuantum optiği, kuantum bilişimi, kuantum kriptografisi konuları üzerine çalışan ve araştırmalar yürüten İnci’nin üniversite-sanayi ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik katkıları kapsamında ise iki uluslararası patenti bulunuyor.

  • Rektör Bulu: “LGBT haklarını savunan birisiyim, istifayı asla düşünmüyorum”

    Rektör Bulu: “LGBT haklarını savunan birisiyim, istifayı asla düşünmüyorum”

    Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör protestolarının odağındaki Prof. Dr. Melih Bulu, kendisine yöneltilen eleştirilerle ilgili konuştu. “LGBT bireylere yönelik asla bir tepkim söz konusu değil. Ben de LGBT bireylerin haklarını ve özgürlüklerini savunan bir insanım” diyen Prof. Bulu, istifa etmeyi asla düşünmediğini de sözlerine ekledi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan, öğrenci ve akademisyenlerin protesto ettiği Prof. Dr. Melih Bulu, yaşananlarla ilgili olarak Habertürk yazarı Nagehan Alçı’ya konuştu.

    Bulu, Alçı’nın şahmeran figürlü Kabe fotoğrafına yöneltilen tepkiler sonrası Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Aday Kulübü’nün kapatılmasıyla ilgili yönelttiği soru üzerine şunları söyledi:

    “Nagehan Hanım öncelikle şunu söyleyeyim: Burada LGBT kimliği hedef alınıyor gibi bir yaklaşım yok, Boğaziçi kurumsal olarak her kimliğe saygılıdır. Benim LGBT bireylere yönelik asla bir tepkim söz konusu değil. Ben de LGBT bireylerin haklarını ve özgürlüklerini savunan bir insanım. Ancak bu üniversitede kulüpleşmek için önce aday kulüp statüsü alınıyor siz de biliyorsunuzdur, 2 senelik bir izleme süresi oluyor. LGBT aday kulüptü, henüz kulüpleşmemişti.”

    “2 seneyi doldurup ne zaman kulüpleşecekti?” şeklindeki soruya da Bulu, “Açıkçası süre aşımı vardı, bizden önceki yönetim işi uzatmış, 6 ay kadar önce dolmuş süre. Bu infiale yol açan serginin materyalleri LGBT kulüp odasından çıkınca, bir de üzerine PKK ile ilgili bir materyel de yine aynı odada bulununca kulüp adaylığı iptal edildi. Öğrenciler bunun üzerine rektörlük binasını ablukaya aldılar” yanıtını verdi.

    Nagehan Alçı da PKK ile ilgili materyale takıldığını ve bu nedenle tutanağa ulaştığını söyledi. “Gözaltı ve ardından gelen 2 tutuklamaya konu olan tutanakta KONGRAGEL üst başlıklı Kürdistan Halk Kongresi Demokratik Kuruluş Belgeleri isimli bir kitabın söz konusu kulüp odasında bulunduğu kayda geçmiş” bilgisini veren Alçı, “Arkadaşlar doğru mu bu? Böyle bir doküman çıktı mı kulüp odasından?” diye sordu.

    ‘Konuşmak istedim, kabul etmediler’

    Bulu, devamında göreve geldiği ilk gün kendisini protesto eden öğrencilerin yanına gittiğini, onları ikna etmeye çalıştığını anlatarak “İlk gün ne diyorsam aynısını demeye devam ediyorum Nagehan Hanım. Bakın dün daha önce olmayan bir şey oldu, rektörlük binasının tüm kapılarını tuttular. Benim dışarı çıkmamı engellemeye çalıştılar” diye konuştu.

    Bulu, neden öğrencilerle görüşmeyi denemediğinin sorulması üzerine de şunları söyledi:

    “Denedim, onlara aranızdan bir ekip seçin, gelin konuşalım, dedim, kabul etmediler, benim onların yanına gitmemi istediler. Ancak çok kalabalıktı, bunu emniyet ve benim koruma polisim güvenlik açısından riskli buldu, ‘Sizi koruyamayız’ dediler. Sonuçta abluka bitmedi. Defalarca çağrı yapmamıza rağmen bitmedi. Ben eve gidemediğim için polisin müdahalesi şart oldu.”

    ‘Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak’

    Bulu, bundan sonra ne yapacağıyla ilgili yöneltilen soruya da “Asla istifayı düşünmüyorum. Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak” yanıtını verdi.

    Alçı’nın “Peki ama bitme emaresi var gibi görünmüyor. Üstelik 6 ay çok uzun bir süre, böyle karmakarışık bir 6 ay geçer mi?” şeklindeki sorusu üzerine de Bulu, “Elbette böyle sert geçecek bir 6 ay değil. Tansiyon düşecek ancak 6 ay içinde kriz tamamen biter” ifadesini kullandı.

    Bulu, geldiğinden beri 100 kadar akademisyenle konuştuğunun, 20 kadar hocanın mahalle baskısı uygulayarak bu işi bloke ettiğini ileri sürdü.

    ‘Partisi tepki gösterdiği için tavır değiştirdi’

    Bulu, danışman olarak atadığı Uluslararası Ticaret Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan Aygören’in bu görevi reddetmesiyle ilgili olarak da şunları kaydetti:

    “Oğuzhan Hoca ile eski tanışıklığımız var Nagehan Hanım. Aramızda hep birlikte ne yapabiliriz diye konuşurduk. Ben kendisini rektör danışmanlığına atadığımda başta her şey iyiydi ancak sonra mensubu olduğu DEVA Partisi’nden çok tepki geldi, o nedenle geri adım atmak zorunda kaldı.”

  • Kılıçdaroğlu’dan Boğaziçi Rektörü’ne: Çekilmesi lazım

    Kılıçdaroğlu’dan Boğaziçi Rektörü’ne: Çekilmesi lazım

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylarla ilgili konuştu. Çiftçilerle buluşmasında konuya değinen Kılıçdaroğlu, “Üniversiteye bir kişiyi atıyorsunuz, üniversite kabul etmiyor. Üniversite hocaları da kabul etmiyor. O hocanın ayrılayım demesi lazım” ifadelerini kullandı.

    Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

    “Üniversitelerde bilgi üretilir, gelecek üretilir. Bizler de öğreniriz. Akademik dünyası gelişmiş bütün ülkeler gelişmiştir. Boğaziçi Üniversitesi’nden söz etmek isterim. Orası da bizim üniversitemiz. Boğaziçi’ne girmek kolay değil, çok yüksek puanlar almanız lazım. Gelenekleri vardır. Gelenekler bazen kanunlardan daha güçlüdür. Üniversiteye bir kişiyi atıyorsunuz, üniversite kabul etmiyor. Üniversite hocaları da kabul etmiyor. O hocanın ayrılayım demesi lazım. Aksi halde orada kaos çıkıyor ortaya.

    80 öncesi ve sonrası çok sayıda insan hayatını kaybetti. Yazık günah değil mi? Türkiye böyle bir sürecin içine sokulmamalı. Bir aydan fazladır bir başkan yardımcısı bile bulamadı, çekilmesi lazım.”

    BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ PROTESTOLAR

    Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından öğrenciler protestolara başlamıştı. Dün Güney Kampüs önünde Prof. Dr. Melih Bulu’yla konuşmak için bekleyen öğrenciler polis müdahalesiyle karşılaştı. Kampüse giren polisin sokağa çıkma yasağının başladığı uyarısı yaptığı belirtildi.

    İstanbul Valiliği müdahalenin ardından 159 öğrencinin gözaltına altına alındığını duyurmuştu.

    İstanbul Valiliği’nden bu sabah yapılan açıklamada, gözaltına alınan şüphelilerden 98’inin serbest bırakıldığı bildirildi.

  • Cumhurbaşkanı’ndan Boğaziçi açıklaması

    Cumhurbaşkanı’ndan Boğaziçi açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör protestolarına değindi, “Terörle bağlantılı eylemin demokrasi, fikir özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi yok” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır-Ergani-Elazığ Yolu Devegeçidi Köprüsü ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantı ile katıldı.

    Köprü ve bağlantı yolları sayesinde Diyarbakır ve Elazığ başta olmak üzere bölgedeki tüm şehirler arasındaki ulaşımın daha kolay, konforlu ve hızlı hale geleceğini ifade eden Erdoğan, özellikle Eğil kavşağındaki trafiği kesintisiz ve güvenli hale getiren bu projeyle vakitten ve akaryakıttan da önemli bir tasarruf sağlanacağını kaydetti.

    Erdoğan, son haftalarda Kömürhan Köprüsü’nden Gölbaşı Şehir Geçişi’ne, Ankara Niğde Otoyolu’ndan Kuzey Marmara Otoyolu’nun çeşitli kesimlerine kadar pek çok önemli ulaşım yatırımını hizmete açtıklarını dile getirerek, diğer alanlarda da dün uzaya fırtatılan uydudan milli helikopter motoruna kadar pek çok kritik projenin bu dönemde neticelendirildiğini anlattı.

    Bu projelerle Türkiye’nin kalkınma altyapısını sürekli geliştirdiklerini, ükeyi hedeflerine ulaştıracak zemini inşa ettiklerini belirten Erdoğan, salgınla mücadele alanında da sağlık hizmetlerinden destek programlarına kadar her konuda herkesin örnek aldığı çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

    “FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜYLE İLGİSİ YOK”

    Erdoğan, “Dünyanın koronavirüs salgınından siyasi ve sosyal kaoslara kadar pek çok sorunla boğuştuğu bir dönemde hamdolsun Türkiye kendi kalkınma gündeminden taviz vermeden yolunda ilerliyor. Elbette bu fotoğraftan rahatsız olanlar çıkıyor. Nitekim rutin bir atamayı üniversitelerimizi karıştırmak için fırsata çevirenleri hep birlikte takip ediyoruz. Terör örgütü iltisaklı kişilerin en ön safta yer aldığı bu tür eylemlerin demokrasiyle hak arayışıyla fikir ve ifade özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi yoktur” ifadelerini kullandı.

    “BU FİLMİ DEFALARA SEYRETTİK”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu filmi 18 yıldır yüzlerce defa seyrettiklerini, bu kirli senaryonun aktörlerini vesayetin dayatmalarına payandalık yaparken gördüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

    “Cumhuriyet mitinglerinde darbe çağrısı yaparken gördük. Hepimizin yüreğini dağlayan cinayetleri istismar ederken gördük. Gezi olaylarında esnafın malını mülkünü yağmalarken gördük. Bunları Bezmi Alem Valide Sultan Camisi’ni işgal ederken, orada bira kutularıyla beraber nasıl bir işgalci hareket yaptıklarını da gördük. Yine oradan Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ne, özellikle kalkıp da kanal açmak suretiyle nasıl görüntüler verdiklerini gördük. Bölücü terör örgütünü desteklerken gördük. 6-8 Ekim hadiselerinde insanlarımız sokaklarda katledildiği sırada katilleri alkışlarken gördük. 17-25 emniyet yargı darbe girişiminde FETÖ’ye borazanlık yaparken gördük. 15 Temmuz darbe girişiminde tankların arasından kaçıp gittiği evde televizyonda neticeyi beklerken gördük. Sınır ötesi harekatlarımızda karşımızdaki cepheye malzeme taşırken gördük.”

    “KÖHNE ZİHNİYET YERİNDE SAYIYOR”

    Erdoğan, ülkenin ve milletin hayrına hiçbir işe destek vermeyenleri, Türkiye karşıtı her saldırının yanında yer alırken gördüklerini belirterek, şöyle konuştu:

    “Velhasıl milletimizle birlikte biz bunları, her filmin senaryosunda vesayetin, darbecilerin, terör örgütlerinin ülkemize diz çöktürmek için yanıp tutuşanların safında gördük. Dünyada ve Türkiye’de her şey değişti, herkes değişti. Bir tek bu köhne zihniyet yerinde sayıyor. Kendileri ileriye gidemediği için ülkeyi geriye döndürmenin hesabı ve gayreti içindeler. Karşımızda bırakın ülkeye ve millete hizmete talip olma konusunda kendilerini geliştirmeyi, eylem biçimlerinde bile yeniliğe gidemeyecek kadar tembel, dar kafalı, idrak yoksunu bir zihniyet var.”

    Erdoğan, Türkiye’nin bugünkü seviyesine bunlara rağmen geldiğini, 2023 hedeflerine bunlara rağmen ulaşacağını vurgulayarak, 2053 vizyonunu bunlara rağmen hayata geçireceklerini, büyük ve güçlü Türkiye için durmadan yola devam edeceklerini dile getirdi.

  • Boğaziçi Üniversitesi’ne takılan kelepçeye inceleme

    Boğaziçi Üniversitesi’ne takılan kelepçeye inceleme

    Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs Ana Giriş Kapısı önünde yapılan eylem sırasında demir sürgülü kapıya kelepçe takılmasıyla ilgili inceleme başlatıldı. Yapılan ilk incelemede kelepçenin üniversite güvenlik görevlililerine ait olduğu ve Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde görevli bir polis memuru tarafından takıldığı öğrenildi.

    Boğaziçi Üniversitesi’nde olaylı protestolar sırasında Güney Kampüs ana girişindeki demir sürgülü kapıya takılan kelepçeyle ilgili inceleme başlatıldı. Edinilen bilgilere göre kelepçenin üniversitenin özel güvenlik görevlilerine ait olduğu ortaya çıktı.

    Yapılan incelemede kelepçenin kapıya Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde görevli bir polis memuru tarafından takıldığı belirlendi.

    KELEPÇEYİ TAKAN POLİS: İNİSİYATİF KULLANDIM

    Polis memurunun üst amirlerinden talimat almadan kelepçeyi kapı demirlerine taktığı tespit edildi.

    Bilgisine başvurulan polis memurunun inisiyatif kullanarak kelepçeyi demir kapıya açılmaması amacıyla taktığını söylediği kaydedildi.

    Olayla ilgili kapsamlı incelemenin sürdüğü belirtildi.

  • Boğaziçi Rektörü: Protestocularla görüşeceğim

    Boğaziçi Rektörü: Protestocularla görüşeceğim

    Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmasının ardından protesto ve tepkilerle karşılaşan Prof.Dr. Melih Bulu, bu durumu sorun olarak görmediğini söyledi. Bulu, öğrencilerle ve protesto yapanlarla görüşmeyi planladığını belirtirken, siyasetle ilgisi kalmadığını, akademik tarafta olduğunu da ifade etti.

    Hürriyet gazetesine açıklama yapan Prof.Dr. Melih Bulu, tepkileri beklediğini ancak bu durumun kendisini için sorun olmadığını söyledi. Karşı görüşleri dinlemek gerektiğini belirten Bulu, şöyle konuştu:

    “İletişimden, dokunmaktan yanayım. Empati yapmayı seven biriyim. Öncelikle protesto yapanların temsilcilerinden birkaçıyla görüşeceğim. Yanlış bilgileri varsa onları düzeltmek istiyorum. Ben şeffafım. Bugün dekanlarla, bölüm başkanlarıyla başlıyorum. Sonra hoca ve öğrencilerle konuşacağım. Ortak ne proje yapabiliriz diye onlara soracağım. Eminim herkesin bir projesi var. Onları listeleyip, hayata geçirdiğimizde işlerin normalleşeceğini biliyorum. Öğrencilerle birlikte karar alarak ilerlemek lazım. Karşı görüşler mutlaka olacak. Ben burada koordinatör olacağım. Şimdiye kadar yaptığım şey budur. Yoksa kafama göre karar verip bir adım atmam. Boğaziçi benim hayalim olduğu için motive oluyorum, çok heyecanlanıyorum.”

    “ALGI OPERASYONU YAPILIYOR”

    “Kayyım rektör” nitelemesine ilişkin yorumlar da sorulan Bulu, bu tavrı algı operasyonu olarak görüyor. Bulu, bu konuda şu açıklamayı yaptı:

    “Algı operasyonu yapılıyor, kayyım rektör deniyor. Rektör atama sistemi şu anda herkes için aynı. Boğaziçi Üniversitesi için yeterlilik kriteri olan adaylara çağrı yapılıyor ve bildiğim kadarıyla 9 kişi başvurdu. YÖK’te bir komisyonda mülakata girdik. Projelerimizi anlattık. Oradan ön eleme yapıldı ve Cumhurbaşkanı’na sunuldu. En son karar YÖK Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın. Bu karar verme mekanizması aşağı yukarı dünyanın gelişmiş ülkelerinde benzer. Dünyada hocaların oy verip, birini rektör seçtiği mekanizma yok”

    “ÖĞRENCİLER ENERJİLERİNİ ATIYOR”

    Prof.Dr. Bulu, öğrencilerin protesto yapmalarını normal karşıladığını anlatırken, tepkilerin zaman içinde dineceğini de belirtti. Bulu, “Ben de öğrenci oldum, yaşları gereği bu tip şeylerde enerjilerini atmayı, protesto eylemlerini seviyorlar. Onda bir sorun görmüyorum. Zaman içinde benim nasıl bir rektör olduğumu gördüklerinde anlayacaklar. Sürekli öğrenci içinde olan, onları dinleyen bir rektörüm. Sosyal medyada bile onlara cevap yazarım. Bu arada takipçi sayım inanılmaz arttı. Bütün bunlar zaman içinde normale dönecek. Belki de bu tepkilerin böyle olmasının nedeni hafta sonunda sokağa çıkma yasağı olup, insanların evde olduğu için daha fazla sosyal medya ile zaman geçirmesidir” dedi.

    “SİYASETLE İLGİM KALMADI”

    Bulu, siyasetle ilgisi kalmadığını vurgularken, artek akademi tarafta olduğunu belirtti ve “Ben 2009’dan beri üniversitedeyim, siyasetle ilgim kalmadı, akademik taraftayım. Daha önce rektörlük ve dekanlık yaptığım üniversitelere bakın. Oradaki hocalardan bir şey bulamazlar. Melih Bulu, herhangi bir görüşle ilgili bir şey yaptı, karar aldı diyemez. Vakıf üniversitelerinde bu iş daha kolaydır, istediğiniz hocayı alabilirsiniz. Baksınlar hangi hocalarla çalıştığıma” açıklamasını yaptı.