Etiket: mücadele

  • Hüseyin Nihal Atsız ve mücadelesi konuşuldu

    Hüseyin Nihal Atsız ve mücadelesi konuşuldu

    Türk Ocağı’nın bu haftaki sohbetine Araştırmacı Yazar Serkan Akgöz katıldı. Akgöz, Hüseyin Nihal Atsız ve Mücadelesi konusu hakkında konuşma yaptı. Konuşmasında Serkan Akgöz; Atsız’ın 3 Mayıs öncesinde asistanlık yıllarından itibaren başladığı eleştirilerle, Orhun dergisiyle Sabahattin Ali davasını doğurduğunu belirtti. Akgöz, bu davanın 3 Mayıs’taki duruşmasında yaşanan protestonun tarihe Ankara nümayişi olarak geçtiğini söylerken, 3 Mayıs’taki protestonun hükümet çevresinde tedirginliğe yol açtığını ve Irkçılık-Turancılık davasını doğurduğuna değindi. Araştırmacı, konuşmada dava sürecinde radyo ve gazeteler aracılığıyla yapılan kara propagandayla Türkçülerin toplum nezdindeki itibarının zedelendiğini belirtti.

    Araştırmacı Serkan Akgöz, Mart 1947’ye kadar süren dava sonucunda tüm sanıkların beraat ettiğini, davanın Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçtiğini belirtti. Akgöz, 1944 davasıyla ilgili hatıralardan bahsederek konuşmasını tamamladı.
    Konuklar tarafından ilgiyle takip edilen konuşmanın sonunda konuşmacıya çok sayıda sorulan soru ve cevaplardan sonra, Eskişehir Türk Ocağı Şube Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Topal’ın konuşmacıya şükran beratı takdimi ile program sona erdi.

    Hüseyin Nihal Atsız ve mücadelesi konuşuldu

  • Tilkinin post mücadelesi

    Tilkinin post mücadelesi

    Yaban hayat çeşitliliğinin zengin olduğu Erzincan’da gece saatlerinde avlanmaya çıkan tilki fotokapana yansıdı. Yaban hayatını gözlemlemek için kurulan fotokapana tilki takıldı.

    Bodur ağaca sıkıca sarılarak sabitlenen koyun postunun kokusunu alan tilki postu yerinden çıkarmak için mücadele etti. Fotokapana yansıyan görüntüde tilkinin postu çıkarmak için uğraştığı bir süre sonra başaramayacağını anlayınca vazgeçtiği görüldü.

  • Elazığ’da larva ile mücadele

    Elazığ’da larva ile mücadele

    Elazığ Belediyesi, yıl boyu sürdürdüğü larva ilaçlama çalışmalarına, ilkbaharın gelmesiyle birlikte yoğunluk verdi. Bu çerçevede Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, şehir genelinde sivrisinek, karasinek ve böcek larvalarının üreme noktaları olan mazgallar, süs havuzları, sazlık alanlar, gübrelik alanlar, su birikintileri, dereler, rögarlar ve çöp konteynerlerinde ilaçlama çalışmaları gerçekleştiriyor.

    Elazığ Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, halk sağlığının korunmasının yanı sıra vatandaşların rahat bir yaz mevsimi geçirebilmeleri için sinek ve sivrisinekle mücadele amacıyla larva ilaçlama çalışmalarının belirli aralıklarla sürdürüleceği belirtildi.

  • Elazığ’da süne ile mücadele

    Elazığ’da süne ile mücadele

    Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Diyarbakır Zirai Mücadele Enstitüsü Müdürlüğü teknik personeli tarafından buğdayın ana zararlısı olan süne ile mücadele çerçevesinde İl genelinde hububat alanlarında süne sürvey çalışması başlatıldı. Bu kapsamda 16 ekipten olan 54 teknik personelin hasat zamanına kadar çalışmalarını sürdüreceği bildirildi.

    Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan çalışmada, “Dünyada ve ülkemizde temel besin maddesi olan buğdayın ana zararlısı olan süne (Eurygaster spp.) verim ve kaliteyi olumsuz yönde etkileyen en önemli etmendir. Süne popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu yer ve yıllarda mücadele yapılmaması durumunda yüzde 100’e varan oranlarda zarar meydana gelmektedir. Bu çerçevede her yıl düzenli olarak ilimiz genelinde hububat ekili alanlarda aralıksız survey ve kontrollerimiz yapılmaktadır. 2023 yılı içerisinde Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü ile koordineli olarak yürütülen süne mücadelesi kapsamında 563 bin 860 da alanda Süne Sürvey çalışması yapılarak, 294 bin 583 da alanda kimyasal ilaçlamaya karar verilmiş 116 bin 320 da alanda üreticilerimiz tarafından kimyasal ilaçlama yapılmıştır. Yapılan mücadele çalışmaları sonucunda buğday da emgi oranı yüzde 2 nin altına düşürülmüştür. 2024 yılı süne mücadelesi çalışmaları kapsamında da binlerce dekar hububat ekim alanlarında sünenin verdiği zararı en alt seviyede tutmak için çalışmalar yıl boyunca aralıksız olarak yürütülecektir. Süne kıymetlendirme çalışmaları kapsamında 2024 yılı Nisan ayı içerisinde 16 ekip oluşturularak 54 teknik personel ile mücadeleye esas olacak surveylere başlanmıştır. Hasada kadar olan dönemde survey çalışmaları devam edecek olup, çiftçilerimize zararlının durumu hakkında gerekli bilgilendirme ve duyurular yapılacaktır” denildi.

  • Millî Mücadele’de Türk Ocakları’nın katkısı

    Millî Mücadele’de Türk Ocakları’nın katkısı

    Eskişehir Türk Ocağı’nda “Milli Mücadele’de Türk Ocakları” konulu sohbete katılan Kaya, Türk Ocakları kurulduğu 1912 yılından itibaren Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün bu topraklardaki en önemli savunucuları olduğunu anlattı.

    Türk Ocağı’nın, Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki faaliyetleriyle topluma Türklük bilinci aşılamış, Türkçe’nin korunmasına, Türk tarihinin gelişmesine büyük katkı sağladığını anlatan Murat Kaya, “Cemiyet ilk kurulduğu günden itibaren kendisini siyasi faaliyetlerden uzak tutarak daha çok kültür faaliyeti göstermiştir. 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandıktan sonra, Osmanlı Devleti’nin toprakları işgal tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu dönemde işgallere karşı tepki gösterenlerin başında Türk Ocakları ve Türk Ocaklılar gelmektedir. İzmir’in işgal söylentileri kulaktan kulağa yayılırken, İzmir Türk Ocağı’nda yapılan toplantılar neticesinde Reddi İlhak Heyeti Milliyesi oluşturulmuş ve bu heyet Maşatlık Mitingi’ni düzenlemiştir. İzmir’in işgalinin ardından Anadolu’da ve İstanbul’da düzenlenen protesto mitinglerinde Türk Ocakları öncü rol oynamıştır. Son Osmanlı Mebusan Meclisi seçimlerinde milliyetçilerin Meclis’e girmesi için yoğun gayret gösterilmiştir. Mîsâk-ı Mîlli’nin kabulünde Türk Ocakları üyeleri yoğun gayret sarf etmiştir. İstanbul’un resmen işgal edilmesinin ardından, İtilaf Devletleri’nin ilk işgal ettiği binalardan birisi İstanbul Türk Ocağı olmuştur. Yaşanan bu gelişmelerin ardından Türk Ocağı üyelerinin bazıları Malta’ya sürgüne gönderilirken, bazılarıysa Anadolu’ya geçip Mustafa Kemal Paşa’nın yakmış olduğu Kurtuluş meşalesine güç vermiştir. Türk Ocakları, daha ilk günden itibaren Millî Mücadele’nin içerisinde yer almıştır” dedi.

    Konuklar tarafından ilgiyle takip edilen konuşmanın sonunda konuşmacı çok sayıda soruları cevaplandırdı. Eskişehir Türk Ocağı Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal’ın konuşmacıya şükran beratı takdimi ile program sona erdi.

  • Muş’ta karla mücadele

    Muş’ta karla mücadele

    Muş İl Özel İdaresi kış sezonunda 3 bin kilometrelik yol ağında 61 iş makinesi ve 100 personelle karla mücadele çalışması yaptı. Gece gündüz demeden karla mücadele eden ekipler, kasım ayından itibaren 23 bin kilometre yolu kardan temizleyerek karla mücadele çalışmasını bitirdi. Son olarak 10 köy ve 21 mezraya ulaşımın sağlandığı ve köylülerin alternatif olarak kullandığı Üçevler grup köy yolunu ulaşıma açıldı.

    Muş Valisi Avni Çakır, Muş’ta karla mücadele sezonunu bitirdiklerini söyledi. Muş’ta geçen yıllara oranla bu yıl kar yağışının daha az olduğunu belirten Çakır, “Türkiye geneline göre bu sezon yüksek bir yağış aldık. Rakım yüksekliğinin 2 bin 500 metreye kadar çıktığı bölgemizde karla mücadelede zorluklar yaşadık. Üçevler bölgesinde bugün itibariyle çalışmalarımızı tamamladık. Muş 368 köyü, 217 mezrasıyla geniş bir coğrafyada yayılmış. Muş’ta nüfusunun yarısı kırsalda ikamet ediyor. Yüksek kesimde kış ağır şartlarda geçtiği için karla mücadele bizim birinci önceliğimiz. Bu anlamda sezon başında bütün tedbirlerimizi almıştık. Kış boyunca 61 iş makinesi ve yaklaşık 100 personelle sahada yoğun bir çalışma gerçekleştirdik. Muş’ta kış sezonunda yaklaşık 23 bin kilometre yolu kardan temizledik. Bu çok ciddi bir emek isteyen ve bölgeyi hâkimiyet gerektiren bir iş. Arkadaşlarımızın bölge şartlarına alışık olması, ekipmanlarımızın karla mücadeleye uyumlu olması bu konudaki tecrübelerimizle vatandaşlarımızın fazla mağduriyetine sebebiyet vermeden yollarımızı büyük oranda açık tuttuk. Sadece Çavuştepe bölgemiz, kara ve tipiye en fazla açık olan bölgemiz. Burası bizim acil önceliğimiz değildi, çünkü vatandaşlarımızın alternatif güzergâhları da var. Çok şükür kazasız belasız çalışmamızı bugün itibariyle nihayetlendirdik. Biz bir taraftan kış çalışmalarını tamamladık ama hemen öte yandan da araçlarımızı yol bakım, onarım, yeni yapım çalışmaları için hazırlamaya başladık. İnşallah mayıs sonu haziran başı gibi de altyapı çalışmalarımıza kaldığımız yerden tüm ekip arkadaşlarımızla start vereceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Fındıkta ‘kozalak akarı’ ve ‘külleme’ ile mücadele

    Fındıkta ‘kozalak akarı’ ve ‘külleme’ ile mücadele

    Fındık kozalak akarının çok önemli bir fındık zararlısı olduğunu, fındığın meyve, yaprak ve sürgün gözlerini tahrip ederek ekonomik kayıplara yol açtığını aktaran Sağlam, zararlıya karşı mekanik ve kimyasal mücadele uygulanması gerektiğini belirtti. Sağlam, “Mekanik mücadele kozalak akarlarına karşı etkili bir yöntemdir. Kışın yapraksız dönemde kozalaklar toplanıp bahçe içinde bir yere toplu olarak bırakılmalıdır. Sürekli mekanik mücadele yapılan bahçelerde kimyasal mücadeleye gerek duyulmaz” dedi.

    “Mekanik mücadele yapılamayan bahçelerde kimyasal mücadele gerekebilir”

    Sağlam, kimyasal mücadelenin nasıl yapılacağı konusunda şunları söyledi:
    “Bahçelerde kimyasal mücadeleye karar vermek için bir ön sayım yapılmalıdır. Bu amaçla 1-10 da büyüklükteki bahçelerde 10 ocak, 11-30 da büyüklükteki bahçelerde 20 ocak ve 30 da’ dan büyük olan bahçelerde de 30 ocak tesadüfi olarak işaretlenir. İşaretli her ocağın 1’er dalındaki kozalaklar sayılarak kaydedilir. Bulunan rakamlardan yararlanarak, bir daldaki ortalama kozalak sayısı hesaplanır. Bir dalda ortalama 5 kozalak varsa kimyasal mücadelenin yapılması gerekir. En uygun kimyasal mücadele zamanı akarların göçünün yoğun olduğu nisan sonu mayıs başındaki bir haftalık süredir. Bu dönemde uç sürgünler 4-4,5 yapraklı, yeni tomurcuklar toplu iğne başının yarısı büyüklükte ve yeni gelişen meyveler mercimek büyüklüğüne geldiği dönemdir. Fenoloji takibi yapılarak bu dönem belirlenmeli ve ilaçlamalar bir hafta içinde bitirilmelidir.”

    Kimyasal mücadelede Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tavsiye edilen bitki koruma ürünlerinin kullanılması gerektiğine değinen Sağlam, ilaçlama yapacak üreticilerin gerekli tedbirleri de alması gerektiğini söyledi.

    “Külleme hastalığı belirtisi görüldüğü anda mücadele gerekli”

    ,Külleme hastalığına karşı zamanında ve tekniğe uygun olarak yapılan mücadelenin önemine de değinen İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, şu an mücadele için doğru zaman olduğuna dikkat çekerek, “Bulaşma kaynaklarının azaltılması için yere dökülen yapraklar ile hastalıklı bitki artıkları toplanmalı, bulaşık dip sürgünleri kesilmeli ve imha edilmelidir. Bahçede nemi azaltmak, iyi bir hava sirkülasyonu, yeterli ışıklanma sağlamak için budama ve yabancı ot mücadelesine önem verilmelidir. Fındık bahçelerinde külleme hastalığı hava sıcaklıklarına bağlı olarak, Nisan ayı ortalarından itibaren görülmeye başlar ve belirtiler görülür görülmez ilaçlamaya başlanır. Daha önceki yıllarda, bahçede hastalık görülmüş ise belirtiler görülmeden de, çotanak bağlama döneminde ilaçlama yapılır. Hastalığın şiddeti, iklim şartları ve ilacın etki süresi dikkate alınarak ikinci ve diğer ilaçlamalara hasada kadar devam edilir. İlaçlamalarda Bakanlığımızca tavsiyesi olan ruhsatlı bitki koruma ürünlerinden herhangi biri kullanılmalıdır. Çisentili ve mevsim için anormal sayılabilecek çok sıcak günlerde ve güneşli günlerde öğle saatlerinde ilaçlama yapmaktan kaçınılmalıdır. İlaçlamalarda sırt pülverizatörü, mekanik, motorlu veya hidrolik bahçe pülverizatörü kullanılmalıdır” ifadelerine yer verdi.
    Üreticilerin külleme hastalığına bağlı ürün ve kalite kaybı yaşamamaları için uyarılarda bulunan İl Müdürü Sağlam, fındık bahçelerinin kısa aralıklarla kontrol edilmesi ve hastalık belirtileri görülür gülmez kimyasal mücadeleye başlanması gerektiğine dikkat çekti.

  • Mersin’de zararlı böceklerle mücadele

    Mersin’de zararlı böceklerle mücadele

    Mersin Büyükşehir Belediyesi, mevsim geçişlerine uygun olarak çalışmalarına devam ediyor. Havaların ısınmasıyla zararlı böceklere karşı mücadele başlatan ekipler, metruk alanları ve menfezleri temizleyip, ilaçlayarak haşerelere karşı önlem alıyor.

    Kentin her noktasına ulaşan Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri, haşere türlerinin ürediği yeşil alanlardaki yabani otları biçerek, kimyasal kullanımını en alt seviyede tutuyor. Ekipler, su birikintisi olan alanlarda ise azami oranda kullandıkları böcek ilaçlarıyla bir yandan vatandaşlara haşeresiz bir ortam sunmaya çalışırken, diğer yandan da canlıların yaşam alanlarına zarar vermemeyi hedefliyor.

    “Halkımıza en hızlı şekilde ulaşıyor ve çözüm üretiyoruz”

    Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Temizlik Şefi Danyal Güngör, metruk alanlarda otların büyümesiyle ilgili vatandaşlardan çok sayıda ‘mucuk veya yakarca’ şikayeti aldıklarını belirtti. Bu kapsamda önlem almak için iş makinelerinin yardımıyla boş ve metruk alanlardaki istenmeyen ve haşere üremesine neden olabilecek otları temizlediklerini ifade eden Güngör, “Böylece ilaç tüketimini de minimize ediyoruz. Bu da halkımızın daha iyi ortam ve şartlarda yaşamlarını sürdürmelerini sağlıyor” dedi.

    Aynı zamanda menfezleri de temizleyen ekiplerin, yaz boyunca oluşabilecek olumsuzlukları en az indirdiklerini vurgulayan Güngör, kirliliğin genellikle insan kaynaklı olduğunu dile getirdi. Çevre kirliliğini en aza indirmek için yapılması gerekenleri aktaran Güngör, vatandaşlara da çevre temizliğine dikkat etmeleri çağrısında bulundu.

    Çevrede görülen olumsuzluklar için vatandaşların kendilerine ulaşabileceklerinin altını çizen Güngör, “Temizlik ve ilaçlama konusunda Alo 185’i aradıkları veya Teksin üzerinden kayıt oluşturdukları andan itibaren, halkımıza en hızlı şekilde ulaşıyor ve çözüm üretiyoruz” diye konuştu.

  • Yüksekova’da karla mücadele çalışması

    Yüksekova’da karla mücadele çalışması

    Günler önce etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle çok sayıda köy ve mezra yolu ulaşıma kapanmıştı. Kar yağışından sonra harekete geçen Hakkari İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ve Yüksekova İlçe Özel İdare Müdürlüğü Şantiye Şefliği ekipleri, köy ve mezra yollarını açık tutmak için çalışmalarını sürdürüyor.

    İlçenin İran sınırında bulunan Esendere beldesindeki üs bölge yollarında yürütülen çalışmalar, yoğun şekilde devam ediyor. Karayolları 117. Şube Şefliği ise Şemdinli bölgesinde çalışmalarını sürdürüyor.

  • Bitlis’te karla mücadele devam ediyor

    Bitlis’te karla mücadele devam ediyor

    Geçtiğimiz günlerde yoğun yağan kar yağışı sonrasında kapanan köy yolları, il özel idaresine ait ekipler tarafından açılıyor. En son yağan karla birlikte kentteki kar kalınlığı 64 santimetre, yüksek kesimlerde ise 1 metreyi aştı.Kar yağışının durmasının ardından il özel idaresine ait ekipler, mesai gözetmeksizin yaptığı çalışmalarda 24 köy yolunu ulaşıma açtı.

    Kalan 51 köy yolunda da gün boyunca çalışmalar aralıksız devam etti. İl Özel İdaresi Merkez Şantiye Şefi Nail Aşit, mesai arkadaşları ile birlikte yarın sabaha kadar bütün köy yollarını yeniden ulaşıma açacaklarını söyledi.

    Aşit, “Dünden beri ilimizde etkili olan yoğun kar yağışından dolayı merkeze bağlı köylerimizin tamamına yakını kapalı durumdaydı. Dün akşam karın bir nebze durmasıyla beraber arkadaşlarımızla beraber dün akşamdan beri mesai gözetmeksizin sabaha kadar yol açma çalışmalarımızı sürdürdük. Yollarımızın yüzde seksenini açmış durumdayız Bitlis genelinde 60 iş makinesi ve 80 personelle karla mücadele çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Son yılların en şiddetli kışlarından birini dün yaşadık. Yüksek yerlerde bir metreyi aşan kar bulunmakta. Malumunuz Türkiye’de bazı bölgelerde denize girilirken biz burada halen karla mücadele çalışmasına devam ediyoruz. Vatandaşlarımız rahat olsunlar. Mesai arkadaşlarımızla, devletimizin tüm imkanlarıyla sahadayız. İnşallah yarın sabaha kadar bütün köy yollarımızı vatandaşın hizmetine açacağız” dedi.