Etiket: merkez bankası

  • Bankacılık sektörü karını 5’e katladı

    Bankacılık sektörü karını 5’e katladı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), pandemi öncesi ekonomik hareketliliği sürdürmek amacıyla faiz indirimlerini sürdürüyor. Son para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında Merkez Bankası’nın haftalık repo yoluyla bankalara verdiği paradan aldığı faiz olarak tanımlanan politika faizi 100 baz puan indirilerek yüzde 12’ye çekildi. Eylül 2021’de faiz indirimlerine başlamış, politika faizi 4 ayda 5 puan düşürülerek yüzde 19’dan yüzde 14’e çekilmişti.

    Bankalar ile TCMB faizi arasındaki makas aralığı yüzde 13

    Merkez Bankası’nın yüzde 12’ye çektiği politika faiz oranı, aynı doğrultuda vatandaşa yansımadı. Bankalar yüzde 12 faiz oranıyla aldığı kaynakları, krediye yüzde 25 faiz oranlarıyla dönüştürdü. En düşük ihtiyaç kredisinin yıllık faizi yüzde 25 seviyesindeyken ticari kredilerde bu oran yüzde 40 seviyelerinde.

    Bankacılık sektörünün karı 5 kat arttı

    Bu durum sonucu bankalar karlılık oranlarını yükseltti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Ağustos ayı verilerine göre bankacılık sektörü yılın ilk 8 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 420 artışla 252,2 milyar lira kar elde etti. Sektör, 2021 yılının aynı döneminde 48,5 milyar lira kar elde etmişti. Banka karlarının bir yılda 5 kat artması, vatandaşın ihtiyaç ve ticari kredilere ulaşmasını zorlaştıran bir sürece dönüştü.

    Örnek verilecek olursa; 10 bin TL’lik 12 ay vadeyle hesaplanan ihtiyaç kredisinin geri ödemesi ortalama 11 bin 790 lira olarak yapılıyor.

    Yıl sonuna kadar 3 PPK toplantısı yapılacak

    Merkez Bankası bu yıl sonuna kadar 3 kez faiz kararı açıklayacak. Bir dahaki Para Politikası Kurulu toplantısı 20 Ekim’de gerçekleştirilecek. Kurul, faiz kararı için 24 Kasım ve 22 Aralık tarihlerinde toplanacak ve yıllık toplantı takvimini bitirmiş olacak.

  • Merkez Bankası 91 yaşında

    Merkez Bankası 91 yaşında

    91 yıllık dönemde 25 başkanın görev yaptığı banka, nitelikli insan kaynağı, köklü kurum kültürü ve güçlü teknik kapasitesiyle Türkiye ekonomisinin büyümesi ve sağlamlığının artırılması için çalışmalarına devam ediyor.

  • 4 ayın en hızlı düşüşü

    4 ayın en hızlı düşüşü

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinde geçen hafta hızlı düşüş kaydedildi.

    TCMB verilerine göre brüt rezervler 23 Eylül haftasında 114,8 milyar dolardan 110,8 milyar dolara geriledi. Böylelikle rezervlerde Mayıs ayının ortasından bu yana en sert düşüş izlendi. 13 Mayıs haftasında brüt rezervler 5,7 milyar dolar gerilemişti.

    23 Eylül haftasında net rezervler yeniden tek haneye indi. TCMB verilerine göre net rezervler 9,67 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta net rezervler 12,1 milyar dolar düzeyindeydi.

    Rezervler açısından takip edilen kur korumalı mevduatlarda 23 Eylül haftası itibariyle 1,37 trilyon TL birikti. Bir önceki hafta bu üründe 1,35 trilyon TL toplanmıştı.

    TCMB verilerine göre 23 Eylül’de parite etkisinden arındırılmış veri setine bakıldığında yurt içi yerleşiklerin Döviz mevduatlarının 1,05 milyar dolar azaldığı izlendi. Gerçek kişilerin döviz mevduatları 161 milyon dolar azalırken, tüzel kişilerin 890 milyon dolar geriledi.

    23 Eylül haftası itibariyle yabancı yatırımcı ise 204 milyon dolarla hisse tarafında net satıcıydı. Tahvil tarafında ise yabancı yatırımcı aynı dönemde 18 milyon dolarlık net alım gerçekleştirdi.

  • Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası politika faizini bir puan düşürerek yüzde 12’ye çekti. Merkez Bankası geçen ay gerçekleştirilen toplantıda yılın ilk faiz değişikliğini yapmıştı. Banka politika faizini 100 baz puanlık indirimle yüzde 14’ten yüzde 13’e çekmişti.

    Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 13’den yüzde 12’ye indirilmesine karar vermiştir” ifadelerine yer verildi.

    Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

    Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.

    2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gözlemlenmiştir. Temmuz başından bu yana öncü göstergeler zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümede bir yavaşlamaya işaret etmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını güçlendirmeye devam edecektir.

    Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler azalan dış talebin etkisiyle iktisadi faaliyette ivme kaybının devam ettiğine işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.

    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

    Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.

  • Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Merkez Bankası toplam rezervleri 9 Eylül ile biten haftada 1 milyar 756 milyon dolar artarak 113 milyar 683 milyon dolar oldu.

    Brüt döviz rezervleri 1 milyar 386 milyon dolar artarak 72 milyar 295 milyon dolardan 73 milyar 681 milyon dolara yükseldi.

    Altın rezervleri ise 9 Eylül haftasında 370 milyon dolar artarak 39 milyar 632 milyon dolardan 40 milyar 2 milyon dolara yükseldi.

  • Merkez Bankası’nın toplam rezervleri azaldı

    Merkez Bankası’nın toplam rezervleri azaldı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Merkez Bankası toplam rezervleri 26 Ağustos ile biten haftada 603 milyon dolar azalarak, 111 milyar 647 milyon dolar oldu.

    Brüt döviz rezervleri 665 milyon dolarlık azalışla 71 milyar 488 milyon dolardan 70 milyar 823 milyon dolara indi.
    Altın rezervleri ise 26 Ağustos haftasında 62 milyon dolar artarak 40 milyar 762 milyon dolardan 40 milyar 824 milyon dolara yükseldi.

  • Merkez Bankası fiyat gelişmeleri raporunu yayımladı

    Merkez Bankası fiyat gelişmeleri raporunu yayımladı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporunu paylaştı. Raporda enflasyondaki artışa en belirgin katkının temel mal ve hizmet gruplarından geldiği bildirildi.

    Rapora göre, tüketici fiyatları Ağustos ayında yüzde 1,46 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,61 puan yükselişle yüzde 80,21 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, tüketici yıllık enflasyonu enerji ve gıda gruplarında gerilerken diğer gruplarda yükselmiş, enflasyondaki artışa en belirgin katkı temel mal ve hizmet gruplarından geldi. Temel mal grubunda yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükseliş kaydetti.

    Bu dönemde, hizmet grubunda yıllık enflasyon ulaştırmada gerilerken, diğer hizmetler ve kirada daha belirgin olmak üzere diğer alt gruplarda artmıştır. Gıda grubunda yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada taze meyve ve sebze fiyatları öncülüğünde düşüş kaydederken, işlenmiş gıdada yükselmeye devam etti. Enerji enflasyonu, uluslararası ham petrol fiyatlarındaki görünüme bağlı olarak gerileyen akaryakıt fiyatlarıyla düşüş gösterdi.

    Uluslararası emtia fiyatlarındaki görünüme paralel olarak üretici fiyatlarında aylık enflasyon önceki aylara kıyasla yavaşlarken, yıllık enflasyon bir miktar geriledi. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C göstergelerinin aylık değişimleri yüksek seviyelerini korurken, yıllık enflasyonlarındaki artış devam etti.

    Ağustos ayında tüketici fiyatları yüzde 1,46 oranında artmış ve yıllık enflasyon 0,61 puan yükselerek yüzde 80,21 oldu. Bu dönemde B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 4,07 ve 4,39 puan artarak yüzde 72,53 ve 66,08 olarak gerçekleşti. Alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bir önceki aya göre temel mal, hizmet ve alkol-tütün-altın gruplarının katkıları sırasıyla 1,41, 0,86 ve 0,05 puan artarken, enerji ve gıda gruplarının katkısı 1,02 ve 0,69 puan azaldı.

    Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, aylık artış önceki aya kıyasla C endeksinde bir miktar yavaşlarken B endeksinde yatay seyretti. Aylık fiyat artışları B endeksini oluşturan alt gruplardan temel mallar ve işlenmiş gıdada bir miktar azalırken, hizmette sınırlı bir artış kaydetti. Hizmet fiyatları Ağustos ayında yüzde 3,16 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 2,85 puan yükselişle yüzde 54,30 oldu. Bu dönemde yıllık enflasyon akaryakıt fiyat görünümüne de bağlı olarak ulaştırma grubunda bir miktar gerilerken, diğer hizmetler ve kirada daha belirgin olmak üzere diğer alt gruplarda artış kaydetti.

    Diğer hizmetler alt grubunda fiyatlar yüzde 3,96 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon yüzde 49,74 oldu. Bu alt grupta fiyat artışları genele yayılırken, üniversite harcındaki yükselişe bağlı olarak eğitimin yanı sıra sağlık, eğlence-kültür ve sigorta hizmetleri öne çıkan alt kalemler oldu. Kira grubunda aylık artış yüzde 4,40 ile yüksek seyretmiş, mevsimsellikten arındırmış veriler önceki aylara kıyasla hızlanmaya işaret etti. Lokanta-otel grubu fiyatlarının gerek yemek gerekse de konaklama hizmetlerine bağlı olarak yüzde 3,31 oranında yükselmesiyle alt grubun yıllık enflasyonu yüzde 80,95 seviyesine ulaştı. Ulaştırma hizmetlerinde şehir içi yolcu taşımacılığı, havayolu ile yolcu taşımacılığı ve kargo ücretlerindeki artışların karayoluyla şehirler arası yolcu taşımacılığındaki düşüş ile dengelenmesi sonucunda bu dönemde fiyatlar nispeten yatay seyretmiş ve grup yıllık enflasyonu 0,42 puan gerileme kaydetti. Temel mal grubunda Ağustos ayında yıllık enflasyon 5,98 puan artışla yüzde 76,91 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükseldi.

    Dayanıklı mal fiyatları (altın hariç) Ağustos ayında yüzde 2,65 oranında artmış, bu gelişmede otomobil ve beyaz eşya kalemleri öne çıkmıştır. Böylelikle, bu alt grupta yıllık enflasyon yüzde 91,79 seviyesine ulaştı. Giyim ve ayakkabı grubunda fiyatlar, bir önceki ayda da olduğu gibi mevsim normallerinin aksine artış kaydetmiş (yüzde 1,21), yıllık enflasyon 5,93 puan yükselişle yüzde 37,38 oldu. Diğer temel mallarda ise fiyat artışları grup geneline yayılmakla birlikte ev ile ilgili temizlik malzemeleri, ilaç ve kişisel bakım ürünleri dikkat çekmiş, grup aylık enflasyonu yüzde 4,64 olarak gerçekleşti. Enerji fiyatları Ağustos ayında yüzde 2,68 oranında gerilemiş, grup yıllık enflasyonu 7,54 puanlık düşüşle yüzde 121,73 seviyesinde gerçekleşti. Bu gelişmede, uluslararası ham petrol fiyatlarındaki geri çekilmeyi takiben akaryakıt fiyatlarında gözlenen düşüşün etkisi hissedildi. Akaryakıt fiyatları Temmuz ayındaki gerilemenin ardından bu dönemde yüzde 7,79 oranında düşüş göstermiştir. Diğer yandan, şebeke suyu ve kömür, odun gibi katı yakıt fiyatlarındaki artış eğilimi devam etti. Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları Ağustos ayında yüzde 0,85 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 4,40 puan azalarak yüzde 90,25 oldu.

    Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 11,49 puan düşüşle yüzde 79,51’e gerilerken, işlenmiş gıdada 2,36 puan artışla yüzde 100,38 seviyesine yükseldi. İşlenmemiş gıda grubunda mevsimsellikten arındırılmış veriler bu dönemde taze meyve-sebze fiyatlarında gerilemeye işaret etti. Diğer işlenmemiş gıda kaleminde yumurta ve pirinç fiyatlarındaki artışlar öne çıkarken, beyaz et fiyatlarındaki azalış sürdü. İşlenmiş gıda fiyatlarında görülen yüzde 3,41 oranındaki artışta ise ekmek-tahıllar, şeker ve bağlantılı ürünler, konserve sebze ürünleri ile alkolsüz içecekler öne çıkan kalemler oldu. Yurt içi üretici fiyatları Ağustos ayında yüzde 2,41 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,86 puan düşüşle yüzde 143,75 oldu.

    Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, yıllık enflasyon enerji grubunda gerilerken, diğer alt gruplarda yükseldi. Alt gruplar geneline yayılan fiyat artışları Ağustos ayında da devam ederken, tütün ürünleri, diğer madencilik ve taşocakçılığı ürünleri, temel eczacılık ile kağıt ve kağıt ürünlerindeki fiyat artışları dikkat çekti. Diğer taraftan, uluslararası emtia fiyatlarındaki gerilemenin etkisiyle rafine edilmiş petrol ürünleri ve ana metal alt gruplarındaki fiyat düşüşleri sürdü.

  • Merkez Bankası’nın toplam rezervleri azaldı

    Merkez Bankası’nın toplam rezervleri azaldı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ni açıkladı.

    Buna göre; Merkez Bankası toplam rezervleri 26 Ağustos ile biten haftada 603 milyon dolar azalarak, 111 milyar 647 milyon dolar oldu. Brüt döviz rezervleri 665 milyon dolarlık azalışla 71 milyar 488 milyon dolardan 70 milyar 823 milyon dolara indi. Altın rezervleri ise 26 Ağustos haftasında 62 milyon dolar artarak 40 milyar 762 milyon dolardan 40 milyar 824 milyon dolara yükseldi.

    Net döviz pozisyonu açığı Haziran ayında azaldı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2022 yılı Haziran ayı Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri verilerini paylaştı. Haziran 2022 dönemine ait Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosu değerlendirildiğinde; Mayıs 2022 verilerine göre varlıklar 224 milyon dolar artarken, yükümlülükler 5 milyar 624 milyon dolar azaldı. Net döviz pozisyonu açığı ise 100 milyar 78 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve Mayıs 2022 dönemine göre 5 milyar 848 milyon dolar azaldı.

    Haziran 2022 dönemi varlık dağılımı incelendiğinde; bir önceki aya göre yurt içi bankalardaki mevduat 355 milyon dolar azalırken, ihracat alacakları ve yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları sırasıyla 370 milyon dolar ve 260 milyon dolar arttı ve sonuç olarak varlıklar 224 milyon dolar arttı. Yükümlülük dağılımında ise; bir önceki aya göre yurt içinden sağlanan nakdi krediler ve yurt dışından sağlanan nakdi krediler sırasıyla 4 milyar 779 milyon dolar ve 1 milyar 384 milyon doları azalırken, ithalat borçları 539 milyon dolar arttı ve bunlara bağlı olarak yükümlülükler 5 milyar 624 milyon dolar azaldı.

    Yükümlülüklerin vade yapısına bakıldığında; Haziran 2022 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Mayıs 2022 dönemine göre 522 milyon dolar azalırken, uzun vadeli olanlar 4 milyar 257 milyon dolar azaldı. Yurt dışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 1 milyar 163 milyon dolar artarken, uzun vadeli krediler 2 milyar 9 milyon dolar azaldı.

    Haziran 2022 döneminde kısa vadeli varlıklar 145 milyar 484 milyon dolar iken, kısa vadeli yükümlülükler 84 milyar 650 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kısa Vadeli Net Döviz Pozisyonu Fazlası ise 60 milyar 834 milyon dolar olarak gerçekleşerek Mayıs 2022 dönemine göre 677 milyon dolar azaldı. Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 32 düzeyinde.

  • Merkez Bankası’ndan ‘zorunlu karşılık’ düzenlemesi

    Merkez Bankası’ndan ‘zorunlu karşılık’ düzenlemesi

    Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe göre, Türk Lirası mevduata dönüşümde hedef değerlerin güncellenmesine ve tüzel kişi dönüşüm hedefinin de koşul olarak eklenmesine karar verdi.

    Döviz hesabından Türk Lirası hesabına dönüşüm için belirlenen oranı tutturamayan bankaların ilave zorunlu karşılık yükümlülüğü arttırıldı. Buna göre, gerçek ve tüzel kişi dönüşüm oranı yüzde 10’nun altında kalan bankalar ilave 5 puan, yüzde 10 ila yüzde 20 arasında olan bankalar ise ilave 3 puan zorunlu karşılık ayıracak. Tebliğ ile, daha önce sadece bireysel hesapları kapsayan dövizden Türk Lirası’na dönüşümde belli bir oranı yakalama şartı, tüzel kişi yani şirket hesapları için de geçerli olacak. Uygulama 2 Eylül itibarıyla yürürlüğe girecek.

  • Merkez Bankası’nın toplam rezervleri azaldı

    Merkez Bankası’nın toplam rezervleri azaldı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Merkez Bankası toplam rezervleri 19 Ağustos ile biten haftada 1 milyar 488 milyon dolar azalarak, 112 milyar 250 milyon dolar oldu.

    Brüt döviz rezervleri 1 milyar 72 milyon dolarlık azalışla 72 milyar 560 milyon dolardan 71 milyar 488 milyon dolara indi.

    Altın rezervleri ise 19 Ağustos haftasında 415 milyon dolar azalarak 41 milyar 177 milyon dolardan 40 milyar 762 milyon dolara indi.