Etiket: murat kurum

  • Bakan Kurum’dan Ankapark açıklaması

    Bakan Kurum’dan Ankapark açıklaması

    Bakan Kurum, ANKAPARK konusunda duruşlarının aynı olduğuna dikkati çekerek, “Biz hep şunu söyledik. Ortada bir sorun var, bir yatırım var ve maalesef kaderine terk edilmiş durumda. Bu sorun milletin faydasına çözülmeli. ‘Bu yatırım nasıl en verimli şekilde milletimizin lehine değerlendirilebilir?’ dedik. Ama bu meselenin birileri tarafından bir siyaset malzemesi olarak kullanıldığına da üzülerek şahit oluyoruz” diye konuştu.

    Bakan Kurum, ANKAPARK projesinin eleştirilebileceğini, beğenilmeyebileceğini, hatalar bulunabileceğini, eksikliklerin fark edilebileceğini belirterek, ”Bunların hepsini anlayabiliriz. Ancak Ankara’nın göbeğinde bulunan bu mekanın çürümesine, metruk bir hale dönüşmesine göz yummanızı anlayamayız. 3 yıldır hazırladığınız, içimizi sızlatan bu manzaranın sonunda 3 gün önce verilmiş bir mahkeme kararını milat olarak görmenizi de anlayamayız” ifadelerini kullandı.

    ABB ve CHP’yi hedef alan Bakan Kurum, şunları kaydetti:

    “Bugünkü belirsiz mahkeme durumu, sürünceme halini siz suistimal ettiniz. Polemik sizin işinize geldi. Sürekli bir mahkeme süreci, yapım süreci, güvenlik süreci diyerek bahaneler ürettiniz. Ankaralı kardeşlerimizin aklıyla alay edercesine buraya dair bir tasarrufunuzun olmadığını anlatıp durdunuz. Önceki vaatlerinizde olduğu gibi yersiz bahaneler üreterek, ANKAPARK’ı siyasi ikbaliniz için bir basamağa dönüştürmenize bu millet müsaade etmez.”

    “Artık şu CHP’nin o bilindik zihniyetinden vazgeçin, bahane üretmeyi bırakın”

    “Yanlış anlamak için tetikte bekleyene doğruyu anlatamazsın” atasözüne atıfta bulunan Kurum, “Ama biz doğrusunu yine ısrarla anlatacağız. Artık şu CHP’nin o bilindik zihniyetinden vazgeçin, bahane üretmeyi bırakın” diye konuştu.

    Bakan Kurum, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a ithafen, enkaz haline getirildiğini iddia ettiği ANKAPARK’ta fotoğraf vermek, çekilen videolarla film yapmak ve sosyal medyada anket başlatmakla başkan olunmayacağını söyledi.

    “Ankara için dertli olan hiç kimse ANKAPARK’ın bu durumuna müsaade etmez”

    İyi bir niyetle ve siyaset üstü bir anlayışla konuştuğunu ifade eden Bakan Kurum, “Ankara için dertli olan hiç kimse ANKAPARK’ın bu durumuna müsaade etmez. Çocuklarımız için, annelerimiz için, babalarımız için etmez. Ankara için dertleneceksin, sorunun değil çözümün parçası olacaksın. Ankara’nın çocukları için başlayacaksın, bitireceksin, vatandaşa armağan edeceksin” ifadelerini kullandı.

  • Sel bölgelerinde kaybolan 2 kişi aranıyor

    Sel bölgelerinde kaybolan 2 kişi aranıyor

    Batı Karadeniz’de şiddetli sağanak dün sel ve su baskınlarına neden oldu. Düzce’de selle birlikte sürüklenen atıklar köprülerin ayaklarını tıkayıp taşkına yol açtı.

    İl özel idaresi ekibi gece çalışma başlattı. Bu çalışma sırasında operatör Okan Bayrak’ın kullandığı iş makinesi Üçköprü mevkisinde devrildi. Bayrak, sulara kapılarak gözden kayboldu. Bölgeye AFAD, jandarma ve UMKE ekipleri sevk edildi.

    Kastamonu’nun Küre ilçesinde ise 22 yaşındaki Recep Bakırcı sel nedeniyle suya kapıldı. Kayıp gencin bulunması için çalışma başlatıldı.

    Bakan Soylu, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “Sel afeti ve su taşkınları sebebiyle; Kastamonu Küre İkizciler köyünde kaybolan hemşehrimiz Recep Bakırcı’yı, Düzce Kaynaşlı’da sele kapılan kepçe operatörümüz Okan Bayrak’ı arama-kurtarma çalışmalarımız devam ediyor. Rabbim, 2 vatandaşımıza da sağ salim ulaşmayı nasip eylesin” dedi

    BARTIN’DA İNCELEMELERDE BULUNDU

    İçişleri Bakanı Soylu, sel afetinin yaşandığı Bartın’da Kemer Köprüsü mevkisinde esnafı da ziyaret etti, incelemelerde bulundu.

    Vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Bakan Soylu, köprü üzerinde yaptığı basın açıklamasında, hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

    Düzce’nin Yığılca ve Kaynaşlı ilçelerinde yağmur sonrası hasar meydana geldiğini bildiren Soylu, “Maalesef Kaynaşlı’da bir operatör kardeşimiz bir müdahale esnasında iş makinesiyle beraber suya kapıldı. Onun arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Yine Kastamonu’da sel sularının 20 yaşında bir kardeşimizi köprünün üzerinde alıp götürdüğüne yönelik bir ihbar var. Bu dün akşama kadar teyide muhtaçtı. Sabah itibarıyla arkadaşlarımız tüm ekiplerle beraber arama kurtarma çalışmalarını ihbar yapıldığı andan itibaren devam ettiriyorlar.” bilgisini verdi.

  • Kira artışına düzenleme

    Kira artışına düzenleme

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Güngören’de Şişecam Konutları temel atma törenine katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından 300 konut, 10 dükkandan oluşan projenin temeli Bakan Murat Kurum tarafından yapıldı. Projenin hak sahiplerine 1 yıl içinde teslim edilmesi hedefleniyor.

    Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Kurum, kira ve ev fiyatlarındaki artışa ilişkin konuştu. Esnafın, üreticinin, vatandaşın hep yanında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini söyleyen Bakan Kurum, “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut seferberliğini yaptık bitirdik. 1 milyon 130 bin rakamına ulaştık. Sayın Cumhurbaşkanımız yeni bir sosyal konut projesini müjdeleyecek. Aidat öder gibi kiranın da altında bedel ve taksitlerle vatandaşlarımız ev almaya devam edecek.

    ”Artan kiralar için düzenleme yapıyoruz”

    Pandemi süreci ile birlikte gerek konut fiyatlarındaki ve kiralardaki artışı yakinen takip ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın da talimatları ile ilgili bakanlıklarımızla birlikte ortak bir çalışma yürütüyoruz. Yürüttüğümüz çalışma çerçevesinde de vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğimiz bu noktada kira artışlarının takibi ve kira artışlarının bedelleri noktasında düzenlemeler için çalışma yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız yakın zamanda paylaşacaktır. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Biz gerek konut sektöründe gerek diğer sektörleri tamamen takip ediyoruz. Mevzuat belli kira artış oranı enflasyon oranını geçemez. Bu konuda bir düzenleme yapıyoruz. 1 hafta 10 gün içinde tamamlayıp milletimizle paylaşacağız” diye konuştu.

    “Fırsatçılığa müsaade etmeyeceğiz”

    Artışlarla ilgili bir yaptırımın olup olmayacağına ilişkin soru üzerine ise Bakan Kurum, “Fırsatçılığa müsaade etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz. Durumu fırsat görüp enflasyon ve kira artış oranı açıklandı, bu artış oranı üzerinde bir artış söz konusu ise bununla ilgili hem adli hem hukuki süreci takip ediyoruz. Düzenlemede bunlarla ilgili de çalışacağız. Fırsatçılığa müsaade etmeyeceğiz. Fahiş artışları takip ediyoruz. Denetimlerimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    Törende bir konuşma yapan Bakan Kurum, bugüne kadar 3 milyon konut dönüştürdüklerini belirterek, “307 konutumuzun temellerini sizlerle coşkuyla heyecanla hep birlikte açıyoruz projemiz zemin artı 4-5 katı geçmeyen atalarımızın, ecdadımızın bize tarif ettiği yatay mimari esaslı, yeşil alanlarıyla, depreme dayanıklı yapılarıyla İstanbul’un en gözde projelerinden birisi olacak. Yeni yapılacak 11 blok halinde 307 konutumuz dükkanımız için besmeleleri çekiyoruz, konutlarımız depreme dayanıklı, sıfır atık projesi olacak, enerji verimli olacak bölgesinde her türlü sosyal donatı ihtiyacını giderecek şekilde planlandı. Bir yıl sonra vatandaşlarımıza hak sahiplerine teslim edeceğiz. Güngören depreme hazır olacak geleceğe emin adımlarla yürüyecek, Güngören’deki çocuklar, anne babalarının ardından üzülmeyecek; depreme dayanıklı binalarda huzur içinde yaşayacaklar. 222 milyon lira bu konutların yatırım bedeli Güngören’e vatandaşlara hayırlı olsun. Bunun dışında altyapı, çevre düzenlemesi, millet bahçesi birçok projemiz var bunları milletimize söz verdiğimiz şekilde olanca hızıyla yetiştirmek için çaba sarf ediyoruz.”

    “Cumhuriyet tarihinin en önemli eserlerini kazandırdık”

    Bakan Kurum, 39 ilçede 140 bin konut yaptıklarını ifade ederek, “Siyaseti milletimize hizmet etmek için maraton koşusu olarak görüyoruz. Siyaset eser üretme kabiliyetidir, vizyon meselesidir; cumhurbaşkanımızın liderliğinde 100 yılda yapılacak işleri 20 yıla sığdırdık. Son 28 yılda İstanbul’da Cumhuriyet tarihinin en büyük eserlerini kazandırdık. İstanbul’u yeni bir ufka geleceğe taşıdık. Bu şehre 46 tane Millet Bahçesi kazandırıyoruz, 2.2 milyon metrekare büyüklükteki 13 Millet Bahçesi’nin yapımını tamamladık milletimize açtık. Diğer millet bahçelerini etaplar halinde 2023 yılına kadar tamamlayıp teslim edeceğiz.

    Haziran ayı içinde Güngören’de, Güngören Millet Bahçemizi hizmete açacağız, toplam büyüklüğü 56 bin metre kare olan iki millet bahçemiz Güngören’de yapılıyor; Güneştepe Millet Bahçesi’nin yapımı da başladı, burayı da kısa bir zamanda bitirip sizlerin hizmetine açacağız. İstanbul’daki en özel projemiz hiç şüphe yok ki Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olacak Pazar günü, 145 bin 300 fidanımızı milletimizin coşkusuyla toprakla buluşturacağız. Tamamlandığında içinde bilim merkezlerinden bisiklet yollarına, spor alanlarından, sanat atölyelerine pek çok sosyal donatıyı içinde barındıracak. Muhteşem bir alan olacak İstanbullu vatandaşlar burada yeşille buluşacak, çocuklarımız tabiatla iç içe olacaklar, büyüklerimiz huzur bulacak; İstanbul’un akciğeri kalbi olacak” diye konuştu.

  • Kira düzenlemesiyle ilgili bakandan açıklama

    Kira düzenlemesiyle ilgili bakandan açıklama

     

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum kira ve ev fiyatlarındaki artışa ilişkin konuştu. Esnafın, üreticinin, vatandaşın hep yanında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini söyleyen Bakan Kurum, “Pandemi süreci ile birlikte gerek konut fiyatlarındaki ve kiralardaki artışı yakinen takip ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın da talimatları ile ilgili bakanlıklarımızla birlikte ortak bir çalışma yürütüyoruz. Yürüttüğümüz çalışma çerçevesinde de vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğimiz bu noktada kira artışlarının takibi ve kira artışlarının bedelleri noktasında düzenlemeler için çalışma yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız yakın zamanda paylaşacaktır. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Biz gerek konut sektöründe gerek diğer sektörleri tamamen takip ediyoruz. Mevzuat belli kira artış oranı enflasyon oranını geçemez. Bu konuda bir düzenleme yapıyoruz. 1 hafta 10 gün içinde tamamlayıp milletimizle paylaşacağız” diye konuştu.

    “Fırsatçılığa müsaade etmeyeceğiz”

    Artışlarla ilgili bir yaptırımın olup olmayacağına ilişkin soru üzerine ise Bakan Kurum, “Fırsatçılığa müsaade etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz. Durumu fırsat görüp enflasyon ve kira artış oranı açıklandı, bu artış oranı üzerinde bir artış söz konusu ise bununla ilgili hem adli hem hukuki süreci takip ediyoruz. Düzenlemede bunlarla ilgili de çalışacağız. Fırsatçılığa müsaade etmeyeceğiz. Fahiş artışları takip ediyoruz. Denetimlerimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Kurum’dan Atatürk Havalimanı açıklaması

    Bakan Kurum’dan Atatürk Havalimanı açıklaması

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Başkent Millet Bahçesi’nde Atatürk Havalimanı hakkında bir basın açıklaması düzenledi. Muhalefetin Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi üzerinden yapmış olduğu açıklamaları hayretle izlediklerini kaydeden Bakan Kurum, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir muhalefetle karşı karşıya kalınmayacağını söyledi.

    Türk milletinin talepleri doğrultusunda projeleri yapmaya devam edeceklerini hatırlatan Kurum, “Milyonlarca vatandaşımız burada yaşıyor. Bu havalimanı bölgesinde oluşan hava kirliliğinden dolayı gürültü probleminden dolayı yine ses ve egzoz emisyonlarından dolayı rahatsızlıklarını dile getiriyorlar” dedi.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin müjdesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiğini, burada bir pistin acil durumlar için kullanılacağı, afet zamanlarında vatandaşa hizmet vereceği ve 5 milyon metrekare yeşil alan kazandıracağını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığını belirtti. Bakan Kurum, bunun üzerinde projeleri hızlı bir şekilde başlattıklarını açıkladı.

    “Gerek doğa gerek çevre açısından bu tesislerin taşınması çok önemli”

    Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi projesinin İstanbul’a hizmet edecek çok önemli bir proje olduğunu aktaran Bakan Kurum, “Tabii burada dünyadaki örneklerine baktığınızda gelişmiş tüm ülkelerde şehrin içinde kalmış havalimanları görmüyoruz. Gerek iklim değişikliği ile mücadele gerek doğa gerek çevre açısından da bu tesislerin taşınması çok önemli. 2018 yılında Atatürk Havalimanının İstanbul Havalimanına taşınması ile birlikte veriler yüzde 30-40 trafik yoğunluğunun azaltıldığını gösteriyor. Yine karbondioksit emisyonlarına baktığınızda 2018 yılında 1 milyon ton iken şu an 75 bin tona düşmüş. Yani yüzde 10’un da altına düşmüş durumda” diye konuştu.

    “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu buraya bir kültür ve doğa projesi yapacağını kendisi açıklamıştı”

    Mesele AK Parti hükümetinin yaptığı proje olunca bu tür eleştirilere maruz kaldıklarını anlatan Bakan Kurum, “Buradan da kendi içinde bu projemizi felaket israf ve rezalet olarak değerlendirerek etrafına maskeli çevrecileri, sözde doğaseverleri, sözde çevreyi ve doğayı koruduğunu söyleyen insanları da alarak mesnetsizce bizim projelerimizi eleştirmeye çalışıyorlar. Üç maymunu oynuyorlar. Hadi bizim açıklamalarımız bir kenara bırakalım. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu buraya bir kültür ve doğa projesi yapacağını kendisi açıklamıştı. Burada görüyoruz ki kendi genel başkanları bile söylemlerin de ters düşüyorlar. Kendi söylemlerini boşa düşürüyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Günde 1 milyondan fazla vatandaşımızın ziyaret edeceği bir mekan haline gelecek”

    “Burada mesele çevre meselesi değil. Dün Gezi Parkı’nda mesele nasıl çevre ve doğa meselesi değilse, burada meselenin başka bir mesele olduğunu da net olarak görüyoruz” diyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin en değerli yerlerini Türk milletine armağan ettiklerini, birçok çalışmaya imza attıklarını ve projeleri yapmaya devam edeceklerini not düşerek, “İstanbul Atatürk Havalimanında yapacağımız Türkiye’nin en büyük, dünyanın sayılı millet bahçelerinden biri olacak projemize de devam edeceğiz. Günde 1 milyondan fazla vatandaşımızın ziyaret edeceği bir mekan haline gelecek. İstanbul’un en cazibe merkezi diyeceğimiz, hiçbir şekilde konut ve ticaret imarına açılmaksızın vatandaşımıza milletimize açacağımız bu alanda gençlerimiz deneyler yapacak, fuarlarımız ve müzelerimiz olacak. Burada gençlerimizi kıraathanelerde ve kütüphanelerde ders çalışacaklar. Spor alanlarında spor yapacaklar. Eğitim alacaklar” cümlelerine yer verdi.

    “Olabilecek afet durumunda burası çok önemli bir toplanma vazifesi görecek”

    Bakan Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin olabilecek afet durumunda önemli bir toplanma vazifesi göreceğini hatırlatarak şunları söyledi:
    “İstanbul bir deprem bölgesi. Olabilecek afet durumunda burası çok önemli bir toplanma vazifesi görecek. Bunların milletin derdiyle bir işi olmadığı için millete verdikleri sözleri tutmadıkları için, bu projeleri anlayamazlar. İstanbul’da dünyanın sayılı millet bahçelerinden birini yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle birlikte burada ilk fidanlarımızı toprakla buluşturacağız. Bu toprakla buluşan fidanlarla İnşallah 132 bin 500 ağacımızı Atatürk Havalimanında yapacağımız millet bahçemize dikeceğiz. Yürüyüş yollarında, buradaki yaşlı bakım evlerinde, buradaki yeşil alanlarda çocuklarımızın cıvıltıları içinde İstanbul’umuzun akciğeri olan projeyi de gerçekleştireceğiz. Hem çevre açısından hem doğa koruma projesi açısından projelerimizi yapmaya kararlılıkla devam edeceğiz.”

    “Bunlar tehdit diline alışmışlar”

    Atatürk Havalimanı’nı 85 milyonun bahçesi olacak şekilde, yeşil alanlarda hoş vakit geçireceği alan haline getireceklerini açıklayan Bakan Kurum, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Atatürk Havalimanı önüne giderek millet bahçesi yapılmasına karşın açıklama yapacağını söylemesi üzerine, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bile ağzına almaktan imtina eden bu şahıs, şimdi gidip Atatürk Havalimanında sözde çevreci kişilerle, maske takmış çevrecilerle birlikte gidip burada bu projeyi yaptırmayacaklarını, bu projeyi yapanların gök kubbeyi başlarına yıkacaklarını söyleyerek vatandaşımızı, milletimizi tehdit ediyorlar. Bunlar tehdit diline alışmışlar. Bu söylemlere alışmışlar. Baktığınızda dikili bir ağaçları yok. Söylediği sözlerin hiçbirini tutmadıklarını görüyoruz” diye konuştu.

    “Atatürk Havalimanı yıkılmıyor, aksine Atatürk Havalimanı ihya ve inşa ediliyor”

    Milletin hizmet, iş beklediğini, polemik, dedikodu ve iftira istemediğini aktaran Bakan Kurum, Atatürk Havalimanı alanında ilk etapta 5 milyon 36 bin metrekaresini yaptıklarını, buranın yüzde 95’inin yeşil alan olacağını hatırlatarak, “Atatürk Havalimanı yıkılıyor diye bir algı peşindeler. Atatürk Havalimanı yıkılmıyor. Aksine Atatürk Havalimanı ihya ve inşa ediliyor. Onlar afette milletimizin yanında olmadığı için anlamazlar. Afet toplanma alanları çok büyük bir ihtiyaç. Şehrin merkezinde İstanbul’un akciğeri olacak hem de deprem esnasında vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidereceğimiz bir toplanma alanı olacak” dedi. Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin 2023 yılında açılacağını söyledi.

    “Atatürk Havalimanı imara açılmayacak”

    Muhalefetin “İhalenin şeffaf olmadığı, Katar’a rant sağlandığı” iddialarına da cevap veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Atatürk Havalimanı’nın imara açılmayacağının altını çizerek, “Atatürk Havalimanı imara açılmayacak, bu alana herhangi bir konut projesi ya da ticari ünite yapılmayacak. Bu alanın Katarlılara, yurt dışındaki kardeşlerimize, dostlarımıza satılması gibi bir durum söz konusu değil. Maalesef her konuyu Katarlılara, yurt dışındaki dost ve kardeş ülke olduğumuz ülkelere getiriyorlar. Milletimizin gönlünün ferah olması gerektiğini, tamamen bir peyzaj projesi olduğunu ve milletimize armağan edileceğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “İhale şeffaf bir şekilde yapılmıştır”

    Bakan Kurum, TOKİ’nin Sayıştay denetiminde olduğunu hatırlatarak, “TOKİ, Sayıştay denetimine tabidir. Sayıştay elemanları TOKİ Başkanlığında 7 gün 24 saat görev yapmaktadır ve yapılan tüm işlemler Sayıştay denetimine tabidir” dedi. Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ihalesinin şeffaf bir şekilde yapıldığını vurgulayarak, “Muhalefetin ‘Burada denetim yok, usulsüzlük var’ algıları peşinde koşmamasını, milletimizin de bu söylemlere itibar etmemesini ifade etmek istiyorum. İhale şeffaf bir şekilde yapılmıştır. Yeterli olan firmalar katılmış ve en düşük fiyatı veren yüklenici ihaleyi almıştır. İhalenin yapım rakamı 2 milyar 100 milyon TL’dir. Yani 2 milyar dolar, 5 milyar dolar, 10 milyar dolar değildir. Ankara Millet Bahçesi’nde de diğer yaptığımız 445 millet bahçesinde de yapılan işleri maliyetini TOKİ Başkanlığımız net bir şekilde bilmektedir. Bizim süreci doğru yönetmekten başka yaptığımız bir iş yoktur” açıklamasında bulundu.

  • Süleyman Soylu: Afetlerin acı tecrübeleri var

    Süleyman Soylu: Afetlerin acı tecrübeleri var

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, programları çerçevesinde Elazığ’a geldi. Elazığ Valiliğine geçen bakanlar şeref defterini imzaladıktan sonra İl Değerlendirme toplantısına katıldı. Toplantı sonrasında Bakan Soylu açıklamalarda bulundu. Ülkenin büyük bir sınamadan geçtiğini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Elazığ depreminden sonra hepimiz yaşadık ki; seller, yangınlar, depremler, çığ yani peşi sıra gelen afetlerle ülkemiz büyük bir sınamadan geçti, hem de aynı zamanda insanlarımız da büyük bir sınamadan geçtiler. Acılar yaşadık, sıkıntılarla karşı karşıya kaldık. Vatandaşımızın bu süreçlerden sonra beklediği devletimizin kendine el uzatmasıydı. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade, bize verdiği talimatlar, tüm paydaşlarımızla, tüm arkadaşlarımızla her an her meseleyi takip etme konusunda ortaya koyduğu duyarlılık elbette ki bize ayrı bir güç verdi. Sorunlar sıkıntılar olmadı mı, yani özellikle afette her meselenin kendine ait oluşturulabilecek çözümü söz konusu ama Allah’a çok şükürler olsun devletimiz bütün gücüyle beraber bütün kurumlarıyla beraber her sorunun üstesinden gelmek için el birliği ile çalıştı. Sorunu yumak haline getirmeye değil sorunu çözmeye çalışan bir anlayış ortaya konuldu. Biraz önce Sayın Bakanımızda söyledi; 18 bin ev tamamlandı, 17 bin ev teslim edildi ve diğerleriyle ilgili de bütün süreçler anı anına takip ediliyor. Bunun birçoğu belki ifade etmek kolay değil ama ev yapılamayacak yerlerde evler yapıldı. Köyünden, şehrin içerisinde olan yerlerine kadar. Burada tek bir süreç düşünüldü, vatandaşımızın devletine olan itimadın, güvenin sarsılmamasına yönelik adım ortaya konuldu. Hem afet zamanında hem de afetten sonraki süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz hakikaten kışın ortasında çok zor günler geçirdiler ama bu el birliğiyle atlatıldı” diye konuştu.

    Afetlerin öğretici olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, “Hem kısmen bize güven verdi, cesaret verdi vatandaşımızın o sabırlı davranışı, vakur davranışı hem el birliği ile bütün devletin orada tüm kurumlarının orada el birliği ile ortaya koyduğu süreç bize ciddi bir öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonra yaşadığımız her yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin tüm kurumlarıyla el ele bir süreç yaşamış olduk. Afetlerin acı tecrübeleri var, afetlerin şöyle bir sonucu da var. Şehirler yenileniyor. Binalar yenileniyor hem de altyapılarıyla beraber yenilenmiş oluyor. Yeni dönemin hem imar ve inşa açısından hem de ihya açısından modelleri de ortaya çıkmış oluyor. Bu da tekrar söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt’taydık iki gün önce ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Hem afet zamanında hem de afetten sonraki süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz hakikaten kışın ortasında çok zor günler geçirdi. Ama bu el birliğiyle atlatıldı. O zorluğun atlatılması buradaki Elazığlı hemşerilerimize de Malatyalı hemşerilerimize de söyleyeyim diğer karşı karşıya kaldığımız afetlerde de bize öğretici oldu. Hem kısmen bize güven verdi, cesaret verdi vatandaşımızın o sabırlı davranışı, vakur davranışı hem el birliği ile bütün devletin orada tüm kurumlarının orada el birliği ile ortaya koyduğu süreç bize ciddi bir öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonra yaşadığımız her yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin tüm kurumlarıyla el ele bir süreç yaşamış olduk” şeklinde konuştu.

    Konuşmalarını sürdüren Soylu, “Afetlerin acı tecrübeleri var. Afetlerin şöyle bir sonucu da var şehirler yenileniyor. Hem alt yapısıyla yenilenmiş oluyor, binalar yenileniyor, hem de altyapılarıyla beraber yenilenmiş oluyor. Yeni dönemin hem imar ve inşa açısından hem de ihya açısından modelleri de ortaya çıkmış oluyor. Bu da tekrar söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt’taydık iki gün önce ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Tıkır tıkır işler ilerliyor, bütün bakanlıklar ilerliyor, İller Bankası, DSİ, TOKİ, AFAD kendi görevini yapıyor. Tüm bakanlıklar kendi görevlerini yerine getiriyorlar. Sivil toplum kuruluşlarımız keza öyle. Onlara da minnettarız, müteşekkiriz. Onlar kendi görevlerini yapıyor. Yine bir hafta önce İzmir’deydik. Bir AFAD konutu prototipi var. Türkiye’de, renksiz en asgari donanımlı bir AFAD konutu prototipinden. Bir afet konutu değil. Neredeyse orta üst donanım diyebileceğimiz bir konut yapımıyla ve modeliyle karşı karşıya kaldık. Bu da Türkiye’nin geldiği noktanın ve seviyenin neresi olduğunu göstermektedir. Biz vatandaşımıza model ve örnek konut yapacağız. Köyde de şehir de. O model konutlar önemi bir şekilde bundan sonrası içinde örnek teşkil edecek. Şehirlere bir de karakter kazandırıyor. Afet konutu yapıldı bu meseleyi tamamlıyorum, bitirelim diye bir anlayış ortaya konulmadı” diye kaydetti.

    Devletin elini uzatmasıyla birlikte ortaya konulacak konutların o şehre de bir karakter kazandırdığını vurgulayan Soylu, “Bir mimari üslupta kazandırıyor. Onun için bu konuda gayret gösteren Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan belediyelerimize kadar bütün katkı koyan herkese şükranlarımızı ifade ediyoruz. Çünkü o günleri hatırlıyoruz, bugünleri de görüyoruz. O gün vatandaşımızı teselli ederken biz bugünün olabileceğini düşünüyorduk ama vatandaşımız o acı içerisinde bir ümitsizlik ile karşı karşıyaydı. Allah’a hamd olsun milletimize mahcup olmadık. Biz özellikle gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız onun alt birimleri TOKİ ve diğer genel müdürlükleri olsun İller Bankası olsun, AFAD olsun, belediyeler olsun, jandarmamız her birisi el birliğiyle çalışıldı ve belirli bir noktaya getirildi. Eğer böyle olmasaydı milletimize mahcup olurduk. Allah razı olsun, bu ülkemizin gelişmişlik seviyesinin bir yansımasıdır, ispatı, rüştüdür. Eksikler olur mu, bütün hemşerilerimiz bilsinler ki eksiklikleri telafi edecek kabiliyet ve kapasitemiz de söz konusudur. Bu açıdan da bunu ifade etmek gerekir. Sayın Bakanımız görmemiş olabilir. Kastamonu Bozkurt’ta sanayi siteleri o kadar mükemmel bir noktaya gelmiş ki %90’ın üzeri neredeyse tamamlanmış durumda. Ülkemizle de gurur duyuyoruz. Bu vesilelerle iştigal eden ve sorumluluğu üzerine alan bütün arkadaşlarımızla da gurur duyuyoruz. Allah razı olsun teşekkür ediyoruz. Eksiklikler varsa onları da gidermek boynumuzun borcudur. Bunu yapabilme kabiliyetimizde elbette ki vardır. Dediğim gibi sorunları yumak haline getiren değil, çözen bir anlayışı yansıttık. Bu işin başından itibaren mevzuatın bütün sınırlarına kadar geldik. Aştığımız yerler de oldu hep beraber yani risk alan bir anlayış ortaya konulmuş oldu. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hayatını kaybeden deprem zedelere, sel zedelere ve bütün afet zedelere bu Ramazan hürmetine tekrar Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz. O meseleyle depremle ve afetle karşı karşıya kalan ve bugün hayatta olan o gün belki de yaralanan bütün vatandaşlarımıza da sıhhat diliyoruz, sağlık diliyoruz, afiyet diliyoruz tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.

  • Bakan Kurum’dan zeytinlik arazileri iddialarına yanıt

    Bakan Kurum’dan zeytinlik arazileri iddialarına yanıt

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, son günlerde kamuoyunun gündeminde olan zeytinliklerin maden sahasına tahsis edileceğine yönelik yapılan eleştirilere, “2002 yılına kadar, bu ülkede sadece 620 bin hektar zeytincilik alanı vardı. AK Parti iktidarlarıyla beraber, 2021 yılı sonu itibariyle zeytin alanı büyüklüğümüz tam 890 bin hektara çıktı. Ülkemizde bizden önce 101 milyon zeytin ağacı vardı, bugün bu sayıyı 2021 yılı sonu itibarıyla tam iki kat arttırarak, 192 milyona çıkardık. Türkiye zeytinyağı üretiminde dünya 5.’si olmuştur. Bu rakamlar da gösteriyor ki zeytin ağaçlarımızı bırakın azalmayı, yaptığımız desteklerle günbegün daha da artırmak suretiyle ağaç varlığımızı, çalışmalarımızı her geçen gün sürdürüyoruz” yanıtını verdi.

    Bakan Kurum, Antalya’nın Manavgat ilçesinde bir otelde düzenlenen Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu arasında iş birliği protokolü imza törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Kurum, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü gönülden kutladığını belirtti.

    Bugün çerçevesinde ‘Kadın İşçiler Hatıra Ormanı’ için fidanlar dikeceklerinin altını çizen Bakan Kurum, “Bizim medeniyetimiz, kadının varlığını sınırlı tutan toplumların aksine, tarihin her döneminde; kadınlarımızı sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamın merkezine koymuştur. Ülkemizin elleri öpülesi kadınları; mimariden şehirciliğe, tarladan üniversitelere, evlerimizden fabrikalarımıza, okullardan adliye binalarına ve güvenliğimize kadar her alanda Türkiye’yi büyütüyorlar. Biz de bakanlık olarak; en prestijli projelerimizde, bilgisine, görgüsüne, estetik anlayışına yürekten inandığımız kadınlarımızla birlikte çalışıyoruz” diye konuştu.

    Bakan Kurum, ülke olarak, özellikle kadınların öncülük ettiği projelerle; 20 yıldır dur durak bilmeden iklim değişikliğiyle mücadelede ve olumsuz sonuçlarıyla mücadele ettiklerinin altını çizdi.

    “Hatıra ormanı”

    Tüm iklim dostu, çevreyi merkeze alan projelerde, yatırımlarda, başarının en önemli anahtarının kadınların mahareti ve ilgisi olduğunu vurgulayan Bakan Kurum, “Biz her fırsatta şunu söylüyoruz. Türkiye’nin tüm sorunlarını birlikte aştığımızda sendikasıyla, kadınlarımızla, gençlerimizle; iklim değişikliğiyle mücadelede de el ele vereceğiz. İşte bugün de bu sözümüzün bir yansıması Antalya’mızda Manavgat’ımızda gerçekleşiyor. İklim değişikliğiyle mücadelemize güç katacak çok kıymetli bir protokolü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde imza altına alıyoruz. Bu protokolle; ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ etkinliği kapsamında Hatıra Ormanı çalışmalarını artık her yıl birlikte yapacağız” dedi.

    Bugün Türkiye’nin her yerinde milyonlarca fidanı, kadınların yoğun ilgi gösterdiği ve sahiplendiği millet bahçelerinde toprakla buluşturduklarını aktaran Bakan Murat Kurum, şehirleri yeşil koridorlarla, ekolojik koridorlarla, birbirine bağlayıp; ülkeyi yeşil ağlarla ördüklerini kaydetti.

    “Kendi kendine yeten ülke olmalıyız”

    Toprağın öneminin altını çizen Bakan Kurum, “Gıda olmazsa olmaz milli güvenlik meselesidir. Ülkenin kendi kendine yetebilmesi milli güvenlik meseledir. Tüm alanlarda kendi kendine yeten ülke olmalısınız. O nedenle yerli ve milli silahları üretme gayreti içindeyiz. Erozyon sonucu toprak kaybına karşı gerekli önlemleri titizlikle alıyoruz. Suyumuza sahip çıkmak zorundayız. Arazi tahribatını önlemek amacıyla Karar Destek Sistemimizi güçlendiriyoruz. Çölleşmeye maruz kalmış arazilerin ağaçlandırmasını hızlı şekilde yapacağız. Toprağımızı, havamızı, suyumuzu ve çevremizi en güzel şekilde koruyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde yürüttüğümüz, Türkiye’nin en kapsamlı çevre ve kadın hareketi olan sıfır atık projemizle; israfın, doğa tahribatının ve çevre kirliliğinin önüne, siz değerli kadınlarımızla birlikte geçiyoruz. Ben başta Sıfır Atık olmak üzere, tüm çevre, doğa koruma ve iklim dostu projelerimizde yanımızda olan, yol arkadaşımız olan kadınlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Gece gündüz çalışıyoruz”

    Bakan Kurum, bugün maalesef iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini çok derinden hissettikleri bir dönemden geçtiklerini hatırlatarak, son yıllarda iklim krizine bağlı olarak üzücü hadiselere şahit olduklarını, can kayıpları yaşadıklarını ifade etti.

    Rize, Artvin, Kastamonu, Sinop ve Bartın’da sel felaketleri; akabinde Antalya ve Muğla başta olmak üzere ülkenin birçok yerinde eş zamanlı orman yangınlarıyla karşı karşıya kalındığını hatırlatan Bakan Kurum, “Canımızı acıtan tüm bu afetlerden sonra bir seferberlik anlayışıyla yaraları sarmak için hemen vatandaşlarımızın yardımına koştuk. Bütün bu manada Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 2 saat sonra ilgili bakan ve valilerle belediye başkanlarıyla vatandaşımın yanındaydık. Antalya ve Muğla’da köylerimizin altyapısını 1 yıl içinde tamamlayacağımızın sözünü verdik. Bu yangınlardan hemen sonra; yeni yuvalarımızın yapımına başladık. Köy evlerimizi, ahırıyla, deposuyla, camisiyle, okuluyla, sosyal donatılarıyla birlikte 1 yıl içerisinde teslim etmek için gece gündüz çalışıyoruz” diye konuştu.

    “Rehabilitasyon süreci hızla devam ediyor”

    Yangın nedeniyle sadece evlerin kaybedilmediğini, bunun yanında canlı hayatında derinden tahribatlar yaşandığını vurgulayan Bakan Kurum, yangınların başladığı ilk andan itibaren çalışma arkadaşlarıyla sahada olduğunun altını çizdi.

    Rehabilitasyon sürecini yürüttüklerini ve doğanın tekrar yeşil rengine kavuşması için büyük bir çaba sarf ettiklerini ifade eden Bakan Kurum, “Biz de doğamızın bu dönüşümüne destek olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Dikeceğimiz fidanlar buranın eski haline gelmesi için katkı verecektir. Antalya ve Muğla’mızda ekolojik dönüşüm çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Bilim heyetimiz, incelemelerine 50 istasyonda devam ediyor. Ekolojik restorasyon haritalarımızı hazırladık. Bu haritalar sayesinde; yangından etkilenen alanlarda yaptığımız restorasyon çalışmalarımızın etkinliğini daha da artırdık” dedi.

    “Önemli toplantılar”

    Bakan Kurum, Türkiye’nin bugün iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli bir eşikten geçtiğini işaret etti. Geçtiğimiz ocak ayında Antalya’da Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye temasıyla istişare toplantısı düzenlediklerini hatırlatan Bakan Kurum, ardından geçen ay Konya’da Türkiye’nin ilk iklim şurasını 1000’i aşkın katılımcıyla düzenlediklerini kaydetti.

    Bakan Murat Kurum, yakında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin önümüzdeki 100 yıllık çevre ve iklim politikalarını şekillendirecek kararları paylaşacağını bildirdi.

    “Eleştirilere cevap”

    “Biz yavrularımızın daha yeşil bir dünyada yaşaması için, tüm ekibimizle birlikte bu denli titizlikle hareket ederken; yine, aslı astarı olmayan, mesnetsiz, yalan yanlış açıklamalarla karşı karşıya kaldık” diyen Bakan Kurum, “3 gün önce, Antalya’da Muğla’da bir daha yangınlar olmasın, canlarımız bir daha yanmasın diye; ‘korunan alanların tespit, tescil ve onayına ilişkin yeni bir yönetmelik’ yayınladık. Bu yönetmelik, sit alanlarına dair yeni bir ek düzenleme içermeyen; bunun tam aksine, şu anda korunan alanlarda devam eden faaliyetlere bile sınırlamaların geldiği bir yönetmelik oldu. Ülkemizin, doğamızın geleceğini ilgilendiren her konuyu saptıran, çarpıtanlar yine boş durmadılar. Aynı insanlar; Salda Gölü’nde de sahneye çıkmışlardı. Ama bizim Salda’ya yönelik, dünyaya örnek olan çevre koruma projemiz tamamlandıktan sonra sesleri tamamen kesildi. Tıpkı Salda’da yaşadığımız gibi; yine, ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanlarının tanımı değişti, artık daha fazla yapılaşma olacak’ diyorlar. Yine her zamanki gibi; doğa koruma ve çevre projelerimizi, doğru yanlış demeden politik bir argüman olarak kullanmaya devam ediyorlar. Halbuki bir kere olsun objektif olabilseler, ‘rant’ amaçlı bir yapılaşmanın kesinlikle söz konusu olmadığını göreceklerdi. Tamamen çevre-doğa-insan ortak menfaatinin gözetildiğini apaçık göreceklerdi. Ortak menfaatin gözetildiğini bu düzenlemede apaçık göreceklerdi. Gerçi ‘göreceklerdi’ diyorum ama bunlar, yönetmeliğin eski haliyle karşılaştırıldığında yapılan düzenlemelerin izinleri genişletmediğini, tam aksine daha çevreci hale geldiğini herkesten çok iyi biliyorlar” ifadelerine yer verdi.

    “Karşı çıkıyorlar”

    Geçen yıl milleti yasa boğan yangınlara karşı tedbirlerin güçlendirildiğinin bilinmesine rağmen milletten gizlemeye çalışanların olduğunu ifade eden Bakan Kurum, “Biz doğal alanlarda yeni bir yol güzergahı açmak yasak diyoruz, bunlar ‘bakın yol açacaklar’ diyorlar. Biz yönetmelikte açık açık ‘ormanlarda mevcut yol güzergahı kullanılacak’ diyoruz, bunlar ‘yok, yok başka amaçları var’ diyorlar. Antalya’da Muğla’da içimizi yakan yangınlar bir daha olmasın diye, yangınla mücadele edecek adımları yönetmeliğimize yazdığımız halde çarpıtıyorlar. Yangın gibi acil durumlarda; altyapı uygulamaları yapılmasını istemiyorlar, bunlar ‘ormanlarımızda yangın yolu açılmasına’ bile karşı çıkıyorlar” diye konuştu.

    “Zeytin ağacı sayısını iki katına çıkardık”

    “Son günlerde, zeytin ağaçlarının ve alanlarının zarar göreceğine dair yeni bir yalanla, milletimizi yanlış yönlendirmeye çalışıyorlar” diyen Bakan Kurum, “3 başlık vererek, milletimizin vicdanına ve şaşmaz ferasetine seslenmek istiyorum. 2002 yılına kadar, bu ülkede sadece 620 bin hektar zeytincilik alanı vardı. AK Parti iktidarlarıyla beraber, 2021 yılı sonu itibariyle zeytin alanı büyüklüğümüz tam 890 bin hektara çıktı. Ülkemizde bizden önce 101 milyon zeytin ağacı vardı, bugün bu sayıyı 2021 yılı sonu itibarıyla tam iki kat arttırarak, 192 milyona çıkardık. 20 yılda Türkiye, çiftçisiyle, emekçisiyle el ele vererek, zeytinine gözü gibi bakmış, korumuştur. Hem zeytin hem de zeytinyağı üretiminde dünya 5.’si olmuştur. Bu rakamlar da gösteriyor ki zeytin ağaçlarımızı bırakın azalmayı, yaptığımız desteklerle günbegün daha da artırmak suretiyle ağaç varlığımızı, çalışmalarımızı her geçen sürdürüyoruz” dedi.

    Bakan Kurum, bakanlık olarak; şimdiye kadar yaklaşık 55 bin çiftçiye toplam 595 milyon metrekare yüzölçümlü hazine arazisini, başta zeytin olmak üzere ceviz ve badem üretimi için verdiklerine değindi.

    “Çok daha büyük hazine arazisini çiftçinin kullanımına açacağız”

    Belirledikleri yeni hedefi açıklayan Bakan Kurum, “Bunu da çiftçimize bir müjde olarak Antalya’mızdan veriyorum. 2022 yılında, çok daha büyük oranda hazine arazimizi yine başta zeytin ve ayçiçeği olmak üzere, organik tarımın her türü için, çiftçimizin kullanımına açacağız. Zeytin üreticisi kardeşlerimiz, çiftçilerimiz rahat olsun, müsterih olsun. Sadece zeytinde değil tüm bitki ve meyve çeşitlerinde; evelallah daha da stratejik adımları, geliştirici adımları, zeytinin alanını genişletecek adımları, çiftçimizle, üreticimizle el ele vererek, kararlılıkla atacağız. Birilerinin söylediklerinin aksine, Türkiye’de koruma alanı bırakın daralmayı, bırakın yok edilmeyi her dakika genişliyor. Biz Bakanlık olarak; ülkemizin korunan alan büyüklüğünü, toplam yüzölçümümüzün yüzde 9,6’sından yüzde 11,9’a çıkardık. İşte oran ortada, rakam ortada” diye konuştu.

    “Türkiye’nin üçte birini koruma hayalimiz var”

    Türkiye’nin korunan alan büyüklüğünü önce yüzde 17’ye, ardından yüzde 30’lara kadar çıkarmakta kararlı olduklarını vurgulayan Bakan Murat Kurum, “Türkiye’nin yaklaşık 3’te 1’ini koruma altına almak gibi bir hayalimiz var, bu hayali de evelallah gençlerimizle, kadınlarımızla hep birlikte gerçeğe dönüştüreceğiz. Allah’ın izni milletimizin desteğiyle, gerektiğinde her türlü mesnetsiz iddia ve siyasi manipülasyonla mücadele etmeye devam edeceğiz. Korunan alanlarımızın genişliğini de, koruma kalitemizi ve bilimsel çalışmalarımızı da artırmaya kararlılıkla devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.

    “5 milyonluk bir aileyiz”

    ürk-İş Başkanı Genel Başkanı Ergün Atalay ise, yıllardır her sene kadınlar adına ağaç diktiklerini hatırlattı.
    Türk-İş’in bu sene 70. yılını kutladığını belirten Atalay, “1 milyon 250 bin üyemiz ile 5 milyonluk bir aileyiz. Bu kurumun 12. başkanıyım. Türk-İş bu ülkenin, sigorta kurumlarından biridir. Türkiye’de 17 milyon insanın çalıştığı yerde sendikalı kişi sayısı yüzde 14 civarında ama bu rakam uygun değil” dedi.

    “Sigortasıyız”

    Atalay, devletin elinde özelleşmeyen 15 şeker fabrikası olmasaydı bugün şekerin 20 değil 60 TL olacağını belirtti. Örgütlenmeden korkulmaması gerektiğini söyleyen Atalay, “Kurumsal olan bütün firmalarda örgütlüyüz. Biz bu ülkenin sigortasıyız. Türk- İş hep devletinden yana işçisinden yana oldu. Ülkede sendikalar var kim nereye istiyorsa oraya üye olsun, partinin, belediyenin, patronun sendikası olmaz. Sendika ülkesinin sendikası olur. Biz zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Ülke yoksa ne parti ne sendika ne oda ne dernek vardır. Bunun canlı örneğini Ukrayna’da yaşıyoruz. Paran yoksa silahın yoksa yaşama şansı vermiyorlar. Gıda yoksa da silah olmaz. Biz bu ülkeden yanayız” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından Bakan Kurum’un katılımıyla Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu arasındaki çevre, doğa ve tüm yeşil alanları merkeze alan, son derece kıymetli bir protokol imzalandı.

  • Bakan Kurum’dan müsilaj açıklaması

    Bakan Kurum’dan müsilaj açıklaması

    Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Marmara Denizi’nin yüzeyinde de değil, derinde de şu an için müsilaj yoktur” dedi.

    Marmara Denizi Eylem Planı İl Değerlendirme Toplantısı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleşen toplantıya Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İlbank Genel Müdürü Yusuf Büyük de katıldı.

    Bakan Kurum toplantının ardından açıklamalarda bulundu.

    Kurum, “Marmara denizinde izleme faaliyetlerimiz sürdürüyoruz. 152 noktada izleme faaliyetlerimiz an be an yapıyoruz. Yaptığımız izleme faaliyetleri çok çok olumlu. Özellikle yaz başında 10- 25 metre derinlikte sıkışan müsilaj tabakaları 26 Ocak tarihinde yaptığımız ölçümlerde gözlemlenmedi” dedi. Kurum, Çanakkale’de müsilaj görüldüğü iddialarıyla ilgili olarak ise, “Bizim yaptığımız tespitlerde, gözlemlerde ve uydu görüntülerinde yüzeye vurmuş hangi bir müsilaj tabakası yoktur” ifadelerini kullandı.

    Bakan Kurum, “Marmara Denizi’nin yüzeyinde de değil, derinde de şu an için müsilaj yoktur. Bu olmayacağı anlamına gelmeyecektir” dedi.

  • Bakan açıkladı: TOKİ indirim kampanyası yapacak

    Bakan açıkladı: TOKİ indirim kampanyası yapacak

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TOKİ konutlarında mart ayında yeni bir indirim kampanyası düzenleyeceklerini söyledi.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İstişare Toplantısı kapsamında ‘Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye’ temasıyla düzenlenen toplantıya katıldı.

    ”VATANDAŞIMIZA BİR MÜJDE VERMEK İSTİYORUM”

    Kentsel dönüşüm ve TOKİ’nin çalışmaları hakkında bilgi veren Bakan Kurum, “Vatandaşımızdan gelen talep doğrultusunda yıl içinde 2 ayrı indirim yaptık. Düzenlediğimiz kampanyalarla yüzde 20 oranında indirim imkanı sağladık. Kampanyalardan toplam 28 bin vatandaşımız faydalandı. Buradan vatandaşımıza bir de müjde vermek istiyorum. Mart 2022’de TOKİ konutlarımıza dair yeni bir indirim kampanyası daha düzenleyeceğiz” diye konuştu.

    “İZMİR’DE 2022’DE EVİNE KAVUŞMAYAN TEK DEPREMZEDE KALMAYACAK”

    TOKİ’nin afetzedeleri yeni yuvalarına kavuşturmak için çalıştığının altını çizen Bakan Murat Kurum, şöyle devam etti:

    “Bugün Elazığ ve Malatya’da tarihi bir dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Büyük bir bölümünü tamamladığımız 36 bin yeni yuvamızı teslim etmek üzereyiz. Yine İzmir’de, toplam 5 bin 400 konutluk projelerimizle İzmir’e damga vuracak tarihi dönüşüm seferberliğini kararlılıkla yürütüyoruz. Biz İzmir’de enkaz altından uzanan Ayda bebeğin elini bırakmadık. Güzel İzmirimizi çaresiz bırakmadık. 9 ay gibi kısa bir sürede tamamladığımız ilk konutlarımızı Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, İzmirli kardeşlerimize teslim ettik. İnşallah 2022’de İzmir’de; evine kavuşturmadığımız tek bir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız. İzmir tarihinin en büyük dönüşümünü gerçekleştirmiş olacağız.”

  • Marmara Denizi, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi

    Marmara Denizi, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Marmara Denizi ve Adalar Bölgesi’nin ‘Özel Çevre Koruma Bölgesi’ ilan edildiğini belirterek “Hedefimiz; Türkiye’nin Yeşil Kalkınma Devrimi çerçevesinde sürdürülebilir, biyoçeşitlilik açısından zengin ve tertemiz bir Marmara” dedi.

    Bakan Kurum, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yer alan karar ile İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Tekirdağ il sınırları içerisindeki Marmara Denizi ve Adalar Bölgesi’nin ‘Özel Çevre Koruma Bölgesi’ ilan edildiğini bildirdi.

    ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGE SAYISI 19’A ÇIKTI

    Böylece Özel Çevre Koruma Bölge sayısını 19’a çıktığını belirten Kurum, şunları kaydetti:

    “Bu tarihi kararla; ekolojik değeri, biyolojik çeşitliliği, doğal kaynakları, kültürel ve estetik değerleri yüksek olan Marmara Denizi’mizi koruma altına almış ve deniz yaşamının devamlılığını sağlamış oluyoruz. Marmara Denizi’mizi gelecek nesillere en güzel haliyle taşımak için hazırladığımız Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı hedeflerimizden olan Özel Çevre Koruma Bölgesi ilanının onayıyla denizimizde bilimsel, ekolojik temelli, doğa dostu faaliyetler yürüteceğiz. Hedefimiz; Türkiye’nin yeşil kalkınma devrimi çerçevesinde sürdürülebilir, biyoçeşitlilik açısından zengin ve tertemiz bir Marmara. Yaşayan ve yaşatan bir Marmara.”