Etiket: müebbet

  • Müebbet hapisle yargılanan şahsı jandarma yakaladı

    Müebbet hapisle yargılanan şahsı jandarma yakaladı

    Bursa İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürlüğü JASAT ekipleri aranan şahıslara yönelik çalışma başlattı. Ekipler, Bitlis’in Güroymak ilçesinde ‘Tasarlayarak kan gütme saikiyle öldürme’ suçuna karıştığı, ardından Bursa’ya kaçtığı tespit edilen K.E.’ye yönelik fiziki takip başlattı. Jandarma ekipleri, Yenişehir’de olduğu belirlenen K.E.’yi düzenledikleri operasyonda kıskıvrak yakaladı. İfadesi alınmak üzere karakola götürülen şüpheli sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, K.E.’nin 8 yıl 11 ay kesinleşmiş hapis cezası olduğu öğrenildi.

  • Hilal’in katiline ağırlaştırılmış müebbet talebi

    Hilal’in katiline ağırlaştırılmış müebbet talebi

    Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde 6 Eylül 2022 tarihinde meydana gelen olayda Manisa’daki bir sürücü kursunda eğitmenlik yapan Önder Lafçı (45), daha önce direksiyon eğitimi verdiği Hilal Sultan Kırgöz’ün (21) evinin önüne gelerek Kırgöz’ün evden çıktığı sırada kaçırmaya çalıştı. Direnerek Lafçı’nın elinden kaçan Kırgöz, Lafçı tarafından tabancayla vurularak ağır yaralandı. Merkezefendi Devlet Hastanesine kaldırılan Hilal Sultan Kırgöz, buradaki ilk müdahalenin ardından da Manisa Celal Bayar Üniversite Hastanesine sevk edildi. Kırgöz, burada bir hafta yoğun bakımda tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Kırgöz’ün sırtındaki kurşun ise Şehzadeler ilçesindeki bir özel hastanede yapılan ameliyatla çıkartıldı. İkinci kez taburcu edildikten sonra evde fenalaşan Kırgöz’un tedavisine Merkezefendi Devlet Hastanesinde devam edildi. Kırgöz, olaydan 48 gün sonra 23 Ekim’de hayatını kaybetti.

    Katil zanlısına ağırlaştırılmış müebbet istendi
    Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savcılık makamı tarafından sanık Önder Lafçı’nın kadına karşı kasten öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve ruhsatsız silah taşıma suçlarını işlediğini iddia ederek, sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırmasını talep edildi. Mahkeme başkanı da savcının mütaalasına karşı taraflara süre vererek, duruşmayı 31 Mayıs’a erteledi.

    Duruşmanın ardından Kırgöz ailesinin avukatı Yalçın Arcak yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 2 yıldır bir hak arama mücadelesi bir adalet mücadelesi veriyoruz. Ve sonunda bu uzun meşakkatli adalet arama mücadelesi sonunda bugün savcılık tarafından mütalaa verildi. Sanık Önder Lafçı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Buruğuz ama bir yandan da mutluyuz. Çünkü Hilal için adaletin bir nebze de olsa adalet bulunacağını artık düşünmekteyiz. Başka Hilaller de ölmesin diye mücadele veriyoruz. Mücadele vermeye devam edeceğiz” dedi.
    Gözyaşlarına hakim olamayan anne Zeynep Kırgöz, “Anneler ağlamasın diyorum, Hilaller ölmesin, kara toprağa girmesin istiyorum. Sanğın iyi bir ceza almasını istiyorum. Çünkü bayramda herkese sevdiğine gittiğinde ben de kızımın mezarına gittiğimde ‘Hilal korkma kızım başardık’ demek istiyorum. Kızım ilk vurulduğunda bana ‘Başaramadık anne’ demişti. Ben de mezara gittiğimde ‘Annem başardık, bize çok yardım ettiler, başardık’ demek istiyorum” diye konuştu.

    Aileye destek vermek adına duruşmaya katılan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, “Bugün biz de ailemizin hak ve hukuk arayışına omuz vermek için buradayız. 2 yıldır hak ve hukuk adalet arayışları sürüyor. Biz de her daim bu hak hukuk adalet arayışında yanında olduğumuzu ve destek olacağımızı belirtiyoruz. Maalesef kadın cinayetleri politik. Umuyoruz ki İstanbul sözleşmesi en kısa sürede tekrar geri döner ve bu caniler gerekli cezaları alır. Bu kadar rahatça devletin de göz ardı etmediği şekilde kadınları öldüremezler. Tek isteğimiz adaletin tecelli etmesi. Bize düşen ne varsa her daim ailemizin de tüm kadınların da yanındayız” ifadelerini kullandı.

  • Müebbet hapisle yargılanıyorlardı, beraat ettiler

    Müebbet hapisle yargılanıyorlardı, beraat ettiler

    Yatağan Bozarmut Mahallesinde Samet Bulut’u öldürüp intihar süsü verdikleri suçlamasıyla yargılanan kızı Ayşegül Bulut, eşi Penbe Bulut ve kızının erkek arkadaşı Mehmet Karadağ, Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4’üncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanıkların yanı sıra taraf avukatları da katıldı. Duruşmada, sanıklar suçsuz olduklarını belirterek beraatlerini istedi.

    Duruşma savcısı mütalaasında, sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık Ayşegül Bulut’un üzerine atılı, ‘İştirak halinde üstsoya karşı tasarlayarak bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için öldürme’ suçunu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine, sanık hakkında verilen hükmün niteliği gözetilerek uygulanmakta olan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti ayrıca, diğer sanıklar Penbe Bulut ve Mehmet Karadağ’ın üzerine atılı ‘İştirak halinde eşe karşı tasarlayarak bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için öldürme’ suçunu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatlerine karar verildi.

    Karar sonrası Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı Muğla 3’üncü ağır Ceza Mahkemesinin verdiği beraat kararını üst mahkemeye taşıdı.

  • Zehra’nın katiline indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet

    Zehra’nın katiline indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet

    20 Mart 2023’te Muratpaşa ilçesi Rauf Denktaş Bulvarı üzerindeki bir inşaat firmasına ait binada inşaat firmasının sahibi Zehra Çatal (40) ile daha önce ortağı olduğu öğrenilen Yılmaz Fahrioğlu (42) arasında iddiaya göre alacak verecek meselesi yüzünden tartışma çıktı. Bir süre sonra şahıs, yanındaki tabanca ile kadın ortağının üzerine kurşun yağdırdı. Silah seslerini duyan çalışanlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde kadının hayatını kaybettiği belirlendi. Yaya olarak kaçan Fahrioğlu, 1 ay sonra Diyarbakır’da yakalanarak tutuklandı. Yılmaz Fahrioğlu hakkında ‘kadına karşı kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından hazırlanan iddianame, Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, Fahrioğlu’nun ağırlaştırılmış ömür boyu ve 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

    İndirimsiz müebbet
    Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Yılmaz Fahrioğlu, kaldığı cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Salonda Zehra Çatal’ın yakınları, taraf avukatları hazır bulundu. Hakim karşısında savunmasını yapan Yılmaz Fahrioğlu, Zehra Çatal tarafından dolandırıldığını iddia etti. Fahrioğlu, “Pişmanım. Allah katında da pişmanım. Bana küfredince şuurumu kaybettim. Beraatımı talep ediyorum” dedi.
    Mahkeme heyeti, sanık Yılmaz Fahrioğlu’nu ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, ‘ruhsatsız silah bulundurma, taşıma veya satın alma’ suçundan 1 yıl hapis cezasına mahkum etti. Fahrioğlu’nun cezasında indirim uygulanmadı.

  • Müebbet hapis cezası ile aranan şahıs Didim’de yakayı ele verdi

    Müebbet hapis cezası ile aranan şahıs Didim’de yakayı ele verdi

    Didim İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği tarafından aranan şahısların yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalar aralıksız sürüyor. Edinilen bilgiye göre, kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 11 farklı suçtan aranma kaydı bulunan A.Y.E. isimli şahsın, Didim ilçesinde M.Ş. isimli şahıs ile irtibatlı olduğu tespit edildi. Ekipler tarafından fiziki takibe alınan M.Ş., iki şahıs Efeler Mahallesi’nde bir araç ile seyir halindeyken ekipler tarafından durdurularak yakalandı. Şahısların yakalandığı araçta ve ikametlerinde yapılan aramalarda; 13 lyrica sentetik ecza, 2 parça halinde tek içimlik kokain maddesi, 40 gram esrar maddesi, 9 adet fişek ele geçirildi. Olayla ilgili her iki şahsa da 6136 SKM ve TCK 191 suçlarından gerekli işlemler yapılarak A.Y.E. isimli şahıs gözaltına alındı.

  • Akraba kavgasında sanığa müebbet hapis

    Akraba kavgasında sanığa müebbet hapis

    Olay, 1 Nisan 2020 Çarşamba akşamı Gaziantep’in Şahinbey ilçesi Kahvelipınar Mahallesi’nde meydana geldi. Aralarında husumet bulunan amca çocukları Halid S. ile Abdülaziz E., Abdülhadi E., Halid E. tartışmaya başladı. Kısa sürede büyüyen tartışma sonrası Abdülaziz E. eline aldığı tüfekle amcasının oğlu Halid S.’yi yaraladı. Olayın ardından hastaneye kaldırılan Halid S., yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 2 gün sonra hayatını kaybetti. Olaydan sonra kaçan Abdülaziz E. ve Abdülhadi E., polis ekiplerinin çalışması sonucu yakalandı.
    Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesinde ‘Yaralama, Kasten Öldürme, Hakaret’ suçundan ömür boyu hapis cezası talebiyle yargılanan Abdulaziz E., Halid E., Abdülhadi E., 10’uncu kez hakim karşısına çıktı.

    “Vurun öldürün boğazını kesin dediğini duymadım”

    Tanıkların dinlendiği duruşmada ifade veren Behe N., “Ben sanıkların ikametinin bulunduğu olayın olduğu yerde ikamet ederim, sanıklar ve katılan tarafı bu nedenle tanırım, olay günü mahallede arkadaşım Mamoş ile yürüyorduk daha sonra tüfek sesi duydum, huzurdaki sanık Halid E.,’nin bir buçuk iki metre mesafeden Maktul Halid’e bir el ateş etti. Bu sırada babası Abdulhadi’de yanındaydı. Ben de maktul ve sanıklara 30 metre mesafedeydim, ben Abdulhadi’nin oğlu Haldi maktulü öldürmesi hususunda teşvik ettiğini vurun öldürün boğazını kesin dediğini duymadım. Halid vurulduktan sonra Abdulhadi’nin vuran oğlunu tebrik ettiğini de duymadım aramda mesafe vardı. Maktul vurulduktan sonra ben yanına gittim sanıklar kaçtılar. Ambulans gelince bende birlikte hastaneye gittim olayla ilgili bilgi ve görgüm bundan ibarettir” dedi.

    “CD’de görüntü yoktu, sadece ses kaydı vardı”

    Sanık Abdülhadi E.’nin avukatı Enes Akbulut, “Tanık beyanlarında aleyhe hususları kabul etmiyoruz. Ayrıca bizim tevsi tahkikat talebimiz vardır dosyaya giren ses kaydının bulunduğu CD bize müvekkilin ailesi tarafından verilmiştir. İçeriği Arapça olduğu için biz konuşmaları anlayamadık. Olayın neden kaynaklandığı bu CD’de anlatıldığı müvekkil tarafından bize söylendi. CD’de görüntü yoktu, sadece ses kaydı vardı, konuşan kişiler sanık Halid’in amcaları ve annesidir, tercümesi ile çözümünün yapılmasını talep ederiz” şeklinde konuştu.

    Savcılık mütalaasını açıkladı

    Savcılık mütalaasında, “Suriye uyruklu ve kardeş olan müşteki Abdülmüneym S. ile sanık Abdülhadi E., arasında, çocuklarının birbirleriyle evlendirilmesi konusundaki anlaşmazlık nedeniyle husumet oluştu. 1 Nisan 2020 tarihinde Müşteki Abdülmüneym’in hamallık yapmak için sabah 07.30 sıralarında evden çıkmasından bir süre sonra kendisi gibi hamallık yapan şüpheliler Abdulaziz E., Abdulhadi E. ve Halid E. ile karşılaştı. Müşteki ile sanıklar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga esnasında sanıklar Halid, Abdülaziz ve Abdülhadi’nin ellerine geçirdikleri sopalarla müşteki Abdulmüneym’i birlikte darp ettikleri ve onu başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden BTM ile giderilemez şekilde yaraladıkları, müştekinin olaydan sonra evine gittiği, bu durumu müştekinin oğlu olan maktul Halid’in öğrenmesi üzerine Halid’in arkadaşlarını arayarak sanıkların evinin önüne gelmelerini istediği ve babası ile birlikte hesap sormak için sanıkların ikametinin önüne gittiler. Burada sanık Abdülhadi’nin evden çıkarak kardeşi olan müşteki ile tartışmaya başladığı, tartışma esnasında sanık Abdülhadi’nin müştekiye hitaben Arapça küfrettiği, bu esnada sanık Halid’in evinin çatı kısmına elinde olayda kullandığı “Birdy” ibareli tüfekle çıkarak meskun mahal içerisinde ve etrafta insanlar olduğu halde havaya bir el ateş etti. Daha sonra yine elinde aynı tüfek olduğu halde aşağı indiği, kardeşi Abdülaziz’in ise eline sallama tabir edilen bir bıçak almak suretiyle abisi Halid ile birlikte ikametten dışarı çıktığı, bu durum üzerine müşteki, maktul ve maktulün arkadaşlarının kaçarak uzaklaşmaya başladıkları, sanıkların ise maktul ve müştekiye zarar vermek adına koşarak onları takip etmeye başladılar. Takip esnasında sanık Halid’in bir kez daha tüfeğini havaya doğru ateşlediği, daha sonra maktul ve müştekinin üzerine doğru tüfeğin namlusunu doğrulttuğu, maktul Halid’in birden kaçmayı bırakarak sanık Halid’e doğru döndüğü ve babasının ve arkadaşlarının vurulmasını engellemek için öne atıldığı, aralarında yaklaşık 1 metre mesafe varken sanık Halid’in doğrudan hedef alarak 3 el ateş ederek maktulü batın bölgesinden vurdu. Bu esnada sanık Abdülaziz’in elindeki bıçağı sallayarak etraftaki insanları korkuttuğu ve olaya müdahale etmelerini engellediği, sanık Abdülhadi’nin de müştekiyi yakalayarak darp etti. Daha sonra sanıkların olay yerinden kaçarak uzaklaştıkları ve ikametlerine döndükleri, silah seslerini duyan mahalle sakinlerinin yerde yatan maktul Halid’i görmeleri üzerine 112 acil hattını aradıkları, Halid’in hastaneye götürülmesinden kısa bir süre sonra öldüğü olayda, yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihinde sabah saatlerinde müştekinin sanıklar tarafından iştirak halinde sopalarla BTM ile giderilemez şekilde yaralamaları şeklindeki eylemleriyle silahla kasten yaralama suçunu işledi. Aynı gün içerisinde 14.00 sıralarında müştekinin maktul olan oğlunun da dahil olduğu taraflar arasında çıkan tartışma ve kavga sırasında, sanık Halid E., in ikametinin damına çıkarak havaya bir el ateş etmesi ve evin dışında havaya bir el ateş etmesi şeklindeki eylemiyle genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçunu işledi. Sanık Abdulhadi E.,’in tartışma sırasında kardeşi olan müştekiye yönelik aleni hakaret suçunu işlediği, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek müştekinin, sanık olan kardeşi Abdulhadi tarafından darp edildiği ve maktul Halid S.’in sanık Halid E., tarafından yakın mesafeden tüfekle ateş edilerek öldürüldü. Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek iştirak halinde kasten adam öldürme ve kasten yaralama suçlarını işledikleri, sanıkların eylemlerinin müşteki ve tanıkların beyanları, otopsi tutanağı, adli raporlar, kriminal laboratuvar raporları, keşif ve bilirkişi raporu, adli sicil ve İl Göç İdaresi kayıtları ile tüm dosya kapsamıyla sabit olduğunun anlaşıldı. Tüm sanıkların eylemlerine uyan Türk Ceza Kanununun 81/1, 86/1,3-e, 37/1, 53,63 maddeleri gereğince, ayrıca sanık Abdulhadi E.,’in 125/1-4 maddesi gereğince, Sanık Halid E.’in 170/1c maddesi gereğince cezalandırılmalarına ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, karar verilmesi, Adli Emanet Memurluğunun 2020/7803 sırasında kayıtlı olarak bulunan fişeklerin sahibine iadesine, diğer emanet eşyaların müsaderesine, Adli Emanet Memurluğunun 2020/9686 sırasında kayıtlı olarak bulunan emanet eşyaların dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur” denildi.

    “Ahmed’in elinde de silah vardı, neden darp ettiklerini ben bilmiyorum”

    Duruşmada hazır bulunan maktulün babası Abdülmüneym S., “Oğlum vurulduğu gün sabah huzurdaki sanıklar, Abdulaziz ve küçük kardeşleri benim sopa ile darp ettiler, Ahmed’in elinde de silah vardı, neden darp ettiklerini ben bilmiyorum, bu olayı oğlum Halid’e anlattım. Beni dövmelerinden bir saat sonra sanıkların evine doğru gittim, amacım annem ile görüşmekti olayı anlattım. Ben Abdulhadi ile öz kardeşim soyadımız Türk kimliğine farklı geçmiş, ben Abdülhadi’nin evine giderken kendisine mesaj çekip küfür edip aşağıya davet etmedim. Burada da sanıkların üçü birden bana saldırıp ayrı ayrı vurdular, şikâyetim devam etmektedir. Mütalaaya bir diyeceğim yoktur, önceki beyanlarımı tekrar ederim, sanıkların cezalandırılmalarını istiyorum” dedi.

    “Oğlum Halid’i maktulü vurması için azmettirmedim”

    Sanık Abdülhadi E., “Önceki beyanlarımı tekrar ederim, mütalaada aleyhe hususları kabul etmiyorum. Ben oğlum Halid’e “kesin kafasını, öldürün” şeklinde bir beyanım olmadı. Ben oğlum Halid’i maktulü vurması için azmettirmedim, benim işaretimle tüfeği ateşlemedi. Maktul vurulduktan sonra oğlumu tebrik etmedim, tahliyemi ve beraatımı talep ederim” diye konuştu.
    Sanık Halid E.’nin, maktul Halid S.’ye karşı üzerine atılı kasten öldürme suçunu işlediği sabit olduğundan TCK’nın 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik göz önünde bulundurularak sanığın eylemine uyan TCK’nın 81/1. maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.
    Sanıklar Abdülaziz E. ve Abdülhadi E.’ın ise beraatine karar verildi.

  • Bursa’da 3 sanığa 6’şar kez müebbet talebi

    Bursa’da 3 sanığa 6’şar kez müebbet talebi

    Tutuklu 3 sanık için hazırlanan iddianame Bursa 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. İddianamede, tutuklu 3 sanık için ‘Kasten öldürme’ suçundan her sanık için 6’şar kez olmak üzere toplam 18 müebbet hapis cezası talep edildi.


    Edinilen bilgiye göre, olay geçtiğimiz yıl kasım ayında yaşandı. Merkez Yıldırım ilçesinde zehirlenme belirtisiyle hastaneye kaldırılan Şakir Çelik (56)’ nın sahte içkiden zehirlendiği öğrenildi. Ardından Erol Oktay (56), Necip Cece, Fuat İşcen, Kamil Cihat İ. (51), Murat K.(56), Bülent D.(44), Ramazan Ç. (48), Fatih U., yabancı uyruklu Basem M., Celal T., Erhan S., Mahmut Akça ve M.A. da aynı şikayetle Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Çekirge Devlet Hastanesine kaldırıldı.


    Hastanede tedavi altına alınan Şakir Çelik, Erol Oktay, Fuat İşcen, Necip Cece, Mahmut Akça ve Erhan Sepek doktorların yapılan tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Polis ekiplerince başlatılan soruşturma çerçevesinde metil alkolü Bursa’ya İzmir’den gönderdiği belirlenen Oktay Yüce (44), Bursa’da sahte içkiyi sattığı belirlenen Raif Aytaç Uzcan (46) ve taburcu olduktan sonra gözaltına alınan ölenlerden Fuat İşcen ile ağabeyi Kemal Cihat İşcen (52), çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.


    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 6 aylık soruşturmanın tamamlanmasının ardından 9 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianamede, tutuklu sanıklar Kemal Cihat İşcen, Oktay Yüce ve Raif Aytaç Uzcan hakkında ‘Kasten öldürme’ suçundan, her sanık için 6’şar kez olmak üzere toplam 18 müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamenin Bursa 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmesinin ardından sanıkların yargılanmasına başlanacak.

  • Amcasını öldüren sanığa müebbet

    Amcasını öldüren sanığa müebbet

    Bağcılar’da 1 Ağustos 2020 tarihinde Yusuf Beyhan kendisini Fransa’da çalıştırıp ücretini ödemediği gerekçesiyle daha öncede tartıştığı amcası Dilaver Beyhan ile görüşmeye gitmişti. Amca Dilaver Beyhan yeğeninin kendisine ateş etmesinin ardından olay yerinden kaçmıştı. Ardından olay yerine gelen diğer amcası Cihan Beyhan ile tartışan sanık Yusuf Beyhan, 7 el ateş ederek amcasının ölümüne neden olmuştu.
    Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Yusuf Beyhan tutuklu bulunduğu cezaevinden getirildi. Duruşmada müşteki Ferhat Beyhan ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Fransa’da ikamet eden ve amcası olan Dilaver Beyhan’ın yanında bir süre çalışan Yusuf Beyhan’ın Türkiye’ye kaçak yollarla giriş yaptığına yer verdi.

    Cumhuriyet savcısı mütalaada, olay tarihinde yanında çalıştığı ancak ücretini alamadığını iddia ettiği amcası Dilaver Beyhan’la görüşmek üzere babaannesi gittiği sırada amcası Dilaver Beyhan’ı taksinin içinde gören sanığın araca bir el ateş ettiğine, silah sesleri duyan sanığın annesi Nurgül Beyhan ve diğer amcası olan maktul Cihan Beyhan’ın olay yerine geldikleri belirtti. Sanık, annesi ve maktul amcası arasında tartışma yaşandığına ve tanık Hakan Yurdakul tarafından maktulün eve gönderildiğine değindi.

    Mütalaada, maktul Cihan Beyhan’ın elinde pompalı tüfekle olay yerine geri gelerek havaya ateş açtığına ve sanığa buradan gitmesi gerektiğini söylemesi üzerine sanık maktulü bacağından yaraladığına ancak yere düşen maktulün kalkarak, olay yerinden kaçan annesi ve sanığın arkadaşından pompalı tüfekle ateş ettiğine ve sanığın annesi Nurgül Beyhan’ı yaraladığını anlattı. Ayrıca mütalaada, annesini yerde yaralı şekilde gören sanığın tekrar olay yerine dönerek amcası olan maktule yedi el ateş ederek ölmesine neden olduğuna yer verildi.

    Cumhuriyet savcısı mütalaada sanığın Cihan Beyhan’a yönelik ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapsini talep ederken, Dilaver Beyhan’a karşı ‘silahla tehdit’ suçundan ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını istedi.

    “ Amcamın amacı hepimizi katletmekti”

    Sanık Yusuf Beyhan savunmasında, “ Ben süre talep etmiyorum. Mütalaada 8 tane yanlışlık vardır. Ben Dilaver’e ateş etmedim. Ben Fransa’dan geldiğim gün Cihan amcamla sarıldık. Kendisiyle bir husumetim yoktur. Ben onunla büyüdüm. Cihan amcam pompalı tüfek alıp geldiği için olay meydana geldi. Cihan amcam silahı kaldırdığı gibi anneme ateş etti. Bunun üzerine ben hamle yaptım. Hastane raporları önünüzdedir. Bana ateş etmeye başladığında kendimi arabanın arkasına zor attım. Hakan olayı gördüğü halde farklı beyanda bulunmuştur. Anneme ateş ettikten sonra ben ona ateş ettim. Ben kendimi korudum. Cihan amcamın amacı hepimizi katletmekti” dedi. Mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapabilmeleri için taraf avukatlarına süre vererek duruşmayı erteledi.

    İddianameden

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 1 Ağustos 2020’de Bağcılar’da meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede, maktul Cihan Beyhan’ın sanık Yusuf Beyhan’ın amcası olduğu ve sanık Yusuf’un Fransa’ya amcası Dilaver Beyhan’ın yanına çalışmaya gittiği aktarıldı. Sanık Yusuf Beyhan’ın 2020 yılının Temmuz ayında yasa dışı yollar ile Türkiye’ye geldiği de iddianamede belirtilmişti.

    Olay tarihinde sanık Beyhan’ın yanında çalıştığı fakat ücret almadığı amcası ile görüşmek için babaannesinin evine gittiği iddianamede aktarılarak müşteki Dilaver’in o sırada olay yerine geldiği ve sanık Yusuf Beyhan’ın müşteki Dilaver’e ateş açtığı ifade edilmişti. Müşteki Dilaver’in olay yerine geldiği taksi ile kaçmasının ardından maktul Cihan Beyhan’ın olay yerine geldiği de iddianamede açıklandı. Maktul Cihan Beyhan ile sanık Yusuf Beyhan’ın bir süre tartıştığı ve sanığın maktule 7 kez ateş ettiği belirtilmişti. Yusuf Beyhan’ın ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

  • Aylin Sözer’i öldüren caniye müebbet

    Aylin Sözer’i öldüren caniye müebbet

    Maltepe’de 29 Aralık 2020 tarihinde öğretim görevlisi Dr. Aylin Sözer’i (48) boğazından bıçaklayarak öldüren ve cesedini yakmaya çalışan Kemal Ayyıldız’ın(33) yargılandığı dava karara bağlandı. Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Kemal Ayyıldız Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, hayatını kaybeden Aylin Sözer’in kardeşi Nilay Sözer ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmada mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık Kemal Ayyıldız’ın “nitelikli kasten öldürme”, “silahla, konutta nitelikli yağma”, “mala zarar verme” suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Müşteki avukatları, sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.


    “Aylin’e ben kıymadım”

    Bunun üzerine söz alan sanık Kemal Ayyıldız, “Her zaman söylüyorum. Bir gün suçsuz olduğum anlaşılacak. 3 tane çocuğum var, üzerlerine yemin ederim Aylin’e ben kıymadım” dedi.

    Mahkemeden ağırlaştırılmış müebbet hapis

    Mahkeme heyeti, sanık Kemal Ayyıldız’ı “nitelikli kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdı. Ayrıca sanık, “nitelikli yağma” ve “mala zarar verme” suçlarından 15 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi.

    “100 kere ağırlaştırılmış müebbet alsa ablam geri gelmeyecek”

    Duruşma sonrasında açıklama yapan Aylin Sözer’in kardeşi Nilay Sözer, “Sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Hiçbir karar ablamı geri getirmeyecek. En azından diğer kadınların öldürülmesini önleyebilir. Acilen bir sistem yapılandırılması şart. Çünkü canınız yanmadan anlamıyorsunuz. Benim içime su serpilmiyor. 100 kere ağırlaştırılmış müebbet alsa ablamı geri getirecek bir şey yok. Ben avukatlarıma ve mahkeme başkanına baştan beri güvendim. Mahkeme başkanı tüm detayları ayrı ayrı sorguladı. 2 yıl yargılama çok uzun bir süre. Biz katili suçüstü yakaladık. Her şey benim gözümün önünde oldu. Bizim hayatımız da tehlike altındaydı. Hepimizin başına böyle bir olay gelebilir. Çok daha ağır bir ceza ve sistemsel bir çözüm gerekiyor” dedi.

    “Hak eden hak ettiği cezayı aldı”

    Sözer ailesinin avukatı Hasan Kılıç ise, “Aylin hanımın gözü arkada kalmadı. İlk günden beri takip ettiğimiz süreç bugün neticelendirildi. Önemli bir süreci geride bıraktık. Mahkeme bütün delilleri tek tek inceledi, talepleri tek tek ortaya koydu ve bugün bu karar çıktı. Gerçekten çok önemli bir karar. Hiçbir açıdan indirim ve haksız tahrik uygulanmadı. Son dönemlerde özellikle kadına dönük şiddet, kadın cinayetleri yönünden farklı farklı kararların çıktığını görüyoruz. Genel anlamda görüşlerimizin neredeyse tamamına yakını kabul gördü. Dolayısıyla bu süreçlerin sonunda hak edenin hak ettiği cezayı almış olması önemli. Yerel mahkemenin kararı burada mevcut bundan sonraki aşamada da gelişmeleri tabi süreci takip edeceğiz” dedi.

    Ne Olmuştu

    İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim görevlisi Dr. Aylin Sözer, Maltepe’deki evinde 29 Aralık 2020 tarihinde boğazı kesilerek öldürülmüş ve cesedi yakılmaya çalışılmıştı. Cinayetin ardından gözaltına alınan Kemal Ayyıldız tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Sanık hakkında, “tasarlayarak, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme”, “silahla, konutta nitelikli yağma”, “mala zarar verme”, “banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması”, “nitelikli hırsızlık” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 35 yıl 6 aya kadar hapis talebiyle dava açılmıştı.

  • Baba ve oğlunu öldüren sanığa 2 kez müebbet

    Baba ve oğlunu öldüren sanığa 2 kez müebbet

    17 Kasım 2021 tarihinde Salıpazarı’na bağlı Tepealtı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, öğle saatlerinde arazi anlaşmazlığı nedeniyle husumetli oldukları öğrenilen Yunus Aslan (51) ile komşusu İsmail Keskin (56) ve oğlu Mahir Keskin (34) arasında tartışma çıktı.

    Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Yunus Aslan belinden çıkardığı tabancayla İsmail ve Mahir Keskin’e ateş etti. Vücutlarına mermi isabet eden baba ve oğlu kanlar içinde yere yığılırken, zanlı Yunus Aslan ise kaçtı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.

    Yapılan ilk incelemelerde Mahir Keskin’in hayatını kaybettiği belirlenirken, yaralı olan İsmail Keskin sağlık ekipleri tarafından Çarşamba Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Baba İsmail Keskin de burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Jandarma tarafından yakalandı

    Baba ve oğlunun katil zanlısı Yunus Aslan jandarma ekipleri tarafından olaydan bir süre sonra evinde yakalanarak gözaltına alınarak, Salıpazarı İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından geniş güvenlik önlemleri alınarak çıkarıldığı Çarşamba Adliyesi’nde tutuklandı.

    İki ayrı cinayetten iki ayrı müebbet aldı

    Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık son kez hâkim karşısına çıktı. Baba ve oğul cinayetinde mahkeme tarafından karar açıklandı. Katil zanlısı Yunus Aslan, baba ve oğlunu öldürmekten 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı.