Etiket: “Meslek

  • Polisler miniklere mesleklerini anlattı

    Polisler miniklere mesleklerini anlattı

    Afyonkarahisar’da polis ekipleri ilkokul öğrencilerine mesleklerini tanıtıp, güvenli internet kullanımı hakkında bilgiler verdi. Gerçekleştirilen programla ilgili Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğünden yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “İlimiz Selçuklu İlköğretim Okulunun minik öğrencileri ile kıymetli öğretmenleri Müdürlüğümüzü ziyaret etti.

    Ziyarette polislik mesleği, güvenli internet kullanımı gibi konularda geleceğimizin teminatı çocuklarımızı bilgilendirdik. Bununla birlikte öğrencilerimiz tanıtım videoları, görsel materyaller ve animasyon gösterileriyle eğlenirken polis abileri ve ablalarının kullandığı Emniyet araçlarını da keşfetti. Takdim edilen hediyeler ve çekilen hatıra fotoğrafların ardından öğrenci ve öğretmenlerimizi eğitim-öğretim hayatlarında başarılar temennisiyle uğurladık” ifadelerine yer verildi.

  • Mesleğini duyan ondan kaçıyor

    Mesleğini duyan ondan kaçıyor

    Samsun’da ekmeğini mezar yaparak kazanan 54 yaşındaki Cengiz Top, farklı bir ortama girdiğinde mesleğini söylediği zaman insanların tedirgin olduğunu ve kendisinden uzaklaştığını, arkadaşları tarafından da bazı soğuk şakalara maruz kaldığını ifade etti.

    “Mezarcıyım deyinde uzak durmamı istiyorlar”
    Mesleğini duyan kişilerin kendisinden şakayla karışık kaçarak uzaklaştığını ifade eden 30 yıllık mezar ustası Cengiz Top, “Bizim işçiliğimiz çok ağır. 1’e 1 mermerler 190 kiloya denk geliyor. Mezar bağlığının ağırlığı 80 kilo geliyor. 1 kişi tek başına bunları yapıyor. ‘Mezarcıyım’ deyince ‘Ağabey benden biraz uzak dur’ diyorlar. Yani ister istemez şimdi böyle bir tepki oluyor. Bazıları, ‘Ağabey sana da şimdi iş çıkarmak lazım’ gibi böyle şakalar yapıyorlar. Tabii bu genelde sevdiğimiz insanlar tarafından yapılıyor. Ona da biz alışkınız zaten. O konuda alınacak bir şey yok. İşimizin vermiş olduğu bir olay olarak görüyorum. 30 yıldır bu işin içerisinde olduğumuz için artık insanları çözdük. Mesela bir sevdiğimiz arkadaşımız ararsa ya sohbet için aramıştır ya da bir işi düşmüştür aramıştır. Biz de elimizden geldiğince onun için en güzel şekilde işimizi yapmaya çalışıyoruz. Ama tabii bazı sevdiğimiz arkadaşlarımız da var. Şakalar yapılıyor o da yemeğin tuzu biberi gibi bir şey” dedi.

    “Mezarcılık ağır bir meslek”
    Mezarcılığın ağır ve büyük bir sorumluluk gerektiren meslek olduğunun altını çizen Cengiz Top, “Mezarcılık, ağır bir meslek. Zanaatkar olmak gerekiyor. İnsanların acısı olduğu bir yerde çalışmak zorunda kalıyorsun. Çok dikkatli etmen gerekiyor. Çünkü o insanlar orada acı içerisinde sevdiklerini kaybetmişler. Onlar kaybettikleri için sen de yanı başında çalışmak zorunda kalıyorsun. Çünkü onlar acı içerisinde, sen orada iş bitirme çabası içerisindesin. İnsanları üzmemen gerekiyor orada çalışırken, iş yaparken. Eskiden şöyle bir söylem vardı: ‘Mezar yapımı için 1 sene geçsin’ deniyordu. Araştırdım, eski mezarlar çok küçük yapıldığı için, yumuşak toprağın üzerine konulduğu için her yağmur yağmada ne taraf yumuşak kalırsa o tarafa mezar yan yatıyordu. Şimdi bizim yapılarımızda öyle değil. Bizim yapılarımız komple tabandan beton dökülerek yapılıyor. Bu yüzden hem sağlam hem kaliteli. Bizim yapımızda iç kalıbımız bugün aşağı yukarı çift kişiliklerde 2 metreye 2 metre. Tek kişiliklerde 180 santim. Mezar yaparken, kazık yerini çok iyi seçmek gerekiyor. İleride bir göçme olmasın diye bunu yapıyoruz. Mezar ne ayakucuna fazla gelecek, ne başucuna gelecek. Yanlardan da uyumsuzluk olmayacak. Kazıklardan sonra beton döküm aşamasına geçiyoruz. Kesinlikle ucuza mal etmek için tuğla-briket kullanmıyoruz. Tuğla-briket kullanıldığında mezar uzun olduğu için yağmurdan, fırtınadan sürekli su aldığı için mezarın çevresi çökme ihtimalleri oluyor. Ucuz malzemede bu ya belden patlar ya köşelerden patlatır. Ama beton olduğu zaman sabit kalır. Sağlam ve kaliteli yapılan mezar asırlarca da gider” diye konuştu.

    “Tuğla-briket mezarların ömrü 3-5 sene”
    Mezar fiyatları hakkında bilgi veren Top, “Mezar fiyatlarında beton mezarlar ortalama 15-16 bin TL tutuyor. Mezar yapılacak yer uzaksa fiyat daha da artıyor. Betonarme mezar 15-16 bin liraya yapılırken, tuğla-briket mezarlar 8-12 bin TL gibi düşük maliyetlere yapılabiliyor” şeklinde konuştu.

  • ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ kapsamı dışında tutulamazlar

    ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ kapsamı dışında tutulamazlar

    Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, TBMM Çankaya Kapısı önünde Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’na ilişkin basın açıklaması yaptı. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM’ye sevk edilmek üzere son rötuşları yapıldığı bir gündemin içerisinde olduklarını ifade eden Yalçın, Meslek kanunu kapsayıcı olmalı. Haklarımız yarım kalmamalı diyerek bir araya geldik. Öncelikle kanun, eğitimcileri bir bütün olarak görsün ve ayrıştırmasın. Öğretmeni, idari görevliyi, öğretmen kökenli idari görevliyi dolayısıyla özel sektördeki öğretmeni bir bütün olarak görsün, ayrıştırmasın. Kanun tasarısına baktık. Kanun tasarısında şube müdürü uzman, araştırmacı, müfettiş, milli eğitim müdürü yardımcısı, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik kapsamının dışında değerlendiriliyor. Bunların hepsi öğretmendir. Kamu personel sistemi içerisinde kamu politikasının belirlenmesi, yürütülmesi ve düzenlenmesi konusu şefinden, şube müdürlüğüne daire başkanına, genel müdürlüğüne doğru yürüyen bir hiyerarşik yönetim mekanizmasıyla kurgulanmıştır. Dolayısıyla yönetim hizmetleri, kadro grubunun söz sahibi olacağı şekilde tasarlanmıştır” diye konuştu.

    “Özel sektördeki öğretmenler Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamı dışında tutulamaz”

    Öğretmenlik meslek kanunun kapsamı yönüyle düğmesinin daha baştan doğru iliklenmediğini söyleyen Yalçın, “Uzmanlık ve başöğretmenlik unvanları eğitim öğretim içerisinde bir fiil bulunan ve çoğunlukla öğretmenlik unvanını kazanmış hak olarak uhdesinde bulunduran şube müdürü ve benzeri görevlerdeki yöneticiler için kapsam dışı bırakılan bir tasarım söz konusu. Bunları asla kabul edemeyiz. Bu arkadaşlarımız özünde öğretmendir. Özel sektördeki öğretmenler, Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamı dışında dışında tutulamaz. Meslek meslektir” dedi.
    Öğretmenlik meslek kanunun tasarruf tedbirlerine, kurban edilmemesi gerektiğinin altını çizen Yalçın, “ Bu konu uzun uzadıya bir iş gibi düşünülmeli. Onun için kesinlikle bu konu ekonomik krize kurban edilmemesi gereken bir konudur. Mesai ücretleri, bunun içerisinde. Uzman ve başöğretmenlik için önce hizmet süresi beş-on yıl olmalı. Geçen dönem on-yirmi yıl şeklinde düzenlenmişti. Biz buna itirazımızı ortaya koymuştuk. Daha sonra eski Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer, seçim zamanı bu beş- on yıl olacak şekilde yeniden düzenlenecek demiştir. Şimdi bunun tam da düzenleme zamanı. Kendisi milli eğitim komisyonu başkanı, bakanlık orada, hükumet burada. Dolayısıyla konu bir daha eksik bırakılmamalı. Ve beş-on yıl şeklinde düzenlenmeli. Sınav şartı olmamalı” ifadelerini kullandı.
    Özel sektörde çalışan öğretmenlerin emeklerinin sömürüldüğünü belirten Yalçın, ”Özel sektörde çalışan öğretmen arkadaşlarımız var. Onlar bizim meslektaşlarımız. Emek sömürüsüne sonuna kadar hayır. Onların ne ücret aldığı belli değil, taban ücretleri yok. Dolayısıyla bu meslek kanunu, mesleği bir bütün olarak görmelidir. Üniversitelerdeki akademik personele özel üniversiteleri olan düzenleme neden öğretmenlerle ilgili özel okullar kısmında yok. Sözleşmeli öğretmenler kadrolu öğretmenlerin, özlük haklarından faydalansın diye yıllardır konuşuyor, yıllardır açıklama yapıyoruz. Yine sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kanunu kaldırılsın. Kaldırmak gerekir. Mülakat uygulamasından vazgeçmek gerekir” şeklinde konuştu.

  • Alaplı Meslek Yüksek Okulunda motivasyon etkinliği

    Alaplı Meslek Yüksek Okulunda motivasyon etkinliği

    Zonguldak’ın Alaplı Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Burçin Şolt öğrencilerle birlikte çalan müzik eşliğinde oynadı ve halay çekti. Akademik ve idari personel öğrencilerle birlikte güzel zaman geçirdi.

    Alaplı Kampüsünde her yıl bu etkinliği geleneksel hale getireceklerini ifade eden Şolt ,”Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in önderliğinde öğrenci odaklı bir tutum sergilemeye çalışıyoruz. Etkinlikte Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi 27. Uluslararası Bilim ve Gençlik Haftası spor şölenlerine katılan ve derece alan öğrencilere öğrencilerimizi de tebrik ettik ve onurlandırdık. Bize bu etkinliği yapmamızda büyük destek veren sponsorlarımıza teşekkür ederim”dedi.
    Öğrenciler gün boyunca çalan müzik eşliğinde oyun oynayıp halay çektiler. Öğrencilere ayrıca çeşitli ikramlarda da bulunuldu.

  • Gençler meslek sahibi olacak

    Gençler meslek sahibi olacak

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın himayelerinde İŞKUR ile BUÜ arasında hayata geçirilecek protokol sayesinde üniversite öğrencilerine yönelik çok sayıda mesleki eğitim kursları açılacak. İş dünyasının da taraf olacağı kursları başarıyla bitiren gençlere istihdam garantisi verilecek. Hazırlanan protokole Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ile BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz imza attı.

    Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, protokolün başarılı olması dileğinde bulundu. Marmara Bölgesi’nde benzeri bir işbirliğini daha önce İstanbul Üniversitesi ile yaptıklarını açıklayan Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, “Bugün de ikinci kez Bursa Uludağ Üniversitesi ile imzalamak nasip oldu. Burada nitelikli bir eğitim alan öğrencilerimizin, mezuniyetlerinin ardından çok daha nitelikli hale getirilerek işgücü açığını en iyi şekilde kapatacağına inanıyoruz. Katma değerli üretimimizi artıracak, iş dünyasına gelişimine katkı koyacak gençlerimizin sayısının artmasını arzu ediyoruz. Bu noktada İşkur’un çok önemli katkıları olacak. Programları koordine edecek ve öğrencilerimize bu eğitimler esnasında asgari ücrete yakın ödemelerde bulunacak. Eğitim masrafları karşılanacak. Neticesinde de inşallah işverenlerimiz en az yüzde 60 oranında bu mezunlarımızı işe alacak. Bu işin son ve en önemli ayaklarından birisi de işverenlerimiz. Onlar bu projeye sahip çıkarsa, çok daha başarılı olacağımıza inanıyoruz. Böyle bir başlangıç yapıyoruz. Çok daha iyi noktalara ulaşabileceğimizi de biliyoruz. Bakanlık olarak her türlü işbirliğine açık olduğumuzu da belirtmek istiyor, protokolümüzün hayırlara vesile olmasını diliyoruz” dedi.
    Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise, protokolün imzalanmasından ötürü Bakanlığa ve İşkur Bölge Müdürlüğüne teşekkürlerini iletti. Türkiye’de giderek yaygınlaşmaya

    başlayan özel bir işbirliği protokolüne imza atmış olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını belirten Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Güçlü sanayisi olan bir şehrin, güçlü bir fen ve mühendislik altyapısı olan üniversitesi olarak bu protokolü layıkıyla değerlendirmek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Bakanlığımızın bize verdiği bu fırsatı Türk sanayisine ve ekonomisine hizmet etmek üzere değerlendireceğiz. Aynı zamanda öğrencilerimizin mezuniyet sonrası istihdamı anlamında da en iyi şekilde kullanabilmeyi arzu ediyoruz. Bunun için tüm yetkililere bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyor, protokolün hayırlar getirmesini diliyoruz” şeklinde konuştu.
    Törende İŞKUR Bursa İl Müdürü Feyzullah Eren Türkmen, BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Üniversite Genel Sekreteri Osman Dikmen ve kurum yetkilileri hazır bulundu.

  • Semercilik mesleği teknolojiye yeniliyor

    Semercilik mesleği teknolojiye yeniliyor

    Gelişen teknoloji ve motorlu taşıtların yaygınlaşmasıyla semercilik mesleği Çermik’te tarihe karışmaya başladı. Çermik’te semercilik mesleğinin tek ustası olan İbrahim Halil Karatay, yaklaşık 60 yıldır yaptığı mesleğin son günlerini yaşıyor. Teknolojinin ilerlemesiyle motorlu taşıtların binek hayvanların yerini alması semercilik mesleğini de bitirme noktasına getirdi.

    60 yıla yakın bir süredir semercilik işini yaptığını belirten Karatay, geçmiş yıllarda Çermik’te 12 semerci dükkanının olduğunu söyledi. Günümüzde bu işi yapan olarak tek kendisinin kaldığını kaydeden Karatay, “Eskiden hayvancılık çoktu, şuanda hayvancılık da bitmiş durumda. Dağlara gidildiği zaman at, eşek, katır çoktu, şimdi hemen, hemen herkeste traktör var, taksi var, millet bunları kullanıyor. O yüzden eskisi gibi iş yok. Eskiden iş çoktu benim yanımda 4 tane işçi çalışıyordu, şuanda ben tek çalışıyorum” dedi.

    “Çermik kurulduğu zamandan beri bu meslek var”

    Çermik’in kurulduğundan beri semercilik mesleğinin olduğunu kaydeden İbrahim Halil Karatay, “Bu iş Ermeni zanaatıdır, çok eski bir zanaattır. Ben yetiştiğimde Çermik’te 12 semer üreten usta vardı, şuanda ben tek kaldım. Eşeğin semerini Bin TL’ye satıyoruz. Malzemeyi kamışı Bitlis Güroymak’tan getiriyoruz. Diğer malzemelerde çoğu Adana, Osmaniye ve Siverek’ten geliyor. Eskiden kış mevsimi geldiğinde 3 ayda 400 adet semer yapardık. Yaz mevsiminde ise hepsini satardık. Şimdi ise 3 aylık kış mevsiminde 40 adet semer yapıyorum onu da satamıyorum” diye konuştu.

  • Ömrünü mesleğine adadı

    Ömrünü mesleğine adadı

    Bursa’da 100 yıl önce bir berber tarafından açılan dükkan her sabah 8’de açılıyor.
    Berberin vefatı üzerine dükkanı devralan kalfa 30 yıl berberlik yaptı. Kalfanın da ölümü üzerine yanında yetişen Nihat Aşır, 46 yıldır aynı dükkanda mesleğini yapmaya devam etti. Nihat Aşır; 22 yaşında çırak olarak girdiği dükkanda geçen 46 yılda çağın gerektirdiği teknolojiye ayak uydursa da dükkanın tarihi dokusunu bozmak istemediğini ifade etti.

    Ayrıca daha önce iki kuşakta da olduğu gibi dükkanı kendisinden sonra bir çırağa devretmek istediğini ifade eden Aşır, mesleği öğrenmek isteyen bir genç bulamadığını söyledi. Sağlık durumunun el verdiği müddetçe mesleğini yapmaya devam edeceğini kaydeden berber Nihat Aşır, “46 yıldır bu dükkanda berberlik yapıyorum. Dükkanım 100 yıllık. Dükkanı açan ilk ustamız 25 yıl çalışmış, daha sonra vefat edince dükkan yanında çalışan kalfaya kalmış. O da 30 yıl burada berberlik yapıyor. Ustamızın yanında da ben işe başladım, dükkan da ustamdan bana kaldı. Benden sonra burası ne olacak bilmiyorum. Yanımda çalışan biri yok. Kalfa ve çırak yetiştirdim. Ama daha sonra onlar da başka işler yapmaya başladı. Ömrümün yettiği kadar mesleğimi yapmaya devam edeceğim. Acısıyla tatlısıyla bir ömrü bu dükkanda geçirdim. İlk kez 22 yaşımda bu dükkana kalfa geldim. Aşağı yukarı 46 yıldır bu dükkandayım. 72 yaşında bir ustam vardı, kalp krizinden vefat etti. Sonrasında da dükkanı ben çalıştırmaya devam ettim. Allah sağlık sıhhat verdiği müddetçe işime devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

    100 yıllık dükkanın tarihi dokusu korunuyor

    Bir asrı geride bırakan dükkanın tarihi dokusunu korumak için bir değişikliğe girmediğini belirten Aşır, “Bu işyerinin 50 yıllık müşterileri var. Hala gelmeye devam ediyorlar. Genelde bizim yaş grubumuz geliyor. Gençler pek fazla gelmiyor. Dükkanın tarihi dokusunu bozmadım, değişiklik yapmaya gerek de duymadım. Daha önceleri eski tıraş makineleri kullanırdık. Şimdi teknolojiye ayak uydurarak yeni nesil tıraş makineleri kullanıyoruz. Eskiden kayışlı usturalarımız vardı. Jilet takmadan onlarla tıraş yapıyorduk. Çağın gerekliliklerini yerine getiriyoruz. Eski makineleri hatıra niyetine saklıyoruz” şeklinde konuştu.

  • ESO gençleri meslek sahibi yapıyor

    ESO gençleri meslek sahibi yapıyor

    Eskişehir sanayisinin en önemli ihtiyaçlarının başında nitelikli eleman konusunun geldiğini belirten ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Kurulum aşamasında BEBKA tarafından desteklenen Eskişehir Sanayi Odası Mesleki Eğitim Merkezi, kısa adıyla ESO Akademi, Eskişehir sanayisinin nitelikli eleman sıkıntısını çözmek için hizmet vermeye devam ediyor. Eskişehir sanayisinin talep ettiği niteliklerde ve kalifiyede insan kaynağı yetiştirmek ve endüstriye kazandırmak en önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor. Eskişehir Sanayi Odası’nın en büyük yatırımlarından biri olan ESO Akademi ile işsiz gençlerimizin istihdam edilebilirlikleri artırmak amacıyla birçok alanda mesleki eğitim faaliyeti yürütüyoruz. Hedefimiz kademeli olarak yıllık en az 2 bin kişiyi eğitmek ve eğittiğimiz gençlerin önemli bir kısmını firmalarımızda istihdam ettirmek. Genç istihdamına çok önem veriyoruz ve bu alanda BEBKA ile ortak çalışmalarımız devam edecek” dedi.

    “İstihdam çalışmaları devam edecek”

    BEBKA desteği, ESO ve FESTO TR iş birliğiyle Eskişehir sanayisinin mekanik ve elektronik sistemlerde bakım ve onarım alanındaki nitelikli personel ihtiyacını karşılayabilmek için düzenlenecek eğitim sonucunda başarılı kursiyerlerin FESTO TR onaylı sertifika almaya hak kazanacağı belirten BEBKA Genel Sekreteri Sabri Bayram ise, “Bölgede genç istihdamına yönelik olarak eğitim programlarını hayata geçirmeye devam ediyoruz. BEBKA olarak, 2022-2023 yılları Kalkınma Ajansları teması olan ‘Genç İstihdamı’ çerçevesinde birçok eğitim programı düzenledik. 2024 yılında da bu eğitim programlarını sürdürmeye devam edeceğiz. Ayrıca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mız tarafından 2024 yılı teması olarak belirlenen ‘Kadın İstihdamı/Kadın Girişimciliği’ konusunda da sanayi ve diğer sektörlerde ihtiyaç duyulan niteliklere göre eğitim ve istihdam programları düzenleyerek istihdama daha çok katkıda bulunacağız. Eskişehir Sanayi Odası ile birlikte gerçekleştireceğimiz Mekatronik Uzmanlık Programı sonrasında bölgeye nitelikli iş gücü kaynağı oluştururken, gençlere ve kadınlara istihdam imkânı sağlamış olacağız” ifadelerini kullandı.

  • Ağrı’da lise öğrencilerine jandarma mesleği tanıtıldı

    Ağrı’da lise öğrencilerine jandarma mesleği tanıtıldı

    Ağrı Valiliği İl Jandarma Komutanlığı personelince, il merkezinde bulunan Ağrı Anadolu İmam Hatip Lisesi ve 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi olmak üzere 2 ortaöğretim okulunda, 210 öğrencinin katılımı ile, JSGA Başkanlığı öğrenci temin süreci, Subay-Astsubay olma şartları ve Jandarma mesleği konusunda tanıtım faaliyeti icra edilmiştir.
    Sunumların yapıldığı faaliyetlerde öğrencilerin merak ettikleri sorular yanıtlandı.

  • 40 yıldır mesleğini sürdürüyor

    40 yıldır mesleğini sürdürüyor

    Teneke ve sobacılık işini ustasından devraldığı dükkanda 40 yıldır yapan 59 yaşındaki Nusret Kılıçvuran, 3 metrekarelik dükkanda çırak olarak başladığı ve unutulmaya başlayan tenekeciliği devam ettirerek mesleğini sürdürüyor. Eskiden soba, banyo sobası, ateş sobası, ibrik ve testi yaptıklarını belirten Kılıçvuran, eskisi gibi rağbet olmadığını ve mesleğin yavaş yavaş tükendiğini söyledi. Bu dükkanda sayesinde 3 çocuk okuttuğunu ifade eden Kılıçvuran, “Allah’a şükür biri doktor oldu, biri mühendis oldu.

    Bu şekilde geçinip gidiyoruz. Çırak zaten yok. Bu dükkan 60-65 yıllıktır. Ustamın yanında çalıştım, zanaat öğrendim. Bu seviyeye geldim” dedi.