Etiket: Muş

  • Mısır hasadına başlandı

    Mısır hasadına başlandı

    Bir milyon 200 bin civarında küçükbaş ve 3 bin büyükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin önemli hayvancılık kentlerinden biri olan Muş’ta 36 bin dekara ekilen silajlık mısırın hasadına başlandı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün düzenlediği programda, Muş Valisi Avni Çakır’ın biçerdöver makinasının direksiyonuna geçmesi ile hasat başladı. Daha sonra gazetecilere açıklamada bulunan Vali Çakır, sözleşmeli tarımın yaygınlaşması ile çiftçinin teknik yönden desteklenmesinin başarıyı getireceğini ifade ederek, “Türkiye’nin en bereketli 3’üncü büyük ovasına sahibiz.

    Devlet olarak biz bu verimli toprakların önemini biliyoruz. Muş Ovasının yüzde 45 olan sulama alanlarını projelerimizle hayata geçirdiğimizde, hedefimiz ilk etapta yüzde 55, daha sonra ise yüzde 100’dür. Tarımın yanı sıra bölgemiz hayvancılık bölgesidir. Dolayısıyla hayvancılığın gelişmesi yönünde bu yem bitkileri çok önemli. Ben Türkiye’nin her yerini karış karış bilen biri olarak Muş’un bereketli topraklarında yetişen böyle bereketli mahsul görmedim. Dolasıyla bu topraklarımızın bereketini de gösteriyor. Sözleşmeli tarımın yaygınlaşması için çiftçilerimizin teknik yönden desteklenmesi bize başarıyı getirir. Muş’u tarımla Çukurova’dan sonra Anadolu ve Ege ile yarışır bir halde görmek için el ele vereceğiz” dedi.

    Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Gün ise yaptığı konuşmasında, Muş’ta büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı bakımından çok iyi bir yerde olduğunu söyledi. Gün, ”İlimiz ve ülkemiz açısından hayvanların kaba yem ile beslenmesi çok önemli bir yer tutmaktadır. Bunlardan biri de silajlık mısırdır. Özellikle süt sığırcılığı ile silajlık mısırın büyük bir önemi vardır. 2023 yılında silajlık mısır ekiminde ilimizde 36 bin dekar alanda 240 bin ton hasat beklemekteyiz. Bu da il ekonomisine 260 milyon lira katkıda bulunacaktır” diye konuştu.

  • Annelerin evlat nöbeti devam ediyor

    Annelerin evlat nöbeti devam ediyor

    Muş’ta bir araya gelen aileler, çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa götürülmesinden sorumlu tuttukları HDP’nin il başkanlığı önünde oturma eylemi yaptı. Kandırılarak dağa kaçırılan çocukları için oturma eylemi yapan annelerin evlat nöbeti kararlılıkla devam ediyor. Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren anneler, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulundu. Oğlundan 8 yıldır haber alamadığını ifade eden Ayten Koçhan, 2 yıldır da eylemlerini sürdürdüklerini ve dağda bir kişi kalana değin eylemlerine devam edeceklerini söyledi. Oğluna seslenen Ayten Koçhan, “Ben Ersin’in annesiyim, 8 senedir benim oğlum kaçırıldı. O günden beri daha bir haber alamadım. 2 yıldır burada eylemime devam ediyorum. Bir kişi bile dağda kalana kadar eylemime devam edeceğim. Oğlum sana sesleniyorum; gel teslim ol, yolunuz yol değil. Biz mal, mülk ve para peşinde değiliz. Bizler evlatlarımızın peşindeyiz. Gelin teslim olun, yeter anaların babaların ağladığı. Yeter, biz evlat hasretine dayanamıyoruz. Gelin teslim olun. Çocuklarımızı PKK ve HDP’den istiyoruz. Yılanın başı HDP’dir, getirsin çocuklarımızı teslim etsin. Onların çocukları okullarda, bizimkiler dağın başında. Gelin devletinize teslim olun” dedi.
    Oğluna seslenen ve gelip teslim olmasını isteyen Gıyasettin Demir isimli baba da HDP ve PKK’dan oğlunu istediğini belirterek, “Hasan’ın babasıyım. Hasan oğlum gel devletine teslim ol, senin orada ne işin var. Ben HDP’den ve PKK’dan oğlumu istiyorum” şeklinde konuştu.

  • Sulara binlerce sazan yavrusu bırakıldı

    Sulara binlerce sazan yavrusu bırakıldı

     Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünce yürütülen “İç Su Kaynaklarının Balıklandırılması” projesi kapsamında Muş’taki göl, baraj ve göletlere 3 milyon 500 bin sazan balığı yavrusu salındı.
    Alparslan-2 Barajı’nda yürütülen balıklandırma çalışmasına katılan İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Gün, Elazığ’da yetiştirilen balıklardan elde edilen yavruların kentteki su kaynaklarına bırakıldığını söyledi.
    Ekipler tarafından Alparslan-2 Barajı, Alparslan-1 Barajı, Korkut Sulama Göleti, Bulanık Haçlı Gölü ve Varto Hamurpet Gölü’ne 3 milyon 500 bin sazan balığı yavrusunun bırakıldığını belirten Gün, “Su kaynaklarımızda mevcut popülasyonun artırılması amacıyla çalışma yapılmaktadır. Bu projemiz, göletlerimizde ve barajlarımızda üreticilerimizin, balıkçılarımızın faydalanması, ilimizin ekonomisine katkı sağlaması için geliştirildi.” dedi.

    Gün, üreticilerin avlanma sezonunda gerekli hassasiyeti göstermesinin, av yasağı dönemlerde de balıkların avlanmamasının önem arz ettiğini ifade ederek, “Şu anda popülasyonu artırmak için bıraktığımız yavrular belli seviyeye gelecek. Gelecek yıl anaç olabilecek ve popülasyona etkisi olacaktır.” ifadesini kullandı.

  • Armut toplarken ağaçtan düştü

    Armut toplarken ağaçtan düştü

    Edinilen bilgiye göre, Yörecik köyü Gülden Mahallesi’nde armut toplamak için ağaca çıkan Servet İpek (62), dengesini kaybederek yere düştü. İpek, bir süre sonra kendine gelince 112 çağrı merkezini arayarak yardım istedi. Olay yerine gelen ambulansla Muş Devlet Hastanesi Acil Servisine kaldırılan İpek, tedavi altına alındı.
    Güz armutlarını toplamak için çıktığı ağaçtan düştüğünü söyleyen İpek, “6 metre yükseklikten yere düştüm. Yerde bir süre hareketsiz kaldıktan sonra aklıma ambulansı aramak geldi. Yolumuz çok kötü olduğu için ambulans çukurlara gire çıka ilerledi. Sağ olsun devletimiz olmasa oraya ambulans gelmezdi” dedi.

  • “Annem benim yüzümden kör oldu”

    “Annem benim yüzümden kör oldu”

    Muş Gençliği Uyuşturucu ile Mücadele Derneği sayesinde ilaçsız tedaviyi kabul eden 7 yıllık bağımlı 32 yaşındaki T.G., İstanbul’da bulunan bağımsız yaşam merkezine giderek manevi değerler eğitimiyle yeni bir hayata hazırlanıyor. Muş Gençliği Uyuşturucu ile Mücadele Derneği aracılığı ile ilaçsız eğitim ve rehberlik programıyla tertemiz bir geleceğe yepyeni bir kapı aralamak isteyen bağımlı genç T.G., insanlardan utandığı için kimseye uyuşturucudan kurtulma isteğini anlatamadığını ifade etti.

    Madde bağımlılığında spor, beyin jimnastiği, yeme-içme alışkanlıklarında değişiklik ve çeşitli yöntemlerin kullanıldığı tedavi sonucunda çoğu bağımlı sağlığına kavuşuyor. İstanbul Bağımsız Yaşam Merkezinde 3 ila 5 ay süren eğitimler sonrasında uyuşturucudan kurtulan bireylerden bazıları dernekte gönüllü olarak çalışırken, annelerin tek isteği ise bağımsız yaşam merkezinin Muş’ta da kurulması.
    Muş’ta bağımsız yaşam merkezinin kurulması için çalışmalara başladığını belirten Muş Gençliği Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Alparslan Bingöl, kendilerini arayan genci evin merdiveninde bitkin halde bulduklarını ifade ederek, “Muş ilimizde bağımlılıkla mücadele etmekteyiz. Bizleri arayan 32 yaşındaki kardeşimiz madde bağımlısıydı. Annesiyle birlikte bizi aradı, yardım istedi. Bizler de hiçbir Muş’un evladını uyuşturucuya kurban etmemek için çalışıyoruz. Kardeşimizin yanına gelerek ‘bizler senin yanındayız’ dedik. Çünkü bizler hiçbir Muş’un evladını uyuşturucuya kurban etmek istemiyoruz. Çünkü yıkım oluyor sonuçları, hüsran oluyor, aileler dağılıyor. Bunun için Muş’un gençliğine sahip çıkıyoruz. Kim bizi arıyorsa her zaman Muş ilimizin ve Muş gençliğinin hizmetindeyiz. Derdimiz hiçbir Muş’un evladını uyuşturucuya kurban etmeyelim. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Bizler bu gençlik için ne gerekiyorsa her zaman yapmaya hazırız” dedi.

    “Eroin yüzünden eşimden oldum”

    Madde kullandığı için eşinin kendisini terk ettiğini söyleyen T.G., iyileşip geri geleceğini ifade ederek, “Benim eroin bağımlılığım var. Bu eroin kullanma süreci içinde birçok sıkıntı yaşadım. Eşimden, dostumdan, ailemden oldum. Hani çok denedim kurtulmayı ama olmadı. İstanbul’a gideceğim orada tedavi olacağım. Ben çok kurtulmaya çalıştım, bir türlü yol bulamıyordum. En son Muş Gençliği Uyuşturucu İle Mücadele Derneği Başkanı Alparslan Bingöl’e başvurdum. Sağ olsun elimizden tutarak gerekenden fazlasını yaptı. Onun sayesinde bir kurtulma yolu buldum. Gideceğim ve bu illetten kurtulacağım. Tekrar Kur’an-ı Kerim’e ve namazıma başlayacağım” şeklinde konuştu.

    “Annem benim yüzümden hasta oldu”

    Ailesine yaşattığı sıkıntılar yüzenden pişman olduğunu ifade eden T.G., madde kullanma yaşının 70 yaşına kadar çıktığını söyleyerek, “Aileme ve anneme birçok sıkıntı yaşattım. Annem benim yüzümden hasta oldu. Gözlerine şeker vurdu. Annem de şu an çok mutlu, tedaviye gideceğim için. İnşallah gidip tedavi olup kurtularak geleceğim. O kadar denedim, yani bir türlü olmadı ama bu dernek sayesinde kurtulacağım. Hata yapmayan insan yoktur, ben de bu iyileşme sürecine giriyorum. İyileşip geleceğim. Muş’ta bağımsız yaşama merkezi açılması lazım ki hani insanlar dışarıya gitmeden burada tedavi olsun” ifadelerini kullandı.

    “Uyuşturucu kullanan insan çekingen oluyor”

    Uyuşturucuyu bırakmak istediğini ancak derdini kimseye anlatamadığının altını çizen T.G., 7 yıl boyunca utandığı için kimseye derdini açıklamadığını ifade ederek, “Uyuşturucu kullanan insanlar çekingen oluyor. Ben 7 senedir utandığım için kimseden yardım istemedim. Yeni yüzüm tuttu, bir şans eseri abime denk geldim. İsmini duyuyordum, hani utanıyordum uyuşturucu kullananlar utanıyor, gidemez kimseye. Benim yüzümden annem zaten şeker hastası oldu, şeker gözlerime vurdu ve kör oldu. Ailem için gidip tedavimi olup geldikten sonra ailem için yaşamaya devam edeceğim. Muş Gençliği Uyuşturucu İle Mücadele Derneği sayesinde 7 sene sonra ilk defa gerçekten onların sayesinde kurtulacağım” dedi.
    Oğlunu sokak sokak aradığını ifade eden anne Z.G., ağlamaktan gözlerini kaybettiğini belirterek, “Oğlum bizi mahvetti. Allah’ıma hep dua ettim oğlum için. Birkaç kere ilaçlı tedaviye gitti ama bir faydasını görmedi. Muş Gençliği Uyuşturucu İle Mücadele Derneği Başkanı Alparslan Bingöl’ü aradım yardım istedim. Şimdi İstanbul’a gidecek ve düzelecek inşallah. Gece kalkıyordum namaz kılmaya, oğlum için dualar ediyordum. Gece sabahlara kadar yatmıyordum. Kapılarda bekliyordum. Sokaklarda arıyordum. Ne zaman ki sağ salim buluyordum o zaman rahat ediyordum. Arkadaşları arıyordu gidiyordu. Kızıyordum gitme diye bana kızıyordu. Çok çektirdi bana. O kadar ağladım onun için gözlerimden de oldum” diye konuştu.

  • Varto’da anız yangını

    Varto’da anız yangını

    Varto’nun Kültür Mahallesi’nde yaklaşık 6 dönümlük alanda, iddiaya göre çocukların ateşle oynamaları sonucu kuru otlar tutuştu. Haber verilmesi üzerine bölgeye gelen Varto Belediyesi itfaiye ekibinin müdahalesiyle anız yangını evlere sıçramadan söndürüldü. Bazı ağaçların zarar gördüğünü ifade eden itfaiye eri Serkan Yüce, “Yangın ihbarını alır almaz yaklaşık 4 dakika içerisinde olay yerine vardık. Yangına anında müdahale ettik. Çok şükür herhangi bir can ve mal kaybı yok. Bazı meyve ağaçları ile diğer ağaçlar zarar gördü. İtfaiye eri arkadaşımla acil olarak yaptığımız müdahale ile muhtemel büyük bir yangını önlemiş olduk. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi.

    Arsa sahibi Fatih Çelik ise yangının çıktığını haber alır almaz mahalleye geldiğini belirterek, “İtfaiye erleri, zabıtalar, polisler ve vatandaşların desteği ile anız yangını söndürüldü. 6 dönümlük arsada bulunan bazı meyve ağaçları ve diğer ağaçlar zarar gördü. Tek tesellimiz can ve mal kaybının olmayışıdır. Varto Belediye itfaiye ekibinin müdahalesi ile mahallede yangının evlere sıçraması engellendi. Soğutma çalışmaları yaptılar. Yangına müdahalede bulunan tüm ekiplere ve vatandaşlara teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

  • Muş’ta boşalan köyler yeniden doluyor

    Muş’ta boşalan köyler yeniden doluyor

    Muş’ta 1993 yılında terör baskısı nedeniyle boşaltılan köylere büyükşehirlerden geri dönüşler devam ediyor. Devlet yatırımlarının sağlandığı merkeze bağlı Kayalısu köyüne 33 milyonluk yatırım ile yeni bir yol yapıldı. Köylerine geri dönüp yeni evler yaparak tarım ve hayvancılık yapmaya başlayan vatandaşların rahat ulaşım sağlayabilmesi için yaklaşık 20 kilometrelik yol asfaltlandı. Ayrıca terör örgütü PKK tarafından tahrip edilen yol, su, elektrik ve altyapı gibi temel ihtiyaçlar da yeniden devlet tarafından köylere ulaştırılıyor.

    Bölgeye yaklaşık 33 milyonluk dev bir yatırım yaptıklarını ifade eden İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, güvenlik güçlerince gerçekleştirilen başarılı operasyonlar sonucu bölgenin terörden arındırılmasıyla köylere dönüşlerin her geçen yıl artarak devam ettiğini belirterek, “İlimiz Kulp kara yolu ve Üçevler bağlantı yolunun çalışmalarını yerinde inceledik. Yaklaşık 19 kilometrelik bir hattır. Bu 19 kilometrelik yolun birinci ve ikinci satı kaplama işleri ve altyapısı tamamlanarak istinaf duvarlarını tamamladığımız bir yoldur. 33 milyon TL’lik bir yatırımdır. 100 iş gününde tamamlanması planlanmaktadır. Daha önceden bu bölgede terörden dolayı yaşam yoktu. Son iki yılda sadece Kayalısu köyümüzde 100 yeni ev taşınmıştır. Bu bölgede kurulan iki tane üs bölgesi ile Üçevler grup köy yolları ile bağlantı sağlandığında güvenli bir bölge olacaktır. Daha önce terör nedeni ile boşalan köylere vatandaşlarımız büyük şehirlerden geri dönüş yaparak köylerine gelmiş olacaklar. Biz buraya dönüş yapan vatandaşlarımıza tarımsal sulama projeleri, içme suları ve yolları yaptıktan sonra gelip ülke ekonomisine hayvansal ve tarımsal ürün katkıları ile hizmet sunacaklardır” dedi.

    Yeni yapılan yolun özelikle kış aylarında daha rahat ulaşımın sağlanacağını belirten Yentür, idarenin de kış aylarında önemli bir yükten kurtulduğunu ifade ederek, “Bu bölgede ulaşım özellikle kar mücadelesi en rahat olan yoldur. Biz bu yolu asfalt dökmekle 7 köy ve 22 mezraya buradan ulaşımı kolaylıkla sağlayacağız. Çavuştepe ve Derecik yolunu tipi ve kar yağışı nedeniyle açmakta güçlük çekiyorduk. Biz bu yolu açtıktan yarım saat sonra tipi ve fırtına dolduruyordu. Bu yol vatandaşların ulaşımı için oldukça rahat bir yol” şeklinde konuştu.

    “Huzurun sağlanması ile geri dönüşlerimiz başladı”

    Terör nedeniyle 1993 yılında köyü boşaltmak zorunda kaldıklarını anlatan Kayalısu Köyü Muhtarı Bilal Erez de köye yaklaşık 120 ailenin dönüş yaptığını belirterek, “Kayalısu köyü yaklaşık 350 yıl önce kurulan bir köydür. 1993 yılında terör baskıları sonucunda boşaltıldı. Yaklaşık 27 yıl bazı mezralarımız kapalı kaldı. Köylülerimiz Adana, Mersin, Bursa, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere göç etti. Şimdi ise huzurun sağlanması ile geri dönüşlerimiz başladı. Köyümüz sadece geçimini hayvancılık ile yapıyor. Hedefimiz hayvancılığı tekrardan canlandırarak büyük şehirlere göç eden vatandaşlarımızı geri köye getirmektir. Şu an köyümüzde 120 hanemiz var. Çok şükür bugünleri de gördük. Bu yolu yapmak hep benim hayalimdi. Çok şükür yolumuzu yaptık. Çok sevinçliyim, çok gururluyum” dedi.

  • Muş’ta 300 dönüm ekili alan yandı

    Muş’ta 300 dönüm ekili alan yandı

    Edinilen bilgilere göre Erentepe beldesinde buğday ve arpa ekinlerinin bullunduğu 300 dönümlük arazide yangın çıktı. Bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın rüzgarın etkisiyle kısa sürede her tarafa dağıldı. Yangını fark eden vatandaşlar, durumu itfaiye ekiplerine bildirirken aynı zamanda kendi imkanlarıyla yangını söndürme çalışması başlattı. İtfaiye ekiplerinin olay yerine gelmesinin ardından yangın kontrol altına alınırken, 300 dönümlük buğday ve arpa tarlası küle döndü.

    Yangında 300 dönümlük ekili alanın zarar gördüğünü ifade eden belde sakinlerinden Ahmet Saçu, “Yangını fark eder etmez hemen itfaiye ve belde halkına haber verdik. Belde halkı olarak elimizden geleni yaptık. Buralar arpa ve buğday tarlalarıydı. Tam hasat zamanıydı ama kül oldu. Yetkililerden zarar gören vatandaşlarımıza destek çıkmalarını istiyoruz” dedi.

  • 300 dönüm ekili alan yandı

    300 dönüm ekili alan yandı

    Muş’un Bulanık ilçesine bağlı Erentepe beldesinde çıkan yangın, 300 dönümlük buğday ve arpa tarlasını kül etti. Edinilen bilgilere göre Erentepe beldesinde buğday ve arpa ekinlerinin bullunduğu 300 dönümlük arazide yangın çıktı. Bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın rüzgarın etkisiyle kısa sürede her tarafa dağıldı. Yangını fark eden vatandaşlar, durumu itfaiye ekiplerine bildirirken aynı zamanda kendi imkanlarıyla yangını söndürme çalışması başlattı.

    İtfaiye ekiplerinin olay yerine gelmesinin ardından yangın kontrol altına alınırken, 300 dönümlük buğday ve arpa tarlası küle döndü. Yangında 300 dönümlük ekili alanın zarar gördüğünü ifade eden belde sakinlerinden Ahmet Saçu, “Yangını fark eder etmez hemen itfaiye ve belde halkına haber verdik. Belde halkı olarak elimizden geleni yaptık. Buralar arpa ve buğday tarlalarıydı. Tam hasat zamanıydı ama kül oldu. Yetkililerden zarar gören vatandaşlarımıza destek çıkmalarını istiyoruz” dedi.

  • Buğday yüklü römork devrildi

    Buğday yüklü römork devrildi

    Muş’ta, park halindeki buğday yüklü traktöre başka bir traktörün çarpması sonucu meydana gelen kazada yaralanan olmazken, römorkun devrilmesi sonucu buğdaylar yola savruldu. Edinilen bilgilere göre Karayolu Kavşağında park halindeki Abdullah Sönmez isimli çiftçiye ait traktöre başka bir traktör çarptı.

    Meydana gelen kazada Abdullah Sönmez’e ait traktörün römorku devrilirken, römorkta bulunan buğdaylar ise yola savruldu. Kazada can kaybının olmamasının sevindirici olduğunu belirten Sönmez, “Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) buğday vermek için bekliyordum. Traktör park halindeyken buğday yüklü başka bir traktör çarpmış ve çarpmanın şiddeti ile bizim römork devrildi. Çok şükür yaralanan yok. Çok ciddi bir zararımız yok” dedi.