Etiket: muğla

  • Cumhurbaşkanına suikast timi, ‘yağma’ suçundan 3’üncü kez hakim karşısında

    Cumhurbaşkanına suikast timi, ‘yağma’ suçundan 3’üncü kez hakim karşısında

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen suikast timindeki 1’i firari 37 hükümlünün, ‘nitelikli yağma’ suçundan yargılandığı davanın 3’üncü duruşmasına Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Sanıklar, bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Sistemi (SEBGİS) üzerinden duruşmaya katıldı. Sanık avukatlarının koronavirüsü gerekçe gösterip, duruşmanın ertelenmesi talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

    FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Marmaris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişiminde bulunan aralarında eski bir Tuğgeneral’in de bulunduğu 37 sanık hakkında Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, 4 Ekim 2017 tarihinde, kararını verip, Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, binbaşı Şükrü Seymen ve ‘Paşa’ lakaplı Astsubay Zekeriya Kuzu’nun da aralarında bulunduğu 31 sanık hakkında, ‘Cumhurbaşkanına suikast girişimi’, ‘Anayasal düzeni değiştirmeye kalkışmak’, 2 polis memurunun şehit edilmesi nedeniyle ‘kasten öldürme’ suçlarından 4’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ayrıca 9 sanık müebbet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaveri Albay Ali Yazıcı 18 yıl hapis, Tümamiral Tezcan Kızılelma 15 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Toplam 42 sanık 15 yıl ile 4’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis arasında çeşitli cezalara çarptırılmış oldu. 1 sanık ise beraat etti.

    Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, 2019 yılında yeni bir iddianame hazırlayarak sanıkların ‘nitelikli yağma’ suçundan da yargılanmalarını istedi. Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, olay tarihinde darbe teşebbüsünün icrası kapsamında aldıkları görev üzerine Marmaris’e gelen sanıkların Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı’nda görevli müşteki polis memurlarını derdest edip üzerlerini arayarak silah, telsiz, kimlik gibi eşyalarını aldıkları belirtildi. Zincirleme suç hükümlerinin yağma suçu bakımından uygulanamayacağı vurgulanan iddianamede, sanıkların atılı suçtan mağdur sayısınca cezalandırılmaları gerektiği kaydedildi. İddianamede, sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması gerektiği kanaatine varıldığına da yer verildi.

    SANIK AVUKATLARININ DURUŞMANIN ERTELENMESİ TALEBİ REDEDİLDİ

    Davanın 3’üncü duruşması, bugün başladı. 37 hükümlünün savunmalarının dinlenmesine devam edilen duruşmaya sanıklar Şükrü Seymen ve Taner Berber Muğla, diğer sanıklar ve avukatları ise İstanbul başta olmak üzere farklı 19 ildeki cezaevlerinden SEBGİS üzerinden katıldı. Sanık avukatları koronavirüsü gerekçe gösterip, duruşmanın ertelenmesi talebinde bulundu. Ancak talep, Uğur San başkanlığındaki mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Duruşma sürüyor.

  • Yer yarıldı içine girdi… Son anda kurtarıldılar

    Yer yarıldı içine girdi… Son anda kurtarıldılar

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde ana isale su hattında patlama meydana geldi. Bu sırada yoldan geçen bir kamyonet, yarılan yoldaki suyla dolan çukura düştü. Kamyonetteki 3 kişi boğulmaktan son anda kendi imkanlarıyla kurtulurken, çevredeki onlarca ev ve iş yerini su bastı.

    Bodrum Yarımadası’nın içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak için 2011 yılında, Milas ilçesindeki Geyik Barajı’ndan 140 kilometre uzunluğunda ana isale hattı döşendi. Ancak kullanılan boruların su isale hatları için tercih edilmeyen ‘cam elyaf takviyeli polyester’ olması sıkıntıya neden oldu. İsale hattının çeşitli yerlerinde, 9 yılda, irili ufaklı 3 bine yakın patlama meydana geldi. Tonlarca su boşa akarken, cadde ve sokaklar ile evlerin alt katlarını ve bahçeleri su bastı. Yollarda da derin çukurlar oluştu. Hasar gören isale hattının onarımı için yapılan çalışmalar nedeniyle ilçenin pek çok kesimine su verilemezken, turizm cenneti ilçede yaşayanlar mağduriyet yaşadı.

    PATLAK NEDENİYLE YARILAN YOLDAKİ ÇUKURA KAMYONET DÜŞTÜ

    İsale hattında son olarak bugün saat 09.00 sıralarında bir patlama daha yaşandı. İsale hattının Bitez Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerindeki bölümünde meydana gelen patlama sırasında yoldan geçen Mehmet Kaya yönetimindeki kamyonet, yarılan yoldaki 6 metre genişliğinde, 2 metre derinliğindeki su dolu çukura düştü. Ön tarafı suya gömülen kamyonetin şoförü Mehmet Kaya ile yanındaki Saffet Tek ve Musa Akat boğulmaktan son anda kendi imkanları ile çıkarak kurtuldu. Çukura düşen kamyonet ise vinçle çıkartıldı. Patlama nedeniyle isale hattından boşa akan tonlarca su, çevredeki iş yeri ve binaların bodrum ve zemin katları ile bahçelerine doldu. Ana isale hattına gelen suyun kesilmesinin ardından yol trafiğe kapatıldı. Vatandaşlar kendi imkanları ile iş yeri ev ve bahçelerine dolan suyu tahliye etmeye çalışırken, belediye yetkilileri çevrede inceleme yaptı.

    ‘ÖNLEM ALINMASI İÇİN BİRİLERİNİN ÖLMESİ Mİ LAZIM’

    İsale hattında sık sık yaşanan patlamalar bölge halkının tepkisini çekti. Son patlamanın yaşandığı Atatürk Bulvarı’nda market işleten Murat Karakuş (38), “İsale hattında yaşanan sorun artık kaderimiz oldu. 1,5 yılda isale hattında sadece Bitez’de 13 patlama yaşandı. Artık yetkililer buraya nasıl bir çözüm bulacak bilemiyoruz. İlle birilerinin ölmesi, sakat kalması mı lazım? Her nedense Muğla’yı yönetenler bir çözüm bulmadı. Patlama nedeniyle yol yarıldı. Yolun bu bölümü 2 gün süreyle kapalı kalacak. Zaten pandemi ile uğraşıyoruz bir de bu çıktı. Bir yetkili bile geçmiş olsuna gelmiyor. Muğla’yı tepeden yönetmeye devam etsinler” dedi.

    Demir doğrama atölyesi işleten İbrahim Duyar (64) da “Yağmur yağar, su basar, boru patlar, su basar. Muğla deyimi ile ‘Yetti gari’ demekten başka bir şey söylemek istemiyorum” dedi.

    Lokanta işletmecisi İsmail Baykar (58) da yaklaşık 2 yıldır aynı sorunu yaşadıklarını belirtip, “İsale hattı patlıyor, yollar kapanıyor, Yazık bu milletin paralarına. Bir an önce çözüm bekliyoruz” dedi.

  • Cinsel istismara uğrayan 14 yaşındaki çocuk doğum yaptı

    Cinsel istismara uğrayan 14 yaşındaki çocuk doğum yaptı

    Muğla’da, rahatsızlandığı için götürüldüğü hastanede 38 haftalık hamile olduğu belirlenen 14 yaşındaki Y.S.A., doğum yapıp, erkek bebek dünyaya getirdi.

    Anne Sevgi S., kızının kendisine erkek arkadaşı Selçuk. Ç’nin cinsel istismarına uğradığını söylediğini açıkladı.

    Sevgi S.’nin, Selçuk Ç. hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Fethiye Cumhuriyet Savcılığı olay ilgili soruşturma başlattı.

    Muğla’nın Milas ilçesinde yaşayan annesi Sevgi S. (39) ve babası Doğan A.’nın (42) boşanmalarının ardından açtıkları velayet davası sürdüğü için Fethiye’deki bir yurtta kalan 14 yaşındaki Y.S.A., yaklaşık 2 ay önce intihar girişiminde bulundu.

    Yaşanan bu olayın ardından Y.S.A., annesinin talebi üzerine Muğla il merkezindeki çocuk destek birimine sevk edildi. Geçen 19 Ekim’de burada rahatsızlanan Y.S.A., Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Burada 38 haftalık hamile olduğu belirlenen Y.S.A. ertesi gün 3 kilo 520 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi.

    Hastane yetkilileri, 14 yaşında doğum yapan Y.S.A’nın durumunu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine bildirdi.

    Durum Y.S.A.’nın, annesi Sevgi S’ye (39) de haber verildi. Sevgi S., kızından Fethiye’de kaldığı dönemde Milas’taki bir barda çalışan erkek arkadaşı Selçuk Ç.’nin cinsel istismarına uğradığını öğrendiğini belirtip, Fethiye Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

    Savcılık, konuyla ilgili soruşturma başlattı.

  • Kargodan sipariş verdi, ölümüne yol açtı

    Kargodan sipariş verdi, ölümüne yol açtı

    Muğla Bodrum’da İnternetten sipariş verdiği alkolün sahte çıkması nedeniyle 17 gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren 47 yaşındaki Yelda Dağıtman hayatını kaybetti. Dağıtman’ın 6 kez kalbinin durduğu ortaya çıktı.

    Muğla Adli Tıp Kurumu’na kız kardeşinin cenazesini almak için İzmir’den gelen Yusuf Dağıtman, Bodrum Gündoğan Jandarma Karakol komutanlığına gelen kargo ile gelen alkolün numunelerini verdiklerini söyledi.

    ‘BU OLAYIN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’

    Kız kardeşinin ölümüne neden olan bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağını belirten ağabey Yusuf Dağıtman, gelen kargo üzerinde telefonların mevcut oluğunu, 5 litrelik bidonun üzerinde de firma ismi yazdığını söyledi.

    ‘VÜCUDU İNANILMAZ TEPKİLER VERMİŞ’

    Kız kardeşinin aldığı alkolü internet üzerinden sipariş verdiğini ve alkolü aldıktan 6-7 saat sonra vücudunun inanılmaz tepki verdiğini belirten Yelda Dağıtman’ın ağabeyi Yusuf Dağıtman, “Kız kardeşim alkolü internet üzerinden İstanbul’a sipariş vermiş. Gelen bidonun üzerinde ‘Derman’ diye bir marka yazıyor, 5 litrelik bidon ile verdiği sipariş kargo ile üzerinde telefonları mevcut alıcı olarak kız kardeşim görünüyor. Gelen alkolü kullanmış. Kullandıktan sonra da yaklaşık 6-7 saat sonra vücudu inanılmaz tepkiler vermiş. Bunu kullanan tüm vatandaşlarımızın düştüğü pozisyon bu. Kız kardeşim bizimle birlikte yaşamıyordu, Bodrum’da yaşıyordu. Bu tepkiler sonrası ambulans çağırıyorlar. Bodrum Devlet Hastanesinde girer girmez kalbi duruyor. Doktorların müdahalesi ile hayata dönüyor. Akabinde Muğla’da özel bir hastaneye aldırdık. Burada da geldiği ilk gün 3 kez kalbi duruyor. Bundan sonraki günlerde de toplam 6 kez kalbi duruyor. 17 gündür de yoğun bakımda. Geldiği ilk saniyeden itibaren bilinci kapalı bir şekilde hayat mücadelesi veriyor. Bugün de sabaha karşı kaybettik” dedi.

    ‘İNSAN HAYATINI ÖLDÜRMEYE DEVAM EDECEKLER’

    Kız kardeşinin sahte alkol nedeniyle yoğun bakımda hayat mücadelesi verirken Bodrum Gündoğan’da jandarmaya şikayetçi olduğunu belirten Dağıtman, “Kız kardeşim ile beraber Gündoğan’da yaşayan kişi ile Jandarma Karakoluna gittik. Kargo ile gelen alkollerin numunelerini jandarmaya şikayetçi olarak teslim ettik. İki gün önce jandarmaya telefon açtım. Kolilerin üzerindeki telefonları kendim hiç aramadım. Benim kardeşim sizin yüzünüzden bu hale düştü gibi telefon açmadık. Adli makamlar görevini yapsın diye. Jandarma karakoluna aradığımda işlemin ne durumda olduğunu sordum. ‘Yelda hanımın ifade vermesini bekliyoruz’ dediler. Kız kardeşimin şu anda bilincinin kapalı olduğunu ve hayat mücadelesi verdiğini söyledim. Kardeşim ölürse işlemin başlamadığını söyledim. Bu insanlar hala bunu satıyorlar ise sattıkça da insan hayatını öldürmeye devam edecekler. Bunda önce suçlu aramaktan ise bunu yapanları önce bulup imha etmeniz gerekiyor dedim. Ama işlem hala o pozisyonda duruyor” dedi.

    Kardeşinin ölümüne neden sahte alkol olayının ne pahasına olursa olsun takipçisi olacağını belirten Yusuf Dağıtman, “Ben bu konunun hiçbir zaman peşini bırakmayacağım. Başka aileler ve ocaklar sönmesin diye hep takipçisi olacağım. Bu kaçak alkolün bir şekilde bile bile insanlara verilmesinin mutlaka takipçisi olacağım ve hiç kimseden de korkum yok” dedi.

  • Bodrum’da sahte içki şüphelisi 4 kişi serbest

    Bodrum’da sahte içki şüphelisi 4 kişi serbest

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde, bir kişinin içtiği sahte alkolden zehirlenip hastaneye kaldırılmasının ardından, polis ekiplerinin düzenlediği operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen 4 kişi, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Bodrum’un Yalıkavak Mahallesi’nde, geçen 18 Ekim saat 15.00 sıralarında 50 yaşındaki C.Y., mide bulantısı ve görme bozukluğu şikayetiyle Bodrum Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Sahte alkol içtiği belirlenen C.Y., tedaviye alındı. C.Y.’nin hayati tehlikesinin sürdüğü bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatan Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, C.Y.’nin kullandığı sahte içkiyi imal edip, piyasaya sürdükleri belirlenen şüphelilere yönelik operasyon düzenledi.

    4 ayrı adrese eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonlarda H.İ.K., T.K., Y.Ç. ve E.S., gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 5 litre sahte rakı, 250 litre etil alkol ve 700 adet değiş aromalarda içki kiti ele geçirildi. Polisteki işlemlerinin ardından dün adliyeye sevk edilen 4 şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Öte yandan Söke ilçesindeki özel bir hastaneye sevk edilen C.Y.’nin ise yoğun bakım ünitesinde tedavisinin sürdüğü bildirildi.

  • İnşaat malzemeleri üzerinde yeni doğan bebek cesedi bulundu

    İnşaat malzemeleri üzerinde yeni doğan bebek cesedi bulundu

    Muğla’nın Dalaman ilçesinde boş arsadaki inşaat malzemelerinin üzerine bırakılan çantada yeni doğmuş bebek cesedi bulundu.

    Merkez Mahallesi Damla Sokak’taki inşaatta çalışan işçilerden biri, duvar kalıplarını almaya gittiğinde malzemelerin üzerinde bir çanta olduğunu fark etti. Çantayı açtığında hareketsiz duran bebekle karşılaşan işçi, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi.

    112 Acil Servis ekibi, bir günlük olduğu tahmin edilen bebeğin hayatını kaybettiğini belirledi.

    Bebeğin cesedi yapılan incelemenin ardından otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

    Çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarını araştıran polis ekipleri, bebek cesedini bırakan kişi ya da kişileri bulmaya çalışıyor.

  • Muğla’da köpeğin bulduğu kafatası boya ustasının çıktı

    Muğla’da köpeğin bulduğu kafatası boya ustasının çıktı

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde, ağaçlık alanda 80 gün önce bir köpek tarafından bulunan kafatasının, yakındaki bir tersanede boya ustası olarak çalışan ve 24 Aralık’tan bu yana kayıp olan Mehmet Ali Koran’a ait olduğu belirlendi. Olayın şüphelisi olarak polis tarafından gözaltına alınan 4 kişi, adliyeye sevk edildi.

    Muğla’nın Bodrum’un İçmeler Mahallesi’ndeki tersanede çalışan işçilerin beslediği ‘Betty’ isimli sokak köpeği, geçen 16 Temmuz’da ormanlık alanda bulduğu bir kafatası getirdi. Bir insana ait olduğu belirlenen kafatasını gören işçiler büyük şaşkınlık yaşadı. Tersanenin işletmecisi Ali Efe (49), sabah işe geldiğinde durumu öğrenip, polise haber verdi. İhbar üzerine bölgeye gelen polis ekipleri, kafatasına incelenmek üzere el koyup, Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Polis, ve arama kurtarma ekipleri, cesedin diğer parçalarının da bulunması için çalışma başlattı. 4 gün sonra ise bölgede kaval kemiğine benzeyen bir kemik daha bulundu.

    Ekipler, bu kemiği de kafatası bulunan kişiye ait olma ihtimaline karşılık incelemeye aldı. Bulunan kafatası ve kemiğin yapılan DNA incelemesinde, yakındaki bir tersanede boya ustası olarak çalışan ve geçen 24 Aralık’tan bu yana kayıp olan Mehmet Ali Koran’a ait olduğu tespit edildi. Bu gelişmenin ardından soruşturmayı derinleştiren Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Büro ekipleri, Koran’ın 4 arkadaşını cinayet şüphesiyle gözaltına aldı. 4 şüpheli, polisteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi.

  • Pınar’ın katilinin kardeşinden kan donduran ifade

    Pınar’ın katilinin kardeşinden kan donduran ifade

    Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i öldürüp, cesedini varil içine koyup yaktıktan sonra üzerine beton döken Cemal Metin Avcı’nın ‘delil karartma’ suçundan tutuklanan kardeşi Mertcan Avcı (26) ifadesinde, “Ağabeyime ne yaktığını sordum. Dükkanda kalan ve bozulan kokoreçleri yakıyorum’ yanıtını verdi” dedi.

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz günü kayboldu. Ailesinin başvurusu üzerine jandarma ve polis ekipleri, arama çalışması başlattı. Yapılan çalışmalar sırasında gözaltına alınan genç kızın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, Pınar’ı çıkan kavgada elleriyle boğup öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı’nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar’ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar, memleketi Bitlis’in Hizan ilçesinde toprağa verilirken Cemal Metin Avcı, ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek’ suçundan tutuklandı. İl Jandarma ve Akyaka Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, yaklaşık 3 aylık titiz bir çalışmanın ardından yeni bir bulguya ulaştı. HTS kayıtlarından, tutuklu zanlı Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı’nın telefon sinyallerinin de ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da sevk edildiği adliyede, tutuklandı.

    ZANLININ İFADESİ ŞÖYLE

    ‘Delil karartmak’ suçlamasıyla tutuklanan Mertcan Avcı’nın ifadesi ortaya çıktı. Avcı’nın ifadesinde şunları söylediği öğrenildi:

    “Ağabeyim, olay akşamı beni WhatsApp üzerinden aradı. Karabağlar’da bulunan bağ evine gelmemi istedi. Ağabeyimin konuşmasında bir heyecan ve bir gariplik yoktu, daha doğrusu hatırlamıyorum. Ağabeyimin beni çağırması üzerine elektrikli bisikletime binerek bağ evinin yoluna koyuldum. Bağ evine gittiğimde ağabeyim, bahçede bir şeyler yakıyordu. Alevler normal boyuttaydı. Varilin etrafında benzin bidonu görmedim fakat odun parçaları vardı. Hatta alevler bayağı yükselmiş, varilin üzerindeki yaprakları yakmıştı. Ağabeyime ne yaktığını sordum. ‘Ağabeyim de bana bardaki kokoreçlerin bozulduğunu ve bozulan kokoreçleri yaktığını söyledi. Tuhaf bir koku hissettim ancak rahatsız olmadım. Yanan alevlerin içerisine baktım, alevlerden dolayı bir şey göremedim. Ağabeyim, bağ evinden geldikten 15-20 dakika sonra ‘Yengenle kavga ettim’ diyerek, arabasına binerek bağ evinden ayrıldı. Ağabeyim gittikten sonra bağ evine girdim. Hiçbir gariplik yoktu. 1.5 saat yalnız kaldım. Depoda bulunan biraları düzenledim. Varile hiç dokunmadım. Varil yanmaya devam ediyordu, Ağabeyim tekrar 20.30 sıralarında bağ evine geldi, ben de bağ evinden ayrılarak, bara geçtim.”

    AVUKAT EPÖZDEMİR: “DAVANIN PEŞİNDEYİZ”

    Mertcan Avcı’nın suç delillerini gizleme, yok etme ve değiştirme suçundan tutuklandığını ifade eden Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, şüphelinin ifadesinin çelişkilerle dolu olduğunu savunarak, şunları ifade etti:

    “Olay yerine gittiğinde varilden kötü bir koku geldiğini, ağabeyine bu kokuyu sorduğunu, ağabeyinin ise ‘Dükkanda kalan ve bozulan kokoreçleri yakıyorum’ yanıtını aldığını öne sürüyor. Tamamen ezberletilmiş, kurgulatılmış bir ifade ileri sürüyor. HTS kayıtlarında görüldüğü üzere ağabeyi kendisini olay yerine çağırdığında, niçin 1.5 saat beklemiş? Bozulan kokoreçler, bardan olay yeri olan bağ evine götürülüp orada mı yakılmış? Nasıl bu beyana itibar eder.”

    Avukat Epözdemir, “Cinayete iştirak ihtimali şüphesiz var. Çünkü olay saatinde ve olay yerinde. Maktulenin vücudu yandığı için cinayetin saatini ve ölüm sebebini tam olarak bilmiyoruz. Bunlar yargılama sırasında aydınlığa çıkacaktır. Kardeşi dışında başka faillerin de olduğunu düşünüyoruz. İlk günden itibaren bu davanın peşindeyiz, Pınar’ın ailesi ile birlikte davamızı, iddialarımızı ortaya çıkaracağız” dedi.

  • Pınar Gültekin cinayetinde, katil zanlısının kardeşi de tutuklandı

    Pınar Gültekin cinayetinde, katil zanlısının kardeşi de tutuklandı

    Muğla’da öldürülen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili tutuklu katil zanlısı Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı (26) gözaltına alındı. ‘Delil karartmak’ suçlamasıyla adliyeye sevk edilen Mertcan Avcı, tutuklandı.

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz günü kayboldu. Ailesinin başvurusu üzerine jandarma ve polis ekipleri, arama çalışması başlattı. Yapılan çalışmalar sırasında gözaltına alınan genç kızın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, Pınar’ı çıkan kavgada elleriyle boğup öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki çöp variline koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı’nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar’ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar, memleketi Bitlis’in Hizan ilçesinde toprağa verilirken Cemal Metin Avcı, ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek’ suçundan tutuklandı.

    İl Jandarma ve Akyaka Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, yaklaşık 3 aylık titiz bir çalışmanın ardından yeni bir bulguya ulaştı. HTS kayıtlarına göre, tutuklu katil zanlısı Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı’nın telefon sinyalleri ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edildi. Yaşanan bu gelişme üzerine dün sabah Mertcan Avcı da Akyaka’da ailesiyle kaldığı evde gözaltına alındı. Mertcan Avcı’nın jandarmadaki ifadesinde, “Ben ağabeyime yardım etmedim. Delil karartmak gibi bir niyetim asla olamaz” dediği öğrenildi.

    Bağ evinde bulunan depodan içki almak için eve gittiğini ileri süren Mertcan Avcı’nın, “İş yeri için biraları almaya gidiyordum. Herhangi bir şey görmedim. Zaten içkileri alıp geri çarşıya indim” dediği belirtildi.

    Mertcan Avcı, dün akşam ‘delil karartmak’ suçlamasıyla sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

  • Bodrum açıklarında 4.3 büyüklüğünde deprem

    Bodrum açıklarında 4.3 büyüklüğünde deprem

    AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi. Muğla’nın Bodrum ilçesinin 63 kilometre açığında 4,3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

    AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi.