Etiket: mevlüt çavuşoğlu

  • Çavuşoğlu: “Ege bizim için kilit bölge”

    Çavuşoğlu: “Ege bizim için kilit bölge”

    AK Parti Genel Merkezi’nin ‘2023’e Doğru Şehir Buluşmaları’ çerçevesinde Muğla’nın 13 ilçesinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 13 milletvekili ve 6 MKYK üyesinin katılımıyla eş zamanlı programlar düzenleniyor. Program nedeniyle Muğla’ya gelen Bakan Çavuşoğlu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu, “Ege’deki haklarımızın korunmasında, Ege bizim içi kilit bir bölge. Ülkemizin ayı zamanda turizm lokomotifi olan ilerimizden birisi. Türkiye markasına verdiği destek için teşekkür ediyorum.

    Dünyanın her bölgesinde güçlü bir Türkiye var. Hem doğu ve hem batı ile iyi diyalog kurabilen bir Türkiye var artık. Rusya-Ukrayna savaşı 7 aydır devam ediyor. Küresel sistemin bu soruna çözüm üretemediğini herkes kabul ediyor. Kriz dönemlerinde bazı aktörler var. Cumhurbaşkanımız bu aktörlerin başında geliyor ve sürekli olarak çözüm arayışı içinde. Bu sorunlarla uğraşırken ülkemize de hizmet etme noktasında büyük çabalar sarf ediyoruz. Türkiye’nin her bir köşesine hizmetlerimiz yayıldı. Medeniyet bize bırakılan en büyük emanet. Seydikemer Devlet Hastanesi 2023 yılında hizmete açılacak. Sağlık alanında yaptığımız hizmetler ortada. Halkımıza verdiğimiz sağlık hizmetlerinin yanında Muğla’nın sağlık turizmine canlılık getirecek ve ülke ekonomisine katkı sunacak. Ülkemizin son yılda tarım, turizm, askeri, sanayi gibi atılımları yeni Türkiye’yi ortaya getirdi. Kendi potansiyelini ortaya koydu. 20 yıllık iktidarımızın tek amacı ülkemizi daha ileri götürmek” dedi.

    “Yunanistan tezlerini çürüten mektuplarımızı görünce zıvanadan çıktı”

    Yunanistan’ın AB’nin arkasına sığınmasının sorunları çözmediğine vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu, “Biz de NATO üyesiyiz. Biz olur vermeseydik Yunanistan NATO’ya üye olamazdı. Yunanistan arkamda, yanımda o var, bu var gibi söylemlerin arkasına sığınırsa kendini aldatır. Yarın geçmişte olduğu gibi bugün kendisine gaz verenleri yanında bulamaz. Biz komşuyuz. Yan yana olan iki ülkeyiz. Sorunlarımız var, bunları çözmek içi diplomasiyi ön plana çıkardık. Cumhurbaşkanımız 14 Mart’ta Miçotakis’i misafir etti. Diplomatik yollardan sorunlarımızı çözelim dedi. Üçüncü tarafları aramıza sokmayalım dedik. Ama Yunanistan 15 gün sonra tam tersine davrandı. Burada uluslararası hukuktan yana olması lazım. Anlaşmalar varsa bu anlaşmalara uymak gerekir. Yunanistan’ın sonuçta AB’nin arkasına sığınması sorunları çözmez. Biz mektupları gönderiyoruz. Yunanistan siyasi demagoji yapıyor. Zayıf ve cılız cevaplar sunuyor. Yunanistan tezlerini çürüten mektuplarımızı görünce zıvanadan çıktı. AB maalesef yüzde yüz haksız olduğu halde yanında durmaya çalışıyor. Oysa biz sorunlar için Kıbrıs’ta, Ege’de çözümler ve öneriler ortaya koyuyoruz” dedi.

    Kıbrıs sorunu

    Kıbrıs Rum Kesimi’ne silah yardımı hakkında da konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Bu konu Milli Güvenlik Kurulunda değerlendirildi. Bu noktaya nasıl geldik. Biz Kıbrıs konuşanda garantör ülkeyiz. KKTC’nin de haklarını savunmak zorundayız garantör ülke olarak. Oradaki Türk kardeşlerimizi korumak bizim hakkımız. 1960’lar, 1974’ler konuşuluyor ama o günler geçti artık. Her zaman KKTC’nin haklarını koruyacağız. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne yönelik silah ambargoları var. Bunların sebeplerinden birisi Rum tarafının kara para aklamada en önde gelen yerlerden birisi olması. Burada ABD’nin yıllardır bir denge politikası vardı. Bu politikadan 2 yıldır uzaklaştı. Bu konuda biz uyardık. ABD bir karar aldı. Biz gerekli tedbirleri aldık. Biz de ilaveten buraya takviye yapacağız silah anlamında, asker anlamında. Biz de bu karara somut anlamda cevap vereceğiz. Bunlar teknik korular. Milli Savunma Bakanlığımız bu konuda değerlendirmelerini yapıyor. Ama ABD’nin bu kararına somut bir tepki vermemiz gerekiyor. Artık Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını göstermemiz gerekiyor” dedi.

    Ege’de 12 adaların silahlandırılması

    Ege’de 12 adaların silahlandırılmasıyla ilgili soru üzerine Bakan Çavuşoğlu, “Silahsızlandırılmış adalardan bahsediyorum. Yunanistan’ın ihlal ettiği adalar. 1923 Lozan Antlaşması ile Yunanistan’a verildi bunların bir kısmı. Biz bu anlaşmanın tarafıyız. Bir kısım da 1947 Paris Barış Anlaşması ile verildi. Biz o anlaşmanın tarafı değiliz ama Türkiye’nin taraf olup olmaması da önemli değil. Bu anlaşmalar niçin imzalanmış? Barışı tesis etmek için imzalandı. Barışın şartları olarak Yunanistan’a ‘bu adalar tamam sana verdik, senin. Ama bunları silahlandıramazsın.’ Yunanistan bu adaları 1960’larda silahlandırmaya başladı. Önce inkar etti, sonra Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra ‘Bize tehdit var, o yüzden silahlandırıyoruz’ dedi. Tabii bu statü ihlali o günlerde başladı. Biz bu silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal eden Yunanistan’ı bu adımlarına karşı BM’ye bir mektup yazdık. Dedik ki, ‘Bu alınan adalar bu şartlarda verildi, anlaşmalar da ortada. Dolayısı ile Yunanistan bu ihlalden vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılır.’ Yunanistan hukuki bir cevap vermek yerine ‘Türkiye bizim egemenliğimizi ihlal ediyor, tehdit ediyor’ demeye başladı. Oysa anlaşmalar var. Anlaşmayı ihlal eden Yunanistan. 8 ay sonra bir cevap yazdı. Biz tabii bir cevap daha yazdık. Yunanistan’ın iki cevabı oldu. İkisi de zayıf, cılız, siyasi demagojiden ibaret. Hukuki yönü çok zayıf. Biz en son geçtiğimiz günlerde üçüncü bir mektubumuzu hukukçular ile oturduk, Yunanistan’ın içine düştüğü komik durumu anlatırken yine hukuki argümanlarımızı bir kere daha güçlü bir şekilde ortaya koyduk. Yunanistan’ı da esasen zıvanadan çıkaran bu, delirten bu. Türkiye soğukkanlı hukuki argümanları ortaya koyuyor ve bu anlaşmalara ne kadar bağlı olduğunu, mesela Yunanistan diyor ki, ’47 Paris Barış Anlaşması’na Türkiye taraf değil.’ Türkiye’nin taraf olup olmaması değil, o zaman sana verilmiş, İtalyanlar vermiş ama şart koşmuş. İmza atmışsın. Kime karşı silahlandırıyorsun bunu. Türkiye’ye karşı silahlanıyorsun. Silahlandırmayacaksın. Barışın korunması için bu şart. Bu şartı bozuyorsan, Türkiye’nin de eli kolu bağlı olarak beklemesi mümkün değil. Dedeağaç ve diğer bölgelerde ABD’nin sığınak yapması, değişik bahaneler, efendim Rusya imiş, oraymış buraymış vesaire ama görüntüler öyle değil. En son Yunanistan’a verilen zırhlı araçları da bizim uçaklarımız tespit etti. Bundan da çok rahatsız oldular. Attıkları her adımın farkında olduğumuzdan da rahatsız oldular. Bu silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal ettikleri, bu adalara da bazılarını getirdiler bunu de tespit ettik. Bunun peşini tabii bırakmayacağız. Yunanistan Ankara Büyükelçisini bakanlığımıza çağırdık. Gerekli protestoları yaptık. Bundan sonra da adımlarımızı buna göre atacağız” dedi.

    “Adaların statüsü 60’lı yıllardan itibaren ihlal edilmiş”

    Mavi Vatan’ın uluslararası anlaşmalara geçmiş durumuna hükümetlerin uymamalarına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, “Dış politika milli bir politikadır. Dış politikayı içerideki kısır çekişmelere kurban etmemek lazım. Türkiye’nin milli menfaatlerini bir siyasete ya da çekişmeye kurban etmemek lazım. Adalarla ilgili önceden muhalefet milletvekilleri de gündeme getiriyordu, şimdi getirmiyorlar. Neden getirmiyorlar? Çünkü biz onlara gerçekleri belgelerle, arşivlerle gösterdik. Ne yapıyorlardı? ‘AK Parti hükümetleri döneminde şu oldu bu oldu.’ Bizim cevabımız gayet net.

    Biz AK Parti iktidarları ya da Cumhur İttifakı temize çıksın diye ülkemize zarar verecek açıklamalardan da imtina ediyoruz. Yani muhalefeti kötülemek için AK Parti’yi temize çıkarmak için ülkemizin menfaatlerine zararlı ise adım atmaktan biz imtina ederiz. Cumhurbaşkanımız da, biz de öyle. Ama bizim cevabımız net. 1996 Kardak krizinden sonra hukuki ve fiziki statüsünde herhangi bir değişiklik olmamıştır. En son zırhlı araç. Zaten adaların statüsü 60’lı yıllardan itibaren ihlal edilmiş. Bu bir mazeret değil ama yani ilaveten bu zırhlı araçları gönderdiler. Onu saymazsak, 96 Kardak krizinden sonra böyle bir statünün ihlali olmamıştır. Dolayısıyla AK Parti’yi kötülemek için kara propaganda yapmaya gerek yok. Burada temize çıkarırsak bir tek AK Parti ve Cumhur İttifakı temize çıkar. 96’dan AK Parti hükümetlerine kadar olan hükümetlere de edecek bir sözüm yok” dedi.

  • “KKTC’ye daha fazla güç göndereceğiz”

    “KKTC’ye daha fazla güç göndereceğiz”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi ÜNİAK Gençlik Buluşması’na katıldı.

    Bakan Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin karşısına dünya dahi dikilse Kıbrıs’ta, Ege’de, Doğu Akdeniz’de haklarını, hukuklarını korumaya devam edeceklerini ve bu konuda kararlı olduklarını söyledi.

    ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) yönelik silah ambargosunu 2023 yılı için kaldırmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Çavuşoğlu, ortaya konulan “kara para aklama konusunda iş birliği yaptı, ödüllendirmek için yapıldı” söylemi karşısında görüşmelerinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a, “Silahınız dışında başka verecek bir şeyiniz yok mu?” sorusunu yönelttiğini aktardı.

    Çavuşoğlu, Blinken’a, “Para verin. Severler. İhtiyaçları da vardır. Niye silah veriyorsunuz Bu silahı kime karşılık veriyorsunuz?” sorularını yönelttiğini söyledi.

    ABD tarafının aldığı karara karşılık Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türkü’nü korumak için oraya daha fazla güç göndereceğiz ve silah olarak da ne ihtiyacı varsa onları da karşılayacağız” dedi.

    Çavuşoğlu, Türkiye’nin haklarını, çıkarlarını korumak için de diplomasinin tüm imkanlarını kullandıklarını vurgulayarak, sahada ve masada güçlü olduklarının altını çizdi.

  • “Yunanistan’ın silahlanmasına karşı elimiz kolumuz bağlı kalmaz”

    “Yunanistan’ın silahlanmasına karşı elimiz kolumuz bağlı kalmaz”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti’nin “2023’e Doğru Şehir Buluşmaları” programına katılmak üzere Denizli’ye geldi. AK Parti Denizli İl Başkanlığında gerçekleşen programda konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Milletimizin ve ülkemizin çıkarlarını korumaya kararlılıkla devam edeceğiz. Dünya çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Etrafımızda çatışmalar, savaşlar, göç problemi ve enerji krizi var, birçok problem var. Biz gerek Ukrayna savaşı, Suriye ve Libya gibi sorunlu bölgeler var. Sorunların çözümü konusunda gayret sarf etmeye devam edeceğiz. Pazartesi günü Milli Savunma Bakanımız ve diğer bakanlarımız Cumhurbaşkanımın görevlendirdikleriyle bu amaçla Libya’yı ziyaret etmiş olacağız. Dünyanın her yerinde faal olmamız lazım. Bugün dünyada en büyük 5. diplomatik ağa sahibiz” dedi.

    “Yunanistan’ın silahlanmasına karşı elimiz kolumuz bağlı kalmaz”

    Yunanistan’ın silahlanmasına değinen Bakan Çavuşoğlu, “Elbette Yunanistan uluslararası hukuka aykırı bir şekilde silahlandırılmış adaların statüsünü ihlal ederken bizim de elimiz kolumuz bağlı kalmaz. Diğer taraftan ABD biliyorsunuz taraftarsızlık politikasını bozarak Yunanistan’ın lehine adımlar atıyor. Geçmişte denge politikası izliyordu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne karşı silah ambargosu 1 yıllığına kaldırıldı. Biz de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerekli takviyeleri yapacağız” ifadelerini kullandı.

    “Alman bakanla görüşmemiz iyi bir görüşme olmadı”

    Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile İstanbul’da yaptığı görüşmeyi de hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, “Bazı muhataplarımız özellikle kendi iç siyasetine mesaj vermek için ya da mensubu olduğu birliğe ‘Türkiye’ye gittim, onu da bunu da dedim’ demek için basının da önünde gerekli gereksiz açıklamalarda bulunuyor. Herkesin görüşüne saygımız var. Belli bir diplomasinin içinde kalarak cevaplarımızı veriyoruz. Alman bakanla en son İstanbul’da yaptığımız baş başa görüşme iyi bir görüşme olmadı. Tamamen Yunan tezlerini savunan, egemenliğimizi sorgulamaya cüret eden bir yaklaşım içindeydi, biz de gerekli dersi verdik” diye konuştu.

    “Yunanistan’ın denizin ortasında insanları öldürmesi utanılacak bir durum”

    Mültecilerin durumundan bahseden Bakan Çavuşoğlu, “Savaşlar ve çatışmalardan dolayı mülteci sorunuyla mücadele etmemiz lazım. Elbette Türkiye’de geçici olarak da gelen göçmenlerin başta Suriyeliler olmak üzere ülkelerine dönüşünün güvenli olması gerekiyor. Şu ana kadar 520 binden fazla Suriyelinin ülkelerine dönmesi de aynı bu çerçevede olmuştur. Yunanistan’ın Avrupa Birliği’nin gözetiminde Frontex’in yardımıyla denizin ortasında insanları öldürmesi, göçmenlerin kötü muameleye maruz kalması utanılacak bir durumdur” dedi.

    “Kırım’ın illegal ihlalini tanımadığımız gibi bu referandumun sonucunu da tanımayacağımızı açık bir şekilde söyledik”

    Rusya’nın Ukrayna’da ele geçirdiği dört bölgede düzenlediği referandum hakkında açıklama yapan Bakan Çavuşoğlu, “Biz Türkiye olarak açıklamamızı yaptık. Bundan endişe duyduğumuzu söyledik ve buralar Ukrayna’nın topraklarıdır. Dolayısıyla Kırım’ın illegal ihlalini tanımadığımız gibi bu referandumun sonucunu da tanımayacağımızı açık bir şekilde söyledik. Biz Türkiye olarak ilkeli bir dış politika diyoruz. Denge politikamız dünyaya da örnektir. Geçmişte bizim bu denge politikamızı, Türkiye’nin dış politikası aksında bir kayma mı var gibi çok sorgulamalar oldu. Türkiye’nin bu denge politikası herkes tarafından takdir ediliyor. Türk dünyası başta olmak üzere Orta Asya, Asya ile yeniden bütüncül bir Asya’ya geri döndüğümüz Asya ile ilişkilerimizin de yarın önemi daha da görülecektir. Rusya ile ilişkilerimiz iyi ama Rusya’ya da yapacaklarımız ve yapmayacaklarımızı, kabul edeceklerimizi ve etmeyeceklerimizi net bir şekilde söyleyen ülkeyiz. Ukrayna için de geçerli bu. Kırım’ın ilhakını da tanımadık, tanımayacağımızı da söyledik. Bu referandumun sonuçlarını da Türkiye olarak tanımıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Filistinlilerin mesajını net bir şekilde İsraillilere iletiyoruz”

    İsrail ve Filistin sorununa değinen Bakan Çavuşoğlu, “İsrail ile ilişkilerde yeni hükümetle, yeni cumhurbaşkanıyla yeni bir sayfa açma imkanı bulduk. Bu diyaloğun faydasını da gördük. Gerek ikili ilişkilerde gerekse bölgesel konularda ama özellikle de Filistin meselesinde de doğrudan temasın faydalarını görmeye başladık. Cumhurbaşkanının telefonla görüşmesinden sonra Müslüman olmayanların Mescid-i Aksa’ya, o bölgeye sokulmaması dahil birçok alanda görüyoruz. Filistinlilerin mesajını net bir şekilde İsraillilere iletiyoruz. Filistin davası konusunda hiçbir zaman normalleştirmeyeceğimizi başından beri söylüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Lapid’le New York’ta yaptığı görüşmelerde eksiklikleri ve yanlışları açıkça söylemiştir. Seçimlerden sonra karşılıklı ziyaretler, bu diyalog devam edecektir” dedi.

    Programa Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, AK Parti Genel Merkez Demokrasi Hakem Kurulu Üyesi Necip Filiz, milletvekilleri ve partililer katıldı.

  • Bakan Çavuşoğlu ‘Balkan Girişimi Zirvesi’nde

    Bakan Çavuşoğlu ‘Balkan Girişimi Zirvesi’nde

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da Açık Balkan Girişimi Zirvesi’ne katıldı. Zirve’de konuşma yapan Bakan Çavuşoğlu, Balkanların tarih boyunca coğrafi konumları nedeniyle farklı etkilerin altında kaldığını ifade ederek, “Her zaman Balkanların kendi politikaların öneminin altını çizmeye devam ettik. Aslında şu anda geleceğimizi kendi ellerimize almamızın tam zamanı. Açık Balkan Girişimi, iş piyasasına serbest bir girişimi vaat ediyor” dedi.

    Açık Balkan Girişimi’nin bölgede son derece önemli gelişmeleri beraberinde getireceğini belirten Çavuşoğlu, “Bütün bunların gerçekten Balkan coğrafyasının karşılaştığı problemlere bir çözüm getireceğini de düşünüyorum. Bölgede önemli yatırımcılardan biri olarak biz bunun doğrudan yabancı yatırımı da arttıracağını düşünüyoruz” diye konuştu.

    Ukrayna’daki savaşın aslında bir uyanış alarmı olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Avrupa’nın ne kadar kırılgan olduğunu görüyoruz. Kış yaklaşıyor. Enerji ve gıda güvenliği ortak sorunumuz haline geldi. Aslında dayanışmanın dışında herhangi bir tavsiye yok. Türkiye olarak biz İstanbul Tahıl Anlaşması’nın doğru ve sorunsuz uygulanması için elimizden geleni yapıyoruz. Balkan bölgesindeki komşularımızın kış ayları için doğal gaz ihtiyaçlarını sağlamak açısından da elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu.

    Açık Balkan Girişimi’ni, Balkanlar ve Avrupa Birliği arasında bir köprü olarak gördüklerini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “Geçmişte genişleme, Avrupa Birliği politikalarından en başarılanlarından biriydi. Ancak Avrupa şuan içe döndü. Neden Kuzey Makedonya ve Arnavutluk bu kadar uzun zamandır bekliyor. Kimse bunun açıklamasını yapmıyor. Hep birlikte katılım müzakerelerine başladık. Avrupa’daki bir savaşın genişlemenin önemini bir kez daha hatırlatması son derece manidar. Onların deneyiminin bizim deneyimimizden farklı olmasını umuyorum. Türkiye’nin üyeliğinin nasıl siyasileştirildiği ve kendi çıkarları için kullanıldığından bahsetmek bile istemiyorum” dedi.

    “Bosna Hersek’teki durum gündemimizin en başında olacak”

    Açık Baklan Girişimi’nin bölge açısından Avrupa entegrasyonunu hızlandıracağını ümit ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Birden fazla ülkenin bu Açık Balkan Girişimi’ne katılmasını umuyoruz. Yine birçok farklı platformda 25 yıldan uzun bir süredir aynı masanın etrafında toplanıyoruz. Açık Balkan Girişimi çerçevesinde yapılacak çok şey olmasına rağmen iki önemli sorunumuz var. Bunlardan birincisi Bosna Hersek’teki siyasi kriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki hafta Bosna Hersek, Sırbistan ve Kosova’yı ziyaret edecek. Bosna Hersek’teki mevcut durum gündemimizin en başında olacak” dedi. Balkan’ın kalbinde başka herhangi bir çatışmanın olmasına izin veremeyeceklerini söyleyen Çavuşoğlu, ikinci önemli konunun ise Belgrad-Priştine diyalog süreci olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, Türkiye’nin araç plakaları konusundaki sorunla ilgili Kosova ve Sırbistan’la diyalog halinde olduğunu söyledi.

  • Bakan Çavuşoğlu’ndan Suriye ile diyalog açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu’ndan Suriye ile diyalog açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

    Türkiye ve Suriye’nin istihbarat örgütleri arasında bir diyalogun olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Benim kısa süreli ayaküstü bir sohbetim oldu ama öyle ayarlanmış bir görüşme değil. Suriye’nin istikrarı ve barışı tam olarak tesis edilmesi gerekiyor. Bu yöndeyse Astana Formatı’nda bir masanın etrafındayız. Aynı şekilde Anayasa Komisyonu Toplantısı’nda biz de varız. Bu tür temaslar oluyor. Sonuçta Suriye’de kalıcı bir barış için adımlar atılması lazım. Biz her zaman rejimin muhalefeti terör örgütü olarak görmemesi gerekiyor” diye konuştu.

    “Diyalog için şart olmaz ama ülkenin teröristlerden temizlenmesi lazım”

    Türkiye’nin Suriye ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin ise Çavuşoğlu şunları söyledi:

    “Diyalog için şart olmaz ama diyaloğun ya da bu görüşmelerin amacını özetledim. Ülkenin teröristlerden temizlenmesi lazım. Bizim sınır güvenliğimiz son derece önemli. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi bütünlüğü son derece önemli. İnsanların güvenli bir şekilde ülkeye geri dönebilmesi önemli. Terörden arındırdığımız bölgelerde arkadaşlarımız çalışmalar yapılıyor. Kapsamlı yeniden inşası söz konusu. Bu da barış olursa uluslararası toplum ülkenin yeniden inşasına katkı sağlayabilir. Diyalog için illa bir şart değil ama amacı ve hedefi nedir? O daha önemli ve sonuç odaklı olması gerekiyor. Bugüne kadar bizim yürüttüğümüz Suriye siyaseti de sonuç odaklıdır.”

    İran’ın 3’lü zirve iddiasını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, “İran’ın Türkiye ve Suriye’nin yer alacağı 3’lü zirve iddiası doğru değil, böyle bir şey yok. Esad oraya davetli değil” ifadelerini kullandı.

    “Birbirine düşman ve birbiriyle kavga eden ne kadar ülke varsa hepsi bizim harekatımıza karşılar”

    Türkiye’nin Suriye’ye yönelik operasyonuna birbirine tamamen zıt olan ülkelerin hepsinin karşı çıktığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “İran da karşı çıkıyor, ABD de karşı çıkıyor. Rejim de karşı çıkıyor, Rusya da karşı çıkıyor. Bir DAEŞ kisvesi arkasına saklanmışlar. Bizim yaptığımız operasyonlar aslında Suriye için çok önemli. Ülkenin terörden arındırılması bakımından da önemli. Birbirine düşman ve birbiriyle kavga eden ne kadar ülke varsa hepsi bizim harekatımıza karşılar. O nedenle harekatımızın da bugüne kadar yaptığımız gibi yapacağımız harekatların da ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor” ifadelerine yer verdi.

    “Büyükelçi atanması önümüzdeki günlerde gerçekleşecek”

    İsrail’le normalleşme sürecinde karşılıklı büyükelçi atanması konusuna ilişkin soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, “(Büyükelçi atanması) Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek. Biz şu anda bir kararname hazırlıyoruz. Sadece İsrail için değil, önümüzdeki süreçte geri gelecek büyükelçilerimiz var. Yerine atayacağımız büyükelçiler var. Arkadaşlarımızla çalıştık. Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Daha sonra da tebliğ etmeye başlayacağız. Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Şu anda taslak çalışmamız bitmek üzere. İsim değil isimler var” açıklamasında bulundu.

    “Biz arkadaşlarımızın büyükelçi olup olamayacağına bakarız. Liyakatı var mı, eğitimi var mı buna bakarız” diyen Çavuşoğlu, “İçeriden dışardan ayrımı doğru değil. Son derece uyumlu şekilde bu durumu götürüyoruz” diye konuştu.

    Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak’ın ‘Dışişleri Bakanlığı AK Parti’nin arpalığı’ sözlerini hatırlatan Çavuşoğlu, “Son derece terbiyesizce bir söz. Ne demek arpalık? Burada ne rantı var? Herkes maaşını alır. Sonuçta bir yolsuzluk var da mı arpalık diyorsunuz? Baktılar dış politikada ülke iyi şeyler yapıyor. Tüm dünya Türkiye’nin dış politikasını gıpta ile izliyor. Hemen nerde güçlüysek orayı zayıflatmak için saçma sapan iftiralarda bulunuyorlar. Yalanı da hiç çekinmeden söylüyorlar” dedi.

    “Filistin, İsrail’le ilişkilerimizin normalleşmesini, diyaloğun kopmamasını istiyor”

    Filistin’in Türkiye ile İsrail’in normalleşme adımlarını nasıl yorumladığına değinen Çavuşoğlu şöyle devam etti:
    “Filistin, gerek Fetih kanadı gerekse Hamas tarafı bizim İsrail’le ilişkilerimizin normalleşmesini diyaloğun kopmamasını istiyorlar. Onlar da biliyor ki bu diyalog sayesinde Filistin davasını daha iyi şekilde savunacağız. Diyaloğun olması, ilişkilerimizin İsrail’le normalleşmesi demek Kudüs konusunda Türkiye’nin taviz vereceği anlamına gelmez.”

    “Bizim kıta sahanlığımızın içerisine girmelerine izin vermiyoruz”

    Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Doğu Akdeniz’de hidrokarbon bulduğuna yönelik çıkan haberleri değerlendiren Çavuşoğlu, Türkiye’nin kıta sahanlığının bu parsellerden geçtiğine fakat ortasından geçtiğini bildirdi.
    Yapılan çalışmaların Türkiye’nin kıta sahanlığının güney sınırının güneyinde kaldığını belirten Çavuşoğlu, “Bizim kıta sahanlığımızın içerisine girmelerine izin vermiyoruz” dedi.

    Yunanistan’la yakın zamanda bir görüşmenin olup olmayacağı konusuna değinen Çavuşoğlu, “Yunanistan’ın yalan dolan siyasetinden vazgeçmesi lazım” diye konuştu.

    Yunanistan’ın samimiyetsiz bir siyaset izlediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, Yunanistan’ın bu politikayı sürdürdüğü sürece yumuşamanın bir faydasının olmayacağının altını çizdi.

    “(ABD ile F-16 görüşmeleri) ABD yönetimi olumlu bakıyor, askerler arasında teknik görüşmeler iyi seyrediyor”

    Bakan Çavuşoğlu, ABD ile F-16 görüşmelerinde son duruma ilişkin gelen soruya, “ABD yönetimi olumlu bakıyor. Askerler arasında teknik görüşmeler iyi seyrediyor. Yönetim de istiyor. Ama yönetim de şunu biliyor ki şartlı, elimizi kolumuzu bağlayacak şekilde F-16 veya başka bir ürün almayız. Biz alacaksak kullanabileceğimiz şekilde alırız. Kullanamayacağımız ürünü de niye alalım? F-16 konusunda yönetimin olumlu yaklaşımının kongreyi ikna etme noktasında da devam etmesini bekliyoruz” cevabını verdi.

    “Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle yaşadığımız hızı Mısır’la yaşayamadık”

    Mısır’la normalleşmenin başladığını ama yavaş ilerleme kaydedildiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Mısır’da kapsamlı bir hükümet değişimi oldu. Mısır son zamanlarda kendi iç siyasetine de odaklandı. Yanı başında Libya ile de yakından ilgileniyor. Herhangi bir olumsuzluk yok. Biraz daha ivme kazanması lazım. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle yaşadığımız hızı Mısır’la yaşayamadık” ifadelerini kullandı.

    “(Rusya – Ukrayna) Nihai ateşkes şu anda çok kolay değil”

    Ukrayna – Rusya Savaşında yaşanan son gelişmelere ilişkin gelen soruya Bakan Çavuşoğlu, “Savaşın devam etmesini isteyen ülkeler vardı. Hatta Tahıl Anlaşması’nı sabote etmek isteyen ülkeler de vardı. ABD değil onu söyleyeyim. ABD’nin orada Ukrayna tahılının ihracatı karşılığında Rusya tahıl ve gübresinin de ihracatının önündeki engellerin kaldırılması, limanlara ulaşması, servis, sigorta ve bankacılık işlemleri gibi. Orada ABD’nin katkısı oldu. Başka Avrupa’dan sabote etmek isteyen ülkeler de vardı. Ateşkes konusunda tahılla ilgili konunun sorunsuz şekilde işlemesi aslında çok önemli güven artırıcı önlemdir. Tüm dünya bunu görüyor. Barış olduğu zaman neleri yaşamayacağımızı insanlar anlamaya başladı. Nihai ateşkes şu anda çok kolay değil. Çünkü İstanbul görüşmesinden sonra çok şey değişti her iki taraf için de” dedi.
    Tahıl konusunun sorunsuz işlediğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Ciddi bir sorun yok şu ana kadar. Teknik konularda ufak tefek şeyler oluyor ama hallediyor arkadaşlarımız. 33 gemi şu ana kadar Ukrayna limanlarından ayrıldı. Aşağı yukarı 723 bin tahıl taşıdı. Afrika ülkelerine de gitmeye başladı. Özellikle ihtiyacı olan ülkelere gitmesi önemli” dedi.

    “(Vize randevularında yaşanan sıkıntı) Burada kasıt var, arkadaşlarımız gerekli uyarıları yapacak”

    ABD ve bazı Batı ülkelerinin Türkiye vatandaşlarına randevu süresini 1 yıl sonraya verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, ret oranının da yükseldiğini belirtti.

    Çavuşoğlu, bu durumun kasıtlı olduğunu ve vatandaşların da bunun farkında olduğunu belirterek şunları söyledi:
    “En son Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile İstanbul’da yaptığımız görüşmede, büyükelçileri de oradaydı, ona da söyledim. New York’ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Lane Flake oradaydı, ona da söyledim. Yani biz burada kasıt görüyoruz. Halkımız da böyle görüyor. Seçim öncesi AK Parti iktidarını zorda bırakmak için yapılan adımlar olarak değerlendiriyoruz. Eylül başında bu Batı ülkelerinin büyükelçilerini Bakanlığa arkadaşlarımız çağıracaklar, gerekli uyarıları yapacaklar. Eğer bundan sonra da düzelmezse bu sefer biz de karşı tedbirler alacağız, kısıtlayıcı tedbirler.”

    Çavuşoğlu, söz konusu ülkelerin büyükelçiliklerinin yerel personeli artırabileceğini ya da çalıştıkları vize şirketlerinden takviye personel alabileceklerinin altını çizerek “İsteseler çok rahat çözerler. Burada kasıt var. Kesinlikle kasıt var. Biz bunu görüyoruz ve eylülün başında arkadaşlarımız, bakan yardımcılarımız çağıracaklar” diye konuştu.

  • Çavuşoğlu, Çin ve Rus mevkidaşlarıyla görüştü

    Çavuşoğlu, Çin ve Rus mevkidaşlarıyla görüştü

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kamboçya’nın başkenti Punom Pen’de 4’üncü ASEAN-Türkiye Sektörel Diyalog Ortaklığı Üçlü Toplantısı’na katıldı.

    Çavuşoğlu buradaki ikili temasları çerçevesinde Çinli mevkidaşı Wang Yi ile bir araya geldi.

    Görüşmede, Çin-Türkiye arasındaki ikili ilişkiler ile bölgesel ve küresel gelişmeler ele alındı. Çavuşoğlu toplantıya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Uygur Türklerine ilişkin hassasiyetlerimizi aktardık” dedi.

    Çavuşoğlu Rusya Dışişleri Bakanı mevkidaşı Sergey Lavrov ile de bir araya geldi. Görüşmede, Ukrayna tahılının güvenli sevkiyatı konusu ve bölgesel gelişmeler ele alındı.

  • Bursa’nın yöresel kıyafetleri Avrupa’ya damga vurdu

    Bursa’nın yöresel kıyafetleri Avrupa’ya damga vurdu

    Çek Cumhuriyeti’nde düzenlenen 2. Geleneksel Türk Kültür Festivali’nde sergilenmek üzere Bursa Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan geleneksel Türk kostümleri Prag’a gönderildi.

    Festivale Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Prag Büyükelçisi Egemen Bağış katıldı. Türk kızlarının giydiği Bursa’ya özgü yöresel kıyafetler, Çek halkı ve medyasından büyük ilgi gördü.

  • “Tahıl ile ilgili Rusya’dan cevap bekliyoruz”

    “Tahıl ile ilgili Rusya’dan cevap bekliyoruz”

    Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, AK Parti Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine başvurusuna ilişkin soru üzerine, “İki ülkeye beklentilerimizi ve endişelerimizi iletmiştik. Onlardan somut cevap bekliyoruz. Cumhurbaşkanımız da görüşüyor. Dün Stoltenberg ile telefonla görüştüm. NATO Sekreteryası’yla da temas halindeyiz. Biz hangi konuda ne beklediğimizi her iki ülkeden de açıkça verdik. Şimdi onlardan yazılı şekilde cevap bekliyoruz” dedi.

    Karadeniz’de tahıl sevkiyatı için güvenli bir koridor oluşturulmasıyla ilgili soruya ise Bakan Çavuşoğlu, “Tahıl ile ilgili Rusya’dan cevap bekliyoruz. Lavrov ile Ankara’da görüştük. Askerler ve uzmanlar da görüştüler. Onların alması gereken talimatlar var. Lavrov’un söylediği gibi pozisyonları var. BM planının planı olduğunu, bunun meşruiyeti olduğunu, önemli olduğunu kendilerine anlattık” cevabını verdi.

    Rusya-Ukrayna savaşı konusunda Çavuşoğlu, “Taraflar anlaşırsa bir araya getirebileceğimizi, daha sonra anlaşma çıkarsa işleyişi birlikte takip edebileceğimizi söyledik” şeklinde konuştu.

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in açıklamaları ile ilgili olarak ise Çavuşoğlu, “Stoltenberg yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin endişelerini dile getiriyor, çaba sarf ediyor. Stoltenberg’in çabalarını takdire şayan buluyoruz” diye konuştu.
    Karadeniz’de mayınların temizlenmesine ilişkin de Bakan Çavuşoğlu, “BM planı ve çalışmalarına göre mayınların temizlenmesi zaman alıyor. Mayınların nerede olduğuna göre güvenli hatlar oluşturuldu. Üç limana mayınların temizlenmesine gerek olmadan gemiler, plana göre Ukrayna’nın arama kurtarma gemilerinin de rehberlik etmesiyle gidecek. Gelecek güvenli bölgede gemiler kontrol edilecek. Şu andaki plana göre mayınların temizlenmesine gerek yok” ifadelerini kullandı.

  • “İHA’larımız, SİHA’larımız dünya markası oldu”

    “İHA’larımız, SİHA’larımız dünya markası oldu”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, üniversitede düzenlenen “Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası” konferansına katılmak üzere Bingöl’e geldi. Üniversite Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezinde başlayan konferansa Bakan Çavuşoğlu’nun yanı sıra TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz, Vali Kadir Ekinci, AK Parti Milletvekili Feyzi Berdibek, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.

    “Türkiye bölgesel gücünü arttıran bir ülke oldu”

    Türkiye’nin küresel bir aktör haline geldiğini aktaran Bakan Çavuşoğlu, “Ülkemizin, milletimizin büyük bir tarihi medeniyeti olduğunu unutmayalım. Attığımız her adımda tarihimizden ilham alalım. Coğrafyamıza bakın, bulunduğumuz yerde 3 ana kıtanın tam merkezindeyiz. Karadeniz ülkesiyiz, Balkan ülkesiyiz, Ortadoğu ülkesiyiz, Akdeniz, Kafkasya aynı şekilde Afrika’ya uzanan tam merkezdeyiz. Dolayısıyla böyle bir merkezde çok güçlü olmamız gerekiyor. Dünyadaki çatışmaların, sorunların, krizlerin yüzde 60’ı da bizim coğrafyamızda. Doğrudan bizi ilgilendiren çatışmalar. Tüm zorluklara rağmen hatta bu zorlukların bize öğrettikleriyle birlikte Türkiye bölgesel gücünü arttıran bir ülke oldu, küresel bir aktör haline geldi” diye konuştu.

    “Büyük ülkenin yükü de büyük olur”

    Türkiye’nin birçok bölgede kendisini göstermesi gerektiğinin altını çizen Bakan Çavuşoğlu, “Büyük ülkenin yükü de büyük olur. Nasıl deriz, ‘Allah herkese kaldırabileceği kadar yük verir.’ Eğer büyük ülkeysek beklenti de çok sorumluluk da çok. Dolayısıyla yükümüz ağırdır ve bunun üstesinden gelmemiz lazım. Bugün Türkiye’nin Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya, Karadeniz, Ortadoğu, Afrika gibi bölgelerde ben de varım demesi zaten şart. Bunu görmezden gelme lüksümüz yok bizim. Olmalıyız ve daha da güçlü olacağız inşallah” şeklinde konuştu.

    Dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalınmaması gerektiğini de vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
    “Hamdolsun Türkiye dünya haritasında ağırlık merkezine dönüştüğü bir ülke haline geldi. Birçok önemli kararlar artık burada şekilleniyor. Diplomasi sadece belirli bir zümrenin, siyasetçinin ve diplomatik işi olmaktan çıktı. Madem dış politika çok katmanlı, madem Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası çok yönlü, madem bir tek başımıza diplomatlar olarak yetemiyoruz, o zaman dış politikanın içindeki aktörleri arttırmamız lazım. Parlamenterler, aynı şekilde iş insanımız, sivil toplum örgütlerimiz, öğrencimiz, üniversitelerimiz, belediyelerimiz hepsiyle beraber, dış politikamızı diğer bakanlıklarla beraber uyumlu bir şekilde yürütüyoruz. Savaş tabiri var topyekûn savaş diye. Bu ne demek? Tüm imkânlarıyla bir devletin, bir milletin savaşın içine girmesi demek. Tıpkı iki tane yaşanan dünya savaşında olduğu gibi. Biz de şimdi diyoruz ki diplomaside topyekun diploması diyoruz. Çünkü dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalamayız.”

    “Barış için en çok çaba gösteren ülke Türkiye”

    Rusya-Ukrayna savaşında barış için en çok çaba gösteren ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “Her ülke güç unsurlarıyla olduğu kadar irade ve dayanıklılığıyla da sınanıyor. Ne kadar iradesi var, ne kadar dayanıklı? Küresel salgın bitti, Ukrayna savaşı başladı. Hem gıdada hem enerjide ciddi krizler var. Bu krizler giderek derinleşmeye başladı. Küresel ekonomik durgunluk maalesef her yerde hissedilmeye başlandı. Krizler sadece bölgelerinde değil, binlerce kilometre ötede de etkilerini hissettiriyor. Buna da uzmanlar kelebek etkisi diyor. Mesela Ukrayna krizi Afrika’da açlığa, Avrupa’da göç krizine, Latin Amerika’da ise üretim krizine yol açtı. Dolasıyla bir yerde yaşanan bir krizde herkes etkilenir. Bu savaşın uzamasını isteyenler var maalesef. ‘Neden uzamasını istiyorsunuz?’ diye soruyoruz, ‘Rusya’nın zayıflaması lazım’ diyor. ‘Rusya’ya bedel ödetmemiz lazım’ diyor. Tamam Rusya’nın yaptığı yanlış. Biz doğruya doğru, yanlışa yanlış diyoruz. O yüzden de zaten saygı görüyoruz. Savaşın uzamasının bedelini kim ödüyor? Dost Ukrayna halkı ödüyor. Canlarıyla, mallarıyla ödüyor. Her gün toprakları bir bir gidiyor. Biz, bu savaşın uzamasını isteyen ülkelere başından söyledik bunu, ‘Ukrayna için bölge için bedeli ağır olur, bir an önce ateşkes ondan sonra masada çözümü aramamız lazım’ diye. Onun için barış için en çok çaba gösteren ülke Türkiye” dedi.

    “Yakın ve uzak coğrafyalarda bizim varlığımız kesinlikle tesadüf değildir”

    Dış politikayı belirlerken tarih ve medeniyetin getirdiği sorumlulukla hareket ettiklerini bildiren Bakan Çavuşoğlu, “Gücümüzü de biliyoruz, sorumluluğumuzun ne olduğunu da çok iyi biliyoruz. Suriye’de, Libya’da, Irak’ta, Kafkaslarda, Balkanlarda, Orta Doğu’da ve hatta uzak coğrafyalarda zalime Yavuz, mazluma ise Yunus oluyoruz. Yakın ve uzak coğrafyalarda bizim varlığımız kesinlikle tesadüf değildir. Milletimizin ve mazlumun hakkını savunuyoruz, hakkını arıyoruz. Yeri geldiğinde oyun kurucu oluyoruz, yeri geldiğinde Türkiye’ye karşı kurulan oyunları bozan ülke oluyoruz, bozan millet oluyoruz. Başta savunma sanayi olmak üzere her alanda kapasitemizi güçlendiriyoruz. Bugün İHA’larımız, SİHA’larımız dünya markası oldu. Aktif firmalarımız, kamu ve özel firmalarımız gelen talepleri karşılayamaz oldu. Nasıl oldu da Türkiye bu noktalara geldi şaşırıp kalıyorlar” diye konuştu.

  • İtalya’daki helikopterin düştüğü bölge bulundu

    İtalya’daki helikopterin düştüğü bölge bulundu

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çek mevkidaşı Jan Lipavsky ile görüşme gerçekleştirdi.

    Çek mevkidaşı ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik sürecine değinerek, “Tüm müttefiklerin endişelerinin dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ülkelerin teröre verdiği destek açık. Bu konudaki endişelerimizi her iki ülkeye de ilettik, yanıt bekliyoruz” dedi.

    Çavuşoğlu, Karadeniz’deki tahıl koridoru dörtlü zirvesi için de Rusya’dan yanıt beklediklerini söyledi.

    “HELİKOPTERİN YERİ BULUNDU”

    İtalya’da kaybolan helikopterdeki 4 Türk vatandaşının aranmasına ilişkin açıklama yapan Çavuşoğlu, “Büyükelçimiz ve Başkonsoloğumuz bölgede. Modena Valiliği açıklama yaptı. Helikopterin düştüğü bölge tespit edildi ancak yolculardan bilgi yok” dedi.