Edinilen bilgiye göre kaza, Van-Erciş karayolunun 60.’inci kilometresinde meydana geldi. A.B. yönetimindeki otomobil, karşı yönden gelen otomobil ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında Emine Büyüktepe ile Mustafa İşgör isimli vatandaşlar olay yerinde hayatını kaybetti.
Cenazeler otopsi yapılmak üzere Van Adli Tıp Merkezi’nr kaldırıldı. Kazaya yapan araçlar olay yerinden kaldırılarak trafik normale döndü. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.
Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde Hatay’ın İskenderun ilçesinde öldü diye morga konulan bebeğin yaşadığını gören ve yeniden acil servise götürerek hayata döndüren Ahmet Vurgun, bir senedir çocuktan bir iz bulabilmek için uğraşıyor. Çocuğun anne ve babasının hayatını kaybettiğini öğrendiğini belirten Ahmet Vurgun, “Ben enkazda çalışırken enkazdan genç bir çocuk aldım hastaneye götürmeye çalışıyordum. Çocuk ne yazık ki yolda hayatını kaybetti. Hastaneye götürdüm hastanede çok kötğ bir görüntü vardı. O günleri Allah bir daha yaşatmasın. Ben de o genç arkadaşı hastanenin morguna götürdüm. Çok fazla cenaze vardı. En çok dikkatimi çeken bebek cenazeleriydi. Benim bulduğum çocuk da öldü diye oraya konmuştu üzerinde başka cenazeler vardı. Rabbim bana görmeyi nasip etti. Parmağının oynadığını gördüm. Hemen aldım çocuk nefes alıyordu. Kolunda serum iğnesi vardı. Belli ki daha önce müdahale edilmiş. Ben aldım hemen acile götürdüm. Kalp masajı yaptılar çocuk hayata döndü. Sonra çocuğu yoğun bakıma aldılar. Ben yarım saat bekledim. Bana ailesi misin diye sordular. Yok dedim bana durumunun iyi olduğunu söylediler. Bana soran hemşireye nasıl bulduğumu anlatınca ağlamaya başladı. Ben çocuğu bir daha bulamadım o zamandan bu yana hastaneye gidiyorum çocuğun öğrendiğim kadarıyla annesi babası da vefat etti. Çocucğu çok merak ediyorum üzerinden tam bir yıl geçti. Hala bir ümit karşılaşırız diye bekliyorum. Ben onu bulsaydım evlatlık alırdım. Acı büyük tarifi yok. Biz de bir yıldır konteynerde yaşıyoruz bizim de evimiz yıkıldı. Bir ümit onu bekliyorum ben belki birileri anlatır ileride kendisine ya da haberleri büyüyünce görür ben kendisini çok merak ediyorum. Rabbim böyle acıları bir daha yaşatmasın. Acının tarifi yok” diye konuştu.
Bosna Hersek’in Gradacac şehrinde ağustos ayında 3 kişiyi öldüren katilin cenazesi dondurucuda kaldı. Ayrı yaşadığı eşi ve iki Türk vatandaşını öldüren Nermin Sulejmanovic’in cesedi, kimse mezar yeri vermek istemediği için aylardır bekletiliyor.
Cenaze hizmetleri firması müdürü Faruk Latifagic, Sulejmanovic’in yakınlarının aylardır mezar yeri aradığını ancak hiçbir yerden olumlu yanıt alamadıklarını söyledi.
Cenazenin dondurucuda muhafazası için şu ana kadar bin 500 euro harcandığına dikkat çeken Latifagic, “Şehir yönetimi, tüm harcamaları karşılamaya hazır. Ancak kimse mezar yeri vermiyor. Bu nedenle de defin işlemi henüz gerçekleştirilemedi. Defin izni mevcut ancak mezar yeri olmadığı sürece her şey beklemede kaldı. Yapılacak bir şey yok, prosedür böyle” diye konuştu.
Etrafa ateş açtı
Gradacac’ta fitness antrenörlüğü yapan Nermin Sulejmanovic, sosyal medya hesabından canlı yayın açarak eski eşi N.H.’yi silahıyla vurduktan sonra etrafa ateş açtı. Sulejamnovic’in ateş açması sonucu vurulan Önder Cengiz ve 23 yaşındaki oğlu Denis Cengiz de hayatını kaybetti. Polisten kaçarken ateş etmeye devam eden Sulejmanovic, yakalanmamak için intihar etti.
Olay, Orhangazi’ye bağlı Camikebir Mahallesi Hafız Kayyum Sokak üzerindeki bir apartmanın birinci katında meydana geldi. Apartmandaki dairesinde yalnız yaşayan Hüseyin Yaşar (85) isimli yaşlı adamla ilgili, Aile ve Sosyal Politikalar Orhangazi İlçe Müdürlüğü ekipleri huzurevine yatırmak için bir süredir çalışmalar sürdürüyordu.
Evde korkunç manzara ile karşılaştılar
Aile ve Sosyal Politikalar İlçe Müdürlüğünden iki görevli sabah saatlerinde yaşlı adamı huzurevine yatırmak için yapılacak işlemler için evden almaya geldi. Evin kapısını aralık bulan Aile ve Sosyal Güvenlik İlçe Müdürlüğü ekipleri, evin içine girdiklerinde yaşlı adamı kanlar içinde yerde buldu.
Polis ve savcılık inceleme başlattı
Durumun polis ekiplerine bildirilmesi ile eve gelen polis ve sağlık ekipleri yaşlı adamın cansız olduğunu fark etti. Göğsünden vurulu halde bulunan Hüseyin Yaşar’ın yanında ise bir av tüfeği bulundu. Yaşlı adamın cenazesi polis ve Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Orhangazi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
İsrail-Filistin çatışması 8. günde devam ederken, Gazze’de insani kriz giderek derinleşiyor. Gazze’deki Şifa Hastanesi’nde morgun dolmasıyla hayatını kaybedenlere ait cansız bedenler, hastane önünde bekletiliyor. Filistinli sağlık çalışanları hastanedeki durumun benzeri görülmemiş bir manzara olduğunu, daha önceki saldırılarda durumun bu noktaya gelmediğini belirtiyor.
Son 24 saatte 324 can kaybı
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre son 24 saat içinde İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında 324 Filistinli hayatını kaybetti, bin Filistinli de yaralandı. ölü ve yaralıların yüzde 66’sının çocuk ve kadın olduğu belirtildi.
Antalya’da 5 yıldızlı otelde ailesi ile birlikte tatil yapan 8 yaşındaki çocuk, otelin olimpik havuzunda boğularak hayatını kaybetti. Cenazeyi almaya gelen anne ve hala ise morg önünde gözyaşlarına boğuldu.
Edinilen bilgiye göre Adana’da yaşayan Güler ailesi, 5 yıldızlı bir otele tatil için giriş yaptı. Daha sonra havuza giden ailenin 8 yaşındaki çocuğu Ali Kemal Güler, amcasıyla çocuk havuzunda yüzmeye başladı. İddiaya göre amca Okan Güler telefonunun şarjını azalması üzerine çocuğu annesi Ayşegül Güler’e bakmasını söyleyerek odasına çıktı.
Bir süre sonra geri dönen amca, yeğeninin olimpik havuzda hareketsiz halde buldu. Durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. İhbar üzerine olay yerine gelen 112 ekipleri, yaptıkları kontrolde çocuğun yaşamını yitirdiğini belirledi. Ali Kemal Güler’in cenazesi, Antalya Adli Tıp Kurumu morgundaki işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi. Cenazeyi almaya gelen anne Ayşegül Güler ve hala Süreyya Güler’in gözyaşlarına hakim olamadı. Anne ve hala çocuğun elbiselerine sarılarak teselli buldu.
Cenazenin Adana’nın Pozantı ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bursa İznik Devlet Hastanesi’nin eski çelik morgunun hurdacıya satıldığı iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, usul hatası yaptığı belirlenen sorumlulara disiplin cezası verildiğini söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İznik Devlet Hastanesi’ndeki çelik morgun hastene personeli bazı kişilerce hurdacıya satılmasına ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı.
T24’ün ANKA’dan aktardığı haberinde, Tanrıkulu’nun Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Hastane morgunun satılmasıyla ilgili başlatılan soruşturmanın güncel akıbeti nedir? Satılan morg, faaliyetlerini nasıl sürdürmektedir? 1.5 tonluk çelik morgun satış bedeli olarak hurdacıdan ne kadar alınmıştır?” ifadelerine yer verildi.
BakanKoca, soru önergesine verdiği yanıtta, “morgun satışında yapılan usul hataları nedeniyle, sorumlular hakkında disiplin cezası uygulandığını” açıkladı.
27.04.2015 tarihinde geçici kabulü yapılarak 01.06.2015 tarihinde yeni binasında fiili olarak faaliyetine başlayan ve aynı tarihte eski binasındaki fiili hizmeti sonlanan İznik İlçe Devlet Hastanemizin eski binasında bulunan ve yeni hizmet binasına taşınmayan morg malzemelerinin de yer aldığı hurda malzemelerin satışı hakkında Bakanlığımız tarafından tespit edilen usul hataları üzerine başlatılan soruşturma tamamlanmış olup, kişiler hakkında disiplin cezası uygulaması yapılmıştır.
2019’un mayıs ayında taşınan İznik Devlet Hastanesi’nin eski binasında bulunan 1.5 tonluk morg ve morg malzemelerinin hurdacıya satıldığı iddia edilmiş, hastane müdürü Ömer Yalavuz, “Hurda morg ve diğer hurdalar için Tespit ve Bertaraf Komisyonu kuruldu. Satışta Başhekimlik makamımın ‘oluru’ var. Kumpas kurdular. Yerelde hastanemiz, ulusal basında kurumumuz ciddi anlamda zedelenmiş ve önemli ölçüde yıpratılmıştır. Organize olarak yerel basında ve ulusal basında çıkan yalan ve yanlış haberlerin gerçeği yansıtmadığı, sağduyulu vatandaşlarımız ve bizleri tanıyan mesai arkadaşlarımız tarafından da bilinmektedir.” açıklamasını yapmıştı.
ABD’de koronavirüs bulaşan kişi sayısı son 24 saatte 164 bin 959 artarak, 11 milyon 235 bin 666’ya çıktı.
Ülkede virüs sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 1254 artarak 251 bin 285’e ulaştı.
Rekor seviyeye ulaşan koronavirüs ölümleri nedeniyle hastanelerde yer kalmayan ülkede, cesetlerin taşınması için mahkumlardan yardım istendi.
Teksas eyaletinde bulunan El Paso hapishanedeki mahkumların saati iki dolara, koronavirüste ölenleri mobil morglara taşıdığı görüntülendi. Görüntülerin basına sızmasının ardınndan bir çok kişi olaya tepki gösterdi.
ABD’de koronavirüs bulaşan kişi sayısı son 24 saatte 164 bin 959 artarak, 11 milyon 235 bin 666’ya çıktı. Ülkede virüs sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 1254 artarak 251 bin 285’e ulaştı.
Gelen son dakika haberi görenleri adeta dehşete düşürdü. İddiaya göre; Hindistan’da hayatını kaybettiği sanılan 74 yaşındaki adam saatlerce morgda bekletildi. Soğuk ünitede uzun süre kalan adamın aslında hayatta olduğu ortaya çıkarken yaşamasına rağmen morgda kalan yaşlı adam bu kez gerçekten hayatını kaybetti. Hindistan’da yaşanan bu korkunç olay sonrası Polis hayatını kaybeden adamın ailesine dava açtı. İşte Hindistan’dan gelen son dakika haberinin detayları…
Korkunç olay Hindistan’ın Tamil Nadu eyalinde meydana geldi. 74 yaşındaki yaşlı adam ailesinin iddialarına göre; kaldırıldığı özel hastanede ölü olarak kayıtlara geçti. Balasubramanyam adındaki adamın cansız bedeni önce eve götürülürken cenaze şirketini arayan aile morg ünitesinin eve gönderilmesini istedi. 74 Yaşındaki adam saatlerce morg ünitesinde kalırken aslında yaşıyor olduğu ortaya çıktı. Yaşlı adam hayatını kaybetti. İşte Hindistan’daki Balasubramanyam isimli adamın korkunç sonuna ilişkin yaşanan olayda son dakika ayrıntıları…
Hindistan’da yaşlı bir adam ölü olarak kayılara geçmesinin ardından önce aile fertleri tarafınca eve götürüldü. Cenaze şirketini arayan aile soğutucu morg ünitesinin eve gönderilmesini isterken cenaze töreninin ise Salı günü gerçekleştirileceği haberi verilmişti. Cesedi almaya gelen yetkililer 74 yaşındaki adamın titrediğini ve hayatta olduğunu fark etti…
BBC’nin haberine göre Balasubramanyam’ın ailesi de ‘cansız bedeni’ önce eve götürdü, ardından bir cenaze şirketini arayıp soğutucu morg ünitesinin eve gönderilmesini istedi. Akrabalara da salı günü cenaze törenini yapacakları haberi verildi.
Ertesi gün ‘cesedi’ almaya gelen yetkililer, Balasubramanyam’ın titrediğini ve hala hayattı olduğunu fark etti.
Acil olarak hastaneye kaldırılan 74 yaşındaki adam bugün hayatını kaybetti.
Kaldırıldığı 2. hastanenin başhekimi, Balasubramanyam’ın ‘uykulu durumda’ geldiğini ve akciğerle ilgili sorunlar nedeniyle öldüğünü söyledi.
Dekan, Balasubramanyam’ın soğutucu ünitede kaç saat kaldığını ve ölüm nedeninin bununla ilişkili olup olmadığının bilinmediğini de ekledi.
Polis ise, ‘aceleci veya ihmalkar davranarak insan hayatını tehlikeye atma’ suçundan aileye karşı dava açtıklarını duyurdu.
Polis şefi Senthil Kumar, ailenin Balasubramanyam’ın ölümüyle ilgili bir ölüm belgesini sunamadığını da anlattı. Ancak soğutucu üniteyi getiren cenaze düzenleme şirketi, yaşlı adamının kardeşinin kendilerine ‘doktordan ölüm belgesi’ aldığını söylediğini belirtti.
Kumar, ailenin babalarının nörolojik sorunlardan da mustarip olduğunu öne sürdüğünü de söyledi.
Olayda, Balasubramanyam’ın 24 saat soğutucuda nasıl hayatta kaldığı ve ölü olarak bildirildiği özel hastanenin soruşturulup soruşturulmadığı da bilinmiyor.