Etiket: Meral Akşener

  • Meral Akşener’den adaylık açıklaması

    Meral Akşener’den adaylık açıklaması

    Cumhurbaşkanı adaylığı için değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak.” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu.

    Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgli konuşan İYİ Parti lideri Akşener “Cumhurbaşkanlığının kazanılması gerekiyor. Benim kendi adıma en ufak bir planım yok. Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak.” dedi. Akşener, eski bakan Erdoğan Bayraktar’ın 17-25 Aralık süreciyle ilgili gündem olan açıklamalarına ilişkin de Yüve Divan çağrısında bulunarak “Eğer bu arkadaşlar suçsuz ise aklanıp geri dönerler. O zaman yargıda FETÖ adamları var diye sorunları varsa bugün öyle bir sorunları yok” ifadelerini kullandı.

    Akşener’in açıklamaları şöyle:

    ERDOĞAN BAYRAKTAR’IN AÇIKLAMALARI

    Önce Erdoğan Bayratar bey ilk tapeler gündeme geldiğinde de NTV’ye bağlanıp açıklama yapmıştı. Eğer bir şey varsa Sayın Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yaptığını ve istifa gerekiyorsa Erdoğan’ın istifa etmesi gerektiğini söylemişti.

    Bayraktar’ın bu açıklamaya kadar AKP’yi gagalayan sözleri vardı. Bir vicdan isyanı olabilir. Dönemin “Hırsız” dediği görevliler ile adının bir anılmasını istemiyor ve görevi kötüye kullanmaktan değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Cemil Çiçek’in de Bayraktar’ın da önemli sözleri.

    Biz Meclis’te bir soruşturma komisyonu tutup, hemen Yüce Divan’a gönderilmesini sağlayabilirsek eğer, Türkiye bir türlü unutamadığı bu travmadan kurtulur. Eğer bu arkadaşlar suçsuz ise aklanıp geri dönerler. O zaman yargıda FETÖ adamları var diye sorunları varsa bugün öyle bir sorunları yok. Bu 4 kişinin Yüce Divan’a gönderilmesinde fayda. O dönem ortaya çıkan paralar, tapeler, o günkü gündem için söylüyorum. Bunlar unutulmaz. Bunun üzerine 5-10 maaşlı danışmanlar ortaya çıktığında Sayın Erdoğan’a faydası olur.

    AK PARTİLİ CAHİT ÖZKAN’IN ‘FETÖ’ SUÇLAMASI

    Kumpas iddialarının ilk gündeme geldiği dönemde bunu savunan avukatların başındaydı bu arkadaş. O avukatlar STK’sı Fethullah Gülen’in sevenlerinin kurduğu bir STK’ydı. Dinime söven bari Müslüman olsa. AKP’nin yandaşları kendi pisliklerini örtmek üzere, genellikle onlara bunu yansıtmak gibi bir yöntem gerekir. Bu ayna yöntemini yapmak için akıl gerekir. Bunlarda böyle işte ortaya çıkıyorlar. Bunu Erdoğan’ın dikkate almasını tavsiye ediyorum. Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Ben bu işi kazacağım altından kim çıkacak göreceğiz. Yarın bu arkadaşı da Bayraktar gibi itirafçı olarak görebilirsiniz.

    İYİ Parti’nin FETÖ ile iltisakı olsa bizim kalmamız mümkün mü? Benim hakkımda 5 yıldır bir dava var, bir şey olsa beni çağırmazlar mı? Ben şimdi bununla uğraşacağım kimin işine yaradı bu?

    Bir hakaretlerin ardı arkası olmuyor. Sonra bu iki genel başkana bir şeyler oluyor. Çağırıyorlar bizi. Olumlu cevap gelmeyince bir gün sonra yine aynı sert tutum. Sayın Erdoğan’da hakaret görmedim ama kurmayları olmadık şeyler söylüyor. Sonra yine bir bakıyorsun bir yerde yan yana geldiğimizde bir kibarlık. Şizofrenik bir tavır bu; şurada iyisin burada kötüsün. Şimdi ben kazma küreği aldım elime bakalım ne olacak. Aptalca bir şey.

    AYLİN NAZLIAKA VE CHP’LİLERE SALDIRI GİRİŞİMİ

    Ben bir köyde büyüdüm. Köpeksiz köy bulup değneksiz gezme dedir buna. Ceza almayacağını, kraldan çok kralcı olanlar. Sayın Erdoğan’ın talimat verdiğine ilişkin bir şey söyleyemem ben. Benzeri saldırılarda, saldırganların serbest bırakıldığı, yargılanmadın yargının ayaklar altına alındığı bir dönemde bunların yaşanması da normal. Benzeri saldırılara maruz kalan kim varsa geçmiş olsun diliyorum. Saldıranların alkış aldığı bir durum var. Bunları Sayın Erdoğan’ın bildiğini sanmıyorum. İşte bu tek adamın getirdiği sorun. Bütün bu olayların sorumluluğu Sayın Erdoğan’ın omuzuna yük oluyor. Erdoğan bir açıklama yapsa; hakim ve savcıları göreve çağırsa. Şu an kimsenin can güvenliği yok, şuradan çıktığımızda bile.

    FAHİŞ FATURALAR

    Her gittiğim yerde insanlar bana fatura gösteriyor. Her şey çok ucuz dendi Türkiye’de. Buğday üretmek pahalı almak ucuz. Gibi önce biz tarımda üretimi, hayvancılığı bitirdik. 500 milyar dolarlık bir paranın bu şekilde gelip gittiğine dair bilgi var. Üretime, sanayiye, betonu da reddetmiyorum tabii inşaat da olmalı. Ama tek tercihiniz beton, sanayi yok. Birilerine kaynak aktarırsınız, ucuz diye alırsınız. Pandemi gelir. Ukrayna der ki size, buğdayı şu kadara satıyorum. O zaman ortada kalırsınız.

    52 il gezdim, yüzün üzerinde ilçe gezdim. Esnaf, emekli, 5-6 çeşit emekli var. Bin 500 TL emekli maaşı var. Bununla insan nasıl geçinir. Gençlerin umutsuzluğunun arkasında bu var. Ara eleman sıkıntısı var. Sanayi yok. Beceri uyumsuzluğu var. Mühendis çıkıyor çocuk, o derecede para istiyor. Ama 5-6 sene yetiştirilecek gözüyle bakılıyor. Çünkü o derece eğitim alıyorlar okuldan.

    GÖÇMEN SORUNU

    2016’da dünyada bu konuyla çalışan bir grubun verilerine göre 12 milyonun üzerinde göçmen var bunun yarısı 2016’da Türkiye’deydi. Pakistan’dan daha iler seviyedeyiz. Milleti oluşturan nüfusudur. Kevgire dönen sınırlardan, Suriye ile uygulanan ilginç politikadan. Körfez Savaşı sonrası 500 bin göçmen sınırlarımıza dayanıştı. Türkiye onları içeri almadı. Kamplar kurdu, onlar bir süre sonra memleketlerine döndü. Demografiniz değişir, yarın başka türlü hak isteyen grup problemleriniz olur. Bir diğeri de Topraktır. Siz vatanınıza kupon arazi muamelesi çekerseniz ormanlar da yanar şu da olur bu da olur. Ormanlar yanarken beceremedik diyemezsiniz, kabul görmez. 12 köy gezdim silme AKP’lilerdir. Söyledikleri şu; “Yaktırdılar, söndürmediler.” Daire üzerine vatandaşlık verdiler bu başka bir kriz. AB ülkeleriyle, Afgan, Suriyeli pazarlığı yapamazsınız. Bu sizin egemenliğinizi devretmeniz anlamına gelir. Bu ülkeye gelen bütün hükümetler, uyuşturucu ve göç meselesine hep dikkat etti. Bizimkiler hendek olma görevini muhtemelen para karşılığı üstlendiler.

    SURİYE VE ESAD’LA GÖRÜŞME TARTIŞMASI

    Suriye’nin içişleri ile ilgili olarak biz taraf olduk. Mursi’de olduğumuz gibi. Duygusal bir dış politika problemi. Arkadaş, öbürü gelmiş, Sisi gelmiş onunla bütün ilişkilerinizi kesemezsiniz. Suriye’de de bu oldu. İç savaş geldi, herkes Türkiye’ye kaçtı. İç savaş sorunun çözülmesinde yardımcı olacaksın. Çözemedin mi sınırında… Bir bölge oluşturursun, ülkenin içini dağıtacağın bir sistem kuramazsınız. Kaldık mı şimdi baş başa. 100 bin Suriyelinin, tatil için gidip geldiği doğrulandı. Vatandaşlık meselesinde şaibeler var. Ne olup bittiğini vatandaşla muhalefetle paylaşacaksınız. Uluslararası bir destek gerekiyorsa biz de sizin yanınızda duralım. Bu insanları can güvenliği sağlanarak peyder pey gönderilecek.

    Sayın Erdoğan’a söyledim, sen gidemiyorsan devlet beni görevlendirsin. Gidip ikna edecektim. Al kardeşim vatandaşlarını. Cumhurbaşkanlığını aldığımızda bunu yapacağız. Bu işin müsebbiplerini kenara koyup burada olan göçmenlerin hedef gösterilmesi yanlıştır. Dayak atlıyor gazetecilere, siyasetçilere; böyle bir sistemde… Bunları tutup getiren, yol açan sorumlular bizi yönetenler; cezanın oraya kesilmesi lazım. Bugün iktidarda bulunan arkadaşları seçmenimizin cezalandırması lazım.

    ENFLASYON RAKAMLARI

    Biz aylık araştırma yapıyoruz. Açıklanandan daha yüksek. TÜİK’in ilginç sistemine rağmen bu seviyede çıktıysa eyvahlar olsun.

    Biz enflasyonu, kayırmayı, kayıp kaçağı önleyeceğiz. Üretime, yatırıma gelmeden insanların günlük hayatını rahatlatırsınız. 65 milyar dolar Suriyelilere göçmenlere para harcandı. Bu para pandemide vatandaşa dağıtılsaydı, kişi başı 800 dolar para verilebilirdi.

    CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

    Çok net bir şey söyleyeyim, ben 24 Haziran seçimlerini yaşayıp oradan ders çıkarıp sonra da 31 Mart projesi üzerinde seçim ittifakına yönelik, Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte irade göstermiş bir genel başkanım. Benim Sayın Erdoğan’la bir derdim yok. Düşmanım değil, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da düşmanı değil. Ancak bu ucube sistemin değiştirilmesi lazım. Parlamenter sisteme geçebilmek için Cumhurbaşkanlığının kazanılması gerekiyor. Benim kendi adıma en ufak bir planım yok. Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak. Sayın Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti işin içinde olacak mı? Davutoğlu, Babacan dahil olacak mı? Bunlarla bir takvim çıkarmak gerekiyor.

    Sayın Kılıçdaroğlu acelesi yok diyor, ilkeleri açıklıyor. Neden bizim adayımız bu kadar merak ediliyor. Çünkü Millet İttifakı yeni Cumhurbaşkanını çıkaracak. Çünkü Millet İttifakı’nın adayı 13. Cumhurbaşkanı olacak. Bu yüzden adayımızı öğrenmek isteyen aslında Cumhur İttifakı. Cumhur İttifakı bu seçimi kazanamayacak.

  • Adaylık için 2 isimle temasta

    Adaylık için 2 isimle temasta

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için herkesi şaşırtacak bir planı olduğu belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun siyaset üstü iki isimle temas halinde olduğu iddiası Ankara kulislerini hareketlendirdi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı için iki isimle temas halinde olduğu iddiası gündem yarattı.

    İKİ İSİMLE TEMAS HALİNDE

    Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, CHP liderinin Milllet İttifakı’nın da kabul edeceği siyaset üstü iki isimle temas halinde olduğunu iddia etti.

    İMAMOĞLU VE YAVAŞ DEĞİL

    Gazeteci Selvi, Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylıklarını düşünmediğini; bu isimlerin bir dönem daha belediye başkanı olarak hizmet etmesini istediğini yazdı.

    KENDİ ADAYLIĞI B PLANDA

    CHP liderinin kendi adaylığını ise A planı olarak değil de B planı olarak tuttuğunu belirtti.

    Söz konusu iddialar Ankara kulislerini hareketlendirirken, CHP liderinin temas halinde olduğu iki isim merak konusu oldu.

    Ortada henüz netleşen bir durum olmadığının altını çizen Selvi, “nabız yoklanıyor” diye yazdı.

    KILIÇDAROĞLU’NDAN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI AÇIKLAMASI

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, “Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’na sevgi ve saygılarımı iletiyorum” demişti. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise “zamansız bir açıklama” diyerek bu sözlere tepki göstermişti.

    Kılıçdaroğlu, “Biz Cumhurbaşkanlığı seçimine Millet İttifakı olarak diğer partilerle birlikte gireceğiz. Onlara danışmadan, onların onayı alınmadan, birlikte karar verilmeden, şu veya bu kişinin aday olacağını açıklaması yanlış oldu” ifadelerini kullanmıştı.

    MERAL AKŞENER NE DEMİŞTİ?

    İYİ Parti lideri Meral Akşener ise Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığıyla ilgili yaptığı açıklamada “Birincisi Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusu elbette hakkıdır, elbette saygı duyulması gereken bir durum. Ben CHP’nin Genel Başkanı’nın Cumhurbaşkanlığı adaylığına dair böyle bir tutumunun olmasını saygıyla karşılarım. Burada bir başka partinin genel başkanı olarak söz söyleme hakkını kendimde bulmam. Dolayısıyla o konuda bir yorum yapmamız son derece ayıp olur” ifadelerini kullanmıştı.

  • Akşener: Adayımız, Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak

    Akşener: Adayımız, Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın, ‘Cumhurbaşkanı adayı kim olacak’ diyorlar. Siz hiç merak etmeyin. Bizim cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak” dedi.

    İYİ Parti Lideri Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, milletin 15 Temmuz darbe girişiminde destansı duruşuyla, demokrasi yoluna baş koyduğunu bir kez daha dünyaya ilan ettiğini söyledi. Akşener, “Hal böyleyken bizler önce iktidarın 15 Temmuz felaketinden ders alacağını umduk. Maalesef bu umudumuz boşa çıktı. Hukukun üstünlüğünü, liyakati, demokrasinin gereklerini kavrayacaklar’ diye umduk. Tam aksine geçen her sene Türkiye’yi, demokrasiden, adaletten ve devlet aklından daha da uzaklaştırdılar” dedi.

    Akşener, Kurban Bayramı’nın yaklaştığını anımsatarak, “İlk olarak, Et ve Süt Kurumu’na seslenmek istiyorum. Hem büyükbaş, hem de küçükbaşlar için Kurban Bayram dönemine özel, ‘karkas kesim referans fiyatı’ ilan edin. Bu fiyattan üreticinin elinde kalan hayvanları satın alacağınızı taahhüt edin. Yapabilirseniz peşin ödeyin, yok yapamazsanız yüzde 25 avans ödeyin. Kalanı için de aylık bazda bir ödeme planı oluşturun. İkinci çağrım ise, başta Millet İttifakı belediyeleri olmak üzere tüm Büyükşehir ve İl Belediyelerine. Şehrinizde misafir ettiğiniz besicilere ve hayvanlara gereken konforu sağlayın” diye konuştu.

    ‘İKTİDAR TESLİM EDİLMEZ, DEVREDİLİR’

    Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefeti kastederek, ‘Bunlara ülkeyi teslim etmeyeceğiz’ dediğini belirterek, şöyle konuştu:

    “Çaktırmamaya çalışsa da bu gerçeği Sayın Erdoğan da görüyor. Her hafta yeni bir gafın altına imza atıyor. ‘Bunlara teslim edemeyiz’ dedi. 5 kere dinledim, yanlış mı duydum diye. Bu devleti teslim aldığını sanıyor. İktidar olmak bir bayrak yarışıdır. İktidar teslim edilmez, devredilir. Sen ve küçük ortağın ve de minik ortağın demokrasilerde esas olan milletin kararıdır. Eğer millet iradesiyle probleminiz var, aklınızdan başka şeyler geçiyorsa yakın tarihimize bak. Millet iradesinin nasıl bir sel olduğunu açıkça görürsün. Günü geldiğinde Türkiye’nin kimin yöneteceğine sen değil, milletimiz karar verecek.”

    ‘TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNU YOK’

    Akşener, Türkiye’nin iyi yönetilemediğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Türkiye her geçen gün kaybediyor. Potansiyelini hayata geçirmek için, ihtiyacı olan her imkana sahip. Bu büyük ülkenin vatandaşları yokluğa ve yoksulluğa mahkum ediliyor. Bize dayatılan bu eğri düzeni kabul edemeyiz. İYİ Parti büyüdükçe, AK Parti ve küçük ortağının korkusu da büyüyor. Korku büyüdükçe, yalanlar, iftiralar da büyüyor. Ama çirkinlikler büyüdükçe, onlar hızla küçülüyor. Kimse merak etmesin. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok. Milletimizden yetkiyi alınca, demokrasiye, özgürlüğe, zenginliğe kavuşturacağız. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle, ülkemizi yeniden düze çıkartacağız.”

    Akşener ayrıca bazı kesimlerin her yerde aynı soruyu sorduklarını belirterek, “İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın, Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?’ diyorlar. Buradan, kendilerine açık ve net cevap vermek istiyorum: Rahat olun, stres yapmayın, kendinizi de çok yıpratmayın. Siz hiç merak etmeyin. Bizim cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak. Kesin bilgi, yayalım” ifadelerini kullandı.

  • Elektrik ve doğalgaz zammına tepki

    Elektrik ve doğalgaz zammına tepki

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den elektrik ve doğal gaz zammına tepki geldi. Pandemi döneminde vatandaşa yapılan nakdi desteğin 10 milyar lira olduğunu hatırlatan Akşener, zamlarla vatandaşın cebinden bunun 3 katı çıkacağını söyledi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.

     

    İYİ Parti lideri Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında, “Ekonomiden adalete, diplomasiden kadın haklarına, gençlerimizin sorunlarından işsiz vatandaşlarımıza, çiftçilerimizden emeklilerimize, esnafımızdan memurlarımıza kadar her bir vatandaşımızın iktidar karşısında hakkını, hukukunu savunmaya; milletimizin gerçeklerini, iktidara göstermeye çalışıyoruz” diye konuştu.

    Elektrik ve doğal gaza yapılan zamları eleştiren Akşener, “4 kişilik bir ailenin elektrik maliyeti, 183 liradan 211 liraya çıktı. Doğal gaz maliyeti ise 166 liradan 186 liraya yükseldi yani 4 kişilik bir aile, eğer 1 sene boyunca yeni zam yapılmazsa yılda 600 lira fazladan para ödemek zorunda kalacak. Böyle bir tezgah olabilir mi? Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi? Pandemi döneminde, senden başka elektriğe ve doğal gaza yani temel ihtiyaçlara zam yapan bir başka hükümet başkanı var mı?” dedi.

    Pandemi sürecinde hükümete bazı öneriler getirdiklerini söyleyen Akşener, vatandaşa nakit desteği istediklerini belirterek, “İktidarın büyüklü küçüklü ortaklarına, her fırsatta ‘Vatandaş zorda, nakit desteği verin’ diyoruz, doğal gaza zam yapıyorlar. ‘Esnaf perişan, borçlarını erteleyin, faizsiz kredi verin’ diyoruz, elektriğe zam yapıyorlar. ‘Kısa çalışma ödeneğini, işten çıkarma yasağını uzatın’ diyoruz, duymazlıktan geliyorlar” diye konuştu.

    İYİ Parti lideri Akşener, Türkiye Elektrik İşletmeleri Anonim Şirketi’nin (TEİAŞ) hayati görevi olduğunu belirterek, “Elektrik iletimi, stratejik bir öneme sahiptir. TEİAŞ’ın, yük dağılımını kontrol edip, Türkiye’deki anlık elektrik arz-talep dengesini kontrol etmek gibi hayati bir görevi vardır. İşte bu nedenle TEİAŞ, kar amacı gütmemesi gereken bir kurumdur. Bu sektörün kontrolü kamuda olmazsa ekonomik bağımsızlığımız tehlikeye girer” dedi.

  • Meral Akşener’de “Elmalı Davası” kararına tepki

    Meral Akşener’de “Elmalı Davası” kararına tepki

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Antalya’da kız çocuğu G.E.G. (7) ile ağabeyi İ.E.G.’nin (10) cinsel istismara uğramasına ilişkin yürütülen davada anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A.’nın tahliye edilmesini tepki göstererek, “Milletin adalet duygusu ve vicdanıyla sakın oynamayın. Empati yoksunu yargı kararlarıyla, milletimizi tahrik etmeyin” dedi.

    İYİ Parti Lideri Meral Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, Antalya’da kız çocuğu G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G.’nin cinsel istismara uğramasına ilişkin yürütülen davada anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A.’nın tahliye edilmesini tepki gösterdi. Akşener, “Hukuka ve adalete olan güvenimizin, pamuk ipliğine bağlı hale getirildiği bir dönemde bu korkunç suçun faillerinin aramızda geziyor olması, kabul edilemez. Çocuklarımız çizerek anlatmışlar, anlaması gereken vicdansızlar anlayamamış. Buradan, başta Adalet Bakanı olmak üzere iktidarı uyarıyorum; milletin adalet duygusu ve vicdanıyla sakın oynamayın. Empati yoksunu yargı kararlarıyla, milletimizi tahrik etmeyin. Her bir çocuğumuz gibi, bu iki yavrumuz da bize Allah’ın emanetidir. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Açılan HSK soruşturması, doğru yönde atılmış bir adımdır. Ancak, toplum vicdanını rahatlatmak ve adaletin tecelli etmesi için süratle devamı gerekir. Süreci yakından takip edeceğiz. Her ne pahasına olursa olsun, emanetlerimize sahip çıkacağız” dedi.

    ‘SORULAR NEDEN ZOR?’

    Akşener, öğrencilerin geçen hafta Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda ter döktüğünü belirterek, “Milli Eğitim Bakanı’na sormak istiyorum; Siz bu öğrencilere, neden böyle gıcık oluyorsunuz? 1,5 yıldır, kesintiler ve zorluklarla eğitimlerine devam etmeye çalışan, 2 milyon 600 bin gencimizin önüne getirilen sınavın bu kadar zor, soru formlarının da bu kadar farklı olmasının sebebi nedir? Bu çocuklar, size ne kötülük yaptı kardeşim?” diye konuştu.

    KANAL İSTANBUL PROJESİ

    Akşener, kamuoyu araştırmalarına göre, milletin büyük çoğunluğunun Kanal İstanbul Projesi’ne karşı olduğunu söyleyerek, “Ayrıca, Kanal İstanbul için ayrı bir referandum yapılmamış ve halkın onayı da alınmamış. Mevcut ekonomik değerlendirmeler Türkiye’nin, işsizlik, enflasyon ve kişi başına düşen milli gelir gibi parametrelerde, kendi sınıfındaki ülkeler arasında en kötü performansı gösterdiğini söylüyor. Peki Kanal İstanbul Projesi, halihazırda çalışan ve değer üreten firmaları ayakta tutmayı veya milletimizin refah seviyesini yükseltmeyi amaçlıyor mu? Hayır. Projenin, bölgede arsa kapatanlar ile malum müteahhitler dışında milletimizin refahına ve insani gelişmişlik düzeyine, yapacağı bir katkı var mı? Yok. Bu vesileyle buradan sizlerin aracılığıyla, Kanal İstanbul için avuç ovuşturan, projeye dahil olmak isteyen, yerli ve yabancı bütün finans kuruluşlarını ve müteahhitlik firmalarını bir kez daha uyarıyorum. Bütün bu veriler ışığında, bu ‘tiksindirici borcu’, milletimizden değil, bizzat Recep Tayyip Erdoğan’dan isteyeceksiniz” ifadesini kullandı.

    ‘BOLLUK’ VE ‘BEREKET’ ANLAMINA GELİYOR’

    Akşener, Türkiye’ye huzur getirmeye, yolsuzluğu, haksızlığı, bu topraklardan silmeye yemin ettiklerini söyledi. “Yolsuzluğu nasıl bitireceğimizi, hak ve adaleti nasıl sağlayacağımızı açıklıyoruz” diyerek partisi tarafından hazırlanan Artagan projesini tanıtan Akşener, şöyle konuştu:

    “Artagan, çok özel bir isim. Öz Türkçe’de, ‘bolluk ve bereket’ anlamına geliyor ve adı gibi memleketimizi, bolluk ve berekete kavuşturma yolunda, çok önemli bir kilometre taşını oluşturuyor. Sorunu nasıl tanımlarsak tanımlayalım, Artagan nihai çözümü ortaya koyuyor. Artagan’ın sağlayacağı kazançlar, emsalsiz bir bereketin kapılarını aralıyor. Şimdiye dek hiç yaşamadığımız bir para bolluğuna sahip olacağız. Mevduat açığı sebebiyle, yurt dışından borç bulmaya çalışan bankacılık sistemimiz, mevduat fazlası veren ve büyümenin fitilini ateşleyecek kurumlara dönüşecek. Kredi faizleri, yakın tarihimizin en düşük seviyelerine gerileyecek. Üretim artacak, tüketim geniş kitlelere yayılacak. Kaynak yetersizliği sebebiyle, gerçekleştiremediğimiz tüm atılımlar için ihtiyacımız olan finansmana sahip olacağız. Artagan, devletimizin bütçesine, 300 milyar liranın üzerinde bir kaynak sağlarken, finansal sistemimize de 500 milyar liranın üzerinde ek mevduat sağlayacak. Artagan kesinlikle bir mucize, reçete değil. Artagan, değeri 2 trilyon lirayı aşan bir büyük sorunu çözüyor.”

  • Akşener: Türkkan’ın çiftliği üzerinden gagalanıyoruz

    Akşener: Türkkan’ın çiftliği üzerinden gagalanıyoruz

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Grup Başkanvekili Lütfü Türkan’ın sahip olduğu çiftlikle ilgili iddialara ilişkin, “Sayın Türkkan’ın çiftliği üzerinden gagalanıyoruz. Kim, nerede, ne yapmışsa takipçisi olmazsam, hepsini rezil etmezsem namerdim. Yıkıldı mı kardeşim hepsi. Yıkıldı tamam” dedi.

    Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ismi açıklanan yerli aşıya ilişkin konuştu. Akşener, “Sayın Erdoğan’ı uyarmak istiyorum; yerli aşıyı algı operasyonlarına kurban etme. Böyle önemli bir sürecin baltalanmasına müsaade etme. Bilim Kurulu, bilim insanları süreci olduğu gibi yürütsün. Milletimiz yerli aşıyı bekliyor” dedi.

    ‘SÖZDE MUHAFAZAKARLIĞA BAKAR MISINIZ’

    PTT pulunda Bosnalı Müslümanların katledildiği Srebrenitsa Katliamı’nı inkar eden eski Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Milorad Dodik’in resminin yer almasına tepki gösteren Meral Akşener, “Bu fevkalade muhafazakar arkadaşlar Dodik için hatıra pulu bastırdılar. Boşnak düşmanı Dodik’in namına pul bastırma peşinde. Bu sözde muhafazakarlığa bakar mısınız, yazıklar olsun size ve zihniyetinize. İnancımıza göre, o pullarda kullanılan mürekkep değil, Müslüman kanıdır. O pulları imha edin” diye konuştu.

    MKEK TEPKİSİ

    Akşener, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKEK) anonim şirkete dönüştürülmesini öngören kanun teklifiyle ilgili, “Tank-paleti peşkeş çektikleri yetmiyormuş gibi MKEK’i özelleştirmeye hazırlanıyorlar. Mühimmatımızın önemli bölümünü üreten bu fabrikayı peşkeş çekmeye utanmıyorlar. Utanmıyorlar; çünkü milletimizin gerçekleri umurlarında bile değil” diye konuştu.

    ‘KENDİ ASKERİNİ RİSKE ATMA’

    ABD’nin, Afganistan’dan çekilmesini de değerlendiren Akşener, Türk askerinin görev almasıyla ilgili, “İç politikada ABD’ye etmedik laf bırakmayan Sayın Erdoğan, bu işe gönüllü oluyor. Buradan Sayın Erdoğan’ı aklını başına almaya davet ediyorum. Türk askeri orada asla muharip görev üstlenmedi. Hiçbir güvenlik gerekçesi yokken, sen ABD Başkanı’na şirin görüneceksin diye bu görevin izahı yoktur. Ayrıca para pul konuşmanın manası yoktur. ABD’li askerlerin canını kurtarmak için kendi askerlerini riske atma. Kınalı kuzuların ayağına taş değerse senden biliriz. Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın öncelikli görevi Afganistan’daki havalimanının güvenliğini sağlamak değil, milletin huzur ve refahını sağlamaktır” ifadelerini kullandı.

    ‘ÇİFTLİĞİ ÜZERİNDEN GAGALANIYORUZ’

    İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın sahip olduğu çiftlikle ilgili iddiaları hatırlatan Meral Akşener, “Sayın Türkkan’ın çiftliği üzerinden gagalanıyoruz. Sayın Türkkan’ın açıklamaları var, onlara girmeyeceğim. Kim, nerede, ne yapmışsa takipçisi olmazsam, hepsini rezil etmezsem namerdim. Yıkıldı mı kardeşim hepsi, yıkıldı tamam. İletişim Başkanı’nın eviyle ilgili bir şey çıktı, ağzımızı açmadık. Tarihi eser meselesinin nasıl yürüdüğünü biliyoruz; üzerinde tepinebilirdik, tepinmedik. Şimdi yandınız. Mademki ‘devletten kiralanmış yerlere çökülmüş’ diye tabir ediliyor, şimdi ben takip edeceğim” dedi.

    ‘DOĞRU ADIMLAR ATMAYA DAVET EDİYORUM’

    Marmara Denizi’ni saran ve Ege’ye de sıçrayan müsilaj sorununa da değinen Akşener, “Doğa ana bize diyor ki; ‘Karbona dayalı enerjiyi, nükleer tesisleri özendirmeye devam ederek, ormanları talan ederek, su kaynaklarını kurutarak, tarım alanlarını plansızca imara açarak haddinizi aştınız. Artık aklınızı başınıza alın’. Ben de bu vesileyle iktidarı, haddini bilmeye, iklim değişikliği, atık yönetimi, döngüsel ekonomi ve yeşil mutabakat gibi konularda, hızlı, kararlı ve doğru adımlar atmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Akşener: Dünün ‘Ey Biden’ı, bugünün ‘Dostum Biden’ı oluverdi

    Akşener: Dünün ‘Ey Biden’ı, bugünün ‘Dostum Biden’ı oluverdi

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile gerçekleştirdiği görüşmeyi değerlendirdi. Akşener, “Dünün ‘Ey Biden’ı, bugünün ‘Dostum Biden’ı oluverdi. İşte size Sayın Erdoğan’ın bipolar dış politika anlayışının son örneği” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

    Sözlerinin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO Zirvesi’nde ABD Başkanı Joe Biden ile gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Akşener, “Daha düne kadar verip veriştirdiği NATO, bir anda değerli oluverdi. Bu arkadaşların tamamı muhalefetin dostu Biden diyorlardı. ‘Hain Biden’ diyorlardı” ifadesini kullandı.

    Akşener, “Sonra ne oldu? Pazartesi günü basın toplantısında Sayın Erdoğan, ‘Dostum Biden’ dedi. Dünün ‘Ey Biden’ı, bugünün ‘Dostum Biden’ı oluverdi. İşte size Sayın Erdoğan’ın bipolar dış politika anlayışının son örneği. İşte size kanka diplomasisinin Türkiye’yi getirdiği son nokta” dedi. Erdoğan’ın basın toplantısında 24 Nisan ile ilgili yöneltilen soruya “Hamdolsun gündeme gelmedi” dediğini hatırlatan Akşener, şöyle devam etti:

    “14 Haziran günü iktidarın besleme medyası bir başlık atmıştı. Buna göre Sayın Erdoğan ‘NATO zirvesinde 24 Nisan soykırım iddiasını da soracağım.’ diyordu. Yani arkadaş oraya had bildirmeye gidiyordu. Sorabildi mi? Soramadı. Bir de ‘Hamdolsun 24 Nisan konusu gündeme gelmedi’ dedi. Kendisi gündeme getirmesi gerekirken getirmemiş, ama hamdolsun Biden da gündeme getirmemiş. Vay be, halimize bakar mısınız?”
    Akşener, bu sırada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de “Küçük ortak siyasi kıvraklıkta Erdoğan’a uyum sağlamış görünüyor. Minik minik ortak, bu işlere ne diyecek? Merak ediyorum” eleştirisini yöneltti.

    ‘Sen bostan korkuluğu musun?’

    Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefet partilerine yönelttiği “Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin” tepkisini eleştirdi.

    “Bunu ekonomik durumu iyi olan bir vatandaşın söylemesi dahi ayıptır, günahtır ya” ifadesini kullanan Akşener, “Lafa gelince ellerinde iman metreyle hepimizin imanını ölçerek gezenler, ‘Komşun açken sen tok yatamazsın’ düsturunu ne çabuk unuttu? Bana diyorsun ki ‘Açları da sen doyuruver.’ Olur, in oradan doyurmayan namerttir. Sen bostan korkuluğu musun?” diye sordu.

    ‘Sen sandığı getireceksin, millet yetkiyi verecek, biz de gereğini yapacağız’

    Akşener, erken seçim çağrısı yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:

    “Sarayda sefa sürmeye devam, o danışmanlar beşer maaş almaya devam, AK Parti’nin kurucuları, çiftçi olanları, esnaf olanları, emekli olanları size verdikleri emekleri haram ediyor. Yapılan tabelalara sakın ola inanmayasın. Madem yönetmeyi beceremiyorsun, sen sandığı getireceksin, millet yetkiyi verecek, biz de gereğini yapacağız. Sen gölge etmeyeceksin, biz de memleketi düze çıkaracağız.
    Biz senin gibi beş maaşlı danışmanları değil, milletimizi düşünüyoruz. Beş müteahhiti değil, bu büyük milleti zengin etmek için çalışıyoruz. Umutsuz bıraktığınız gençlerimiz en iyisini bilir. 3600 ek gösterge mağduru polisimiz, sağlık çalışanlarımız ve öğretmenlerimiz en iyisini bilir. Borç batağına sapladığın esnaf kardeşlerim en iyisini bilir. Sen yeter ki sandığı getir. Er meydanı burada. Biz hazırız. Sen de yüreğin yetiyorsa buyur er meydanına.”

    ‘Türkiye asgari ücret cenneti olmuş’

    Akşener, uzun zamandır ilçe ilçe esnaf gezdiğini vurguladı. “Türkiye’nin neredeyse yüzde 70’ine yakın çalışanı asgari ücretle çalışıyor. Türkiye asgari ücret cenneti olmuş. Böyle bir şey yok” ifadesini kullanan Akşener, Adana’da yaşadığı bir olayı “Telefon üzerinden iş yapan bir şirketin şubesine gittim. Tesadüfen o dükkana girdim. Dört çalışanı vardı. Ben onları medya karşısında zor duruma düşürmemek için genelde kulaklarına soruyorum ama artık insanlar açık konuşuyor. ‘Ben müdürüm’ dedi bir tanesi. ‘Oo müdürsen iyidir maaşın’ dedim. ‘3500 lira’ dedi” diye anlattı. Akşener, şöyle devam etti:

    “Bugüne kadar gördüğüm bütün emeklilerin, rastladığım tüm emeklilerin dişlerine bakın, dişlerine. Çoğu çektirmiş, yeri boş. Diş nedir biliyor musunuz? Diş refahın işaretidir. Bomboş. Benimle gezenler bunu görüyor. Ve böyle bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Döndürüp o insanlara hakaret ediliyor, ‘Sen aç değilsin, sana aç diyenler doyuversin.’ Böyle bir mantığı, böyle bir kalbi anlamam mümkün değil benim.”
    Akşener ayrıca, “Benim devlet anlayışıma göre şehit ailesinin tek derdi, şehidine duyduğu hasret olmalıdır. Bir şehit ailesinin başka derdi olmaz, olamaz, olmamalıdır. Bu yüzden devleti yönetenler adına, şehit ailelerimizden özür diliyorum. Onlara reva görülen onca dert için özür diliyorum” dedi.

    ‘Bıçak kemiğe dayanmış durumda’

    Akşener, ekonomi politikalarına yönelttiği eleştirisinde de “Türkiye’nin zengin kaynakları ve o kaynakları doğru kullandığımızda hızla kalkınmamızı sağlayacak yetişmiş insanlarımız var. Bıçak kemiğe dayanmış durumda. Çünkü Türkiye, partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle öyle bir sarmala sokuldu ki nereye baksanız yangın yeri” dedi. Akşener, sözlerini noktalarken şunları kaydetti:

    “Ekonominin hali ortada, yargının hali ortada, demokrasi zaten sizlere ömür. İşte o nedenle tüm bu çektiğimiz çilenin sebebi olan bu zihniyetten ve onun ürünü olan partili cumhurbaşkanlığı sisteminden kurtulmak zorundayız. İYİ Parti’ye ilgi arttıkça milletimizin umudu da artıyor. Memleketimizin dört bir yanında millet bizi çağırıyor. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle mutlu ve zengin bir milleti inşa edeceğiz.

    ‘Sık dişini Türkiyem, az kaldı, güneşli günler artık çok yakın’

    Başarmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz. Beşli çetenin hortumunu kestiğiniz anda ne öğrencinin kredi borcu kalır ne de çiftçinin. Biz kendi aralarında paylaşanları kovalayıp milletimizle paylaşmaya geliyoruz. Sık dişini Türkiyem, az kaldı. Güneşli günler artık çok yakın. Onlar ağlasa da, sızlansa da, tepinse de o sandık gelecek. Bu iktidar gidecek. “

  • Akşener açıkladı! Aday olacak mı?

    Akşener açıkladı! Aday olacak mı?

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2023 Haziran’da yapılacak seçimlerle ilgili cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki soruya “Meral Akşener olarak, bu birlikteliğe zarar verecek bunu bozmaya yönelik adım atmayacağım. Ortak bir adayla gidilmesinde fayda var” yanıtını verdi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener katıldığı televizyon programında gazeteci İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı. Akşener, Küçükkaya’nın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki sorusuna net cevap verdi.

    Akşener’in açıklamasından satır başları:

    “ORTAK BİR ADAYLA GİDİLMESİNDE FAYDA VAR”

    “Ben mesela kendimle ilgili çok net bir şey söyleyeyim. Şahsi bir hedefe adım atmıyorum, atmayacağım. Ortak bir adayla gidilmesinde fayda var ama bugünden bunları konuşmanın aradaki birlikteliğe zarar verebileceğini düşündüğüm için, yani seçim zamanı bunun oturulup konuşulması gerekiyor.

    Daha erken, yeni kurulmuş partiler var, o partilerin adımlarını nasıl atacaklarını görmemiz lazım. Ama ben Meral Akşener olarak, bu birlikteliğe zarar verecek bunu bozmaya yönelik adım atmayacağım.”

    KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

    Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemde ittifak olarak hem fikiriz. Ortak görüş olursa Cumhurbaşkanı adayı olurum.” ifadelerini kullanmıştı. Akşener ise Kılıçaroğlu’nun açıklamalarıyla ilgili olarak “Cumhurbaşkanı adayı olmayı düşünebilir, orada bir sakınca yok.” diye konuşmuştu.

  • ‘Bunlar iyi günler’ sözüne tepki

    ‘Bunlar iyi günler’ sözüne tepki

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı “Bunlar iyi günler” ifadesine Twitter’dan tepki gösterdi.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşmasında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Rize gezisini eleştirerek ”Gelin hanıma memleketim Rize’de gayet güzel bir ders veriliyor. Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım. Bunlar iyi günler. Her şeyden önce bu ülkede ahde vefa denilen bir şey vardır. Eğer ahde vefa olmazsa bu millet affetmez” ifadelerini kullanmıştı.

    Akşener Twitter’dan, Erdoğan’ın sözlerini paylaşarak “İşte biz, tam olarak da bu nedenle, iyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diyoruz” ifadesine yer verdi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Erdoğan binlerce trolünden umudunu kaybetmiş olacak ki, kendi de trol gibi konuşmaya başlamış. Mafya ağzı ile ‘bunlar daha iyi günler’ demiş. Geç bunları kardeşim geç. Er meydanına gel, milletten korkulmaz. Sandığı getir sandığı” şeklinde bir mesaj paylaştı.

  • Akşener’e 250 bin liralık tazminat

    Akşener’e 250 bin liralık tazminat

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’ndaki ifadeleri nedeniyle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın mahkemeye yaptığı başvuruda, bu sözlerin Cumhurbaşkanı’na yönelik kişilik haklarını ihlal edici mahiyette olduğunu belirtti.

    Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yapılan başvuruyla 250 bin liralık manevi tazminat davası açıldı.

    Avukat Hüseyin Aydın, 250 bin liralık tazminatın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den tahsil edilmesini, mahkeme kararının da yüksek tirajlı bir gazetede yayınlanmasını talep etti.

    MERAL AKŞENER NE DEMİŞTİ?

    Geçtiğimiz salı günü partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan Akşener, İsrail’de dördüncü kez tekrarlanan genel seçimin ardından yaşanan hükümet krizinden söz ederek “Netanyahu’nun Erdoğan gibi rakipleri üzerinde baskı kurduğunu” savunmuştu.

    Akşener bu karşılaştırması için Netanyahu’ya “Erdoğan’ın İsrail versiyonu” benzetmesini yaparak şu ifadeleri kullanmıştı:

    “Mart ayında, İsrail’de seçimler yapıldı ve oluşan tablo, İsrail’in en uzun süreli başbakanı Netanyahu’nun yeni hükümet kurmasına imkan vermedi. Bu gelişmeler üzerine bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için gözünü kırpmadan, sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı.”