Etiket: mucize

  • Hindistan cevizi mucizesi

    Hindistan cevizi mucizesi

    Elazığ’da yaşayan 2 çocuk annesi Tuba Bahçeci, merkeze bağlı Yedigöze köyündeki bahçelerinde yetiştirdiği sebze, meyve ve bitki türlerinden ürettiği sabunları satarak aile bütçesine katkı sağlıyor. Hobi olarak 6 yıl önce, havuç, bal, nar, üzüm, defne, nane, kekik, elma, nar, Hindistan cevizi, domates, salatalık, papatya, gül, gibi sebze, meyve ve bitkilerden sezonuna göre farklı özelliklerde sabunlar imal eden Bahçeci, yetiştirdiği bu bitkilerden yaklaşık 50 çeşit doğal sabun elde ediyor.

    Türkiye’nin dört bir yanına ürettiği sabunları gönderen Bahçeci, aynı zamanda yurt dışından da sipariş alıyor. Özellikle sivilce ve sivilce lekesi ile akneye iyi geldiği bilinen Hindistan cevizi kömüründen elde ettiği sabun, en çok tercih edilen ürünlerin başında geliyor. Aktif karbon sabunu olarak bilinen ve maliyetinden dolayı sadece özel sipariş üzerine üretilen bu sabunun kalıbı 80 liradan satılıyor.

    “50’ye yakın sabun çeşidimiz var”

    Hobi olarak başladığı sabun üretimini zamanla ticarete dönüştürdüğünü dile getiren Tuba Bahçeci, “Bu iş büyüdü, hobi halinden çıkıp ticaret haline dönüştü. Şu an hem Elazığ içi hem şehir dışı hem de yurt dışına siparişlerimiz devam ediyor. 50’ye yakın sabun çeşidimiz var. Bunun en çok revaçta olanları ise 10 çeşit sabunumuz. Bunların başında, eşek sütü sabunu, defne sabunu, bıttım sabunu, aktif karbon sabunu gelmektedir. Özellikle bıttım sabunu egzama, sedef ve mantar gibi hastalıklarda çok etkili bir sabun. Sabunun yanı sıra kremin de üretimini yapmaktayız. Ürünlerimizin satışını internet üzerinden gerçekleştiriyoruz. İlk önce hobi olarak başladı, sonradan etrafımda bu işimle ilgili güzel dönüşler aldıktan sonra bu işi ticarete dökmeye karar verdim ve 6 yıldır da bu işi yapıyorum” dedi.

    Hindistan cevizinden doğal sabun

    En çok tercih edilen sabunlardan bir tanesinin de ‘aktif karbon sabunu’ olduğunu belirten Bahçeci, “Bu sabunun özelliği, Hindistan cevizinin kabuğunun kömüründen elde edilen bir toz. Bunun sivilceleri kurutma özelliği var. Sivilce, akne ve sivilce lekelerinde en etkili sabunlardan bir tanesi. Hindistan cevizinin kabuğunun kömüründen faydalanıyoruz. Bu sabunu sipariş üzerine yapıyorum. Bilindiği üzere Hindistan cevizi ülkemizde bulunmadığı için ihracat ürünü olduğu için birazcık pahalı. Tüm sabunlarımızda ve kremlerimizde yüzde yüz doğal ve organik yağlar tercih ediyoruz” diye konuştu.

  • Doğduğundan beri ağlayan bebek

    Doğduğundan beri ağlayan bebek

    Iğdır’da 2 ay önce doğum yapan Özlem Gökdere, oğlunun sürekli ağlamasının sebebini oğlunun altını değiştirirken fark etti, Adem bebeğin sürekli ağlamasının altında vücudundaki enjektör iğnesi çıktı.
    Iğdır’da 2 ay önce 3. çocuğuna doğum yapan Özlem Gökdere, doğum sonrası Adem ismini verdiği oğlunun bütün kontrollerini yaparak hastaneden taburcu oldu. Çocuğun sürekli ağlamasına “gazı var, bebektir” diyen anne durumu pek umursamadı.

    Günler geçtikçe çocuğun huzursuzluğunun arttığını gören anne Özlem ve baba Ümit Gökdere çocuklarını her ne kadar hastaneye götürselerdi herhangi bir olumsuzluk çıkmadı. Adem bebeğin annesi bir gün oğluna banyo yaptırırken bebeğin arka bacak kısmında bir kızarıklık fark etti. Anne kızarıklığı böcek ısırığı sansa da daha sonraki gün çocuğun altını değiştirirken kızarıklığın olduğu yerde bir demir parçası fark etti.

    Ucu çıkmış demiri inceleyen anne demiri çekerek bebeğin bacağına saplanmış halde bulunan yaklaşık 4 santimlik iğne parçasıyla karşılaştı. Yaşadıkları durum karşısında şok olan aile hemen çocuklarını hastaneye götürdüler. Hastanede yapılan tahlillerde vücutta başka bir şey çıkmayınca Adem bebeğin 2 ay boyunca enjektör iğnesi ile yaşadığı ve sürekli ağlamasının da sebebinin bu olduğu ortaya çıktı. Hastanede kendilerine iğnenin dışarıdan çocuğun vücuduna girdiğini söylendiğini belirten yetkililere kızan aile hukuk mücadelesi başlattı.

    Çocuğun iki ay boyunca sürekli ağladığını belirten anne Özlem Gökdere, “2 ay önce Iğdır Devlet Hastanesi’nde doğum yaptım. Büyük ihtimal ile bu iğne unutulması doğumda oldu. Çünkü çocuk 2 aydır tamamıyla huzursuz hani sürekli kucakta hani sürekli emzirerek durduruyoruz. Biz bebektir diye umursamıyorduk, gazı vardır, sancısı vardır ne bileyim uykusuzdur, şudur budur diyerek bilemiyorduk. Çünkü çocuğun vücudunda hiçbir şey yoktu.

    Çocuğa banyo yaptığımda bacağının arkasında kızarıklık gördüm. Sinek ısırmış ya da böcek yemiştir dedik, o gün umursamadık. Ertesi gün otururken altını değiştirdiğimizde orayı açtığımda pantolonu kanlar içinde gördüm. Vücudundan iğnenin ucu çıkmıştı. Bir demir parçası zannettim, elimizde çektik çıkarttık ki enjektör iğnesi çıktı. Zaten o anda şok geçirdik ne yapacağımızı bilemedik. Apar topar çocuğu hastaneye götürdük.

    Acilde gerekli kan almalar, ultrason, röntgen falan çekildi. Çok şükür Allah’ın mucizesi diyoruz biz buna çıkmayabilirdi de. İçinde de kalabilirdi. Herhangi bir yara bere iz, yoktu. Bundan sonra ödem oluşmuş bacağında, dokuda küçük bir hasar oluşmuş. Küçük bir şeyle atlattık, çok büyük şeyler de olabilirdi. Gerekli başvurumuzu yaptık davamızı açtık ilgilenmesini istiyorum. Daha büyük şeyler başımıza gelebilirdi. Acile gittiğimizde doktorlar işte yok siz yapmışsınız yok yakınlarınız batırmıştır parka götürmüşsünüzdür falan filan saçma sapan şeyler söylediler.

    Hani olmuş ama üstünü örtüyorlar. Diyebilirlerdi hata olmuş, elinden kaçmıştır. Anlayışla karşılardık ama öyle yapmadılar. Aksine kendilerini savunmaya çalıştılar. Bakalım hayırlısıyla davanın sonuçlanmasını istiyoruz. İnşallah başka çocukların başına gelmez. Benim çocuğum olağanüstü bir şekilde kurtuldu, başka çocukların, annelerin başına gelmemesini istiyoruz. İğne tamamı ile çıktı. Gerekli tahlilleri yaptık. Pazartesi günü Erzurum’a gideceğiz gerekli kontrolleri yaptıracağım. İnşallah sonuçlar da güzel çıkar.”

    Sürekli ağlıyordu
    İğne vücudundayken hiç durmuyordu, diyorum ya sürekli ağlıyordu. Ya kucakta gezdiriyorduk ya da emziriyorduk, yatırıyorduk. Yattıktan 5 dakika sonra yine kalkıyordu. Yani gece gündüz hiç huzuru yoktu. 2 ay sonra uyuduğunun farkına vardık, çocuk rahatladı biz de rahatladık” dedi.
    Baba Ümit Gökdere, yetkililerin durum ile ilgilenmesini istediği söyleyerek, “Bu 3. çocuğumuz oldu. Diğer iki çocuğumuz da hiç böyle bir şey yaşamadık yani çocuk sürekli ağlıyor, sürekli rahatsızdı. Biz bebektir diye üstüne çok düşmedik ama gördüğümüz o iğneden sonra tamamıyla bir şok yaşadık. Olayla ilgili gerekli davamızı açtık, bununla yetkililerin ilgilenmesini istiyoruz” dedi.

  • 8 aylık Ömer’in mucize kurtuluşu

    8 aylık Ömer’in mucize kurtuluşu

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan iki büyük depremin ardından Hatay’ın Alaattin köyünde 3 katlı bir bina çökerek, 5 kişilik aile göçük altında kaldı. 72 saatin ardından köye gelen gönüllüler, enkaz altından sesler duymaları üzerine çalışma başlattı.

    Uzun süren kurtarma çalışmaların ardından 8 aylık Ömer Adnan bebek enkaz altından kurtarılarak hastaneye götürüldü. Ancak devam eden çalışmaların ardından anne, baba ve bebeğin kardeşlerinin cansız bedenlerine ulaşıldı.

    Depremde ölen annenin 10 yıl önce kanser nedeniyle doktorların 3 ay ömür biçmesine rağmen hastalığı atlattığı öğrenilirken, 72 saat sonra enkaz altından bebeği kurtaran gönüllüler ise tekrar köye gelerek Ömer Adnan’la buluştu.

    Şefkat Eli İnsani Yardım Derneği Başkanı Recep Karakaya, şunları söyledi:

    “Depremin 3. gününde ihbar üzerine buraya ulaştık. 10 saatlik çalışmanın ardından bebeğimize ulaştık. Kurtarma çalışmaları süresince bebeğimizle sürekli iletişim halinde kaldık. Beşiğinde bulunan yavrumuzu kurtararak, sağlık ekibine teslim ettik. Ancak anne, baba ve kardeşlerinin cansız bedenleriyle karşılaştık. Kader böyle bir şey, annesi 10 yıl boyunca kanserle mücadele etmiş. Doktorlar kullandıkları ilaçlardan dolayı ‘Anne olamazsın’ demişler. En son gittiğinde de 3 aylık ömür biçmişler ancak hem hayatına devam etmiş hem de Ömer Adnan bebeği dünyaya getirmiş. Bu saatten sonra amcaları Ömer Adnan bebeğimize sahip çıkacak, ona bakacaklar. Biz de tekrar bebeğimizle buluşup, onun sağlık durumunu görmek istedik. Gayet iyi durumda.”

  • 296. saatte mucize kurtuluş

    296. saatte mucize kurtuluş

    Hatay Antakya Kanatlı apartmanında depremin 296. saatinde Suriye uyruklu Semir Muhammed Accar, bir çocuk ve bir kadın enkazdan sağ olarak çıkartılmıştı. Arama kurtarma ekiplerinin Suriyeli depremzede ile enkaz altında ilk teması cep telefonu kameralarına yansıdı. Accar’ın enkaz altında kalan diğer kişilerle ilgili ekiplere bilgi vermeye çalıştığı görüldü.

  • “Hoş geldiniz Neslihan Hanım”

    “Hoş geldiniz Neslihan Hanım”

    Kahramanmaraş’ta depremin 258. saatinde inanılmaz bir kurtuluş daha gerçekleşti. Depremde yerle bir olan Ebrar Sitesi’nin enkazında 11 gündür mahsur kalan 29 yaşındaki evli ve iki çocuklu olan Neslihan Kılıç isimli kadın sağ olarak kurtarıldı. Ekipler büyük sevinç yaşarken, alkışlar eşliğinde enkazdan çıkarılan kadın, ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.

    “Büyük mutluluk yaşadık”

    Acil serviste tedavi altına alınan Kılıç’ın babası Cuma Yalçınöz, büyük mutluluk yaşadığını söyledi. Baba Yalçınöz, “258 saat sonra kurtarıldı. Cenab-ı Allah herkesin gönlüne kalbine göre versin. Ben hep bunu düşündüm ve oldu. Yarım saat önce çantası çıktı arkasından kendisi çıktı” dedi.

    “Dualarımız kabul oldu”

    Ağabeyi Yusuf Yalçınöz ise, “11 gündür buradayız. Aslen Elbistanlıyız. 11 gündür bekliyorduk bu anı. Birden bire dualarımız kabul oldu. Yakınlarımızın duaları kabul oldu. Ümit kesilmez diye bir lafımız var. Allah’tan ümit kesilmez. İnşallah bundan sonraki enkaz altındaki kardeşlerimize de Allah böyle bir mutluluk yaşatsın. Anlatılmayacak kadar çok mutlu bir duygu. Aslında çalışmalar aileler tarafından durdurulmak istendi, ama o arada ‘bir canlı var’ dediler. Biz gittik göremedik. Kardeşim ismini soy ismini söylemiş o arada biz de fark edince ismini soy ismini direk hastaneye geldik. Ama iki çocuğu ve eşi hala enkaz aklında inşallah Allah’ım onlarda bir an önce çıkarmayı nasip eder” diye konuştu.


    Neslihan Kılıç’ın eşi ve iki çocuğu ise enkaz altında olduğu bildirildi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’da, Neslihan Kılıç’ın sağ kurtarılmasını “258’inci saatte bir hayatı daha kazandık. Hoş geldiniz Neslihan Hanım. Sizin için elimizden geleni yapacağız” ifadeleriyle paylaştı.

     

  • Anne ve çocuğu 228. saatte sağ çıkarıldı

    Anne ve çocuğu 228. saatte sağ çıkarıldı

    Cebrail Mahallesi’nde bulunan enkazda çalışma yapan JAK ve TTK ekipleri çalıştıkları enkazdan ses gelince çalışmalarına hız verdi. Enkazın altına yönelen ekipler, Aynur İstanbul ve kızı Ela İstanbul’un hayatta olduğunu belirledi. Yapılan çalışmalar sonrası anne ve kızı ekipler tarafından enkazdan çıkarıldı. Anne kızın dışarıya çıktığı anlarda etraftan mutluluk çığlıkları yükseldi.

  • Depremin 205. saatinde kurtarıldı

    Depremin 205. saatinde kurtarıldı

    Deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da büyük yıkıma yol açtı. Depremin yaşandığı illere çok sayıda arama-kurtarma ekipleri gönderildi.

    Zamana karşı yarışın sürdüğü kentlerden umutlandıran haberler de geliyor.

    Kahramanmaraş’ta İsabey Apartmanı’nın enkazından 35 yaşındaki kadın, depremin 205. saatinde kurtarıldı.

  • Hatay’da 202’nci saatte inanılmaz dönüş

    Hatay’da 202’nci saatte inanılmaz dönüş

    Depremin 9’uncu günü 202’nci saatinde Antakya Cumhuriyet Mahallesi Çiper Apartmanı’nda iş makinesi enkaz çalışması sırasında canlı birisi olduğu fark edildi. 911 arama kurtarma ekiplerinin müdahalesiyle isminin Emine Akgül olduğu çevredeki vatandaşlardan öğrenilen 26 yaşındaki kadın, enkaz arasından çıkarıldı. Ağır yaralı ve yarı baygın olduğu söylenilen Akgül ambulans ile hastaneye kaldırıldı.

    911 Arama Kurtarma ekibi başkanı Mustafa Gürsoy, “Kepçeci kardeşimiz durumu fark edince ekiplere haber verdi. Etraftaki herkes de yardımcı oldu, sağ olsunlar hep birlikte enkaz altında kalan kızımızı sedyeye koyduk. Sedyeye koyarken hissettik, ayakları soğuktu. Soğumaya başlamıştı ama bilinci yerindeydi. Allah’a şükürler olsun. Böyle şeyler bizim umudumuz oluyor” dedi.

    911 ekibi üyesi Zişan Köşe ise yaşananları anlatarak, “Bize ihbar geldiği andan itibaren ekip olarak intikal ettik. Gerekli çalışmaları diğer ekiplerle koordine olarak vatandaşımızı canlı bir şekilde sağ salim çıkardık” diye konuştu.

  • “Yedi günden sonrası olağanüstü durum”

    “Yedi günden sonrası olağanüstü durum”

    Uzmanlara göre bir haftaya kadar enkaz altında hayatta kalmak mümkün. Ancak bu süre kişinin ciddi şekilde yaralanıp yaralanmadığına ve hava koşullarına bağlı olarak değişebilir.

    Bir afetin ardından çoğu kurtarma ilk 24 saat içinde oluyor. Uzmanlara göre ondan sonra her geçen gün hayatta kalma şansı azalıyor.
    Suya erişim ve nefes alabilmenin yanı sıra hava koşulları önemli faktörler arasında yer alıyor.

    Massachusetts General Hospital’da acil durum ve afet tıbbı uzmanı olan Dr. Jarone Lee, “Genellikle beşinci-yedinci günden sonra canlı birini bulmak nadir görülen bir durum. Ancak yedi günden sonra bile hayatta kalmayı başarmış olanlar da var. Ama bunlar ne yazık ki olağanüstü durumlar” diyor.

    Haiti ve Nepal’deki depremlerden sonra kurtarma ekiplerinde görev alan Stanford Üniversitesi acil tıp profesörü Dr Paul Auerbach da, “Yaralanma ne kadar ciddiyse, hayatta kalma şansı o kadar az” diye konuştu.

    Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco’dan acil tıp uzmanı Dr. Christopher Colwell, “Gerçekten mucizevi bazı kurtarmalar yaptığımız ve insanların korkunç koşullar altında hayatta kaldığı birçok farklı senaryo oluyor” dedi.

    Ayrıca zihinsel durum da hayatta kalma şansını etkileyebilir.

    Chiampas, diğer hayatta kalanlarla veya kurtarma ekipleriyle hiçbir teması olmayan, cesetlerin yanında mahsur kalmış insanların umutlarını yitirebileceğini kaydetti.

    – Haiti’de 2010 yılının Ocak ayında yaşanan depremden 14 gün sonra bir adam, defalarda yağmalanan bir dükkanın yıkıntıları altından sağ olarak çıkarılmıştı. Bahsedilen bu depremde en az 200 bin kişi ölmüştü. Haiti depreminin 14’üncü gününde enkaz altından canlı çıkarılan Rico Dibrivell, felaketlerde yaşanan mucizelerin son örneğiydi.

    – Türkiye’de ise Marmara depreminde mucizeler yaşanmıştı. Depremden tam 151 saat sonra enkaz altından sağ olarak çıkarılan İsmail Çimen de (5 yaşında) yaşanan mucizelerin simgesi olmuştu. Basında “Mucize İsmail” olarak anılan küçük çocuğun annesi de depremin ikinci gününde kurtarılmıştı. Ancak İsmail’in babası ve üç kardeşi göçük altında can verdi.

    – Marmara Depremi’ndekine benzer bir mucize ise Şubat 2004’te Konya’da yaşanmıştı. Çöken apartmanın enkazından 131 saat sonra 16 yaşındaki Muhammet Kelam kurtarılmıştı.

    – Türkiye’de enkaz altında en uzun süre kalıp, sağ çıkmayı başaran ise Marmara depreminden önce, 1992 Erzincan Depremi’nde yaşanmıştı. SSK Hastanesi’nin üçüncü katında bulunan lojmandan kaçmak isterken merdivenlerin çökmesi sonucu birinci kata düşerek aç ve susuz şekilde beton bloklar arasında hayatta kalmayı başaran hemşire Nurcan Eraslan 187 saat sonra kurtarılmıştı. Enkaz altındayken kangren olan sol ayağı kesilen Nurcan Hemşire deprem sonrasında mucize ile eş anlamlı hale geldi.

    – Beichuan’da yaşanan bir mucize ise hala akıllarda. Xie Shou Ju adındaki bir kadın, enkaz altında 72 saat kaldıktan sonra ufak sıyrıklarla kurtarıldı. Ancak kocasının kurtarılması biraz daha zaman aldı. Eşi Doktor Tang Xiong, depremden 139 saat sonra enkazdan canlı çıkarılmıştı.

    – Mianzhu kentinde 80 yaşındaki kısmi felçli Xiao Zhihu adlı bir adam ise tam 266 saat sonra enkaz altından sağ kurtarıldı. Evinin sütunları altında kalan Zhihu’yu, 11 gün boyunca hayatta tutan durum ise eşi tarafından beslenmesi oldu. Diğer büyük depremlerde olduğu gibi Haiti depreminde pek çok mucize kurtuluş yaşandı. Bu mucizelerin en küçük kahramanı 3 haftalık Elisabeth oldu. Minik kız bir hafta enkaz altında kaldı ama ölmedi.

    – Haiti’deki depremin 10’uncu gününde Port-au-Prince’te önce 84 yaşındaki bir kadın, kısa bir süre sonra da 21 yaşındaki bir genç enkazdan sağ olarak çıkarıldı. Kurtulan genç, susadığında idrarını içmek zorunda kaldığını da anlattı.

     

  • Umudun adı Naime abla

    Umudun adı Naime abla

    Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden en çok etkilenen illerden olan Adıyaman’da ekipler depremin yedinci gününde hummalı çalışmasına devam ediyor.

    Tam donanımlı profesyonel ekipler Özer Apartmanı’nda yaptıkları kontrollerde bir enkazdan ses gelmesi üzerine çalışmalarını o bölgeye yönlendirdi.

    Ekipler enkazın altında hayat koridoru oluşturarak 44 yaşındaki Naime Şakar’a ulaştı. İğneyle kuyu kazar gibi çalışma yapan ekipler saatler sonrasında enkazın ardından sağ olarak Naime Şakar’ı kurtardı. Deprem felaketinin 165. saatinde gelen güzel haber mutlulukla karşılandı.