Etiket: Mersin

  • Türkiye’den Kıbrıs’a yüzüyordu, hava muhalefine takıldı

    Türkiye’den Kıbrıs’a yüzüyordu, hava muhalefine takıldı

    Mersin’de Yenişehir Belediyesi’nin düzenlediği Mersin-Kıbrıs Solo Yüzme Geçişi organizasyonuyla dün sabah saatlerinde Anamur Burnu’ndan Girne’ye doğru kulaç atan milli yüzücü Emre Seven, 70 kilometre uzunluğundaki parkurun 36.7’nci kilometresinde kötü hava koşulları nedeniyle sudan çıkmak zorunda kaldı.

    Cebelitarık Boğazı’nı geçen ilk Türk yüzücü Emre Seven, “Kulacım Kadar Uzaktasın” sloganıyla dün sabah saat 05.33’te Mersin’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yüzmeye başladı. Anamur’dan ilk kulacı atan Emre Seven, 15 saat 46 dakika sonra hava koşullarının kötüleşmesi nedeniyle geçişi bırakmak zorunda kaldı. Teknik ekibinin yüzmeyi bırakması gerektiğini söylemesine karşın Seven, parkuru tamamlamakta ısrar etti. Ancak Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’in gönderdiği sesli mesaj sonrası Seven, sudan çıkmaya ikna edilebildi. Kendisine eşlik eden tekneye çıkan Seven, alkış ve tezahüratlarla karşılanırken, gözyaşlarını tutamadığı görüldü.

    MANŞ DENİZİ PARKURUNDAN DAHA UZUN YÜZDÜ

    Milli sporcu Emre Seven, Mersin-Kıbrıs Solo Yüzme Geçişi denemesindeki 36.7 kilometrelik yüzüşü ile 34 kilometre uzunluğundaki dünyaca ünlü Manş Denizi geçişinden daha uzun bir mesafe katetti.

    Emre Seven’in sağlığının her şeyden daha önemli olduğunu vurgulayan ve sporcunun denizde kaldığı süre ve geçtiği mesafe göz önüne alındığında büyük bir başarıya imza attığını belirten Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Milli yüzücümüz Emre Seven tarafından yapılan Mersin-Kıbrıs Solo Yüzme Geçişi denemesi olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal edildi. Büyük bir cesaretle kulaçlarını atan Emre, Dünya Açık Deniz Yüzme Kuralları dahilinde bu parkurda daha önce hiç yapılmayanı deneyerek, bize büyük bir heyecan ve gurur yaşattı. Denizde kaldığı süre ve katettiği 36.7 kilometrelik mesafe göz önüne alındığında gerçekten de büyük bir başarıya imza attığını görüyoruz. Hedeflediğimiz noktaya ulaşamamış olmanın üzüntüsünü değil, Emre’nin sağlıklı bir şekilde denizden çıkmasını ve bu organizasyonu yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

    “PARKUR YÜZÜCÜLER İÇİN HEDEF HALİNE GELECEK”

    Bu organizasyonla ulusal ve uluslararası sporcular için Mersin-Kıbrıs geçişinin hedef parkur olacağına inandıklarını belirten Başkan Özyiğit, “Yenişehir Belediyesi’nin bu organizasyonu ile inanıyoruz ki ulusal ve uluslararası yüzücüler bu parkuru hedef listelerine koyacaklardır. Bu organizasyonu düzenlerken bizlere desteklerini esirgemeyen Mersin Valiliği’ne, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’ne, KKTC Mersin Başkonsolosluğu’na, Türk ve KKTC Sahil Güvenlik Komutanlıklarına, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na, Mersin Akaryakıtçılar Derneği’ne, Yenişehir Hastanesi’ne, liman ve gümrük polisine, basın mensuplarına ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

  • Mersin Şehir Hastanesi musluklarında “Lejyoner Hastalığı” iddialarına açıklama

    Mersin Şehir Hastanesi musluklarında “Lejyoner Hastalığı” iddialarına açıklama

    Mersin İl Sağlık Müdürü Sinan Bahçacı, Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinin musluklarında “lejyoner hastalığına” neden olan mikrop üremelerine yönelik önlem alınmadığı iddiasıyla yapılan “asılsız habere” ilişkin hukuki süreç başlattıklarını bildirdi.

    Bahçacı, yazılı açıklamasında, bazı internet sitelerinde hastane musluklarından alınan numunelerde “lejyoner hastalığına” neden olan mikropla karşılaşıldığı ve buna önlem alınmadığı iddialarının yer aldığını hatırlattı.

    Sağlık tesislerinde, bağımsız enfeksiyon kontrol komiteleri tarafından 6 ayda bir periyodik kontrol yapıldığını aktaran Bahçacı, numunelerin analiz edildiğini ve üreme görülmesi durumunda işlem gerçekleştirildiğini belirtti.

    Bahçacı, şu anda herhangi bir bulgu olmadığı bilgisini vererek şunları kaydetti:

    “Haberde iddia edilen olayda, hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi ilgili yönetmelik kapsamında gerekli çalışmaları yapmış, dekontaminasyon işlemlerini titizlikle uygulamıştır. Alınan tedbirler ve takipler neticesinde ilerleyen dönemlerde alınan kontrol numunelerinde hastalığa yönelik herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Ayrıca yönetmelik gereği hastanemizde tedavi gören hastalara lejyoner hastalığı sürveyansı yapılmaktadır. Şu ana kadar yatan hastalarımızdan alınan numunelerde vakaya rastlanmamıştır. Hastane yönetimi üzerine düşeni eksiksiz olarak yerine getirmiş, haberde iddia edildiği gibi vatandaşın sağlığını tehlikeye atacak bir tutum içinde olmamıştır. Sağlık tesislerimizde var olan kurullar düzenli olarak çalışmaktadır.”

    Bu tarz iddiaların, vatandaşlara hizmet etme azimlerini kıramayacağını aktaran Bahçacı, “Biz sağlık çalışanları olarak her şartta vatandaşlarımıza hizmet etmeye devam edecek ve hizmet yarışında aldığımız bayrağı daha da ileriye taşıyacağız. Hiçbir somut belgeye dayanmayan, mesnetsiz iddialar içeren bu habere imza atanlarla ilgili İl Sağlık Müdürlüğü olarak hukuki süreci başlatmış bulunmaktayız.” ifadesini kullandı.

  • Eşinden şiddet gören Buse: 7 aylık bebeğimi de 12’nci katın balkonundan sarkıttı

    Eşinden şiddet gören Buse: 7 aylık bebeğimi de 12’nci katın balkonundan sarkıttı

    Mersin’de yaşayan yürüme engeli bulunan Buse A. (22), 1,5 yıllık eşi Şahan Furkan A.’nın (25) kendisine şiddet uyguladıktan sonra 7 aylık kızlarını, 12’nci kattaki evlerinin balkonundan sarkıttığını öne sürdü. Eşinden şikayetçi olup, uzaklaştırma kararı aldıran Buse A., boşanma davası da açtı.

    Beş yıl önce gecirdiği kaza sonrası yürüme engelli haline gelen ve yüzde 90 engelli raporu buluna Buse A. ile Şahan Furkan A., geçen yıl nisan ayında evlendi. 7 ay önce bir kız çocukları dünyaya gelen çiftin mutluluğu iddiaya göre Şahan Furkan A.’nın alkol ve uyuşturucu kullanmaya başlamasıyla kabusa dönüştü. Buse A.’nın iddiasına göre, Şahan Furkan A. dün akşam eşine şiddet uyguladı, yerlerde sürükledi. Daha sonra 7 aylık bebeğini balkondan sarkıttı. Şiddet olayının ardından Buse A., hemen polise gidip, eşi hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Ayrıca bugün boşanma davası açtı.

    ‘7 AYLIK BEBEĞİMİZİ BALKONDAN SARKITTI’

    Bebeğini de alıp, annesinin evine sığınan Buse A., Şahan Furkan A. ile 2018 yılında tanışıp, evlilik kararı aldıklarını anlatarak, “Askere gidip geldikten sonra evlendik. Başta her şey iyiydi. Ancak evlendikten sonra değişti. Şiddet balayında başladı. Üç ay sonra kızıma hamile kaldım. Hamileyken de şiddet gördüm. Bir hafta yattım. Düşük yapma riskim oluştu. Evliliğim boyunca sürekli fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldım. Son olarak dün gece beni darbetti. Yerlerde sürükledi. Bebeğime ellerimle yapıştım, bir şey yapmasın diye. Beşiğe de tekme attı. Gözümün önünde 7 aylık kızımı 12’nci kattan aşağı sarkıttı. Olanları kimseye söyleme diye tehdit etti. Annem ve polisler çığlıklarıma koşup, geldi. Karakola gittik. Suç duyurusunda bulundum. Korkudan o eve gidemiyorum.”

    ‘BEBEĞİMİ KAÇIRMAKLA TEHDİT EDİYOR’

    Buse A., “Bugüne kadar hep çocuğum için sustum ama son olaydan sonra dayanacak gücüm kalmadı. Çok korkuyorum, bana ve bebeğime bir şey yapacak diye. Bebeğimi kaçırmakla tehdit ediyor. Bizden uzak dursun, istemiyorum onu. Yetkililerden yardım istiyorum. Lütfen sesimi duysunlar” dedi.

  • DEAŞ’ın sözde savaşçıları Mersin’de yakalandı

    DEAŞ’ın sözde savaşçıları Mersin’de yakalandı

    Suriye’nin Meskene bölgesinde DEAŞ terör örgütünün sözde savaşçısı olduğu belirlenen 2 kişi, Mersin’de yakalanarak, gözaltına alındı.

    Cumhuriyet Başsavcılığı’nca DEAŞ terör örgütünün eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik çalışmalar sürdürülüyor. Bu kapsamda Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Mersin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Müdürlüğü ekipleri, belirlenen adreslere operasyon düzenledi. Operasyonda Suriye’nin Meskene bölgesinde, örgüt içinde sözde ‘savaşçı’ olarak faaliyet yürüttüklerine dair bilgiler bulunan 2 şüpheli, operasyonla yakalanarak, gözaltına alındı. Şüphelilerle birlikte ele geçirilen dijital malzemelere, incelenmek üzere el koyulurken, soruşturma sürüyor.

  • Bursa’da 5 DEAŞ şüphelisi adliyede

    Bursa’da 5 DEAŞ şüphelisi adliyede

    Bursa ve Mersin’de terör örgütü DEAŞ’a yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 5 şüpheli, adliyeye sevk edildi.

    Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri, Bursa ve Mersin’de 5 kişinin sosyal medya hesabından DEAŞ propagandası yaptığını tespit etti. Mersin Emniyet Müdürlüğü ile koordineli çalışan ekipler, yapılan eş zamanlı baskınlarda zırhlı araçlarla gittikleri evlerin kapılarını, koçbaşı ile kırdı. Operasyonlarda, 5 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ve telefon ele geçirildi. Dijital materyalleri inceleyen ekipler, şüphelilerin DEAŞ propagandası amaçlı çok sayıda video ve fotoğraf biriktirdiğini belirledi.

    Bursa TEM Şube Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlanan 5 şüpheli, adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden biri, adliye binasına girdiği sırada “Süleyman Soylu’yu aldırtacağım” dedi. Polis, şüphelinin ağzını kapattı. Şüphelilerin savcılık sorgusu sürüyor.

  • Bursa’da DEAŞ operasyonu

    Bursa’da DEAŞ operasyonu

    Bursa ve Mersin’de terör örgütü DEAŞ’a yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonda, 5 kişi gözaltına alındı. Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri, Bursa ve Mersin’de 5 kişinin sosyal medya hesabından DEAŞ propagandası yaptığını tespit etti.

    Mersin Emniyet Müdürlüğü ile koordineli çalışan ekipler, yapılan eş zamanlı baskınlarda zırhlı araçlarla gittikleri evlerin kapılarını, koçbaşı ile kırdı.

    Operasyonlarda, 5 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ve telefon ele geçirildi. Dijital materyalleri inceleyen ekipler, şüphelilerin DEAŞ propagandası amaçlı çok sayıda video ve fotoğraf biriktirdiğini belirledi.

    İlk ifadeleri için Bursa TEM Şube Müdürlüğü’ne getirilen şüpheliler buradaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecek.

  • 25 Eylül’te Türkiye’den KKTC’ye su akışı başlıyor

    25 Eylül’te Türkiye’den KKTC’ye su akışı başlıyor

    Mersin’in Anamur ilçesi açıklarından devam eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Toroslar’dan can suyu taşıyan, KKTC Su Temin Projesi onarım çalışmalarını yerinde inceleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 25 Eylül’den itibaren onarılan boru hatları aracılığıyla Anadolu’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yeniden su verileceğini açıkladı.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Tarım ve Ormanı Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, DSİ Genel Müdür Vekili Kaya Yıldız birlikte Anamur açıklarında demirleyen ‘Skandi 7’ adlı gemiye helikopterle geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, gemiye inmeden önce helikopter ile havadan çalışmaları kontrol etti. Daha sonra da gemiye geçen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay beraberindekilerle çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ardından kameraların önüne geçen Oktay, proje ile KKTC’nin gücüne güç katmaya devam edeceklerini belirterek, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Toroslar’dan can suyu taşıyan, KKTC Su Temin Projesi onarım çalışmalarını yerinde incelemek üzere KKTC Başbakanı Sayın Ersin Tatar, Tarım Bakanlarımız ve ilgili kurum temsilcilerimiz ile Anamur açıklarındayız. Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve ardından başbakan olduğu dönemde denizin altına inşa edilecek bir isale hattıyla Kuzey Kıbrıs’a su verilmesi gündeme gelmiş ve bu büyük proje Cumhurbaşkanımız liderliğinde 2015 yılında hayata geçirilmişti. O günden bu yana, dünyada bir ilk olarak deniz altında askılı sistemle inşa ettiğimiz boru hattı, 101 milyon metreküpten fazla suyu KKTC’ye taşımıştır. İçme suyu hatlarının yanı sıra tarımsal sulama hattı çalışmalarımız devam ederken bu yıl içinde deniz geçiş isale borularında bir arıza tespit edilmiştir. Arızanın ortaya çıktığı ilk andan bugüne ilgili kurumlarımız onarım çalışmalarını titizlikle yürüttüler” dedi.

    25 EYLÜL’DE BAŞLIYOR

    Süreci başından beri takip ettiğini ifade eden Oktay, “Bugün burada onarım çalışmalarında sona gelindiğine memnuniyetle şahitlik ediyoruz; 25 Eylül Cuma günü saat 16.00’da ise Anadolu’nun can suyu, onarılan boru hatlarından geçerek KKTC’ye hayat vermeye devam edecek. Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimize bu müjdeyi Başbakan Ersin Tatar ile birlikte veriyor olmaktan ayrıca mutluluk duyuyorum. KKTC’nin gücüne güç katan tüm iş birliklerimizin, projelerimizin temelinde milli değerlere birlik ve beraberlik içinde sahip çıkmamız vardır. Biz Türk milleti olarak, omuz omuza vererek; gönül birliğimizi, dayanışma ruhumuzu muhafaza ettiğimiz sürece birlikte tüm sorunların üstesinden gelecek; tüm engelleri aşacağız. Kardeşlik bağlarımızla sarıldığımız KKTC’nin daha müreffeh hale gelmesi için salgında, yangında, kuraklıkta yardıma ilk koşan olduğumuz gibi Doğu Akdeniz’deki hakkaniyet mücadelesinde de Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya devam edeceğiz. Onarım çalışmalarında emeği geçen, Tarım ve Orman Bakanlığımız ve de Deniz Kuvvetlerimiz başta olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarımıza, yüklenici firmalara ve katkı veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    ‘ÜLKEMİZİN HAKLARINI SAVUNACAĞIZ’

    Oktay, konuşmasından devamdan süren tatbikata değinerek şunları söyledi:

    “Bizler Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Mavi Vatan’da olmayan devam edeceğiz. TSK ve Kıbrıs birlikleri Şehit Pilot Cengiz Topel Tatbikatı’nı hala sürdürüyor. Ülkemizin haklarını ne pahasına olursa olsun savunacağız.”

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR

    Ardından söz alan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu kaydederek, “3-5 aydır bildiğiniz gibi bakım onarım ve tamirat çalışmaları vardır. Bu çalışmaları yürüten Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve yüklenici firma yetkililerine çok teşekkür ederiz, Türk hükümetine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Yardımcısına, Tarım ve Orman Bakanına, olağanüstü şartlarda çalışıyorlar. Az önce bilgisayarda denizin 1600 metre kadar derinliğinde robotlarla yapılan milimetrik çalışmaları izledik. Muhteşem bir mühendislik projesi, herkese tekrar teşekkür ederim. İnşallah bu su hayırlara vesile olur” ifadelerini kullandı.

    ‘ÇOK BÜYÜK MEGA PROJE’

    Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, arızanın meydana geldiği ilk günden itibaren proje ile yakından ilgilendiğini kaydederek, şunları söyledi:

    “Çok büyük mega bir proje, akla hayale sığmayacak bir proje. Türkiye’nin son yıllarda yaptığı en iddialı projelerden biridir. Projeler yapıldıktan sonra çabuk unutuluyor. Hatırlatmak gerekirse neredeyse 50 tane Osman Gazi Köprüsü’nü yan yana koyduğunuz halde elde edeceğiniz büyüklükte bir proje. Temeline baktığınızda bir asma köprü mantığında çalışıyor ama mühendislik, milimetrik hesapları bir asma köprünün çok çok ötesindedir. Kıbrıs ve Türkiye için çok faydalı, dünyaya örnek olacağı ve dünyada da bu çalışmaların örnek haline gelmiş, ABD’nin dahi ilgilendiği bir proje. 8 Ocak’ta maalesef bir problem meydana geldi. Helikopterle ben yukarıdan inceledim. Yüzeyden baktığımızda ufak bir problemdi, gemilerin gelmesinden sonra derinlemesine yapılan araştırmada kalıcı çözüm üretmek için bazı değişikliklerin yapılmasının gerekliliğini gördük. Türkiye, pandemi sürecinde de yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Böyle dönemlerde böyle büyük yatırımlar yapmak çok zor. Ay yüzeyinde çalışıyormuş gibi, denizin binlerce metre altında robotların yapmış olduğu operasyonlar ve santim santim çalıştık.”

    Konuşmaların tamamlanmasının ardından Oktay ve beraberindekiler gemide incelemelerde bulundu.

  • Cinsel ilişki teklif ettiği kadının, çantasını alıp kaçtı

    Cinsel ilişki teklif ettiği kadının, çantasını alıp kaçtı

    Mersin’de cadde üzerinde yürüyen kadına önce para karşılığı cinsel ilişki teklif eden M.K., aldığı ret cevabı üzerine kapkaç yöntemiyle kadının çantasını alıp kaçınca, polis ekipleri tarafından yakalandı.

    Olay, merkez Akdeniz ilçesi İhsaniye Mahallesi Sait Çiftçi Caddesi üzerinde meydana geldi. Cadde üzerinde bir şüphelinin, yoldan geçen kadının çantasını alıp kaçtığını gören vatandaşlar durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen ekipler yabancı uyruklu M.A.’nın çantasının, M.K. tarafından çalındığını belirledi. Bunun üzerine harekete geçen Mersin Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, şüpheliyi yakalayarak gözaltına aldı

    ÖNCE CİNSEL İLİŞKİ TEKLİF ETMİŞ

    Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanan M.K.’nın, ilk olarak M.A,’ya para karşılığında cinsel ilişki teklif ettiği ve ret cevabını alınca da kadının çantasını alıp kaçtığı ortaya çıktı. M.K., sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Covid-19’dan ölen işçiye doğal ölüm raporu verildi

    Covid-19’dan ölen işçiye doğal ölüm raporu verildi

    Mersin’de koronavirüs (Covid-19) nedeniyle yaşamını yitiren işçiye hastanenin doğal ölüm raporu verdiği ancak ailenin itirazıyla el yazısı ile “Covid-19” notu düşüldüğü ortaya çıktı.

    Mersin’de yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle yaşamını yitiren işçiye hastane doğal ölüm raporu verdi. Yaşanan olayın ardından ailenin itirazıyla el yazısı ile “Covid-19” notu düşüldü. Olaya tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, “İnsanlarımız hayatlarını kaybederken bu neyi gizleme çabası? Hiçbir tedbir alınmadan işçiler çalıştırılıyor” dedi.

    Türkiye’de 1 Haziran’da başlayan normalleşme sürecinin ardından vazgeçilen tedbirlerle COVİD-19 vakaları ülke genelinde artarken Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı rakamların gerçekliğine ilişkin tartışma da büyüyor. ANKA’da yer alan habere göre, Mersin’de Tarsus Devlet Hastanesi’nde, 31 Ağustos’ta, salgın nedeniyle yaşamını yitiren bir işçinin ölüm raporundaki çelişkiler; bakanlığın verileri nasıl sisteme girdiğini de gözler önüne serdi. Testleri pozitif olmasına karşın resmi sistemde doğal ölüm olarak kaydedilen işçi hakkında düzenlenen raporda, sonucun el yazısı ile Covid-19 olarak değiştirildiği tespit edildi.

    ‘ZORLA ÇALIŞTIRILIYORDU’

    Mersin’de sanayi bölgesinde son bir ayda koronavirüs salgını hızla arttı. Alınmayan önlemler, yetersiz denetimler işçilerin yaşamını tehdit eder noktaya ulaştı. Mersin sanayisinin yoğunlaştığı Serbest Bölge’de kronik hastalığı olmasına karşın zorla çalıştırıldığı ileri sürülen ve 37 yaşında olduğu öğrenilen işçi E.K. rahatsızlanmasının ardından hastaneye kaldırıldı.

    Testleri pozitif çıkan işçi Tarsus Devlet Hastanesi’nde 31 Ağustos’ta yaşamını yitirdi. Hastanenin düzenlediği “Ölüm Belgesi”nde dikkat çekici ayrıntılar yer aldı. Raporda, E.K’nin “Ölümün Şekli” başlığı altında resmi sisteme “Bulaşıcı olmayan hastalık (Doğal Ölüm)” yazılması dikkat çekti.

    Cenaze işlemleri öncesinde düzenenlenen ve resmi sisteme işlenen Ölüm Raporu ile işçinin ailesi gerçek dışı raporla karşılaştı. Bilgilerdeki yanlışlara itiraz edilmesinin ardından raporun değiştirildiği öğrenildi. Raporda “Ölüm Nedeni” bölümüne doktorun el yazısı ile “COVİD-19” yazısı eklendiği ve imzayla paraf atıldığı tespit edildi.

    CHP’Lİ GÖKÇEL: NEYİ GİZLİYORSUNUZ?

    Mersin’de yaşanan skandala tepki gösteren CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, “Burada çalışan bir işçimiz koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Ancak raporunda ‘doğal ölüm’ yazıldı. Çok vahim olaylar var. Ölen işçimizin epilepsi hastası olduğu buna rağmen çalıştığını öğrendik. Testinin pozitif çıktığı, ateşinin artması sonucu yoğun bakıma alındığı ve hayatını kaybettiğini biliyoruz. Birçok yanlış üst üste yapılmış. En vahim olanı da ölen işçimizin ölüm belgesine doğal ölüm yazılması” dedi. Gökçel, “Ölen işçimizin ailesinin ve yakınlarının itirazı sonucunda başhekimlikte doktor el yazısı ile düzeltilip ‘covid 19’ yazılıp ıslak imza atılmış. İnsanlarımız hayatlarını kaybederken bu neyi gizleme çabası? Hiçbir tedbir alınmadan işçiler çalıştırılıyor. Hiçbir önlem alınmıyor. Ülkemizde vaka sayılarında yeni bir zirve yaşadığımız şu günlerde aklıselim hareket edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Gökçel, “Bakanlığın verileri saklamasıyla alakalı en somut örnek. Normal ölüm yazınca ailenin itirazları neticesinde bir doktor ıslak imzayla gerçekleri ortaya koyuyor. Bakanlık, gerçek verileri vermiyor, toplumdan saklıyor” dedi.

    Bölgedeki işçilerin durumu hakkında da bilgi veren CHP’li Gökçel, işçilerin mobinge uğradığı yönünde şikayetleri olduğunu, kronik hastalığı olan ve Covid-19 bulaş zincirinde bulunmuş işçilerden de izolasyon tedbirlerine uymaksızın çalışılması istendiği yönündeki şikayetleri aktardı. Gökçel, işçilerin denetimler öncesinde fabrika sahiplerinin uyarıldığının bilgisini paylaştığını belirterek, “İşyerlerinin denetim öncesinde süreçten haberdar olduğuna ilişkin iddialar çok kaygı verici. Normal zamanda maske, mesafe ve soğuk havalandırmaların çalışması vb. kurallara uyulmadığı şikayetleri bize geliyor. İş yerlerinde iş güvenliği ve yaşam hakkı hiçe sayılıyor” diye konuştu. Sendikaların çalışma alanlarında örgütlenmesine izin verilmediğini vurgulayan Gökçel, örgütsüzlük nedeniyle işverenlerin de çalışanlara rahatlıkla mobbing uygulayabildiğini ifade etti.

  • 1 metrelik heykeltraştan 2,80 metrelik Atatürk heykeli

    1 metrelik heykeltraştan 2,80 metrelik Atatürk heykeli

    Mersin’in Erdemli ilçesinde yaşayan, 1 metre 5 santimetre boyundaki akondroplazi (cücelik) hastası heykeltıraş Ali Naçakçıoğlu (50), 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle, strafor malzemeleri yontarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 2 metre 80 santimetre yüksekliğinde heykelini yaptı.

    Evli ve bir çocuk babası, 1 metre 5 santimetre boyundaki cücelik hastası Ali Naçakçıoğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle strafor malzemeler üzerinde 15 gün boyunca çalışarak 2 metre 80 santimetre boyunda, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kocatepe’deki figür heykelini yaptı. Naçakçıoğlu, yaptığı heykeli belediye binasında sergilemeye başladı.

    GURUR DUYUYORUM

    Atatürk’ün heykelini yapmakla gurur duyduğunu vurgulayan Naçakçıoğlu, yaşama sevincini eşi, çocuğu ve sanatından aldığını kaydetti. Heykeltıraş olduğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Naçakçıoğlu, “O kadar mutluyum ki tekrar doğsam, herhalde yine heykeltıraş olarak doğmak isterim. Atatürk’ü tanıdım, Atatürk’ün ruhuyla bir heykel yapmaya çalıştım. Ortaya böyle bir eser çıktı. Heykeltıraş olarak gurur duyuyorum. Türk vatandaşı olduğum için de gurur duyuyorum” diye konuştu.