Edinilen bilgiye göre, Kulu ilçesi Kömüşini Mahallesi’nde etkili olan gök gürültülü sağanak sırasında mahalle camisinin minaresine yıldırım düştü. Yıldırımın etkisiyle minarenin alemi ve paratoneri hasar gördü. Caminin minaresinden kopan parçalar ise etrafa saçıldı. Yıldırımın caminin bütün kablolarını da yaktığını belirten mahalle muhtarı Hasan Tekin, camide hasar oluştuğunu söyledi.
Etiket: minare
-
38 yıl sonra minaresine kavuştu
Sivas’ın Gemerek ilçesine bağlı Eskiçubuk köyüne 1986 yılında bir cami yaptırıldı. Camiye, maddi imkânsızlıklar nedeniyle minare yapılamadı. 38 yıldır minaresi olmayan camiye minare sonradan yapılmak istendi. Köy sakinlerinin birleşerek yapmak istediği minare ile ilgili anlaşmazlık çıkınca hayırsever Bilal ve Ayfer Koç çifti, minarenin yapımını üstlendi. Bir dönem dışarıdan bakıldığında konuta benzeyen cami, aradan geçen 38 yılın ardından minaresine kavuştu.
Minareyi köy sakinlerinin bir araya gelerek yaptırmak istediği ancak anlaşmazlık çıktığını ifade eden Bilal Koç, “Komşularla anlaşmazlık oldu, biz de araya girdik. Caminin minaresini yaptırmaya vesile olduk. 1986 yılından bu yana camide minare yoktu. Hanım ile anlaştık, ve yaptık” dedi.
“Dışarıdan bakıldığında evi andırıyordu”
Çocukluğu Eskiçubuk köyünde geçen Ayfer Koç ise, “Cami yapılmıştı ama minaresi yoktu. Biz gelip giderken üzülüyorduk. Karı-koca karar verdik, sürpriz olmasını istedik. Dışarıdan bakıldığında orası bir ev gibiydi. Cami olduğu belli değildi. Şimdi iyi oldu hiç değilse bir minaresi var artık” ifadelerine yer verdi.
“Minare için iki senedir mücadele veriliyordu”
Köy sakini Ekrem Şenol ise, “1986 yılında yapılmış bir cami. Minare için iki senedir mücadele veriliyordu. Bir araya gelememişler. Hayırseverlerimiz de karar vermişler ve yaptırdılar. Herkesin umduğundan daha da güzel bir görüntü oldu. Köyümüzün camisinde 38 sene sonra minare göründü” diye konuştu.
-
Cedidiye camisinin minareleri şekilleniyor
Düzce’nin çehresini değiştirmek için çalışmalarını sürdüren Düzce Belediyesi, şehrin meydanında bulunan Cedidiye Meydanında ki camide de restore çalışmaları gerçekleştirmişti. Caminin dış cephesinde yenileme yapan Belediye ekipleri, minarelerin de depreme dayanıklı olması için yıkılıp yeniden yapılmasını sağlamıştı.
Ekipler havaların normal şartlarda seyretttiği bu günlerde minarelerin dış cephesinde düzenleme çalışmalarına başladı. Minarelerin yükseldiği kaideler kaplanırken, restorasyon çalışmalarının 1 ay içerisinde tamamlanması planlanıyor.
-
Minaresi olmayan camiye petrol varillerinden minare yaptı
İznik’e bağlı 50 hanelik Yenişerefiye Mahallesi ile aynı isimde olan köyün tek camisine 8 ay önce görevlendirilen imam Olcay Özmen, sıra dışı bir projeye imza attı.
Görevlendirildiği camide minare olmadığı için kolları sıvayan Olcay Özmen, hurdacıdan aldığı 9 adet petrol varili ile minare yaptı.
Cami cemaatinin de yardımıyla varilleri üst üste koyup birbirine kaynatan ve daha sonra yeşil renge boyayan imam Özmen, gösterdiği gayret ve özveri ile mahalle halkının takdirini ve sevgisini kazandı. İmam Özmen’e İznik Kaymakamı Recai Karal da takdir belgesi verdi.
Çocukları camiye alıştırabilmek için çocuk parkı ve cami market açtı
Köy imamı Olcay Özmen’in projeleri varilden minare ile de sınırlı kalmadı. Köydeki çocukları camiye alıştırabilmek için ilçedeki hurdacılardan topladığı akülü arabaları ve oyuncakları tamir ettirip cami bahçesinde çocuk bahçesi kuran Özmen; çikolatadan kalem ve deftere, oyuncaklara kadar birçok şeyin ücretsiz verildiği cami marketi de çocuklar için hizmete soktu.
7’den 70’e herkesin takdirini kazanan imam Özmen, “Tüm amacımız insanlara faydalı olabilmek. Bir önceki görev yaptığımız ilde de camimizde de minare yoktu orada da aynı şekilde minare yapmıştık. Bursa’ya geldik. 1953 yılında yapılan camimizde minare yoktui, variller ile yaparız dedik. Hurdacıdan aldığımız 9 varili birbirine kaynattık üzerine şerefesini ekledik şimdi çok güzel oldu” diye konuştu.
-
Minaresiz kalan camiye, 26 metrelik minare yaptırıldı
Asrın felaketinde Hatay’da çok sayıda ibadethane zarar görmüş ve ağır yaralar almıştı. Bu ibadethanelerden biri de İskenderun ilçesi Cebike Mahallesi’nde 1950 yıllarında yapılan Cebike Düğünyurdu Mahallesi Camisi oldu. Caminin minaresi depremde ağır hasar aldı ve bir süre sonra kontrollü olarak yıkıldı. Cami cemaati, minaresiz kalan camiye çözümüyse Kasım ayında çelik konstrüksiyon malzemesiyle 26 metre uzunluğunda minare yaptırmakta buldu.
“Cami cemaatimiz İslam’ın şiarı olan minarenin camimizde olmasını istediler”
Kahramanmaraş merkezli depremde çok kötü bir sallantıyla uyandığını ifade eden cami imamı Ali Sungur, “Cami minaresine yıkılma kararı verildi ve yıkıldı. Cami cemaatimiz İslam’ın şiarı olan minarenin camimizde olmasını istediler. Bu nedenle cemaat ve hayırseverlerin el birliğiyle minaremizin çelik konstrüksiyon malzemesiyle yaptırılması için sipariş verdik. Camilerimizin ve kültürümüzün bir parçası olan minarelerin, eksiksiz şekilde bütün camilerde olmasını isteriz” dedi.
1960 yılında yapılan minare, halatla yıkıldı
Cebike Düğünyurdu Mahalle Camisi’nin 1950 yıllarında yapıldığını belirten imam Sungur, “Yıkılan minaremiz 1960 yılında yapılmıştı. Valiliğin emriyle gelen ekipler, halatı minarenin şerefe kısmına bağlayarak kepçe yardımıyla kontrollü şekilde yıktı” ifadelerini kullandı.
-
Ulu Camii minaresi onarılmaya başlandı
6 Şubat’ta merkez üstü Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler sonrasında, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde de birçok tarihi yapı zarar gördü. Kesin tarihi bilinmemekle birlikte 17. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Siverek Ulu Camii minaresi de bu depremde zarar gören tarihi yapılar arasında yer aldı.
Depremden yaklaşık 10 ay sonra Ulu Camii minaresini aslına uygun bir şekilde onarma çalışmaları başladı.
-
Caminin minareleri tedbir amaçlı kısaltılıyor
Bahçelievler Yenibosna Merkez Mahallesi’nde Kuba Camii dernek yönetimi, deprem riskine karşı tedbir amacıyla minarelerin kısaltılması kararını aldı. Cami yönetiminin başvurusuyla Bahçelievler Belediyesi zabıta ekipleri çevredeki sokakları kapatarak geniş güvenlik önlemleri aldı. Caminin bir minaresi 1 ay önce yıkılırken diğeri ise bugün vinç yardımıyla kaldırıldı. Öte yandan 85 metre olan minareler 55 metreye kadar kısaltılacak.
“Minareleri kısaltmamızın sebebi caminin iki yanında okul var”
Camiyle ilgili bilgi veren Kuba Camii Dernek Başkanı Ekrem Gökdemir, “Minareleri kısaltmamızın sebebi caminin iki yanında okul var. Herhangi bir depremde risk taşıdığı için okula ve çevreye zarar vermemesi için yönetim olarak kısaltılması konusunda karar aldık. Daha önce minareler 85 metreydi. Biz şimdi 55 metreye düşürüyoruz. Minarelerdeki kurşunların ağırlığı 2 tondu. Biz şimdi onları profil demirden yapıyoruz. Biraz daha hafiflettik. Buradaki güvenlik önlemleri için Bahçelievler belediye başkanı yardımcısı koordinesinde zabıtalar yardımıyla güvenlik önlemi aldık. Vinç yardımıyla minareleri kesiyoruz. Minarelerimiz normalde sağlam zorla kesilip kırıldı. İki okul arasında olduğu için çocukları düşünerek yönetim kurulu olarak karar alıp kestiriyoruz. Duyduğum kadarıyla devletin uzun minareleri kesme konusunda çalışması varmış. Devlet kararı çıkarmadan biz kararımızı aldık” dedi.
“Arkadaşlarımız söküme başladılar”
Yıkım ekibinden sorumlu Ali Doğan, “Şuanda minarelerin kısaltılması ile ilgili çalışmamız var. Minarenin üst tarafını kesmiş bulunmaktayız. Arkadaşlarımız söküme başladılar. Depremde yıkılmaması için güvenli bir şekilde kısaltma çalışması yapıyoruz. Bugün minareyi riskli bölgeye kadar kesip aşağı indireceğiz. Zabıtamız belediyemiz iş güvenliğini alarak destek veriyor. Yolları kapatıp önlemleri alıyoruz” şeklinde konuştu.
-
“Her minareye bir bayrak, her minareye bir sancak”
Milliyetçi Hareket Partisi Bursa İl Başkanı Muhammet Tekin, İl Başkan Yardımcısı Özgün Güneş, Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, Bursa Şube Başkanı Eyüp Bulut ve İl Müftülüğü İş Yeri Temsilcisi Hasan Altay’dan oluşan heyet Bursa İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır’ı makamında ziyaret etti. “Her minareye bir bayrak, her minareye bir sancak” sloganıyla kampanya başlattıklarını söyleyen Tekin, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını idrak edeceğimiz 29 Ekim 2023 tarihinde ‘her minareye bir bayrak, her minareye bir sancak’ sloganımızla kuruluş şehri Bursa’da böyle bir kampanya başlatmak için ilk bayrağımızı da size takdim etmek istiyoruz” dedi.
Bursa İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, Bursa’da Diyanet’in her türlü siyasi düşüncenin, ideolojinin ve gündelik tartışmaların dışında anayasal bir kurum olduğunun altını çizerek, “Bunun bir gereği olarak başkanlığımız, devletimiz ve milletimizin bekası, insanımızın huzur ve selameti için toplumun bütün katmanlarını kuşatıcı bir anlayışla hakikati dillendirmeye ve bu minvalde hizmet üretmeye devam edecektir. Başkanlığımızın bütün bu hassasiyetlerine rağmen, bazı kesimlerce zaman zaman kurumumuz ve mensuplarımızla ilgili olumsuz algı oluşturulmaya çalışıldığına şahit oluyoruz. Bu, bugüne ait bir durum da değildir. Ne yazık ki son asır boyunca medyada en fazla gündeme gelen konulardan biri din ve diyanet ile ilgili konulardır. Maalesef bu da çok düzensiz şekilde, gelişigüzel, yalan-yanlış bilgilerle, çoğu zaman sığ bir ideolojik düzlemde ve ön yargıyla yapılmaktadır. Bu durum, yeni nesillerin bilincinde onarılmaz yaralar açmakta, din-değer ve medeniyet algısını tahrip etmektedir. Doğru olmayan bir bilgiyi yaygınlaştırdığınız zaman gençler, yeni nesiller onu doğru zannediyor ve oradan bir ön yargı oluşuyor zihninde. Dolayısıyla bu sadece hedeflenen kurumu değil, o kurumla ilgili belki milyonları etkiliyor” ifadelerini kullandı.
“Biz camilerimizi siyasetten uzak tutmaya çalışıyoruz”
Diyanet İşleri Başkanlığının toplumun her kesimine hizmet verdiğini aktaran Tekin, “Anayasamız, Diyanet İşleri Başkanlığı’na toplumun sadece bir kesimini değil her bir ferdini din konusunda aydınlatmak üzere yetki vermiştir. Doğru bilginin kaynağı ise Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin sünnetidir. Bu doğru bilgileri sunmak, toplumu hurafelerden, aşırılıklardan uzaklaştırmak ve korumak ilkesini Diyanet İşleri Başkanlığı hiçbir zaman kaybetmedi ve kaybetmemelidir. Kurulduğu günden bugüne kadar başta din hizmetleri, din eğitimi ve yayın faaliyetleri olmak üzere anayasal görevlerini, kanunla kendisine verilen yetkileri en iyi şekilde yerine getirmeye çalışmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güzide kuruluşu Diyanet ve Diyanet çalışanlarının her zaman yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Biz müftülüklerimizi, camilerimizi siyasetten uzak tutmaya çalışıyoruz. Gönlümüzün de, kapımızın da her zaman sizlere ve hocalarımıza açık olduğunu ifade etmek istiyorum. 2023 yılı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz yıllık tecrübesidir. 2023 yılı aynı şekilde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla Türk milletinin kurtuluş yıllarının parlak bir gelecekle buluşma potası, milli hedef ve ülkülerin yükseliş parkurudur. Bu vesileyle Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı ve Bursa Şube Başkanı Eyüp Bulut ile birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını idrak edeceğimiz 29 Ekim 2023 tarihinde ‘her minareye bir bayrak, her minareye bir sancak’ sloganımızla kuruluş şehri Bursa’da böyle bir kampanya başlatmak için ilk bayrağımızı da size takdim etmek istiyoruz” dedi.
“Bu topraklarda Türk-İslam mührü olduğunu göstermenin desteğini bekliyoruz”
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı bayrak takdimi sonrasında söz alarak, “29 Ekim 2023’te Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılını kutlayacağız. Devlet büyüklerimiz adına Türkiye ve Türk yüzyılı dediler ve Türk milletine hedef gösterdiler. Bursa tarih demektir, fütuhat demektir. Devletten imparatorluğa giden yolun kavşak ve karar noktası olan bu şehirde, 29 Ekim 2023 tarihinde her minareye bir bayrak her minareye bir sancak asılarak minarelerimizin bu topraklarda Türk-İslam mührü olduğunu dünyada bir kez daha göstermenin desteğini bekliyoruz” dedi.
-
Tarihi minarenin kayıp yazıları ‘bisküviden’ çıktı
Selçuklu Devleti döneminde inşa edilen Ulu Cami’nin minaresi, 1196-1197 tarihlerinde yapılmıştır. Minarenin zamanla eğrildiği bilinmektedir ve yıllar sonra yüzey bezemelerinde dökülmeler meydana gelmiştir. Bu nedenle Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon kararı alınmıştır.
Restorasyon çalışmaları sırasında minarenin üzerinde bulunan kufi tekniği ile yazılmış olan bazı bölümler tamamen, bazıları ise kısmen dökülmüş olduğu tespit edilmiştir. Bu yazıların orijinal hallerinin tespiti için Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Ali Toy ve Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sultan Murat Topçu tarafından titiz bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışma sayesinde döküntü ve eksik yazıların tamamı belirlenmiş ve restorasyon sürecinde kritik bir aşama tamamlanmıştır.
Minaredeki restorasyon çalışmalarının yakın zamanda başlayacağı belirtilmiştir. Restorasyon sürecinde minarenin üç ayrı noktasındaki yazıların tamamı orijinal haliyle yerine konulacak. Minarenin şerefe kısmında Arapça olarak “Mülk Allah’ındır” yazarken, orta kuşakta “Allah’tan başka ilah yoktur. Hazreti Muhammed Allah’ın peygamberidir, Muhammed içinizden hiçbirinizin babası değildir” ifadeleri yer almaktadır. Alt kısımdaki yazılarda ise kısa, uyarıcı ve vurgulu ifadeler bulunmaktadır.
Vakıflar Sivas Bölge Müdürü Cemal Karaca, yapılan çalışmanın önemine vurgu yaparak, yazıların bulunmasının büyük bir kayıp olacağını söylemiştir. Restorasyon çalışmaları sayesinde minarenin tarihi yazıları yeniden hayat bulacak ve cami aslına uygun bir şekilde restore edilecektir.
-
Minareye takılan leyleği itfaiye ekipleri kurtardı
Kastamonu il merkezi Sarıömer köyünde caminin minaresindeki aleme takılan leyleği gören vatandaşlar durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine köye gelen itfaiye ekipleri, itfaiye aracının merdiveni yardımı ile leyleğe ulaştı.
Ekipler tarafından leylek bulunduğu yerden kurtarıldı.