Etiket: mezar

  • Ölmeden yaptırdığı mezarında her gün dua ediyor

    Ölmeden yaptırdığı mezarında her gün dua ediyor

    Orhangazi’ye bağlı Narlıca Mahallesi’nde ikamet eden evli 3 çocuk babası eski futbolcu Ali Aytekin (67) hayattayken kendi mezarını yaptı.

    Elleriyle inşaa ettiği mezarının üzerine çiçekler eken Aytekin, her gün sulamaya gittiği mezarının üzerine uzanıp ölümü hatırlıyor. Amacının herkese ölümü hatırlatmak olduğunu belirten Ali Aytekin gözşayları içerisinde “Ölüm var, ölüm” derken, “Bir gün kabristana geldim kim zengin kim fakir anlamadım. Bir gün gelecek biz de bu kabire gireceğiz. Yerin üzerini değil altını düşünmek lazım, herkesin ölüm aklına gelsin, herkese örnek olsun diye kendi mezarımı yaptım” diye konuştu.

     

    Kendi mezarının başına tabela da koyan Ali Aytekin, ‘Son durak. Mezarlığı ziyaret ettim. Kimin zengin kimin fakir olduğunu anlayamadım. Anladığım tek şey hepsi Fatiha bekliyor” yazdırdı.

  • Erzincan’da, mezrada yangın çıktı

    Erzincan’da, mezrada yangın çıktı

    Tercan ilçesine 50 kilometre mesafede bulunan Oğuzlar Mezrasında Hüseyin Oğuz’a ait evde sobadan sıçrayan kıvılcım yangına neden oldu. Ahşap ve kerpiç evde çıkan yangın kısa sürede büyüyerek bitişikteki diğer ev, kiler ve mereğe sirayet etti. Alevlerin gökyüzüne yükseldiği yangına müdahale için Erzincan, Tercan ve Erzurum’un Çat ilçesinden itfaiye ekipleri sevk edildi. Mezraya jandarma, AFAD ve sağlık ekipleri de yönlendirildi. İtfaiye ekiplerinin uzun uğraşlarına rağmen yangın gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Yangını söndürmeye çalışırken el ve ayaklarından yaralanan Güven Oğuz, ambulansla Tercan Devlet Hastanesinde kaldırıldı.

    Yangın yaklaşık 7 saat sonra büyük ölçüde kontrol altına alınırken soğutma çalışmaları sürdürüldü.
    Tercan Kaymakamı Cafer Kaymakçı yangının meydana geldiği mezrada incelemede bulunarak vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
    Yangından mağdur olan 10 kişilik Oğuz ailesi, Erzincan Valisi Mehmet Makas’ın talimatıyla geçici bir süre konaklamaları için Tercan’daki Öğretmen Evine yerleştirildi.

  • Yol kenarındaki mezar bir mahalleyi ikiye böldü

    Yol kenarındaki mezar bir mahalleyi ikiye böldü

    Sosyal medyada bir gencin mahalledeki mezarın görüntüsünü “Yeter ki evleneyim kapısında öleyim” başlığıyla sosyal medya hesabından paylaştığı videoyu 9.6 milyon kişi izledi. Milyonlarca kişinin izlediği video ilgi odağı olurken konunun gerçeği yansıtmaması tepki çekti.

    Sosyal medyada paylaşılan videoda “Bir kız bu binada oturan bir oğlana aşıkmış. Hiçbir şekilde kavuşmalarına izin vermemişler. Kız ince hastalığa yakalanmış (verem) “Yeter ki evleneyim kapısında öleyim” diyormuş. Kızın haline acıyıp iyileşir umuduyla evlendirmişler. Kapıya gelin geldiğinde içeri bir adım daha atamadan son nefesini vermiş. Oturanlar değişmiş, bina değişmiş mezar hep orada kalmış” ifadelerine yer verildi.

    Paylaşımın ardından olayı hikayesini yalanlayan Çeltikçi Mahallesi Muhtarı Rıdvan Uslu, “Benim çocukluğum bu mahallede geçti. Eski evimin önündeydi bu mezar. Çocuk iken bazı vatandaşlar, mezar başında mum yakarlardı. Bilmezlerdi kimin mezarı olduğunu. 90 yaşında dedelerimize sorduk onlar da kim olduğunu bilmiyor. Mezarın yanındaki ev dedemin evi. Dedeme sordum, o da bilmiyor. Amca oğlu eski evimizi yıktı, yerine ev yaptı. Evi yaparken de mezarı restore ettirdi. Mezarın hikayesini bilen yok. Keşke bilen olsa da bende soranlara anlatsam. “Sen nasıl bilmeden, muhtar oldun” diyorlar. Ben 55 yaşındayım, 90 yaşında adam bilmiyor, ben nasıl bileceğim. ‘Bir çocukla, kız birbirini seviyormuş, gelin ölmüş, buraya defnetmişler’ diye söyleyenler olmuş. Bunun gerçekliği yok. Amcamın oğlu burayı restore edip, çiçek dikti. Mezarda kadın mı, erkek mi yatıyor bilen yok. Kulaktan dolma şeyler. Geçerken dua okuyorlar. Kimse hikayesini bilmiyor. Yaşlılar bu konuyu bilmiyorsa, gençler nasıl bilecek. Gelin hikayesi şehir efsanesi. Keşke gerçek olsa bizde o şekilde anlatırız. Ama bu konunun tarihçiler veya yetkililer tarafından araştırılmasını istiyorum” dedi.

    Mahalle sakini Hüseyin Koyuncu(58), “Mezarla evim arasında 50 metre var. Yıllardır sormadık insan kalmadı. “Bir gelin mezarı var” diye söyleniyor. Kesin bir şey söyleyen yok. Mahallemizde oturan yaşlılara sordum. Hiç biri kesin bir şey söyleyemiyor. Bir gelin var diye söylenti var” dedi.

     

  • Kraliçe Elizabeth’in mezarından ilk fotoğraf

    Kraliçe Elizabeth’in mezarından ilk fotoğraf

    İngiltere monarşisindeki 70 yıllık saltanatıyla tahtta en uzun süre kalan hükümdar olan Kraliçe II. Elizabeth, 8 Eylül’de 96 yaşında hayatını kaybetmesinin ardından 19 Eylül’de düzenlenen cenaze töreni ile son yolculuğuna uğurlanmıştı. Buckingham Sarayı, Windsor Kalesi’ndeki Aziz George Şapeli’nde babası Kral 6. George ve annesi Elizabeth Angela Marguerite’nin yanına gömülen Kraliçe II. Elizabeth’in mezar taşının fotoğrafını ilk kez yayınladı. Siyah mezar taşının üzerinde, “George VI 1895-1952”, “Elizabeth 1900-2002”, “Elizabeth II 1926-2022” ve “Philip 1921-2021” yazılarının yer aldığı görüldü.

    BUCKİNGHAM SARAYI, KRALİÇE II. ELİZABETH’İN MEZAR TAŞINI PAYLAŞTI (İHA/LONDRA-İHA)
    Buckingham Sarayı, 8 Eylül’de 96 yaşında hayatını kaybeden Kraliçe II. Elizabeth’in Windor Kalesi’ndeki mezar taşını paylaştı.

    Kraliçe’nin mezar taşı ziyaretçilere açılacak

    Perşembe gününden itibaren Windsor Kalesi’ne giriş ücretini ödeyen ziyaretçiler, Kraliçe II. Elizabeth’in mezar taşını görebilecek. Cumartesi günü kaleye girmek isteyen ziyaretçiler, 28.50 sterlin (yaklaşık 569,91 TL), diğer günler ise 26.50 sterlin (yaklaşık 529,91 TL) ödeyecek. Kale, pazar günleri ayinler nedeniyle ziyaretçi kabul etmeyecek.

    Kraliçe II. Elizabeth’in cenazesi, 19 Eylül’de yerel saatle 11.00’de Westminster Abbey’de gerçekleşen kilise töreninin ardından özel bir araçla tören eşliğinde Windsor Kalesi’ne getirilmişti. Cenaze, defnedilene kadar Windsor Kalesi’ndeki kraliyet mahzeninde bekletilmişti. Daha sonra cenaze Windsor Dekanı David Conner tarafından Kral 3. Charles ve Kraliyet Ailesi üyelerinin katıldığı özel bir törenle yerel saatle 19.30’da Aziz George Şapeli’nde defnedilmişti. Kraliçe II. Elizabeth’in en büyük oğlu ve ülkenin yeni hükümdarı olan Kral 3. Charles ve Kraliyet Ailesi üyelerinin katılımıyla gerçekleşen defin töreninin detayları kamuoyu ile paylaşılmamış, Buckingham Sarayı töreni “son derece kişisel bir aile olayı” olarak nitelendirmişti. Defin töreni kamuoyuna kapalı olarak gerçekleşmişti. Kraliçe’nin geçtiğimiz yıl nisan ayında hayatını kaybeden ve Kraliçe ile birlikte toprağa verilebilmesi için naaşı bekletilen eşi Prens Philip de Aziz George Şapeli’ne defnedilmişti. Kraliyet Ailesi, 26 Eylül’e kadar Windsor Kalesi’nde yas tutmaya devam edecek.

    Kraliçe Elizabeth’in cenaze törenine üst düzey politikacılar, dünya liderleri ve kraliyet ailesi üyeleri de dahil olmak üzere 2 bin davetli katılmıştı. Toplamda 500 yabancı devlet adamının yer aldığı törene ABD Başkanı Joe Biden, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen gibi dünya liderleri katılmıştı. Törende Türkiye’yi temsilen ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yer almıştı.

  • İznik’te Osmanlı mezar kalıntıları gizemini koruyor

    İznik’te Osmanlı mezar kalıntıları gizemini koruyor

    Bursa’nın İznik ilçesinde bulunan Şeyh Kutbuddin Camii ve Türbesi’nin yanındaki mezar kalıntıları gün yüzüne çıkartılmayı bekliyor.

    Her yerinden tarih fışkıran İznik’te bu mezar kalıntılarının Osmanlı’ya ait olduğu düşünülüyor.

    Mezar kalıntılarına ilişkin açıklama yapan İznik Müzesinin emekli müdürü Taylan Sevil, “Görmüş olduğumuz Osmanlı dönemine ait mezar kalıntıları burada mevcut. Az ilerimizde de buna benzer kalıntılar var. Bu mezar kalıntılarını hemen yanı başımızda olan Şeyh Kudbettin Camii ve Türbesi ile ilişkilendirebiliriz. Anlaşılan o ki, burası 14. yüzyıl sonları ile 17. yüzyıl arasındaki dönemde hazire dediğimiz camilerin veyahut türbelerin etrafındaki mezarlık alanlarına ait kalıntılardır. Bu da muhtemelen 14. yüzyıl sonları ile 17. yüzyıl arasındaki hazire müştemilatının kalıntılarından ibarettir. Ayrıca mezar kalıntısının etrafındaki duvarlar da Osmanlı’nın son döneminde yapılmış, başka bir türbeyi işaret etmektedir. Burada yapılacak olan bilimsel kazılar olursa benzeri mezar kalıntıları, özellikle kitabeli olanlar en erken olandan en geç olana tarihler arasındaki bir döneme ait olduğu anlaşılır” dedi.

    Sevil, “Mevcut ayakta olan Şeyh Kudbettin Cami ve Türbesi’nin hemen yakınında Candarlı Halil Paşa Türbesi’nin olduğunu da dikkate alırken, bu Halil Paşa’nın da burada bir cami ve medrese inşa ettirmiş olduğunu da tarihi kaynaklardan bilmekteyiz” diye konuştu.

  • Sular çekilince kemikler ortaya çıktı

    Sular çekilince kemikler ortaya çıktı

    Erzurum’da, su seviyesi son yılların en düşük seviyesini gören Palandöken Baraj Gölü’nde doluluk oranı, yüzde 61,98’e geriledi. Çekilmeyle birlikte su altında kalan mezarlar, gün yüzüne çıktı, kemiklerin de kıyıya vurduğu görüldü.

    Palandöken Dağı’nın güneyinde bulunan, Erzurum- Bingöl yolundaki Lezgi Çayı üzerine kurulan sulama ve içme suyu amaçlı Palandöken Barajı’nın yapımına 1994 yılında başlandı ve 2001’de tamamlandı.

    Gövdesi dolgu tipi toprak olan barajda 4 Eylül 2005’te su tutulması ile birlikte 50,50 kilometrekarelik göl alanı oluştu. Çat ilçesine bağlı Aşağı Çat, Yukarı Çat, Taşağıl ve Tüysüz köyleri ile Aşağı Çat köyü mezarlığının bir bölümü ile Yukarı Çat köyü mezarlığı ise tamamen sular altında kaldı.

    Kuraklıkla gölde büyük oranda yaşanan su çekilme sonucu Aşağı Çat köyündeki mezarlar, gün yüzüne çıktı. Tahrip olan mezarlardaki kemikler de kıyıya vurdu.


    Bölgede hayvan otlatan köylülerden Yahya Tanas (27), “2005 yılında Aşağı Çat, Yukarı Çat, Taşağıl ve Tüysüz köyleri su altında kaldı. Bizim mezarlığın yarısı, Yukarı Çat’ın mezarlığı ise tamamen sular altında kaldı. Şimdi sular yaklaşık 20 metre civarında çekildi. Köyümüze ait mezarlar da ortaya çıktı. Mezarlığa gelip baktığımızda kıyıda kemikler olduğunu gördük” dedi.

  • 10 yıl sonra yeniden defnedildi

    10 yıl sonra yeniden defnedildi

    Artvin’de yapımı devam eden Yusufeli Barajı nedeniyle sular altında kalacak olan ilçede mezarların taşınma işlemi devam ediyor. 2011 yılında vefat eden eşinin mezarı yeni yerleşim yerine taşınan Fatma Coşkun, “Kimse yakınının mezarını taşımasın, bırakın sular altında kalsın” dedi.

    Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren ve 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise ‘çift eğrilikli ince kemer baraj tipi’ kategorisinde 3’üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı nedeniyle sular altında kalacak ilçenin yeni yerleşim yerinde çalışmalar devam ediyor.

    İlçede defin işlemleri yeni yerleşim yerinde yapılırken, sular altında kalacak olan mevcut ilçede bulunan mezarlıkların taşınma işlemi de sürüyor. Vefat eden yakınlarının mezarlarının su altında kalmasını istemeyen ilçe sakinlerinin nakil başvurusunun ardından nakil işlemleri başladı.

    2011 yılında eşi Mustafa Coşkun’u kaybeden Fatma Coşkun, eşinin kabrinin yeni yerleşim yerine taşınması talebinde bulundu. Yapılan inceleme sonrasında Mustafa Coşkun’un mezarının nakil işlemleri başlatıldı. Oğlu Nejdet Coşkun’la birlikte eşinin yeniden defnedilmesi işlemine katılan Fatma Coşkun gözyaşlarına hakim olamadı.

    “Eşimin kemiklerini toplayıp yeniden mezara koymak çok acı bir şey”

    “Bu acı tarifsiz” diyen Coşkun, “Ben acımı unutmuştum yeniden yaşadım. Kimse yakınının mezarını taşımasın, bırakın sular altında kalsın. Bu devlet tarafından yapılan bir iş olduğu için insan dayanıyor, yoksa dayanılacak gibi bir şey değil” diye konuştu.
    Coşkun, “Mezarları açıp bir daha kemikleri toplayıp bir daha yeniden mezara koymak başka bir şey. Yeniden bir daha cenaze işlemleri gerçekleştirdik. Çok acı bir şey, bence kimse yakınının mezarına ellemesin” ifadelerini kullandı.

    “Bugün ölmüş gibi yeniden aynı acıyı hissettik”

    Nejdet Coşkun ise, “Babam 2011 yılında vefat etmişti. Babamı görmek yeniden nasip oldu ama bu şekilde olması acı oldu. Kimse babasını, yakınlarının mezarını çıkartmasın, suyun altında kalsın. Çok acı bir şey. Bu acının tarifi yok. İkinci kez yaşamam çok zor. Bugün ölmüş gibi yeniden aynı acıyı hissediyoruz. Allah kimseye vermesin” diye konuştu.

  • Anneanne ve dedesinin mezarına kenevir ekti

    Anneanne ve dedesinin mezarına kenevir ekti

    Afyonkarahisar’ın Dazkırı ilçesinde anneanne ve dedesinin mezarlarına kenevir bitkisi eken Ç.G. (29) ile babası G.G. (56) gözaltına alındı. Baba ve oğlun evlerinde de uyuşturucu ele geçirildi.

    Dazkırı ilçesine bağlı Yukarıyenice köyünün mezarlığında, 12 Temmuz günü karı-kocaya ait iki mezarın üzerine ekili kenevir bitkisini görenler, durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Bölgeye gelen ekipler, 2 ayrı mezar üzerinde 26 kök kenevir olduğunu tespit etti. Ekipler şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

    Yapılan araştırmada Ç.G.’nin anneanne ve dedesinin mezarlarına kenevir ektiği saptandı. Ç.G.’nin Babası G.G. ile yaşadığı eve operasyon düzenleyen ekipler, 652 gram uyuşturucu madde, 62 kök kenevir bitkisi ve 1 hassas terazi ele geçirdi.

    ‘Uyuşturucu madde imal ve ticareti yapmak’ suçlamasıyla gözaltına alınana baba ve oğlun jandarmadaki işlemleri sürüyor.

  • Dua okumaya gitmişti, annesinin mezarını yerinde bulamadı

    Dua okumaya gitmişti, annesinin mezarını yerinde bulamadı

    Sakarya’nın Geyve ilçesinde yaşayan Turan Terzioğlu, dua okumak için geldiği mezarlıkta annesinin mezarını bulamadı. Jandarmanın yaptığı incelemede mezar taşlarının çalındığı ortaya çıkarken, cenaze sahibi olan aile yaşanan olay karşısında hayatının şokunu yaşadı.

    Eşine az rastlanır olay Geyve ilçesi Karaçam Mahallesi’nde bu sabah yaşandı. Sakarya’da bir su fabrikasının lojistik bölümünde tır şoförlüğü yapan Turan Terzioğlu, yol üzerinde olan Karaçam Mezarlığı’na vefat eden annesi Hatice Terzioğlu’na dua okumak için gitti. Aracından inip mezarlığa yönelen Terizoğu, 2001 yılında vefat eden annesinin mezarını yerinde bulamadı. Yanlış yere geldiğini düşünen adam, etrafta bir süre dolandı ancak doğru mezarı bulamadı. Yaptığı incelemede mezar taşı ve mermerlerin çalındığını düşünen Terzioğlu, durumu jandarmaya bildirdi.

    Olay yerine gelen jandarma ekipleri, yaptıkları incelemede mezar taşı ve mermerlerin çalındığını tespit etti. Aile üyeleri, annelerinin defnedildiği mezarın yalnızca taşının çalındığını ve tahrip edilmediğini öğrenince rahat bir nefes aldı. Bu olay karşısında büyük şaşkınlık yaşayan aile, yeni bir taş yaptırıp mezarı yeniden onardı. Jandarma, mezar taşını çalanların peşine düştü.

  • Tedirgin eden görüntüler! Köprü ve mezarlar gün yüzüne çıktı

    Tedirgin eden görüntüler! Köprü ve mezarlar gün yüzüne çıktı

    Koronavirüsün ardından en büyük tehlike kuraklık. Bursa’nın İnegöl ilçesinde bulunan Boğazköy barajında su seviyesi her geçen gün düşüyor. Baraj sebebiyle sular altında kalan Hamzabey Mahallesindeki eski köprü gün yüzüne çıkarken, çiftçiler endişeli.

    Geçen yıl Boğazköy barajının bulunduğu bölge sularla kaplıyken, suların çekilmesiyle eski köprü ve mezarlıklar tekrar gün yüzüne çıktı. Mahalle muhtarı Sadullah Arda, “Burası geçen yıl bu zamanlarla tamamen sularla kaplıydı, ancak bu yıl kuraklık sebebiyle sular iyice çekildi. Üzerinde durduğumuz köprü sulardan gözükmezken, şimdi suların olmadığından dolayı hem eski köprü hemde sular altına kalan mezarlıklarımız görülüyor. Bu yıl yağış olmazsa işimiz zor. Daha önceki yıllarda her yer karla kaplıydı, şimdi bahardan kalma havalar yaşıyoruz. İlleride çiftçilerimizde su olmadığından dolayı zor günler geçirecek. İnşallah öyle bir şey olmaz, dileğimiz bu yönde” dedi.

    Hamzabey Mahallesinde çiftçilik yapan Burhanettin Özdemir, “Boğazköy barajının su tuttuğu su havzasının içerisindeyiz. Önceki yollarda bu mevsimde bu köprüden geçilmezdi, sular içerisindeydi. Yukarıdan gelen derelerden beslenen bir baraj. Biliyorsunuz bu baraj tarımda kullanılıyor. Şu anda bölgemizde sulamalar sürüyor, ancak suların yetmediğinden dolayı barajda su tutulmuyor. Dolasıyla bu bölgede bu mevsimde su en az 4-5 metre düşük vaziyette. Hatta sadece barajdaki sular değil, köyümüzde bulunan tarlalarda kullandığımız çeşmelerimiz de bile sular eskisi gibi akmıyor. Yazın kesilmeyen sular kesilmiş vaziyette. İnşallah önümüzdeki günlerde bol yağmur yağar” dedi.