Etiket: muhabbet kuşu

  • Kaybolan muhabbet kuşu bulundu

    Kaybolan muhabbet kuşu bulundu

    Kastamonu’nun Cide ilçesinde 3 gün önce muhabbet kuşu kayboldu.

    Cide İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Kastamonu yolu üzerinde genel asayiş uygulamaları sırasında muhabbet kuşunu fark etti. Muhabbet kuşunu ürkütmeden yakalayan polis ekipleri, yaptıkları araştırma sonucunda kuşun sahibine ulaştı.

    Polis ekiplerince beslenen ve güvenli bir yerde muhafaza edilen muhabbet kuşu, Cide İlçe Emniyet Müdürlüğüne gelen sahibine teslim edildi.

  • Ensesinde muhabbet kuşuyla seyahat ediyor

    Ensesinde muhabbet kuşuyla seyahat ediyor

    Merkez, Osmangazi ilçesinde güzergahı üzerinde ilerleyen halk otobüsüne muhabbet kuşuyla binen vatandaş, otobüsün içinde kuşu saldı. Yaşlı adamın ensesinden konan ve oradan ayrılmayan minik kuş, dakikalarca seyahat etti. Otobüsteki diğer vatandaşların dikkatini çeken yolculuk ise kameralara yansıdı.

  • 3 muhabbet kuşuyla ilgi odağı oldu

    3 muhabbet kuşuyla ilgi odağı oldu

    İstanbul’da yaşayan Müslüm Nacar, 8 yıl önce 3 tane muhabbet kuşu beslemeye başladı. ‘Maviş’, ‘Boncuk’ ve ‘Çapkın’ isimli üç muhabbet kuşunu bir an bile yanından ayırmayan Nacar, onları başının üstüne koyarak İstanbul turuna çıktı. Kuşları olmadan adım atmayan Nacar’ın, son durağı ise Taksim Meydanı oldu. Kafasının üzerindeki 3 muhabbet kuşuyla Taksim’i gezen Nacar’ı görenler şaşkınlıklarını gizleyemedi. Kuşların da Nacar’ın kafasında durması görenleri hayrete düşürdü. Nacar’ı ve kafasındaki sevimli kuşları gören vatandaşlar, onlarla fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.

    “İnsanlara hayvan sevgisini aşılıyorum”

    Kuşlarıyla birlikte neredeyse tüm İstanbul’u gezdiğini söyleyen Müslüm Nacar, “Hayvanları çok seviyorum, insanlardan çok onları seviyorum. Ben küçüklüğümden beri hayvanların içinde büyüdüm. En azından zararsız oldukları için insanlardan daha çok seviyorum. Hiçbir zaman kimseye zarar vermezler. Nereye gidersem gideyim beraber yanımda götürüyorum. Mesela bu hafta Alanya’ya tatile gittim. Otelde kuşlarımı kabul etmediler. Ben onları kabul etmedikleri için oteli ikna etmeye çalıştım. ‘Onları almazsanız ben de gelmem’ dedim. Ben hiçbir zaman kuşlarımdan ayrılmam. 8 senedir kuş besliyorum. Her şeyden önce benim için kuşlarım geliyor. Akşama kadar başımdalar. Taksim’e, Beyoğlu’na ve Bakırköy’e gidiyorum. Her zaman gittiğimiz yerlerde insanlar tarafından ilgi odağı oluyorum. İnsanlara hayvan sevgisini aşılıyorum. İnsanların hayvanlarla olan diyaloğunu görünce ben mutlu oluyorum” dedi.

  • Deprem öncesi muhabbet kuşu uyandırdı

    Deprem öncesi muhabbet kuşu uyandırdı

    Burdur’da “Emek Gönüllüleri” adı altında gönüllü olarak toplanan yardımseverler, deprem bölgelerinden gelen 20 ailenin ev, eşya ve yardım malzemeleri ihtiyaçlarını karşılayarak hayata yeniden tutunmaya çalışan depremzedelerin yaralarını sarmaya devam ediyor.

    6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından evlerini bırakarak Burdur’a gelen depremzedelere yardım etmek amacıyla toplanan ve gönüllülerden oluşan Emek Gönüllüleri, birçok depremzedenin ihtiyaçlarını karşılayarak onlara yeni yaşam alanları oluşturuyor. Ev hanımları, öğrenciler, emekliler gibi farklı yaştaki üyelerden oluşan Emek Gönüllüleri, Burdur halkının desteğiyle topladıkları eşyaları ve yaşam malzemelerini tuttukları depoda çeşitlerine göre ayırarak ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyor.

    Şimdiye kadar 20 depremzedeye ev ayarlayıp, temizliğini yaparak içini eşya ile dolduran ekibin eve yerleştirdiği kişilerden biri de Kahramanmaraşlı depremzede Veysel Kurt. Ailesi ile birlikte evleri hasar aldığı için Burdur’a gelen Kurt, Emek Gönüllüleri sayesinde hem ev hem de iş sahibi oldu.

    Depremzede Veysel Kurt, deprem anında evindeki muhabbet kuşunun çırpınma sesiyle uyandığını belirterek, “Gece saat 4 civarında muhabbet kuşum çırpınmaya başladı. Ben ilk başlarda kafese sıkıştığını düşündüm, uyanmaya çalıştım ama uyanamadım. Daha sonra bir patırtı ile ayağa kalktım ama ayakta duramayıp geri düştüm. Deprem olduğunu o an anladım. İki çocuğum diğer odada kaldığı için ilk başlarda onlara ulaşamadım. Yanımda eşim ve 2 yaşındaki çocuğum vardı. Onlara sarıldım ve durmasını bekledim. Deprem durunca hepimiz hızlıca bina dışına çıktık. Çalıştığım şirketin aracı vardı bende. Dışarıda o araca binerek sabah olmasını bekledik” şeklinde konuştu.

    “Acı manzara karşısında boğazım düğümlendi”

    Gün aydınlandığı zaman karşılaştığı manzarayı anlatan Kurt, “Gün aydınlanınca, derin bir üzüntü ile söylemek istiyorum ki Kahramanmaraş’ımızın yok olduğunu gördük. Bütün binaların gözümüzün önünde yıkıldığını, acı feryatları, ağıtların yakıldığını işittik. İnsanların o acı durumlarını gördükçe içim parçalandı. Konuşurken bile boğazım düğümlendi” diye konuştu.
    Kahramanmaraşlı depremzede Veysel Kurt, Burdur’a geliş sürecini ise, “Önce yeğenimin aracı ile İstanbul’a gittik. Ama yaklaşan İstanbul depremini duyunca tekrar aynı olayları yaşamaktan korktuğumuz için eşimle birlikte İstanbul’da durmak istemedik. Burdur’da yaşayan bir arkadaşımın vesilesi ile Burdur’a geldik. Burdur’a geldiğimizde Emek Mahallesi’nde bir binada oturmaya başladık. Orada otururken Emek Gönüllüleri bizi ziyarete geldi. Emek Gönüllüleri Başkanı Şule Hanım evimizin halini görünce bizimle çok ilgilendi. O evimizi su bastığı için oturulmaz hale gelmişti. Bu yüzden bize yeni ev ayarladılar. Evin içerisini A’dan Z’ye yerleştirip, çocuklarımın ihtiyaçlarının çoğunu temin ettiler. Hala daha yardımları devam ediyor. Yediğimiz yemekten içtiğimiz suya kadar her şeyi karşılıyorlar” ifadeleriyle anlattı.

    “Emek Gönüllüleri beni iş sahibi yaptı”

    Burdur’da Emek Gönüllülerinin kendine iş ayarladığını belirten Kurt, “Şule Hanım’ın eşi eskiden çalıştığı markette tanığını müdürü ile irtibata geçerek bana iş ayarladı. İki haftadır da orada çalışıyorum” diye konuştu.
    Emek Gönüllüleri Kurucusu Şule Yüce ise, bu topluluğun ortaya çıkış sürecini, “Ekibimiz depremden üç dört gün sonra bir aile dostumuzun ‘Depremzedeler geliyor, yetiş. Ev temizlenecek, ev yerleştirilecek’ diyerek anlattı. “3 kişiyle başladık bu işe” diyen Yüce, “Daha sonra talep çok fazla olmaya başladıktan sonra biz de bu talepleri nasıl karşılayabiliriz diye istişarelerde bulunarak ekibimizi oluşturduk. Benim kendi nişanımın olduğu depoyu tuttuk. Depo sahibi bize ücretsiz olarak tahsis etti orayı. Eşyaları Burdur halkının çok büyük yardımları sayesinde topladık. O eşyaları ücretsiz bir şekilde gittik, aldık, temin ettik, evlere yerleştirdik, evlerin temizliğini yaptık. A’dan Z’ye ne eksik varsa karşılamaya çalıştık. İlk 15 günümüz çok yoğun bir şekilde geçti. 20’ye yakın evi yerleştirdik” şeklinde konuştu.

    Nuray ve Veysel Kurt ile tanışmalarını ve onlara yaptıkları yardımları da anlatan Şule Yüce, “Bizi Emek Mahallesi Muhtarımız aradı. ‘Burada bir depremzede aile var, yardımcı olur musunuz?’ dedi. Biz de kabul edip evlerine gittik. Nuray’ın 3 çocuğu vardı, onda kendimi gördüm. Onda da bende olduğu gibi deprem korkusu var. Dostluğumuz orada başladı. Elimden ne geliyorsa onları düşünerek, empati kurarak hareket ettim. Çok yoğun çalıştığımız zamanlarda onlar da bizim yanımıza gelerek bize yardım ettiler. Emek Gönüllüleri olarak yaralara merhem olmaya çalıştık. Biz bu işi Allah rızası için yaptık, insanların kalbini kazanmak için yaptık. ‘Emek’ dememizin sebebi de çok fazla çaba ve emek harcadığımızdan geliyor” ifadelerine yer verdi.

  • Antalya’da kaybettiği kuşu Mersin’de bulundu

    Antalya’da kaybettiği kuşu Mersin’de bulundu

    Antalya’da yaşayan Sema ve Muharrem Korkmaz çifti, 2014 yılında çocukları Akın Cem’e İstanbul Eminönü’nde bulunan bir petshoptan muhabbet kuşu aldı. Muratpaşa ilçesi Kızıltoprak Mahallesi’nde yaşayan ailenin kuşu, geçtiğimiz haziran ayında açık olan kafesinden kaçtı.

    Kuştan bir daha haber alamayan aile, sosyal medya hesaplarına ilanlar vererek şehrin çeşitli bölgelerine broşürler astı. Aileyi bir süre sonra Mersin’den arayan kişi, kuşun kendisinde olduğunu belirtti. Aldıkları müjdeli haber üzerine Mersin’e giden aile, kuşun kendilerine ait olduğunu kanıtlayarak kuşu Antalya’ya geri getirdi.

    Kuşun bulunması en çok 10 yaşındaki Akın Cem’i mutlu etti. ‘Hayat arkadaşım’ dediği muhabbet kuşuna aylar sonra yeniden kavuşan Akın’ın mutluluğu adeta gözlerinden okundu. Kaçma ihtimali üzerine kafesten kuşu bir daha çıkarmayan küçük Akın, kuşu evin içerisinde camları kapatarak çıkardığını belirtti.

  • Bursa’da itfaiye kaçan muhabbet kuşu için seferber oldu

    Bursa’da itfaiye kaçan muhabbet kuşu için seferber oldu

    Bursa’nın Orhangazi ilçesinde kafesinden kaçan muhabbet kuşları itfaiyenin yaptığı operasyon ile kurtarıldı.

    Olay Orhangazi ilçesinde meydana geldi, İlçede oto kiralama işi ile uğraşan Oğuz İbiş kendisine ait iki adet muhabbet kuşunu hava almaları için işyerinin balkonuna çıkardı . Kafes kapısının bir anda açılmasıyla kuşlar uçarak Orhangazi Meydanı’nda bulunan bir ağacın üzerine kondu

    Kuşların sahibi Oğuz ibiş Orhangazi Emniyeti ve Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi’nden yardım istedi. Kuşların olduğu ağacın etrafında polis ekipleri güvenlik önemi alırken. itfaiye ekipleri de kaçan kuşları yakalamak için sahibi ve kuşların kafesi ile birlikte itfaiye merdiveniyle ağaca çıktı.

    Daha sonra kuşların biri ağaçtan kurtarılırken diğeri kaşla göz arasında tekrar aynı bölgede bulunan başka bir ağaca kaçtı. Oğuz İbiş elindeki kafes ile birlikte diğer ağaca tırmanarak diğer kuşu da buradan aldı. Kendisi için kuşlarının önemli olduğunu belirten Oğuz İbiş seferber olan itfaiye ve polis ekiplerine teşekkür etti.

  • 3 kişinin öldüğü faciada bir tek onlar canlı bulundu

    3 kişinin öldüğü faciada bir tek onlar canlı bulundu

    Diyarbakır’da, doğal gaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu avukat Ömer Baran, eşi Müjde Baran ve stajyeri Mahsun Akbaş’ın yaşamını yitirdiği evden 4 muhabbet kuşunun canlı olarak kurtarıldığı ortaya çıktı. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Ornitoloji Uzmanı Prof. Dr. Recep Karakaş, kuşların da teorik olarak karbonmonoksitten etkilenmesi gerektiğini belirterek, “Uzun süre karbonmonokside maruz kaldıkları zaman kuşların da teorik olarak ölmesi gerekirdi ama şöyle yorumlanabilir; vücutlarının küçük olması, bulundukları odanın farklı olması ve akciğer yapılarının farklılığı, hayatta kalmalarına kısmen etki yapmış olabilir” dedi.

    Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesinde, 6 Ocak’ta avukat Ömer Baran’dan haber alamayan yakınları, durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, kapıyı açan olmayınca Baran’ın evine girdi. Polis, 3 kişiyi yerde hareketsiz yatarken buldu. Yapılan incelemede avukat Ömer Baran, eşi Müjde Baran ve stajyeri Mahsun Akbaş’ın doğal gaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu yaşamını yitirdiği tespit edildi. Olay sonrası evde bulunan 4 muhabbet kuşunun karbonmonoksitten etkilenmediği ve evden canlı çıkarıldığı ortaya çıktı. Avukat Ömer Baran’ın arkadaşı Ahmet İncel, ailenin isteği üzerine kuşları kendi evine götürdü.

    EVE GİREN YÖNETİCİ: 3’Ü DE YERDE YATIYORDU

    Baran ailesinin yaşadığı apartman yöneticisi Mehmet Gül, olay günü eve ilk girdiği anı anlattı. Yakınlarının onayıyla kapıcının terastan balkona inerek, camı kırıp, içeri girdikten sonra kapıyı açtığını ve kendisinin içeri girdiğini aktaran Gül, odada avukat Ömer Baran, eşi Müjde Baran ve stajyeri Mahsun Akbaş’ı yerde hareketsiz gördüğünü söyledi. İlk olarak nabızlarını kontrol ettiğini ve atmadığını fark ettiğini belirten Gül, sağlık görevlilerini aradığını söyledi. İçeri girdiğinde yoğun olmasa da koku aldığını kaydeden Gül, şunları söyledi:

    “Ben o esnada binanın girişindeydim. Ömer Bey’in bir yakını, ondan haber alamadığını söyledi. Beraber daireye çıktık, kapıyı çaldık, ses çıkmadı. Kapıda ayakkabılar vardı ama tepki veren yoktu. Ailesini aradık, kapıcımız ağabeyiyle görüştü. Ağabeyi, eve girmemizi istedi. Kapıcı çatıya çıkıp, terastan girip, salon camını kırıp, içeri girerek, bize kapıyı açtı. İçeri girdim, onların olduğu odaya girince 3’ü de yerde yatıyordu. Nabızlarını kontrol ettim, nabızları yoktu. Hemen 112’yi aradım. Akabinde de 112 ve polis ekipleri geldi. 3’ü de yatak odasında hemen yatağın kenarında yerdeydi. Ömer Baran yatağın sol tarafında, eşi sağ tarafında yüzükoyun, Ömer de sırtüstü yerdeydi; kusmuştu belliydi. Misafirleri olan Mahsun Akbaş, Ömer Baran’ın üstünde yüzükoyun vaziyetteydi.”

    ‘SALONDA KUŞLAR VARDI VE CANLIYDI’

    Evin salonunda muhabbet kuşları olduğunu ve onları canlı gördüğünü dile getiren bina yöneticisi Gül, “Daireye girdiğimizde kapıcı zaten salondan girdi, salonun köşesinde büyükçe bir kuş kafesi vardı. İçindeki kuşlar canlıydı. İlk girdiğimde bir koku hissettim ama bu ne kadar bir yoğun kokuydu emin değilim, bir koku vardı. Hatta emin olmak için cerrahi maskemi aşağı indirip koku almaya çalıştım. Evet bir gaz kokusu vardı. Eşi rahatsızmış, akşam onu hastaneye götürmüşler, gece 22.00 civarında eve gelmişler. Onları gören en son arkadaşımız, saat 22.00 gibi bırakmış eve” dedi.

    ‘KUŞLARIN OLDUĞU ODANIN KAPISI AÇIKTI’

    Kuşları kendi evine alan Ahmet İncel ise avukat arkadaşının evinde başka odada bulunduğunu ve kapısının açık olduğunu söyledi. İncel, “Biz cenazeleri indirdikten sonra oradaki polis, kuşları almamızı istedi. Baran’ın yakınlarının isteği üzerine kuşları evime getirdim. Böyle bir olayda kuşların neden ölmediğin bilemiyoruz. Aynı evin içinde başka bir odadaydı kuşlar ve odanın kapısı da açıktı” diye konuştu.

    PROFESÖR KARAKAŞ: TEORİK OLARAK KUŞLARIN ÖLMESİ GEREKİRDİ

    Karbonmonoksit düzeyinin insanların ölümüne neden olacak kadar yüksek olduğu evde kuşların ölmemesini değerlendiren Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Ornitoloji Uzmanı Prof. Dr. Recep Karakaş, teorik olarak kuşların da ölmesi gerektiğini belirtti. Vücutlarının küçük olmasının, başka odada olmalarının ve akciğer yapılarının farklı olmasının hayatta kalmalarına kısmen etki yapmış olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Karakaş, şöyle konuştu:

    “Kuşların da teorik olarak etkilenmesi gerekir. En nihayetinde canlı ve bütün canlılar oksijene ihtiyaç duyar. Kuşlar da bizim gibi solunu yapıyor. Tabi onların solunum sistemi bizimkinden biraz daha farklı, memeli canlılarınkinden farklı. Kuşların akciğer yapısıyla insanların birbirinden farklılık arz ediyor. Örneğin bizlerde alveol varken, onlarda alveol dediğimiz yapı yok. Onlarda parabronkos yapısı var. Ayrıca kuşlarda akciğerlere bağlı hava keseleri var. Bununla bağlantılı olarak da biz nefes aldığımız zaman havadan bir kez faydalanmış olurken, onlar hava aldığı zaman bizim en az 4 katımız kadar havadan faydalanıyor. Yani hem havayı alırken hem de havayı verirken oksijenden faydalanmaları durumu söz konusu. Oransal olarak vermek gerekirse biz oksijenden yüzde 20 faydalanırken, onlar bizim 4 katımız yüzde 70-80 civarında faydalanıyorlar. Tabi doğal olarak bu farklılık bir fark yaratır ama bu her halükarda uzun süre karbonmonokside maruz kaldıkları zaman onların da teorik olarak ölmesi gerekirdi. Ama şöyle yorumlanabilir, vücutlarının küçük olması, bulundukları odanın farklı olması ve akciğer yapılarının farklılığı onların hayatta kalmasına kısmen etki yapmış diyebiliriz.”

  • Limon’a vedasıyla üzmüştü! Can’ı sevindiren sürpriz

    Limon’a vedasıyla üzmüştü! Can’ı sevindiren sürpriz

    Bursa’da uzun süre baktığı ve Limon ismini verdiği kuşu ölünce gözyaşlarına boğulan 7 yaşındaki Can Özdülger’e, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kuş hediye etti. Yeni kuşuna kavuşan Can, Başkan Aktaş ile görüntülü konuşarak teşekkür etti.

    Bursa’da yaşayan Can Özdülger’in, 1,5 yıl baktığı ve ‘Limon’ adını verdiği kuşu öldü. Kuşu öldüğü için ağlayan Can’ı annesi telefon kamerasıyla görüntüleyerek sosyal medya hesabından paylaştı. Kısa sürede büyük ilgi gören videoyu Bursa Belediye Başkanı Alinur Aktaş da izledi. Duruma kayıtsız kalamayan Aktaş, 7 yaşındaki çocuk için yeni bir kuş alınıp, hediye edilmesini istedi. Aktaş’ın talimatı üzerine Büyükşehir Belediyesi Halkla İlişkiler Şube Müdürü Mehmet Esen, ‘Limon’a benzeyen bir kuş alarak Özdülger ailesini ziyaret etti.

    Can Özdülger, yeni kuşunu görünce büyük şaşkınlık yaşadı. ‘Limon’a mezar kazan ve üzerine de ‘Can’ın kuşu’ yazdıran Özdülger, yeni kuşuna da ‘Limon’ adını vererek belediye personeline teşekkür etti. Özdülger, “1,5 yıl baktığım kuşum öldü. O ölünce çok üzüldüm saatlerce ağladım. Annem de o anları çekti. Bugün yeni kuşuma kavuştum. Çok teşekkür ederim bana yeni kuş aldıkları için. Bunun da adını Limon koyacağım çünkü Limon’a çok benziyor. Ona gözüm gibi bakacağım” dedi.

    AKTAŞ VE CAN’DAN GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞME

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş, Can Özdülger ile görüntülü görüştü. Can’a yeni kuşunun hayırlı olmasını dileyen Başkan Aktaş, en kısa zamanda ziyarete gideceğinin sözünü verdi.

    Aktaş’ın talimatı üzerine Can’a kuş alarak ziyaret eden Mehmet Esen de, “Belediye başkanımız televizyonda Can kardeşimizin videosunu gördü. Can’ın ağlamasından çok etkilenen başkanımız, kardeşimizin döktüğü her yaşın çok değerli olduğunu kaydederek bize Can’a Limon’a benzeyen bir kuş almamız yönünde talimat verdi. Biz de talimatı hemen yerine getirerek bir kuş aldık ve Can’a getirdik. Can da hayvan sevgisiyle bizi çok duygulandırdı. İnşallah birlikte çok güzel zamanları olur” dedi.

    https://www.instagram.com/p/CC84YPYIVSx/