Etiket: mezarlık

  • Mezarlıklarda ve camilerde bayram temizliği

    Mezarlıklarda ve camilerde bayram temizliği

    Derince Belediyesi ekipleri Kurban Bayramı öncesi vatandaşların ziyaretlerini daha rahat ve huzurlu şekilde gerçekleştirmeleri için mezarlıklarda kapsamlı temizlik çalışmasında bulunuyor. Mezarlıklarda ot biçme ve temizlik çalışmalarının yanı sıra ihtiyaç duyulan noktalarda çevre düzenlemesi işlemlerini de yapan Derince Belediyesi ekipleri tarafından özellikle Arife Günü ve Kurban Bayramı sürecinde yoğun şekilde gerçekleşecek olan kabristan ziyaretleri için mezarlıkları hazır hale getiriliyor.


    Derince Belediyesi bünyesindeki cami temizleme ekibi de ilçe sınırları içerisinde bulunan camilerdeki rutin temizlik çalışmalarını belirlenen periyotlar çerçevesinde sürdürüyor. Kurban Bayramı öncesinde halı yıkama makinesiyle özel deterjan kullanılarak camilerdeki halıları baştan aşağı yıkayan ekipler ardından süpürme işlemi de yapıyor. İlçe genelindeki tüm camilerin iç kısımlarında gerçekleşen bu işlemlerin yanı sıra camilerin avlularında da temizleme ve yıkama çalışmaları yapılıyor.

  • Tarihi İznik surlarında ‘mezarlık’ gizemi

    Tarihi İznik surlarında ‘mezarlık’ gizemi

    Makedonya Kralı Büyük İskender’in kumandanlarından Antigonius Monophthalmos tarafından M.Ö. 316’da kurulan, Bitinya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin izlerini halen taşıması nedeniyle dünyada eşine az rastlanan ve bütünüyle açık hava müzesi olan Bursa’nın İznik ilçesinde tarih ayağa kaldırılıyor.

    İznik’te yapımına Bitinya döneminde M.Ö. 4’üncü yüzyılda başlanan ve antik yazarlardan Strabon’un verdiği bilgiye göre 2,5 kilometre uzunluğunda olan İznik Surları, Kuzey Avrupa’da yaşayan barbar kavimlerden Gotların 258 yılındaki saldırıları sonrasında güçlendirilip, uzatılarak bugünkü hali olan 4 ana ve 12 tali kapı ile 4970 metre uzunluğa ulaşmış. Tarih boyunca yaşanan kuşatmalar ve büyük depremlere rağmen günümüze kadar ulaşmayı başaran tarihi surlar, İznik Müzesi Başkanlığında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore ediliyor.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından tarihi surların Yenişehir Kapı bölümünde sürdürülen arkeolojik kazılar, kenti savunma hedefli yapılan surların farklı hedefler için de kullanıldığını gözler önüne serdi. İç ve dış surlar arasındaki alanın Bizans ve Osmanlı dönemlerinde mezarlık olarak kullanıldığını gösteren çok sayıda iskelet ortaya çıktı. Kazı Başkanlığını yürüten Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Biz burada anlama ve kurtarma hedefler sondaj kazıları şeklinde kazılar yürütüyoruz. Mesela bir Roma villası olabilecek bir yapı kalıntısı bulduk. Bunu bulduğumuz, milattan sonra 2 yüzyıla ait kandiller ve benzeri buluntular anlıyoruz. Sur duvarı tam villanın üzerinden geçiyor. Bu da bize şunu gösteriyor. Demek ki bu sur duvarları yapılırken bazı yapılardan fedakarlıkta bulunulmuş. Sonrasında da 5 veya 6 yüzyıllarda Yenikapı’nın giriş çıkışını kontrol altına alan bir binanın bu villanın üzerine inşa edildiğini görüyoruz” dedi.

    Bunun yanında sur duvarları arasında çok sayıda defin ile karşılaştıklarını dile getiren Prof. Dr. Şahin, “Özellikle kademeli olarak yapılan definlerin, bu alanda çok uzun yıllar süren bir defin geleneği olduğunu gösteriyor. Elde ettiğimiz keşiflere göre bunlar saldırılar esnasında ölen Bizanslı ya da şehit düşen İslam askerlerine ait değil. Düzenli bir defin olduğunu bize gösteriyor. Çünkü düzenli bir şekilde yapılan mezarlar ve bu mezarların içerisinde yapılan definleri görüyoruz. Buluntular arasında çok ilginç bir grup var. O da şu bir alanda biraz daha alt kotta Hıristiyan kökenli insanlar, bunun hemen bir üst kotunda da defin geleneğinden anlaşıldığı kadarıyla bir Müslüman’a ait mezar yer alıyor. Demek ki hem Bizans döneminde hem de sonrasında Türklerin gelmiş olduğu dönemde bu alanın yine mezar alanı olarak kullanıldığını görüyoruz” diye konuştu.

    Mezar geleneklerine bakıldığında bu alanda defnedilenlerin ‘orta direk’ diye tabir edilebilecek sıradan halk olduğunu da sözlerine ekleyen Şahin, “Bu mezarlar, bizim ‘çatkı mezar’ dediğimiz iki tane içbükey kiremidin birleştirilerek oluşturulduğu mezarlar. Herhangi bir gayret, herhangi bir işçilik, herhangi bir maliyet yok bunlarda. Yani sıradan definler. Burada bir mesaj da vereyim. Bu tür mezarlarda hiçbir şekilde define olmaz. Ne Hıristiyanlar, ne Müslümanlar, ölülerini defnederken yanlarına değerli eşya bırakmazlar. Onun için yani bu mezarları gördükleri zaman işte altınlar, şunlar, bunlar kimse hayal etmesin. Boşu boşuna mezarlarda yatanları rahatsız etmesinler” dedi.

  • Çayırova’nın yeni mezarlığı defne hazır

    Çayırova’nın yeni mezarlığı defne hazır

    Nüfus artış hızı en yüksek ilçeler arasında yer alan Çayırova’nın hali hazırda Akse Mahallesi ile Şekerpınar’daki iki mezarlık alanının büyük oranda dolması sebebiyle yeni çalışmalar başlamıştı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte projesi ve inşaatı yapılan, Gebze’nin Balçık Mahallesi’ndeki 250 dönümlük yeni mezarlık alanının 50 dönümü hizmete hazır hale getirildi. 1 Haziran tarihinde gerçekleşen Çayırova Belediyesi olağan meclis toplantısında alınan kararla birlikte, 1 Temmuz itibari ile ilçedeki tüm defin işlemlerinin Balçık Mahallesi’nde oluşturulan yeni mezarlık alanına yapılacağı duyuruldu. Bununla beraber Akse ve Şekerpınar mahallelerinde kalan az sayıdaki boş mezar yerlerinin is, meclis kararı gereğince talep eden vatandaşlara satılacağı belirtildi. Çayırova Belediyesi’nin yeni mezarlığı uzun yıllar ilçe sakinlerine hizmet verecek

  • Dünyanın en eski mezarlığı

    Dünyanın en eski mezarlığı

    Bilim insanları, Güney Afrika’da dünyanın bilinen en eski mezarlığını bulduklarını açıkladı. Elde edilen kalıntıların Homo naledi olan primatlara ait olduğu belirtildi. Mağaranın içinde yerin yaklaşık 30 metre altında kalıntılara rastlayan ünlü paleoantropolog Prof. Lee Berger’in yönettiği araştırma ekibi, bu keşfin insanın evrimine dair önemli bilgiler sunabileceğini söyledi.

    Bulgular konusunda açıklama Berger, “Bunlar Homo sapiens mezarlarına ait kalıntılardan en az 100 bin yıl öncesine dayanıyor. Hominin kayıtlarında yer alan en eski mezarlar olabilir” dedi.

    Mezarlık, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde “İnsanlığın Beşiği” (Cradle of Humankind) adı verilen paleoantropolojik sit alanında bulundu. Dünyadaki en eski mezarlarının daha önce Ortadoğu ve Afrika’da yer aldığı ve yaklaşık 100 bin yıllık olduğu düşünülüyordu. Ancak bu mezarlıkta bulunan kemikler 236 bin ila 335 bin yıllık.

    Ölüleri gömmek, şimdiye kadar Homo sapiens ve Neandertallerle ilişkilendiriliyordu. Bu keşfin evrim teorisine bakış açısını değiştireceği ve insan beyninin evrildiği kompleks yapıya ışık tutacağı düşünülüyor. Yapılan araştırmalar sonucunda, mezarlıktaki çukurların cesetlerin gömülmesi için kasten kazıldığı tespit edildi.

    Berger, “Bu, sadece insanların sembolik uygulamaların geliştirilmesinde benzersiz olmadığını değil bu tür davranışları icat etmemiş olma ihtimalini de akıllara getiriyor” diye konuştu. AFP, Berger’in açıklamalarının paleontoloji dünyasında tüyleri diken diken edeceğini yazdı.

    Pleistosen Devri’nde, yaklaşık 335 bin yıl önce ortaya çıkan Homo naledi, 236 bin yıl önce soyu tükenmiş arkaik bir insan türü. Bu türün beyninin, günümüz insanına oranla küçük olduğu biliniyor. Homo naledilerin beyin boyutları Homo sapiens’inkinin üçte birine denk geliyor.

    Türün kalıntılarına ilk kez 2013 yılında rastlanmıştı. Rising Star mağara sisteminde keşfedilen kalıntılarla ilgili konuşan Berger, küçük beyne sahip Homo naledi’lerin düşünülenden daha fazla iş yaptığını öne sürmüştü.

  • Tarih ve mirasın buluştuğu mezarlık

    Tarih ve mirasın buluştuğu mezarlık

    Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Şeyh Hasan köyünde bulunan mezarlık tarih ve mirasın benzersiz bir buluşmasına ev sahipliği yapıyor. Yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucunda ortaya çıkan mezarlık, geçmişin izlerini taşıyan Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait sembolleri bir arada barındırıyor. Bu nadir birliktelik örneği, tarih ve mirasın birleşimini gözler önüne seriyor. Mezarlık alanında yer alan saç örgülü mezar taşları, Osmanlıcadan Türkçe’ye çevrilen ve büyük ilgi gören Davut yıldızı ve Süleyman mühürlü mezar taşları, önemli yapılar arasında yer alıyor.

    Bin yıllık Selçuklu mezarları ile geçmişin mistik ve simgesel anlamlarını yansıtarak mezarlığa ayrı bir değer katan bu semboller aynı zamanda tarihe ışık tutuyor. Bu benzersiz mezarlık alanının korunması ve turizme kazandırılması için çalışmalarını sürdürülmesi gerektiğini belirten köy sakinlerinden Muzaffer Şimşek, restorasyon ve düzenleme çalışmalarıyla birlikte, mezarlığın turizme kazandırılarak ziyaretçilere daha rahat ve etkileyici bir deneyim sunacağını kaydetti.

    Anadolu’da örneğine nadir rastlanan mezarlık ile ilgili bilgi veren Muzaffer Şimşek, “Burada tarihi mezarlığımız var. Yaklaşık bin yıllık mezarlarımız söz konusudur. Buranın turizme kazandırılması ve düzenlenmesi sağlanırsa bölge için çok daha iyi sonuçlar vereceğini tahmin ediyoruz. Pek kimse bilmez ama Alaattin Keykubat’ın kızının mezarının bile olduğu daha önce tespit edildi.

    Ancak 1986 yılında Karakaya Barajı’nın kurulmasıyla burası baraj sahasının altında kısımları olduğu için pek kimsenin uğradığı bir bölge değildi. Burada çoğunlukla Selçuklu dönemi olmak üzere Osmanlı dönemi mezarları da var. Üzerinde Davut Yıldızı ile Süleyman Mührü olan mezarlarımız da var. Definecilerin en azından sit alanı olduktan sonra uğramadığı bir bölge ama öncesinde çok büyük tahribatlar vardı” dedi.

  • “İnsan kemiği” dedi, hayvan kemiği çıktı

    “İnsan kemiği” dedi, hayvan kemiği çıktı

    Tanpınar Mahallesi Şehit Mehmet Erciyes Sokak üzerinde bulunan mezarlığa ziyarete giden kadın, bir mezarın üzerinde insan kemiği bulduğunu ihbar etti. İhbar üzerine olay yerine giden polis ekipleri, yaklaşık yarım saat süren arama çalışmaları sonucu ihbarcı kadının insan kemiği gördüğünü iddia ettiği mezarı bularak inceleme yaptı.

    Ekipler tarafından yapılan incelemede, ihbarcının insan kemiği olarak iddia ettiği kemiklerin hayvan kemiği olduğu anlaşıldı.

    İhbarın asılsız olduğunu anlayan ekipler normale döndü.

  • Dünyanın en büyük  mezarlığında bayram yoğunluğu

    Dünyanın en büyük mezarlığında bayram yoğunluğu

    Anadolu’nun Orhun Abideleri olarak da bilinen ve bünyesinde 8 binden fazla mezar bulunduran 210 dönümlük dünyanın en büyük Türk İslam Mezarlığı, Ramazan Bayramı’nda Türkiye’nin birçok ilinden ziyaretçileri ağırlıyor. Üzerlerindeki kabartmalar, motifler, oymalar, kitabeler ve yazılarla tarihe ışık tutan abidevi mezar taşları, ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor.


    Kocaeli’nden Ahlat’a ilk defa gelerek tarihi Selçuklu Meydan Mezarlığı’nı ziyaret ettiğini belirten Mehmet Aynalı, “Kocaeli’nden geldik buraları geziyoruz. Buralar gezmeye değer. Burası Selçuklu döneminden kalmış tarihi bir mezarlık. Bizlerde çocuklarımızın vasıtasıyla gezdik. Buralar çok güzel herkesin gelip görmesini tavsiye ederiz” dedi.


    Selma Aynalı isimli ziyaretçi ise gezmeye geldiklerini ifade ederek, “Gelmek görmek isteyenler buyursun gelsinler. Çok güzel yerler, ilk defa geliyoruz. Van Gölü çok güzel. Mezarlıkları güzel” diye konuştu.


    Midyat’tan gelen ziyaretçi Terhis Er de, “Ahlat’ı merak ediyorduk. Bayram vesilesiyle Midyat’tan geldik. Selçuklu tarihini merak ettiğimiz için Ahlat’a gelmek istedik. Bayağı güzel tarihi eserler var. Hoşumuza gitti, herkese tavsiye ederiz. Bundan sonra Van’a geçeceğiz. Oradaki tarihi eserleri gezeceğiz. Herkese mutlu bayramlar diliyorum” dedi.

  • Şehit yakınları bayramın ilk ziyaretinde şehitliğe koştu

    Şehit yakınları bayramın ilk ziyaretinde şehitliğe koştu

    Aileler, bayram namazının ardından ilk ziyaretleri için şehitliklere akın etti. Pınarbaşı Şehitliğine gelen aileler, yakınlarının kabri başında Kur’an-ı Kerim okudu.

    Duaların edildiği kabirleri elleriyle temizleyen aileler, çiçeklerin bakımını yaparken, şehitlerin toprağına su döktü.
    Ayrıca bazı vatandaşlar da yoldan geçerken şehitler için dua etmeyi ihmal etmedi.

  • Mezarlıklar ve şehitlikler bayrama hazır

    Mezarlıklar ve şehitlikler bayrama hazır

    Ramazan Bayramı’nda vatandaşların kabir ziyaretlerini daha temiz ve düzenli ortamlarda gerçekleştirebilmesi için çalışan Başiskele Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, mezarlıkların ve şehitliklerin genel temizlik, bakım ve onarım çalışmalarının yanı sıra kabristanları çiçekli bitkilerle süsledi.

  • Araç mezarlığı büyüyor

    Araç mezarlığı büyüyor

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da, binlerce araçta ya enkaz altında kaldı, yada çatılardan düşen parçalar nedeniyle hasar gördü.

    Antakya ve Samandağ’da enkaz arasından çıkarılan araçlar, çekici yardımıyla belirlenen 3 noktaya toplanıyor. Plaka ve şase numarası kayıt altına alınan araçlar düzenli bir şekilde toplama alanına bırakılıyor.

    Derince Mahallesi’nde, ezilen, ağır hasar alan, tekerleri çıkan, camları kırılan, motorları ortada duran binlerce aracın görüntüsü adete bir hurdalık yada mezarlığı andırdı. Üzerlerinde enkazdaki beton parçalarından kalıntılar bulunan araçların bazılarının üzerini, sahiplerinin naylon branda ile kapattığı görüldü.

    Bazı vatandaşların ise araçlarını bulabilmek için alanda araştırma yaptığı gözlemlendi. En büyük toplama alanındaki Derince’ye enkazlarından çıkarılan araçların getirilmeye devam ettiği görüldü.

    “Mezarlık galerisi”

    Aracını arayan öğretmen Sebahattin Köseoğlu, “Depremde evimiz, arabamız gitti. Akrabalarımızı kaybettik, toparlanmaya çalışıyoruz. Şimdi burada arabamı arıyorum. Bütün hayatımız 40 yıllık biriktirdiğimiz değerler kayboldu. İnşallah bir gün toparlarız. 2015 model bir aracım vardı. Ev, araba her taraf yıkıldı. On yıla ancak toparlanmayı umut ediyoruz. Burası mezarlık galerisi gibi. Gelen ins