Etiket: Mudanya Üniversitesi

  • “En büyük hayalim Bursaspor’u tekrar Avrupa’da görmek”

    “En büyük hayalim Bursaspor’u tekrar Avrupa’da görmek”

    Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Enes Çelik’i çocukluğundan itibaren tanıdığını dile getirerek, “Önce avukat, sonra başarılı bir iş insanı oldu. Şimdi de bu görevlerinin yanında Bursaspor Başkanlığı yapıyor. Çok kısa sürede önemli işler başardı. Çok daha başarılı olacağına inanıyor ve gurur duyuyorum. Bursaspor hepimizin takımı. Daha iyi yerlerde olmayı hak ediyor” dedi.

    Enes Çelik: Başarımızın sırrı güven
    Bursaspor Başkanı Enes Çelik de, Bursaspor sevgisinin içinde hep var olduğunu dile getirerek, “Ama göreve gelmek için bazı şartların oluşması gerekiyordu. Bu şartlar mayıs ayında oluştu ve göreve geldik. Şimdi keşke daha erken olsaydı diyorum. Başarımızın sırrı tek kelimeyle güven. Çok ciddi bir borç vardı. Bu kadar borç olmasının nedeni futboldan anlamayan kişilerin yöneticilik yapmalarıdır. Önce transfer tahtasını açtık. Borcu 900 milyon liraya düşürdük. Yönetimdeki arkadaşlarımızın verdikleri paraların hepsi hibe. Önce yönetim para verdi sonra sıra şehre geldi. Güçlü bir sanayisi olan Bursa’da desteğin hala eksik olduğunu düşünüyorum. Beni en çok mutlu eden 42 bin seyirciye oynamak. Bu bizim mücadelemizi şehrin tüm dinamiklerinin gördüğünü gösteriyor. Şehir inanınca hangi ligde oynadığınızın önemi yok. Bursaspor hak ettiği yere gidene kadar mücadelemiz devam edecek. En büyük hayalim Bursaspor’u tekrar Avrupa’da görmek. Bu çok zor değil. Doğru planlamayla bunu başaracağız. Şehir bize güvendiği, yönetici parasına muhtaç etmediği sürece başaracağız. 3 yıl içinde Süper Lig’e çıkacağız” diye konuştu.

    Takım kaptanı Ahmet İlhan Özek de, Bursaspor’da oynamanın hayali olduğunu kaydederek, “Bu hayalim gerçek oldu. Milli takımdan sonra Bursaspor’da oynamak benim için en büyük gurur. 3. Ligde olması hiç önemli değil düşünmeden geldim. İyi ki Bursaspor’dayım. 42 bin seyirciye oynamak muhteşem bir duygu. Takımın başarısı için her şeyi yapacağız” dedi.

    Futbolcu Muhammet Demir ise, 12 yaşında Bursaspor alt yapısına geldiğini belirterek, “Burada şampiyonluk da gördüm. Ayrılmam çok isteksiz oldu. 13 yıl sonra döndüm. 13 yıl sonra da çok büyük fark yok. Büyük heyecan, büyük coşku devam ediyor. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Çok mutlu ve heyecanlıyım” dedi.
    Çelik ve futbolcular öğrencilerden gelen soruları yanıtladılar.

  • Akademisyen ve öğrencilerden hayat kurtaran bağış

    Akademisyen ve öğrencilerden hayat kurtaran bağış

    Kızılay Haftası dolayısıyla Mudanya Üniversitesi Kızılay Kulübü öğrencilerinin kan bağışının önemini vurgulamak hedefiyle düzenlediği kan bağışı farkındalık etkinliği, Çağrışan kampüsünde gerçekleşti. Kan bağışı yapma konusunda toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunarak, birçok insanın hayatına dokunmayı hedeflenen etkinlikte, akademisyen, öğrenci ve çalışanlar yüzlerce insanın hayatına umut olmak için kan bağışında bulundu.

    Kan bağışının ardından Türk Kızılay Bursa İl Merkezi Başkanı Murat Tutanç, ‘Üniversitede İyiliğin Kırmızı Hilali’ başlıklı bir seminer verdi. Türk Kızılay’ın çalışmaları hakkında bilgi aktaran Tutanç, Kızılay Haftası’nı gönüllüler ile birlikte çeşitli etkinliklerle kutladıklarını söyledi.

  • Tunç: “Yargıda yeni reform paketini milletvekillerine sunacağız”

    Tunç: “Yargıda yeni reform paketini milletvekillerine sunacağız”

    Mudanya Üniversitesi’nin 2024-2025 akademik yılı açılışına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı konuşmada, ülkelerin kalkınması için eğitimin en önde gelen unsurlardan bir tanesi olduğunu belirterek, “Gençlerin eğitimi, çocukların geleceğe hazırlanması eğitimle mümkün. Eğitim olmadan kalkınma olmaz. İlköğretimden ortaöğretime, liseden üniversiteye varıncaya kadar eğitimin her kademesi birbirinden değerli. Özellikle yükseköğretim, gençlerin geleceğe hazırlanması çok çok önemli. Bu anlamda da son yıllarda ülkemiz çok önemli mesafeler aldı. Üniversite sayıları, 66’dan 208’e çıkarıldı. Tüm ülke genelinde 81 vilayetimizde üniversiteler kurulurken, vakıf üniversitelerinin önü açıldı. Bu anlamda eğitimin kalitesini arttırmak için akademik kadroların güçlendirilmesi için destekler verildi. Bütçede en fazla pay eğitime ayrıldı. Eskiden savunmaya ayrılıyordu. Üniversitelerde okuyan öğrencilerin okuma imkanları, burs, yurt imkanları arttırıldı. Tabii insanı güçlendirmenin en önemli yolu da çocukları daha ilk baştan itibaren güçlü bir eğitimle desteklemek. Eğitime bütçede en fazla payı ayırdık. Tabii istikrarlı kalkınma hamleleriyle ülkemizin dört bir yanını eserlerle donattık. Bursa’mız bu eserlerden çok çok faydalanırken, faydalanmaya da devam ediyor” diye konuştu.

    Yüzde 20’lik savunma sanayinde yerlilik oranı varken bugün yüzde 80’e çıkardıklarını belirten Bakan Tunç, “Bunun ne kadar önemli olduğunu işte görüyoruz. Yüzde 100’e varmamız lazım. Hatta ihraç eder noktaya gelmemiz lazım. Teknolojinin tüm imkanlarını her alanda kullanmamız lazım. Eğitimde de, adalette de artık dijital çağdayız. İstikrarlı kalkınma hamlelerinde bugüne kadar aldığımız mesafeyle yetinmememiz lazım. Dünyada Türkiye’yi en güçlü ülkeler arasında görmemiz lazım. Bunun mücadelesini milletçe birlik beraberlik içerisinde vermemiz lazım. Dünyada hakkaniyeti, adaleti savunmanın yolu da güçlü olmaktan geçiyor. Bugün maalesef, üniversite rektörümüzün de açılışta belirttiği gibi dünyada adaletsiz bir sistem var. Bu adaletsizliği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler kürsüsü de dahil olmak üzere sürekli dile getiriyoruz. Uluslararası sistemin artık insanlığın sorunlarına cevap veremediğini, uluslararası kuruluşların etkisiz olduğunu, dünyadaki sıkıntıları çözme noktasında başarısız olduğunu ve dünyanın 5’ten büyük olduğunu ve daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu her fırsatta söylüyor. Sadece tek başımıza söylememiz bir şey ifade eder mi diye düşünüyorken, bugün dünyanın birçok lideri de aynı söze geldi. Aynı cümleleri kurmaya başladı. Uluslararası sistemin Birleşmiş Milletler’in yapısının güvenlik konseyinin yapısının adil olmadığını, artık dünyanın birçok lideri, ülkenin devlet başkanı da söylemeye başladı. Seslendirmeye başladı. Hatta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri dahi, Güvenlik Konseyi’nin yapısının sorunları çözmediğini, bir reforma tabi tutulması gerektiğini söylemeye başladı. Yani dünyada adaletin, hakkaniyetin sözcülüğünü, insan haklarının savunuculuğunu yapan bir liderimiz ve bir ülke noktasında dikkat çekmeye başladık. Bunu daha da güçlü yapmanın yolu Türkiye’yi her alanda güçlü kılmak. Fiziki kalkınma hamleleriyle de demokrasisiyle de daha güçlü hale gelmelidir” ifadelerine yer verdi.

    “İsrail aslında bir maşa. O maşayı kullanan eller maalesef insanlık düşmanı, oradaki soykırımın asıl azmettiricileridir”

    Bugün Filistin’de dünyanın gözü önünde çocukların katledildiğini belirten Tunç, “41 binden fazla Filistinli şehit edildi. Bunun yüzde 80’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ama maalesef bu katliamı durdurabilecek bir güç, bir uluslararası kuruluş yok. Birleşmiş Milletler soykırım sözleşmesinin tüm unsurları ihlal ediliyor. Cenevre Sözleşmesi’nin bütün hükümleri, insancıl hukukun bütün hükümleri ayaklar altına alınıyor. Uluslararası kuruluşların aldığı kararlar sınırlı ve alınan kararlar da maalesef uygulanmıyor. Aslında bir asırdan bu yana orada yerlerinden, yurtlarından edilmek istenen insanlar var. 400 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde her dinden insanın barış içerisinde, huzur içerisinde yaşadığı Filistin orada Siyonizm Kongresi’nden sonra Yahudi devletinin kurulması fikriyle beraber oluşan ve oradaki yerli halkı yerinden yurdundan ederek bir işgal süreci başladı. O işgal sürecine yönelik Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi’nin çok sayıda kararları olduğu, işgal edilmemesi, işgal topraklarından çekilmesi noktasında kararlar oldu. Sayısız kararlar var ama bu kararların hiçbirisine uymayan bir İsrail devleti maalesef bugünlere kadar gelindi. 7 Ekim’den bu yana da artık olay çok daha farklı bir boyuta geldi. Dünyanın gözü önünde bir soykırım işlendi. Bu soykırım tanımının tamamına uyan bir durum. Bir milletin sırf Müslüman olduğu için yaşadığı topraklardan çıkarılması, sürgüne tabi tutulması, katledilmesi soykırımın ta kendisi. Birleşmiş Milletler soykırım sözleşmesi ihlal edildi. Güney Afrika’nın başlatmış olduğu Uluslararası Adalet Divanı’ndaki davaya biz ilk günden beyan dilekçemizi verdik. Dışişleri Bakan Yardımcımız da beyanda bulundu. Bunun bir soykırım olduğunu, ateşkesin bir an önce sağlanması gerektiğini, insani yardımların engellenmemesi gerektiğini, hatırlayın o günlerde güvenlik konseyinin huzuruna gelen insani yardım önergeleri dahil reddedilmiştir. Yani insani yardım önergesi reddedilebilir mi? ‘Oradaki çocuklar aç kalsın veya ölsün. Kadınlar katledilsin.’ İşte uluslararası sistem maalesef bu. Uluslararası Adalet Divanı yargılamaya başladı. Tabii oradaki durumun soykırım olmadığını söylemek, hukukçular için mümkün değil. Tedbir kararları aldı. Soykırım sözleşmesi ihlal ediliyor dedi. Esas hakkında karar olmamakla beraber dedi. Ateşkesin bir an önce sağlanması ve insani yardımların engellenmemesi konusunda karar alındı. Bu tedbir kararlarını uygulayacak, icra edecek olan mekanizma neresi? Güvenlik konseyi. Güvenlik konseyinin huzuruna gidildi ama maalesef güvenlik konseyinin kararları birçok zaman oy çokluğuyla reddedildi. Tabi İsrail özellikle Amerika Birleşik Devleti başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin büyük desteğini alıyor. Burada İsrail aslında bir maşa. Asıl o maşayı kullanan eller maalesef insanlık düşmanı, oradaki soykırımın asıl azmettiricileridir. Dolayısıyla, insanlık bunu da gördü. Bu soykırımı ve tutumunu destekleyenler de azmettiriciler olarak dünyanın tarihine kara leke olarak geçtiler. Bunlar bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. Şimdi tabii oradaki savaşı, soykırımı daha da genişletmenin çabası içerisinde Lübnan’a saldırdılar. Biz Türkiye olarak dünyada adaleti, hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz. Filistin sorununun kesin ve kalıcı çözümü orada 1967 sınırlarında yani İsrail’in işgal ettiği Batı Şeria, Gazze ve diğer bölgelerden çekilerek 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan oradaki akan kanın durmayacağını bir an önce bağımsız Filistin devletinin kurulması gerektiğini de biz bütün dünyaya, söylemeye, haykırmaya devam edeceğiz. Dünyada hakkaniyeti, adaleti savunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Diğer yandan, ülkedeki adalet sisteminin daha güvenilir, gecikmeyen, hukukun üstünlüğüne dayanan öngörülebilir bir adalet sisteminin tesisi noktasında çok mesafeler alındığını ifade eden Bakan Tunç, “Biraz önce Mudanya Üniversitesi kurucusu Gıyasettin Bingöl, gençlik yıllarındaki üniversite hayatından bahsetti. Nasıl sıkıntılar çektiğinden bahsetti. Hangi kitapların yasaklandığından, nelerin konuşulamadığından bahsetti. İşte burada örnek. Bugün bu sıkıntıların hiçbirisi yok. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önü alabildiğine açıldı. Düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, fikir özgürlüğünün olmadığı bir yerde gelişme olmaz. Özgürlükler, düşünce ve ifade kesinlikle kısıtlanamaz. Ama belli şartlarda kısıtlanabilir. O da şiddeti teşvik ediyorsa, şiddet çağrısı. Orada artık düşünce özgürlüğünden bahsetmek mümkün değildir. Dolayısıyla özellikle ülkemiz terörle mücadele eden bir ülke. Terörle, 40 yıldan bu yana PKK terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Hemen yanı başımızda bir terör devleti kurulmaya çalışıldı. Son yıllarda, son 5-6 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Diğer yandan 15 Temmuz’da hain bir darbe kalkışmasıyla karşı karşıya kaldık. O darbeci teröristlerle mücadele sürecimiz hem yargı alanında var hem diğer alanlarda devam ediyor. Dolayısıyla ülkemizde terörün her türlüsüyle mücadele ediyoruz. Terörün her türlü mücadele ederken de iktidarıyla, muhalefetiyle birlik olmak durumundayız. Birlik ve beraberlik içerisinde milletimizin huzurunu, güvenliğini sağlayabiliriz. Bu anlamda ülkemiz 22 yıldan bu yana temel hak ve özgürlüklerin daha da alanının genişletmesi genişletilmesi anlamında çok önemli mesafeler aldık. Bir kere mevzuatımızın temel kanunlarımızın tamamını biz yeniledik” dedi.

    “Yargıda yeni reform paketiyle ilgili çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirlerine sunacağız”

    Toplumun geliştiğini, ihtiyaçların çeşitlendiğini, bilişim teknolojilerinin de gelişmesiyle yeni yeni suç tiplerinin ortaya çıktığına dikkat çeken Bakan Tunç, “Sosyal medyanın görünürlüğün artması nedeniyle suçlardaki artış tüm bunlar tabi ki yeni ihtiyaçları da doğuruyor. Bu yeni ihtiyaçları da süratli bir şekilde gerçekleştirmek, ihtiyaçlara uygun mevzuat düzenlemelerini yapmak gerekiyor. Özellikle son günlerde tartışılan, işte cezasızlık algısına yönelik eleştiriler. Bu eleştirileri elbette ki dikkate alıyoruz. Bir buçuk yıldan bu yana yargı reformu strateji belgesiyle ilgili bir hazırlığımız var. Önümüzdeki birkaç hafta sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyuyla paylaşacak. Özellikle suç ve suçluyla mücadelede bir kere suçun önlenmesinden tutun da soruşturma aşaması, dava aşaması ve infaz aşamasının her biri birbirinden değerli. Bu anlamda caydırıcılığı sağlamak, özellikle suç işlemesini önlemek, suç işleyenlerin cezalarını çektikten sonra onların topluma kazandırılmasını sağlayabilmek için çok önemli çalışmalar bugüne kadar yaptık. Bundan sonra da özellikle gelişen durumlar nedeniyle yapmak durumundayız. Yargı reformu strateji belgemizde özellikle eleştiri konusu olan denetimli serbestlikle ilgili uygulamalarla ilgili, koşullu salıvermeyle ilgili ve bazı suçlar, özellikle öne çıkan, toplumun huzur ve sükunetini bozmaya yönelik davranışlara yönelik cezaların, alt sınırların arttırılmasına yönelik tutuklama tedbirinin şekline gerek mevzuatımızda gerekli uygulamaya yönelik önemli çalışmalarımız var. Bu taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirlerine sunacağız ve bu anlamda suç şebekeleriyle mücadeleyi emniyet güçlerimizle de yargı teşkilatımızla beraber bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Toplumun huzurunu bozan suç şebekelerine, örgütlerine hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Özgürlüklerin alanını alabildiğine genişlettik dedik. Tabii bunu yaparken hem mevzuatımızdaki değişiklikler hem de anayasal düzenlemeler yaptık. Anayasamızda kadın haklarıyla ilgili, çocukların korunmasıyla ilgili. Hak arama yollarının genişletilmesiyle ilgili önemli reformları hayata geçirdik. Kamu Denetçiliği’nin kurulması, bilgi edinme hakkı, bireysel başvuru hakkı gibi birçok düzenlemeyi hayata geçirdik. Özel hayatın korunması, kişisel verilerin korunması. Bunlar anayasamızda olmayan şeylerdir. Darbe anayasasında bunlar yoktu. Ama bunlar ihtiyaçtı ve bu mekanizmaların kurulması gerekiyordu ve bunlar önümüzdeki işte 2010, 2004, 2005 ve 2017 anayasa değişiklikleriyle bir kısmı referandumla, bir kısmı mecliste oy birliğiyle yapılan düzenlemeler olarak hayata geçti. Tabii ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması önemliydi. Çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. İşte Milli Güvenlik Kurulunun yapısı, Yüksek Askeri Şura’nın yapısı, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, demokratik hukuk devleti ilkelerine daha uygun hale getirilebilmesi için önemli çalışmalar yapıldı. Tabii bundan sonra yapılamaz mı? Özellikle o kurum ve kuruluşların bundan sonra bu ülkede bir daha milli iradenin, demokrasinin önü kesilmesin diye vesayetçi ruhtan tamamen arındırılabilmesiyle ilgili olarak yapılabilecekler elbette ki var. Anayasamızda yapılan bunca değişiklik darbecilerin yargılanabilmesinden tutun da sıkıyönetimin ilan edilebilmeyeceğine yönelik hükümlerin kaldırılmasına yönelik sıkıyönetimin ilan edilebileceğine yönelik hükümlerin kaldırılmasından tutun da birçok demokratik düzenlemeleri anayasamızda hayata geçirdik. Ama biz şimdi diyoruz ki Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladık. Türkiye Yüzyılı diyoruz inşallah. Gençlerimiz burada, onların omuzlarında Türkiye Yüzyılı inşa edilecek. Bizler özellikle ön sıradakiler temeli attı. Şimdi asıl inşaat sürecini bu gençlerimiz yapacak. O nedenle gençlerimize biz güveniyoruz” diye konuştu.

    Mudanya Üniversitesi kurucusu Gıyasettin Bingöl ise yaptığı konuşmada, “Mudanya Üniversitesi’ni elimizden geldiği kadar dünya üniversitesi yapmak için bütün çabaları sarf edeceğiz. Çok iyi bir ekip kurduğumuzdan emin olabilirsiniz. Liyakata, puana önem verdiğimizden emin olabilirsiniz. Bütün ilanlarımız bağımsız bir şekilde ilan edilir. Layık olan kişi tercih edilir. Mudanya Üniversitesi’nde rektörümüzden hocalara, düşünülmüş, tartışılmış, sınavlardan geçip hak ederek buraya geldiler. Eski rektörümüz ve danışma kurulu başkanımız, nerede bir akıl buluyorsak oraya hemen müracaat ediyoruz. İstişare etmek, büyümek, gelişmek istiyoruz. Adalet Bakanımızın öğrencilerimize ilk dersi vermesinden dolayı çok onur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Prof. Dr. Emin Karip, Line Tv’de

    Prof. Dr. Emin Karip, Line Tv’de

    YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından, üniversitelerdeki yoğunluk da başladı. Mudanya Üniversitesi de öğrencilere ve velilere gerekli desteği vermek adına gelen misafirlerini ağırlıyor. Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, Line Tv’ye ziyarette bulunarak, öğrencilere verdikleri destekleri anlattı.

    Karip Line Tv’ye yaptığı açıklamada, “Tercih ve tanıtım günleri başladı. Öğrencilerimiz, velilerimiz gelmeye başladılar. Şu anda biz hem bölümler hakkında bilgilendirme yapıyoruz, üniversitemizdeki programlar hakkında bilgilendirme yapıyoruz hem de gelen öğrencilere tercih danışmanlığı sağlıyoruz. Bizim üniversitemizde tercih yapsınlar ya da yapmasınlar, 5 Ağustos’a kadar bu hizmetleri devam ettireceğiz” dedi.

    Bu süreçte öğrencilerin tercihinin önemli olduğunu belirten Karip, “Öncelikle öğrencinin tercihi önemli. Eğer sağlık bilimleri, mühendislik ya da sosyal bilimler alanında bir eğilimi varsa, bu fakültelerdeki meslektaşlarımız, akademisyenler öğrencilere gerekli bilgilendirmeleri yapıyor. Öğrencilerin tercihleri hakkındaki kendi eğilimlerini dinliyor ve puan durumlarına, sıralamalarına bakarak bir yönlendirme yapabiliyorlar. Ayrıca rehber öğretmenlerimiz tercih danışmanlığı hizmeti sunuyor ve tercihler başladığında üniversitemize gelip tercihlerini yapabilecekler” ifadelerini kullandı.

  • MUDÜ’lü öğrenciler Mudanya sahilini temizledi

    MUDÜ’lü öğrenciler Mudanya sahilini temizledi

    Sahil temizleme etkinliğine, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Şener, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şenay S. Kılıkçıer, Genel Sekreter Samet Karakaya, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
    Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, ilçelerinin ismini taşıyan bir üniversitenin olmasından büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Mudanya Üniversitesi ile ortak projelerimiz devam edecek. Ben bu etkinliği gerçekleştiren Mudanya Üniversitesi yönetici ve öğrencilerine teşekkür ediyorum” dedi.

    Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip de, Mudanya Üniversitesinin açılan yeni bölümlerle büyüyüp gelişmeye devam ettiğini belirterek, “Bir yandan akademik çalışmalarımızı yürütürken, diğer yandan da kentimize ve Mudanya ilçesine değer katacak sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiriyoruz. Bugün bu projelerin ilkini gerçekleştirdik. Bize destek veren Mudanya Belediye Başkanı sayın Deniz Dalgıç’a teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Mudanya Üniversitesinde Sektöre Uğurlama töreni

    Mudanya Üniversitesinde Sektöre Uğurlama töreni

    Bursa’nın tek vakıf üniversitesi olan Mudanya Üniversitesi, bir ilki daha hayata geçirdi. Üniversitede uygulanan 3+1 eğitim modeli kapsamında Meslek öğrencileri, eğitim hayatlarının son yılını sahada çalışarak tamamlamaları ve mezun olduklarında önemli bir tecrübeye sahip olmaları hedefiyle sektöre uğurlandı. Anestezi, İlk ve Acil Yardım, Fizyoterapi ve Tıbbi Görüntüleme Teknikleri öğrencileri, teorik bilgilerini uygulama ile pekiştirecekleri Medicalpark Bursa Hastanesi’ndeki görevlerine başlayacaklar.

    GIYASETTİN BİNGÖL: YOLUNUZ AÇIK OLSUN

    Konferans Salonun’nda düzenlenen Sektöre İlk Adım Töreni’nde konuşan Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, şunları sööyledi:
    “Bugün de üniversitemiz için yine önemli bir ilk için buradayız. Eğitim hayatımıza başlarken, lisans programlarımız için 7+1, Mesleki Yüksekokulumuz için de 3+1 eğitim modelini uygulayacağımızı duyurmuştuk. Nedir bu model…Öğrencilerimiz eğitim hayatlarının son yılını sahada çalışarak tamamlayacaklar ve mezun olduklarında önemli bir tecrübeye sahip olacaklar. Sevgili gençler. Ben hep çalışarak okudum. Bizimki belki mecburiyetti ama bana çok şey öğretti. Siz de çalışarak hayatı öğreneceksiniz. Bugün sizleri sektöre uğurluyoruz. Eğitim hayatınızın son döneminde, çözüm ortağımız Medicalpark Hastanesi’nde uygulamalı eğitim alarak mezun olacaksınız. Ben hepinizi tebrik ediyor, sağlık ordusunun nitelikli birer elemanı olacağınıza inanıyorum. Yolunuz açık olsun.”

    Rektör Vekili Prof. Dr. Emin Karip, MYO Müdürü Öğr. Gör. Esin Baylançicek ile Medicalpark Bursa Hastanesi Başhekimi Öğr. Gör. M. İkbal Bakırcı da yaptıkları konuşmalarda öğrencilere başarılar dilediler.
    Konuşmaların ardından öğrenciler yaka kartlarını takarak görev yerlerine uğurlandılar.

  • Mudanya Üniversitesinde coşkulu kutlama

    Mudanya Üniversitesinde coşkulu kutlama

    Öğrenciler Zeynep Esen ile Ali Çakır’ın sunuculuğunu yaptığı programda ilk olarak Mudanya Üniversitesi öğrencileri adına Zeynep Rodoper bir konuşma yaptı. Öğrenci Dekanı Dr. Nihat Bingölbalı da, cumhuriyetin kuruluşuna kadar geçen tarihsel süreci anlattı. Bingölbalı, “Cumhuriyet kolay kurulmadı. Bu rejimi yaşatacak ve geliştirecek olan sizlersiniz” dedi.

    Mudanya Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Emin Karip de, yaptığı konuşmada, Kurtuluş Savaşı sürerken 15 Temmuz 1921’de Ankara’da Maarif Kongresinin toplanmasının önemine vurgu yaparak, “Bir toplum düşünün ki, vatanın dört bir yanı işgal edilmişken Maarif Kongresi topluyor. Ve bunu yaparak savaşı kazanacağına, hür ve bağımsız bir ülke olarak geleceğini inşa edeceğine olan inancının ne kadar sarsılmaz olduğunu gösteriyor. Cumhuriyetin İkinci Yüzyılını aynı inanç, azim ve kararlılıkla karşılıyoruz. Mudanya Üniversitesi olarak, gençlerle birlikte güçlü ve mutlu bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz. Çağdaş ve uygar bir ülkede, muasır medeniyetler seviyesinin ötesine geçmek, Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında bu vatanda huzurla ve güvenle yaşamak için güvencemizin ve en büyük değerimizin siz gençler olduğuna inanıyoruz. Atatürk’ün siz gençlere olan inancını aynı şekilde muhafaza ediyoruz. Cumhuriyet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Millî Mücadele” kahramanlarının ve şehitlerinin bizlere en büyük armağanı, en değerli emanetidir. Ülkemizin bağımsızlığı ve bütünlüğünü korumak, güçlendirmek ve Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında güçlü, huzurlu ve müreffeh bir toplum olarak yaşamak için yegâne gücümüz eğitim olacaktır. İkinci Yüzyılı karşılarken iklim değişikliği ve küresel ısınma, sürdürülebilirlik, yapay zeka tabanlı teknolojilerin gelişimi gibi eğilimler, jeopolitik riskler ve fırsatların hızla değiştiği bir dünyada varoluş mücadelemizi ancak bilimden alacağımız güçle sürdürebiliriz. Mudanya Üniversitesi olarak iyi yetişmiş, özgür ve eleştirel düşünebilme yetileri gelişmiş, toplumsal, yerel ve küresel sorunlara çözümler üretmek için akıl yürüten, ülkemizin koşullarını ve içinde yaşadığı dünyayı bilimsel bir bakış açısı ile çözümlemeye çalışan gençlerle Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında güçlü, adil, eşit ve müreffeh bir toplum olarak tarih sahnesinde var olmaya devam edeceğimize inanıyoruz” dedi.
    Program, Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisi Baran Kuyaş’ın zeybek gösterisi ile sona erdi.

  • Mudanya Üniversitesi Danışma Kurulu Başkanı oldu

    Mudanya Üniversitesi Danışma Kurulu Başkanı oldu

    PROF. KILAVUZ KİMDİR?

    Ahmet Saim Kılavuz 1954 yılında Aydın Bozdoğan’da doğdu. İlkokulu Bozdoğan Merkez İlkokulu’nda okudu. Orta öğrenimini Ankara ve Denizli İmam-Hatip liselerinde tamamladı. Bornova Müftülüğü Din Görevlilerini Kontrol Memuru olarak 1972 yılında memuriyete başladı. 1975 yılında İzmir Yüksek İslam Enstitüsü’nü bitirdi. Aynı yıl İzmir İmam-Hatip Lisesi’nde öğretmenliğe başladı. 1977 yılı şubatında Bursa Yüksek İslam Enstitüsü’ne Kelam ve İslam Düşüncesi Asistanı olarak atandı. Askerlik hizmetini 1980-1981 yılları arasında Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nde yedek subay olarak yaptı. Bursa Yüksek İslam Enstitüsü’nün İlahiyat Fakültesi’ne dönüşmesinden sonra Kelam Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 1983’te “İman ve Küfür Arasındaki Sınır” adlı teziyle doktor oldu. Temmuz 1984’te aynı anabilim dalında yardımcı doçentliğe atandı. Ekim 1989’da doçent, Ocak 1995’te profesör oldu. Çeşitli dönemlerde bölüm başkanlığı ve dekan yardımcılığı gibi idari görevler üstlendi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nde rektör yardımcısı ve rektör olarak görev yaptı. 51 yıllık hizmetinin ardından emekli oldu.

  • Mudanya Üniversitesinde 6 yeni bölüm daha açıldı

    Mudanya Üniversitesinde 6 yeni bölüm daha açıldı

    2022-2023 akademik yılında Mühendislik-Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde Endüstri Mühendisliği Bölümü, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde Psikoloji Bölümü, Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde Hemşirelik Bölümü, Meslek Yüksek Okulunda ise; İlk ve Acil Yardım, Tıbbi Görüntüleme Teknikleri, Fizyoterapi ve Anestezi programları ile eğitime başlayan Mudanya Üniversitesi bünyesine 2023-2024 akademik yılında 6 yeni bölüm daha katılacak. YÖK tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, İngilizce Endüstri Mühendisliği, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Çocuk Gelişimi, İngilizce Psikoloji bölümlerinin açılmasına onay verildi.

    ‘YENİ BÖLÜMLERLE BÜYÜYORUZ’

    Yeni açılan bölümler, Mudanya Üniversitesinde düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı. Toplantıda konuşan Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Mudanya Üniversitesinin ilk yılında büyük ilgi gördüğünü ve tüm kontenjanlarının dolduğunu hatırlatarak, “Türkiye’nin en genç üniversitesine gösterilen ilgi bizleri motive ederken, doğru yolda olduğumuzu da gösterdi. İnsanlar gibi kurumlar da doğar ve ardından büyümeye başlar. Büyüme evresinde her yıl farklı gelişmeler gösterir. Mudanya Üniversitesi, 2023-2024 akademik yılında bünyesine kattığı yeni bölümler ile gelişerek ve büyüyerek yoluna devam ediyor. Bu yıl mevcut bölümlere ek olarak Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, İngilizce Endüstri Mühendisliği, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Çocuk Gelişimi, İngilizce Psikoloji bölümlerimizi açıyoruz. Hem günümüzde hem de gelecekte tercih edilen ve geçerliliği olan bu bölümler gücümüze güç katacak. Burada şunu da belirtmek istiyorum, YÖK bu yıl üniversitelere yeni bölüm açma onayı vermedi. Mudanya Üniversitesine verilen 6 yeni bölüm açma onayı bu nedenle çok kıymetli. Gelişimimize katkı koyacak bu karar için başta YÖK Başkanı Sayın Erol Özvar ve yöneticilerine sizin huzurunuzda teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    ‘ÜNİVERSİTEYİ TOPLUMA HİZMET HEDEFİYLE KURDUK’

    Bingöl, yeni bölümlerle birlikte 2023-2024 akademik yılında 1000 öğrenci sayısına ulaşmayı hedeflediklerini dile getirerek, “Yabancı öğrencilerle birlikte bu sayı daha da artacak. Biz Mudanya Üniversitesini, yaşamla iç içe, yaratıcı, yenilikçi bir öğrenme merkezi olarak topluma hizmet etme hedefiyle kurduk. Hedeflerimize de emin adımlarla ilerliyoruz. Gençlerimizi toplumumuzun geleceğine yön verecek insan kaynağı olarak görüyoruz.  Onları tam donanımlı bireyler olarak yetiştirmenin sorumluğumuzun olduğunu düşünüyor ve bunu kutsal bir görev kabul ediyoruz. Öğrencilerimize her açıdan mutlu olacakları bir eğitim-öğretim imkânı sunuyoruz” dedi.

    4. NESİL ÜNİVERSİTE

    Üniversiteyi ve yeni açılacak bölümleri tanıtan Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Tosun da, bilgi üreten ve bilgiyi transfer eden 4. Nesil bir üniversite olacaklarını kaydederek, ilk yılda yaptıkları çalışmaları anlattı. Tosun, “6 Şubat’ta meydana gelen depremden dolayı öğrencilerimizden bir süre ayrı kaldık. Bu hepimizi üzdü. Öğrencilerimizle birlikte olduğumuz süre içerisinde onların mutlu bir üniversite hayatı yaşamaları ve her yönden yetişmeleri için çalıştık. Uygulamalı eğitimlere çok önem veriyoruz. Meslek Yüksekokulumuzdaki sağlık programlarında eğitim gören öğrencilerimiz, ilk yıllarında anlaşmalı hastanemiz Medical Park’ta öğrendiklerini uygulama şansı buldular.

    Yine Endüstri Mühendisliği öğrencilerimiz protokol imzaladığımız kurumlara saha ziyaretleri gerçekleştirdiler. Bu uygulamamız önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek. Amacımız dünya vatandaşı yetiştirmek. Bu nedenle öğrencilerimizin yurt dışı tecrübe edinmeleri de bizim için çok önemli. Bunu sağlamak amacıyla yaptığımız çalışmalar kapsamında bir üniversitenin Erasmus programına dahil olabilmesi için gerekli olan ECHE belgesi aldık. Bu sonuçla Mudanya Üniversitesi, ECHE belgesine sahip 195 kurum arasında yerini aldı” ifadelerini kullandı.
    Konuşmaların ardından Mudanya Üniversitesinin akademik kadrosu tanıtıldı.

  • Prof.Dr Necmi Gürsakal Line Tv’de

    Prof.Dr Necmi Gürsakal Line Tv’de

    Yazdığı kitaplarla dünya çapında adını duyuran Mudanya Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Necmi Gürsakal LINE TV’de yayınlanan haber ekstra programının konuğu oldu. Gürsakal, önemli açıklamalarda bulundu.

    Aynı zamanda Prof. Dr. Necmi Gürsakal, yapay zekanın geleceği nasıl etkileceğini anlattı.