Etiket: Meral Akşener

  • 2015 yılında yaşadıklarını anlattı

    2015 yılında yaşadıklarını anlattı

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “7 Haziran 2015’te damadın abisinin televizyonunda bana ‘eşimi aldattığıma’ dair imalı bir iftira atıldı. Buna ben susmadım, çok sert bir tavır, tutum aldım, anında konuştum. Bu kadın milletvekilinin (AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin) ‘Niye zamanında konuşmuyorlar’ dediğini söylüyorum. Bana göre gök kubbeyi aşağıya indirmeye çalıştım. Sonra dördüncü gün sayın Erdoğan beni aradı.” dedi.

    İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemi değerlendirdi.

    MERAL AKŞENER’DEN ÖZLEM ZENGİN’E TEPKİ

    “Bugünlerde AK Parti’nin üst düzey kadroları, milletimize tepeden bakan o çirkin tavırlarını, insanımızı sürekli kutuplaştıran o kirli zihniyetlerini, teker teker dışa vurmaya devam ediyor.” diyen Akşener, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e yönelik olarak, “Bir AK Parti milletvekili, üstelik de, kadın bir milletvekili, çıktı AK Parti’ye göre onurlu kadının tarifini yaptı. Tacize, tecavüze, utanmazlığa maruz kalan kadınlar için, utanmadan, ‘Onurlu kadın bir sene beklemez, ertesi gün şikayet eder’ dedi. Yani bu arkadaş diyor ki; ‘Tacize, tecavüze uğrayan kadın susuyorsa, susmak zorunda kalıyorsa, onursuzdur’, ‘Aradan zaman geçtikten sonra konuşuyorsa, yine onursuzdur’. Milletin vekili olduğunu iddia eden bir insanın sözlerine bakar mısınız?” ifadelerini kullandı.

    Bunun ibretlik olduğunu kaydeden Akşener, “Bu arkadaşların siyaset anlayışında makbul olan liyakat değil, cehalet olduğundan, özellikle, bilmedikleri, anlamadıkları konularda, üst perdeden konuşmayı marifet sayıyorlar. Doğrusunu anlatmak da, mecburen bizlere düşüyor. Bu arkadaşların, bilimle pek ilgileri olmadığını biliyoruz ama psikologlar, araştırmacılar diyor ki; ‘Kadınların yaşadığı travma ne kadar ağırsa, ortaya çıkması da o kadar zordur’, ‘Toplum baskısı ne kadar ağırsa, bu konuları konuşmak da o kadar zordur.’” dedi.

    ‘2015’TE BANA İFTİRA ATTILAR’

    Bir televizyon kanalında 7 Haziran 2015’te kendisine “eşini aldattığına” dair imalı bir iftira atıldığını anlatan Akşener şöyle devam etti:

    “Buna ben susmadım, çok sert bir tavır, tutum aldım, anında konuştum. Bu kadın milletvekilinin ‘Niye zamanında konuşmuyorlar’ dediğini söylüyorum. Bana göre gök kubbeyi aşağıya indirmeye çalıştım. Sonra dördüncü gün sayın Erdoğan beni aradı. Bu arada herkes sustu, içerden bilgi bu, şuradan bilgi. O zaman neyi gördüm biliyor musunuz; Arkadaşlarımız çok üzüldüler ama kadındır, rencide olur mu diye sustular. Benim arkadaşlarım öyle sustu ama diğerleri ise ya doğruysa diye sustu. Sonra dördüncü gün sayın Erdoğan, beni aradı. Uzunca bir telefon konuşması yaptık. Ondan sonra AK Parti’nin içinden insanlar beni aradılar. Fakat sayın Erdoğan’ın aramasıyla beraber o defteri kapatmamı beklemiş bu hanımefendiler, AK Parti bünyesinden bahsediyorum. Bunların yazar, çizer takımının tamamı, ‘Bu Meral Akşener de ne yapmak istiyor. Bu kadar yeter, Cumhurbaşkanı aradı. Bu kadın ne yapmak istiyor? Yeter, sen bir kadınsın, sus’ dediler ve yazdılar. Şimdi kalkıp da tecavüze, tacize uğrayan bir kadının veya çocuğu tecavüze veya tacize uğrayan bir annenin hemen konuşmamasını onursuzluk olarak nitelendiriyorsanız aynaya bakın muhteremler.”

    Herkesin bu açıklıkta konuşamadığını dile getiren Akşener, “Mesela şöyle olmuştu. ‘Çocuğun, oğlun var cinayet işlemesin. Kocan var şunu yapmasın. Abin var böyle olmasın. Uzatma büyütme Meral’ bu da dendi bana. Aileler bile devreye giriyor. Dostlar, arkadaşlar devreye giriyor. Herkes bir sağduyu timsali olarak o kadına ‘sus’ diyor. Susmadığın zaman da çirkeflikle suçlanıyorsun.” dedi.

    Bütün dünyada, kadınlara cesaret aşılayan bir “meToo” hareketi olduğuna işaret eden Akşener, “meToo” hareketinin, toplumun baskısından korkan, binlerce taciz mağduru kadına cesaret verdiğini söyledi.

    Bu hareketin, 10 yıldır, 20 yıldır saklanan taciz olaylarının ortaya çıkmasına vesile olduğunu anlatan Akşener, “Ama tüm bunlar, torunu yaşındaki bir kadın siyasetçiye, sırf kendinden değil diye, ‘vitrin süsü’ diyebilen bir genel başkan ve onun meclis grup başkanvekilinin umurunda bile değil. Ne kadar acı değil mi? Oysa bizlerin görevi, kadınları, uğradıkları felaketlere karşı cesaretlendirmektir. Haklarını aramaları için cesaretlendirmektir. Şikayet edeni onursuz ilan ederek, bir travma daha yaşatmak değildir. Vicdan bunu gerektirir. Ahlak bunu gerektirir. Ve aynı zamanda onurlu siyaset bunu gerektirir.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Akşener grup toplantısında konuştu

    Akşener grup toplantısında konuştu

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerle ilgili gençlere uyarıda bulunarak, “Bu mücadeleyi üniversiteden çıkarıp, siyasi kutuplaşmanın bir cephesi haline getirmek isteyenlere prim vermeyin. Barışçıl protestolarla başlayan bu mücadeleyi, gençlerle emniyet güçlerini karşı karşıya getirecek, bir sokak çatışmasına dönüştürmek isteyenlere izin vermeyin” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ziyaretindeki sözlerine tepki göstererek, “Miçotakis dedi ki; ‘Stratejik hedefimiz, Ada’daki Türk işgalini sona erdirmek.’ Beyefendinin, Yunanlı popülist politikacılara özgü bu çıkışı, esasında çok da şaşırtıcı değil. Bunların nicesi geldi geçti. Sayın Başbakan; siz bir türlü kabullenemeseniz de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, müstakil bir devlettir. Haddinizi bilin. Benim size tavsiyem, ülkenizin sorunlarına odaklanın, boyunuzdan büyük konulara çok fazla bulaşmayın. Kıbrıs’taki Türk işgali değil, Türk varlığıdır. Bunu da aklınıza kazıyın” dedi.

    ‘BU İŞ BÖYLE GİTMEZ’

    İYİ Parti olarak sokakta milleti dinlediklerini ve vatandaşların zor durumda olduğunu ifade eden Akşener, “Biz sokaktayız, vatandaşımızla beraberiz. Milletimizi dinliyor, dertleri duyuyor, çareler öneriyor, milletimiz için neler yapabiliriz, ona çalışıyoruz. Sadece ‘Milletimiz darda’ demekle yaranın kapanmadığını biliyoruz. O nedenle, yarayı sarmanın reçetesini de sunuyoruz. Ama nafile. Milletinden kopmuş, milletin derdini bırakıp, eşin dostun yandaşın derdine düşmüş Sayın Erdoğan, ne milletimize ne de bize kulak asmamakta ısrar ediyor. Bu iş böyle gitmez Sayın Erdoğan. Seni o makamlara getiren milletimizin sesini duyacaksın. Pazarda, markette, hesabın içinden çıkamayan analarımızı göreceksin. İşsizliğin pençesinde, günü kurtarmanın telaşındaki çaresizlerimizi dinleyeceksin” diye konuştu.

    ‘BOĞAZİÇİ’NDE SOKAK ÇATIŞMASINA İZİN VERMEYİN’

    Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerle ilgili konuşan Akşener, “Anadolu’nun bir köyünden, Türkiye derecesi yaparak üniversiteye girmiş olan bir evladımıza, birisi, ‘bunlar zaten terörist’ diyerek bir şey yapsa, bunun hesabını kim verecek? Bu tavırla toplumsal barışı riske atıyorsunuz. Bu dilin sokakları nereye götüreceği belli olmaz. Bu yol, yol değil. Bu sosyal itirazı, kriz sürecinden çıkarıp, acilen iletişim sürecine çevirin. Ayrıca gençlere, ‘Başları ezilmeli’ diyen küçük ortağını da, Başbuğ Alparslan Türkeş’i örnek almaya davet ediyorum” dedi.

    Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrenci ve akademisyen kadrosuyla birlikte verdiği mücadelenin haklı bir mücadele olduğunu dile getiren Akşener, “Ancak, bir konuda özellikle de gençleri uyarmak istiyorum. Bu mücadeleyi üniversiteden çıkarıp, siyasi kutuplaşmanın bir cephesi haline getirmek isteyenlere prim vermeyin. Barışçıl protestolarla başlayan bu mücadeleyi, gençlerle emniyet güçlerini, karşı karşıya getirecek, bir sokak çatışmasına dönüştürmek isteyenlere izin vermeyin. Hepimiz bir değişim istiyoruz. Hepimiz daha özgür, daha zengin, daha adaletli bir ülkede yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    ‘ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ, BUGÜNÜN KONUSU DEĞİL’

    Yeni anayasa tartışmalarına değinen Akşener, şöyle dedi:

    “Henüz içeriği, niyeti belli olmayan bu teklifin ayrıntılarını ileride göreceğiz. Mevcut anayasayı bile uygulamak istemeyenler, bu tekliflerinde ne kadar samimiler, izleyeceğiz. Ama bizim için bu konu, bugünün konusu değil. Daha acil sorun ve ihtiyaçlarımız var. Biz onların çözümünün peşindeyiz. Bizim önceliğimiz, mutfaktaki yangın, çarşıdaki pazardaki feryat, işsiz gençlerimizin çaresizliğidir. Bizim gündemimiz, emeklilerimizin çilesi, sanayicimizin, işverenimizin sıkıntıları, çiftçimizin dertleridir. Biz, AK Parti ve ortaklarının değil, milletimizin gündemini takip ediyoruz. O nedenle biz, kurulduğumuz ilk günden bu yana, milletimizin çektiği tüm bu sorunların kaynağının, ‘Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ olduğunu söylüyoruz. Türkiye’nin ancak iyileştirilmiş ve ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’le düze çıkacağını görüyoruz. Liyakatin, hukukun, adaletin, demokrasinin, şeffaflığın ve hesap verebilirliğin, ülkemizin önüne yeni fırsatlar getireceğini görüyoruz. İşte İYİ Parti olarak biz, o fırsatları yaratmanın peşindeyiz. Çünkü biz, milletimizin o fırsatları hak ettiğine inanıyoruz.”

  • Meral Akşener Ankara Adliyesi’nde ifade verdi

    Meral Akşener Ankara Adliyesi’nde ifade verdi

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2017 yılında Antalya’da mühürsüz oyların kabulüne yönelik yaptığı açıklama ile ilgili açılan dava kapsamında Ankara Adliyesi’ne giderek ifade verdi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2017 yılında Antalya’da seçimlerde mühürsüz oyların kabulüne yönelik yaptığı açıklama ile ilgili açılan dava kapsamında Ankara Adliyesi’ne giderek ifade verdi. Adliye çıkışında açıklama yapan Akşener, “31 Mart seçimleri esnasında bu hayata geçmiş, dosya inmiş, iddianame düzenlenmiş, şimdi talimatlı bir şekilde ifade verdim. Bir başka davam var, o da 5 yıl olmuş, 31 Mart İstanbul ikinci seçimleri esnasında raftan inmiş, üzerine bir de gizlilik kararı alanmış. İfademin alınmadığı, avukatlarımın ne olduğunu bilmediği, canım sıkıldıkça neşelenme ihtiyacı hissettiğim zaman ifademi alın dilekçesini verdiğim bir davamız daha var” dedi.

  • Akşener: Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok

    Akşener: Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Türkiye’nin, aslında 83 milyon vatandaşını doyuracak, bu vatanın her bir evladını, refah içinde yaşatacak gücü de var, imkanları da var. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, 2020 yılında 40 binin üzerinde gerçek kişi işletmesi ve şirketin kapandığını söyleyerek, “Kaldı ki, resmi kapanma işlemi zaman aldığı için, fiilen kapanan işletme sayısı, maalesef bunun çok üzerinde. Ayrıca, kriz dönemlerinde kurulan şirket sayısının artması, kimseyi yanıltmasın. Böyle dönemlerde, borçlarını ödeyemediği için, birçok firmanın kredibilitesi bozulur. O nedenle firmalar, iş yapabilmek ve bazı yükümlülüklerden kaçınmak için, çareyi yeni şirket kurmakta bulurlar” dedi.

    ‘TÜRKİYE POTANSİYELİ OLAN BİR ÜLKEDİR’

    Akşener, çarşıda ve pazarda esnafı dinlediğini belirterek, “Türkiye’nin, aslında 83 milyon vatandaşını doyuracak, bu vatanın her bir evladını, refah içinde yaşatacak gücü de var, imkanları da var. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok. Tüm olanlara rağmen, kimse umudunu yitirmesin. Kimse endişe etmesin. Her zaman söylüyorum; Türkiye potansiyeli olan bir ülkedir. Türkiye kaynakları olan bir ülkedir. Türkiye zengin, güçlü ve mutlu olmak için, ihtiyacı olan her şeye sahip olan bir ülkedir. Yeter ki, milletin hazinesi, eşe dosta yandaşa değil, milletimize aksın” diye konuştu.

    HDP BİNASINDAKİ GÖRÜNTÜLER

    Akşener, HDP’nin İstanbul Esenyurt binasında çekilen görüntüleri hatırlatarak, “HDP binasında, Apo posteri bulunca şaşırıyorlar; ama seçim zamanı mektubunu okutmaya gelince, dert etmiyorlar. Yana yakıla, ‘HDP kapatılsın’ diyorlar; ama bunun için en ufak bir adım bile atmıyorlar. Nitekim bunlara sorarsan, en büyük Türk, en has Müslüman kendileridir; ama ‘Müslüman Türküm’ dediği için, zulüm gören kardeşlerimizi duymuyor, iki laf edemiyorlar” ifadesini kullandı.

    GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

    Öte yandan Akşener, konuşmasının son bölümünde Doğu Türkistan’dan gelen Kaşgarlı Nursimangül Abdurraşid’i kürsüye çağırdı. Abdurraşid, 2017 yılından bu yana ailesinden haber alamadığını söylemesi üzerine, Akşener ve milletvekilleri gözyaşlarını tutamadı. Tekrar söz alan Akşener, “Allah, seni sevdiklerine, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi de huzura kavuştursun inşallah” dedi.

  • Akşener’de seçim barajı açıklaması

    Akşener’de seçim barajı açıklaması

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim barajı açıklamalarına ilişkin, “Yüzde 5’i biz de savunuyoruz ama Sayın Bahçeli kaça düşürmek istiyor, ne yapıyor onları bilmiyorum.” dedi.

    Esnaf ziyaretleri için Kahramankazan ilçesine gelen Akşener, ilçeye girişinde partililerce karşılandı.

    Ziyaret ettiği esnafın şikayetlerini dinleyen Akşener, henüz siftah yapmadığını belirten esnftan torunu için kıyafet alışverişi yaptı. Akşener, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

    Yaptıkları ziyaretlerle dikkati esnafa çekmeye çalıştıklarını ifade eden Akşener, parti olarak ziyaretlerde propaganda yapmadıklarını, iktidarı yermediklerini, sadece durumu öğrendiklerini söyledi.

    Esnafın durumunu “facia” olarak niteleyen Akşener, “Esnaf siyasetçilerin ‘o budur, şu budur, sen şusun, sen busun’ kavgasından bıkmış. Huzur istiyor, dertleriyle ilgilenmesini istiyor. Bu noktada bize yün yumak atıyorlar. Yumak, ayağımıza elimize dolaşmadan reel dertleri, vatandaşın dertlerini anlamaya, sizler aracılığıyla paylaşmaya devam edeceğiz. Bunun çok faydalı olduğunu görüyorum. Değerler üzerinden yapılan politik kavganın ne kadar değersiz olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

    İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın partiden tekrar ihraç edileceğine ilişkin iddialar sorulan Akşener, “Biz dün Genel İdare Kurulunu (GİK) topladık. GİK gündemi önceden ilan edilir. Gündemde bu konuya dair bir şey yoktu. Arkadaşlarımızın iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin uzunca bir zamandır başlattıkları çalışmalar bir araya getirildi. O metin GİK ile paylaşıldı. Bu metin pazartesi milletvekillerimizle paylaşılacak. Ardından il başkanları ile paylaşılacak. Önerileri, eleştirileri alıp sizler aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılacak bir çalışma yaptık. Onun dışında bir başka bilgim yok.” yanıtını verdi.

    İttifak çalışmaları

    “HDP ile ittifak yapmamak için farklı çözüm arayışlarında olduğunuza ilişkin iddialar var. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?” sorusu üzerine Akşener, şunları söyledi:

    “Bu iddia işte. Bizim HDP ile herhangi bir yan yana gelişimiz söz konusu değil. Bu çok enteresan bir şey. Bir başka yün yumağı da bu. HDP 24 Haziran’da seçimlere ayrı girdi, üçüncü parti olarak çıktı. Eğer Türkiye’de insanlar, siyaseti matematik olarak takip ederse ne olduğunu görür. Herkesin oraya dikkat etmesi lazım. Bizde seçim zamanında konuşulur ittifaklar. Tabii bir şablon var. Cumhur İttifakı, ölümüne ittifak, mezara kadar, tek parti gibi ittifak, duygusal ittifak. O şablon ve algoritma üzerinden tanım yapıldığı zaman bizim ittifak onların sistemine benzemiyor. Bizimki gerçekçi, seçmenin taleplerine göre oluşturulmuş bir iş birliği sistemi. Biz bunu anlatmaktan yorulduk ama anlatmaya devam edeceğiz.”

    Bir gazetecinin, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun annesine yönelik sosyal medyadan yapılan hakaretler vardı. İçişleri Bakanı çok ciddi ifadeler kullanmıştı. Bugün de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, ‘İster yürütmede ister yargıda görev üstlenmiş olalım, yargı kimsenin sıfatına bakmaz. Herkes yargı önünde eşittir.’ ifadesini kullandı. Bu konudaki değerlendirmez nedir?” sorusunu yanıtlayan Akşener, şunları kaydetti:

    “Sayın Soylu bizim kulübe hoş geldi. Şöyle bir kulüp var Türkiye’de. Hepimizin içinde yer aldığı, benim uzunca bir zamandır yer aldığım… Anamıza sinkaflı sövüldü. Şahsıma çok çirkinlikler yapıldı. Sosyal medyada veya diğer alanlarda aleni her türlü çirkinlik, küfür, sövgü olduğunda kös dinlendi. Sayın Soylu’nun aynı şeyleri yaşamasını istemezdim. Neticede İçişleri Bakanı. Benim devlet anlayışımda böyle bir durum olamaz. İçişleri Bakanı sosyal medya üzerinden şikayet edemez ama canı yanmış, annesi, ana. Saygı duyuyorum ama bizim kulübe hoş gelmiş. Sayın Abdulhamit Gül’ün söyledikleri üzerinden tanım yaparsam, bir taraf reformcu, bir taraf reform konusundan alerji duyuyor. Biz de onu izleyeceğiz.”

    Selçuk Özdağ’a yönelik saldırı

    Akşener bir gazetecinin, “Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a yönelik saldırıdan sonra savcı tehdit edildi. Siyaset, sessizliği tartışıyor.” sözleri üzerine, şu ifadeleri kullandı:

    “Bu az önceki Cumhur İttifakı tanımımın bir parçası. Önce Sayın Erdoğan ve Sayın Gül, hukukta reformdan bahsetti. Sayın Kılıçdaroğlu tehdit edildi. Onu tehdit edene Sayın Bahçeli sahip çıktı. Sayın Erdoğan hiçbir şey yapmadı. Kılıçdaroğlu, linç edildi, onu yumruklayan kişi türbe haline getirildi, ziyaretler yapıldı. Yakın zamanda başka şeyler oldu. En son Selçuk Bey, anlatılana göre öldürülme kastıyla darbedildi. Savcı soruşturma açtı, ilginç bir şekilde tehdit edildi. Ülkemizde şu anda partili cumhurbaşkanlığı sistemi var. 16 Nisan 2017’deki reformda partimiz yoktu bizim. Meral Akşener olarak arkadaşlarımla gezdik ve ‘Bir kişiye de yazık. Bir şahsın iki dudağı arasına bu ülkenin yönetimini bırakmayın’ dedik. Gelinen noktada bütün oklar ve gözler Erdoğan’a dönmek durumunda. O zaman ‘aşacağız, kaçacağız, uçacağız’ dediler. Aşılmadı, kaçılmadı, uçulmadı. Şimdi burada partili cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan, bütün bunların neticesinde ne diyecek, ne yapacak?

    Aynı gün Orhan Uğuroğlu, ondan evvel Afşin Hatipoğlu… 31 Mart seçim zamanı kadın kollarımızdan kadınların kolları kırıldı. Benim evim basıldı, beraat etti şimdi şahıslar. Bütün bunlara baktığımız zaman büyük bir gücün üstünde oturduğu varsayılan ve varsaydığımız Erdoğan’ın aslında öyle bir gücün üstünde oturmadığı ortaya çıkıyor ama bütün sorumluluk onundur. Çünkü partili cumhurbaşkanlığı sistemini çok istedi. Bir tavır olması gerekiyor. Onun olup olmadığını göreceğiz.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü ziyaretine ilişkin eleştiriler hatırlatılan Akşener, “Niye eleştirilsin, ziyaret edebilir. Çok eski bir hukukları var. Saadet Partisine yönelik, iktidar partisinin yayınlarında, havuz medyası dediğimiz alanlarda çok pis bir dil kullanılıyordu. Esas mesele şu. Bugün bu ziyaretlerin yapılmasının nedenine siyasi olarak baktığımızda seçime yönelik büyük bir zorluk olduğunu görüyoruz” dedi.

    Seçim barajı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim barajına ilişkin açıklaması sorulan Akşener, “Yüzde 5’i biz de savunuyoruz ama Sayın Bahçeli kaça düşürmek istiyor, ne yapıyor onları bilmiyorum.” diye konuştu.

    Aşılama çalışmalarına yönelik soru üzerine Akşener, sürecin başından bu yana Sağlık Bakanlığına lojistiği doğru planlamaları ve şeffaf olunması gerektiğini söylediklerini ifade etti.

    Esnafın yanında, fabrikada çalışan, medyada emekçi olarak çalışan, iş yerine toplu taşıma ile giden, kalabalık mahallelerde oturan, kendisine bulaştığı zaman ailesine bulaştıran bir insan grubunun olduğuna dikkati çeken Akşener, şunları kaydetti:

    “Elbette sağlıkçılara, yaşlılara, güvenlikte çalışanlara, kronik rahatsızlığı olanlara, hepsine yapılsın ama sizin gibi gençlere de mutlaka behemehal aşı yapılsın. Bu sizler için önemli. Büyük bir lojistik problem var gibi görünüyor. Bir süre sonra bu doğru yönetilemezse şunu getirir. İnsanlar panik haline gider. Zaten yeteri kadar güvensizlik var.”

    Akşener, Anayasa Mahkemesinin eski CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun bireysel başvurusunda yeniden ihlal kararı vermesine ilişkin, “Çok sevindim ama yerel mahkeme ne yapacak göreceğiz.” dedi.

  • Meral Akşener koronavirüs aşısı oldu

    Meral Akşener koronavirüs aşısı oldu

    İYİ Parti Genel Başkanı Akşener “Sayın Fahrettin Koca, tüm liderler gibi beni de, dün akşam arayarak aşı olmaya davet etti. Parti liderlerinin aşı konusunda toplumumuza ön ayak olması gerektiği inancıyla ben de aşı oldum. Bu vesileyle iktidarı, aşı süreci için yaptığımız önerileri uygulamaya çağırıyorum” açıklaması yaptı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ankara Şehir Hastanesi’nde corona virüs aşısı olması ardından, TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin liderlerini arayarak aşı olmaya davet etti.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de bugün aşını yaptırdı. Akşener, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Sayın Fahrettin Koca tüm liderler gibi beni de, dün akşam arayarak aşı olmaya davet etti. Parti liderlerinin aşı konusunda toplumumuza ön ayak olması gerektiği inancıyla ben de aşı oldum. Bu vesileyle iktidarı, aşı süreci için yaptığımız önerileri uygulamaya çağırıyorum” dedi.

  • Bahçeli’den Akşener’e ikinci kez evine dön çağrısı

    Bahçeli’den Akşener’e ikinci kez evine dön çağrısı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e, ”masa kurma teklifi ciddiyetsiz ve itibarsız” dedi. Bahçeli, Akşener’e bir kez daha ‘evine dön’ çağrısında bulundu. Bahçeli, ”Dön evine bitsin bu çile” ifadelerini kullandı.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlenen İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.

    Meral Akşener’in güçlendirilmiş parlamenter siteme geçiş için ‘AK Parti ile İYİ parti arasında masa kurulabilir’ teklifinin ardından, Devlet Bahçeli, ”masa kurma teklifi ciddiyetsiz ve itibarsız” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’e tekrar ‘evine dön’ çağrısında bulunan Bahçeli, ”Dön evine bitsin bu çile” ifadelerini kullandı.

    CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ TARTIŞMALARI

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi eleştirilerine yanıt  veren Bahçeli: “Millet kararını vermiş, perde kapanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin geleceğidir. Cumhur İttifakı’nı kararlılıkla devam ettireceğiz. Denizden geçtik, derede boğulmayacağız” dedi.

    HDP’NİN KAPATILMASI

    HDP’nin kapatılması konusunda da konuşan MHP Lideri; “HDP açılmamak üzere kapatılsın dedik, bu kararımızın arkasındayız. Hazine yardımlarının terör örgütüne gitmesini istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

    AİHM’İN DEMİRTAŞ KARARI

    AİHM’in Demirtaş kararına da değinen Devlet Bahçeli; “Tanımıyoruz, takmıyoruz, milli vicdanda hükümsüz olduğunu da buradan haykırıyoruz” dedi.

  • Akşener alınan önlemleri yetersiz buldu

    Akşener alınan önlemleri yetersiz buldu

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, açıklanan koroanvirüs önlemlerinin yetersiz olduğunu öne sürdü. Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, dünyada salgında ikinci dalgaya karşı kendini koruyan ülkeler olduğunu belirterek, Türkiye’nin de iyi olan ülkeler arasına girmesi gerektiğini savundu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni koronavirüs önlemlerini yetersiz bulduğunu söyleyen İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, dünyada salgında ikinci dalgaya karşı kendini koruyan ülkeler olduğunu belirterek, Türkiye’nin de iyi olan ülkeler arasına girmesi gerektiğini söyledi. Akşener “Şimdi bütün mesele, milletin canını, birliğini, dirliğini, sağlığını korumak. Derhal 14 günlük sokağa çıkma yasağını uygulayın. Zararın neresinden dönersek kardır” dedi.

    KATAR İLE YAPILAN TİCARET ANLAŞMASI

    Akşener, Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesinin, Katar tarafından satın alındığını söyleyerek, şöyle konuştu:

    “Bu satışların yanında, içeriği henüz açıklanmayan bir dizi anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaların konuları arasında limanlar, Haliç, su kaynaklarımız, hatta aile ve kadınlarla ilgili bir mutabakat bile var. Altını önemle çizmek istiyorum: Birçok devlet ya da şirket, yabancı borsalara ortak oluyor, yatırımlar yapıyor. Biz yabancı sermayeye, ya da yatırımlara karşı değiliz. Ancak, gelişmiş ülkelerde, bu tür satışlar ya da yatırımlarla ilgili olarak kamuoyuna bilgi verilir. ‘Şu nedenle, şu şartlarda, şöyle bir anlaşma yaptık’ denir. Devlet, ‘ticari sır’ maskesinin ardına saklanmaz. O yüzden, gizli saklı, yangından mal kaçırır gibi yapılan bu anlaşmaların akıbetini, dikkatle takip edeceğiz.”

    Akşener, istihdam yaratan bir büyüme modeline geçilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

    “İYİ Parti olarak biz, ‘Türkiye istihdamsız değil, istihdamla büyüsün’ diyoruz. ‘Rantla değil, üretimle kalkınsın’ diyoruz. Bu vizyon ışığında, işverenlerimizin üzerindeki yükü hafifletip, onların yeniden istihdam yaratmalarını sağlarken, dar gelirli vatandaşımızı da borç sarmalına sürüklemeyecek, kayıt dışı istihdamı kayıt altına alacak, hakkaniyetli bir asgari ücret modeli üzerinde çalıştık” ifadesini kullandı.

  • Kılıçdaroğlu ve Akşener’den açıklama

    Kılıçdaroğlu ve Akşener’den açıklama

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti Genel Merkezi’ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

    Akşener’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

    Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının kongremizden sonra partimize ziyaretleri için teşekkür ediyorum.

    Ben Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin birbirlerine laf çarptırmasına dikkat çekmiştim. Sayın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül Adalet reformundan bahsetmişti. Sayın Erdoğan, bu reform sözüne ekonomiyi de katarak destek vermişti. Sonra ana muhalefetin sayın lideri Kılıçdaroğlu tehdit edildi. Bu tehdit, milli iradeye yapılmış bir tehditti. Hepimiz kınadık, doğrusu da bu.

    Ekonomide, adalette reform yapılacağı, iddia edildi. Sonrasında sayın Kılıçdaroğlu hapisten yeni çıkmış biri tarafından tehdit edildi. Sonrasında bu tehdidin sahibi Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı tarafından sahiplenildi. İlk defa bir siyasetçi tehdidin sahibine sahip çıktı. O zaman şunu söylemiştim: Evet, tehdit sayın Kılıçdaroğlu’na. En şiddetli bir şekilde kınadığımız bir saldırı, bir davranış. Buna yönelik AK Parti Genel Başkanı ve AK Parti yöneticileri ne yapacaklar?

    ARINÇ’IN İSTİFASI

    Sonra sayın Arınç bir konuşma yaptı, sayın Cemil Çiçek telefonla katıldı. Bir makas değişikliği gerekiyorsa sayın Bahçeli ve Sayın Perinçek ne yapacaklar. Bu konuşmadan sonra Sayın Arınç İstifa etmek zorunda kaldı.

    Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

    Uzun süredir Türkiye yönetilmiyor zaten Türkiye savruluyor. Yönetim olması için liyakat olması lazım, sorunların sağlıklı tespit edilmesi lazım. Rejim değiştikten sonra sorunlar sağlıklı tespit edilmiyor.

    AK Parti içinde iyi niyetle çözüm üretmek isteyenler var ama küçük ortak büyük ortağı esir almış. AK Parti gibi Türkiye’yi tek başına 18 yıl yöneten bir partinin küçük ortak tarafından esir alınması Türkiye’nin yönetilmediğini gösteriyor. Türkiye savruluyor, hepimiz bunu görüyoruz.

  • Meral Akşener grup toplantısında konuştu

    Meral Akşener grup toplantısında konuştu

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Sayın Erdoğan; ne sende bahsettiğin reformları yapacak siyasi irade var ne ekibinde bu reformları hayata geçirecek nitelik var. ‘Adalette reform’ dedin, ertesi gün ana muhalefet partisinin lideri tehdit edildiğinde sus pus oldunuz. ‘Ekonomide reform’ dedin, ballı ihalelerle eşi dostu zengin etmeye tam gaz devam ettiniz.” dedi.

    Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Kovid-19 salgını nedeniyle Türkiye’nin diken üstünde olduğunu, açıklanan rakamların, salgının yoğun yaşandığı nisan ayındaki verilerin üstüne çıktığını söyledi.

    İlk günden beri “En az 2 hafta karantina ilan edin, bu iş kontrolden çıkıyor.” şeklinde hükümeti uyardıklarını ifade eden Akşener, “Haklı çıkmaktan çok üzgünüz çünkü kaybettiğimiz canlar bizim canımız. Ama görüyoruz ki iktidar hala pansuman tedbirlerle durumu idare etmeye çalışıyor. Gelin, en az 14 günlük bir karantina uygulayın. Aşı umuduna kadar Türkiye rahatlasın. Ama bunu yaparken işletmeleri ve çalışanları ayakta tutacak tedbirleri almayı ihmal etmeyin, işletmelere ve çalışanlara nakit desteği verin.” diye konuştu.

    Akşener, Türkiye’nin bu güce sahip olduğunu belirterek, bütün meselenin iktidarın kimi tercih edeceği olduğunu dile getirdi.

    “İktidar, 19 yıldır yaptığı gibi eşini dostunu, müteahhidini mi tercih edecek, yoksa milletini mi tercih edecek?” diye soran Akşener, “İktidarın bu yanlış tercihinin sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Yarım yamalak alınan önlemler ve destek görünümlü krediler yetmiyor. İşletmeler kapanıyor, vatandaşlarımız işsiz kalıyor. Devlet bu günler için var. Devlet bugünlerde elini taşın altına koymak için var. İktidar işini yapmadıkça olan milletimize oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    “Türkiye çocuk politikalarında başarısız bir ülke”

    Meral Akşener, ülkesinin geleceğini düşünen bir anlayışın öncelikle çocuklara yatırım yapması gerektiğini, UNICEF’in 2020 raporuna göre Türkiye’nin, 41 ülke arasında çocuk politikaları konusunda en başarısız ülke olduğunu söyledi.

    Türkiye’de çocukların üçte birinin yoksulluk sınırı altında yaşadığını, yüzde 53’ünün hayatından memnun olduğunu belirten Akşener, “Hayatından memnun olan çocuk oranları Hollanda’da yüzde 90, Meksika’da yüzde 86, Hırvatistan’da yüzde 82 civarında. TÜİK’in verilerine göre 5-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayımız 720 bin. Aralarında 5 yaşındaki çocuklarımız bile var. Resmi rakamlar böyleyse gerçeğini siz düşünün. Okuyacakları ve oyun oynayacakları yerde ekonomik şartlar nedeniyle hayatın yükünü omuzlayan çocuklarımız var.” şeklinde konuştu.

    Akşener, Ankara, İzmir ve İstanbul’da düşük ve orta gelirli ailelere mensup yaklaşık 3 bin çocukla yapılan araştırmaya göre çocukların değiştirmeyi en çok istedikleri şeyin adaletsizlik ve eşitsizlik olduğunu kaydetti.

    Adli sicil kayıtlarına göre çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarında son 8 yılda yüzde 29 artış olduğuna işaret eden Akşener, 2019 yılında 11 bin 446 çocuğun aile mahkemesi kararıyla 16 yaşında evlendirildiğini ifade etti.

    Osmanlı’da evlenme yaşının kızlarda 17, erkeklerde ise 18 olduğunu belirten Akşener, “Eğer kız çocuklarımız, sırf kanunlar yetersiz diye küçücük yaşlarında anne oluyorsa ortada büyük bir sorun var demektir. Eğer ‘sek sek oynama yaşındaki kız çocuklarıyla evlenilebilir.’ diyen sapıklar her yerde kol geziyorsa ortada büyük bir sorun var demektir. Eğer iktidar, 19 yıldır çocuklarımızın içinde bulunduğu durumu görmezden geliyorsa ortada büyük bir sorun var demektir.” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Türkiye Barolar Birliği Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı ve aynı zamanda Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hatice Kaynak’ı kürsüye davet etti.

    Kaynak’ın açıklamalarından sonra konuşmasına devam eden Akşener, çocukları çaresiz ve yalnız bırakmayacaklarını söyledi.

    “Yanlış borçlanma stratejisinin maliyeti 135 milyar lira”

    Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, hükümete sürekli “faiz sebeptir, enflasyon sonuç saçmalığını terk edin” şeklinde uyarılarda bulunduğunu ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hatada ısrar ettiğini öne sürdü.

    Partili cumhurbaşkanlığı sistemini eleştiren Akşener, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin başladığı 2018 yılının temmuz ayında vergi gelirinin yüzde 10’unun faiz ödemelerine gittiğini, bu rakamın günümüzde yüzde 20’ye çıktığını ifade etti. Akşener şöyle devam etti:

    “Temmuz 2018’de devletin iç ve dış borç toplamı 1 trilyon liraydı. Bugün 1,9 trilyon liraya ulaştı. Son iki yılda yanlış borçlanma stratejisinin bütçemize maliyeti 135 milyar lira oldu. Yani Sayın Erdoğan’ın partili cumhurbaşkanlığı sistemi ve damat inadı bize 135 milyar liraya mal oldu. Pandemiyle mücadele için bütçeden millete yapılan doğrudan yardımların 13,5 katı ağaların dillerinden düşürmedikleri faiz lobisine fazladan ödendi. Çelişkiye bakar mısınız? Bir yandan iki lafın birinde faiz lobisinden şikayet ediyorlar diğer yandan faiz lobisine en çok parayı kendileri kazandırıyorlar. Türk ekonomisi bu iktidar yüzünden her yıl yurt dışına 15 milyar dolar faiz ödüyor. Yine son iki yılda bu ucube sistem ve beceriksiz yöneticiler yüzünden Türkiye’nin uluslararası rezervleri, 70 milyar dolar eridi. Net rezervlerimiz eksi 40 milyar dolar oldu. Yani cep delik, cepken delik.”

    Akşener, Türkiye’nin 2017 yılı sonunda 56,2 milyar lira olan kamu açığının, 2020 yılı sonunda 297 milyar liraya ulaşacağını söyledi.

    Bu sistemin Türkiye’yi, Türkiye’nin de bu sistemi artık taşıyamadığını iddia eden Akşener, “Nitekim damat gidiyor, dolar düşüyor. Kayınpeder konuşuyor, dolar yine yükseliyor. Ne çektin be Türk milleti? Ekonomi hızla uçuruma sürüklenirken beyefendiler fellik fellik bir çıkış arıyorlar. Sayın Erdoğan, vitrini değiştirmekte arıyor. Damat bakan, ardına bakmadan kaçmakta arıyor. Yeni ekonomi yönetimi de politika faizini 475 baz puan artırmakta arıyor.” diye konuştu.

    “Hükümet durumu reform vaatleriyle idare ediyor”

    Hükümetin durumu reform vaatleriyle idare etmeye çalıştığını iddia eden Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “İlk günden anladık ki çaresizlik içinde yapılan açıklamaların hiçbirinde samimi değiller. Sayın Erdoğan; ne sende bahsettiğin reformları yapacak siyasi irade var ne ekibinde bu reformları hayata geçirecek nitelik var. ‘Adalette reform’ dedin, ertesi gün ana muhalefet partisinin lideri tehdit edildiğinde sus pus oldunuz. ‘Ekonomide reform’ dedin, ballı ihalelerle eşi dostu zengin etmeye tam gaz devam ettiniz. ‘Faiz lobisi’ dedin, faizleri arttırdınız. ‘Döviz lobisi’ dedin, Merkez Bankasının 100 milyar dolarını çöpe attınız. ‘Deprem yardımları’ dedin, milletin parasını lüks konutlara harcadınız. ‘Vergide reform’ diye verginin vergisini topladın, götürüp yandaşlarına ‘hakediş’ diye yatırdınız. ‘Sağlıkta reform’ dedin, kamu hastanesi bırakmadınız. ‘Eğitimde reform’ dedin, öğretmenleri mevsimlik işçiye çevirdiniz. ‘Bürokraside reform’ dedin, memurluğu ekabir partililere peşkeş çektiniz. ‘Demokrasi reformu’ dedin, tek adam rejimi kurdunuz. Milletin derdi tencereyi kaynatmak, senin derdin sarayda sefa sürmek. Kendi koltuğunu kurtarmayı, bu millete reform diye pazarlamayı artık bırak Sayın Erdoğan.”

    Reform vaatlerinin altının ne kadar boş olduğunun ve hükümetin samimi olmadığının çok kısa sürede anlaşıldığını ileri süren Akşener, döviz kurunda aşırı dalgalanma olduğunu ifade etti. Bu durumun piyasada fiyat oluşmasını engellediğini dile getiren Akşener, “Kalıcı adımları hemen atın. Beni dinlemezsen daha yüksek faiz artışları yapmak zorunda kalacaksınız.” dedi.

    Akşener, yüksek faizle sıcak parayı ülkeye çekmeye yönelik politikaların hiçbir zaman çözüm olmadığını belirtti. İç ve dış siyasetteki en küçük dalgalanmada piyasanın daha yüksek faiz talep edeceğine işaret eden Akşener, Türkiye’nin sorunlarının AK Parti iktidarı nedeniyle yapısal hale geldiğini savundu.

    Yapısal tıkanıklığın ancak yapısal müdahalelerle aşılabileceğini vurgulayan Akşener, en büyük yapısal çözümün iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek olduğunu öne sürdü.

    Salgının yeniden arttığı bu günlerde gelir kaybına uğrayan küçük esnafa karşılıksız ve doğrudan gelir transferi yapılmasını isteyen Akşener, “Enflasyonun zaten yüksek olduğu, dış kaynak ihtiyacının aşırı arttığı bu ortamda, Türkiye iç talep kaynaklı büyüme yerine, ihracat kaynaklı bir büyümeyi tercih etmek zorunda. Bunun için de ekonominin rekabet gücünün artırılması, iş ortamının iyileştirilmesi, güvenin yeniden tesis edilmesi şart.” ifadelerini kullandı.

    Döviz giderlerinin azaltılması gerektiğini söyleyen Akşener, bunun için de ithal malların Türkiye’de üretimine yönelik adımlar atılması, dövize endeksli, garantili inşaat işlerinin durdurulması, yapılmış sözleşmelerin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

    Çukurova Havalimanı yapımının yılan hikayesine döndüğünü dile getiren Akşener, şöyle devam etti:

    “Dokuz yıl önce 357 milyon avroya ihale edilen Çukurova Havalimanı’nda altyapı işlerinin yüzde 85’i tamamlanmıştı. Ancak ihaleyi alan şirket iflas edince inşaat durdu. Ve bu yılın başında ihale yenilendi. O meşhur 5 müteahhitten 3’ünün girdiği ihaleyi bir başka firma kazandı. Ama bir süre sonra Ulaştırma Bakanı görevden alındı ve ihale iptal edildi. Konu mahkemelik oldu. Bu gelişmelerin ardından geçtiğimiz cuma günü yenilenen ihale, bu kez bambaşka bir firmaya gitti. Bu sefer o beş müteahhit ihaleye girmedi. Altyapısının yüzde 85’i tamamlanmış olan havalimanı inşaatı, 9 yıl sonra bu defa 300 milyon avroya ihale edildi. Peki Çukurova Havalimanı için verilen yolcu garantisi kaç biliyor musunuz? 12 milyon kişi. Yani uçsa da uçmasa da ihaleyi alan şirkete yıllık 12 milyon yolcunun hizmet bedeli ödenecek. Kim ödeyecek? Elbette milletimiz ödeyecek.”

    Meral Akşener, yeni yapılan havalimanının yanı başında Adana Şakirpaşa Havalimanı bulunduğuna ve bu havalimanının yıllık yolcu kapasitesinin 5 milyon olduğuna dikkati çekerek, “Yanı başındaki yoğun bir havalimanı bile yılda 5 milyon yolcuya hizmet verirken, ikinci bir havalimanına yılda 12 milyon yolcu garantisini hangi akla hizmet verebiliyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

    Medyada İYİ Parti ile ilgili yayınlanan haberleri de eleştiren Akşener, “Sayın Erdoğan, hatırlar mısın, bir zamanlar derdin ki ‘biz manşetlerle vuruşarak geldik.’ Hey gidi hey. Nereden nereye. Kimler kimlerle berabermiş? Senin devri iktidarında bu sefer İYİ Parti, yalanlarla doldurduğunuz ekranlarla, yalanlarla doldurduğunuz gazete manşetleriyle vuruşa vuruşa geliyor. Geçmişte uğradığınız haksızlıkların kat kat fazlasını iyi ve cesur insanlara reva görüyorsunuz. Atılan iftiralara, söylenen yalanlara bile bile göz göre göre çanak tutuyorsunuz.” diye konuştu.

    Bu arada, İYİ Parti Ankara Milletvekili Şenol Sunat, konuşma öncesinde Öğretmenler Günü dolayısıyla Akşener’e çiçek verdi. Akşener ve milletvekilleri, üzerinde “İstanbul Sözleşmesini uygula” yazılı maske taktı.