Etiket: MHP

  • İdam kararını eleştiren CHP’ye MHP’den tepki

    İdam kararını eleştiren CHP’ye MHP’den tepki

    MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ‘idam’ açıklamasını eleştiren CHP’ye tepki göstererek, “Karşı çıkışlarının sebeplerini kamuoyu ile paylaşmak, varsa kangren hâlini almış bu soruna çözüm tekliflerini ortaya koymak; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni katil olarak göstermeye kalkan CHP’li yöneticilerin ve CHP’nin ipiyle kuyuya inen ittifak ortaklarının görevidir” dedi.

    MHP’li Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamada, Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, açıklamasında maksadını gayet sarih bir şekilde ortaya koyduğunu bildirdi. Buna rağmen belli siyasi çevrelerin Bahçeli’yi hedef alan karalama kampanyası başlattığını savunan Büyükataman, “Türkiye’de kadına ve çocuklara yönelik artan cinsel istismar ve vahşice işlenen cinayetler durmak yerine her geçen gün tahammül edilemeyecek sınırlara ulaşmaktadır. ‘Bu kadarı da olamaz’ dediğimiz vahşilikler, maalesef sıradanlaşmaya başlamıştır. Oysa her gün yeni bir çığlık; yüreğimizi yakmakta, uykularımızı kaçırmakta, vicdanı olanların vicdanını sızlatmaktadır. Diğer yandan Türkiye’nin kalkınma hamlelerini sekteye uğratmak isteyenlerin, Türkiye’yi demokrasi dışı yöntemlere başvurmak suretiyle dize getireceğini zanneden çevrelerin, FETÖ benzeri yapılanmaları paravan olarak kullanıp Anayasal düzeni ortadan kaldırma hazırlıklarını görmezden gelmek ülkeye en büyük ihanettir” dedi.

    CHP’YE ELEŞTİRİ

    MHP’li Büyükataman, Bahçeli’nin, açıklamasında ‘Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ‘çocukların cinsel istismarı’, ‘cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar’ ve ‘cebir ve şiddet kullanarak Anayasa’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya çalışmak’ suçlarına idam cezası getirilmesini bir zorunluluk olarak gördüğünü belirttiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

    “Muhakkak ki yargı, cezanın uygulanmasında ölçülülük ilkesine bağlı kalmak suretiyle işlenen suç ve verilen ceza dengesini tartacak bir teraziye sahip olacaktır. Yaptığının yanına kâr kalacağını düşünen vahşilerin ve Anayasal düzeni cebir ve şiddetle yıkma hayali kuran düzenbazların Milliyetçi Hareket’in bu teklifi karşısında paniğe kapılması anlaşılabilir bir durumdur. Anlaşılmaz olan ise CHP’nin başını çektiği ittifakın, Türk milletinin haklı beklentilerini dile getiren Sayın Genel Başkanımızın idamla ilgili talebine karşı yaklaşımlarıdır. Karşı çıkışlarının sebeplerini kamuoyu ile paylaşmak, varsa kangren hâlini almış bu soruna çözüm tekliflerini ortaya koymak; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni katil olarak göstermeye kalkan CHP’li yöneticilerin ve CHP’nin ipiyle kuyuya inen ittifak ortaklarının görevidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘tam bağımsızlık’ mücadelesinden mandacılığa evrilen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin ve gayriresmî şubelerinin; toplumun huzuru, dirliği ve güvenliği söz konusu iken Avrupa Birliği’ni işaret etmesi kendileri açısından hem utanç verici hem de gayri samimidir. Partisini ve partililerini terör örgütünün siyasi uzantılarına topyekûn paravan yapanların idam yasasına önce şahsen destek vereceğini söyleyip ardından ‘brexit-trexit’ sözleriyle konuyu Avrupa Birliğine bağlaması iradelerinin ipotek altında olduğunun en net kanıtıdır.”

    MHP’li Büyükataman, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Tüm siyasetini toplumsal beklentileri suistimal üzerine kuranlar, idamın da bu maksatla gündeme getirildiği iddiasıyla konuya kendi çözümsüz ve sonuç odaksız politikaları açısından yaklaşmaktadır. Şehirlere bombalar yağarken sıvışacak yer arayanların bugün mikrofonlar karşısındaki sahte pehlivanlıkları güreş meydanına çıkıncaya kadardır. Türk milleti ile güreşe tutuşmaya kalkanlar yenilmeye mahkûmdur. Toplumun kanayan yaralarına ilaç vermek yerine, yarayı açanların menfaatlerini önceleyenlerin FETÖ’ye gizli af ve erken seçim yatırımı iddiaları tıpkı siyasetleri gibi ucubeliktir. Bir çözüm önerisi olmayanların içi boş söylemleri, Türkiye’nin ayağına zincir vurma maksadını taşımaktadır. Büyük Türk milleti bu zincirleri kıralı, zincirlerin sahiplerine tarihî ders vereli çok zaman geçmemiştir. Yenilen pehlivanın güreş hevesi beyhudedir, sonuç değişmeyecektir.”

  • Bahçeli: Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı bellidir

    Bahçeli: Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı bellidir

    SON DAKİKA: MHP Lideri Devlet Bahçeli:”Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023’ün Haziran ayında, zamanında yapılacaktır. Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır. Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yunanistan’la yaşanan Doğu Akdeniz gerilimine ilişkin bir açıklama yayımladı:

    Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları;

    “Ege ve Doğu Akdeniz’de yaşanan tehlikeli cepheleşme, Türkiye’nin çevresini saran mütecaviz ve müstevli cendere günden güne karmaşıklaşmaktadır.

    Yunanistan’ın küstah dayatmalarına eşzamanlı olarak genişleyen kriz siyaseti ülke olarak maruz kaldığımız risk ve tehditleri hem derinleştirip hem de şiddetlendirmektedir.

    Artan gerilim ve tacizlere rağmen, Türkiye tarihsel çıkarlarını, egemenlik haklarını, milli güvenliğini muhafazayla birlikte müdafaa etme azim ve kararlılığındadır.

    Bu konuda en küçük gevşeme ve tavize fırsat verilmemektedir.

    Yunanistan’ın muhasım ülkelerin arkasına saklanıp anlaşmadan, konuşmadan ve uzlaşmadan ısrarla kaçması, üstelik haksızlıkların ve hukuksuzlukların gölgesine sığınıp ikbal ve istikbal arayışına çıkması haydutluktur.

    Fransa’nın, Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Mısır ve İsrail’in telkin, tezvir ve tahrikleriyle freni iyice boşalan Yunanistan’ın muhtemel bir felakete açıkça hizmet ettiği, hatta davetiye çıkardığı anlaşılmaktadır.

    NATO’nun teknik görüşmeler yapılması amacıyla mutabakata varıldığını açıklaması Yunanistan tarafından yalanlanmış, nitekim barış ve diyaloğa hangi ülkenin kapalı olduğu ezcümle belgelenmiştir.

    Bunun yanı sıra, Fransa ile Yunanistan arasında planlanan ortak savunma anlaşmasının 9 Eylül’de Macron ile Miçotakis eliyle imzalanacak olması geçmişe dayalı yeni bir hesaplaşma hevesinin bu iki çürümüşe hakim olduğuna kanıt ve karine teşkil etmiştir.

    Bilinmelidir ki, Yunanistan’ın neredeyse kumsallarımıza kadar hak iddiasında bulunması çok bariz bir savaş dilidir.

    Ancak Türkiye’nin varlığı, bağımsızlığı ve onurlu geleceği asla haczedilemeyecektir.

    Gerek Ege’de gerekse de Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığımızı, kara sularımızı, egemenliğimizin alameti farikası olan her emanetimizi ihlale, inkara veya işgale kakışanlar tarihi yanlışlarının bedelini çok ağır ödeyeceklerdir.

    Fransa ve Yunanistan’ın 1920’li yıllardan mülhem kanlı politikalarını gafletle tekraren uygulamaları halinde hafızalarından çıkardıkları soylu Türk kahramanlığının ezici gücüyle bir kez daha tanışmaları, bu defa katlanacakları akıbetin korkunçluğu mukadderdir.

    AB Komisyon Başkanı’nın, “24-25 Eylül AB Zirvesi’nde Türkiye için havuç-sopa yaklaşımını içeren araçlar belirleyeceğiz” demesi ucuz, sorumsuz ve sorunlu bir üslup olarak gündeme yansımıştır.

    Başta Almanya olmak üzere diğer birlik üyesi ülkelerin Fransa’nın düşmanca politikalarını engellemeleri, tahsis veya tamir etmeleri tarihi bir zorunluluk olarak karşımızdadır.

    AB’nin kendi içinde müşterek bir dış politika inşa edemeyecek kadar bölünme yaşaması bir başka vahim sorundur.

    İlave olarak NATO şemsiyesi altında Türkiye-Yunanistan kutuplaşmasına bir de Türkiye-Fransa husumeti eklenmiştir.

    Bu şekilde ne NATO’nun devamı ne de bölgesel ve küresel barış ortamının tesisi ihtimal dahilinde olamayacaktır.

    Türk milleti mavi vatanın istiklaline baş koymuştur.

    Tıpkı terörle, ekonomik saldırılarla nasıl mücadele ediliyorsa denizlerimizde silah gösterip uçak uçuran, gemi yüzdürüp sabrımızı test eden ülkelerle de aynı şekilde ve cesaretle mücadele edilecektir.

    Türkiye’nin milli bekasını çok sıcak ve yakın derecede etkileyen dış gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, CHP’nin, HDP’nin, İP’in ve diğer partilerin siyasi polemiklerle vakit geçirmesi Türkiye sevdasından ne kadar mahrum olduklarını esasen tasdik ve teyit etmiştir.

    Cumhurbaşkanı ve 28.Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine üç yıllık bir sürenin bulunması bu müflis siyaset işportacıları tarafından bir türlü dikkate alınmamaktadır.

    Sabah akşam Zillet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili bahis açılmakta, erken seçim zorlaması yapılmaktadır.

    CHP’yle birlikte siyasi dedikoduya çakılmış malum siyasi partilerin ülkemizi ve milletimizi pençesine alan milli meseleler hakkında dişe dokunur tek bir görüş ve değerlendirmelerinin olmaması ise utanılacak bir ayıptır.

    Gül isteyenlerin daha çok fidan dikme çabası beyhude bir gayrettir.

    Türkiye’yi üçüncü sınıf siyasi çekişme ve tartışmalarla meşgul edenlerin yegâne gayesi çıkarlarının imali, çarpık anlayışlarının ikmalidir.

    Buradan kayda değer bir sonuç çıkmayacağı da kesindir.

    Türkiye terörden dış politikaya, ekonomiden salgın hastalığa kadar varoluş-yokoluş mücadelesi verirken Yunanistan’ın gizli hafiyesi gibi konuşan, yazan, yorum yapan kim varsa zillet çamuruyla kirlenmiştir.

    Uyduruk ve uydulaşmış parlamenter sistemi güçlendirerek tekrardan uygulama sözü verenler amansız bir hastalığa yakalanmış siyaset cahilleri, millete tepeden bakan sonradan görmelerdir.

    Bunlara itibar edip ciddiye alacak vicdan ve hamiyet sahibi hiç kimse kalmamıştır.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin gelecek ümidi, sosyal, siyasal ve ekonomik güvencesi, stratejik gücüdür.

    Cumhur İttifakı geceyi gündüze katarak devletine, milletine, geleceğin parlak nesillerine huzurlu, istikrarlı, iç ve dış sorunlarını en aza indirmiş, refaha ve gelişmişliğe ulaşmış bir ülke kazandırmanın heyecan ve hedefindedir.

    Bunu da istiklal için birlik, istikbal için dirlik kavrayışıyla hayata geçirecektir.

    Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının Haziran ayında, yani zamanında yapılacaktır.

    Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır.

    Ayrıca Cumhurbaşkanı adayı çetelesi tutan, toplumsal ve siyasi kısır tartışmaları kamçılayan kötü niyetliler şu gerçeği yeri gelmişken özellikle hatırlarında tutsunlar ki:

    Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

    Milliyetçi Hareket Partisi ise bu amaç doğrultusunda sonuna kadar çalışacak, milletimizin tertemiz iradesinden ilhamını alarak gereğini şimdiden tam ve eksiksiz şekilde ifa edecektir.”

  • CHP’den MHP’ye geçtiler

    CHP’den MHP’ye geçtiler

    CHP’den geçtiğimiz günlerde istifa eden Yalova Belediyesi Meclis Üyesi Yavuz Bingöl ile Çınarcık Belediyesi Meclis Üyesi Ali Altıparmak, düzenlenen törenle MHP’ye geçti.

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi tarafından göreve getirilmesinin ardından gerçekleştirilen kongreyle yeni yönetimini tanıtan ve çalışmalarına başlayan MHP Yalova İl Başkanı Namık Öz, çalışmalarını sürdürüyor. CHP’den istifa eden Yalova Belediyesi Meclis Üyesi Yavuz Bingöl ile Çınarcık Belediyesi Meclis Üyesi Ali Altıparmak MHP’ye geçiş yaptı. Yoğun katılımın yaşandığı törende Bingöl ve Altıparmak’ın parti rozetlerini MHP Yalova İl Başkanı Namık Öz taktı.

  • “İdam cezası isteniyorsa gereğini yapmalıyız”

    “İdam cezası isteniyorsa gereğini yapmalıyız”

    Denizli AK Parti Bozkurt ilçesi 7. Olağan Kongresinde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği idam cezası tartışmalarına değindi. Özkan, şunları ifade etti:

    Eğer vatandaşlarımız ülke barışını tehdit eden, huzurunu tehdit eden suçlarla ilgili idam cezası istiyorsa biz de parlamentoda bunun gereğini yapmak zorundayız.

    Uluslararası hukuk da buna saygı duymak zorunda. Biz de gereğini en yakın zamanda hayata geçirmek suretiyle yapacak, toplumsal barışımıza, vatandaşlarımızın adalet beklentisine uygun hukuk inşaası üretmeye devam edeceğiz.

  • Bahçeli: Karadeniz gazı stratejik gücümüze güç katacaktır

    Bahçeli: Karadeniz gazı stratejik gücümüze güç katacaktır

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Karadeniz’deki doğal gaz rezervi keşfine ilişkin, “2019’da ödediğimiz 41,6 milyar dolarlık enerji faturasının, önümüzdeki yıllarda inişe geçecek olması bazılarının uykularını kaçırmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

    Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından müjdesi verilen Karadeniz’deki 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfini, Türkiye’nin enerji konusundaki makus ve menfi talihini yeneceği göz kamaştırıcı bir kazanım olarak nitelendirdi.

    Doğal gazda ithalata bağımlılık oranının yüksekliğinin bilinen bir gerçek olduğuna işaret eden Bahçeli, “Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılık oranının yüzde 72 düzeyinde olması elimizi zayıflatırken, bütçe dengesini ve ödemeler bilançosunu olumsuz şekilde etkilemektedir. Karadeniz’de bulunan doğal gaz yatağı ekonomik güvenliğimizi sağlam esaslara bağlarken stratejik gücümüze de güç katacaktır.” ifadelerini kullandı.

    Bahçeli, ülkenin kalkınması, gelişmesi ve zenginleşmesinin, ekonomik risklerin azalarak refahın istikrarlı artışının, vicdan sahibi her insanı memnun edeceğini, kronik sorunların çözümünde değerli ve önemli bir katkı sunacağını vurguladı.

    Bahçeli, “Enerjide yeni rezervlerin ve zengin yatakların bulunması hem kasamızı dolduracak hem de kesemizin bereketini artırarak başkalarına duyulan ihtiyacı azaltacaktır.” ifadesini kullandı. Bahçeli, şöyle devam etti:

    “Geldiğimiz bu aşamada, sondaj gemilerimiz egemenlik haklarımızdan mülhem Akdeniz ve Karadeniz’de bulunan doğal kaynakları her türlü zorluğa direnerek, dış baskıları bertaraf ederek arayış halindedir. Çıkarılmayı bekleyen daha pek çok rezerv olduğu bilinmektedir. Doğal gaz ve petrole ödediğimiz milli servetten yapılacak yüksek meblağlı tasarruflar kuşkusuz ülke ekonomisiyle birlikte vatandaşlarımıza da rahat bir nefes aldıracaktır. Ancak Türkiye’nin diriliş azminden ürken, parlak ufuklara ulaşma amacından rahatsız olan köksüzler lobisi bu defa da nice emekle bulunan doğal gaz yatağını karalamaya, küçük göstermeye, değersizleştirmeye kalkışmışlardır. Karadeniz’de belirlenip üretime ve ticarileşme aşamasına geçecek doğal gaz kuyusu, kötü niyetlilerin ipliğini bir kez daha pazara çıkarmış, vicdan ve ahlaklarının bütünüyle iflas ettiğini ibretlik şekilde gözler önüne sermiştir.”

    Bahçeli, milli kazanımlara üzülüp kayıplara sevinenlerin, Türkiye sevgilerinin buharlaştığını, tutsaklığın ruhlarına işlediğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Her yapılanda kusur arayan, Türkiye’nin ayak bağlarından kurtuluşundan devamlı huzursuz olan menhus ve menfur çevreler milletimize husumet besleyen karanlık odaklardır. Malum zihniyetler kimi zaman dış mihrakların kalem tutan eli, kimi zaman da söz söyleyen ağızları olmuşlar fakat bir türlü adamlık hüviyetini kazanamamışlar, milli ve yerli duruş gösterememişlerdir. 2019 yılında ödediğimiz 41,6 milyar dolarlık enerji faturasının önümüzdeki yıllarda inişe geçecek olması bazılarının uykularını kaçırmıştır. Üstelik doğal gazda kendi kendimize yetme hedefinden dolayı kabus görmeye başlamışlardır. Gazın doğalını beğenmeyenler, Türkiye düşmanlarının suni ve süfli gazıyla iftira ve isnat yarışına giren ayıplı ve utanmaz yüzlerdir. Bunların budanmış kimliğini ve bozuk kişiliğini son günlerde yapılan açıklama ve yorumlardan açık seçik görmek mümkündür.”

    “Enerji geleceğin stratejik anahtarıdır”

    MHP’nin, milletin sevincine ve acısına her zaman ortak olduğunu ifade eden Bahçeli, “Bu kapsamda Karadeniz’in Tuna-1 Bölgesi’nde çıkarılan gazdan büyük bir bahtiyarlık duyuyor, Cumhurbaşkanımızı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızı, sondaj gemilerimizde vatan sevgisiyle gece gündüz çalışan bütün kardeşlerimizi gönülden kutluyor, şükranlarımı sunuyorum. Unutmayalım ki, enerji geleceğin stratejik anahtarıdır. Bu anahtarın doğru, yerinde, isabetli ve tesirli kullanımı sürdürülebilir büyüme ve yükselme ümitlerini canlı tutacak, istikbalimizi güvenceye alacaktır.” ifadelerini kullandı.

    Giresun’daki sel

    Bahçeli, Giresun’da meydana gelen sel felaketinde şehit olanlara ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek, kendilerinden haber alınamayan vatandaşların da sağ salim bulunmasını temenni etti.

    Afetten kaynaklanan zararın, devletin geniş imkanları, milli birlik ve dayanışma iradesi ile seferberlik anlayışı içinde en kısa zamanda tamir ve telafi edileceğine inandığını belirten Bahçeli, bölge insanının her zaman yanında olduklarını vurguladı.

  • Son seçim anketinde dikkat çeken sonuçlar!

    Son seçim anketinde dikkat çeken sonuçlar!

    Erken seçim iddiaları ve Muharrem İnce’nin yeni başlattığı hareketle Ankara kulisleri hareketlenirken, anket çalışmaları da hız kazandı. Son olarak Metropoll Araştırma’nın yaptığı seçim anketinde sadece iki partinin barajı geçtiği görülürken, Davutoğlu’nun partisinin yükselişi de dikkat çekti.

    Metropoll Araştırma, Türkiye’nin Nabzı Temmuz 2020 anketinden çarpıcı sonuçlar çıktı. Anket sonuçlarına göre AK Parti, birinci parti durumunda görülürken, CHP ile birlikte sadece iki parti barajı geçiyor. HDP yüzde 8, İYİ Parti 6.9, MHP ise 6’da kalıyor. En dikkat çeken sonuç ise Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi, Ali Babacan’ın DEVA Partisi’ni geride bırakıyor. Gelecek Partisi yüzde 2 iken, DEVA Partisi yüzde 1.3te kalıyor.

    İşte Metropoll anketinin sonuçları…

    Metropoll Araştırma’nın Türkiye’nin Nabzı Temmuz 2020 anketinin sonuçlarına göre bugün seçim olsa AK Parti’nin oy oranı yüzde 33.2 iken CHP’nin oy oranı yüzde 20.5… HDP, yüzde 8’de iken İYİ parti yüzde 6.9, MHP ise yüzde 6’da kalıyor.

    GELECEK PARTİSİ, DEVA’YI GERİDE BIRAKTI

    Anket sonuçlarına göre Şubat 2020’den bu güne Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ile Babacan’ın DEVA Partisi oylarını yüzde yüz artırdı. Ancak Gelecek Partisi’nin DEVA Partisi’ne fark attığı görüldü. Gelecek Partisi yüzde 2 çıkarken, DEVA Partisi ise, yüzde 1.3’te kaldı.

  • MHP’li Akçay: Sosyal medya düzenlemesi bir sansür yasası değil

    MHP’li Akçay: Sosyal medya düzenlemesi bir sansür yasası değil

    MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, CHP’nin, sosyal medya terörünü bitirmek, vatandaşların ifade özgürlüğünü güvenli hale getirmek ve kişilik haklarını korumak için çıkarılan sosyal medya düzenlemesini “sansür” olarak nitelendirmesinin, trajikomik bir durum olduğunu belirtti.

    Akçay, yaptığı yazılı açıklamada, sosyal medyaya yönelik düzenlemeler içeren İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Sosyal medyada sahte hesaplar üzerinden insan haysiyetine, namusuna ve şerefine yönelik itibar suikastlarının düzenlendiğini ifade eden Akçay, terör örgütlerince organize şekilde linç kampanyaları gerçekleştirildiğini anımsattı.

    Akçay, terör örgütlerinin propagandasını yapan veya kişilik haklarını ihlal eden içeriklerin, mahkeme kararı olmasına rağmen muhatap bulunamadığı için sosyal ağ sağlayıcılarınca kaldırılmadığını vurguladı.

    Sosyal medya düzenlemesinin, kişiler ile sosyal ağ sağlayıcılar arasındaki ilişkileri ve muhataplığı oluşturmak, vatandaşların kişilik haklarını korumak, ifade ve haber alma özgürlüğünü güvenli hale getirmek, internet ve sosyal medya mecralarının Türkiye’de hukuki ve mali muhataplık tesis etmek için yapıldığını belirten Akçay, “Sosyal ağlarda temel sorun muhataplık. Bir ihlalle karşılaşıldığında mahkeme kararı olsa dahi karşımızda muhatap bulamıyoruz.” ifadesini kullandı.

    Akçay, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde sosyal medyaya yönelik düzenleme yapıldığına, Twitter ve Facebook gibi sosyal ağ sağlayıcılarının, bu ülkelerin yasalarını kabul ettiğine, Türkiye’deki sosyal medya düzenlemesinin, Almanya’dan örnek alındığına dikkati çekti.

    Kanunla, Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının, en az 1 kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyeceğini belirten Akçay, sosyal ağ sağlayıcılarına, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma zorunluluğu getirildiğini kaydetti.

    “Düzenleme bir sansür yasası değil”

    Temsilci belirlemeyen sosyal ağ sağlayıcılara, idari ve mali yaptırımlarla internet bant genişliği sınırlaması getirildiğini belirten Akçay, şöyle devam etti:

    “CHP, HDP ve İYİ Parti sözcüleri, sosyal medya düzenlemesiyle ‘internetin kapatılacağı’, ‘ifade ve düşünce özgürlüğün sınırlandırılacağı’ yalanını söylüyor. Sosyal medyaya ilişkin düzenlemeler düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyen bir sansür yasası değildir. Aksine ifade ve düşünce özgürlüğü ile iftira, yalan, itibar suikastlarını ayırt edip sosyal mecrayı daha medeni, daha demokratik, düşünce ve ifade özgürlüğünün daha iyi şekilde ifade edilebildiği bir ortamı sağlamaya yönelik bir düzenlemedir. Suç unsuru oluşturan veya kişilik haklarının ihlaline konu olan içeriklere mahkeme kararıyla erişim engellenecektir. Böylece sosyal medyadaki terör ve itibar suikastlarının önüne geçilecek, sosyal medya kullanıcısı olan 55 milyon vatandaşımızın temel hak ve özgürlükleri korunacaktır.”

    “Hukuki ve mali muhataplık oluşturmanın neresi sansür?”

    CHP’nin, sosyal medya düzenlemesini Anayasa Mahkemesine götüreceğini anımsatan Akçay, şunları kaydetti:

    “Almanya, İngiltere ve Fransa benzer düzenlemeyi yaparken sansür olmuyor da biz Almanya’daki düzenlemeye paralel bir düzenleme yaparken mi sansür oluyor? Sosyal medya ağlarıyla hukuki ve mali muhataplık oluşturmanın, vatandaşlarımızın haklarını savunmasının neresi sansürdür? Televizyon ve gazetelere sansür uygulayan, sansür uyguladıkları kanallara çıkanları ihraç eden CHP’nin ve dostlarının sosyal medya terörünü bitirmek, vatandaşlarımızın ifade ve haber alma özgürlüğünü güvenli hale getirmek ve kişilik haklarını korumak için çıkarılan sosyal medya düzenlemesini ‘sansür’ olarak nitelendirmesi trajikomik bir durumdur.”

  • İYİ Parti’den Bahçeli’ye jet yanıt

    İYİ Parti’den Bahçeli’ye jet yanıt

    İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi Ümit Dikbayır, partisinin Genel Başkanı Meral Akşener’e “Evine dön” çağrısı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye çok sert yanıt verdi: Biz zaten evimizdeyiz… Başkalarının kuyruğuna takılıp, evin yolunu kaybedenler düşünsün!

    Ne olmuştu?

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Akşener’e çağrıda bulunarak, “Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde EVİNE dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. EVİNDE rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar arasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense EVDE olmak isabetli bir tercihtir” ifadelerini kullandı.

  • Bahçeli’den Akşener’e ‘Evine dön’ çağrısı

    Bahçeli’den Akşener’e ‘Evine dön’ çağrısı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Meral Akşener’e ‘evine dön’ çağrısında bulundu.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Akşener’e de çağrıda bulunarak, “Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde EVİNE dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. EVİNDE rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar arasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense EVDE olmak isabetli bir tercihtir” ifadelerini kullandı.

    MUHARREM İNCE’NİN SİYASİ PARTİ KURACAĞI İDDİASI

    Devlet Bahçeli, Muharrem İnce’nin siyasi parti kuracağına ilişkin iddialara da yanıt vererek, ”CHP’de sular durulmaz, nitekim kaynayan tencere kapak tutmaz” açıklamasında bulundu.

    ”KÖKÜNDEN KOPAN OLUŞUM ÇOK YAŞAMAZ”

    Devlet Bahçeli sözlerine şunları da ekledi:

    ”37.Olağan Büyük Kurultay bir fırsattı, belki de bu fırsat kapısı ardına kadar açıldı. CHP, vaki geleneğiyle vahim gerçeği arasında kalmanın ağır sıkıntısını yaşıyor. Bana göre kökünden ve tarihinden kopan hiçbir sosyal ve siyasal oluşum çok yaşamaz.

    CHP iktidar hedefini falan bırakıp, girdiği tünelde karşısından gelen tehlikeli ışığa kafa yormalıdır. Bu ışık kurtuluş değil, şiddetli çarpışmadır, dağılmadır, parçalanmadır”

  • Bahçeli, Twitter’a geri döndü

    Bahçeli, Twitter’a geri döndü

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medyayla ilgili yasal düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından Twitter’da ilk paylaşımını yaptı.

    Devlet Bahçeli, sosyal medyada en son paylaşımını 1 Temmuz’da yapmıştı. Son paylaşımında “Sosyal medya dipsiz bir kuyuya, izan ve insaf tanımayan mayınlı bir platforma dönüşmüştür. Başta Twitter, Facebook olmak üzere sosyal medya iftira sahnesi, ihanet ve isnat mecrası olmuş çıkmıştır. Sosyal medya taşınması imkânsız ağır bir güvenlik sorunu haline gelmiştir” ifadelerini kullanan Bahçeli’nin Meclis’te düzenleme yapılana kadar sosyal medya hesaplarını askıya aldığı açıklanmıştı.

    TBMM Genel Kurulu’ndan geçen sosyal medya ile ilgili düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından Bahçeli, Twitter hesabından ilk paylaşımını Fatih Karagümrük Spor’un Süper Lig’e yükselmesi nedeniyle yaptı. Bahçeli, Karagümrük Spor formasının yanında çekilen fotoğrafıyla yaptığı paylaşımında, “Zafer ayında zaferle Süper Lige yükselen Fatih Karagümrük Spor’a başarılar diliyorum. Başta kulüp başkanı Süleyman Hurma olmak üzere teknik heyeti, futbolcuları ve yiğit Karagümrük taraftarlarını tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı.