Etiket: milli sporcu

  • Milli sporcusu 3 bronz madalya kazandı

    Milli sporcusu 3 bronz madalya kazandı

    Bağcılar Belediyesi Para Atletizm Milli sporcusu Hamide Doğangün, 17-25 Mayıs tarihleri arasında Japonya’da düzenlenen IPC (Uluslararası Paralimpik Komitesi) Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil etti. Tekerlekli Sandalye Koşu Branşı’nda sahneye çıkan milli atlet Doğangün, (T53) 800, 400 ve 100 metrelerde bronz madalya kazandı. Doğangün şampiyonayı 3 farklı kategoride madalya kazanarak tamamladı.

    Sporcularımızı desteklemeyi sürdüreceğiz

    Başarısından dolayı Doğangün’ü tebrik eden Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Hamide başta olmak üzere turnuvada yarışan milli sporcularımızı kutluyorum. Bağcılar Belediyesi olarak her zaman spora ve sporculara desteklerimizi sürdüreceğiz” dedi. Doğangün de kendilerine sunduğu imkanlardan dolayı Özdemir’e teşekkürlerini iletti.

  • Doktor tavsiyesi milli sporcu yaptı

    Doktor tavsiyesi milli sporcu yaptı

    Serdar Murat Yıldız, 6 yaşındayken hareketli olduğu için doktora götürüldü. Ankara’daki doktor, ailesine çocuğun yüzme ve satranca yönlendirilmesini tavsiye etti. Bunun üzerine ailesinin satranca yönlendirdiği Yıldız, kısa sürede milli takıma kadar yükselip hem ailesinin hem de ilçenin gururu oldu. Oğlunun öğretmenleri ve doktorların desteği ile bir başarı hikayesi oluştuğunu belirten baba Ahmet Yıldız, “Ankara’da 6 yaşında iken doktor tavsiyesi ile oğlumuzu satranca başlattık. Doktorumuz satranç ve yüzme önerdi. 9 yıldır devam ediyor satranca. Serdar’ı masaya oturtamazdınız. Tabir olarak düz duvara tırmanırdı. Şimdi 4-5 saat boyunca satranç maçı yapabiliyor. En son milli takıma seçildiğinde 5,5 saat maç yaptı” diye konuştu.
    Serdar Murat Yıldız ise, “Kozan Fen Lisesinde okuyorum. Satranç ve basket oynuyorum. Ben küçükken babamın da dediği gibi biraz huysuz bir çocuktum. Derslerde dikkat eksikliğim vardı. Bunun üzerine Ankara GATA’da doktorun yanına gittik ve satranç ve yüzmeyi önerdi. Yüzmeye bir süre gittim ama satranç daha dikkat çekici oldu. 9 yıldır da Ankara’da özel bir satranç akademisine bağlı çalışmalarımı sürdürüyorum. Uzun soluklu bir çalışma. Çok çalışma değil, sürekli düzenli çalışmak önemli. Ben çok çalışarak değil, düzenli, planlı çalışarak başarıyı yakaladım” dedi.
    Sosyal medyaya vakit ayırmamasının başarısına büyük katkı sunduğunu kaydeden Yıldız, “Şu an satranç olmasaydı Kozan Fen Lisesinde olamazdım belki de. Geçen yıl LGS’ye hazırlanırken çok çalışmadım ama düzenli çalıştım. Başarı ile okulda bayağı bir popülerlik oldu. Satrançta bu yıl Türkiye 6.’sı oldum, milli takım kampına seçildim. Hedefim Avrupa’da derece yapmak. Satranç ile benim yaşıtlarımın 4 saatte çalışıp çözdüğü soruları ben 1 saatte çözebiliyorum. Bu çok zeki olmaktan değil. Satranç analitik düşünceye büyük katkı sunuyor. Gözlerim kapalı yaklaşık 30 hamleye kadar aklımda tutabiliyorum. Evde bilgisayara karşı ya da babama karşı oynadım. Görenler şaşırıyor ama benim seviyemdeki arkadaşlarım bunu çok rahat oynayabiliyor. Sosyal medyanın başarıya olumsuz etkisi var. Ben düzenli bir çalışma ile başarıyı yakaladım. Benim akranlarım sosyal medya ile vakit geçirirken, onlar sosyal medya kullanıyordu. Çok az kullanıyorum, zorunlu mesajlar hariç telefonum hep kapalıydı” diye konuştu.

  • Milli boksör Olimpiyatlar için kampa girdi

    Milli boksör Olimpiyatlar için kampa girdi

    Olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu milli boksör Busenaz Sürmeneli, 2024 Paris Olimpiyat Oyunları için hazırlıklarını sürdürüyor. Sürmeneli, Eylül ayının sonuna kadar Ordu Yeni Stadyumu’nda yer alan boks antrenman salonunda hazırlıklarına devam edecek.

    “Kadınlar olarak tarih yazıyoruz”

    Kadın sporcular olarak büyük başarılara imza attıklarını aktaran milli boksör Busenaz Sürmeneli, “Avrupa Oyunları’ndan olimpiyat kotası aldık. Sakatlıktan sonra ilk büyük müsabakamızdı ve yine şampiyonluk ile sonuçlandı. Şu anda tek büyük organizasyon olan olimpiyatları düşünüyoruz, tek hedefimiz o. Başarının altında yatan en büyük sebep düştüğünde de kalkıp yeniden antrenman yapmak. Boks adına kadınlar olarak tarihi başarılar yazıyoruz. İnşallah daha iyilerini de elde ederiz” dedi.

    “Hedefim yeniden olimpiyat şampiyonu olmak”

    Hedefinin tekrar olimpiyat şampiyonu olmak olduğunu, olimpiyatlardan sonraki süreci düşünmediğini belirten Sürmeneli, “Olimpiyatlardan sonra belki bıkkınlık gelir boksu bırakırım, belki profesyonel yaparız, belki de amatör olarak devam ederiz. O nedenle ilk önce hedefimiz olan olimpiyatları geçmemiz lazım ve en son olimpiyat şampiyonu olarak tekrar olimpiyat şampiyonu olmak istiyorum. Çünkü bunu başarabilecek güç ve yetenekte olduğumu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    Avrupa Oyunları’nda ilk kez şampiyon olarak kota aldıklarını söyleyen Antrenör Şennur Demir ise Busenaz ile 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’na hazırlandıklarını ifade ederek, “Güç kampı için Ordu’daki tesisleri kullanıyoruz. Gerçekten güzel tesisler var. Hedefimiz en güçlü şekilde buradan ayrılıp, turnuvalara çıkmak. Hedefimiz 2021 yılında yapılan olimpiyatlardaki gibi altın madalyayı alarak, İstiklal Marşımızı tüm dünyaya dinletmek” diye konuştu.

     

  • Milli motosikletçi Bahattin Sofuoğlu’nun hedefi

    Milli motosikletçi Bahattin Sofuoğlu’nun hedefi

    MV Agusta Reparto Corse takımı pilotu Sofuoğlu, 8-10 Eylül’de Fransa’daki Magny Cours Pisti’nde düzenlenecek yarışın hazırlıklarını, Sakarya’nın Akyazı ilçesinde bulunan Kenan Sofuoğlu Pisti’nde sürdürüyor.

    Şampiyonanın Çekya’da düzenlenen 8. ayağının iki yarışını da 3. sırada tamamlayan ve 129 puanla 5. sırada yer alan genç pilot, yoğun tempoyla çalıştığı Fransa ayağı ve kalan yarışlarda podyumda yer almayı hedefliyor.

    Bahattin Sofuoğlu,sezona isteği gibi başlayamadığını, üçüncü ayağı olan Hollanda yarışlarından sonra çıkış yakaladığını söyledi.

    Sezonun 4. yarışında İspanya’da ilk podyumunu elde ettiğini, bu etabın ikinci yarışında da ilk zaferine ulaştığını anlatan Sofuoğlu, daha sonraki yarışların biraz talihsiz geçtiğini dile getirdi.

    Sofuoğlu, buna rağmen pes etmediğini vurgulayarak, “İtalya yarışında da elimden geleni yaptım. Orada da podyum atağı denerken yarış dışı kalmıştım. Çekya’da da ilk yarışı podyumda bitirdim. İkinci yarış ise hayatımın en sıra dışı yarışıydı. Yağmur yağdı, kurudu, tekrar yağdı. Düştüm, kalktım, devam ettim ve üçüncü bitirdim.” dedi.

    Yaz tatilini pistlerde ve spor salonlarında geçirdi

    Bu yaz tatil yapmadan haftalarca pist ve spor salonunda yarışlara hazırlandığına değinen Sofuoğlu, hazırlandığı 9. ayak Fransa yarışının geçen seneki etabında İngiliz pilotun çarpması sonucu yarış dışı kaldığını ve sakatlık yaşadığını anımsattı.

    Sofuoğlu, Magny Cours Pisti’nin sevdiği pistler arasında yer aldığını ancak henüz orada podyuma çıkamadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu sene kalan 4 yarışta podyum yapmayı hedefliyorum. Şu an dünya şampiyonluğu mümkün gözükmüyor, kalan yarış sayısı ve puan farkından dolayı. Dünya üçüncülüğü zor da olsa mümkün. Şu anki hedefim dünya üçüncülüğü. Tüm yarışları podyumda bitirirsem ve üçüncü olan takım arkadaşımdan daha fazla puan alırsam öyle bir ihtimal görünüyor.”

  • 3 dakikalık dalış için 20 sene emek

    3 dakikalık dalış için 20 sene emek

    Milli sporcu Şahika Ercümen, Bahamalar’da düzenlenen Dünya Serbest Dalış Kupası’nda 100 metre dalışta Türkiye rekorunu kırdı. Ercümen, 3 dakika 14 saniyede 100 metreye dalarak yeni rekorun sahibi oldu.

    Milli sporcu, Türkiye serbest dalış tarihinde kadınlar ve erkeklerde sabit ağırlıkla 100 metreye inen ilk sporcu unvanını da elde etti.

    Çok özel ve anlamlı bir başarı elde ettiğini ifade eden Ercümen,

    “Şu an tabii duygularım çok yoğun. Bu, ülkemizin 100’üncü yılında da olduğu için çok daha anlamlı benim adıma. Bir dalgıcın da 100 metreyi geçmek, her zaman hedefidir. Bunu başaran ilk Türk olarak tarihe geçmek, çok özel ve anlamlı. Şu anda duygularım tarifsiz. Dalış bittikten sonra saatlerce ağladım. İnşallah başarıların devamı da gelecek.” diye konuştu.

    Geçtiğimiz yıl yine Bahamalar’da sabit ağırlıkla 94 metreye dalan ve 100 metre dalış hedefi için o günden bu yana çalıştığını ifade eden Ercümen, zorlu bir yılı geride bıraktığını ve buna rağmen hedefini başardığını vurgulayarak, “Geçtiğimiz sene, 94 metre ile Türkiye rekorunu kırmıştım, o zaman da en derin derecelerden bir tanesiydi. Bizde 1 metre bile geçmek, 1 sene çalışma gerektirebiliyor. Benim geçen seneden beri böyle bir hedefim vardı. Çalışmalarımın ardından bu dereceye ulaşmak, büyük bir ivme diyebiliriz. Her sene, derecenizi 5-6 metre artıramayabilirsiniz. İnişleri ve çıkışları olan bir süreçti. 2 senedir bu 3 dakikalık dalış için hazırlanıyorum. Bu 3 dakikalık dalış için aslında 20 sene emek verdim diyebiliriz. Biz aradığımız desteği ülkemizde zor bir süreçten geçtiği için bulamamıştık. Yarışmaya ben tek başıma gittim, paletim kırıldı ve ödünç aldığım palet ile yarışmak zorunda kaldım. Aksiliklerin olduğu bir süreçti. Her şeye rağmen 2 sene önce verdiğim karardan vazgeçmedim, pes etmedim ve 2 sene sonunda bu dalışı başarabildik.” şeklinde konuştu.

    9 gün süren Dünya Serbest Dalış Kupası’nın ilk günlerinin kendisi için çok zorlu geçtiğini ifade eden Ercümen, kırık paletle yaptığı dalışın kendisini moral olarak ilk günlerde olumsuz etkilediğini söyledi. 9 günde 3-4 dalışında hata yaptığını aktaran ve son 2 şansında önce 95, sonra da 100 metreyi geçtiğini vurgulayan milli sporcu,

    Bu katıldığım turnuva, dünyanın en prestijli dalış turnuvalarından bir tanesi. Her branştan dünyada ilk 10’da yer alan sporcular özel olarak davet ediliyor. Çıtanın çok yüksek olduğu bir yarışma. 9 günlük sürecin ilk gününde 95 metre ile rekor kırarak başlamak istedim fakat paletim kırıkmış. 95 metreden tek nefesle kırık paletle yukarı çıkmak neredeyse mümkün değil. Tabii bilsem kırık olduğunu almazdık. Yukarıya çıkmakta çok zorlandım. Çıktığımda da bayılmak üzereydim. Dolayısıyla yukarı çıktığımda atlayışın geçerli olması için yapmam gereken ‘iyiyim’ işaretlerini veremedim. Kırık paletle çıkmanın hissiyatı da kötüydü. Yukarı çıkamayacağım gibi hissettim. Bu durum psikolojimi çok düşürdü. Ondan sonra yaptığım 2-3 dalışta, dalamayacağım gibi geldi. Heyecanlandım ve stres yaptım. Ve üzerine 2-3 kez daha geçersiz dalışlar yaptım ve o noktada bir an yapamayacağım gibi hissettim. Her şey çok aksi gidiyordu. Hayatımda hiç bu kadar zor başlayan bir turnuva geçirmemiştim. Ben üst üste 4 hata yaptım. Öyle olunca çok demoralize oldum. Son 2 hakkım kalmıştı. Çok şükür zihnimi temizleyebildim. Son yaptığım 2 dalışta önce 95 metreye sonra da 100 metreye inerek yarışmanın kaderini değiştirdik.” ifadelerini kullandı.

    Dünya Serbest Dalış Kupası’nın 6’ncı gününde 95 metre hedefiyle yaptığı dalışın 78 metresinde yukarı çıkmak durumunda kalan Ercümen, başarısız bu dalışının ardından kendini daha fazla motive ettiğini belirterek, “Dalışa başladığım ilk günden beri ‘yukarı çıkamayacağım’ hissi hep vardı. Bir şeyler üst üste çok kötü gidince kendimi toparlayamadım. Zihnimde o an, yapamayacağımı hissettim. Halbuki yapabileceğim bir şeydi. O dalış sonrası kendime bunları hatırlatıp durumu çevirdim. Kırık paletle çıkmanın sonrasında 70-80 metrelere geldiğimde ben yapamayacağım hissiyatı gelmişti.” açıklamasında bulundu.

    Aynı organizasyonda sabit ağırlıkta 111 metreye inerek dünya rekoru kıran Slovenyalı sporcu Alenka Artnik’in başarısının imkansız olmadığını aktaran Ercümen,

    “Alenka benim çok sevdiğim bir arkadaşım ve çok başarılı bir sporcu. Açıkçası ulaşılamaz dereceler değil. Bunu da her yaptığım antrenmanlarda daha iyi gözlemliyorum. Bu dereceler uzak değil. Yeni bir dünya rekoru gelecek ama hangi kategoride gelecek, şu an daha netleşmedi.” diye konuştu.

    Maddi ve manevi anlamda yeteri kadar destek alamadığı bir sezon olduğunu aktaran Ercümen, tarihi başarısının ardından ise kendisiyle iletişime geçip destek olmak isteyen kişiler ve kurumlar olduğunu belirterek,

    “Yeteri desteğin olmadığı bir sezondu. Tek başıma geldim yarışmaya. Başımda bir antrenör yoktu. Etrafımdaki insanlardan yardım istedim. Paletim kırılınca çaresiz hissettim. İmkanların çok kısıtlı olduğu bir sezon ve bölgedeydim. Biraz çaresiz hissettim. Daha iyi desteklenseydi, daha kolay olabilirdi. Ben şimdiye kadar bir sezonluk destek alıyordum ve sonraki sezon yine destek arıyordum. Şimdi güzel teklifler geliyor. Umarım bu başarıdan sonra bir şeyler değişir. Ben dün Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak ile de görüştüm. Honduras’ta yapılacak olan Dünya Şampiyonası’nda milli takım adına katılacağımı söyledim. Ulaşım, konaklama ve yeme-içme konusunda destek olabilir misiniz diye kendisine sordum. O da bana ‘tabii ki destek oluruz’ dedi. Sanırım destekler gelecek. Ben de son nefesime kadar ülkemi temsil etmeye devam edeceğim.” şeklinde konuştu.

    Türkiye’de son yıllarda kadın sporcuların hem bireysel hem de takım sporlarında çok önemli başarılar elde ettiğinin hatırlatılması üzerine ise Şahika Ercümen,

    “Voleybol takımımızın, Sümeyye’nin (Boyacı), Yasemin’in (Adar Yiğit) başarısı beni motive ediyor, benim başarım da onları. Ülke olarak bazı şeyleri kazıya kazıya kazanan bir konumdayız. Türkiye’de bazen bazı şeyler zor ilerliyor. Birçok şeye alışık olduğumuz için azmin ve inancın zaferi gibi oluyor bizim adımıza. Türkiye’de zor şartlara eğitimli bir kadın profili var. İskandinav ülkelerinden gelen bir çok arkadaşım var. Benim 1 ayda yaşadığım şeyi, 1 yılda yaşamıyordur diye düşünüyorum. Benim için önemli olan hedefime ülkem adına ulaştım. Bunun da takdir göreceğini biliyorum. Kariyerimde en önemli anlardan birisi olarak kalacak. Aldığım mesajlar beni çok mutlu etti. Tüm dünyadan destek mesajları geliyor ve bunlar için çok teşekkür etmek istiyorum.” açıklamasında bulundu.

  • Milli judocu Türkiye şampiyonu oldu

    Milli judocu Türkiye şampiyonu oldu

    Nilüfer Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü hem ulusal hem de uluslararası alanda elde ettiği başarılarına yenisi ekliyor. Nilüfer Belediyesi GESK bünyesindeki sporcu Yasin Çimciler, Spor Toto Görme Engelliler Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası’nda Nilüfer’i başarıyla temsil etti.


    Ankara’da düzenlenen şampiyonada, aynı zamanda milli judocu olan Yasin Çimciler, J1 -90 kiloda tatamiye çıktı ve rakiplerini kısa sürede yenerek altın madalyaya uzandı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Yasin Çimciler’i kutlayarak, elde ettiği başarıyla herkesi gururlandırdığını söyledi.
    Yasin Çimciler’in geçen yıl judoda Avrupa üçüncüsü de olduğunu hatırlatan Nilüfer Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü Başkanı Ali Genç, “ Hedefimiz, Ağustos ayında yapılacak Avrupa Şampiyonası ve Dünya Oyunları. Sporcumuzun bu organizasyonlarda elde edeceği başarılarla Paris 2024 Olimpiyatları kotasını da alacağına inancımız tam” diyerek hedeflerini işaret etti.

  • Büyükşehir’li milli sporcu dünya üçüncüsü oldu

    Büyükşehir’li milli sporcu dünya üçüncüsü oldu

    Hırvatistan’ın Osijek kentinde devam eden Para Atıcılık Dünya Kupası’nda Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nün milli sporcusu Aysel Özgan, dünya üçüncüsü olmayı başardı. 4 kez Paralimpik Oyunları’na katılan, geçtiğimiz yıl ise dünya şampiyonu olarak tarihi bir başarı elde eden Bursa Büyükşehir Belediyesporlu Aysel Özgan, 50 metre tabanca karışık SH1 kategorisinde mücadele etti.

    Özgan, bu müsabakada dünya üçüncüsü olarak bronz madalya kazandı. 2019 yılında beşinci olan Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü sporcusu, bu kez üçüncü olarak bu kategoride madalya kazanan ilk Türk kadın sporcu unvanını elde etti. Aysel Özgan geçen yıl kasım ayında da Birleşik Arap Emirlikleri’nde gerçekleştirilen Dünya Şampiyonası’nda P2 kadınlar 10 metre tabanca SH1’de şampiyon olmuş ve bu kategoride altın madalya kazanan ilk Türk kadın sporcu olmuştu.
    Aysel Özgan, Dünya Kupası’nda 12 Temmuz 2023 Çarşamba günü (YARIN) 10 metre tabanca kategorisinde madalya mücadelesi verecek.

  • Milli tekvandocu Line Tv’nin konuğu oldu

    Milli tekvandocu Line Tv’nin konuğu oldu

    2020 Tokyo olimpiyatlarında bronz madalya kazanan milli tekvandocu Hatice Kübra İlgün, hem Türkiye’ye hem de Bursa’ya büyük gurur yaşatmıştı.

    2023 Avrupa Şampiyonası’nda Polonyo’da yaptığı maç sırasında da kolu kırılan milli sporcu, kırık kol ile maça devam etti. Yine madalyayla Türkiye’ye döndü.

     

     

  • Kırık kolla gelen başarı

    Kırık kolla gelen başarı

    Bursa’nın gururu olan Bursa Büyükşehir Belediyespor’un olimpiyat üçüncüsü olan milli tekvandocu Hatice Kübra İlgün, Polonya’da düzenlenen 3. Avrupa Oyunları’nda bronz madalya kazandı. Ancak milli sporcu’nun yarı final müsabakasında aldığı darbeyle kolunda kırık oluştu. Milli sporcu tüm ağrılarına rağmen vazgeçmedi ve mücadelesine devam etti.

    Tedavisine Bursa’da devam eden tekvandocu Hatice Kübra İlgün, bir an önce antrenmanlara geri dönüp yarışmak istiyor. Bundan sonraki hedefi ise 2024 Paris’te düzenlenecek olimpiyatlar.

    Hatice Kübra İlgün, Avrupa oyunları için Polonya’da yarıştıklarını belirtti. Aynı zamanda zorluk derecesi yüksek olan bir maç olduğunu vurguldı. İlgün, şöyle devam etti.

    “Birçok başarıya sahibim. Bundan 1 ay öncede dünya üçüncüsü oldum. Koluma aldığım darbeyi hissettim ama devam etmek zorundaydım. Yarı final müsabakasında 2-1 yenildim. Hakemlerin taraf tutma gibi durumu oldu. Bizim için can sıkıcı bir durum oldu. Elimdeki şişlik artmaya başlayınca devam etmemem gerektiğini söylediler. Ardından maça devam ettim. İspanyol rakibimi yendim.Bronz madalya kazandım. Ertesi gün hastaneye gitmek zorundaydık. Kolumda kırık oluşmuş, 9 gündür alçıyla birlikte geziyorum” dedi.

  • Milli sporcunun Togg deneyimi

    Milli sporcunun Togg deneyimi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, 2022 yılı Belediyespor Başarı Ödülleri sahiplerini buldu. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ödül törenine birçok dalda başarı elde eden sporcu katıldı. Törende Bakan Varank ile sporcu arasında yaşanan diyalog ise tebessüm ettirdi. Togg’u kullanmak isteyen Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nün olimpiyat madalyalı tekvandocusu Hatice Kübra İlgün, “Bakanım izniniz olursa ben de milli ve yerli olan Togg ile bir tur atmak isterim. 12 yıldır ehliyetim var” dedi.

    Daha sonra kürsüye çıkan Bakan Varank, “Hatice Kübra kardeşim Türkiye’nin otomobilini bir tur istedi. Tekvandocu olduğunu duyunca herhalde vermemezlik edemezdik. Hele de olimpiyat derecesi olan bir tekvandocuya, istiyorsan anahtarı vereyim. İşte Türkiye’nin otomobili projesi. Milletimizde nasıl bir heyecan oluşturduysa, nasıl milletimiz gururla bu işi takip ediyorsa, emin olun her bir sporcu arkadaşımızın, kardeşimizin, takımlarımızın özellikle elde ettiği başarıları da milletimiz aynı heyecanla takip ediyor. Genç kardeşlerimiz, belki milletimizin yeni yeni duymaya başladığı branşlarda, uluslararası müsabakalarla başarılar elde ettiğinde emin olun sizler kadar onlar da bu başarılara seviniyor. İşte hamdolsun 21 yıldır biz spora, sporcuya destek vermek üzere gençlik ve spor politikalarımızı netice alacak şekilde, daha fazla genci, bu doğru yola sevk etmek, bu sağlıklı ama aynı zamanda kardeşliği getiren, spora yönlendirmek için politikalarımızı uygulamaya, politikalarımızı hayata geçirmeye çalışıyoruz. Ve son dönemde özellikle bireysel branşlarda yakaladığımız başarılar, aslında yaptığımız için ne kadar doğru olduğunu da bize gösteriyor. Tabii değerli kardeşlerim bu işler kendi kendine olmuyor. Bir kere şunu bilmemiz lazım, kendisi de sporcu olan spor dostu, sporcu dostu bir Cumhurbaşkanımız var” ifadelerini kullandı.


    Gençleri spora yönlendirecek tarama faaliyetleri yaptıklarını ifade eden Bakan Varank, “Bunun neticelerini şu anda görebiliyoruz. Türkiye’deki havuz sayıları 20 yılda 13 katına çıkmış. Spor salonu sayıları 3 katına çıkmış. Sadece Gençlik ve Spor Bakanlığımızın 2002 yılında bin 575 spor tesisi varken şu anda bizzat kendi oluşturduğu 4 bin 500’e yakın spor tesisi var. Kamu yatırımlarıyla son 20 yıllık dönemde hayata geçirilen spor tesisi sayısı şu anda 10 bini bulmuş durumda. Bunu zaten siz de takip ediyorsunuz. Bursa’nın merkezinde, ilçelerinde yapılan tesisleri, gerek belediyemizle, gerek Gençlik ve Spor Bakanlığımızla yaptığımız tesisleri görebiliyorsunuz. İşte bu altyapıyı yapmadan, sporda başarıları elde edebilmek mümkün değil. Gençleri bu alanlara yönlendirebilmek mümkün değil. Bu altyapıları tamamladıktan sonra, sporcuya gerekli değeri verdikten sonra, doğru profesyonellerle çalıştıktan sonra işte bu başarılar gelmeye devam ediyor. Olimpiyatta yakaladığımız başarılar, jimnastikte yakaladığımız başarılar, geleneksel sporlarda yakaladığımız başarılar. Bunların hepsi hamdolsun işte son dönemde, bu 20 yılda ortaya koyduğumuz vizyonun neticeleri. İnanıyoruz ki biz, bu başarılar gelmeye devam edecek. Eğer sevdamız ay yıldızlı al bayrağımız olursa evelallah bu ülke her alanda olduğu gibi sporda da büyük başarıları yakalayacak” diye konuştu.


    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Bir şehrin tanınmışlığı, ticareti, aktiviteleri sadece alışveriş yaparak veya nüfusla gelişmez. Sporda, sanatta, kültürde elde edilen başarılar, özellikle uluslararası başarılar, o şehrin tanınmasında çok önemlidir. Reklam ve tanıtımın en önemli ayaklarından bir tanesi de spordur. Bizim futbol branşımız yok. Bizim tek futbol spor branşımız Bursaspor’dur” dedi.
    Ödül töreninin ardından Bakan Varank, Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş ve sporcular, arabanın yanına geçti. ‘Kapadokya’ rengi Togg’un direksiyonuna geçen tekvandocu İlgün, kornaya basa basa yanındaki arkadaşlarıyla tur atma fırsatı buldu.