Ziyarette konuşan Rektör Prof. Dr. Alim Yıldız, “Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak tarih boyunca her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında yer alan aziz bir milletiz. Dün olduğu gibi, bugün de yarın da Kudüs için, Mescid-i Aksa için ve Filistinli kardeşlerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle Üniversite olarak sizlerin her zaman yanınızdayız” dedi.
Etiket: mücadele
-
Okullarda bağımlılıkla mücadeleye devam
Okulun toplantı salonunda yapılan seminerde Selendi Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. İlayda Kılıç tarafından verilen seminer, sinevizyon gösterileri ile desteklendi. Dr. Kılıç, “Kaymakamlığımız koordinesinde okullarımızda bu eğitimleri veriyoruz. Bağımlılıkla sadece ülkemizde değil, dünyada da çok büyük problem haline geldi. Gençlerimizin farklı bağımlılık türleriyle yaşadığı problemlere farklılık kazandırmayı önemsiyoruz. Alkol, madde, tütün, davranışsal bağımlılıklar, teknoloji ve kumar olmak üzere her türlü bağımlılıkla ilgili çalışmalar yürütüyoruz.” diye konuştu.
Dr. Kılıç, bağımlılığın ne olduğu ve bağımlılıklardan korunmak için neler yapılması gerektiğiyle ilgili seminer katılımcılarını bilgilendirdi.
-
“Türkiye, müdahale ve mücadeleye hazır olmalıdır”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Cumhuriyet’in 100. yılına değinen Bahçeli, “Cumhuriyet demek, cumhurun bizatihi kaderine ve geleceğine egemen vasfıyla sahip çıkması demektir. Aziz Atatürk’e göre, ‘Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir.’ Cumhuriyetin en müessir ve müyesser niteliği doğrudan doğruya millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemesidir. Elbette her demokratik rejim cumhuriyet değildir. Ancak demokrasinin münhasıran gelişmiş şekli, mütemadi hüviyeti cumhuriyetle sağlanmaktadır. Milli istiklali hayat meselesi gören Atatürk’e göre, ‘Demokrasi prensibinin en asrî ve mantıkî tatbikini temin eden hükümet şekli cumhuriyettir’” ifadelerini kullandı.
“Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümü hayırlı olsun” diyen Bahçeli, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklalimizin onurunu yedi düvelin alnına kanlarıyla kazıyan şehitlerimize, Milli Mücadele’nin tüm neferlerine, muhterem ecdadımıza Allah’tan rahmetler diliyorum. Huzurlu millet, güçlü devlet, onurlu gelecek mutlaka cumhurla gerçekleşecek, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayıp yaşatılacaktır. Cumhursuz cumhuriyet, Türk’süz millet, parçalı devlet düşleyenlerin, şehadet pınarından kana kana içmeye hazır bir şuur karşısında mahvı perişan olmaktan başka da şansları olmayacaktır” açıklamasında bulundu.
Gazze’de yaşananların insanlık suçu olduğunun altını çizen Bahçeli, “Kadim devlet aklımız ve irademizle devrede olmazsak, siyasi ve diplomatik temaslarımızı askeri caydırıcılıkla desteklemezsek, günü geldiğinde Gazze’deki dramların bir benzerine, Allah muhafaza ama Anadolu’da da mahkum olmamız kaçınılmazdır. Bu düşüncemin muhatapları zeka özürlüsü iş birlikçiler değildir. Bu düşüncemin muhatapları iç ihanet ve işgal cephesinde birleşen ciğeri beş para etmez soysuzlar hiç değildir” diye konuştu.
“Zulüm karşısında tarafsızlık namussuzluktur” diyen Bahçeli şöyle devam etti:
“Biz çok şükür namussuz değiliz, tarafız, haklının, masumun, insan onurunun, tarih ve inanç bağlarımız olan kardeşlerimizin tarafıyız. 24 saat dolmuştur. Türkiye Cumhuriyeti insanlık nam ve hesabına, barış ve çözüm iklimini yeşertmek, garantörlük mekanizmasını kurmak adına her türlü müdahale ve mücadeleye hazır ve kararlı olmalıdır. Bizde geri adım yoktur. Birleşmiş Milletler etkisizdir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Refah Sınır Kapısı’nda boy göstermekten başka bir şey yapamamıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan umut yoktur. ‘Gazze için Kahire Barış Zirvesi’nden bir sonuç çıkmamıştır. İslam ülkeleri atıl ve aciz şekilde Gazze’nin bombalanmasını izlemektedir. O halde Gazze’yi koruma ve kollama misyonu Türk milletinin üzerindedir.” -
Aylar süren yaşam mücadelesini kaybetti
Kahramanmaraş merkezli depremlere Hatay’ın Antakya ilçesinde ailesiyle birlikte yakalanan 34 yaşındaki Tolga Fakıoğlu’nun anne ve babasının enkazdan cansız bedeni çıkarılmıştı. Fakıoğlu’nun kendisi de enkazdan depremin 7. gününde kurtarılmıştı. Fakıoğlu’nun 100 gün süren yoğun bakım servisindeki yaşam mücadelesinin ardından Ankara’da özel bir bakımevinde tedavisine devam edildi. Depremde iki bacağını da kaybeden genç adam, geçtiğimiz cuma günü gece saatlerinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
“Artık geleceğin planlarını kuruyorduk”
Kardeşinin anne ve babasının başucuna defnedildiğini belirten Merih Fakıoğlu, “6 Şubat depreminde ben, eşim ve çocuklarım evimizden sağ salim çıktık. Annem, babam ve kardeşim aynı evde kalıyorlardı. Annemi, babamı kaybettik. Kardeşim enkazdan 7. gün gündüz saatlerinde çıkarıldı. İki bacağı kesildi maalesef. Akabinde 100 güne yakın bir yoğun bakımda kaldı. 100 gün sonunda onu da ben kendi imkanlarımla Ankara’ya aldırdım. Ankara’da sonra özel bir bakımevine yerleştirdik. Yani çok iyi bir şekilde giden bir bakım hizmeti de alıyordu. Tabii vücudu artık belli bir süre sonra çok da direnemedi. İki gün önce de kalbi durdu gece 03.42 sularında. Yani vücudunda çok ciddi sıkıntılar vardı bu 100 gün süresince.
İşte böbreklerde yetmezlik, akciğerlerde sorunlar vardı. Dün itibarıyla kendisini defnettik. Planlı 8 aydır yani hastane ortamında. Son birkaç aydır da özel bir bakımevinde. Yine tabii ki doktor, hemşire, hizmet alacağı bir yerdeydi kendisi, 8 ay boyunca da çabaladı. Artık dediğim gibi geleceğini kuruyorduk. Protezler yapılacak, işine başlayacaksın şeklinde. Maalesef olmadı. Kalp krizi geçirdi ve hayata veda etti yani” dedi.
-
ABD’den Türkiye’ye destek mesajı
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na yönelik bombalı saldırı girişimine ilişkin açıklama geldi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, basın açıklamasında, PKK’nın ABD tarafından yabancı terör örgütü olarak tanındığını yineledi.
AA muhabirinin “Sizin de belirttiğiniz gibi dün Ankara’da meydana gelen terör saldırısının arkasında PKK terör örgütü vardı. Bildiğiniz üzere Türkiye’de uzun zamandır PKK’ya ve ABD’nin terör örgütünün Suriye kolu YPG’ye verdiği desteğe karşı bir öfke var. Dün Twitter’da birçok Türk kullanıcının Blinken’ın paylaşımına tepki göstererek ABD’yi PKK’nın Suriye kolu YPG’yi eğitmek ve silahlandırmakla suçladığını görmüş olabilirsiniz. Merak ediyorum, ABD YPG’ye ya da daha kapsamlı olarak SDG’ye verdiği destek konusunda Türk kamuoyunda oluşan endişeleri nasıl giderebilir? ABD, NATO müttefiki Türkiye tarafından terörist grup olarak tanımlanan bir oluşumla ilişkilerini nasıl sürdürmeyi planlıyor?” sorusuna Miller, “PKK’ya karşı mücadelesinde Türkiye’nin ve Türk halkının yanında kararlılıkla duruyoruz ve durmaya devam edeceğiz.” yanıtını verdi.
ABD’nin, Türkiye’nin başkentindeki terör saldırısını “şiddetle” kınadığını yineleyen Miller, yaralılara “acil şifalar” diledi.
Miller, Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik hava harekatlarına ilişkin, “PKK’nın Türkiye’ye yönelik güvenlik tehdidinin farkındayız ve Türkiye’yi, Irak’ın egemenliğini destekleyecek ve saygı gösterecek şekilde Irak ile ortak terörle mücadele işbirliğini sürdürmeye çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
-
Fahiş fiyat artışıyla mücadele denetimi
Bilecik Valiliği talimatı ile Ticaret İl Müdürlüğü fiyat etiketi, kasa ile reyon uyumsuzluğu ve haksız fiyat artışını önlemek adına denetimlere aralıksız devam ediyor. Gelen zamlar sonrası artan fiyatları fırsata çeviren ve haksız fiyat artışını uygulayan yerlere gerekli cezai işlemler uygulanıyor. Aynı zamanda Ticaret İl Müdürlüğüne gördüğünüz her fiyat etiketini, kasa ile reyonda uyuşmayan fiyatları ve haksız fiyat artışının ihbarını Alo 175’ten yapabilirsiniz.
-
Terörle yerli ve milli cihaz
Savunma sanayii tarafından geliştirilen yer altı görüntüleme cihazları teröristlerin yakalanması, mağara ve sığınakların tespitinin yanı sıra yaşanabilecek afetlerde de afetzedelerin yer tespiti için imkan sağlıyor. Cihaz, yüzyılın afetinde de enkaz altında kalanların yer tespitinde önemli rol oynayarak birçok insanın canlı olarak kurtarılmasına vesile oldu.
Zonguldak’ta cihaz üzerinde uygulamalı eğitimler alan İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli jandarma personeli, su altına dalış yapan Jandarma Su Altı Arama ekibinde yer alan dalgıcın yerini başarıyla tespit etti. Su altı arama kurtarma, mağara, sığınak arama gibi alanlarda kullanılan cihaz, deprem gibi doğal afetlerde de depremzedelerin yer tespiti için imkan sağlayacak.
“Sığınak, mağara, tünel ve gömülü mühimmatın tespitinde de kullanılıyor”
Firma yetkilisi Remzi Başbuğ, “Birkaç fonksiyona sahip olan cihazımızdır. Bilindiği üzere geçirmiş olduğumuz deprem felaketinde de kullanılmıştı. Enkaz altı canlı tespitinde yüksek başarı göstermiştir. Sadece enkaz altında canlı tespitinin dışında da birçok arama faaliyetlerinde de kullanılmaktadır. Bunlardan kısaca bahsedeyim. Sığınak, tünel, mağara tespiti veya gömülü olan mühimmat tespitinde Jandarma Genel Komutanlığımız tarafından kullanılmaktadır. Cihazımız Jandarma Genel Komutanlığı ile bizim tarafımızdan geliştirilmiş bir cihazdır. Cihazımız TSK’nın ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın dışında da arama kurtarma faaliyetlerinde AFAD ve sivil arama kurtarma olarak da kullanıma aktiftir. Cihazımız ormanlık alanda kayıp şahısların tespitinde, deprem bölgesindeki çökmüş binaların altında veya çökmüş ahşabın altında kullanılmaktadır” dedi.
“Eğitimler yaşanabilecek afetlerde eğitimli kullanıcının hazır konumda olmasını sağlıyor”
Yaşanabilecek afetlerde de cihazın kullanılabileceğine dikkat çeken Başbuğ, “İnşallah yaşamayız ama olması beklenilen ilerleyen dönemlerdeki depremlerde de arama kurtarma faaliyetlerinde başrol oynayacağını düşünmekteyiz. Çünkü enkaz altında kalmış kişiler tabii ki köpekler ve ses dinleme cihazları ile tespit ediliyor ama cihazımız da bilindiği üzere geçtiğimiz depremde de çok başarılı bir şekilde kullanıldı. Uzaktan tam noktasına ve derinliğine varana kadar yaşanabilecek bir depremde kullanılır. Şu anda vermiş olduğumuz eğitimde de yaşanabilecek bir deprem durumunda eğitimli personelin ve eğitimli kullanıcının fazlalaştırılması ve hazır konumda olmasını sağlamaktır. Tedbirler bu şekilde alınmaktadır” diye konuştu.
“Su altındaki canlı veya cansız kişiyi tespit edebiliyor”
Filyos’ta gerçekleştirilen eğitime ilişkin konuşan Başbuğ, “Buradaki eğitimlerimiz bir hafta boyunca devam ediyor. Önümüzdeki hafta da devam edecek. Bu faaliyetimiz su altında bulunan veya kayıp bir kişinin nasıl tespit edileceğine dair eğitim faaliyeti vermekteyiz. Toprak altı, göçük altı ve aynı zamanda su altı tespitinde de kullanılmaktadır. Su altındaki canlı veya cansız bir kişinin nasıl tespit edilebileceğine dair bilgiler aktarmaktayız” şeklinde konuştu.
-
Büyük Taarruz 101 yaşında
İşte o büyük zafer…
Türk milletinin kenetlendiği, bir olduğu ve asrın savaşı haline dönüşen milli mücadele…
Büyük Taarruz, Türk tarih kitaplarında ülke işgalcilerden temizlendi. Yunan ordusu savaşı kaybetti.
200.000’e yakın yunan askerinden 130.000 kişi öldüğü veya esir olarak alındığı belirtiliyor. Bu zaferde Türk askerlerinden 2138 kişi şehit, 9360’ı yaralı, 101 esir ve diğer kalanlarda kayboldu diye geçer.
B Plas Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Celal Gökçen‘in büyük amcası 4. Kolordu Komutanı Kemallettin Sami Gökçen’in savaştığı Tepe Beytepe’deyiz.
B Plas Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Celal Gökçen, derin duygularım var. Atalarımızın, büyük amcamın ve onunla birlikte şehit olanların ruhunu şad ediyorum dedi.
Gökçen, konuşmasına şöyle devam etti.
“Serdar Aydın’ın davetiyle geldim. Buraya kadar gelmiş olmaktan çok mutluyum. Atatürk ve silah arkadaşlarının sonunda başardıkları bir devlet kurmak ve bizlere Cumhuriyet’i hediye etmek oldu. Bütün bunların başlangıcı buradaki insanların cesareti ve dayanışmasına bağlıydı. Nitekim onların başardığı bu zaferlerle Türkiye’de yaşıyoruz. Hala daha dış tehditler her zaman baki. Ama bizler onlara karşı koyabilecek güce sahibiz. İçimizde o ruhu taşıdığımızı düşünüyorum” dedi.
İstiklal Mücadelesi Araştırmaları Derneği Başkanı Serdar Aydın ise şöyle konuştu.
“1785 rakımlı Beytepe Taarruz’un yarma bölgesinin hemen doğusundaki Kalecik Bölgesi. Burada sadece Türkiye Cumhuriyet’in değil, milletin haremi istemitinde uğradığı saldırı sonucunda yeniden doğuşun başlangıcı. Eğer bu taarruz başarılı olamasaydı bugün Türkiye çok farklı bir noktada olacaktı. Parçalı bir yapıda olacaktı. Bu tepelerde bundan 101 yıl önce kan gövdeyi götürüyordu. Bu millet ışıklı yarınlara kavuşsun diye. Bizim atalarımız hep birlikte bu memleketi kurtarmak için burada savaştı ” dedi.
Aynı zamanda AQUILA, uçakları gökyüzü semalarında şehitleri selamlamak için Bursa Yenişehir Havalimanı’ndan havalandı ve Afyonkarahisar’a geldi
-
Erdek’te uyuşturucu operasyonları devam ediyor
Erdek Jandarma ekiplerinin uyuşturucu ile mücadele çerçevesinde yaptığı istihbari çalışmalar sonucunda; Erdek ilçesi Çeltikçi Kırsal Mahallesi, kilise sırtı mevkiinde yasa dışı kenevir bitkisi ekimi yapıldığı öğrenen Jandarma Ekipleri, olay yerinde 15 kök kenevir bitkisi ve 14 gram kenevir tohumu ele geçirildi. Sorumlular hakkında adli işlemler başlatıldı.
-
Nilüfer’de kaçak yapılarla mücadele
Planlı ve çağdaş bir kentleşme politikası ile yapılaşan Nilüfer’de imara uygun olmayan yapılara göz açtırılmıyor. Saha kontrollerinin yanı sıra gelen ihbarları da değerlendiren Nilüfer Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, tespit ettikleri kaçak yapıları yıkıyor.
Son olarak Yaylacık ve Alaaddinbey Mahallesi’nde yasal mevzuata aykırı iki işletme bu durumdan nasibini aldı. Saha güvenliğinin alınmasının ardından başlayan çalışmalarda iki işletme binası yıkıldı. Tarım alanı üzerine imarsız inşa edilen Yaylacık Mahallesi’nde 280 metrekarelik işyeri ile daha önce yıkılmasına karşılık yeniden kaçak inşa edilen Alaaddinbey Mahallesi’ndeki 850 metrekarelik işletme binası tekrar yıkıldı. Nilüfer Belediyesi yıkım ekipleri, kaçak yapılarla mücadeleye devam edecek.