Etiket: mimar sinan

  • Mimar Sinan’ın ustalık eseri

    Mimar Sinan’ın ustalık eseri

    Edirne’de öğle saatlerine yakın etkili olan yoğun sis nedeniyle görüş mesafesi 50 metrenin altına düştü. Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camii ve tarihi yapılar ise siste gözden kayboldu.

    Hava sıcaklığının 2 derece olarak ölçüldüğü kentte etkili olan sis hayatı olumsuz etkiledi. Sokaktaki vatandaşlar ve trafikteki sürücüler sis nedeniyle zor anlar yaşadı. Edirne İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şubesi ekipleri trafiğin yoğun olduğu bölgelerde önlem aldı. Yayalar, yolun karşısına geçerken dikkatli olmaları yönünde uyarıldı.

    Kadir Dağ adlı vatandaş, sabah saatlerinden itibaren sisin bastığını belirterek, sisler arasında kalan Selimiye Camii’ni fotoğraflayacağını söyledi.

  • Mimar Sinan’ın eserleri tarihe meydan okuyor

    Mimar Sinan’ın eserleri tarihe meydan okuyor

    Çankırı’da, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan‘ın öğrencisi Sadık Kalfa’ya inşa ettirilen Sultan Süleyman Camii, 465 yıldır ayakta kalarak önemli bir ibadethane olma özelliğini sürdürüyor. 1522 yılında yapımına başlanan ve 36 yılda tamamlanan tarihi cami, yaklaşık 5 asırdır bölgedeki en önemli ibadethaneler arasında olma özelliğini taşıyor. Tarihiyle de yoğun ilgi gören cami, son olarak 1992 ve 2015 yıllarında uygun bir şekilde restore edildi. Kare planlı olan cami üzerinde ortada bir büyük tam kubbe ve bu kubbenin dört tarafında birer yarım kubbe bulunuyor. Minberi taştan yapılan caminin kapı söveleri mermer, içleri ise oluklu konsol halinde çıkarılmış olması dikkat çekiyor.

    Tarihi cami ile ilgili bilgi veren Müezzin Kayyım Veysel Ölmez, “Camimiz 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretleri’nin Bağdat seferine giderken Çankırı’dan geçtiği sırada o zamanki yerel halk, ‘Sultanım buradaki var olan camimiz artık ihtiyaçları karşılayamayacak durumda. İsteğimiz üzere burada bir cami yaparsanız halk olarak bizi ihya etmiş olursunuz’ diyor. İsteği üzerine Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretleri emir verir. 1522 yılında Mimar Sinan’ın kalfası Sadık Usta tarafından yaklaşık olarak 37 yılda inşa edilir. 1558 yılında caminin inşaatı bitiyor ve aynı yıl içerisinde de ibadete açılıyor.

    Yaklaşık olarak 465 yıldır biz Müslümanlara ibadet etme hususunda önemli bir yere sahiptir. Daha önceden Selçuklulardan kalma eski bir mabedin, eski bir caminin yıkılması üzere yerine yenisinin yapılması talimatını bizzat Kanuni Sultan Süleyman vermiştir. Camimizin tarihi sebebiyle akın akın cemaat gelmektedir. Farklı illerden, farklı kültürlerden, farklı medeniyete sahip insanlar, gelip camimizi ziyaret etmektedirler” dedi.

  • Mimar Sinan’ın deprem sırrı

    Mimar Sinan’ın deprem sırrı

    Son asrın en büyük deprem felaketinin yaşandığı bölgede bine yakın binada 8 kişilik bir ekiple incelemelerde bulunan Manisa CBÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, deprem gerçeğinin yapılarda unutulmaması ve deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılması gerektiğinin acı bir şekilde yeniden gördüklerini söyledi.

    “Yapılan hatalar yıkımlara neden oldu”

    TÜBİTAK projesi çerçevesinde deprem bölgesinde 8 kişilik ekiple bine yakın bina incelendiğini söyleyen Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, “Deprem ivmelerini incelediğimizde olması gerekenden çok daha büyük, tasarımda kullanılan deprem ivmelerinden çok daha büyük ivmelerin, Tasarımda kullanılan deprem ivmelerinden 3 kat daha fazla ivmenin yapıları etkilediğini gördük. Bu deprem esnasında yapılarda ciddi hasar oluştu. Bu depremin bu kadar büyük olması yapıların göçmesine sebep mi, kesinlikle değil. Bir noktada hata yaşanmış. Örneğin malzeme, beton kalitesi çok düşük. Donatı yerleşimi çok kötü. Mühendislik bazı binalarda yetersiz. Yapı denetimi yok. Bu şekilde parametreler bir araya geldiğinde yıkım da kaçınılmaz oluyor bu kadar büyük bir depremde. Deprem yönetmeliğinde binaların asla yıkılmaması gerekiyor. Can güvenliği bizim için esas. Yıkılan binaların ekstra problemlerden dolayı yıkıldığını gördük” dedi.

    “Tarihi binalarda da yıkımlar yaşandı”

    Deprem bölgesindeki tarihi binalarda da incelemelerde bulunduklarını anlatan Prof. Dr. Demir, “Özellikle Maraş, Hatay, tarihin, medeniyetin beşiği. Çok acı manzaralarla karşılaştık. 500 yıllık, 1000 yıllık binaların da yıkıldığını örneğin Habibi Neccar Camiinin de yıkıldığını gördük. Oluşan deprem ivmeleri çok büyüktü. Tarihi yapıların da buna dayanamayarak göçmesi gayet normal. Tarihi yapıları incelediğimizde donatı kullanılmıyor. Kent ve zıvana sistemi var ama günümüzdeki betonarme sistemi yok. Dolayısıyla minareler deprem yüklerine karşı çok hassas ve kırılgan oluyor. Minarelerin çok sayıda göçtüğünü gördük. Tarihi yapılarda da güçlendirme uygulanabiliyor. Kumaşlarla veya özel güçlendirilmiş sıvalarla tarihi yapıların yada yığma binaların da istenilen deprem seviyesine, deprem taşıma yükü seviyesine ulaştırılabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

    “Deprem gerçekliğine karşı yapısal sistem ortaya koymuş”

    Mimar Sinan’ın Ege Bölgesi’ndeki tek eseri olan ve deprem sütunlarıyla dikkat çeken Muradiye Camii hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Demir, “Betonarme yapılar nasıl yönetmeliği uygun yapılırsa, işçiliği, mühendisliği uygun olursa tarihi yapılar içinde bu geçerli. Muradiye Camii Ege Bölgesinde Mimar Sinan tarafından yapılmış tek eseri. 1583-1592 yılları arasında yapılmış. Yapıyı incelediğimizde çok büyük ve çok sayıda fil ayakları var. Büyük bir kubbesi var, kubbenin altında bunu taşıyan kemerleri var. O kadar ince düşünülmüş ki o fil ayaklarının hemen yanında mihrabın iki kenarında deprem sütunlarını planlamış.

    Yapının statiğinde yük altında bir problem oluştuğunda bunların dönmeyeceğini ve yapıyla ilgili bunla ilgili önlem alınması gerektiğini ifade etmiş Mimar Sinan. Bazı eserlerinde izolatör tarzı altta kayan, yapıyı zeminden ayıran tasarımlar yapmış. Mimar Sinan’ın her eseri birbirinden farklıdır. Kimisinin plan görünüşü dörtgen, altıgen, sekizgen. İlk yaptığı camide 19 metre kubbe açıklığı varken, sonlarda 28 metre 31 metre kubbe açıklığına ulaşmış. Şunu söylemeye çalışıyorum her bölgenin bir gerçeği var zemin olarak, depremsellik olarak bu gerçekliğe karşı yapısal bir sistem ortaya koymuş. Bize katkısı, bilgi vermesi açısından önemli olan nokta, yapının deprem sonrası veya yük altında bu deprem sütunları sıkışıyor ve dönmüyor. Ana taşıyıcıların hemen yanında. Bu sıkıştığı takdirde binanın taşıyıcı sisteminde problem var ve önlem alınması gerekir. Ondan sonrada mühendisler çalışır ve o problemi ortadan kaldırır” dedi.

    “Deprem sütunlarının bugünkü binalara uygulanması mümkün değil”

    Deprem sütunları olarak bilenen denge taşlarının, o günkü teknolojinin bugünkü binalara uygulanmasının mümkün olmadığını anlatan Prof. Dr. Demir açıklamasını şöyle tamamladı: “Şu anda çalışılan gündemde olan yapısal sağlık izlem yöntemleri var. Yapılar gözlem altında bu sistem büyük binalarda kullanılıyor. Sürekli yapı inceleniyor ve veri toplanıyor. Bir problem varsa yerinde çözüm üretiliyor. Buradan esinlenilmiş ama günümüz teknolojisi kullanılmış. Mimar Sinan’ın eserlerini incelediğimizde o hesapların o tasarımların integral bilmeden yapılmasının imkansız olduğunu görüyoruz. O dönem Mimar Sinan çok fazla çalışmış. O hesapları yapabilmek, kendini çok geliştirmiş. Bir dönem asker olarak orduda hizmet vermiş. Orda edindiği tecrübelerle bu yapıları inşa etmiş. Müthiş bir bilenmez tarafı var. O hesapları yapabilmesi için integral bilmesi gerekiyor.”

  • Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi

    Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi

    Yıldırım Belediyesi, geçtiğimiz aylarda Barış Manço Kültür Merkezi’nin üst katını yeni nesil kütüphaneye çevirip Mimar Sinan Uyumayan Kütüphanesi’ni ilçeye kazandırdı. Çalışmaların yüzde 75’inin tamamlandığı Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi kısa süre içerisinde tamamlanıp minik kitap kurtlarının hizmetine açılacak. 6-13 yaş grubuna hitap edecek kütüphanenin bünyesinde; 5 bin kitap bulunuyor.


    Bireylerin erken yaşta kitapla ve kütüphaneyle tanıştırılmasının önemli olduğuna işaret eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Küçük okurlarımıza özgün, bağımsız alanda modern ve konforlu dizaynıyla kazandıracağımız çocuk kütüphanemiz 5 bin eserlik koleksiyonu ve planlanan atölye programlarıyla miniklerimizin buluşma noktası olacak.

    Gelecek nesillerimize bırakacağımız en anlamlı miraslarımız arasında yerini alacak olan, ülkemizi ve insanlığı daha ileriye, daha iyiye taşıyacak bilgilerin ve fikirlerin üretilmesinde önemli bir rol oynayacağına inandığımız kütüphanelerimiz ilçemizin eğitim imarına büyük katkı sağlayacak. Çalışmaların yüzde 75’ini tamamladığımız Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi’ni kısa süre içerisinde Yıldırım’a kazandıracağız” dedi.

  • Mimar Sinan’ın eseri depremzedeleri ağırlıyor

    Mimar Sinan’ın eseri depremzedeleri ağırlıyor

    Hatay’ın Payas ilçesinde 1574 yılında Mimarbaşı Mimar Sinan tarafından dönemin sadrazamlarından olan Sokullu Mehmet Paşa adına yaptığı külliye aradan geçen 449 yıla rağmen ayakta duruyor. İstanbul-Halep-Şam-Hicaz yolu üzerinde hac ve ipek yolu kervanlarının kesiştiği noktada yer alan külliye, uzun yıllar kervanların konakladığı bir nokta oldu. Kahramanmaraş merkezli iki depremin etkisiyle külliyede yalnızca camiye ait minarenin kubbesinin yıkıldığı görüldü. 449 yıllık külliye uzun yıllar sonra deprem nedeniyle evleri zarar gören depremzedeleri konuk ediyor. Depremin hemen ardından külliyeyi kullanıma açtıklarını ifade eden Payas Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Yıldız, “Burası tarihi eser ve dayanıklı olduğu için depremin ardından insanları barınması için buraya aldık. İkinci gün yaklaşık bin 300 kişiye sıcak yemek verdik” dedi. Depremzede Raziye Karataş ise, “Depremin ilk gününden beri burada kalıyoruz. Devlet bize, kahvaltısı, yemeğiyle ve diğer yardımlarıyla dört dörtlük konforlu bakıyor” şeklinde konuştu.

    “Depremin ilk anından itibaren zor durumdaki depremzede kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşıladı”

    Külliyenin tarihini anlatan Sarı Selim Cami imamı Hüseyin Acem, “Bu mekanlar asırlarca hem hac kervanlarına hem de ticaret kervanlarına ev sahipliği yapmış. Asırlarca binlerce gariban, kimsesiz kimselere karnı doyularak ev sahipliği yapmış. Şu anda da muhtaç durumda olan depremzede kardeşlerimize depremin ilk gününden itibaren hem barınma hem de yemek ihtiyaçlarını karşılıksız olarak karşılanmıştır. Plan ve projesi mimarbaşı Mimar Sinan tarafından çizilmiş olup, alt mimarlar tarafından 1562 yılında temelleri atılmış. 1574 yılında kısmen, 1580 yılında tamamen bitirilerek, hac ve ticaret kervanlarına ev sahipliği yapmış. Kale, mescit, cami, menderese, arasta çarşı ve diğer alanları ile birlikte o dönem uğrayanların tüm ihtiyaçlarını karşılamış” ifadelerini kullandı.

  • Mustafakemalpaşa’ya ‘Mimar Sinan’ örnekli cami

    Mustafakemalpaşa’ya ‘Mimar Sinan’ örnekli cami

    Caminin yapımına öncülük eden Yalıntaş Yeni Mahalle Cami Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği Başkanı Nevzat Şahin, eğitim sınıfları, gençlik merkezi ve konferans salonunu da bünyesinde barındıracak caminin, gönüllülerin yardımlarıyla birlikte 3 yıl içinde ibadete açılmasının planladığını söyledi.

    Mustafakemalpaşa Yalıntaş Mahallesi girişinde 1983 yılında ibadete açılan ve geçtiğimiz Mayıs ayında yıkılan Yeni Cami, aynı yerinde tekrar yükselecek.

    Yapımı, Yalıntaş Yeni Mahalle Cami Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği himayesinde sürdürülen caminin temeli, Eylül ayı sonunda atılacak.

    Camiye örnek koca sinan

    Mimar Sinan’ın mimari örnekliği baz alınarak projelendirilen yeni caminin dört ayak üzerine inşa edileceğini söyleyen Dernek Başkanı Nevzat Şahin, dış revaklarıyla birlikte 890 metrekarelik ibadet, 300 metrekarelik mahfil alana, 23 metre yüksekliğinde ana gövdeye ve 40 metrelik çifte şerefeli minareye sahip olacağını belirtti.

    Şahin; “1983 yılında ibadete açılan eski cami, Hacı İbrahim Cengiz ve eşinin kıymetli girişimleriyle Yalıntaş’a kazandırıldı. 750 kişilik bu cami, önce 200 metrekare olarak yapıldı ve daha sonra ise 380 metrekareye kadar çıkarıldı. Yıllar içerisinde büyük bir cemaate sahip olan caminin ana gövdesinin fiziki bozulmaya uğraması dolayısıyla aynı yerde daha güzel bir cami inşa edilmesi için harekete geçtik. Mayıs ayında bu camimizi kontrollü bir şekilde yıktık. Arsa parselleri için alacak ve ipotekleri de 25 Mayıs’ta temizleyerek alanı doğu yönünde genişlettik. Medeniyetimizin en büyük mimarı olan Mimar Sinan’ın eserlerindeki dış revak, mahfil, minare ve sosyal alanlarını örnek alarak, yeni bir cami projesi hazırladık. Yeni camimizde 4-6 yaş eğitim sınıfları, gençlik merkezi ve konferans salonu ve bahçe düzenlemesi de olacak. Şadırvan ve lavabolar da bahçe müştemilatı içinde yer alacak” şeklinde konuştu.

    İnşaat 3 yılı bulacak

    Bin 500 kişinin aynı anda ibadet edebileceği yapısıyla Mustafakemalpaşa’nın en büyük camilerinden biri olacak Yalıntaş Yeni Cami’nin proje yürütücülüğünü Fatih Şengül’ün yaptığını kaydeden Nevzat Şahin; “Projenin eylül ayı sonuna kadar onaylanmasını bekliyoruz. Akabinde temel atma törenimizi gerçekleştireceğiz. Camimizi 3 yıl içinde ibadete hazır hale getirmeyi planlıyoruz. Desteklerinden dolayı hayırseverlerimize derneğimiz adına teşekkür ediyorum” dedi.