Etiket: Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli

  • MHP lideri Bahçeli’ye anlamlı ziyaret

    MHP lideri Bahçeli’ye anlamlı ziyaret

    Azerbeycan Milli Marşının ve Çırpınırdın Karadeniz’in söz yazarı Ahmed Cevad’ın Doğumunun 132.yılına ithafen TÜRKSOY heyeti ve Ahmed cavad ailesinin fertlerinden Nicat Emiroğlu Güliyev, Anar Ahundzade, MehinBanu Guliyeva ve Yılmaz Ahundzade MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti.

    Ziyarette, Türksoy Genel Sekreteri Sultan Rayev, İstiklal şairi ve Azerbaycan Millî Marşının söz yazarı Ahmed Cavad’ın Türk dünyasının mümtaz şahsiyeti ve bir cesaret timsali olduğunu belirtti. Rayev, Cavad’ın hayatının ve ortaya koyduğu eserler ile dönemin en parlak, en güçlü temsilcilerinden biri ve milli duruşlu bir fikir adamı, hümanist ve hayırsever bir entelektüel olarak ismini sadece Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin değil tüm Türk dünyasının edebiyat ve düşünce tarihine altın harflerle yazdırmayı başardığını söyledi.

    Cavad’ isminin bugün bile Türk dünyasının bağımsızlığı ve özgürlüğü ile anıldığını belirten Rayev, TÜRKSOY’un Ahmed Cavad ailesinin isteğini de dikkate alarak Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye Türk dünyasına vermiş ve vermekte olduğu hizmetlerinden, Türk Millî Ülküsü’ne katkılarından dolayı ‘Ahmed Cavad Onur Madalyası’nı takdim etti.

    Bunun yanı sıra Rayev, Ankara’daki TÜRKSOY merkezi için arsanın tahsis edilmesi ve binanın inşa edilmesinde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 57. Hükümet Başbakan yardımcılığı görevinde iken inisiyatifleri ve olurları ile gerçekleştiğini hatırlattı. Rayev, bu vesileyle Bahçeli’ye TÜRKSOY ailesi adına şükranlarını sundu.

  • MHP’de Başkanlık Divanı’nda dört değişiklik

    MHP’de Başkanlık Divanı’nda dört değişiklik

    Kurultay sürecini tamamlayan Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) yeni Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Devlet Bahçeli başkanlığında ilk toplantısını gerçekleştirdi.

    Toplantıda partinin 15 kişilik yeni Başkanlık Divanı belirlendi.

    Divanda dört yeni isim yer aldı.

    Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın’ın yerine İlyas Topsakal Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak atanırken, bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Pelin Yılık’ın yerine Aile, Kadın ve Sosyal Hizmet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak Ahmet Selim Yurdakul atandı.

    Başkanlık divanındaki isimlerden Genel Başkan Yardımcısı Filiz Kılıç’ın yerine ise Zuhal Topçu getirildi. Topçu, Parti İçi Eğitim, Siyaset ve Liderlik Okulundan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapacak.

    Divandaki son değişim ise genel sekreter yardımcılığında oldu. Bahadır Bumin Özarslan’ın yerine Vahit Kayırıcı getirildi.

    MHP’nin yeni Başkanlık Divanı şu isimlerden oluştu:

    Semih Yalçın – Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Feti Yıldız – Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Mustafa Kalaycı – Siyasi İşler, Parlamento ve Yürütme İle İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İsmail Faruk Aksu – Ekonomik ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İsmail Özdemir – Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Mevlüt Karakaya – Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İlyas Topsakal – Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İzzet Ulvi Yöter – Araştırma, Strateji Geliştirmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Sadir Durmaz – Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Ahmet Selim Yurdakul – Aile, Kadın ve Sosyal Hizmet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Zulhal Topçu – Parti İçi Eğitim, Siyaset ve Liderlik Okulundan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İsmet Büyükataman – Genel Sekreter

    Vahit Kayırıcı – Genel Sekreter Yardımcısı

    Taner Osmanağaoğlu – Genel Sekreter Yardımcısı

  • Fatih Karagümrük’ten, MHP lideri Bahçeli’ye ziyaret

    Fatih Karagümrük’ten, MHP lideri Bahçeli’ye ziyaret

    Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma ve beraberindeki heyet, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Heyet, MHP liderine kulüple ilgili bilgilendirmede bulunarak, MHP liderinin onursal üyelik beratını da taktim ettiler.

  • MHP lideri Bahçeli, Alparslan Türkeş’in kabrini ziyaret etti

    MHP lideri Bahçeli, Alparslan Türkeş’in kabrini ziyaret etti

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin kuruluşunun 55. yıl dönümünde, MHP’nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in kabrini ziyaret edip dua etti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi kabul etti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi kabul etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.
    Görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü.

  • “İsrail’in Amerikalı dayılarına da güvenmemesi lazım”

    “İsrail’in Amerikalı dayılarına da güvenmemesi lazım”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partinin genel merkezinde, Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 19. Dönem Eğitim ve Öğretim Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Siyaset ve Liderlik Okulu’nu gezerek bilgi alan Bahçeli, okulda öğretim göreceklerle bir araya gelerek sohbet etti.

    Bahçeli, daha sonra burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Gazze ve İsrail arasındaki faaliyetlerden üzüntü duyduklarını ifade ederek, “Şu ana kadar 3 bine yakın Gazze’de yıkım olmuştur. 3 bini aşan bir sayıda evler oturulamaz hale gelmiştir. 700’ün üzerinde çocuğumuz Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Ayrıca 428 hanımefendi de Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Şu an Gazze, insanlık dışı bir muamele ile karşı karşıya bırakılmıştır. Su yok, elektrik yok. Her türlü imkanlardan mahrum bırakılmıştır. Dünya bu olayları da seyretmektedir. Bu seyri geçmişle mukayese ettiğimiz zaman, 927 yıldan bu yana başlatılmış bir Haçlı Seferi’nin yeni bir ruhu doğuyor. Bu dikkati çekici bir konudur. Dünya ülkelerinin büyük bir kısmı İsrail’i teşvik ediyor, tahrik ediyor, lobiler faaliyete geçiyor, basınlar onları destekliyor, öbür taraftan da birçok mazlum inim inim inliyor. Burada Türkiye yine tarihi şuuruyla hareket ederek bugünkü Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nin lideri konumundaki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan meselenin üstüne ağırlıkla gidiyor ve çok yönlü bir dış politika, kurumlarıyla da ilişkiler içinde bir an evvel ateşkesin başarılması, huzurun ve barışın sağlanması için bütün ülkeleri davet ediyor. Bu faaliyetlerinde de önemli ölçüde destek bulmaya başlamıştır. Çünkü herkes, gerçeği görmüştür. İnsanlık dışı muamelenin farkına varmıştır. Böylelikle bir çıkış yolu ararken, buradaki Türkiye’nin öncülüğünü de hissederek buna çözüm yolu aramaya başlamıştır. Bu arada, üç uçak dolusu insani yardımı Mısır üzerinden Gazze’ye ulaştırma başarısını da elde etmiştir. Böylelikle yok olmaya yöneltilmiş bir topluluğun tekrar ayakta durmasını temin etmek için fedakarca bir gayretin içine girmiştir. MHP olarak Cumhurbaşkanımızın ve çalışma arkadaşlarının çok yönlü diplomatik faaliyetlerini her aşamada, her türlü fedakarlığı yaparak, tartışmasız desteklediğimizi ilan etmek istiyorum. Türkiye yalnız değildir, Recep Tayyip Erdoğan yalnız değildir. Türkiye’nin etrafında önemli bir çember, barış ve huzur için oluşmaktadır. Küresel güçleri, emperyalist ruhun ortadan kaldırılması için dünyada da önemli bir uyanış başlamış olacaktır” değerlendirmesini yaptı.

    Filistin’in 1947’den bu yana İsrail’e kaybettiği toprakların haritasını kameralara gösteren Bahçeli, “Burada 1967 yılı esas alınarak, Doğu Kudüs başkent olmak üzere Filistin devletinin kurularak buradaki toplumun iki devletli bir yapıya kavuşmasını temin etmek gerekmektedir. Türkiye’nin bakış açısı budur, kararlılığı budur. Önce ateşkesi keselim, tahribatı önleyelim, oradaki çocuklarımızın defni dahi yapılamıyor. Oradaki ekmek sıkıntısı, elektrik sıkıntısı aldı başını gidiyor. Türkiye’de her gün bir sıkıntıdan bahsedenler buralarda sessiz kalıyor. Bu gerçeği bilerek hareket etmek lazım” dedi.

    Sadece İsrail, Filistin, Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan’ın yer aldığı bir haritayı eline alarak konuşan Bahçeli, “Bu bölgede barışın, huzurun, istikrarın, güvenliğin sağlanabilmesi için ve 1947’den bu yana geçen 73 yıl içindeki olayları göz önüne alarak burada İsrail’in etrafında barış ve huzurun oluşması lazım. Bunun için benim düşüncem şudur: Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Filistin dahil olmak üzere barış, huzur, güvenlik, siyasi birliğinin kısa süre içinde tesisi yolunda faaliyet göstererek Türkiye’nin yine uluslararası ilişkilerde önderlik yapma düşüncesine sahip olmasını arzuluyorum. Başarılır, başarılmaz ama böyle bir samimiyetle bu barışı sağlayabilmenin yolu, buradaki komşu ülkelerin barış, huzur ve güvenlik içinde Filistin’e ve İsrail’e sahip çıkmasına bağlıdır. Onun için bu düşüncemi de sizinle paylaşmış oldum” diye konuştu.

    Filistin’in kurtulması için ne yapılması gerektiğini değerlendiren MHP lideri Bahçeli, “İsrail’in aklını başına alması lazım. Amerikalı dayılarına da güvenmemesi lazım. Türkiye’nin etrafında kenetlenerek bu sıkıntıları aşabilmenin bir yolunu bulabilmesi lazım. Sorun ne Türkiye’dedir ne dünyadadır. Amerika ile İsrail arasındadır. Sorunu çözecekse onlar çözecek” ifadelerini kullandı.

  • MHP Genel Başkanı Bahçeli’den Birleşmiş Milletler açıklaması

    MHP Genel Başkanı Bahçeli’den Birleşmiş Milletler açıklaması

    MHP lideri Devlet Bahçeli, KKTC’deki yol inşaatı gerilimine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Ada’da iki halk ve egemen iki devlet olduğunun altını çizen Bahçeli, “Bu gerçekler kabul edilmeden adil ve kalıcı bir çözüm ortamının yeşermesi ham bir hayaldir. Kıbrıs Türk halkının bağımsız ve egemen devleti vasıtasıyla Rumların idaresi altına heves edip azınlık statüsüne boyun eğmesi kesinlikle imkansızdır. Eşitlik temelinde çözümden kaçmak bir defa çözümsüzlüğü siyasi strateji görenlerin hem tahakküm açmazı hem de çarpık mantığıdır. Kıbrıs Türklüğünün eşit statüsüyle egemen eşitliği mutlaka teyit ve tescil edilmelidir. Ada’da iki halkın çıkarını ve varlığını, aynı zamanda eşit egemenlik haklarını müzakere etmekten kaçan ve kaçınan bir anlayışın barışa hizmeti düşünülemeyecektir” ifadelerini kullandı.

    Kıbrıs’ın huzurunun Doğu Akdeniz’in huzuru olduğunu belirten Bahçeli, “Bu huzur ortamı içinde Akdeniz’in potansiyel yer altı kaynaklarının adaletli ve hukuk temelli paylaşımından başka da bir seçenek yoktur. Kıbrıs Türk halkının temel ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla planlanan ve devreye sokulan insani projelere kemikleşmiş önyargılarla, siyasi hesaplarla engel olmaya kalkışmak çözüm arayışlarını kundaklayan, huzursuzluğu kamçılayan provokasyonlardır. Kıbrıs’ta Yeşil Hat üzerindeki Pile köyüne ulaşımı kolaylaştırmak için hazırlanan yol projesine, nereye ve kimlere hizmet ettiği az çok belli olan Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün haksız ve hukuksuz şekilde müdahil olması tam manasıyla ilkelliktir. Pile halkının taleplerini karşılamak amacıyla KKTC hükümetinin yol yapım faaliyetine Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün karşı çıkması, beton blokların proje sahasına yerleştirilmesi kaos ve kutuplaşmaya açıktan destek olmak ve çanak tutmaktır. Barış Gücü’nün Rumların tahrik ve telkiniyle ortamı germesi sorumsuzluktur” açıklamasında bulundu.

    KKTC hükümetinin haklı olduğunu ve yapılan müdahale ve muamelelerin doğru olduğunu ifade eden Bahçeli, “Birleşmiş Milletler, Rumların karanlık emellerine hizmetten, Kıbrıs’ın barış ve huzurunu bozucu teşebbüslerden derhal vazgeçmelidir. Aksi halde sözde Barış Gücü’nün varlığı gayri meşru sayılacak, nitekim hiçbir saygınlığı ve bağlayıcılığı da kalmayacaktır. Unutulmamalıdır ki şartlar ne olursa olsun Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile güçlü dayanışmasını sonuna kadar sürdürecek, dostluk ve kardeşlik köprülerini titizlikle koruyacaktır. Uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların çiğnenmesine de göz yumulmayacaktır” dedi.

    ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG’li teröristlere silah eğitimi vermesine değinen Bahçeli, şunları kaydetti:
    “Kamışlı’da terör örgütüyle ortak tatbikat düzenlemesi sınırlarımızın mücavir alanlarına yuvalanmış düşmanlığın ayan beyan göstergesidir. ABD’nin sabırları taşıran sözde taktik ve stratejik adımları terörizme kuluçka işlevi görmektedir. Bu ülke dostluk ve müttefiklik ilişkilerini pervasızca çiğnemektedir. Geldiğimiz bu aşamada terörle mücadele esas itibarıyla arkasındaki güçlerle mücadeleye sabitlenmiş ve kilitlenmiştir. ABD’nin eğitip donattığı teröristleri Suriye’nin petrol varlığı etrafında konuşlandırması kan dökerek kaynak devşirmenin şeytani formülüdür. Teröre destek vermek alçak bir terör yöntemidir. Kaldı ki bölücü terör örgütünün hunhar sahibi bellidir. Bu kapsamda Türkiye’ye sıkılan her kurşunun, yapılan her ihanetin koçbaşı ABD’dir. Milliyetçi Hareket Partisi, ABD’yi terörle arasına kesin çizgilerle mesafe koymaya ve Suriye’den derhal çekilmeye davet etmektedir. Şayet sınırlarımızın diğer bölgelerinde ABD takviyeli husumet kuşatması devam ederse günü geldiğinde akıbetin nelere yol açacağını, iki ülke arasındaki görüş ve temas hattındaki mesafenin sıfıra düşmesi halinde nasıl bir hesaplaşmanın yaşanacağını bugünden kestirmek elbette mümkün olmayacaktır. Bu itibarla terörle aynı hizada bulunan, aynı hedefte buluşan hangi ülke varsa aklını başına alması tarihi önem ve değerdedir.”

  • MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, A Milli Kadın Voleybol Takımı’nı tebrik etti

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, A Milli Kadın Voleybol Takımı’nı tebrik etti

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Voleybol Milletler Ligi final maçında Çin’i yenerek şampiyon olan A Milli Kadın Voleybol Takımı için tebrik mesajı paylaştı.

    Başkan Bahçeli sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “FIVB (Uluslararası Voleybol Federasyonu) Voleybol Milletler Ligi final müsabakasında rakibi Çin Halk Cumhuriyeti Voleybol Takımı’nı yenen A Milli Kadın Voleybol Takımımızın her oyuncusunu, teknik kadroyu, federasyon yönetimini gönülden kutluyor, ülkemize ve milletimize hayırlı olsun diyorum. FIVB Kadınlar Voleybol Dünya sıralamasında zirveye oturan Filenin Sultanları’na başarılarının devamını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Aziz milletimiz tartışılmaz hükmünü vermiştir”

    “Aziz milletimiz tartışılmaz hükmünü vermiştir”

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin sonuçlarını değerlendirdi. Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada, “14 Mayıs 2023 tarihinde yurt içi ve yurt dışı seçim çevrelerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri Türk siyaset ve demokrasi hayatımız açısından tarihi bir nitelik taşımaktadır. Bu kapsamda Türk milleti bütün dünyaya demokrasi dersi vermiş, haksız iddiaları, hayasız imaları ve temelsiz ithamları boşluğa düşürmüştür” ifadelerine yer verdi.

    “Aziz milletimiz irade hürriyetine sahip çıkmıştır”
    Bahçeli, “Aziz milletimiz irade hürriyetine sahip çıkmıştır. Seçimler şeffaf, dürüst ve hukuk ilkeleri çerçevesinde yapılmıştır. Türkiye’nin ileri ve yüksek demokrasi standardına ulaştığı taraflı tarafsız herkesin üzerinde ittifak sağladığı bir gerçek olarak belirginlik kazanmıştır. Seçimlere katılım takdir edilecek düzeyde gerçekleşmiştir. Türk milleti iradesini ve yeni yüzyıl özlemlerini sandığa yansıtmıştır. Bütün siyasi parti ve ittifakların tecelli eden millet iradesine saygı duyması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Elbette aziz milletimiz tartışılmaz hükmünü vermiştir. Seçim sonuçları üzerinde şaibe uyandırmaya, heyecanları kabartmaya, siyasi kargaşa çıkarmaya niyetlenenlerin hevesleri kursaklarında kalmıştır. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri tüm seçim çevrelerinde birkaç müessif hadise dışında huzur ve emniyet içinde gerçekleşmiştir. Bu kapsamda geçici olmayan sonuçlar ortaya çıkmıştır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı’nın açıklamalarına binaen Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde aranılan çoğunluk gerçekleşmediğinden dolayı ikinci turun 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılması kararlaştırılmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi bu karara riayet etmenin yanı sıra şüphesiz hürmetkardır. Sandık sonuçlarına bağlılığımız, demokrasi namusuna sadakatimiz tartışmasızdır” dedi.

    “Türk milleti 28 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde istikrara, istiklale ve istikbale destek verecektir”
    İkinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne değinen Bahçeli, “Türk milleti 28 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde istikrara, istiklale ve istikbale destek verecektir. Beklentimiz ve inancımız budur. TBMM’de Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu dikkate alındığında Türkiye’mizin siyasi anlaşmazlık ve kriz girdabına düşmemesi için 13’üncü cumhurbaşkanının buna müzahir seçilmesi de hayat memat konusudur. Kaldı ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin doğası bunu gerektirmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Aleyhimize kurgulanan algı operasyonları bozguna uğratılmıştır”
    Devlet Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye genelinde çok ciddi bir başarıya ulaşmış; hain, haif ve hasmane kuşatma yarılmıştır. Aleyhimize kurgulanan algı operasyonları bozguna uğratılmıştır. Bütün oyunlar egemenliğin sahibi aziz milletimiz tarafından bozulmuştur. Cumhur İttifakı TBMM’de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibarıyla üstünlüğünü tescillemiştir. 14 Mayıs 2023 tarihinde Türkiye kazanmıştır. 14 Mayıs 2023 tarihinde eser ve hizmet siyaseti kazanmıştır. Devlet ve milletiyle hep birlikte ve her şeyden önce Türkiye iradesi milletimizin onayını almıştır. Unutulmamalıdır ki Türk milliyetçiliğinin, milli kucaklaşma ve kardeşlik hissiyatının adresi Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Hiç kimse konjoktürel oyların akışını yanlışa yormamalı, kendisine güç vehmetme yanılgısına kapılmamalıdır. Türk milleti, 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne güçlü ve göz alıcı bir destek vermiştir. Ayrıca milli birlik ve dayanışma ruhunu daha da pekiştirmiştir. Türkiye’yi hedefine alan alçak senaryolar, karanlık kampanyalar, kirli ve kindar propagandalar buruşturulup atılmakla birlikte sonuçsuz kalmıştır” dedi.

    “Kamuoyu araştırma şirketleri iflas bayrağını çekmişlerdir”
    Kamuoyu araştırma şirketlerine de değinen Bahçeli, “14 Mayıs seçimlerinde kamuoyu araştırma şirketleri mahvı perişan olmakla kalmamış, ne kadar güvensiz, ne kadar itibarsız oldukları bir kez daha tezahür edip netleşmiştir. Sipariş anketlerle Milliyetçi Hareket Partisi’nin neredeyse dibe çakıldığını, baraj altında kaldığını, siyasi erime yaşadığını iddia eden ve bu sahtekarlığı ahlaksızca servis ederek melanet bir projeye hizmetkarlıklarını ispatlayan kamuoyu araştırma şirketleri iflas bayrağını çekmişlerdir” açıklamasında bulundu.

    “Müteakiben küresel medyanın beyhude çırpınışları akamete uğramıştır”
    Bahçeli, “Müteakiben küresel medyanın beyhude çırpınışları akamete uğramıştır. Kullanılan oyların sayım işlemi devam ederken öndeyiz, kazanıyoruz mesajları verenlerin acizlikleri ve maksatlı açıklamaları hiç kimsenin gözünden de kaçmamıştır. Nihayetinde demokrasi muhaliflerinin maskesi düşmüştür. Mağlubiyetin neden olduğu telaşla milli iradeye hazımsız ve hürmetsiz tavır sergileyenlerin hüviyeti bellidir. Bu zillete düşenlerin milletimizin seçimine karşı gösterdikleri iflah olmaz karşıtlık hastalık ve husumet düzeyine çıkmıştır. Her türlü yalan ve spekülasyona tevessül edenler aynı şekilde demokrasinin karşı cephesi haline gelmişlerdir. Bunların bölücü terör örgütüyle emel, eylem ve hedef birlikteliği de çok şükür çuvallamıştır. Bunun yanında emperyalizmin dayatma, tazyik ve telkinleri milli iradeye sökmemiştir” dedi.

    “Türk milleti kaderine ve varlığına sahip çıkmıştır”
    Bahçeli, “Dünyada 2023 yılının en mühim seçimi Türkiye’de yapılmış, Türk milleti kurulan tuzakları, atılan iftiraları, yapılan suçlamaları, kriz ve kaos müelliflerini çiğneyip geleceği kucaklama iradesini göstermiştir. Türk milleti kaderine ve varlığına sahip çıkmıştır. Türk milleti birliğine, dirliğine ve bin yıllık kardeşlik hukukuna gölge düşürmemiştir. Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın kapısı ardına kadar aralanmıştır. 14 Mayıs demokrasi zaferiyle Cumhuriyet’in yeni yüzyılı güvenceye kavuşturulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıldönümü cumhurun müstesna başarısıyla taçlanacaktır. Niyazımız ve temennimiz odur ki, 28 Mayıs 2023 tarihinden itibaren Türkiye’mizin gelecek beş yılı emin ve milli bir duruşa emanet edilecektir. Bundan sonra Türkiye’yi daha da büyütme ve kalkındırma mücadelemiz kararlılıkla sürecektir” ifadelerini kullandı.

    “Cumhurbaşkanı adayımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yüksek karakterli milli mücadelesine Allah’ın izniyle devam edecektir”
    MHP Lideri Bahçeli, “Lider ülke Türkiye gayemiz mutlaka hayata geçecektir. Hiçbir vatandaşımız dışlanmayacak, mağdur ve mahzun edilmeyecektir. Hep birlikte Türkiye’yiz inanç ve iradesi yeni yüzyılın mimarı olacaktır. Bozgunda fetih rüyası görenler hayal kırıklığı eşliğinde siyasete elbette bir daha geri dönmemek üzere veda edeceklerdir. Milletimizin arasına etnik ve mezhep fitnesi ekmek için fırsat kollayanlar layık oldukları müstahak cevabı Milletvekili Genel Seçimi’nde almışlar, aynısına da 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin ikinci turunda şahit olacaklardır. Cumhurbaşkanı adayımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yüksek karakterli milli mücadelesine Allah’ın izniyle devam edecektir. Cumhur İttifakı bundan sonraki beş yılın ve Cumhuriyet’in yeni yüzyılının güvencesi ve siyasi gücü olacaktır. İnanıyor ve samimiyetle ifade ediyorum ki zalimlere taşeronluk yapanlar, terör örgütleriyle ortaklık kuranlar mutlaka kaybedecek, bununla birlikte kazanan, zafere ulaşan 85 milyon Türk vatandaşı olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle en başta egemenliğin sahibi aziz Türk milletine şükranlarımı sunuyorum. Partimize ve Cumhur İttifakı’na destek vermelerinden dolayı bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızı ve seçilen milletvekillerimizi de gönülden kutluyorum. 28 Mayıs 2023 tarihinde hep birlikte Türkiye’yiz iradesinin istikrarımızı ve istiklalimiz koruyacağına yürekten güveniyorum. Allah bizleri mahcup etmesin. Gayret bizden, tevfik Allah’tandır” dedi.

  • “Güçlendirme diye bir mantık yok, hepsini sıfırdan yapacağız”

    “Güçlendirme diye bir mantık yok, hepsini sıfırdan yapacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hatay merkezde yaptıkları incelemelerin ardından Afet Koordinasyon Merkezi’ne geçerek görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerinin ardından kameralar karşısına geçen Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Gerçekleşen deprem felaketinin Türkiye’nin ne kadar zorlu bir coğrafyada olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Erdoğan, “Vatanımızı derin bir aşkla sevdiğimiz için onun güzellikleri ile birlikte zorluklarını da kabulleniyoruz. İnsanlığın kadim çağlarından beri medeniyetlerin, devletlerin ve toplumların en önemli mücadele alanı olan bu coğrafyanın emanetinin son bin yıldır sahibi olmakla gurur duyuyoruz. Bu aşkla kimi zaman dışarıdan gelen istilacılara, kimi zaman içeride zuhur eden bozgunculara, kimi zaman insan iradesini aşan tabiat felaketlerine karşı vatanımıza hep sahip çıktık. Haçlı seferlerine, Moğol istilalarına, asırlar boyu yaşadığımız nice siyasi sosyal çalkantılarla dört bir yanımızdan gelen saldırılara inançla, sabırla karşı koyduk. Millet olarak kendimizle birlikte coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin de hakkını hukukunu, onurunu korumak için canımız dahil hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Cumhuriyet tarihimiz boyunca demokrasi ve kalkınma mücadelemiz kesintisiz sürdü. Evet bin yıldır bu vatan topraklarında ne yaşarsak yaşayalım asla teslim olmadık, vazgeçmedik, umutsuzluğa kapılmadık. İki hafta önce bugün yaşadığımız depremleri işte bu uzun ve meşakkatli yürüyüşün acı bir sayfası olarak kalplerimize ve milli hafızamıza nakşettik” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin yaşadığı depremlerin dünyada eşi benzeri olmayan hadiseler olarak tarif edildiğini hatırlatan Erdoğan, “Depremde kırılan beş ayrı fay hattının yüzlerce kilometrelik bir alanda üzerinde yaşadığımız toprakta 7 metreyi aşan yer değiştirmelere yol açtığı belirlendi. Sarsıntının sebep olduğu yıkıma çetin kış şartlarının sıkıntıları da eklenince depremden sonraki ilk günlerde tüm gayretlerimize rağmen kimi eksiklik ve aksaklıklar yaşandığını biliyoruz. Deprem bölgesindeki kamu ve sivil toplum afet kapasitesinin ilk anda büyük ölçüde devre dışı kalması güçlükleri daha da arttırdı. Deprem anından itibaren tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı harekete geçirdik. Devletin ve milletin tüm imkanlarını bölgeye ulaşmak, arama kurtarma çalışmalarını başlatmak, yardımları organize etmek için seferber etik. 81 ilden doğrudan bu işle görevli olanlar dışında arama kurtarma yapabilecek, enkaz kaldırma yardım güvenlik çalışmalarına destek olabilecek tüm kamu görevlilerini, tüm sivil organizasyonları deprem bölgesine yönlendirdik. Milletimizin tamamı bu seferberliğe gönüllü olarak zaten katıldı. Uluslararası yardım çağrısı yaparak, diğer ülkelerden yardım ekiplerini de davet ettik. Olağanüstü hal, afet bölgesi, mücbir sebep ilanları ile süreci yürütmek için hukuki altyapı oluşturduk. Depremin yıktığı binaların altında kalan vatandaşlarımızı çıkarmak, bununla birlikte felaketten kurtulan insanlarımız yeniden hayata bağlamak için çalıştık. 6 bini aşkın artçı sarsıntının yol açtığı tehlikelere rağmen ekiplerimiz kahramanca çalışmalarını yürüttü. Tamamen yıkılmış 21 bine yakın binada 71 binin üzerinde bağımsız birimin üzerinde enkaz kaldırıldı. Ağır hasarlı 118 bin binadaki 412 bin bağımsız birim tahliye edildi. Orta hasarlı 24 binden fazla binadaki 133 bini aşkın bağımsız birimdeki vatandaşımızın geçici barınma merkezlerine nakli sağlandı. Deprem bölgesinde 3 milyon 108 bin bağımsız birimin az hasarlı ve hasarsız olduğu belirlendi. Çevre Bakanlığımız 7 bin 328 personel ile gerçekleştirdiği hasar tespit çalışmalarını bitirmek üzere. Vatandaşlarımız e-Devlet sistemi üzerinden evlerinin hasar durumu raporlarına ulaşabiliyor. Deprem anından itibaren yürütülen çalışmalarda 35 binden fazlası arama kurtarma olmak üzere 271 bin destek, yardım ve güvenlik personeli görev aldı. Ülkemizin çeşitli yerlerinde 12 binin üzerinde ağır iş makinası bölgelerdeki enkaz kaldırma altyapı faaliyetlerine katıldı. Milli Savunma Bakanlığı ile emniyet ve jandarma teşkilatları başta olmak üzere kamu kurumlarımıza ait 77 uçak, 120 helikopter, 38 gemi, 45 insansız hava aracı, kurtarma yardım ve tahliye çalışmalarına katıldı. Savunma Sanayii Başkanlığımız enkaz altı ve duvar arkası görüntüleme sistemleri de arama kurtarma faaliyetlerinde kullanıldı. Kızılay başta ülkemizin dört bir yanında yüzlerce sivil toplum kuruluşumuz, belediyemiz, gönüllülerimiz, seyyar mutfaklarla gıda, giyecek yardımları ile depremzedelerin yanında” diye konuştu.

    “Milletimiz deprem bölgesinden şehrine gelen kardeşlerine kucağını açarak, imkanlarını onunla paylaşarak alicenaplığını göstermiştir”
    Deprem bölgesinde günde yaklaşık 2 milyon 400 bin vatandaşa sıcak yemek ikramı yapıldığını belirten Erdoğan, “Bölgede dağıtılan battaniye sayısı 3 milyona, kurulan çadır 188 bine, hizmete sunulan konteynır sayısı 10 bine ulaştı. Deprem bölgesinin özellikle ağır hasar alan şehirlerine battaniye, çadır ve konteynır sevkiyatları sürüyor. Halen 65 bini kurulumu süren konteynır sayısını 100 bine, ihtiyaç halinde 200 bine çıkartabileceğiz. Halihazırda depremzedelerimizden çadırlarda barınan sayısı 751 bini, konteynırda barınan sayısı 24 bini, yurtlarımızda barınan sayısı 252 bini, Milli Eğitim Bakanlığı kurumlarında barınan sayısı 462 bini, kamu ve özel sektör otel ve misafirhanelerinde barınanların sayısı 195 bini bulmuştur. Böylece toplamda 1 milyon 684 bin vatandaşımızın barınma ihtiyacı giderilmiştir. Taleplerine binaen 62 bin vatandaşımız karayolu, 289 bin vatandaşımız havayolu, 21 bin vatandaşımız demir yolu, bin 156 vatandaşımız deniz yolu ile deprem bölgesinden diğer şehirlere tahliye edilmiştir. Milletimiz deprem bölgesinden şehrine gelen kardeşlerine kucağını açarak, imkanlarını onunla paylaşarak alicenaplığını göstermiştir” şeklinde konuştu.

    Konuşmasında deprem fırsatçılarına da değinen Erdoğan, “Sayısı az da olsa depremi fırsata dönüştürme, depremzedeleri istismar etme peşinde olan karakter fukaraları çıkabiliyor. Kamuoyuna veya kurumlarımıza ulaşan şikayetlerle ilgili gereken hukuki işlemler yapılmakla birlikte, milletimiz asıl cezayı bunları vicdanında mahkum ederek vermektedir” dedi.
    Depremde 41 bin 156 kişinin hayatını kaybettiğini, 114 bin 834 kişinin ise enkazdan kurtarıldığını vurgulayan Erdoğan, “Hala kaldırılan enkazlar bittikten sonra, kayıtlar kontrol edildikten sonra bu sayı kesinleşecektir” açıklamasında bulundu.

    “Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız”
    Depremden zarar gören şehirlerin tamamının konutu, sanayisi, tarımı, tarihi ve kültürel değerleriyle yeniden ayağa kaldırılacağını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
    “Hiçbir vatandaşımızı ne acısında, ne hayatını yeniden kurmada ne de geleceğini inşa etme gayretinde asla yalnız bırakmayacağız. İnsanlığın ortak miraslarını bünyesinde barındıran bu bölgeye devlet ve millet olarak birlikte sahip çıkacağız. Sağlam ve az hasarlı binalarda hayatın normalleşmesini sağlayacak adımları atıyoruz. Çadır kent, konteynır kentlerde barınan vatandaşlarımızı 1 yıl içinde inşa edeceğimiz sağlam, güvenli, huzurlu konutlara taşımaya başlayacağız. Depremden tek bir binası bile hasar almadan alnının akı ile çıkan TOKİ’mizin hazırlıkları sürüyor. Mart ayı içinde Hatay’da 40 bin 426 konutun, Kahramanmaraş’ta 45 bin 67 konutun, Adıyaman’da 25 bin 882 konutun, Gaziantep’te 18 bin 544 konutun, Malatya’da 44 bin 770 konutun, Osmaniye’de 9 bin 550 konutun, Diyarbakır’da 6 bin konutun, Urfa’da 3 bin konutun, Elazığ’da 3 bin 750 konutun, Adana’da 2 bin 500 konutun, Kilis’te 250 konutun inşasına başlıyoruz. Hasar tespit, enkaz kaldırma ve yer belirleme işleri bittikçe her ilimizde bu konut sayıları artacaktır. Tüm konut alanlarını yeni bir şehir planı çerçevesinde zemin
    kalitesine, fay hattına olan mesafesine bakarak kendi mimarisine, tarihi ve kültürel dokusuna uygun şekilde tasarlıyoruz. Konutlarımızın hiçbiri zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyecek. Köylerimizde ihya çalışmalarını da evi ile ahırı ile bahçesi ile parkıyla kendi özgün mimarisine göre aynen Manavgat’ta yaptığımız gibi gerçekleştireceğiz. Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız. Hepsi sıfırdan zemin artı 3, bilemedin 4 kat, bu şekilde inşaatlarımızı yapacağız. Ülkemizdeki tüm üniversitelerimizden jeofizik, jeoteknik, sismoloji hocalarımızla, deprem uzmanlarımızla yoğun istişare halinde çalışıyor, buradan çıkan sonuçlara göre hareket ediyoruz. Demirden çeliğe, çimentodan seramiğe gereken tüm yapı malzemelerinin kaliteli ve hızlı tedariki ile ilgili planlamalar sürüyor. Sağlam zeminde doğru tekniklerle inşa edilen yapıların yıkılmadığını bu depremlerde bir kez daha gördük. Ülkemizin önde gelen tüm mimarlarını, mühendislerini, şehir plancılarını harekete geçirdik. Yerleşim yerlerimizi mümkün olduğu kadar ovalardan dağlara doğru kaydırarak zemin sıvılaşmalarından uzak tutmak istiyoruz. Kadim yerleşim merkezlerimizi tarihi dokusuna uygun koruyarak planlamalar yapıyoruz. Her adımımızı ortak akla uygun atıyoruz. En çok önem verdiğimiz zemin etütleri mikro bölgeleme olarak tarif edilen teknikle yürütülüyor. Bu çalışmalara göre çıkan imar sınırlamaları, kat yüksekliği, yoğunluk azaltımları tamamen vatandaşımızın mal ve can güvenliğini sağlama amaçlıdır.”
    Erdoğan, deprem bölgelerindeki TOKİ kredi ödemelerinin de 3 ay süreyle ertelendiğini açıkladı.

    Deprem bölgesinde ilk ve orta dereceli okulların durumunun ayrı ayrı değerlendirildiğini söyleyen Erdoğan, “Adana, Kilis, Diyarbakır ve Urfa’da 1 Mart’ta eğitim öğretime başlanmasını sağlayacağız. Gaziantep ve Osmaniye’de 13 Mart’ta başlanacak. Hatay, Adıyaman, Malatya ve Kahramanmaraş için bu tarihi 27 Mart olarak belirledik. Deprem bölgesi illerindeki öğrencilerimiz için devam şartı aramayacağız. Diğer illere naklini almak isteyen öğrencilerimize de her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Çadır kentlerdeki çocuklarımızın da taşıma ile veya benzeri yöntemle eğitimlerini sürdürmelerini temin edeceğiz” diye konuştu.

    Hasar görmeyen hastanelerde ve geçici sağlık merkezlerinde sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütüldüğünü vurgulayan Erdoğan, “Diğer illerimize nakledilen yaralılarımızın tedavilerini titizlikle izliyoruz. Sağlık çalışanlarının deprem bölgesindeki gayretli çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Doktorundan hemşiresine
    kadar bu felaket günlerinde milletimizin yanında olan tüm sağlıkçılarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Güvenlik hizmetleri konusunda istisnai bir takım hadiseler dışında esasen ciddi bir sıkıntı yaşanmadı. Takviye polisimizle, jandarmamızla, gerektiğinde askerimizden yardım alarak günün 24 saati ihtiyaç duydukları her an
    depremzedelerimizin yanındayız” şeklinde konuştu.

    Depremde zarar gören 244 kültür varlığının koruma altında alındığını vurgulayan Erdoğan, “Türbe, cami, kilise, havra, tescilli yapı gibi varlıklarımızın tadilatı ve tamiratı için gereken çalışmalara hemen başladık. Kamunun uhdesinde olmayan kültür yapılarının da yıkılmış bile olsa tarihi önemine yakışır şekilde muhafazası için Kültür ve Turizm Bakanlığımız harekete geçti. Amacımız 1 yıl içinde tıpkı konutlar gibi kültür varlıklarımızı da ülkemize yeniden kazandırmaktır” açıklamalarında bulundu.

    “Depremin ardından yürütülecek çalışmalar için hazineden 100 milyar liralık bütçe tahsis edildi”
    Depremin ardından yürütülecek çalışmalar için hazineden 100 milyar liralık bütçe tahsis edildiğini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Kurumlarımızın deprem ilgili ödenek talepleri anında yerine getiriliyor. Depremde zarar gören her haneye 10’ar bin lira yardım yapıyoruz. Yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı binalarda oturanlara 15’er bin lira taşınma, 2 bin 5 bin arasında kira yardımında bulunuyoruz. Vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına acil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 100’er bin lira nakdi destek sağlıyoruz. Doğa afet sigortası kapsamında alınan ihbarlarla ilgili ödemelerin süratle yapılmasını temin ediyoruz. Trafik sigortası poliçeleri prim ödemelerini kolaylaştırıyor, deprem sebebiyle zamanında yenilenemeyen poliçeler için ilave prim istenmemesini sağlıyoruz. Bölgede bankacılık sisteminin işler durumda tutulması için bankalara gereken ikazlar yapılmıştır. Deprem bölgesinde vatandaşlarımız için kredi kartı taksit süreleri iki katına çıkarıldı. Ertelenen tüketici ve taşıt kredilerinde vade sınırları dikkate alınmayacak. Ağır hasar gören il ve ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın kerdi borçları otomatik olarak 6 ay, bölgedeki diğer yerlerde talebe bağlı olarak 1 ay erteleniyor. Kamu bankalarımız depremde vefat eden vatandaşlarımızın kredi borçlarını siliyor. İşyerleri ve işletmeleri zarar gören 150 bin esnafımızın Halkbankası’nda kullandıkları hazine destekli kredi ödemelerini 6 ay erteledik. Bu tür işletmeler için 20 milyar liralık deprem bölgesi destek paketi hazırladık. Depremde zarar gören çiftçilerimize Ziraat Bankası ve Tarım Kredi’den kullandıkları hazine destekli kredilerini 1 yıl süreyle tehir etme imkanı getirdik. Ayrıca depremin ülke genelindeki ekonomik faaliyetlere olumsuz etkisini önleme amacıyla daha önce açıkladığımız 250 milyar liralık KGF paketini, 100 milyar lira ilave ile 350 milyar liraya yükselttik. Kamu bankalarımız depremin yaralarını sarmak üzere afet bölgesine özel uygun şartlı kredi vermeye başladı. Bölgedeki çiftçilerimize toplam tutarı 2.8 milyar lirayı bulan ve ayni olarak ödenen mazot ve gübre desteklerini nakdi olarak şubat ayı içinde hesaplarına yatırıyoruz. Bu illerimizdeki üreticilerimize 2 milyon büyükbaş, 9 milyon küçükbaş hayvan için 1.5 milyar lira yem desteği vereceğiz. Depremde hayvanları telef olan çiftçilerimizin kapılarını inekse inek, koyunsa koyun, tavuksa tavuk, arı ise arı olarak tekrar bedelsiz olarak yerine koyacağız. Besicilerimizin ve yetiştiricilerimizi kayıplarını da telafi edeceğiz. Bu illerimizdeki 12 bin arıcımızın 1,5 milyon kovanı için acil şeker ihtiyacını da hemen karşılayacağız. Türkiye İş Kurumu’nun projesi kapsamında bölgede 20 bin vatandaşımızın hızla istihdamını temin ediyoruz.”

    Fiyatlarda haksız artışa gidenleri uyaran Erdoğan, “Acil ihtiyaç duyulan ürünler başta olmak üzere fiyatlarında haksız artışa gidenler için vergi ve sosyal güvenlik incelemesi başta olmak üzere kamunun tüm denetim araçlarını devreye alıyoruz. Özellikle bazı ürünler var ki bunların ihracına yönelik suistimale gidenler var. Olağanüstü hal bunlar için. Özellikle uyarıyorum ciddi manada, bununla ilgili birimlerimiz tarafından yakalandıkları yerde gereken yapılacaktır” dedi.

    Hatay’ın depremde en ağır yıkıma ve can kaybına uğrayan şehir olduğunu söyleyen Erdoğan, şehirdeki yapıların 3’te bire yakınının oturulamaz hale geldiğini kaydetti. Erdoğan, enkazlar kaldırıldıkça şehirdeki elektrik, doğalgaz ve şebeke suyu sorunlarının çözüldüğünü belirtti. Hatay Havalimanı yapımı konusundaki tartışmaları hatırlatarak muhalefeti eleştiren Erdoğan, “Ana muhalefet partisinin başındaki zat, Hatay Havalimanı’nı da kendi belediyelerinin imar ettiğini, onardığını, bu tür yalanları söylemeye devam ediyor. Yahu haddini bil, bu senin işin değil. Anlamazsın bu işlerden. Bugüne kadar hep sustum. Dürüstü ol. Bizzat Hatay’a geldiğim gün genel başkan vekilimi oraya gönderdim ve yerinde git gör, zira oranın yapılması döneminde zaten Binali Bey bakandı. Ne olduğunu da biliyor. Orada belediyenin gelip orayı imar etme gibi bir şeyi söz konusu değil. Ama yalan bunlarda diz boyu. İstanbul Havalimanı ortaklarından Kalyon İnşaat orayı 5 günde eline aldı ve süratle bitirip yaptı. Milletimize teslim etti. İşin aslı bu. Ama bunlarda doğruluk yok, dürüstlük maalesef yok” dedi.

    Mevcut afet ve kriz yönetim sistemini yeni bir yapıya kavuşturmayı planladıklarını vurgulayan Erdoğan, “İnşallah depremle ilgili acil hususları geride bıraktıktan sonra bu meseleyi öncelikli gündemimiz olarak ele alacak ve gerekli adımları atacağız. İstanbul’da rahmeti Kadir Topbaş döneminde tamamlanan ancak uygulamaya geçilemeyen Deprem Acil Eylem Planı valiliğimiz vasıtasıyla yürürlüğe girdi. İlk etapta riskli olan 128 okulun 109’unun yeniden yapılması, 109’unun güçlendirilmesi kararlaştırıldı. Bu okulların 93’ünün öğrencileri farklı yerlere nakledilerek boşaltıldı. Depreme ve diğer afetlere karşı mukavemeti düşük yapı stoğumuzu daha hızlı dönüştürmek için yürüttüğümüz çalışmalarda bize vakit kaybettiren hususları bertaraf etmekte kararlıyız. Ne olur kentsel dönüşüm planlarımızı benim vatandaşım engellemesin. Eğer kentsel dönüşüm adımları atıyorsak vatandaşlarımız da yardımcı olsun. Süratle biz de bu inşaatlarımıza başlayalım. Kimi siyasi, kimi ticari kaygılarla kentsel dönüşüm planlarını engelleyen veya geciktiren herkesi milletimizle paylaşacağız. İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerimizde benzer durumlar yaşandığını biliyoruz. İdeolojik saplantılar, basit çıkar kaygılarıyla yürütülen engelleme çabalarının artık son bulmasını diliyoruz. Kampanyalarla, davalarla engelleyenlerin bugün yol açtığı felaket herkese ibret teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, Hatay’ın demografik yapısının değiştirildiği iddialarına ilişkin olarak ise, “Hatay’ın demografik yapısının değiştirilmesi gibi dedikodulara lütfen iltifat etmeyin. Hatay’ın demografik yapısını değiştirmeye evelallah kimsenin gücü yetmez” dedi.