Etiket: mevsim

  • “Mevsim değişikliklerinde grip artıyor”

    “Mevsim değişikliklerinde grip artıyor”

    Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Buket Özel Bingöl mevsim geçişlerindeki ısı değişimlerinin hastalıklara yakalanma riskinin en fazla olduğu dönemler olduğuna ve bu dönemlerde kulak burun boğaz kliniğine başvuran hasta sayısında artış görüldüğüne dikkat çekti.

    Doktora gitme nedenlerinin başında gelen üst solunum yolları hastalıklarının çocukları okuldan, yetişkinleri de işten alıkoyduğunu belirten Dr. Bingöl “Havanın gün içerisinde ani ısınıp soğuması, değişen beslenme ve uyku düzeni vücut direncinin zayıflamasına sebep olmaktadır. Bu durum da soğuk algınlığı, grip ve nezle şikayetlerinin artmasına sebep oluyor” dedi.

    Çoğunluğu virüslerden kaynaklanan üst solunum yolu enfeksiyonlarının nezle, grip gibi daha kolay tedavi edilebilecek hastalıklar olabileceği gibi, sinüzit, farenjit, larenjit, bademcik iltihabı ve kulak iltihabı gibi çok daha ciddi enfeksiyonlar olabileceğini anlatan Dr. Bingöl, ayrıca alerjik bünyeli kişilerin mevsim geçişlerinden daha fazla etkilendiğini; geniz akıntısı ile beraber boğazda ağrı, burunda kaşıntı gibi yakınmalarının ortaya çıktığını ifade etti. Grip ve nezle gibi bir hastalık oluştuğunda ise bu şikayetlere ek olarak “baş ağrısı, vücutta kırgınlık, halsizlik ve ateş” gibi belirtilerin de görüldüğünü sözlerine ekledi.

    Dr. Bingöl doktora gitme nedenlerinin başında gelen üst solunum yolları hastalıklarının, çocuklarda yılda 3 ila 8 kez; yetişkinlerde ise yılda 2 ila 4 kez görüldüğünü dile getirdi.

    “Güçlü bağışıklık sistemi çok önemli”

    Üst solunum yolu hastalıklarına yakalanma ve korunmada, güçlü bağışıklık sisteminin altını çizen Dr. Bingöl, “Bu hastalıklar daha çok solunum yolu ile bulaştığından hastalıklardan korunmak için kapalı alanlar sık sık havalandırılmalı, ortam sıcaklığı iyi ayarlanmalı ve gerekirse maske kullanılmalı. Yine elleri yıkamak, düzenli ve kaliteli bir uyku uyumak, istirahat etmek, bol sıvı tüketmek, dengeli beslenmek, özellikle C vitamini içeren gıdalar tüketmek de vücut direncini arttırmaktadır. Bu hastalıklardan korunmada güçlü bağışıklık sisteminin önemini akıldan çıkarmamak gerekir” diye konuştu.

    Ağrı kesici, ateş düşürücü kullanmak ve burnu açık tutmanın tedavi aşamasında yardımcı olduğuna değinen Dr. Bingöl, hastanın bu önlemlerle rahatlamadığı ve şikayetlerinin devam ettiği durumlarda mutlaka hekime başvurmak gerektiğini söyledi.

  • Mevsim geçişlerinden kimler etkilenir?

    Mevsim geçişlerinden kimler etkilenir?

    İç hastalıkları uzmanı Asena Serap Yalçınkaya, mevsim geçişlerinde meydana gelen rahatsızlıklar hakkında açıklamalarda bulundu.

    Hava sıcaklıklarının bir artıp bir azaldığını kaydeden Uzm. Dr. Yalçınkaya, ”Gündüz gece farkları aralıkları oldukça artmakta tabi buda bizim üst solunum yolu enfeksiyonlarını tetikleyen olarak karşımıza çıkmakta. Mevsim geçişlerinden en çok etkilenen grup, çocuk hastalar, 65 yaş üstü olan hastalar ve kronik rahatsızlığı olanlardır. Diyabet, kalp yetmezliği ve organ yetmezliği olan hastalarımız, daha çok etkilenmektedir. Bunun yanı sıra kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan hastalarımızda ataklar ve solunum yolu hastalıklarında artış görmekteyiz. Mevsim şartlarının sürekli değişkenlik göstermesi üst solunum yolu enfeksiyonlarında bir artışa sebep olmaktadır. Bunlar, özellikle mevsimsel alerjik rinit, viral üst solunum yolu enfeksiyonları, bakteriyel üst solunum yolu enfeksiyonları, tonsilit, farenjit ve alt solunum yolları enfeksiyonları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanı sıra dediğimiz gibi kronik obstürktif akciğer hastalığı olan hastalarda zatürre ve KOAH atak sıklığında artış görmekteyiz. Bunlara karşı ne gibi önlemler alabiliriz. Özellikle kronik ve yaşlı hasta grubuna biz aşılama öneriyoruz. Bunun yanı sıra kendi ilaçlarını düzenli kullanmalarını ve mevcut hastalıklarının kontrol altında tutulmasını öneriyoruz. Tabi viral hastalıklarda genellikle vitamin takviyesi, sıvı takviyesi ve yatak istirahati yeterli olmaktadır. Bakteriyel enfeksiyonlarda ise hekimin muayene ve yaptığı tetkikler sonucunda etkene yönelik uygun antibiyoterapi başlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, A,E ve C vitamini gibi diğer bağışıklık güçlendiricilerinde verilmesi gerekmektedir. Hastalara önerim, bu dönemde özellikle bağışıklık sistemini güçlendiren takviyeleri hekim kontrolünde almaları kronik hastalığı olan hastaların ilaçlarını düzenli kullanmaları ve ateşi halsizliği ve kusması olan hastalarında bir hekim kontrolünde tedavi altında olmalarını öneriyorum” diye konuştu.

  • Çöl sıcakları başlıyor

    Çöl sıcakları başlıyor

    Yerini “çöl sıcakları”, “cehennem sıcakları” ve “Afrika sıcakları” gibi terimlere de bırakan eyyam-ı bahurun, Türkiye’nin güney ve batı bölgelerinde etkisini göstermesi bekleniyor.

    Özellikle iç bölgelerde mevsim normallerinin 4 ila 8 derece, Ege kıyılarında, Akdeniz kıyılarında ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde de mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde seyredeceği bekleniyor.

    Sıcak hava dalgası hafta başına kadar yurt genelinde etkisini devam ettirecek.

    3 büyük ilde ise bu hafta yağış görünmüyor. Hava açık ve güneşli olacak. Ankara’da sıcaklık 34-35 derece civarında olacak. Hafta sonunda doğru sıcaklığın 39 dereceye kadar çıkması tahmin ediliyor. İzmir’de sıcaklık 36-37 dereceye çıkıyor, İstanbul’da da 34 derece civarında hava sıcaklığı bekleniyor.

    Ankara Valiliği de vatandaşlara sıcak hava uyarısı yaptı:

    “Sıcak hava dalgası nedeniyle kronik rahatsızlığı olanların, yaşlıların ve çocukların, 1- 6 Ağustos 2023 tarihleri süresince günün en sıcak saatleri olan 11.00 ile 16.00 arasında dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir.”

  • Bu saatler arası çıkmayın

    Bu saatler arası çıkmayın

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nden (AKOM) batı bölgelerde etkili olacak sıcak hava dalgasıyla ilgili uyarı geldi.

    AKOM’dan yapılan açıklamada, “Bugün öğle saatleri itibariyle İstanbul başta olmak üzere yurdumuzun batı bölgeleri Orta Akdeniz üzerinden Afrika kökenli yeni ve sıcak hava dalgası altına giriyor. Aynı anda etkili olan iki ayrı sistemin çöl sıcaklarını batı kesimlere taşımasıyla 2 gün boyunca sıcaklıkların mevsim normallerinin 6-8°C üzerine yükseleceği, bölgesel olarak yeni sıcaklık rekorlarının ölçülebileceği tahmin ediliyor. Artan sıcaklıklar ve düşük seyreden nem oranlarının, çalı ve orman yangını riskini de yükselttiğini dikkate alan İBB Ekipleri, 2 gün boyunca nöbet sistemiyle teyakkuzda olacak.” denildi.

    Açıklamada ayrıca, “13 Temmuz Perşembe ve 14 Temmuz Cuma günü etkili olması beklenen sıcak hava dalgası nedeniyle yaşanabilecek güneş çarpması, orman yangınları gibi olumsuzluklara karşı vatandaşlar uyarıldı. Aşırı sıcakların etkili olduğu öğle saatlerinde başta yaşlılar, hamileler, çocuklar, astım ve kalp yetmezliği gibi rahatsızlığı bulunan vatandaşların güneşli ortamda bulunmamaları sağlıkları açısından çok önem taşıyor.” ifadelerine de yer verildi.

     

  • Mevsimler 3 hafta kaydı

    Mevsimler 3 hafta kaydı

    Çukurova bölgesinde son yıllarda Haziran ayının yağışlı ve soğuk geçtiği, Adana ve ilçelerinde gök gürültülü sağanak yağışlar ve taşkınlar yaşandığı belirtiliyor. Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, bu durumun küresel anlamda iklim değişikliğinin en net gözlenen etkisi olduğunu ifade ediyor.

    Araştırmalar ve modellemeler sonucunda mevsimlerde net bir kayma olduğu saptanmış ve mevsimlerin 2 ila 3 hafta ileri doğru kaydığı tespit edilmiştir. Örneğin, Adana’da her yıl Nisan ayında kutlanan Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı artık Mart ayının son haftasında başlamaktadır. Bu mevsimsel kayma tarımsal üretimde ciddi problemler yaratmaktadır.

    Kurak bir ilkbahar yaşanması, tarımsal üretimde sıkıntılara neden olmuştur. Yağışlar, seller ve dolu yağışları da verimde zarar meydana getirmiştir. Narenciyede %2, kayısıda %22 ve zeytinde ise bölgesel olarak %2-3’lük verim düşüşleri beklenmektedir. Bu durumlar, iklim değişikliğinin tarımsal üretimi nasıl etkilediğini göstermektedir.

  • Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Yozgat’ta nisan, mayıs ve haziran aylarının fazla yağışlı geçmesi sonucu çiçeklerdeki nektar ve polenden yeterince faydalanamayan arılar strese girdi. Strese giren arılar, oğul vermeye başlayınca bal üretimi de olumsuz etkilendi ve çıtalar boş kaldı. Üretici ilkbaharda umduğunu bulamazken rekoltenin de bu yıl yüzde 50 oranında düşmesi bekleniyor. Arıcılar umutlarını yaz mevsimine saklarken verimin düşmesi nedeniyle bal fiyatlarının da artması düşünülüyor.

    Bal hasadı uzadı

    Bu yıl nisan, mayıs, haziran aylarının bol yağışlı geçmesi sonucu arıların bitkiden yeterince nektar ve polen toplayamadığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Orhan Ermetin, “Bal üretiminde aksamalar oldu. Stresten dolayı bu yıl oğul yapımı geçen yıla oranla biraz daha fazla oldu. Normalde 15 Temmuz’da başlayacak olan bal hasadı dönemi biraz daha gecikecek. Çünkü bal petekleri henüz dolmadı, havaların ısınmasıyla bu sorunun giderileceğini düşünüyorum. Ancak bu yıl bal üretimi biraz daha düşük olacak” dedi.
    Yağışların tarımsal üretime katkısı olduğunu ancak bal üreticilerini olumsuz etkilediğini de belirten Ermetin, üreticilerin panik yapmadan arılarının bakımlarını yapmalarını istedi.

    Arılar bal üretmiyor

    Yozgat’ın merkeze bağlı Evci köyünde arıcılıkla uğraşan Ali Sarı ise 250 kovan arısının olduğunu söyleyerek “Yağışlar bol, çiçek bol ancak arı çalışmadığı için verim alamıyoruz. Yağışlar bitkideki nektarı toplayamadı, bal yapmadı, şu an da petek örmüyor, çıtalar boş. Stresten dolayı arılar, araziye gidemedi, nektar almadı, devamlı oğul vermeye yöneldi. Arılar oğul verince kovanlarımız boş kalıyor. Yüzde 70 oranında bal verimini etkiledi. Geçen yıl 5 ton bal ürettik bu yıl böyle giderse 2.5 ton bal ancak üretiriz. Fiyatlar geçen sene toptan 80 liraya verdik bu sene 150 liradan vermeyi düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

    Yozgat’ın Araplı beldesinde arıcılıkla uğraşan Lokman Atıl ise, yağış nedeniyle nektara ve polene ulaşamayan arıların strese girdiğini belirterek üretiminin azaldığını ifade etti.

  • Sıcaklara karşı uyarı

    Sıcaklara karşı uyarı

    Aşırı sıcakların sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Aile Hekimi Uzmanı Dr. Sultan İlay Tunçez,

    “Yaz mevsiminin gelmesi ile hava sıcaklıkları ve nem oranı artış gösteriyor. Aşırı sıcaklar vücutta sıvı kaybına, susuzluğa, hipertermiye (aşırı ısınma), solunum yollarının tahrişi ile nefes darlığı ve solunum problemlerine, ısı çarpmasına ve güneş yanığı gibi birçok sağlık sorununa yol açabilir. Özellikle yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları) olan bireyler, aşırı sıcakların oluşturduğu sağlık sorunlarına daha duyarlıdır“  şeklinde konuştu.

    Tunçez, aşırı sıcaklardan korunmak için su tüketimine dikkat edilmesi, gölgeli ve serin yerlerde bulunulması, hafif giysiler tercih edilmesi, şapka ve güneş kremi kullanılması gerektiğini söyledi. Deprem bölgelerinde ise gölgelik alanların yapılması ve iklimlendirme önlemlerinin alınması önemli olduğunu belirtti. Güneş çarpması belirtilerinde serin bir yere geçilmesi ve vücut sıcaklığının düşürülmesi gerektiğini vurguladı. Güneş yanığı durumunda ise temiz su ile yıkama ve nemlendirici kremlerin kullanılması önerdi.

     

  • Adilcevaz’da iki mevsim bir arada

    Adilcevaz’da iki mevsim bir arada

    Bitlis’in Adilcevaz ilçe merkezinde ağaçlar çiçek açarken, yüksek kesimlerinde ise karla mücadele çalışması devam ediyor.

    Adilcevaz ilçesinde etkili olan yağmur, yüksek kesimlerde yerini kar yağışına bıraktı. Yağışın ardından yüksek kesimlerde karla mücadele çalışması başlatılırken, merkezdeki ağaçların çiçek açan görüntüsü ise görenleri hayran bıraktı.

  • Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerine çıkacak

    Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerine çıkacak

    MGM resmi hesabından yaptığı haftalık hava tahmini açıklamasında, “Hava sıcaklıklarının kuzey ve iç kesimlerde biraz artacağı ve ülkemiz genelinde mevsim normalleri üzerinde seyredeceği tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.
    Samsun’da son günlerde 9 derece civarında seyreden hava sıcaklıklarının, hafta sonu itibarıyla mevsim normallerinin 12 derece üzerine çıkarak 20 dereceyi geçmesi tahmin ediliyor. Öte yandan Samsun’da mart ayınca ölçülen en yüksek sıcaklık değeri 15 Mart 2013’te 33,6 derece olarak ölçülürken, en düşük sıcaklık ise 1 Mart 1985’te sıfırın altında 7 derece olarak kayıtlara geçmişti.
    6 Mart Pazartesi günü itibarıyla Samsun’da 9 derece olan hava sıcaklıklarının hafta sonuna kadar gün gün artarak 20 derecenin üstüne çıkması tahmin ediliyor.

  • Karadeniz’de yağışlar azaldı

    Karadeniz’de yağışlar azaldı

    Türkiye’nin en çok yağış alan bölgesi olan Karadeniz’de son 5 aydır yağış miktarları büyük oranda azaldı. Yaz aylarını geçtiğimiz yıllara oranla yağışsız geçiren Trabzon’da ise şehre içme suyu sağlayan Atasu Barajı’nın su seviyesi buharlaşmanın da etkisiyle yüzde 5 oranında azalırken, baraj seviyesi yüzde 95 seviyelerinde olsa da kırsalda bulunan su kaynaklarında ciddi kuruma gözlendi.

    Dere yataklarının ve su kaynaklarının kurumaya başladığı bölgede yaz mevsiminde artan nüfusun yanı sıra bilinçsiz ve kaçak kullanımın da etkisiyle bazı mahallelerde susuz günler yaşandı. Eylül ayının girmesiyle başlayan sağanak kuraklığa can suyu olsa da uzmanlar önlem alınmadığı takdirde yakın gelecekte susuzluğun daha büyük boyutlara ulaşacağını belirtiyor.

    Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, ülke olarak yaz aylarında ciddi bir kuraklık yaşandığına dikkat çekerek, şehir merkezi ile birlikte Akçaabat ve Yomra ilçelerinin su ihtiyacını karşılayan Atasu Barajı’nda yüzde 5’lik bir azalma olduğunu belirtti. Zorluoğlu, “Genel olarak Türkiye’de bilhassa yaz aylarında ciddi bir kuraklık yaşadık. Karadeniz Bölgesi bunun içerisinde Trabzon, Türkiye’nin en fazla yağış alan bölgelerinden bir tanesi. Ancak son yıllarda bilhassa yaz aylarında Trabzon’da ciddi bir yağış azalması ile karşı karşıyayız. Bu yıl temmuz ayında ortalama mevsim normallerine kıyaslarsak yüzde 29 yağış azalması var. 2021 yılının Temmuz ayı ile kıyasladığımızda bu yüzde 59’luk bir azalmaya tekabül ediyor ki bu ciddi bir kuraklık anlamına geliyor. Buna bağlı olarak su kaynaklarımızda epey azalmalar oldu. Merkeze su sağlayan Atasu Barajı’mızda çok büyük bir sorun yaşamadık. Yüzde 5’lik bir azalma olmakla beraber ilçe merkezlerine ve bilhassa kırsal mahallelerimize su sağladığımız derelerde çok büyük su azalmaları söz konusu ve buna bağlı olarakta su kesintileri, su problemleri yaşıyoruz. Sorunun çözümü noktasında da farklı bir adım atıyoruz. Su kaynaklarımızı, su alma yapılarımızı dere yataklarından kurtarıp göletler yapmak suretiyle doğudan batıya doğru şehrimizin güney kısmında yaklaşık 12 tane yeni gölet yapma konusunda adım attık, bir tanesi başladı. DSİ Genel Müdürlüğümüzle beraber bu projeyi yürütüyoruz. Göletleri eğer gerçekleştirebilirsek yaz aylarındaki kuraklıktan su alma kaynaklarımız anlamında daha az etkileneceğiz. Bununla birlikte su kıtlığı aynı zamanda suyun tasarruflu kullanımını da gündeme getiriyor. Özellikle vatandaşlarımızın bilhassa yaz aylarında suyu çok tasarruflu bir şekilde kullanmaları, asla bir damla suyun bile israf edilmemesi çok çok önemli. Su çok kıymetli, önümüzdeki on yılların en önemli değeri su olacak. Dolayısıyla biz su zengini bir il değiliz ,bir ülke değiliz bilinenin aksine. O bakımdan bütün vatandaşlarımızın suyu kullanırken bu anlayışla hareket etmesini bekliyoruz” dedi.

    18 ilçede toplamda 2 milyon metreye yakın içme suyu hattı

    Trabzon Büyükşehir Belediyesi İçme Suyu ve Kanalizasyon İdaresi (TİSKİ) Genel Müdürlüğü kuraklık tehlikesine karşı dev bütçeli içme suyu yatırımları yapmaya devam ediyor. Ortahisar ilçesinin 565 kilometrelik içme suyu altyapısını sil baştan yenileme çalışmalarını yürüten TİSKİ Genel Müdürlüğü, 18 ilçenin içme suyu altyapısını da sağlamlaştırma adına adımlar atıyor. Şehrin tarihi altyapı projelerinden biri olan Su Temini Projesi çerçevesinde bugüne kadar 260 kilometre içme suyu şebeke imalatı gerçekleştirildi. Son 3,5 yılda TİSKİ, 18 ilçede toplamda 2 milyon metreye yakın bir içme suyu hattı imalatı gerçekleştirdi.

    Gelecekte yaşanabilecek kuraklığa karşı yol haritası çizen TİSKİ ve DSİ 22. Bölge Müdürlüğü ortak projelere de imza atıyor. DSİ tarafından yapımı devem eden ve Trabzon’un içme suyu ihtiyacını en az 50 yıl karşılayacak olan içme suyu isale hattı ve Trabzon İçme Suyu Arıtma Tesisi inşaatları devam ediyor. 2023 yılında devreye alınması planlanan projenin şehrin içme suyu sorununu uzun yıllar çözmesi bekleniyor. Yeraltı suyu bakımından oldukça fakir olan Trabzon’da suyun depolanması anlamında da bir dizi adım atıldı.