Etiket: müebbet

  • Kızını öldürmekten yargılanan babaya müebbet

    Kızını öldürmekten yargılanan babaya müebbet

    Kastamonu’nun merkeze bağlı Hasköy köyünde 2014 yılının Kasım ayında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 17 yaşındaki M.B., evinde tabanca ile baş kısmına 2 kurşunun isabet etmesi neticesinde hayatını kaybetti. Yaşanan olayın ardından gözaltına alınan Ş.B., olay tarihinde verdiği ifadesinde üzerini değiştiği sırada tabancasını tutmak için kızına verdiği ve bu sırada tabancanın ateş alması neticesinde kazara M.B.’nin kendini vurduğunu söylediği iddia edildi. Adliyeye sevk edilen Ş.B., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

    7 yıl süren soruşturmada genç kızın cinayete kurban gittiği iddia edildi

    Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturma yaklaşık 7 yıl sürdü. Soruşturmanın tamamlanmasıyla birlikte 2020 yılında baba Ş.B. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ‘kasten öldürme, kendini savunamayacak yakın akrabayı öldürme” suçundan dava açıldı.

    Cumhuriyet Savcısı’ndan ağırlaştırılmış müebbet talebi

    Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava görülmeye devam etti. Duruşmada Cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında toplanan deliller neticesinde sanıkların sözüne itibar edilemeyeceği, Ş.B.’nin 18 yaşından küçük çocuğunu kasten öldürdüğü, olayı gizlemek için sakladıkları, bu sebepten ötürü ‘alt soya ait çocuğu öldürme’ suçundan dolayı sanık baba Ş.B.’nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.

    “Ben kızımı öldürmedim”

    Mütalaanın ardından baba Ş.B., yaptığı savunmada, “Mütalaayı kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum. Ben kızımı öldürmedim. Üzerimi değiştirmek için gömleğimi çıkarttığım sırada tabancayı kızıma verdim. O sırada tabanca ateş aldı ve kızıma isabet etti. Beraatımı talep ediyorum” dedi.

    Mahkeme heyeti, 17 yaşında evlenmek isteyen kızı M.B.’yi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu sanık baba Ş.B.’yi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

  • Leyla Aydemir cinayetinde müebbet alan amcaya tahliye

    Leyla Aydemir cinayetinde müebbet alan amcaya tahliye

    Ağrı’da, kaybolduktan 18 gün sonra ölü bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’i ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘çocuğa karşı cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan da 4 yıl hapis cezası verilen amca Yusuf Aydemir’le ilgili karar Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi tarafından bozularak, beraatini talep etti. 1’inci Ceza Dairesi istinaf kararında Yusuf Aydemir’in tahliyesine karar verdi.

    Ağrı Kent merkezinde yaşayan Şükran ve Nihat Aydemir çiftinin 7 çocuğundan 6’ncısı olan Leyla, Ramazan Bayramı için geldikleri dedesinin yaşadığı Bezirhane köyünde 15 Haziran 2018 tarihinde kayboldu. Tüm Türkiye’nin seferber olduğu Leyla’nın 18 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkiinde cansız bedeni bulundu. Leyla’nın ölümünün ardından, başlatılan soruşturma kapsamında 2’si Leyla’nın öz amcası olmak üzere 7 sanık hakkında dava açıldı.

    AMCA CEZA ALDI, 6 SANIK BERAAT ETTİ

    Ağrı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 2 Ekim günü görülen karar duruşmasında amca Yusuf Aydemir, ‘çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘çocuğa karşı cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan da 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Amca Musa Aydemir, baba Nihat Aydemir’in kuzeni Mehmet Ali Aydemir, köylüleri Besim Dursun, eşi Hatun Dursun, Yıldırım Artam ve eşi Ayşe Artam ise beraat etti. Yusuf Aydemir’in hükümle birlikte tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı.

    ATILI SUÇLARDAN AYRI AYRI BERAATİNE

    Ağrı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nde bugün görüldü. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi istinaf kararında ceza verilen amca Yusuf Aydemir’in atılı suçlardan ayrı ayrı beraatini istedi. Kararda, şu ifadelere yer verildi:

    “Sanık Yusuf Aydemir’in aşamalardaki inkara yönelik ve aksi ispat edilemeyen savunmaları, mağdur, katılan ve tanık beyanları, olay nedeniyle düzenlenen tutanak içerikleri, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporlar ve tüm dosya kapsamına göre, sanık Yusuf Aydemir’in üzerine atılı suçları işlediğine dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin delil elde edilemediğinden atılı suçlardan ayrı ayrı beraatine ve karar kesinleştiğinde dava konusu olay kapsamında gerçek fail veya faillerin tespiti hususunda gereğinin takdir ve ifası amacıyla Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına karar verilmesi gerekirken, atılı suçlardan yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi.”

    Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, diğer sanıklar hakkında verilen beraat kararlarını da bozdu.

    TAHLİYE İŞLEMLERİ BAŞLATILDI

    Bu arada Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nin kararından sonra Elazığ Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yusuf Aydemir’in tahliyesi için işlemlerin başlatıldığı öğrenildi.

  • 8 yaşındaki Eylül’ü öldüren sanığın cezası belli oldu

    8 yaşındaki Eylül’ü öldüren sanığın cezası belli oldu

    8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’yı alıkoyduktan sonra öldüren sanık Uğur Koçyiğit, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

    Ankara’nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran 2018’de kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın cinsel saldırıya uğrayıp öldürülmesine ilişkin davada sanık Uğur Koçyiğit, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

    Sanık Koçyiğit’e ayrıca “çocuğa nitelikli cinsel istismar” ve “çocuğu hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 42 yıl hapis cezası verildi.

    Uğur Koçyiğit’in annesi sanık Huriye Koçyiğit ise yardım suçundan 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    Mahkeme sanık Uğur Koçyiğit’e verdiği cezadan hiçbir indirim uygulamadı.

  • 3 kişiyi öldürdü, cezası kaldırıldı

    3 kişiyi öldürdü, cezası kaldırıldı

    Isparta’nın Yalvaç ilçesinde 18 yıl dini nikahla yaşadığı Asiye Aydoğmuş (37) ve babası Orhan Aydoğmuş (56) ile Muhtar Ayşe Adıgüzel’i (58) tüfekle vurarak öldürdüğü iddiasıyla 3 kez ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Ramazan Duyan’a (54), aynı olayda Adıgüzel’in eşi Ömer Adıgüzel’in de aralarında bulunduğu 3 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle verilen 27 yıl hapis cezası, Antalya İstinaf Mahkemesi tarafından kaldırıldı. Ölü taklidi yaparak hayatta kalmayı başaran Ömer Adıgüzel, karara tepki göstererek, itiraz edeceklerini söyledi.

    Antalya’da çiftçilik yapan Ramazan Duyan, başkasıyla evli olmasına rağmen 18 yıl önce dini nikah kıydırıp, Asiye Aydoğmuş ile yaşamaya başladı. Ancak çift arasında zamanla anlaşmazlık çıktı. Asiye Aydoğmuş da Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Çetince Köyü’ndeki baba evine döndü. Ramazan Duyan, tüm ısrarlarına rağmen geri dönmeyen Asiye Aydoğmuş ile görüşmek için geçen yıl 15 Ağustos günü köye geldi. Aydoğmuş ailesinin evine gitti.

    İddiaya göre çift arasında, ‘eve dönme’ meselesinde çıkan tartışmanın büyümesi üzerine araya baba Orhan Aydoğmuş girdi. Yaşanan arbedenin ardından Duyan, evden ayrıldı. Asiye Aydoğmuş ise telefonla Muhtar Ayşe Adıgüzel’i arayarak, durumu haber verdi.

    3 KİŞİYİ ÖLDÜRÜP KAÇTI, JANDARMA YAKALADI

    Muhtar Ayşe Adıgüzel de eşi Ömer Adıgüzel ile baba- kızın evine geldi. Bir süre sonra elinde pompalı tüfekle geri dönen Ramazan Duyan, evin önünde oturan Orhan Aydoğmuş’a ateş etti. Baba Aydoğmuş yere yığılırken, Ramazan Duyan, kendisine engel olmaya çalışan Muhtar Ayşe Adıgüzel’i de vurdu. Ramazan Duyan, evin mutfak bölümünden gelen ve babasının üzerine kapanan Asiye Aydoğmuş’a da 2 el ateş etti. 3 kişi olay yerinde hayatını kaybederken, Ramazan Duyan, geldiği kamyonetle kaçtı. Ömer Adıgüzel’in haber vermesi üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Jandarma, Duyan’ı Gelendost ilçesi Bağıllı köyü yakınlarında yakaladı.

    Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan sanığa, 3 kişiyi öldürmekten 3 kez ömür boyu, 3 kişiyi öldürmeye teşebbüsten de 9’ar yıldan toplam 27 yıl hapis cezası verildi.

    Halen Yalvaç T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ramazan Duyan verilen cezaya Antalya İstinaf Mahkemesi’nde itiraz etti. İtirazı görüşen 4. Ceza Dairesi, 6 Ekim günü verdiği kararında, sanığa 3 kişiye yönelik ‘öldürmeye teşebbüs’ suçundan verilen cezayı, yeterli delil olmadığı gerekçesiyle kaldırdı ve beraata hükmetti. 3 kez ömür boyu hapis cezasını ise onadı.

    Kararla ilgili önümüzdeki günlerde Yargıtay süreci başlayacak.

    ‘KARARA İTİRAZ EDECEĞİZ’

    Olaydan ölü taklidi yaparak kurtulan Ömer Adıgüzel, cezasının kaldırılmasına isyan etti.

    Ömer Adıgüzel, “Zanlının gözü dönmüştü ve rastgele ateş ediyordu. Benimle beraber orada Osman ve Emine Aydoğmuş da vardı. Silahı bize doğrulttu ama tüfek ateş etmedi. Bunun üzerine olay yerinden uzaklaşan sanık az ötede havaya ateş ederek, kaçtı. O tüfek tutukluluk yapmasa biz de şimdi belki ölmüş olacaktık. Eşim kollarımda can verdi. Ben bir yandan eşimin şah damarındaki kanı durdurmak için elimle bastırırken bir yandan da ölü taklidi yapıp kurtuldum. Bu karara avukatım aracılığı ile itiraz edeceğim” dedi.

  • Bursa’da arkadaş cinayeti sanıklarına müebbet istemi

    Bursa’da arkadaş cinayeti sanıklarına müebbet istemi

    Bursa’da, Kurban Bayramı’nın ilk günü, Doğan Sarıca’yı (26) bıçaklayarak öldürdükleri iddia edilen Murathan Koç (25) ve Burak Koç (23) kardeşler ile Doğuhan Kışkan’nın yargılandığı davada, savcı mütalaa verdi. Savcı, sanıkların ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapsini istedi.

    Olay, geçen yıl Kurban Bayramı’nın ilk günü Kestel ilçesi, Vani Mehmet Mahallesi, Namık Kemal Caddesi’nde meydana geldi. Burak ve Murathan Koç kardeşler ile Doğuhan Kışkan, kavgalı oldukları arkadaşları Doğan Sarıca ile karşılaştı. Sarıca, iddiaya göre kardeşlere, “Neden selam vermiyorsunuz, neden bayramımı kutlamıyorsunuz?” diyerek, bıçakla saldırdı. Kardeşiyle birlikte yaralanan Murathan Koç da Doğan Sarıca’yı çıkan arbedede bıçakladı. Çağırılan ambulansla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Doğan Sarıca kurtarılamadı. Koç kardeşler ise tedavilerinin ardından sevk edildikleri adliyede tutuklandı. Yargılama sırasında Burak Koç, adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

    Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘kasten adam öldürmek’ suçundan 3 sanığa da müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın görülmesine devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık Murathan Koç, Bursa H. Tipi Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklar Burak Koç ve Doğuhan Kışhan ile taraf avukatları ise salonda hazır bulundu.

    Duruşmada tanık olarak dinlenen Burak Güllüoğulları, olay günü Burak Koç ile araçla giderken yolda Doğan Sarıca’yı gördüklerini anlatarak, “Arabadan aşağıya indiğimizde Burak, Doğan’a, ‘Ağabey, abimin boynuna bıçak dayamışsın, neden böyle bir şey yaptın? Ben seni severim, sayarım’ dedi. Doğan da kendisine, ”Ben de seni severim, sayarım. Seni ilgilendirecek bir durum yok Burak’ dedi. Doğan bu sırada Burak’a, ‘Ağabeyini de babanı da buradan geçirmeyeceğim’ dedi. Burak, ‘Ağabey neden geçirmeyeceksin’ dedi. Daha sonra Doğan’ın yanından ayrılıp araçla Burak’ın babasının bulunduğu büfeye gittik. Bildiklerim bundan ibarettir” diye konuştu.

    Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, sanık Murathan Koç, Burak Koç ve Doğuhan Kışkan’ın ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Tutuksuz sanıklara ilişkin tutuklanmaları yönündeki talebi reddeden mahkeme heyeti, sanık Murathan Koç’un tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı karar için erteledi.

  • Müebbet hapis cezası iyi halle 50 yıla indirildi

    Müebbet hapis cezası iyi halle 50 yıla indirildi

    Bursa’da, eski sevgilisi Sibel Dudaklı (45) ile kardeşi Mehmet Ali Dudaklı’yı (37) boğazlarını keserek öldürdüğü suçlamasıyla tutuklu yargılanan Murat Altıok (38), “Suçsuz yere cezaevinde yatıyorum” dedi. Hakkında 2 kez müebbet hapis cezası istenen Altıok, ‘iyi hal’ indirimiyle 50 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    Çifte cinayet, geçen yıl 19 Ocak günü, Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Eşref Dinçer Mahallesi Yıldız Sokak’ta meydana geldi. Sibel Dudaklı ve kardeşi Mehmet Ali Dudaklı’dan uzun süre haber alamayan komşuları 2 kardeşin yaşadığı evin kapısını çaldı. Kapı açılmayınca da Sibel Dudaklı’nın oğlu Eray Oğuz’u telefonla aradı. Adrese gelen Oğuz, anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğinde annesi ile dayısının cansız bedenlerini buldu. Başlatılan soruşturma kapsamında, kadının eski sevgilisi Murat Altıok, Çanakkale’de yakalandı. Bursa’ya getirilen Altıok, sevk edildiği adliyede tutuklandı.

    Bursa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 kişiyi ‘kasten öldürmek’ suçundan yargılanan Murat Altıok, bugün görülen karar duruşmasına tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katıldı.

    ‘SUÇSUZ YERE CEZAEVİNDE YATIYORUM’

    Duruşmada savcı, adli tıp kurumunca akıl sağlığının yerinde olduğu belirlenen Murat Altıok hakkında 2 kez ömür boyu hapis cezası verilmesi talebini tekrarladı. Sanık avukatı, müvekkilinin suçu ağır tahrik altında işlendiğini, pişman olduğunu ve lehe olan hükümlerin uygulanmasını istedi. Şikayetçi avukatı ise takdiri indirim maddeleri uygulanmadan ceza verilmesini talep etti. Mahkeme heyetince son sözü sorulan sanık Murat Altıok, “Suçsuz yere cezaevinde yatıyorum” dedi.

    Mahkeme heyeti, sanığı önce 2 kez müebbet cezasına çarptırdı. Ardından cezayı ‘iyi hal’ indirimi ile 25’er yıldan toplam 50 yıla çevirdi.

  • Kızını öldüren babaya ağırlaştırılmış müebbet hapis

    Kızını öldüren babaya ağırlaştırılmış müebbet hapis

    Ankara’nın Çubuk ilçesinde, 18 yaşındaki kızı Şeyma Yıldız’ı, internetten izlediği müstehcen videodaki kadına benzeterek öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Harun Yıldız, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

    Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına sanık Yıldız, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Taraf avukatları ve sanık yakınları da mahkeme salonunda hazır bulundu.

    Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapması için söz verilen baba Harun Yıldız, önceki savunmalarını tekrarladığını belirterek, “Daha önce mahkemeden görüntülerin incelenmesini talep etmiştim ancak bu kabul görmedi. Kızım, o görüntülerde baygın olarak görülüyordu, birileri kızıma bu kötülüğü yaptı. Onların bulunup cezalandırılmasını istiyorum.” dedi.

    Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Şatır da “Görüntülerin gerçek olduğunu, çocuğun iradesi dışında görüntülerinin paylaşıldığını farz edelim. Bu durumda ne değişecek, bundan yola çıkarak ölen çocuğu kusurlu mu kabul edelim?” ifadelerini kullandı.

    Son sözü sorulan sanık Yıldız, kızının görüntülerini paylaşanların bulunması talebini yineledi.

    Duruşmaya verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Şatır, heyetin kararını açıkladı.

    Buna göre sanık Harun Yıldız, “üstsoy veya altsoydan birini öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

    Hakkında takdir indirimi yapılmayan Yıldız’ın tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı.

    NE OLMUŞTU?

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianameye göre, Harun Yıldız 6 Şubat 2020’de kızı Şeyma Yıldız’ı, Çubuk’un Kargın bölgesinde tabancayla öldürdü.

    İnternetten müstehcen videolar izlediğini, bu sırada kızı Şeyma’ya ait olduğunu düşündüğü uygunsuz görüntülere denk geldiğini iddia eden Yıldız, olay günü alkol aldıktan sonra kızını dershaneden alarak Kargın mevkisine gittiğini belirtti.

    Görüntüleri sorduğu kızının durumu kabul etmediğini anlatan Yıldız, “Kızıma ısrarla bunu kendisine kimin yaptığını sordum. Bana ‘Ben böyle bir şey yapmadım.’ dedi. Ancak kafasını önüne eğerek ağlamaya başladı ve ‘Baba sus, baba sus.’ diyerek karşılık verdi.” ifadelerini kullandı.

    Kızının söylediklerine ikna olmadığını savunan baba Yıldız, tabancayla defalarca ateş ederek kızını öldürdüğünü kabul etti.

    Dijital veri inceleme raporuna göre, baba ve kızına ait telefonlarda, Şeyma Yıldız’a ait uygunsuz içerikte video bulunmadı.

    Şeyma Yıldız’a ait telefonda yapılan ayrıntılı incelemede ise hiçbir şekilde başkasından gelen ya da başkasına gönderilen uygunsuz video ve fotoğraf tespit edilmedi.

    Yine sanığın ifadesinde, “kuzenine veya arkadaşına yardımcı olan Şeyma” ifadeleriyle arama yaptığı esnada kızına ait olduğunu iddia ettiği görüntülerin çıktığı iddiası üzerine, söz konusu kelimelerle yapılan aramada ulaşılan görüntülerdeki kişinin Şeyma olmadığı ve “hiçbir şekilde ona benzemediği” belirlendi.

  • Komşusunu öldürüp cenazesine katılmıştı! Ömür boyu hapse çarptırıldı

    Komşusunu öldürüp cenazesine katılmıştı! Ömür boyu hapse çarptırıldı

    Zonguldakta’ta, geçen yıl kaybolduktan 4 gün sonra ormanda cansız bedeni bulunan komşusu Sultan Biryan’ı (69) öldürdüğü suçlamasıyla tutuklanan Ahmet Sarı (53), ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ahmet Sarı’nın, Biryan’ı öldürdükten sonra cenazesine de katıldığı ortaya çıkmıştı.

    Yeni Mahalle Dilektepe Sokak’ta 14 Eylül 2019’da meydana gelen olayda, kestane toplamak için evden ayrılan Sultan Biryan’dan bir daha haber alınamadı. Biryan’ın ailesinin kayıp başvurusu üzerine polis ekipleri çalışma başlattı. Sultan Biryan, 4 gün sonra evinden 200 metre uzaklıktaki ormanlık alanda ölü bulundu. Olayın ardından Sultan Biryan’ın altınlarını kuyumcuda sattığı tespit edilen komşusu Ahmet Sarı, tutuklandı. Ahmet Sarı hakkında, ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yağma suçundan ise 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Sarı, ölen Sultan Biryan’ın yakınları ve taraf avukatları katıldı. Daha önceki duruşmalarda çelişkili ifadeler veren Ahmet Sarı, yaşlı kadını öldürmediğini, fakat altınları alarak kuyumcuda sattığını kabul etmişti. Mahkeme heyeti, duruşmalardaki çelişkili ifadeler, mevcut deliller ve tanık beyanları doğrultusunda sanık Ahmet Sarı’nın cezasında indirim yapmayarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sarı, ‘yağma’ suçundan ise 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    Sultan Biryan’ın damadı Yahya Kasımfırtına, tutuklanan Ahmet Sarı’nın kayınvalidesinin cenazesine katıldığını ve ağlayarak kendilerine başsağlığı dilediğini söyleyerek adaletin yerini bulduğunu ifade etti.

  • Pınar Gültekin’in katili için istenen ceza belli oldu

    Pınar Gültekin’in katili için istenen ceza belli oldu

    Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi.

    Muğla’da öldürülen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Katil zanlısı Cemal Metin Avcı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi.

    Ayrıntılar geliyor…

    NE OLMUŞTU?

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablası ile telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

    Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada, Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.

    Şüphe üzerine gözaltına alınan Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce, ayrıldığı Pınar Gültekin’in tekrar barışma isteğini geri çevirmesi üzerine Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü itiraf etmişti.

    Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince “canavarca hisle öldürmek” suçundan tutuklanmıştı.

  • Bursa’da tekel bayi cinayeti sanıklarına müebbet

    Bursa’da tekel bayi cinayeti sanıklarına müebbet

    Bursa’da tekel bayi işletmecisi Yılmaz Aslankılıç’ı (39) öldürdükleri iddiasıyla yargılanan tutuklu sanıklar Sezgin Özfındukkıran (50) ve Yiğit Kaysuk (25) ile tutuksuz sanık Ahmet G. (52) hakkında Cumhuriyet Savcısı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Yılmaz Aslankılıç’ın pompalı tüfekle vurulduğu anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.

    https://www.instagram.com/p/CBc5zGXoK5A/

    Olay, 13 Haziran günü, Nilüfer ilçesi Görükle Mahallesi’nde meydana geldi. Tekel bayi sahibi Yılmaz Aslankılıç, Sezgin Özfındukkıran tarafından iş yerinde pompalı tüfek ile vurularak öldürüldü. Polis, olaydan sonra kaçan Sezgin Özfındukkıran ile saldırıyla ilgileri olduğu tespit edilen Yiğit Kaysuk ve Ahmet G.’yi saklandıkları evde yakalayarak, gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Sezgin Özfındukkıran ile Yiğit Kaysuk tutuklandı, Ahmet G. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan Yılmaz Aslankılıç’ın vurulma anı iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedildi.

    YARGILANMALARINA DEVAM EDİLDİ

    Bursa 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde haklarında dava açılan ikisi tutuklu üç sanığın yargılanmalarına başlandı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Sezgin Özfındukkıran ve Yiğit Kaysuk Bursa E Tipi Cezaevi’nden SEGBİS’le bağlanırken, taraf avukatları ve Yılmaz Aslankılıç’ın eşi Neriman Aslankılıç salonda hazır bulundu. Duruşmaya tutuksuz sanık Ahmet G. ise katılmadı.

    YANLIŞLIKLA BAŞKA KİŞİYİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ ÖNE SÜRDÜ

    Sezgin Özfındukkıran mahkemede yaptığı savunmada, “Olay günü, kızımın ilişki yaşadığını öğrendiğim kişinin çalıştığı tekel bayisinin yakınındaki çalılık alana tüfek sakladım. Daha sonra tüfeği alarak, gittiğim bayide kızım ile ilişkisi olan çalışanın yerine, yanlışlıkla onun patronunu öldürdüğümü anladım. Ben kızıma tecavüz edildiğini düşünmüştüm. Rıza dahilinde ilişkisi olduğunu bilseydim bu işe kalkışmazdım, çok pişmanım” sözlerini tekrarladı.

    ‘BİRİNİ VURACAĞINI BİLSEM GÖTÜRMEZDİM’

    Yiğit Kaysuk da olay günü evinde alkol aldığı sırada Sezgin’in kendisine Görükle’ye gezmeye gitmeyi teklif ettiğini, giderken Ahmet G’yi de aldıklarını anlatarak, “Ehliyetim olmadığı için arabayı yarı yola kadar ben kullandım. Sonrasında Ahmet G. kullandı. Olayın yaşandığı tekel bayisine gittik. Araçtan ilk inen bendim. Bira almaya gitmiştim. Döndüğümde Sezgin arabada değildi. Sezgin’in tüfeğini görmedim. Adam vuracağından haberim yoktu. Bilsem kesinlikle götürmezdim. Orada keşif yaptığıma dair iddiayı kabul etmiyorum” şeklindeki ifadesini tekrarladı.

    https://www.youtube.com/watch?v=IuNtwX0xRSE

    ‘EŞİMİN BİR HUSUMETLİSİ VARDI’

    Duruşmaya katılan Yılmaz Aslankılıç’ın eşi Neriman Aslankılıç, “Sanıkları tanımıyorum. Eşim bu kişilerden hiç bahsetmedi. Benim ve eşimin bu kişilerle husumeti yoktu. Eşimin, Gürol diye biriyle bir husumeti vardı. Biz de tekel bayi işletiyoruz. Bizim tekel bayisi üzerinden sahte hesap açıp, reklam veriyordu. Ben sadece husumetini söyleyebilirim. Ancak kesinlikle o öldürttü diye söyleyemem” dedi.

    ‘ONUN BIYIKLARINI YOLACAĞIM’

    Duruşmada dinlenen tanıklardan Cem Yurt, “Yılmaz Aslankılıç’ın iş yerinde çalışıyordum. Biri hızlı bir şekilde içeriye girdi. Ateş etti ve çıktı. Sanıktan ve Yılmaz ağabeyden olay anında bir ses işitmedim. Sezgin’in girdiği ana kadar başka bir kişinin şüpheli davranışına şahit olmadım. Olaydan önce Yılmaz ağabey bana Gürol isimli kişi ile aralarında husumet olduğunu söylemişti. Bizim dışımızda biri sosyal medyadan bizim adımıza reklam veriyordu. Yılmaz ağabey ölmeden önce Gürol, cezaevinden çıkınca Yılmaz ağabeye selam göndermiş. Yılmaz ağabeye, ‘Onun bıyıklarını yolacağım’ demiş. Yılmaz ağabey bunu öldürülmeden önce bana söylemişti” dedi.

    SAVCI SANIKLARA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEP ETTİ

    Duruşmada mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı, olay tarihinden 1 ay önce sanık Sezgin Özfındukkıran’ın ölen Yılmaz Aslankılıç’ı öldürmeye karar verdiği, hatta parası olmadığı için bir süre beklediği, olay tarihinde diğer sanık Yiğit Kaysuk ile birlikte Yiğit’e ait beyaz araç ile yanlarına şoför olarak Ahmet G.’yi de alarak olay yerine geldikleri, Yiğit Kaysuk’un olay yerinde keşif yaptığı, Sezgin Özfindukkıran’ın araçtan tüfeği alıp, tekel bayisine giderek, maktule bir el ateş ederek öldürdüğü anlaşıldığından, her üç sanığın eylemi tasarlayarak gerçekleştirmesinden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Sanık avukatları savunma için süre talep etti.

    Mahkeme heyeti, Sezgin Özfındukkıran ve Yiğit Kaysuk’un tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı karar için erteledi.