Etiket: MÜJDE UZMAN

  • Müjde Uzman’la dalga geçti, işinden oldu

    Müjde Uzman’la dalga geçti, işinden oldu

    Geçtiğimiz günlerde yaptığı paylaşımda psikolojik olarak zorlandığını söyleyen Müjde Uzman’ın tükenmişlik sendromu olduğu ileri sürüldü. Kızılcık Şerbeti’nin makyözü Esra Okumuş Şahin de Uzman’ın videosunu tiye aldı. Kısa sürede sosyal medyada gündem olan videonun ardından yapımcı devreye girdi.

    Müjde Uzman'la dalga geçince işinden oldu

    MÜJDE UZMAN: ESRA DALGA GEÇMEDİ, BİRBİRİMİZİ KIRMAYALIM

    Kızılcık Şerbeti’nin makyözü, karavanda çektiği videoda “Tükenmişlik sendromuna yakalandım. Hem de çok yakalandım. Beni sizler tükettiniz. Allah düşmanımın başına bile vermesin” diyerek tiye aldı. Görüntü kısa sürede gündem olunca Müjde Uzman da bir paylaşım yaparak “Esra’cığımın dalga geçmek gibi bir durumu yok, kelimeler, hisler, yalnızca bana ait değiller. Günlerdir böyle hissettiğini benimle paylaşan yüzlerce kişinin mesajını okuyorum. Esra da hissedebilir. Paylaşabilir. Lütfen sakin olalım, sorun yok, iyilik güzellik, empati vs derken birbirimizi kırmayalım boşuna” dedi.

    FARUK TURGUT: PAYLAŞIM HOŞ DEĞİL

    Başarılı oyuncu ne kadar sorun olmadığını belirtse de dizinin yapımcısı Faruk Turgut gelen tepkileri sessiz kalmadı. Yayınlanan videodan rahatsız olan Turgut X hesabından yaptığı paylaşımda “Oyuncumuz Müjde Uzman’ın paylaşımı sonrası set makyözümüzün yaptığı paylaşım hoş olmamıştır. Gereği yapılacaktır” ifadelerini kullandı. Makyöz Esra Okumuş Şahin’in işine son verileceği öğrenildi.

  • Müjde Uzman, tükenmişlik sendromuna yakalandı

    Müjde Uzman, tükenmişlik sendromuna yakalandı

    Kızılcık Şerbeti’ndeki Alev rolüyle adından söz ettiren Müjde Uzman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla tükenmişlik sendromuna yakalandığını söyledi.

    “ARTIK UYANIN, EMPATİ YAPIN”

    Hastanede çekilen bir fotoğrafını paylaşarak rahatsızlığını duyuran Uzman, daha sonra da peş peşe videolar yayınlayarak hem isyan etti hem de içini döktü. Yaşadığı zor süreçten bahseden güzel oyuncu, şunları söyledi: “Çok düşündüm şu görselle alakalı, ama paylaşacağım. (Dünden bunlar bu arada) Çünkü. Bu bir ajitasyon paylaşımı değil öncelikle. Bu bir, ‘Lütfen artık uyanın, empati yapın, sorumluluk alın, hareketlerinizin sonuçları herkesi etkiliyor, tembelliği, kolaycılığı, hak yemeyi bırakın, düşünün, öğrenin, elinizi taşın altına koyun, yapın artık!’ adlı serbest çağrışım paylaşımı.”

    “TEK GÜNÜ 3 GÜN GİBİ YAŞAR ASLA YORULMAZDIM”

    “İş zor değil, yoğunluk zor değil, insanlar zor. Multitask (çoklu görev) olmak kendimi tanımlamayı en sevdiğim şeydi, şimdi ise ruhumun en büyük düşmanı. Kendi yapacaklarımı geçtim, etrafımdakilerin de her şeyini dinler, bilir, unutmaz, bir de hatırlatırdım. Asla ama asla üşenmezdim. Tek günde 3 gün gibi yaşar, yorulmaz, tam tersi hayat enerjime eklerdim. Hala 10 adım sonrasını bile ‘şıp’ diye planlar, bu sayede vakit kaybetmez, yapmak istediklerimden olmaz; ‘daha fazla aktivite, daha fazla tecrübe, daha fazla yaşam!’ der sevinirim. Hiç kimse fark etmese hatta yanlış anlasa bile herkesin işini gücünü kolaylaştırır, konforunu artırır, anılarını güzelleştirmeye çalışırım. Bu bana yük gelmez asla. Tam tersi; eğer yapmazsam, çünkü ancak yapmamaya çalışmam’ gerekir, daha çok yorulurum.”

    “KİMSE İNANMIYOR, HERKESİ APTAL OLMADIĞIMI İNANDIRMAM GEREKİYOR”

    İşin kötüsü kimse inanmıyor. Herkesin bir teorisi var olmam gereken kişiyle ve sıkıntılarımla alakalı, en büyük sebep de mesleğim! Hayatım çok kolay, ışıltılı pırıltılı (ne demekse), para ve lüks içinde falan olmalıymış kesin. Huhu. Var olmak için önce, akıllı, çalışkan, genele uymayan huyları ve hobileri olan bir kadınsan, üstelik hem kadın hem de oyuncu olduğundan, belli ki tüm hayatın boyunca herkesi tek tek aptal olmadığına inandırman gerekiyor. Evden çıkıp eve dönene kadar güzellik, kilo, iş konuları. Her gün… Sahi kimin işi bu kadar konuşuluyor? Ben başka şeyler konuşamayacak mıyım hiç? Sağlık sorunlarına da inanmıyorlar, ayrıca mesela spor yapmak istemem de saçmaymış, çünkü ‘kilo almıyorsun ki, ne gerek var’mış… Anlatmaya çalışıyorsun, ama diyorsun iskeleti, kasları kim taşıyacak? Yer çekimi sürekli aşağı çekerken, kendi kendinize mi ayakta durabildiğinizi sanıyorsunuz? Yazık değil mi bedenimize? Neyse.”

    Dünyanın en boş, en işe yaramayan cümlesi ‘halledersin yaparsın, aslan kaplansın’ minvalindeki cümleler. Bir şey söylemeyin daha iyi. O an tek istediğimiz birinin sadece yanımızda durması. Çoğu zaman bunu bile istemiyorum.”