Etiket: Memur-Sen

  • Memur-Sen’den ‘ek zam’ açıklaması

    Memur-Sen’den ‘ek zam’ açıklaması

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, enflasyon rakamlarının ardından “Ek zam şart olmuştur” açıklamasını yaptı.

    Enflasyon rakamlarının açıklanması sonrasında memur ve emeklilerin zam oranı da netleşti. Buna göre memur ve memur emeklileri yüzde 22,48 ek zam alacak. İşçi ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 25,48 zam alacak.

    Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Ek zam şart olmuştur” dedi.

    Yalçın’ın paylaşımları şu şekilde:

    ”Ek zam şart olmuştur. TÜİK tarafından açıklanan %13,58 Aralık ayı enflasyon oranıyla birlikte; yıllık enflasyon %36,08’i buldu. 2021 Temmuz-Aralık enflasyonu %25,48 ve kamu görevlilerinin 2022 Ocak maaş ve ücretlerine yansıyacak enflasyon farkı %22,48 olarak belli oldu.

    Kısacası Aralık ayı enflasyon rakamları göstermektedir ki; ‘hedefler tutmadı, tahminler şaştı.’ Covid-19 pandemisinin de etkisiyle; küresel ve bölgesel ekonomide yaşanan hareketlilik, enflasyonu yukarı yönlü, alım gücünü ise aşağı yönlü hareket ettirmeye devam ediyor.

    Mutabakatsızlıkla sonuçlanan ve K.G. Hakem Kurulu kararı ile 2021 için %3+%3 oranındaki artışlar; enflasyona sadece yenilmedi, ezildi. Enflasyon farkı memurun düşen alım gücünü yükseltmek için asla yeterli değildir. Şimdi kamu görevlilerinin alım gücünü yükseltme zamanıdır.

    Diğer taraftan, 1 Eylül – 31 Aralık tarihleri arasında ekonomide yaşanan dalgalanmalar sonucu kur ve enflasyon artarken maaşlar erimeye, gelir dağılımında adaletsizlik büyümeye devam etti. Nitekim buna bağlı olarak yeni yılla birlikte, zamlar da peş peşe gelmeye devam ediyor.

    Yeni yılla birlikte; doğalgaza, elektriğe, benzine, motorine, MTV ve ÖTV’ye, harçlara, vergilere, toplu taşımaya ve bunun yanında gıda ürünlerine azımsanmayacak oranda zam yapıldı. Bu gerçekler görülmeli, ‘Ek Protokol’ ile ilave ödeme yapılarak kayıplar telafi edilmelidir.

    Asgari ücrete yapılan %50 zam sahada memnuniyet üretmişken, aynı zorluklarla geçim mücadelesi veren kamu görevlileri ve emeklileri görmezden gelinemez, vergi muafiyetinin ‘yeterli zam’ olarak gösterilmeye çalışılması da kabul edilemez.

    Vergi muafiyetinin eşit gelir artışı sağlamadığı yaptığımız analizler sonucunda herkes tarafından anlaşılmıştır. Yine, alım gücündeki kaybın enflasyon farkı ödemesiyle telafi edilemeyecek olduğu da net olarak bilinmelidir.

    Bu itibarla, 15 Ocak’ta maaşlara yansıyacak şekilde Ek Protokol ile Ek Zam/İlave Ödeme yapılması için kararlı duruşumuzu yineliyor, şu an itibariyle hükümetin de irade ortaya koymasını bekliyoruz.”

  • Memur-Sen Başkanı’nın maaşı tartışma konusu oldu: 32 bin TL aldığı iddia edildi

    Memur-Sen Başkanı’nın maaşı tartışma konusu oldu: 32 bin TL aldığı iddia edildi

    Hükümet ile Memur-Sen, memur ve emeklilerine verilecek zam oranında 2022’nin ilk 6 ayı için yüzde 5+enflasyon farkı, ikinci yarısı için de yüzde 7+enflasyon farkı üzerinde anlaştı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da yapılan zammı övdü. Düşük zamma destek veren Yalçın’ın sendikadan aldığı maaş ise tartışma konusu oldu.

    Sözcü’den Ali Ekber Ertürk’ün haberine göre, Yalçın’ın halen Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı olarak 32 bin 115 lira aylık ücret aldığı, Ocak 2022’de de ücretinin 36 bin liraya yükseleceği bildirildi.

    Ali Yalçın, Sözcü’nün bu konudaki sorusunu yanıtsız bırakırken basın danışmanlığı ise başkan maaşının sendika tüzüğü ile belirlendiğini açıkladı. Memur-Sen tüzüğüne göre genel başkan, taban aylık katsayısının 7.000 rakamıyla çarpımı sonucu bulunan ücrete, yüzde 10 oranında eklenen miktarda net maaş alıyor. Yalçın, ayrıca Eğitim Bir-Sen Başkanı olarak da ücret alıyor.

    Memur-Sen Başkanı’na şu ilkeler çerçevesinde ve genel kurullarda delege kararı ile maaş ödeniyor: “Yönetim kurulu üyelerine, memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısının 7.000 rakamıyla çarpımı sonucu çıkan miktarı aşmamak üzere genel başkan yardımcıları için eşit miktarda, genel başkan için ise genel başkan yardımcıları için belirlenen ücretin %10’u fazla olmak kaydıyla net maaş ile aile ve çocuk yardımı ödenir. Bu ödemelerden kaynaklanan vergi, harç ve benzeri giderler ile sosyal güvenlik prim tutarları genel merkez bütçesinden karşılanır.”

    Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Ramazan Gürbüz, “Kendi maaşını 30 bin liraya çıkaranlar, emekçilerin haklarını koruyamaz. Tüm sendika yöneticileri maaşlarını açıklamalı” dedi. Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Zekiye Bacaksız da Yalçın’ın maaşının 32 bin 115 lira 80 kuruş olduğunu söyledi.

  • Memur-Sen zam talebini açıkladı

    Memur-Sen zam talebini açıkladı

    Memur-Sen, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri kapsamında kamu görevlileri için 600 TL seyyanen zam, 2022 için yüzde 21, 2023 için ise yüzde 17 zam talep etti. Kamusen’den yapılan açıklamada ise Memur-Sen’le 91 başlıkta uzlaşmaya varıldığı belirtildi. Öte yandan 2 Ağustos’ta başlayacak olan ilk toplantının ardından diğer toplantılarda da anlaşma sağlanmazsa kararı Hakem Kurulu verecek.

    Memurlar 2022-2023 zam taleplerini bugün hükümete iletti.

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, hükümetle memurlar arasındaki “6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri”ne ilişkin taleplerini kamuoyuyla paylaştı.

    Memur-Sen, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri kapsamında kamu görevlileri için 600 TL seyyanen zam, 2022 için yüzde 21, 2023 için ise yüzde 17 zam talep etti.

    KAMUSEN: 91 BAŞLIKTA UZLAŞMAYA VARILDI

    Kamusen Başkanı Önder Kahveci yaptığı açıklamada, “Konfederasyonumuzla Memur-Sen arasında gerçekleştirilen teknik çalışmalar neticesinde ağırlığı mali ve sosyal haklarda olmak üzere 51 ana konu başlığı ile geçmiş dönemlerde karar altına alınan 40 konu başlığının revize edilmesi olmak üzere toplamda 91 başlıkta uzlaşmaya varıldı. ” ifadelerini kullandı.

    ANLAŞMA SAĞLANAMAZSA KARARI HAKEM KURULU VERECEK

    Yasal olarak ağustos ayında bağıtlanması gereken sözleşme süreci, 2 Ağustos’ta Bakanlığın ev sahipliğinde yapılacak ilk toplantıyla resmi olarak başlayacak. Sözleşmenin genelinde ve hizmet kollarında talep edilen maddelerin görüşülmesiyle ilerleyecek müzakere takvimi, ağustosun üçüncü haftasında sona erecek.

    Taraflar arasına bu süreye kadar anlaşma sağlanamaması halinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci başlayacak. 11 kişinden oluşa Hakem Kurulu, sözleşmeye dair nihai kararı verecek.

  • Bursa Memur-Sen’den “seyyanen zam” talebi

    Bursa Memur-Sen’den “seyyanen zam” talebi

    Seyyanen zam çağrısında bulunan Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Sağlık- Sen Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül, “Kamu görevlilerine, enflasyon kaynaklı yaşanan ekonomik kayıpların telafisi için en düşük devlet memuru aylığının yüzde 10’u kadar seyyanen (eşit şekilde) zam yapılmasını, en düşük devlet memuru maaşının da yükseltilmesini istiyoruz” dedi.

    Memur-Sen Bursa İl Teşkilatı üyeleri, enflasyon eylemi için 15 Temmuz Demokrasi Meydanında bir araya geldi. Memurların sloganlar attığı eylemde konuşan Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Sağlık -Sen Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül, “5. dönem toplu sözleşmenin mutabakatsızlıkla sonuçlanması sonucu Kamu İşvereni ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu 2021 yılı için yüzde 3 + yüzde 3 zammı kamu görevlilerine reva görmüştü. Bugün açıklanan 1,94’lük Haziran ayı enflasyon oranıyla 2021 yılı ilk altı aylık enflasyon farkı 5,45 olmuş, böylelikle 1 Temmuz 2021 itibariyle yüzde 8,45’lik bir artış olmuştur. Bu zam değil, enflasyon kaynaklı memurun kaybıdır. Korona virüs salgını hayatımızın akışını derinden etkiliyor. Dolayısıyla, böylesi zor koşullar altında, ülkemiz ekonomisinin kur üzerinden yaşadığı finansal dalgalanma dâhil birçok konuyu serin kanlı bir değerlendirmeye tabi tutmamız gerektiği de ortadadır. Biz durduğumuz yerin sorumluluğunu da zorunluluğunu da iyi bellemiş bir emek örgütüyüz. Evet, biz emeğimizin ve ekmeğimizin derdindeyiz. Biz, alın terimizin hakkını ve hizmetimizin ederini istiyoruz. Memur-Sen olarak, 4. ve 5. dönem toplu sözleşme süreçlerinde hükümetin sığınağı haline gelmiş olan ‘kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz’ sözünün hakkaniyeti yansıtmadığını söyleyerek kamu görevlilerinin büyümeden ve refahtan pay alması gerektiğinin altını çizdik ve bunun mücadelesini verdik. Biz ülke gerçeklerini temel alan tekliflerle masaya oturduk, hep ekonominin gerçekleri ve alın terinin hakkını vermeye dair gerekler yerine, tahmini enflasyon rakamları ile alım gücünü sıfırlayan, gerçekleşmesi mümkün olmayan hedefler üzerinden belirlenen artış oranına dayanan mantıkta ısrar etmenin manası ve anlamı yok. Geldiğimiz nokta ortada yaşanan süreç maalesef Memur-Sen’in haklılığını tescilledi. Gelin bu çarpık sistematiği değiştirelim. Hayali enflasyon hedefler üzerinden değil, reel gerçekler üzerinden artışları belirleyelim” dedi.

    “Kamu görevlisi devletin yükü değil gücüdür” diyen Yünkül, “Her şeye zam yapılırken memurun seyretmesi beklenemez. Biz, gerçeklere uygun yüzdelik zam, geçmiş kayıpların telafisi için seyyanen zam ve büyüyen Türkiye’den memurların refahına düşen payını istiyoruz. Kamu işvereninin belirlediği zam, Mart demeden buharlaşıyor. Tam da bu yüzden, en düşük devlet memuru maaşının yüzde 10’undan az olmamak üzere seyyanen zam talebini her zemin ve şartta dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Artık bahaneleri ortadan kaldıralım, gerçekleri konuşalım. Seyyanen zam çağrımız, bu kapsamda görülmeli, gelir kayıpları giderilmeli. Biz, olmayan bir kaynaktan artış istemiyoruz. Var olan ve kamu görevlilerinden sakınılan bir kaynaktan payımız olanın, hakkımız olanın verilmesini istiyoruz. Evet, Türkiye’nin ekonomisi büyüyor. İhracatta tüm zamanların rekoru kırılıyor. Fakat birçok kesimin haklı olarak tepki gösterdiği şekilde Türkiye’nin büyümesinden sadece, yüksek gelirli kesim, büyük sermaye ve finans sektörü pay alıyor. Büyümenin ürettiği kaynağı, bu kesimler kendi arasında paylaşıyor. Ne yazık ki, gelir dağılımındaki makas gün geçtikçe açılıyor, ülkeyi ayakta tutan orta sınıf eriyor, tabanla tavan arasındaki uçurum büyüyor. Evet, Türkiye ekonomisi büyüyor fakat memurlar büyümüyor. Kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları söz konusu olduğunda ‘mali disiplin’, ‘bütçe imkanları’ ve ‘tasarruf tedbirleri’ başta olmak üzere çeşitli bahaneler üretiliyor. Hal böyle iken; Sermaye ve finans kesimi için teşvik paketleri, vergi afları çıkarılıyor. Bunun bir sosyal maliyetinin olacağını herkesin düşünmesi gerekmiyor mu? Bazı taleplerimiz arasında ücretlere yapılacak artışın dışında, Türkiye’nin büyümesinde ve gelişmesinde en çok katkıya sahip olan kamu görevlilerine refahtan pay istiyoruz. Kamu görevlilerine, enflasyon kaynaklı yaşanan ekonomik kayıpların telafisi için en düşük devlet memuru aylığının yüzde 10’u kadar seyyanen (eşit şekilde) zam yapılmasını, en düşük devlet memuru maaşının da yükseltilmesini istiyoruz. Kamuda asli istihdamın kadrolu olmasını ve sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini istiyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak, personelin genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesini istiyoruz. Siyasi iradenin vaadi olan 3600 ek göstergenin sınıf ve unvan ayrımı yapılmaksızın yerine getirilmesini istiyoruz. Aile yardımının artırılmasını ve emeklilere de ödenmesini istiyoruz. Memurlara da dini bayram ikramiyesi ödenmesini istiyoruz. Ek ödeme oranlarında artış istiyoruz. Derece-kademe sınırlandırılmasının kaldırılmasını istiyoruz. Temel insan haklarından olan grev ve siyaset hakkının verilmesini istiyoruz” dedi.

  • Memur-Sen Bursa İl Başkanı: Gelirde adalet için seyyanen zam yapılmalı

    Memur-Sen Bursa İl Başkanı: Gelirde adalet için seyyanen zam yapılmalı

    Memur-Sen Bursa İl Başkanı Gökhan Yünkül, “Gelirde adalet için seyyanen zam yapılmalı, vergide adalet için oran sabitlenmeli, matrah artmalı” diye konuştu.

    Dünyanın ve insanlığın bütününe yönelik etki ve tehdit üreten korona virüs ve ona dayalı salgının temel gündem olduğu 2020 yılının, kamu görevlileri açısından hakem kurulu kararı mağduriyetleri ile enflasyona dayalı kayıplar yaşadıkları bir yıl olarak da geride kaldığını ifade eden Memur-Sen Bursa İl Başkanı Gökhan Yünkül, “Hakem kurulu, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerini yüzdelik olarak 2020 yılında 4+4, 2021 yılında 3+3 şeklinde oransal artış yapılması kararı vermişti. Oysa yetkili konfederasyon Memur-Sen olarak, bu oranların ülkenin, ekonominin ve kamu görevlilerinin gerçekleriyle, geçmiş dönem enflasyon verileriyle uyumlu olmadığını dile getirmiştik. Beraberinde işverenin teklifine hayır demiş, hakemin kararına da tepki göstermiştik. 2020 enflasyon rakamları incelendiğinde ortaya çıkan tablo özetle şudur. İşverenin/hakemin reva gördüğü artış, ilk altı aylık dönem için 4 üncü aydan, ikinci altı aylık dönem için ise 3 üncü aydan sonra enflasyona yenilmiş ve kamu görevlilerini mağdur etmiştir. Somutlaştırdığımızda, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine ilk altı ay için yüzde 1,75, ikinci altı ay için yüzde 4,33 enflasyon farkı yansıtılmış, 2020 yılı toplam artışı ise karara göre yüzde 8,16 iken hayata göre yüzde 14,82 olarak gerçekleşmiştir. Bir başka ifadeyle, Hakemin-işvereninin karara yazdığı artıştan yüzde 80’lik bir sapma meydana gelmiştir. Gelin bu tabloyu düzeltelim, enflasyonu yenen maaş ve ücret hedefi belirleyelim” dedi.

    “Ekonominin makro ve mikro düzey rakamları, enflasyon ve faiz oranları, kur tarafının rakamları birlikte ele alındığında en az artış, en düşük yükseliş maaşlarda ve ücretlerdedir” diyen Başkan Yünkül konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Son 10 yıllık enflasyon ve enflasyon farkı tablosu, 2019-2021 faiz, kur tablosu, 2020 yılı aylık enflasyon tablosu özetle şunu söylüyor. Kamu görevlilerinin maaşları ve ücretleri eriyor, bu erimeyi durdurmak için gecikmeden seyyanen zam yapılması gerekiyor. Yıllık enflasyon oranının bir önceki yıla göre yüzde 24 arttığı, gıda enflasyonunun yüzde 25 seviyesinde olduğu, 2020 yıl başı ve sonu itibariyle faiz tarafında yüzde 75’lik artışın gerçekleştiği, bütçede faiz giderlerinde son 3 yıllık dönem itibariyle yüzde 45 – yüzde 70 artış oluştuğu, kur tarafında yüzde 40’a yakın artış rakamına ulaşıldığı gerçekleri artık göz ardı edilmemelidir. Hem gelir dağılımda adaleti sağlamak, hem de enflasyon kaynaklı kayıpları telafi etmek, beraberinde düşük maaş ve ücret grubunda bulunan kamu görevlilerine asgari ücretler için atılan doğru adıma benzer bir yaklaşımı uygulamak için kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine 1 0cak 2021’den geçerli olmak üzere ‘en düşük devlet memuru aylığının yüzde 10’na denk gelecek tutarda seyyanen zam’ istiyoruz. Daha somut ifadeyle, kamu görevlilerinin mevcut maaşlarına/ücretlerine 1 Ocak’tan geçerli olacak şekilde 400 TL seyyanen zam istiyoruz. Böylece geçmiş yönüyle kayıpların giderilmesini, gelecek yönüyle de enflasyona yenilme riskinin bitirilmesini talep ediyoruz.”

    Bizzat kamu işvereninin ve siyasi iktidarın öngörüleriyle 2021 yılı enflasyon tahmini, beklentisi yüzde 11 seviyesinde olduğunu belirten Yünkül, “Bunun anlamı; Hakemin 2021 için kararlaştırdığı 3+3’lük artışın yetersiz kalacağının, enflasyon farkı oluşacağının itiraf edilmesidir. Biz bu itirafın gereğinin yapılarak; 400 TL’lik seyyanen zammın 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere maaşlara yansıtılmasını talep ve teklif ediyor ve ivedilikle bekliyoruz. Bu adım, hem gelir dağılımında hem de sosyal kulvarda adaletin sağlanması, sosyal maliyet ihtimalinin de ortadan kaldırılması gibi önemli sonuçlar üretecektir. Bizler alın terinin karşılığı kurumadan verilmesi hassasiyetine davet eden bir medeniyetin mensuplarının emeğin, alın terinin, kamu görevlilerinin hizmet üretme gayretlerinin karşılığı olacak değerin verilmesinde, ederin ödenmesinde hükümetin siyasi sorumluluk, devletin medeniyet perspektifimiz kaynaklı zorunluluk hassasiyetiyle sorunu çözümle, talep ve teklifimizi evetle buluşturması gerektiğine inanıyoruz. Emeğin karşılığını ödemek için akıtılan akıl terini ve bütün gayretleri, milletimiz ve kamu görevlilerimiz takdir etmek de her zaman olduğu gibi cömert olacaktır. Biz bu cömertliğin, kamu yönetimi ve devlet tarafında da temel bakış olarak benimsenmesini bekliyor, seyyanen zam istiyoruz” dedi.

  • Memur-Sen seyyanen zam talebini Bakan Elvan’a iletti

    Memur-Sen seyyanen zam talebini Bakan Elvan’a iletti

    Memur-Sen yönetimi, kamu görevlilerine seyyanen zam verilmesi talebini Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a iletti.

    Memur-Sen’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Genel Başkan Ali Yalçın ve beraberindeki Yönetim Kurulu üyeleri Hazine ve Maliye Bakanı Elvan tarafından kabul edildi.

    Kabulde, kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğüne dikkati çekerek seyyanen zam beklentilerini Bakan Elvan’a ileten Yalçın, şu ifadeleri kullandı:

    “Açıklanan 14,6’lık enflasyon söz konusu. Ancak sahada gerçek enflasyonun bu olmadığını biliyoruz. Gıda enflasyonu yüzde 19’u gördü. Vergilere bakıyoruz 9,21 arttı. Asgari ücret ise 21,56 oranında artırıldı. Bu rakamlar ışığında görüyoruz ki gerçek enflasyonun hesaplanması zor değil. Kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğü herkesin malumu, seyyanen zam istiyoruz.”

    Sözleşmelilerin kadro talebi de aktarıldı

    Kabulde, kamuda sözleşmeli istihdam konusu da gündeme geldi.

    Yalçın, kamuda sözleşmeli statüsünün son bulması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Kamuda sözleşmeli sayısı 400 bini aştı. Kamudaki sözleşmeliler arasındaki özlük hakları farklılığı da 20’yi buldu. Bu konunun da gündeme alınması gerekiyor. Kamuda sözleşmeli memurluk son bulmalı, kamuda istihdam modeli ‘kadrolu’ olmalıdır.”

    Bakan Elvan’a sağlık çalışanlarının taleplerini de ileten Yalçın, “Sağlık çalışanlarına yapılan ek ödemelerde sorunlar var. Bu sorunların başında ise hala yapılmamış ek ödemeler var. Bu sorunlar giderilmeli. Sorunların giderildiği gibi belirsizlik de bitirilmeli.” ifadelerini kullandı.

    Yalçın, Belediyeler Kanun’a tabi yerel yönetimlerde çalışan sözleşmeli personele kadrolarının bir an önce verilmesini istedi.

  • 1 ayda sağlık çalışanlarına 14 şiddet olayı gerçekleşti

    1 ayda sağlık çalışanlarına 14 şiddet olayı gerçekleşti

    Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Sağlık-Sen, temmuz ayında yaşanan ve kamuoyuna yansıyan sağlıkta şiddet olaylarını rapor haline getirdi.

    Raporda, kamu veya özel sağlık hizmetlerinin sunumunda şiddetin, temmuz ayında da hızından pek bir şey kaybetmediği belirtildi.

    Sağlık çalışanlarının kutsal görevlerini yine şiddetin gölgesinde geçirme mecburiyetinde kaldıklarına dikkat çekilen raporda, sağlık emekçilerinin öteden beri çok yoğun bir iş yükünün bulunduğu aktarıldı.

    Raporda, zorlu pandemi mücadelesinin bu iş yükünü daha da artırdığı ifade edildi.

    Raporda ayrıca, bu ağır yükün, sağlık birimlerinde kol gezen şiddet korkusu nedeniyle tüm çalışanların daha fazla belini büktüğünün, psikolojilerini bozduğunun ve onları meslekten soğuttuğunun altı çizildi.

    Bu durumun kabul edilmesinin mümkün olmadığı aktarılan raporda sessiz kalmanın, görmezden gelmenin, hafife almanın veyahut geçiştirmenin de doğru olmadığı vurgulandı.

    “13 saldırgan tutuklandı”

    Raporda, temmuz ayında meydana gelen 14 şiddet olayında 22 sağlık çalışanının mağdur olduğu bildirildi.

    Yaşanan olayların 8 fiili, 2 sözlü, 3 fiili ve sözlü, bir taciz şeklinde yaşandığı bilgisi verilen raporda, şiddet vakasının 7’sini bizzat hastaların, 5’ini hasta yakınlarının ve 2’sini de diğer kimselerin oluşturduğu kaydedildi.

    Raporda, 21 şiddet failinden 8’inin ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı, 13 saldırganın ise tutuklandığı bilgisi verildi.

    Vakaların 6’sının hastanelerde, 2’sinin aile sağlığı merkezlerinde, 6’sının da saha çalışmalarında gerçekleştiği aktarılan raporda, şunlar kaydedildi:

    “Temmuz ayı verileri, şiddetin kimlik ayırt etmediği gerçeğini bir defa daha ortaya koymuştur. Bahsi geçen olaylarda 5 doktor, 8 112 Acil Servis, 2 güvenlik görevlisi, bir hemşire ve 6 da diğer sağlık çalışanı şiddetin kurbanı olmuşlardır. Bu arada geçtiğimiz dönemlerde yaşanan iki şiddet vakasının da temmuz ayında mahkemece karara bağlandığını görüyoruz. Bu kararların ilkinde, bir diş hekimini bıçakla yaralayan saldırgana mahkeme 11 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Çiğli’de 2 doktora sözlü ve fiili şiddet uyguladığı iddiasıyla yargılanan şahsı ise mahkeme beraat ettirmiştir.”