Etiket: meriç nehri

  • Meriç Nehri’nde boğulan iki gencin cansız bedenine ulaşıldı

    Meriç Nehri’nde boğulan iki gencin cansız bedenine ulaşıldı

    Meriç Nehri’nin kıyısına gelen dört kişilik arkadaş grubundan 14 yaşındaki Sanem Yağmur Demir’in ayağı kayarak nehre düştü. Sanem’in suda çırpındığını gören 18 yaşındaki Mert Tutuşturan da arkadaşını kurtarmak için nehre atladı. Arkadaşlarının gözden kaybolduğunu gören diğer çocuklar, çığlık atıp yardım çağrısında bulundu. Gençlerin feryatlarını duyanların ihbarı üzerine olay yerine polis, jandarma, AFAD ve sağlık ekipleri sevk edildi. AFAD ekipleri nehrin yüzeyinde zodyak botla arama çalışması gerçekleştirdi. Su yüzeyinde yapılan aramada sonuç alınamayınca Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği’nden ekipler de arama çalışmalarına destek verdi. Dalgıçların yaptığı aramada Demir ile Tutuşturan’ın cansız bedenleri bulunarak, kıyıya çıkarıldı.

    Gençlerin cansız bedenlerinin sudan çıkarıldığını gören yakınları sinir krizi geçirdi. Gözyaşlarına hakim olamayan vatandaşların feryatları yürekleri dağladı. Demir ile Tutuşturan’ın cansız bedenleri, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

  • Meriç Nehrini yüzerek geçti

    Meriç Nehrini yüzerek geçti

    Edirne’de bir vatandaş sıcak havanın etkisiyle kendisi Meriç Nehri’nin serin sularına attı. Meriç Nehri’nin serin sularına kendisine bırakan vatandaş yüzerek yaklaşık 10 dakikada karşıya geçti. Girilmesi tehlikeli ve yasak olan yerde uzun süre yüzmeye devam eden vatandaş daha sonra nehrin diğer tarafına geçerek bölgeden ayıldı. Meriç Nehri Kıyısında oturan vatandaşlar yaşanan durumu hayretle izledi.

    “Meriç Nehri’nden karşıya kadar yaklaşık 800 metre yüzerek geçmesi hayretle izlendi”

    Meriç Nehri kıyısında işletme sahibi olan Kemal Kılıç, durgun suda durmanın tehlikeli olduğunu belirterek, “Ne kadar profesyonel bir yüzücü de olsa nehirde yüzmesi çok tehlikeli. Emniyet şeritleri de her tarafta suya girilmemesi için bulunuyor. Bu vatandaşın nehrin karşı tarafına kadar yüzmesi burada oturanlar tarafından hayretle izlendi. Bu duruma tepki gösterenlerde, gülümseyenlerde oldu. Çünkü malum mevsim yaz ve hava sıcak. Bunun keyfini belki yüzen çıkarttı ama Allah göstermesin tehlikeli bir sonuç verebilirdi. Meriç Nehri’nden karşıya kadar yaklaşık 800 metre yüzerek geçmesi hayretle izlendi. Vatandaş ne kadar iyi yüzse de bunu yapmaması lazım diye düşünüyorum” dedi.

    Uzun yıllardır Meriç Nehri’nde bu kadar suyu bir arada görmediklerini ifade eden Kılıç, “Buradan yürüyerek karşıya geçtiniz zamanlar oldu. Fakat bu nehrin üzerinde kurulan hidroelektrik santralinden dolayı su seviyesi yükselmeye başladı. Yaklaşık şuanda nehirde 4 metrenin üzerinde su seviyesi var. Bu aynı açıdan iyi yüzme bilmeyenler için tehlike arz edebilir. Özellikle bu havalarda sakın durgun suya girmesinler. Durgun suların altı bataklık ve ağaç dalları olabilir. Tedbiri elden bırakmamak lazım. O vatandaşın karşıya geçmesi bir ödül değil onun için bir ceza da olabilirdi” diye konuştu.

  • Meriç Nehri’nden hanelere elektrik

    Meriç Nehri’nden hanelere elektrik

    12 bin metrekarelik alana kurulan santralde ilk test aşamasında savaklar tarafından suyun 3 metre 90 santim genişliğinde 14 metre uzunluğundaki arşimetlere ulaşması sağlanarak, günlük 2 megavat elektrik üretilip, Edirne’deki 4 bin 88 haneye elektrik verilmesi planlanıyor. Son izinlerin tamamlanmasıyla hidroelektrik santralinden yıllık 14 milyon 300 bin kilovat ile yıllık 60 milyon lira değerinde elektrik enerjisi üretilip, sisteme dahil edilecek. Meriç Nehri üzerinde kurulan hidroelektrik santrali ile yıllık 60 milyon lira değerinde elektrik üretilmesi planlanıyor. Türkiye’de ilk uygulama Edirne’de Meriç Nehri üzerinde yapılacak.


    “Şişirilebilir ve istenildiği takdirde de indirilebilir bir sistem ortaya konuldu”

    Meriç Nehri üzerinde yapılacak olan proje ile ilgili konuşan Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, “Meriç Nehri’nin zaman zaman oluşturduğu riskler ve taşkınları göz önüne aldığımızda taşkın riskini unutmamak gerekir. Geçmişte de bunun örnekleri zaman zaman yaşamıştır. Taşkın riskini de göz önünde bulundurarak projede doğrudan bir set çekmek yerine şişirilebilir ve istenildiği takdirde de indirilebilir bir sistem ortaya konuldu. Burada lastik savaklarımız var, bu lastik savaklar hidrolik sistemler 45 dakika içerisinde şişirilebilir ve 4 metre yükselti elde ediliyor. Bu elde edilen yükselti istikametinde santral binasına girişi çok daha hızlanıyor. Muhtemel bir taşkın durumunda da 20 dakika içerisinde yine bu savakların tamamen indirilmesi mümkün. Yani su nehrin doğal yatağında akış rejimine uygun şekilde bırakılacak” dedi.

    “Taşkın riskinde 20 dakikada savaklar indirilecek”

    Hidroelektrik santralin taşkınlar durumunda hidrolik sistemin devreye gireceğine de vurgu yapan Kırbıyık, herhangi bir taşkın riski durumunda şişirilebilir lastik savakların 20 dakikada indirilebileceğini vurguladı. Kırbıyık, “Edirne hep taşkınlarla gündeme gelmiş bir şehir. Bu taşkın riskini de göz önünde bulundurarak set çekmek yerine şişirilebilir ve isteğiniz takdirde indirilebilir sistem ortaya koyduk. Malumunuz bizim taşkın riskimiz Karadeniz riski gibi değil. Yani bir anda yağmur yağdı 10 dakika sonra bir sel oluştu gibi değil. Biz takip sistemlerimiz çerçevesinde Bulgaristan’dan itibaren takip ettiğimiz sistemler ile burada oluşabilecek taşkın riski için saatler öncesinden belki zaman zaman günler öncesinden bilme imkanına sahibiz. Dolayısıyla burada da 20 dakika içerisinde bunu indirip tekrar doğal akışına bırakabilmek bizim için çok önemliydi. Proje hazırlandı ve uygulandı. Bu yöntemin bildiğim kadarıyla Türkiye’de bir uygulaması yok ilk defa burada uygulamış oluyoruz. Bugünkü ekonomik değer itibarıyla yıllık 60 milyon liralık bir enerji üretme kapasitesine sahip. İnşallah Haziran ayı itibarıyla bu enerjiyi üretip, sisteme dahil etmek istiyoruz” diye konuştu.

    Elde edilen gelir ihtiyaç sahiplerine

    Nehirden üretilecek elektriğin satılmasından sağlanan gelirin bir kısmı, ihtiyaç sahiplerine yardımlarda bulunan, kadın girişimciliğini destekleyen ve çeşitli eğitimlerde bulunan, Edirne Valiliği öncülüğünde kurulan Edirne Şehir Gönüllüleri Vakfına aktarılacak.

  • Dünyanın en büyük santrali olacak

    Dünyanın en büyük santrali olacak

    Edirne Valiliği tarafından 2021 yılının Haziran ayında temeli atılan Arşimet Burgu Tribünlü Hidroelektrik Santrali’nin yapım çalışmalarında son gelindi. Meriç Nehri yatağında devam eden inşaatta 3 ana bağımsız bölümden oluşan 35 bin metrekarelik bina, su giriş binası, burgu yatağı binası ve su çıkış kanalı binası bulunuyor. Meriç Nehri üzerine yapılacak hava şişmeli lastik savak sonrası Edirne’de yaklaşık 6 bin hanenin elektriği üretilecek. 4 metre çapında, 210 metre uzunluğundaki 14 burgunun çalışması ile dünyanın en büyük ‘Arşimet Burgu Tribünlü Hidroelektrik Santrali’ olacak.
    Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, Meriç Nehri üzerinde devam eden santral inşaatını yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Santralde yapılan çalışmaları inceleyen Kırbıyık, Meriç Nehri’nde çok yakın bir zaman içerisinde elektrik üretmeye başlanacağının müjdesini verdi.

    “Dünyanın en büyük santrali olacak”

    İnşaat çalışmalarında sona gelindiğini müjdeleyen Vali Kırbıyık, inşaatta önemli bir mesafe kat edildiğini belirterek, “Meriç Nehri üzerinde yapılan çalışmalarda 14 yatay burgumuz var. Nehrin üzerinde 180 metreyi bulacak şekilde 61 metrelik 3 açıklıkta lastik savaklarımız var. Bunların yükseltisi 4 metreye kadar çıkabiliyor. Nehrin taban seviyesi şu an 29 metre 80 santim, 4 metrelik yükseklikle beraber 33 metre 80 santim seviyesine kadar suyu depolayabileceğiz. Depoladığımız su, santralin içine girecek ve tribünleri çevirerek santralin çıkış noktasından tekrar nehrin yatağına kavuşmuş olacak. Kurulu gücümüz 2,4 megavatlık bir güce sahip. Bugünkü ekonomik değer itibarıyla yıllık 60 milyon liralık bir enerji üretme kapasitesine sahip. İnşallah Haziran ayı itibarıyla bu enerjiyi üretip, sisteme dâhil etmek istiyoruz. Son izinlerini alınıp bağlantıların yapılmasıyla süreci tamamlamış olacağız” dedi.

  • Meriç Nehri’nden enerji üretilmeye başlanacak

    Meriç Nehri’nden enerji üretilmeye başlanacak

    Edirne Valiliği Çevre Koruma Vakfı tarafından gerçekleştirilen projede, nehir yatağındaki kazı çalışmaları ve santral inşaatı tamamlandı.

    Kendi kategorisinde dünyada en büyük projelerden biri olduğu belirtilen santralde 14 burgu türbinin dönmesiyle yılda 14 milyon 300 bin kilovatsaat elektrik üretilecek.

    Nehirden üretilecek elektriğin satılmasından sağlanan gelirin bir kısmı, ihtiyaç sahiplerine yardımlarda bulunan, kadın girişimciliğini destekleyen ve çeşitli eğitimlerde bulunan Edirne Valiliği öncülünde kurulan Edirne Şehir Gönüllüleri Vakfına aktarılacak.

    “Kendi ölçeğinde dünyanın en büyük projelerinden”

    Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık, santralde incelemede bulunarak çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.

    Santral inşaatına bir yıl önce başlandığını belirten Kırbıyık, gazetecilere yaptığı açıklamada, çalışmalarda sona gelindiğini bağlantı süreçlerinin tamamlanmasıyla enerji üretimine başlanacağını söyledi.

    Kırbıyık, projenin kendi ölçeğinde dünyanın en büyük projelerinden biri olduğunu bu özelliğiyle bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı.

    Santralin birçok özelliğiyle ön plana çıktığını anlatan Kırbıyık, şunları kaydetti:

    “14 yatay burgumuz var. Nehrin üzerinde 180 metreyi bulacak şekilde 61 metrelik 3 açıklıkta lastik savaklarımız var. Bunların yükseltisi 4 metreye kadar çıkabiliyor. Nehrin taban seviyesi şu an 29 metre 80 santim, 4 metrelik yükseklikle beraber 33 metre 80 santim seviyesine kadar suyu depolayabileceğiz.

    Depoladığımız su, santralin içine girecek ve tribünleri çevirerek santralin çıkış noktasından tekrar nehrin yatağına kavuşmuş olacak. Kurulu gücümüz 2,4 megavatlık bir güce sahip. Bugünkü ekonomik değer itibarıyla yıllık 60 milyon liralık bir enerji üretme kapasitesine sahip. İnşallah haziran ayı itibarıyla bu enerjiyi üretip, sisteme dahil etmek istiyoruz. Son izinlerini alınıp bağlantıların yapılmasıyla süreci tamamlamış olacağız.”

    Kırbıyık, Meriç Nehri’nin kent için büyük öneme sahip olduğunu nehirden azami düzeyde faydalanmak için çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.

    Millet Bahçesi Projesi’nin tamamlanmasıyla vatandaşların nehrin her iki yakasında güzel vakit geçireceğini de belirten Kırbıyık, “Orayla ilgili bir mahkeme kararı var. Gerekli düzenlemeler ilgili bakanlıklar düzeyinde yapılıp mahkeme kararı dikkate alınıp gerekli revizyonlar yapıldıktan sonra tekrar süreç işleyecek. Vatandaşlara üstün nitelikleri olan bir park kazandırılacak.” diye konuştu.

  • Son yağışlar nehirlerin debisini artırdı

    Son yağışlar nehirlerin debisini artırdı

    Edirne’de ve kaynağını aldığı Bulgaristan’da son dönemdeki yağışlar Meriç ve Tunca nehirlerinin debisinin yükselmesinde etkili oldu.

    Yaz aylarındaki kuraklık ve tarımsal sulamaya bağlı su seviyeleri düşen nehirlere sağanaklar can suyu oldu. Bazı bölgelerinde kuruma noktasına gelen ve su seviyesi dip yapan nehirlerin debileri mevsim normallerine dönmeye başladı.

    Geçen ay oldukça düşük seviyede akan ve debisi saniyede 3 metreküp olarak ölçülen Tunca Nehri’nin debisi üç kattan fazla artarken Suakacağı İstasyonu’nda saniyede 10 metreküp olarak kaydedildi.

    Meriç Nehri’nde de su seviyesi gözle görülür şekilde yükseldi, nehir yatağında oluşan kum adacıkları gözden kayboldu.

    Meriç Nehri’nin geçen ay ölçümünde 59 metreküp/saniye olan debisi 2 kattan fazla artarak 136 metreküp/saniyeye çıktı.

  • Hamile göçmen kadın Meriç Nehri’nde doğum yaptı

    Hamile göçmen kadın Meriç Nehri’nde doğum yaptı

    Edirne’de Meriç Nehri açıklarında Yunan unsurlarınca itilen kaçak göçmenlerin arasında bulunan Afganistan uyruklu Süheyla Rizai nehrin ortasında botta doğum yaptı. Dalgalarla sürüklenen bottaki göçmenler Türk sınır birliği askerleri tarafından kurtarılırken, doğum yapan çaresiz kadın ve bebeği hastanede tedaviye kaldırıldı.

    “Meriç Nehri’nin ortasında doğum yapmış”

    Lastik botla yurtdışına çıkmak isteyen kaçak göçmenlerden hamile olan Afganistan uyruklu Süheyla Rizai’nin nehrin ortasında doğum yaptığı öğrenildi. Anne Rizai, yeni doğan bebeği ile birlikte kıyıya getirildi.

    Türkiye’de tedaviye alınan anne ve bebeğin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Nehirde doğum yapan Süheyla Rizai ve bebeği Uzunköprü Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan kontrollerin ardından sağlık anne ile bebeğin sağlık durumlarının iyiye gittiği öğrenildi.

  • Bulgaristan’dan gelen korkutan haber sonrasında Türkiye harekete geçti

    Bulgaristan’dan gelen korkutan haber sonrasında Türkiye harekete geçti

    Bulgaristan’ın Dimitrovgrad kentinde Meriç Nehri’nden su içen 28 büyükbaş hayvanın zehirlendiği iddialarının ardından, nehrin Türkiye’ye giriş yaptığı bölgeye gelen ekipler su numuneleri alarak, incelemeye gönderdi.

    Bulgaristan’ın Dimitrovgrat yakınlarından geçen Meriç Nehri’nden dün akşam saatlerinde su içen 28 büyükbaş hayvan zehirlenerek öldüğü iddia edildi. Hayvanların sahibi Stoyan Gospodinov’un nehirden su içen hayvanların 10 dakika sonra öldüğünü yetkililere bildirmesi üzerine, ülkede Meriç’ten istasyonlara su pompalaması durduruldu.

    Haskova Bölge Valisi Stefke Zdravkova, durumu açıklamasının ardından, Edirne’de DSİ 11’inci Bölge Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri, Vali Ekrem Canalp’ın talimatıyla harekete geçti. Ekipler, Meriç Nehri’nin Türkiye’ye giriş yaptığı bölgeler başta olmak üzere, 5 farklı noktadan numuneler aldı. Numuneler Trakya Üniversitesi Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Edirne Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü’ne gönderilerek, incelemeye alındı.

    Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri ayrıca, çiftçiler ve nehirde amatör balıkçılık yapan vatandaşlarla görüşerek, herhangi bir hayvan ölümü olup olmadığını araştırdı.

    Ekipler, Meriç Nehri’ndeki durumla ilgili takibini sürdürüyor.

  • Türkiye ve Yunanistan arasında gerilim tırmanıyor

    Türkiye ve Yunanistan arasında gerilim tırmanıyor

    Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırı oluşturan Meriç Nehri’nde son günlerde yaşanan gelişmeler iki ülke arasında tansiyonun yeniden yükselmesine neden oldu.

    Türkiye, Yunanistan’ı sınırın Ferre Kupürü bölgesinde tel çit inşa etme çalışmaları kapsamında “ahdi kara hududunu ihlal etmekle” suçladı.

    Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, sınırda “bir oldu-bittiye hiçbir şekilde” izin verilmeyeceği belirtildi.

    Son dönemde Yunanistan, Almanya ve İngiltere basınlarında, Ferre Kupürü bölgesinde Türkiye’nin bir kara parçasına asker çıkararak burayı “işgal ettiği” yönünde haberler çıktı.

    Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, söz konusu haber ve iddiaların “kesinlikle yanlış” olduğunu söyledi.

    Ancak Dendias, Skai Televizyonuna yaptığı açıklamada, sınırda yapılan çalışmalar sırasında “bir kara bölgesinde Türk güçlerinin varlığını” tespit ettiklerini ve Türkiye’ye bölgede başka bir hareket yapmamasını ilettiklerini belirtti.

    TÜRKİYE-YUNANİSTAN SINIRINDAKİ SON GELİŞMELER NELER?

    Yunanistan, 15 Nisan’da Türkiye’ye sınırın Ferre Kupürü bölgesinde tel çit inşa edeceğini bildirdi.

    Türkiye, 11 Mayıs’ta Yunanistan’a bir nota vererek, kara hududunu ihlal etmemesi gerektiğini belirterek, bunun için de inşaat alanının koordinatlarını paylaşmasını istedi.

    Türkiye, Yunanistan’ı kendisiyle görüşmeden ve işbirliği önerisini kabul etmeden 13 Mayıs’ta arazi tesviye çalışmalarına başladığını belirtti.

    Söz konusu bölge bataklık bir arazi. Kış aylarında nehir suyuyla kaplı olan bu bölge, yaz döneminin yaklaşması ve suların çekilmesiyle bataklık bir alana dönüşüyor.

    Yunanistan, bu alanın sınırdan yasa dışı geçişler için sıkça kullanılan bir yer olmasından dolayı önlem almak istediğini söylüyor.

    Başta Yunanistan ve Almanya olmak üzere bazı ülke medyalarında, Türkiye’nin bu bölgeye asker çıkararak, “işgal ettiği” yönünde iddialar yer aldı.

    TÜRKİYE YAŞANANLAR KONUSUNDA NE DİYOR?

    Dışişleri Bakanlığı, Cumartesi günü yazılı bir açıklama yaparak, Yunanistan’ı sınır ihlaliyle suçladı.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, Yunanistan’dan sınırı ihlal etmemesini, inşaat alanının koordinatlarını paylaşmasını ve sınır komisyonunun toplanmasını talep ettikleri belirtildi.

    Açıklamada, “Yunanistan’a aynı zamanda ahdi hududumuzu teşkil eden Meriç Nehri yatağının, hududun belirlendiği tarih olan 1926’dan beri doğal ve yapay nedenlerle önemli ölçüde değiştiği, hududun bu bölgesinde iki ülke arasında mutabık kalınmış hassas koordinatların mevcut olmadığı, bu nedenle iki ülke heyetleri arasında teknik koordinasyon yapılmadan çalışmalara başlanmaması gerektiği bildirilmiştir” denildi.

    Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan’ın “ahdi karar hududunu ihlal ettiğini” ve bu ihlalin gerekli tedbirler alınarak “anında önlendiği” ifade edildi.

    Açıklamada, “İki ülkenin teknik heyetleri arasında yapılmasını teklif ettiğimiz görüşmeler gerçekleştirildiği takdirde sorun aşılabilecektir. Sınırlarımızda bir oldu-bittiye hiçbir şekilde müsamaha gösterilmeyecektir” denildi.

    YUNANİSTAN’DAN HANGİ AÇIKLAMALAR GELDİ?

    Yunanistan, Türkiye’nin bu bölgeyi “işgal ettiği” yönündeki haberlerin “kesinlikle asılsız” olduğunu söyledi.

    Ancak Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Skai Televizyonuna yaptığı açıklamada, “Yunan ordusunun hazırlık çalışmaları yaptığı karar parçasında Türk güçlerinin varlığı gözlemlendi” dedi.

    Nikos Dendias, Türkiye’den bu bölgede başka herhangi bir manevra yapmamasını istediklerini de sözlerine ekledi.

    Dendias, “Çitin genişletilmesi çalışmalara devam edeceğiz. Yunan topraklarını korumak bizim anayasal sorumluluğumuzdur” diye konuştu.

    TÜRKİYE-YUNANİSTAN SINIRI NASIL BELİRLENDİ?

    Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırın Meriç Nehri boyunca çizilmesinin kökeni 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’na dayanıyor.

    İki ülke arasındaki sınırın toplam uzunluğu 212 kilometre.

    Başlangıç noktasını da Meriç Nehri’nin ağzı oluşturuyor. Sınır, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki Kapıkule Sınır Kapısı’na yakın bir noktada son buluyor.

    Bu sınırın, 191 kilometrelik kısmı Meriç Nehri boyunca uzanıyor.