Etiket: menopoz

  • Menopoz döneminde kemik erimesine dikkat

    Menopoz döneminde kemik erimesine dikkat

    Menopozun her ne kadar fizyolojik bir süreç olsa da menopoza girmiş kadınlarda bazı şikayetlerin meydana geldiğini aktaran Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dişli Gürler, “Menopoz kadınlarda yumurtalıkların artık hormon üretmeyi bırakması halidir. Menopozun Türkiye’de yaş ortalaması takriben 47 civarında olan bir durum. 45 ila 50 yaş arasında menopoza girmiş bir kadın için bu süreci normal karşılamak lazım. Her ne kadar fizyolojik bir süreç olduğunu söylesek de menopozda kadınların yaşadığı ateş basması, duygu ve durum bozuklukları, uyku bozuklukları, kemik erimesi gibi durumları hastaların kaldırması açıkçası zor olmakta. Bu dönemde hastanın bu tarz şikayetlerine karşın bir takım önlemler almaktayız. Özellikle yeni menopoza girmiş ve bu şikayetlerle bize başvuran hastalarda hormon replasman tedavisi yaparak hastaların bu şikayetlerden kurtulmasını sağlıyoruz. Bununla beraber bazen hormon replasman tedavisini başlayamadığımız durumlar olmakta, çünkü her hastaya hormon replasman tedavisi vermek doğru değil.

    Bu tedaviyi veremediğimiz durumlarda da yine bu hormonlara benzer bir takım bitkisel tedaviler düzenliyoruz. Fakat hormon replasman tedavisinin işe yaradığı kemik erimesi gibi bir durumu diğer başladığımız bitkisel tedavilerle maalesef önüne geçemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki menopoz döneminde bizim gördüğümüz en sık durumlardan bir tanesi kemik erimesi durumu. Tabi ki bu durumun önüne sadece tedaviyle değil hastanın hayatında gerçekleştirecek bir takım değişikliklerle de geçmek lazım. Bunlardan bir tanesi, hayatımıza egzersiz dahil etmek. Yine beslenme noktasında günlük süt, yoğurt tüketimini artırarak kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenmek. Yine güneşten daha çok faydalanmalarını sağlamak kemik erimesinden korunmak noktasında menopoz hastalarına önerdiğimiz yöntemlerden birkaçı. Bununla beraber hastalarımızın bazen beslenme önerileri ile önüne geçemedikleri kalsiyum ve D vitamini eksikliklerini takviye olarak başlayarak tamamlayabiliyoruz” dedi.

    “Meme tarama ve momografi çok önemli”

    Doktorların uyguladığı tedavilerin yanı sıra hastaların da bu dönemi önemseyerek yaşamalarının önemli olduğunu ifade edem Op. Dr. Gürler; “Yine menopozdaki hastamız için, özellikle hormon replasman tedavisi kullandırdığımız hastalarımız için meme tarama programını mutlaka öneriyoruz. Meme tarama programı, menopozdaki hastalar için gerçekten çok önemli. Yıllık bir şekilde takiplerini yaptırmaları, 2 yılda bir momografi tetkiklerini yaptırmalarını çok önemsiyoruz. Yine kemik erimesi için de yıllık kemik taraması yaptırmak menopoz hastalarına önerdiğimiz başlıca önlemlerden birkaçı. İşin özünde menopozu hayatımızın bir dönemi olarak görüp bunu biraz da kabullenerek yaşamak belki psikolojik olarak da bu dönemi rahat atlatmak noktasında çok önemli. Bu fizyolojik dönemde hastaların yaşadığı sıkıntıların önüne geçmek için tabi ki yardımcı oluyoruz ama, onların psikolojik açıdan bu dönemi önemseyerek yaşamaları bizim gösterdiğimiz çabalara büyük katkı sağlamakta” ifadelerini kullandı.

  • Sigara kullananlarda ‘erken menopoz’ riski

    Sigara kullananlarda ‘erken menopoz’ riski

    Sigara kullanan kadınlara erken menopoz uyarısında bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Müzeyyen Uyanık, 40 yaş öncesi ortaya çıkan menopozun ‘erken menopoz’ olduğunu açıkladı. Menopoz döneminin ortalama 40 yaş sonrası kadınlık hormonunun azalması ile başladığını ifade eden Uyanık, sigara ve benzeri unsurların bunu hızlandırdığına dikkat çekti. Sigara kullanan kadınlara erken menopoz uyarısında bulunan Medicana Bursa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Müzeyyen Uyanık, “Menopoz bir kadın için en önemli yaş dönemlerinden biridir. Yaşlanmanın başlangıcı olarak bilinmesinin aksine kadın hayatının doğal safhalarından biri olarak düşünülmesi gereken bir dönemdir. Menopoz, 12 ay boyunca adet görememe durumudur. Ortalama 40 yaş sonrası kadınlık hormonunun azalması ile başlıyor. Ortalama menopozun görülme yaşı Türkiye de 47-49 iken, dünyada 51-55 yaşlar arasıdır. Bu süreç, neredeyse kadının yaşantısının üçte birini kapsayan dönem olduğundan, bu dönemi sağlıklı geçirmek çok önemlidir” diye konuştu.

    Menopoza giriş yaşının genetik durum ve sigara gibi faktörlerden etkilendiğinin altını çizen Uyanık, “Sigara kullanıldığında ortalama 2 yıl olarak menopoz yaşı geriye gitmektedir. Menopoz döneminde kadınlık hormonu östrojen azalmasına bağlı olarak erken ve geç dönemde çeşitli sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Bunlara bakacak olursak, sıcak basması özellikle geceleri görülen terleme, çarpıntı, uykusuzluk, sinirlilik, ruh hali değişiklikleri, unutkanlık, halsizlik, cinsel istekte azalma, idrar tutamama, idrar kaçırmaya kadar giden sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Uzun dönemde ise kemik erimesi, kalp-damar hastalıkları görülebilen sıkıntılardandır” dedi.
    Kadınlara bu dönemde her gün 30 dakikalık yürüme ve basit ağırlık kaldırma, kas güçlendirici hareketler yapmalarını tavsiye eden Uyanık, “Yaz aylarında güneş ışığından faydalanmak faydalı. Beslenme önemli. Yüksek proteinli, yağ oranı az lif ve kalsiyumdan zengin beslenmek gerekiyor. Süt, yoğurt, peynir tüketimi artırılarak diyet ile kemik kaybı önlenmeye çalışılır. Hormon tedavisi önemlidir. Hastalara en düşük en etkili dozda hormon tedavileri uygulanarak, menopoz şikayetlerinin ve kemik erimesi problemlerinin önüne geçilebilir. Alt ürogenital bölgedeki sıkıntılarda kullandığımız lokal hormon tedaviler, cinsel ilişkide ağrı hissini azaltmaktadır. Menopoz sonucu gelişen sık idrara çıkma, zor idrara çıkma, idrar kaçırma gibi şikâyetlerde düzelme sağlar” şeklinde konuştu.

     

    Bu dönemlerde meme ve jinekolojik kanserlerin de sık görüldüğünü belirten Uyanık, “Menopoza geçiş ve menopoz sonrası dönemin sağlıkla geçirilebilmesi için kadınların yılda bir kez sağlık kontrollerinin yapılması lazım. Meme kanseri açısından mamografi, rahim ve rahim ağzı kanserleri açısından jinekolojik ultrasonografinin yapılması ve smear taraması yapılması gerekmektedir” dedi.

  • Sigara erken menopoza neden olabilir

    Sigara erken menopoza neden olabilir

    Menopoz döneminin ortalama 40 yaş sonrası kadınlık hormonunun azalması ile başladığını ifade eden uzmanlar, sigara ve benzeri unsurların bunu hızlandırdığına dikkat çekti. Sigara kullanan kadınlara erken menopoz uyarısında bulunan Prof. Dr. Müzeyyen Uyanık, 40 yaş öncesi ortaya çıkan menopozun ‘erken menopoz’ olduğunu açıkladı.

    Uyanık, “Menopoz bir kadın için en önemli yaş dönemlerinden biridir. Yaşlanmanın başlangıcı olarak bilinmesinin aksine kadın hayatının doğal safhalarından biri olarak düşünülmesi gereken bir dönemdir. Menopoz, 12 ay boyunca adet görememe durumudur. Ortalama 40 yaş sonrası kadınlık hormonunun azalması ile başlıyor. Ortalama menopozun görülme yaşı Türkiye de 47-49 iken, dünyada 51-55 yaşlar arasıdır. Bu süreç, neredeyse kadının yaşantısının üçte birini kapsayan dönem olduğundan, bu dönemi sağlıklı geçirmek çok önemlidir” diye konuştu.

    Menopoza giriş yaşının genetik durum ve sigara gibi faktörlerden etkilendiğinin altını çizen Uyanık, “Sigara kullanıldığında ortalama 2 yıl olarak menopoz yaşı geriye gitmektedir. Menopoz döneminde kadınlık hormonu östrojen azalmasına bağlı olarak erken ve geç dönemde çeşitli sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Bunlara bakacak olursak, sıcak basması özellikle geceleri görülen terleme, çarpıntı, uykusuzluk, sinirlilik, ruh hali değişiklikleri, unutkanlık, halsizlik, cinsel istekte azalma, idrar tutamama, idrar kaçırmaya kadar giden sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Uzun dönemde ise kemik erimesi, kalp-damar hastalıkları görülebilen sıkıntılardandır” dedi.

    Kadınlara bu dönemde her gün 30 dakikalık yürüme ve basit ağırlık kaldırma, kas güçlendirici hareketler yapmalarını tavsiye eden Uyanık, “Yaz aylarında güneş ışığından faydalanmak faydalı. Beslenme önemli. Yüksek proteinli, yağ oranı az lif ve kalsiyumdan zengin beslenmek gerekiyor. Süt, yoğurt, peynir tüketimi artırılarak diyet ile kemik kaybı önlenmeye çalışılır. Hormon tedavisi önemlidir. Hastalara en düşük en etkili dozda hormon tedavileri uygulanarak, menopoz şikayetlerinin ve kemik erimesi problemlerinin önüne geçilebilir. Alt ürogenital bölgedeki sıkıntılarda kullandığımız lokal hormon tedavileri vajinadaki kuruluğu azaltmakta, cinsel ilişkide ağrı hissini azaltmaktadır. Menopoz sonucu gelişen sık idrara çıkma, zor idrara çıkma, idrar kaçırma gibi şikâyetlerde düzelme sağlar” şeklinde konuştu.

    Bu dönemlerde meme ve jinekolojik kanserlerin de sık görüldüğünü belirten Uyanık, “Menopoza geçiş ve menopoz sonrası dönemin sağlıkla geçirilebilmesi için kadınların yılda bir kez sağlık kontrollerinin yapılması lazım. Meme kanseri açısından mamografi, rahim ve rahim ağzı kanserleri açısından jinekolojik ultrasonografinin yapılması ve smear taraması yapılması gerekmektedir” dedi.

  • Menopozda erken tanı önemli

    Menopozda erken tanı önemli

    Dünya Menopoz Günü çerçevesinde açıklamalarda bulunan Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Fatma Nurgül Taşgöz, menopozun kadın hayatında doğal bir süreç olduğunu ve yumurtalık faaliyetlerinin sona ermesi ile birlikte adet döngüsünün kalıcı olarak kesilmesini ifade ettiğini belirtti. Hastalara menopoz tanısının geriye dönük olarak konulduğunu dile getiren Doç. Dr. Taşgöz, “Bir kadın bir yıl boyunca adet görmediği zaman menopoz tanısı alır. Dünya genelinde menopoz yaş ortalaması 45 ile 55 yaşları arasında değişmektedir. Ülkemizde bu durum 47 ile 48 yaş civarındadır” dedi.

    Yaşlanma ile birlikte her dokuda bir takım gerilemeler olduğunu belirten Doç. Dr. Taşgöz, yaşlanma etkilerinin en yoğun görüldüğü dokulardan birinin de yumurtalık dokusu olduğunun altını çizdi. Yumurtalıktaki yumurta sayısı azaldıkça üretilen östrojen miktarının da dalgalanmaya başladığı bilgisini veren Taşgöz, “Bu dalgalanma süreci menopoza geçiş sürecidir. Menopoza geçiş döneminde hastalarda bir takım semptomlar ortaya çıkar. Adet düzensizliği, ateş basması, terlemeler, uyku problemleri, ruh hali değişiklikleri ve cinsel istekte azalma yorgunluk, konsantrasyon bozuklukları gibi problemlerin görüldüğü dönemler menopoza geçiş dönemidir” diye konuştu.

    “Semptomlara müdahale erken yapılmalı”

    Menopozla birlikte östrojenin vücuttan tamamen çekildiğine dikkat çeken Taşgöz, “Östrojen kalp damar sistemi, kemik dokusu, cilt koruyucu bir hormondur. Vücuttan östrojenin çekilmesi ile birlikte kalp damar hastalıklarında artış, ciltte kuruma, saç seyrelme, kemik dokusunda azalma meydana gelir. Beraberinde idrar yollarında problemler de görülebilir. Vücuttan östrojenin çekilmesine bağlı bu kayıpların en çok yaşandığı dönem menopozun ilk bir, iki yıllık dönemidir. Dolayısıyla menopozun tanısının erken konulması ve müdahalelerin erken yapılması önem kazanmaktadır” ifadelerini kullandı.
    Doç. Dr. Taşgöz son olarak kadınların bu süreci rahat geçirmeleri için uzman hekimlere başvurabileceğini sözlerine ekledi.