Etiket: merkez bankası

  • Merkez Bankası PPK toplantı özetini yayımladı

    Merkez Bankası PPK toplantı özetini yayımladı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayımladı. Politika kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı değerlendirmesinin yapıldığı metinde, “Bu çerçevede Kurul, makroihtiyati politika setini, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarla daha da güçlendirmeye karar vermiştir” denildi.

    Özet metinde şu ifadelere yer verildi:

    “Tüketici fiyatları Temmuz ayında yüzde 2,37 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,98 puan yükselerek yüzde 79,60 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde, yıllık tüketici enflasyonu enerji grubunda gerilerken diğer gruplarda yükselmiş, enflasyondaki yükselişte temel mal ve hizmet gruplarının etkisi belirgin olmuştur. Yıllık enflasyon temel mal grubu genelinde yükselirken hizmet grubunda lokanta-otel grubu hariç diğer alt gruplarda artmıştır. Gıda grubunda yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada sınırlı bir miktar gerilerken, işlenmiş gıdada yükselişini sürdürmüştür. Enerji enflasyonu uluslararası enerji fiyatlarındaki gelişmelere paralel olarak gerileyen akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarıyla düşüş kaydetmiştir. Uluslararası emtia fiyatlarının etkileriyle rafine petrol ürünleri ve ana metal fiyatlarında düşüş olmakla birlikte diğer enerji kalemlerinin etkisiyle üretici enflasyonu yüksek seyretmiştir. Bu görünüm altında, çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonlarındaki yükseliş devam etmiştir.

    Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları Temmuz ayında yüzde 3,15 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,72 puan yükselerek yüzde 94,65 olmuştur. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 0,65 puan düşüşle yüzde 91,00’a gerilerken, işlenmiş gıdada 1,98 puan artışla yüzde 98,02’ye yükselmiştir. Son iki aydır gerileme kaydeden mevsimsellikten arındırılmış taze meyve sebze fiyatlarında bu dönem artış izlenmiştir. Taze meyve ve sebze dışında kalan işlenmemiş gıda grubunda pirinç, yumurta, patates ve bakliyat kalemleri fiyat artışlarıyla öne çıkmıştır. İşlenmiş gıda fiyatlarındaki yüzde 3,61 oranındaki yükselişte ise ekmek-tahıllar, kahve-çaykakao ve alkolsüz içeceklerin etkisi gözlenmiştir.

    Enerji fiyatları Temmuz ayında yüzde 3,13 oranında gerilemiş, grup yıllık enflasyonu 22,06 puanlık azalışla yüzde 129,27 olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmede, uluslararası ham petrol fiyatlarındaki düşüşü takiben akaryakıt fiyatlarında gözlenen yüzde 8,18 oranındaki azalış etkili olmuş, bu alt grupta yıllık enflasyon 37,11 puan düşüşle yüzde 214,87 seviyesine gerilemiştir. Tüp gaz fiyatları da olumlu uluslararası gelişmelerin etkisiyle 3,98 oranında düşüş kaydetmiştir. Diğer yandan, şebeke suyu ve katı yakıt fiyatlarında artışlar devam etmiştir. Akaryakıt fiyatlarındaki düşüşün Ağustos ayında da enerji fiyatlarını olumlu yönde etkilemesi beklenmektedir.

    Hizmet fiyatları Temmuz ayında yüzde 3,20 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 2,76 puan yükselerek yüzde 51,45 olmuştur. Bu dönemde, yıllık enflasyon lokanta-otel grubunda sınırlı bir miktar gerilerken, ulaştırma ve kirada daha belirgin olmak üzere diğer alt gruplarda yükselmiştir. Ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar yüzde 5,01 oranında artmış, bu gelişmede demiryolu ve karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı, havayolu taşımacılığı ve otobüs ile şehir içi yolcu taşımacılığı öne çıkmıştır. Böylelikle, ulaştırma grubu yıllık enflasyonu yüzde 90,71 olmuştur. Temmuz ayında lokanta-otel alt grubunda fiyat artışları yüzde 2,49 ile hız kesmiş, yıllık enflasyon yüzde 79,14 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde haberleşme hizmetlerinde internet ücretleri öne çıkarken, diğer hizmetlerde fiyat artışları grup geneline yayılmıştır. Kira fiyatlarında kaydedilen yüzde 4,24 oranındaki artış, grup aylık enflasyonunda hızlanmaya işaret etmiştir.

    Temel mal fiyatları Temmuz ayında yüzde 3,67 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 6,07 puan yükselişle yüzde 70,93 olmuştur. Dayanıklı mal grubunda fiyatlar beyaz eşya ve otomobil fiyatları öncülüğünde yüzde 3,85 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu yüzde 84,93 seviyesine ulaşmıştır. Diğer temel mal grubunda aylık enflasyon yüzde 4,47 olarak gerçekleşirken bu grupta ilaç, ev ile ilgili temizlik malzemeleri ve kişisel bakım ürünleri öne çıkmıştır. Giyim ve ayakkabı grubu fiyatlarında mevsim normalinin tersi yönünde yüzde 1,74 oranında artış gerçekleşmiş, grup yıllık enflasyonu 5,10 puan yükselişle yüzde 31,45 olmuştur.

    Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatları Temmuz ayında yüzde 6,85 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu yüzde 82,66 seviyesine yükselmiştir. Bu gelişmede sigara fiyatlarında yapılan vergi ayarlamasının sınırlı etkisinin yanı sıra üretici firmalar kaynaklı artışların yansımaları izlenmiştir.

    Piyasa Katılımcıları Anketi Ağustos ayı sonuçlarına göre cari yıl sonu enflasyon beklentisi 0,66 puanlık artışla yüzde 70,60, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 1,76 puan yukarı yönlü güncellemeyle yüzde 41,99 seviyesine yükselmiştir. Gelecek yirmi dört aya ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 24,35 ile yataya yakın seyretmiştir.

    Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

    Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır.
    Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.

    Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında küresel risk iştahına paralel olarak Ağustos ayında hem borçlanma senetlerinden hem de hisse senedi piyasalarından çıkışlar devam etmiştir. Bununla birlikte gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır. Türkiye özelinde ise son haftalarda sermaye piyasaları yatırım araçlarına yabancı ilgisinde belirgin bir artış gözlenmektedir.

    Liralaşma stratejisi kapsamında atılan politika adımlarının da etkisiyle Türkiye’nin Türk lirası cinsi devlet tahvili getirileri bu dönemde başta uzun vadede olmak üzere benzer ekonomilere göre daha olumlu bir performans sergilemiştir.

    Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir.

    Üretici fiyatlarında rafine petrol ürünleri ve ana metal kalemlerinde uluslararası emtia fiyatlarındaki gerilemenin etkileri gözlenmeye başlanmış olsa da, alt gruplar geneline yayılan fiyat artışları, elektrik, doğal gaz, temel eczacılık ürünleri ve tütün ürünlerinde daha belirgin olmak üzere Temmuz ayında da devam etmiştir.

    Yılın başındaki güçlü büyüme dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte de sürmüştür. Sanayi üretimi Haziran ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bir önceki aya göre yüzde 1,3 oranında, yıllık bazda ise yüzde 8,4 oranında yükselmiştir. Böylelikle sanayi üretimi bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,1 oranında artış kaydetmiştir. İhracat yoğunluğu nispeten yüksek sektörlerde sanayi üretimi artışı aylık ve çeyreklik bazda daha kuvvetli gerçekleşmiştir. Perakende satış hacim endeksi ise aylık bazda yüzde 0,7 oranında azalmasına rağmen yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 4,2 gibi yüksek bir oranda artmıştır. Bu çerçevede, kartla yapılan harcama verileriyle de uyumlu olarak ikinci çeyrekte iç talepte dönemlik bazda toparlanmaya işaret etmiştir.

    İşgücü piyasasındaki gelişmeler yılın ikinci çeyreğinde iktisadi faaliyetle uyumlu güçlü bir görünüm sergilemiştir. Salgın sonrası toparlanma sürecinde istihdam kazanımları, özellikle sanayi ve hizmetler sektörlerinde, benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Nitekim, yılın ikinci çeyreğinde mevsimsellikten arındırılmış olarak toplam istihdam bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,5 oranında (yaklaşık 765 bin kişi) artmıştır. Özellikle çeyreklik bazda yüzde 3,3 artış ile sanayi sektörü başta olmak üzere, istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Sonuç olarak, işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 0,4 puan azalarak yüzde 10,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. Anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler ise istihdamdaki artış eğiliminin ivme kaybetmekle birlikte korunduğuna işaret etmektedir.

    Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmektedir. İktisadi Yönelim Anketi, PMI ve sektörel güven endeksleri gibi anket bazlı göstergeler ile diğer yüksek frekanslı veriler ışığında Ağustos ayının ortası itibarıyla iktisadi faaliyette dönemlik bazda yavaşlama görülmektedir. İmalat sanayi firmalarının kayıtlı iç ve dış piyasa siparişleri ile geleceğe yönelik sipariş beklentileri de yurt içi ve yurt dışı talepte zayıflamaya işaret etmektedir. Firmaların geleceğe dair yatırım ve istihdam beklentilerinde ise, yüksek seviyelerde bulunmalarına rağmen, Temmuz ayı itibarıyla gerileme gerçekleşmiştir. Bu dönemde yapılan saha görüşmelerden edinilen bilgiler de iktisadi faaliyete dair benzer sinyaller vermiştir.

    Son dönemde enerji ithalatındaki yüksek seyir cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Cari İşlemler Dengesi 2022 yılı Haziran ayında 3,5 milyar ABD doları açık verirken, yıllıklandırılmış cari açık 2,3 milyar ABD doları artışla 32,7 milyar ABD doları seviyesine yükselmiştir. Geçici dış ticaret verileri Temmuz ayında ihracatta bayram ve takip eden izin günleri ile otomotiv sektöründeki fabrika tatillerinin de etkisiyle sınırlı miktarda yavaşlamaya işaret etmiştir. Öte yandan, ihracatçı firmaların dinamik kapasitesi ve pazar çeşitlendirme esnekliği sayesinde, jeopolitik risklere rağmen ihracat gücünü korumaktadır. İthalatta ise kısmi bir gerilemeye karşın yüksek seyreden enerji ithalatı ile birlikte artan altın ithalatının söz konusu gerilemeyi sınırlandırdığı gözlenmiştir. Dış ticaret açığında enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki artış kaynaklı gözlenen yükselişe karşın hizmet gelirlerinde süregelen artış eğilimi cari işlemler dengesini desteklemeyi sürdürmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme ihtimali cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir.

    Para Politikası

    Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir.

    Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, makroihtiyati politika setini, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarla daha da güçlendirmeye karar vermiştir.

    Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir.

    Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacaktır.

    Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir. Uzun vadeli sabit getirili ve Türk lirası varlıklara talebin yükselerek getiri eğrisinin parasal aktarımın etkinliği yönündeki seyri yakından izlenmektedir. Kurul, kredilerin büyüme hızıyla birlikte, hedefli alanlarda verimlilik kazanımları sağlayan kredilerin finansman maliyetlerinin de aktarımın korunmasını sağlayacak şekilde gelişimini gözetecektir.

    Bu çerçevede, Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam edilmektedir.

    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

    Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

    Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimi oluşturulmasını desteklemektedir.

    Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.

  • Zorunlu karşılığa tabi kredilere düzenleme

    Zorunlu karşılığa tabi kredilere düzenleme

    Yabancı Para Yükümlülükler için Türk Lirası Cinsinden Menkul Kıymet Tesisi Hakkında tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, zorunlu karşılığa tabi krediler için yüzde 20 olan zorunlu karşılık tesis oranı bankalar için yüzde 30 oldu.

    29 Temmuz’dan 30 Aralık 2022’ye kadar olan dönemde yüzde 10 kredi büyüme oranını aşan tutar kadar menkul kıymet bloke edilecek. 2022 sonuna kadar kullandırılan ticari kredilerde Merkez Bankası tarafından belirlenen yıllık bileşik faiz üstüne çıkılırsa bankaların menkul kıymetlerine bloke koyulacak. Merkez Bankası bileşik faiz oranının 1,4 katı üstünde bir faizle kullandırılan kredilerde kredi tutarının yüzde 20’si bloke edilecek. 1,8 katı üzerindeki faizli kredilerde ise bloke oranı yüzde 90 olacak.

  • TCMB’den Makroihtiyati Tedbirler hakkında açıklama

    TCMB’den Makroihtiyati Tedbirler hakkında açıklama

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Makroihtiyati Tedbirler hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Türk lirası cinsinden menkul kıymet tesisi uygulaması başlatıldığı belirtilen açıklamada, “Para Politikası Kurulu 26 Mayıs 2022 tarihli duyurusunda değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite adımlarının devreye alınacağını kamuoyu ile paylaşmıştır.

    Bu kapsamda 10 Haziran 2022 tarihinde yayımlanan 2022/20 sayılı Tebliğ ile yabancı para mevduat/katılım fonu yükümlülükleri üzerinden Türk lirası cinsinden menkul kıymet tesisi uygulaması başlatılmıştır. Bu düzenleme kapsamında bankalar, Türk lirası mevduat/katılma hesaplarına dönüşüm hedeflerine göre belirlenen oranlarda menkul kıymet tesis etmektedir. İlk tesis 29 Temmuz 2022 tarihinde gerçekleşmiştir. Para Politikası Kurulu 18 Ağustos 2022 tarihli duyurusunda kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının yakından takip edildiğini, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığını belirtmiştir. Bu çerçevede Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini desteklemek üzere, makro ihtiyati politika setinin daha da güçlendirileceğini, değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımlarının da kullanılmaya devam edileceğini kamuoyu ile paylaşmıştır” denildi.

    Açıklamada, 23 Nisan 2022 tarihli duyuruda belirtilen zorunlu karşılığa tabi krediler için yüzde 20 düzeyinde uygulanan zorunlu karşılık tesisinin, uygulamanın etkinliğinin arttırılması amacıyla bankalar için yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisi ile ikame edilmesinin hükme bağlandığı bildirildi.

    30 Aralık 2022 itibarıyla 29 Temmuz 2022 tarihine göre yüzde 10 kredi büyüme oranını aşan kredi tutarı kadar menkul kıymetin bir yıl boyunca tesis edilmesine karar verildiği kaydedilen açıklamada, hariç tutulan kredi türlerinin harcama mukabili kullandırılmaması halinde menkul kıymet tesisine tabi olmasının kararlaştırıldığı ifade edildi.

    Ayrıca tebliğin yayımı tarihinden itibaren 2022 yıl sonuna kadar kullandırılacak ticari nitelikteki kredilerde Merkez Bankası tarafından yayımlanan yıllık bileşik referans oranın 1,4 katı üzerinde yıllık bileşik faiz oranıyla kullandırılacak kredi tutarının yüzde 20’si, 1,8 katı üzerinde yıllık bileşik faiz oranıyla kullandırılacak kredi tutarının yüzde 90’ı nispetinde menkul kıymet tesis edilmesine karar verildiği belirtildi.

  • Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ağustos ayı faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14’den yüzde 13’e indirilmesine karar verdi. Karar metninde “Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir” denildi.

    Metinde jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak sürdüğü belirtildi. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmeye devam ettiği ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmelerinin yaygınlaştığının bildirildiği metinde şu ifadeler yer aldı:

    “Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.

    Yılın başındaki güçlü büyüme dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte de sürmüştür. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme ihtimali cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede kurul, makroihtiyati politika setini, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarla daha da güçlendirmeye karar vermiştir.”

    Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme sürecinin devam ettiği kaydedilen metinde, “Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.

    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
    Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir” denildi.

  • Enflasyon ve dolar tahmini yükseldi

    Enflasyon ve dolar tahmini yükseldi

    TCMB “Piyasa Katılımcıları Anketi” sonuçlarını açıkladı. Cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi Ağustos döneminde yüzde 70,60 oldu. Bir önceki anket döneminde beklenti yüzde 69,94 seviyesindeydi.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ağustos ayı Piyasa Katılımcıları Anketi’nin sonuçları şöyle:

    “Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 69,94 iken, bu anket döneminde yüzde 70,60 olmuştur. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 40,23 iken, bu anket döneminde yüzde 41,99 olmuştur. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 24,27 ve yüzde 24,35 olarak gerçekleşmiştir.

    2022 yılı Ağustos ayı anket döneminde, katılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE’nin ortalama olarak yüzde 24,72 olasılıkla yüzde 30,00 – 36,99 aralığında, yüzde 28,16 olasılıkla ise yüzde 44,00 – 50,99 aralığında artış göstereceği öngörülmektedir. Aynı anket döneminde nokta tahminler (2) esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre ise, katılımcıların yüzde 26,47’sinin beklentilerinin yüzde 37,00 – 43,99 aralığında, yüzde 29,41’inin beklentilerinin yüzde 44,00 – 50,99 aralığında olduğu gözlenmektedir.

    2022 yılı Ağustos ayı anket döneminde, katılımcıların 24 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE’nin ortalama olarak yüzde 36,05 olasılıkla yüzde 22,00 – 25,99 aralığında, yüzde 27,63 olasılıkla ise yüzde 26,00’dan fazla artış göstereceği öngörülmektedir. Aynı anket döneminde nokta tahminler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre, 24 ay sonrası TÜFE enflasyonu beklentileri değerlendirildiğinde, katılımcıların yüzde 21,21‘inin beklentilerinin yüzde 18,00-21,99 aralığında, yüzde 39,39‘unun beklentilerinin yüzde 22,00-25,99 aralığında, yüzde 21,21’inin beklentilerinin ise yüzde 26,00’dan fazla olduğu gözlenmektedir.

    Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde yüzde 14,00 olmuştur. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi de bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde yüzde 14,00 olarak gerçekleşmiştir..

    MERKEZ BANKASI’NDAN DOLAR TAHMİNİ

    Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 18,99 TL iken, bu anket döneminde 19,65 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 20,92 TL ve 22,03 TL olarak gerçekleşmiştir.

    BÜYÜME TAHMİNİ

    Katılımcıların GSYH 2022 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,6 iken, bu anket döneminde yüzde 3,7 olarak gerçekleşmiştir. GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde değişmeyerek yüzde 3,8 olarak gerçekleşmiştir.”

  • Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Merkez Bankası toplam rezervleri 5 Ağustos ile biten haftada 7 milyar 374 milyon dolar artarak 108 milyar 637 milyon dolar oldu.

    Brüt döviz rezervleri 6 milyar 668 milyon dolar artarak 61 milyar 101 milyon dolardan 67 milyar 769 milyon dolara yükseldi. Altın rezervleri ise 5 Ağustos haftasında 705 milyon dolar artarak 40 milyar 163 milyon dolardan 40 milyar 868 milyon dolara yükseldi.

  • Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Merkez Bankası toplam rezervleri 29 Temmuz ile biten haftada 2 milyar 940 milyon dolar artarak 101 milyar 263 milyon dolar oldu.

    Brüt döviz rezervleri 1 milyar 390 milyon dolar artarak 59 milyar 711 milyon dolardan 61 milyar 101 milyon dolara yükseldi.

    Altın rezervleri ise 29 Temmuz haftasında 1 miyar 552 milyon dolar artarak 38 milyar 611 milyon dolardan 40 milyar 163 milyon dolara yükseldi.

  • Merkez Bankası’ndan fiyat gelişmeleri raporu

    Merkez Bankası’ndan fiyat gelişmeleri raporu

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Temmuz ayı fiyat gelişmeleri raporunu açıkladı. Raporda enflasyondaki artışa en belirgin katkının temel mal ve hizmet gruplarından geldiği belirtildi.

    Rapora göre, temel mal grubunda yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükseliş kaydetti. Bu dönemde, yıllık enflasyon hizmet grubunda lokanta-otelde gerilerken, ulaştırma ve kirada daha belirgin olmak üzere diğer alt gruplarda artmıştır. Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatlarındaki artışta tütün ürünlerindeki vergi ayarlamasının sınırlı etkisinin yanı sıra üretici firmaların fiyatlama davranışları etkili oldu.

    Gıda grubunda yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada sınırlı bir düşüş kaydetmiş, işlenmiş gıdada ise yükselmeye devam etti. Enerji enflasyonu, uluslararası enerji fiyatlarındaki görünüme paralel olarak gerileyen akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarıyla düşüş gösterdi. Uluslararası emtia fiyatlarının etkileriyle rafine petrol ve ana metal fiyatlarında gerileme gözlense de özellikle diğer enerji kalemlerinin etkisiyle üretici enflasyonundaki yükseliş sürdü. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin mevsimsellikten arındırılmış aylık değişimi bir önceki aya göre artışa işaret ederken, göstergelerin yıllık enflasyonlarındaki yükseliş devam etti.

    Temmuz ayında tüketici fiyatları yüzde 2,37 oranında artmış ve yıllık enflasyon 0,98 puan yükselerek yüzde 79,60 oldu. Bu dönemde B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 4,04 ve 4,43 puan artarak yüzde 68,46 ve yüzde 61,69 olarak gerçekleşti.

    Alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bir önceki aya göre temel mal, hizmet, alkol-tütün-altın ve gıda gruplarının katkıları sırasıyla 1,44; 0,75; 0,45 ve 0,32 puan artarken enerji grubunun katkısı 1,98 puan azaldı.

    Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, aylık artış C endeksinde daha belirgin olmak üzere her iki endekste de önceki aya kıyasla yükseldi. Aylık fiyat artışları B endeksini oluşturan alt gruplardan temel mallarda artarken, hizmette yatay seyretmiş, işlenmiş gıdada ise yavaşlamıştır. Hizmet fiyatları Temmuz ayında yüzde 3,20 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 2,76 puan yükselişle yüzde 51,45 oldu. Bu dönemde, yıllık enflasyon lokanta-otelde sınırlı bir miktar gerilerken diğer alt gruplarda yükseldi. Ulaştırma hizmetlerinde fiyatların yüzde 5,01 oranında artmasıyla alt grubun yıllık enflasyonu yüzde 90,71 seviyesine ulaşmıştır. Karayolu ve demiryoluyla şehirler arası yolcu taşımacılığı ile havayolu taşımacılığının yanı sıra otobüs ile şehir içi yolcu taşımacılığı ve kargo ücretleri ulaştırma grubunda dikkat çeken kalemler oldu. Temmuz ayında lokanta-otel alt grubunda fiyat artışları (yüzde 2,49) hız kesmiş, yıllık enflasyon yüzde 79,14 oldu. Kira alt grubunda aylık artış (yüzde 4,24) Temmuz ayında hızlanmıştır. Diğer hizmetlerde genele yayılan fiyat artışları gözlenirken, haberleşme alt grubunda internet ücretleri öne çıkmıştır. Temel mal fiyatları Temmuz ayında yüzde 3,67 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 6,07 puan artışla yüzde 70,93 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükseldi.

    Dayanıklı mal fiyatları (altın hariç) Temmuz ayında yüzde 3,85 oranında artmış, bu gelişmede beyaz eşya (yüzde 5,44) ve otomobil (yüzde 4,34) fiyatları ana belirleyici oldu. Böylelikle, bu alt grupta yıllık enflasyon yüzde 84,93 seviyesine ulaşmıştır. Diğer temel mallarda fiyat artışları grup geneline yayılmakla birlikte ilaç, ev ile ilgili temizlik malzemeleri ve kişisel bakım ürünleri öne çıkmış, grup aylık enflasyonu yüzde 4,47 olarak gerçekleşti. Giyim ve ayakkabı grubunda fiyatlar mevsim normalinin aksine yüzde 1,74 oranında artmış, yıllık enflasyon 5,10 puan yükselişle yüzde 31,45 oldu. Enerji fiyatları Temmuz ayında yüzde 3,13 oranında gerilemiş, grup yıllık enflasyonu 22,06 puanlık düşüşle yüzde 129,27 seviyesinde gerçekleşti. Bu gelişmede, uluslararası ham petrol fiyatlarındaki geri çekilmeyi takiben akaryakıt fiyatlarında gözlenen düşüşün etkisi hissedilmiştir. Temmuz ayında akaryakıt fiyatları yüzde 8,18 oranında azalmış, alt grup yıllık enflasyonu 37,11 puan düşüşle yüzde 214,87 seviyesine gerilemiştir. Tüp gaz fiyatları da uluslararası gelişmelerinden olumlu etkilenmiş ve yüzde 3,98 oranında düşüş kaydetti. Diğer yandan, şebeke suyu fiyatlarındaki artış eğilimi devam etti. Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları Temmuz ayında yüzde 3,15 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,72 puan yükselerek yüzde 94,65 oldu. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 0,65 puan düşüşle yüzde 91,00’a gerilerken, işlenmiş gıdada 1,98 puan artışla yüzde 98,02 seviyesine yükseldi. İşlenmemiş gıda grubunda mevsimsellikten arındırılmış veriler son iki aydır gerileme kaydeden taze meyve sebze fiyatlarında bu dönemde yükselişe işaret etti. Diğer işlenmemiş gıda kaleminde yumurta, pirinç, patates ve bakliyat fiyatlarındaki artış dikkat çekmiştir. İşlenmiş gıda fiyatlarında görülen yüzde 3,61 oranındaki artışta ise ekmek-tahıllar ile kahve-çay-kakao ve alkolsüz içecek alt grupları öne çıkmıştır. Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatları, sigara fiyatlarındaki vergi ayarlamasının sınırlı etkisinin yanı sıra üretici firmalar kaynaklı yapılan artış sonucunda Temmuz ayında yüzde 6,85 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde 82,66 seviyesine yükseldi. Bu dönemde alkol-tütün grubunun aylık tüketici enflasyonuna katkısı 0,30 puan oldu. Yurt içi üretici fiyatları Temmuz ayında yüzde 5,17 oranında artmış, yıllık enflasyon 6,30 puan yükselişle yüzde 144,61 oldu. Alt gruplar geneline yayılan fiyat artışları Temmuz ayında da devam ederken, elektrik, doğal gaz, temel eczacılık ürünleri ve tütün ürünlerindeki fiyat artışları dikkat çekmiştir. Öte yandan, uluslararası petrol ve endüstriyel metal fiyatlarındaki gerilemenin üretici fiyatları üzerindeki etkileri sınırlı da olsa gözlenmeye başlamış, bu dönemde rafine petrol ürünleri ve ana metal fiyatları düşüş gösterdi.

  • Merkez Bankası’ndan dijital para açıklaması

    Merkez Bankası’ndan dijital para açıklaması

    TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Enflasyon Raporu 2022-II” bilgilendirme toplantısında yaptığı değerlendirmelerin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    Geçtiğimiz gün kripto para piyasası Binance’nin CEO’su ile görüşen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ardından çalışmalar yürütüldüğünü belirten Kavcıoğlu, “Dijital parayla ilgili geri adım yok. Çalışmalarımız çok başarılı ve yoğun bir şekilde ediyor. Sona doğru geliyoruz. Tam tarihi daha sonra vereceğiz, dolayısıyla dijital para noktasındaki çalışmalarımız olumlu bir şekilde devam ediyor. Geri adım söz konusu değil” dedi.

  • Merkez Bankası’nın toplam rezervleri azaldı

    Merkez Bankası’nın toplam rezervleri azaldı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Merkez Bankası toplam rezervleri 22 Temmuz ile biten haftada 1 milyar 42 milyon dolar azalarak, 98 milyar 323 milyon dolar oldu.

    Brüt döviz rezervleri de 245 milyon dolarlık azalışla 59 milyar 956 milyon dolardan 59 milyar 711 milyon dolara indi. Altın rezervleri ise 22 Temmuz haftasında 798 milyon dolar azalarak 39 milyar 409 milyon dolardan 38 milyar 611 milyon dolara indi.