Etiket: mesai

  • Yargıtay’dan bayram mesaisi kararı

    Yargıtay’dan bayram mesaisi kararı

    Tam 8 sene çalıştığı işyerinden çıkartılan işçi; İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Davacı işçi, fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının ödenmediğini, işyerinde bir öğün yemek ve servis uygulamasının olduğunu, tüm resmi ve dini bayramlarda çalışmasını sürdürdüğünü ancak alacakların kendisine ödenmediğini öne sürdü. Ortalama iki ayda bir başka şehirde görevlendirildiğini, kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, resmi ve dini bayram alacağı, hafta tatili alacağı ile saha prim alacağının tahsilini talep etti. Davalı şirket avukatı, davacının bulunduğu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı definde bulunduklarını, davacı iddiasının aksine çalışmasının haftanın 5 günü 08:00 ila 17:00 saatleri arasında olduğunu dile getirdi. Davalı şirket avukatı; davacının bütün çalışmasının yasal çalışma süreleri içinde yapıldığını, fazla çalışmasının ücrete dahil olduğunu, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, şirketin düzenli ikramiye ödemesinin bulunmadığını, davacıya harcırahlarda dahil olmak üzere tüm ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığını, savunarak davanın reddini talep etti. Mahkeme; bayram genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai ücretlerinin talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı davalı şirket temyiz edince devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.

    Kararda şu ifadelere yer verildi: “İş Kanunu’nun 47. maddesindeki açık düzenleme karşısında ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı anlaşılan davacının çalıştığı her bir ulusal bayram genel tatil günü için ilave 1 yevmiyeye (aylık maktu ücret/30) daha hak kazandığı gözden kaçırılarak hesaplamanın çalışılan saat üzerinden yapılması hatalıdır. İşçi ulusal bayram-genel tatil günlerinde 1 saat dahi çalışsa tam yevmiyeye hak kazanır. Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüt yaşatacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”

  • Çalışanlara “fişi çekme” hakkı

    Çalışanlara “fişi çekme” hakkı

    İş ve özel hayat dengesini sağlamak adına geçen yıl Belçika federal hükümetinin üzerinde anlaştığı iş gücü düzenlemesi kapsamındaki “bağlantıyı kesme veya fişi çekme” adı verilen uygulama 1 Nisan’dan itibaren başladı.

    Buna göre, 20’den fazla kişinin çalıştığı iş yerlerinde mesai saatleri dışında çalışanlar işle ilgili arama, mesaj veya e-postalara yanıt vermeme hakkına sahip olabilecek.

    Ancak bunun için işverenle çalışanlar arasında anlaşmaya varılmış olması gerekiyor.

    Öngörülemez özel ve acil durumların neler olabileceği belirlenerek işverenle çalışanlar arasında bir anlaşma yapılması, uygulamanın bu özel şartlar dışında geçerli olması isteniyor.

    1 Nisan’dan itibaren çalışan sayısının 20’den fazla olduğu iş yerlerinde işverenlerin toplu sözleşmelere veya iş yönetmeliklerine “mesai dışında ulaşılamaz olma hakkını” ekleme zorunluluğu bulunuyor.

    Belçika’da çalışanların “bağlantıyı kesme” hakkı federal devlet memurları için geçen yıl başlamıştı. Belçika Başbakan Yardımcısı Petra De Sutter, geçen yıl 1 Şubat’ta bir genelge yayımlayarak, federal hükümete bağlı devlet memurlarının iş saatlerinden sonra acil durumlar dışında gelen telefonları veya e-postaları cevaplama zorunluluğu bulunmadığını bildirmişti.

  • SGK çalışanlarına 3 ay fazla mesai ücreti verilecek

    SGK çalışanlarına 3 ay fazla mesai ücreti verilecek

    Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın (EYT) emeklilik işlemlerinin hızlandırılması için SGK çalışanlarına 3 ay süreyle fazla mesai verilecek.

    Saatlik 27 TL fazla mesai ücreti yüzde 88 artışla 51 TL’ye çıkarılacak.

    SGK çalışanları aylık 3 bin TL fazla mesai alırken bu rakam 6 bin TL’nin üzerine çıkacak.

    EYT düzenlemesinin yasalaşması sonrası 2,2 milyon kişi emeklilik hakkı kazanmıştı.

  • Arıcıların kışlama mesaisi başladı

    Arıcıların kışlama mesaisi başladı

    Yayla bölgesine baharin geç gelmesinden dolayı arıcılar, erken bahar gelen bölgeleri tercih ediyor. Sivas’tan sonbaharda gelen arıcılar, Antalya’nın Serik ilçesinde arıları kışlatarak Mayıs ayına kadar yeni sezona hazırlıyor.


    Sivas’tan gelerek arıları kışlatmak için erken bahar gelen bölgeleri tercih ettiklerini belirten bal üreticisi Muammer Gökkuş, “Antalya’ya arıları kışlatmaya getiriyoruz. Baharda geliştirip mevsime hazırlıyoruz. Sonbaharda gelip, Mayıs 15 gibi yaylaya dönüyoruz. O süre zarfında arıları burada kışlatıyoruz. Bizim oralarda bahar geç geliyor. Bu yüzden buraları tercih ediyoruz.

    Orada bıraksan yetişmiyor, arıları buraya getirip mevsime hazır hale getiriyoruz. Havalar ısındığı zaman Sivas’a döneceğiz. Kışlama üresi içinde Besleme yapıyoruz, bölüp çoğaltıyoruz. Genç nesil arılarla genç analarla mevsime giriyoruz. Mevsim iyi olursa orada Sivas’ta bal aşamasına geçeceğiz. Mevsim iyi olursa bal da iyi olur, kötü geçerse sezon da boş geçmiş olur” diye konuştu.

    Üretici Mehmet Çimen ise arıların ilaçlaması ve beslemesini yaptıklarını belirterek portakallar çiçek açtığı zaman beslenmelerin daha iyi olduğunu söyledi.

    Mehmet Çimen, ” Nisan ayı zamanında oğul, beslenme ve bölünme daha iyi olur. Mayıs ayında bahar balı çıkar. Bir de Eylül ve Ekim aylarında olur. Bu iş basit bir iş değil. Göründüğü gibi değil işçilik istiyor. Temizliği, bakımı, ilaçlaması var ama bu işe bulaşan bir daha bırakamaz. Babadan kalma bir iş. Her gün gelir kontrol edersin ve oğula gidecek zamanını bilirsin. Ayrı bir hastalık bu iş ” şeklinde konuştu.

  • Yargıtay mesainin haczedilmesine izin vermedi

    Yargıtay mesainin haczedilmesine izin vermedi

    Bir fabrikada çalışan işçinin, maaşına haciz koyduran alacaklı şirket hızını alamayarak fazla mesai ücreti; resmi bayram izin ücretlerine haciz koydurdu.

    Borçlu işçi mahkemenin yolunu tutarak icra müdürlüğünün işleminin iptalini talep etti. Mahkemeden eli boş dönen borçlu işçi, kararı temyiz edince devreye Yargıtay 12. Hukuk Dairesi girdi.

    Emsal nitelikte bir karara imza atan daire, borçlu işçilerin mesai ücretlerinin tamamının haczine vize vermedi. Kararda şöyle denildi:

    “Somut olayda, icra müdürlüğünce, borçlunun fazla çalışma ücreti ve genel tatil alacağının tamamı üzerine haciz konulduğu, borçlu vekilinin haczin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlunun fazla çalışma ücreti alacağı ile genel tatil alacağının 1/4’ünden fazlasının haczi mümkün değildir. O halde mahkemece, şikayetin, borçlunun fazla çalışma ücreti alacağı ile genel tatil alacağı üzerine konulan haczin 1/4’ünü aşan kısım yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle tümden kabulü isabetsizdir.”

  • Yargıtay: Müdürlere fazla mesai verilmez

    Yargıtay: Müdürlere fazla mesai verilmez

    Özel bir bankada şube müdürü olarak çalışan yönetici, fazla mesai ücreti almadığını, hak etmiş olduğu prim ödemelerinin yapılmadığını iddia ederek iş sözleşmesini tek taraflı feshetti. Haklarının ve alacaklarının ödenmediğini öne süren banka müdürü soluğu İş Mahkemesi’nde aldı. Davacı müdür, kıdem tazminatı, pirim alacağı ve fazla mesai ücretinin tahsilini istedi.

    Davalı banka avukatı, davacının satış baskısının, müşterilerden haksız kesinti yapılmasının gibi nedenlerle İş Kanunun 24. maddesi uyarınca haklı fesih gerekçesi teşkil etmeyeceğinden feshin istifa niteliği taşıdığını öne sürdü. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Davalı banka avukatı kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi itirazları reddetti. Davalı banka kararı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

    “Müdüre fazla mesai ücreti verilmez”

    Oy birliği ile alınan kararda; işyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçinin; görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı vurgulandı. Üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceği hatırlatıldı.

    Bu tür durumlarda yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğacağı dile getirildi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında şu ifadelere yer verildi: “O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir. Somut olayda davacının davalı işyerinde son alarak Şube Müdürü olarak çalıştığı anlaşılmakla; tanık beyanlarına istinaden, davacının aylık 7,5 saat fazla mesai yapmış olduğu kabul edilerek fazla mesai ücreti alacağı hesap edilmiştir. Dosya içeriğine göre; davacının davalı bankada Şube Müdürü olarak görev yapması sebebiyle bulunduğu yerde en üst düzey yönetici sıfatıyla çalışmış olduğu, yetki alanı gereğince çalışma düzenini kendisinin belirleyebilecek konumda olduğu anlaşılmakla, fazla mesai ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen kabulüne dair karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”

  • UEDAŞ ekipleri bayram mesaisinde

    UEDAŞ ekipleri bayram mesaisinde

    Bursa , Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyonluk nüfusa elektrik dağıtım hizmeti veren Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. (UEDAŞ) Ramazan Bayramı mesaisi için hazırlıklarını tamamladı. Abonelerine kesintisiz enerji hizmeti sağlamak adına çalışmalarını yürüten ekipler, bayram boyunca 303 ekip çalışacak ve 90’ı sepetli, 16’sı dört çarpı dört arazi olmak üzere toplam 106 araçla sahada olacak.

    Ramazan Bayramı tatili sürecince planlı kesintileri de iptal eden UEDAŞ, SCADA sistemi ile şebekesinin ölçüm, izleme, kumanda faaliyetlerinin 24 saat kontrolünü sağlamaya devam ederken saha çalışanları kesintilere kısa sürede müdahale ederek çözülmesi noktasında da vatandaşlara mağduriyet yaşatmamak için var güçleri ile çalışacak.

  • Yargıtay’dan mola kararı: 24 saat çalışana 4 saat mola

    Yargıtay’dan mola kararı: 24 saat çalışana 4 saat mola

    Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin uyku ihtiyacını dinlenme süresi içerisinde gideremediği durumlarda 24 saat esaslı çalışmada ara dinlenmesinin 4 saat olarak kabul edilmesinin gerektiğine hükmetti. Emsal nitelikteki kararla 24 saat esaslı çalışanlar 4 saat mola yapabilecek.

    Özel bir hastanede çalışan tıbbi sekreter, acilde nöbetçi olarak çalıştırılma koşullarının düzeltilmesi ve olumsuz şartların değiştirilmesine yönelik talepte bulundu. Tüm girişimlerine rağmen hastane yönetimi, çalışma koşullarını iyileştirmeyince tıbbi sekreter genç kadın, normal çalışma saatleri 08.00-16.00 olmasına rağmen acil bölüm sekreterliğinde 24 saatlik nöbetler şeklinde çalışıldığını, nöbetlerden kaynaklı fazla çalışmaların karşılığının da ödenmediğini ve iş sözleşmesinin çalışma şartlarının düzeltilmemesi sebebi ile haklı olarak iş sözleşmesini feshetti.

    İş Mahkemesi’nin kapısını çalan tıbbi sekreter, kıdem tazminatı ile fazla çalışma alacağının davalı hastaneden tahsilini talep etti. İş Mahkemesi; aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak, fesih gerekçesi olarak işyerinde davacıya fazla çalışma yatırıldığından ve ücretinin ödenmediği sabit olduğundan iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildi. Davalı hastane yönetimi, kararı temyiz etti. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, kararı bozdu.

    Yeniden yapılan yargılamada mahkeme ilk kararında direndi. Davalı bu kararı da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi; işçinin uyku ihtiyacını dinlenme süresi içinde gideremediğinin anlaşılması halinde uygun ve ölçülü olan işçinin uyku ihtiyacını gideremediği 24 saat esaslı çalışmada yemek ve sair ihtiyaçları nedeniyle 4 saat ara dinlenme yaptığının kabul edilmesi gerektiğine hükmetti.

    Kararda şöyle denildi:

    “Somut uyuşmazlıkta dosya kapsamından davacının nöbet sırasında uyku ihtiyacını gideremediği anlaşılmasına rağmen bu husus gözden kaçırılarak hatalı şekilde hesap yönünden bozma yapıldığı, buna göre Mahkemece 24 saatlik çalışmadan 6 saat ara dinlenmesi düşülmesinin temyiz edenlerin sıfatına göre yerinde olduğu ortadadır. Ayrıca gerek dava dilekçesinde ve gerekse fesih bildiriminde açıkça son 11 aylık dönemdeki çalışma şartlarının ağırlığı ve düzeltilmemesi sebebi ile iş sözleşmesinin feshedildiği belirtilmiş olup, davacının daha önceki dönemde 08.00-16.00 olan çalışma saatlerinin24 saat çalışma ve 72 saat dinlenme şeklinde değiştirildiği, daha önce fazla çalışma yapmayan davacının bu dönemde fazla çalışma yaptığı ve böylelikle çalışma şartlarının ağırlaştığının ispatlandığı hususu da gözden kaçırılarak fesih yönünden de hatalı şekilde araştırmaya yönelik bozma yapıldığı anlaşılmakla, Mahkemenin direnme kararının kabulü 22. Hukuk Dairesi’nin bozma kararının ortadan kaldırılmasına karar verildi.”

  • Kararları valilik duyurdu! Mesailerde yeni dönem

    Kararları valilik duyurdu! Mesailerde yeni dönem

    Ankara Valiliği’nce, Covid-19 salgının yayılımının en aza indirilmesi amacıyla Başkent’te uygulanacak kamuda esnek mesai esasları belirlendi. Buna göre hamile ve kronik hastalığı olan kamu çalışanları idari izinli sayılabilecek, 10 yaş ve daha küçük yaşta çocukları olan kadın personeller, ikinci bir emre kadar evden çalışabilecek.

    Ankara Valiliği’nin, ‘Koronayla Mücadele Kapsamında Kamu Çalışanlarına Yönelik İlave Tedbirleri İçeren Genelge’si, Vali Yardımcıları, Kaymakamlıklar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Bölge ve İl Müdürlükleri, İçişleri birimleri ve Valilik birimlerine gönderildi. Genelgede, Covid-19 salgının yayılımının en aza indirilmesi amacıyla kamu çalışanlarına yönelik ilave tedbirleri içeren 26 Ağustos 2020 tarih ve 2020/11 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin 26 Ağustos 2020 tarih ve 31225 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı hatırlatıldı. Genelgede, çalıştırılma biçimine bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma yöntemlerinin uygulanabileceği esasının getirildiği belirtilerek, “Bu kapsamda 1 Eylül 2020 tarihinden itibaren valiliğimiz birimlerinde çalışan personelin durumlarının değerlendirilerek birim amirlerince dönüşümlü çalışma, uzaktan çalışma gibi esnek çalışma yöntemleri uygulanacaktır. Uygulamada; Cumhurbaşkanlığı genelgeleri doğrultusunda hamile ve kronik hastalığı olanların idari izinli sayılması, 10 yaş ve daha küçük yaşta çocukları olan kadın personelin ikinci bir emre kadar evden çalışması, diğer personelin dönüşümlü (haftalık) olarak çalışması ve dönüşüm sistemi içerisinde büroda bulunmayacak olan personelin mahalle denetim ekiplerinde görev yapmasının planlanması uygun görülmüştür” denildi.

  • Maaş ve masai alacaklarıyla ilgili Yargıtay’dan flaş karar

    Maaş ve masai alacaklarıyla ilgili Yargıtay’dan flaş karar

    Bir restoranda garson olarak çalışan genç, işten çıkarıldı. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur garson, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etti. Mahkemede ifade veren restoran işletmecisi, davanın reddine karar verilmesini istedi. Tarafları dinleyen mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi.

    Kararı davalı işletmeci temyiz etti. Devreye giren Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nda ’ücretin’; ’bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak’ tanımlandığına dikkat çekti. Kararda; ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkün olduğu gibi, ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması da mümkün olduğu hatırlatıldı. İşverenle çekişme içine girmek isteyen işçinin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkının da bulunduğunun vurgulandığı kararda şöyle denildi:

    ‘TANIKLA İSPATI MÜMKÜN DEĞİL’

    “Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önem taşımaz. Ancak, ücretin ödenmediğinden söz edilebilmesi için ücret ödeme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanmış olması gerekir. Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.”

    KARARI OY BİRLİĞİYLE BOZDU

    Yargıtay, davacının talebinin eksik ücret ödenmesine ilişkin olmasına karşın; mahkemece son iki aylık ücretin ödenmemesine dair değerlendirme yapılması ve davacının talebi olmayan son iki aylık ücret alacağının kabulüne karar verilmesini yasaya aykırı buldu. Mahkeme kararının oy birliği ile bozulmasına hükmedildi.