Etiket: Mustafa Varank

  • Gemlik Togg tesislerini havadan görüntüledi

    Gemlik Togg tesislerini havadan görüntüledi

    Bakan Varank sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı fotoğraf karesinde yerli otomobil Togg fabrikasının gökyüzünden çekilmiş halini paylaştı.

    Varank paylaşımında; Biraz önce Sabiha Gökçen uçağından çektim… Togg Gemlik üretim üssünde inşaat planlandığı şekilde hızla ilerliyor. Seri üretim araçlar inşallah yıl sonundan önce banttan inmeye başlayacak.” ifadelerine yer verdi.

  • Bakan Varank: Türkiye, kendi markasını Bursa’dan çıkardı

    Bakan Varank: Türkiye, kendi markasını Bursa’dan çıkardı

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Bursa Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (NOSAB) bir fabrikayı ziyaret etti.

    Bakanlık bürokratlarının da katıldığı ziyaret programı sonrası yerli otomobil TOGG ile ilgili açıklamalarda bulunan Varank, Türkiye’nin otomotiv endüstrisinde, mobilite sektöründe çok ciddi ülke olduğuna işaret etti.

    Bakan Varank açıklamasının devamında; “2 milyon araç üretme kapasitemiz var. Türkiye’nin otomobili TOGG projesiyle elektrikli araçlarda, otonom araçlarda bir dönüşümü yakaladık. Türkiye, kendi markasını Bursa’dan çıkarmış oldu. Bu manada geleneksel otomobillerin yanında bunun gibi mikro mobilite, diyebileceğimiz küçük elektrikli, şehir hayatına uygun araçlarda da güçlü bir ülke olmak istiyoruz. Mobilite ekosisteminin yol haritasını arkadaşlarımızla sektörle birlikte hazırladık. ‘Türkiye’nin hangi alanlara yatırım yapması lazım, hangi alanlarda teknolojiyi yerlileştirebiliriz’ bunların tamamının yol haritası, şu anda elimizde mevcut. Bu manada da Türkiye’de sektöre öncülük etmeye çalışıyoruz. Firmalarla görüşüyoruz. Onlara mentorlük veriyoruz. Türkiye otomobil endüstrisinde nasıl güçlü bir haldeyse önümüzdeki süreçte bu dönüşümden sonra da dünyada güçlü bir hale gelecek” diye konuştu.

    300 MİLYON LİRALIK ‘HIZLI ŞARJ İSTASYONU’ DESTEĞİ

    Bakan Varank, yakın zamanda Türkiye’nin özellikle şarj istasyonlarıyla ilgili ciddi adım attığını vurgulayarak, “Türkiye’nin her tarafını hızlı şarj istasyonlarıyla donatmak için EPDK yönetmeliğini yayımladı, biz de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak 300 milyon liralık bir destek vereceğiz. Burada da özellikle otomotiv endüstrisinde elektrikliye dönüşümle birlikte yollarda şarj ihtiyacının karşılanmasıyla ilgili ciddi bir yatırım yapılacak. Biz, Türkiye’nin otomobilinin piyasaya çıkmasıyla birlikte altyapının hazır olmasını istiyoruz ama otomotiv endüstrisi artık mikro plana daha fazla kaymaya başladı. Bireysel mobilite araçlarından kaykaylardan başlayarak artık daha küçük araçlar, paylaşılabilir araçlar çok daha fazla gündemde. Farklı firmalarımızın da sektöre girmesiyle birlikte biz bu mobilite ekosisteminde Türkiye’yi çok daha güçlü bir halde göreceğiz. Çok daha iyi bir ihracatçı olarak ülkemizin konumunu artırmış olacağız” dedi.

  • Bakan Varank duyurdu: Bursa’ya bir fabrika daha

    Bakan Varank duyurdu: Bursa’ya bir fabrika daha

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin ilk otomobil batarya fabrikasının kurulacağını duyurdu. Bakan Varank, fabrikanın TOGG ve Farasis ortaklığında SIRO adıyla kurulacağını açıkladı.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin ilk otomobil batarya fabrikasının kurulmaya başlandığını belirterek, “TOGG ve Farasis ortaklığında Siro, 15 gigavat saatlik batarya hücresi ve modül üretimi yapacak.” ifadesini kullandı.

    Varank, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan “Bursa İlinde Yapılacak Olan Batarya Hücresi ve Modül Üretim Tesisi Yatırımına Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı”nı değerlendirdi.

    Paylaşımında, Siro Silkroad Temiz Enerji Depolama Teknolojileri Sanayi ve Ticaret AŞ’nin Bursa’nın Gemlik ilçesinde gerçekleştireceği batarya hücresi ve modül üretim tesisi yapımına proje bazlı devlet yardımı verilmesini kapsayan karara yer veren Varank, şunları kaydetti:

    “Türkiye’nin ilk otomobil batarya fabrikası kuruluyor. 2 milyon araç üretme kapasitesine sahip 30 milyar dolardan fazla ihracat yapabilen otomotiv endüstrimiz için dev bir adım. TOGG ve Farasis ortaklığında Siro, 15 gigavat saatlik batarya hücresi ve modül üretimi yapacak.”

  • TOGG’un üretim bandından ineceği tarihi açıkladı

    TOGG’un üretim bandından ineceği tarihi açıkladı

    Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) Brusa Gemlik’teki üretim tesisinin inşaatı hız kesmeden devam ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yürütülen çalışmaları yerinde inceledi. Varank, üretim tesisinin tamamlandığında Avrupa’nın çevreye en saygılı fabrikası olacağını ifade ederek “Söz verdiğimiz şekilde 2022 yılının sonunda araçlarımızı seri üretim bandından indirmiş olacağız” diye konuştu.

    Projenin Türkiye’nin 100. yılına damga vuracağını belirten Bakan Varank, “Türkiye’nin otomobilini Türk milletiyle buluşturacağız” dedi.

    İŞLER YOLUNDA

    27 Aralık 2019’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tanıtımı yaptığı, 18 Temmuz 2020’de yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı bir törenle fabrika inşaatı başlatılan Türkiye’nin Otomobili’nde işler yolunda gidiyor.

    FABRİKA İNŞAATINDA İNCELEME

    Bakan Varank, banttan indiğinde Avrupa’nın doğuştan elektrikli ilk ve tek SUV modeli olacak TOGG’un Gemlik’teki tesislerinin inşaatında incelemelerde bulundu. Varank’a ziyaretinde Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Yönetim Kurulu Üyesi, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ile TOGG CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş eşlik etti.

    BRIFING ALDI

    Ziyaret çerçevesinde yetkililer, yatırım stratejileri hakkında Bakan Varank’a bilgi verdi. Boya, gövde ve montaj binalarının özellikleri, inşaatta kullanılan yeni teknolojiler, kör kalıp uygulaması ve güncel durum ile ilgili brifing alan Varank, yeni açılan karayolları bağlantı yolunu yerinde incelendi.

    İncelemelerin ardından değerlendirmelerde bulunan Bakan Varank şunları söyledi:

    Süratle devam ediyor: Türkiye’nin 100. yılına damgasına vuracağına inandığımız, Türkiye’nin Otomobili projesi için Gemlik’teyiz. Türkiye’nin Otomobili diyoruz ama mobilite dünyasındaki değişimlere baktığımızda geleceğe damga vuracak bir teknolojik alet olan Türkiye’nin Otomobili dememiz daha doğru. 2019 yılında ilan ettiğimiz şekilde otomobilin 2022 sonunda seri üretim bandından inebilmesi için şu anda Gemlik’te fabrika inşaatı planlandığı gibi devam ediyor.

    Pandemiye rağmen Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’ndaki babayiğitlerimiz büyük bir özveriyle, büyük bir gayretle çalışmaya devam ediyor. İçerisinde bulunduğumuz bina, boyahane olacak. Otomobillerimiz burada en son teknoloji ile boyanacak. Fabrika. hatların kurulması ve işler hale getirilmesiyle beraber tamamlanacak.

    En son ve en yeni teknoloji: İnşallah söz verdiğimiz şekilde biz Türkiye’nin Otomobili’ni Türk Milleti’yle buluşturmuş olacağız. Türkiye’nin 100. yıldır beklediği bu projede başarıya ulaştırmış olacağız. Burada dünyadaki fabrika teknolojilerini değerlendirerek en son, en yeni ve en teknolojik fabrika kurulmaya çalışılıyor. Çevre açısından baktığımızda da Avrupa’nın çevreye en saygılı otomotiv fabrikası Türkiye’de, Gemlik’te Türkiye’nin Otomobili TOGG’la kurulmuş olacak.

    Yakın takip ediyoruz: Projeyi hem babayiğitlerimizle hem projedeki profesyonel arkadaşlarımızla beraber ve bakanlık olarak yakın bir şekilde takip ediyoruz. İnşallah söz verdiğimiz şekilde 2022 yılının sonunda araçlarımızı seri üretim bandından indirmiş olacağız.

    YÜZYILIN PROJESİ

    Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, tesisin temellerinin Temmuz 2020’de atıldığını anımsattı. O günden bu güne 230 bin metrekare kapalı alanın aşağı yukarı yüzde 70’inin inşaatının tamamlandığını bildiren Zorlu, “Ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Sayın Bakanımızın dediği gibi yüzyılın projesidir” dedi.

    DÜNYAYA SATACAĞIZ

    Zorlu, Avrupalıların içten yanmalı motorların üzerine yenilikler yaptığını ancak TOGG’un sıfırdan bu işe başladığını kaydetti. Bunun TOGG için bir avantaj olduğunu vurgulayan Zorlu, “Aynı zamanda otonom, dijital bir teknolojiyle beraber bu otomobillerimizi hem vatandaşımız kullanacak, hem de inşallah 2024-2025 yılında da dünyaya satacağız” diye konuştu.

    PLANLADIĞIMIZ BİR ŞEKİLDE İLERLİYORUZ

    TOGG CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş, planladıkları şekilde ilerlediklerinin altını çizerek “Gece gündüz büyük bir heyecanla, bitmeyen tükenmeyen enerjimizle hep beraber hissedarlarımız ve bizi destekleyen bütün paydaşlarımızla çalışıyoruz” dedi.

    MOBİLİTE DÖNÜŞÜM MERKEZİ

    Yola çıktıkları andan itibaren ‘Otomobilden Fazlası’ dediklerini ifade eden CEO Karakaş, “Otomobilden fazlası tabii ki fabrikadan fazlası bir ortamdan gelmeli. O nedenle burada bir üretim tesisinin yanında Ar-Ge, tasarım stüdyosu, testlerimizi yapabileceğimiz ve bize göre daha önemlisi ileride teknolojiyi deneyimleyebileceğimiz bir merkezimiz de olacak. Biz burayı Mobilite Dönüşüm Merkezi olarak adlandırıyoruz” ifadesini kullandı.

    ÇEVRE DOSTU TESİS

    Karakaş, araç gibi tesisi de yeni nesil teknolojilerle donattıklarını anlatarak “Hem şirketimizin hem markamızın DNA’sında çevreye saygılı olmak var. Örneğin içinde bulunduğumuz boyahane, şu an Avrupa’nın en temiz boyahanesi. Bildiğimiz kadarıyla da dünyanın sayılı. Burada çevreyle iç içe, çevreyle dost yeni nesil teknolojiyi büründüren bir tesisten bahsediyoruz” şeklinde konuştu.

    AMAÇ YIL SONUNA BİNAYI BİTİRMEK

    Bu senenin sonuna kadar binaya ilişkin konuları tamamlamayı amaçladıklarını söyleyen Karakaş, “Önümüzdeki senenin Mayıs, Haziran’ına kadar ekipmanlar yerleştirilecek. Ondan sonraki dönemlerde de adım adım her imalat sisteminde neler gerekiyorsa sırasıyla ve layıkıyla yapılacak. 2022 sonunda da seri üretime hazır olacak.” diye konuştu.

    İNŞAAT TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR

    TOGG inşaatında bin 600’ün üzerinde personel çalışıyor. Bakan Varank’ın incelemelerde bulunduğu boya binasında 2 bin 500 ton demir bağlantısı yapıldı. 22 bin metreküp beton döküldü. 138 adet çelik kolon dikildi. 11 bin ton çelik imalatı tamamlandı.

    BİNALAR YÜKSELİYOR

    Bunun yanı sıra gövde üretim binası, montaj binası, enerji binası, su işleme tesisi, batarya binası, giriş binası ile arıtma binasının demir bağlantıları, beton dökümleri, bodrum perde imalatları, kolon montajları, çelik imalatları, çatı-cephe sandviç panel montajları devam ediyor.

    ALT YAPI ÇALIŞMALARI

    Fabrikanın alt yapısı için de 535 metre yağmur suyu, 2 bin 450 metre atık su hattı inşa edildi. 623 metre menfez imalatı tamamlandı. 2 bin metre çevre duvarı imalatı bitirildi. 11 bin metreküp kazı, 82 bin metreküp dolgu yapıldı.

    MÜLKİYET HAKLARI TÜRKİYE’NİN OLACAK

    Türkiye’nin fikri ve sınai mülkiyet haklarına sahip olduğu, küresel ölçekte rekabetçi bir otomobil markası yaratma hedefiyle ortaya çıkan TOGG, banttan indiğinde Avrupa’nın doğuştan elektrikli ilk SUV’u olacak. TOGG, 2030 yılına kadar 5 farklı modeli de piyasaya sürecek. İlk etapta yüzde 51 yerlilik oranına sahip elektrikli, bağlantılı ve yeni nesil otomobiller, Gemlik’te 1.2 milyon metrekare alana kurulu fabrikada üretilecek.

  • Yerli otomobilin fiyatıyla ilgili açıklama

    Yerli otomobilin fiyatıyla ilgili açıklama

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yerli otomobilin fiyatıyla ilgili olarak “Aracın fiyatı şu andan belli değil. Şunun sözünü veriyor arkadaşlar. Araç kendi sınıfında Türkiye’deki araçlarla yarışacak bir fiyattan piyasaya çıkacak” dedi.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TEKNOFEST’te yer alan yerli otomobil TOGG standında açıklamalarda bulundu.

    Sabah gazetesinden Cevdet Özdemir’in haberine göre Varank, “Ben alanda geziyorum, Türkiye’nin otomobiline olan ilgi benden daha fazla. Kimse Bakan’a bakmıyor ama arabaya bakıyor. İnşallah orada da süreçler planladığımız şekilde devam edecek. Biz Türkiye’nin otomobili projesiyle dünyada değişen otomotiv endüstrisine Türkiye’nin bir cevabını vermiş oluyoruz” diye konuştu.

    ‘Otonom özellikleri var ve fikri mülkiyet hakları yüzde 100 bize ait’

    Bakan Varank, “Otomotiv endüstrisindeki değişimi biz daha erken görerek doğuştan elektrikli, otonom özellikleri olan ve fikri mülkiyet hakları yüzde 100 bize ait olan, bu sayede de çok farklı teknolojileri çok kolay bir şekilde entegre edebildiğimiz bir projeyi başlatmıştık. O projede planlandığı şekilde gidiyor. Bundan memnunuz” dedi.

    Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından tasarlanan ve ilk kez TEKNOFEST’te kamuoyu ile buluşan aracın üretimine ilişkin süreçlerin planladığı şekilde devam ettiğini belirten Varank, bu proje ile dünyada değişen otomotiv endüstrisine Türkiye’nin bir cevap verdiğini söyledi.
    ‘Biz geleceğin teknolojilerini bu otomobil projesi ile şu anda tasarlıyoruz’

    Bakan Varank, TOGG’u milli bir proje olarak gördüklerini ve bunu siyasal bir tartışmaya dönüşmesini istemediklerini kaydederek “Türkiye yılda 2 milyon otomobil ürüten bir ülke. Bu sene Türkiye’de 750 bin araç satılması öngörülüyor. 2 milyon araç üreten bir Türkiye’nin otomotiv endüstrisindeki dönüşümü yakalaması lazım. Bunu nasıl yapacak? Türkiye’nin otomobili ile yapacak. Biz geleceğin teknolojilerini bu otomobil projesi ile şu anda tasarlıyoruz, üretiyoruz, tedarikçilerimiz geleceğin otomobiline yönelik üretim yapma kabiliyetini kazanıyor” ifadesini kullandı.

    ‘Türkiye’deki araçlarla yarışacak bir fiyattan piyasaya çıkacak’

    Araçların 2022 yılının sonunda seri üretim bandından indiğinde tüm Türkiye’nin gurur duyacağını kaydeden Varank fiyatı konusunda ise “Aracın fiyatı şu andan belli değil. Şunun sözünü veriyor arkadaşlar. Araç kendi sınıfında Türkiye’deki araçlarla yarışacak bir fiyattan piyasaya çıkacak” dedi.

  • Bakan Varank Bursa’da Teknofest yarışlarına katıldı

    Bakan Varank Bursa’da Teknofest yarışlarına katıldı

    TEKNOFEST kapsamında düzenlenen ‘Uluslararası Liseler İnsansız Hava Aracı Yarışları’na katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Bugün bu yarışmalara katılan gençler, ileride Türkiye’nin en iyi insansız hava aracı tasarımcıları, bilim insanları ve önemli işlere imza atacak mühendisleri olacak” dedi.

    TEKNOFEST kapsamında Bursa’da düzenlenen ‘Uluslararası Liseler İnsansız Hava Aracı Yarışları’ devam ediyor.

    Etkinliğin bugünkü programında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Yunuseli Havaalanı’nda yarışları takip etti. Burada öğrencilerle bir araya gelip, fotoğraf çektiren Bakan Varank, projeleri de inceledi.

    Etkinlikte konuşan Bakan Varank, “Gençlerimizi, geleceğin teknolojileri ve trendlerine hazırlamak için bu yarışmaları yapıyoruz. TEKNOFEST kapsamında TÜBİTAK ile gerçekleştirdiğimiz bu yarışlarımız artık uluslararası boyuta geçmiş. Pakistan’dan, Endonezya’dan, Polonya’dan bu sene takımlar var. Şu anda lise yarışmalarındayız. Döner kanatlı İHA’larda amaç, otonom olarak bir tur attıktan sonra faydalı yüklü, bir su şişesini belirlenen noktaya bırakmaktı. Burada İpek Yolu Gençlik Merkezi’miz yarıştı. Kendileri Elazığ’dan geldiler. İpek Yolu Gençlik Merkezi’miz bizim bakanlık olarak da desteklediğimiz güzel faaliyetler yapan bir merkez. Arkadaşlarımız otonom kısmı başardılar ama suyu biraz farklı yere bıraktılar. İlk defa buraya geliyorlar” dedi.

    Bu sene geçen yıldan daha çok ilgi olduğunu dile getiren Bakan Varank, “Lise takımlarında sayı 3 kat artmış durumda. Biz eylül ayı, teknoloji ayı, diyoruz. Eylül boyunca hem TEKNOFEST kapsamında teknoloji yarışmaları düzenliyoruz. Bildiğiniz gibi 21-26 Eylül tarihleri arasında TEKNOFEST’in asıl şovlarının olacağı yerli ve milli araçlarımızı tanıtacağımız etkinlik İstanbul Atatürk Havalimanı’nda olacak. Bursa’ya çok teşekkür ediyoruz. Çok güzel bir ev sahipliğiyle öğrencilerimizi burada ağırlıyorlar. Yabancı misafirlerimizi ağırlıyorlar. Daha lise seviyesindeki öğrencilerimizin bu araçları sıfırdan tasarlaması ve otonom şekilde uçurması görevlerini yerine getirmek için bu yarışmalara katılması gerçekten bizi mutlu ediyor. En iyi şunu biliyoruz ki bugün bu yarışmalara katılan gençler, ileride Türkiye’nin en iyi insansız hava aracı tasarımları, bilim insanları ve önemli işleri imza atacak mühendisleri olacak. Biz gençlerimize çok teşekkür ediyoruz bu alana ilgi duydukları için. İHA yarışmaları 2 gün daha devam edecek. Birincilere ödülleri İstanbul’da vereceğiz” diye konuştu.

    Bakan Varank, TOGG fabrikası ile ilgili soruyu ise “Gündemimiz şu an İHA’lar. Sabah TOGG fabrikasındaydık. Her şey yolunda” diye cevapladı.

  • Yerli VLP aşısında 2. doz uygulaması başladı

    Yerli VLP aşısında 2. doz uygulaması başladı

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Yerli VLP aşısı çalışmaları kapsamında Faz 2’de 1’inci doz aşılamalar tamamlandı, 2’nci dozlar uygulanmaya başlandı” dedi.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, SATEM Sinop Biyokütle Enerji Santrali açılışı ve Sinop Su Ürünleri İşletme, Şoklama ve Depolama Tesisi’nin temel atma, Keten müzesi projesi imza törenine katıldı. Ardından bir tekstil fabrikasına giden Bakan Varank burada işçilerle sohbet etti. Bakan Varank ziyaret sırasında ütü de yaptı.

    ‘ŞU ANA KADAR HERHANGİ BİR YAN ETKİ GÖZLENMEDİ’

    Törende konuşan Bakan Varank, “Bildiğiniz üzere TÜBİTAK Kovid-19 Türkiye Platformu aracılığıyla tüm Türkiye’den bilim insanlarımızın katkıları ile aşı geliştirme çalışmaları yürütüyoruz. Bunlardan bir tanesi de oldukça yenilikçi bir teknolojiye dayanan VLP aşı adayımız. Biliyorsunuz VLP aşısının ilk insan denemelerinde ben de gönüllü oldum. 26 Haziran’da VLP aşısında Faz 2 aşamasına geçmiştik. Faz 2’de 1’inci doz aşılamalar tamamlandı, 2’nci dozlar uygulanmaya başlandı. Hamdolsun şu ana kadar herhangi bir yan etki gözlenmedi. İkinci dozlar da uygulanıp gönüllülerden alınacak sonuçlar değerlendirildikten sonra inşallah son aşama olan Faz-3’e geçeceğiz. Tüm süreçler olumlu tamamlanırsa da yerli VLP aşımıza kavuşacağız. Covid-19 belasıyla mücadeleye Türkiye’den tüm dünyaya şifa olabilecek bir katkı sunmuş olacağız” dedi.

  • 1 milyon liraya kadar destek müjdesi!

    1 milyon liraya kadar destek müjdesi!

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, KOBİ’lere 1 milyon TL’ye kadar dijitalleşme desteği vereceklerini açıkladı.

    KOSGEB’in bugün itibarıyla “İmalat Sanayinde Dijitalleşme” temasıyla 3’üncü çağrıya çıktığını duyuran Bakan Varank, “Akıllı dijital teknolojileri geliştiren veya bunları imalat süreçlerinde kullanan KOBİ’leri destekleyeceğiz” dedi.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı kapsamında “İmalat Sanayinde Dijitalleşme” temasıyla 3’üncü çağrıya çıktığını açıkladı. Pandemi ile birlikte KOBİ’lerin iş süreçlerine dijitalleşmeyi entegre etmeye başladığına işaret eden Varank, “Dijital teknolojilerin yerli üretimini ve ticarileşmesini sağlayarak güçlü bir dijital ekosistem oluşturmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    İmalat sanayisinde dijital dönüşümün 11. Kalkınma Planı ve 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nın odak alanları arasında yer aldığını ifade eden Bakan Varank, “Biz de dijital teknolojiler ile verimliliğin artmasını, standartlara tam uyumlu ve kaliteli ürünlerin üretilmesini ve böylece KOBİ’lerimizin rekabet gücünü arttırmayı hedeflerimiz arasına koyduk. Bildiğiniz gibi içinde bulunduğumuz pandemi süreci bütün iş yapma biçimlerimizi değiştirdi. Bu dönemde birçok yeni kavram hayatımıza girdi. İmalat sektörü olarak baktığımızda salgın ile birlikte dijitalleşmenin tetiklendiğini görüyoruz. KOBİ’lerimiz iş süreçlerine dijitalleşmeyi entegre etmeye başladı. İmalat sanayimiz, artık dijital dönüşümün ne kadar önemli olduğunu daha iyi kavradı.

    ‘İMALAT SANAYİNDE DİJİTALLEŞME’

    KOSGEB olarak KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı ’İmalat Sanayinde Dijitalleşme’ temasıyla yeni bir çağrıya çıkıyoruz. Bu temayla üçüncü kez çıktığımız bu çağrımız ile yine akıllı dijital teknolojileri geliştiren veya bunları imalat süreçlerinde kullanan KOBİ’leri destekleyeceğiz. Dijital teknolojilerin yerli üretimini ve ticarileşmesini sağlayarak güçlü bir dijital ekosistem oluşturmaya devam edeceğiz. ’İmalat Sanayinde Dijitalleşme’ temayla ilk çağrıya 2019’da çıkmıştık. Toplamda 258 KOBİ’ye 71,5 milyon liralık desteği onaylamıştık. 2020 yılında ikinci çağrıyı ilan ettik. Artan farkındalık ve talep doğrultusunda 396 KOBİ’mizin 158 milyon liralık destekten faydalanması yönünde karar aldık. Bu çağrılarımızla sanayide dijitalleşme konusunda KOBİ’lerde farkındalık oluşturduk” dedi.

    KOBİ’lere 300 bin liraya kadar geri ödemesiz, 700 bin lira kadar geri ödemeli olmak üzere toplam 1 milyon liraya kadar destek verileceğini bildiren Varank, “Böylece yerli ve yetkin dijital teknoloji geliştiricisi KOBİ’lerin sayısını artırmayı sürdüreceğiz. Başvuruları, 17 Mayıs’a kadar alacağız. KOBİ’lerimiz çağrıya e-Devlet üzerinden başvurabilir. Çağrı sonuçlarını da temmuz ayında açıklamayı planlıyoruz.

    KOSGEB, ilk iki çağrıda KOBİ’lerden gelen geri dönüşleri de dikkate aldı. Akıllı dijital teknolojileri geliştiren KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları en önemli kaynağın nitelikli personel olduğu tespitinden hareketle personel desteği üst limitini 90 bin TL’den 300 bin TL’ye çıkardı. Akıllı dijital teknolojileri kendi iş süreçlerine adapte edecek imalatçı KOBİ’lerinin yazılım desteği limiti de 100 bin TL’den 300 bin TL’ye yükseltildi. ’İmalat Sanayinde Dijitalleşme’ temalı çağrıda geri ödemeli destek tutarının yüzde 50’ye kadar olan kısmı ’erken ödeme’ olarak verilebilecek. KOBİ’ler çağrı kapsamında en az 8 ay, en fazla 16 ay içinde projelerini tamamlayabilecek” şeklinde konuştu.

    8 alandaki projelerin destekleneceğini bildiren Varank, “Büyük Verinin Analitik Yöntemlerle İşlenmesi ve İmalat Sanayinde Kullanımı”, “İmalat Sanayinde Nesnelerin İnterneti”, “İmalat Sanayinde Endüstriyel Robot Teknolojileri”, “İmalat Sanayinde Akıllı Sensör Teknolojileri”, “Yapay Zekaya Dayalı Siber Fiziksel Akıllı Fabrika Sistem ve Bileşenleri”, “İmalat Sanayinde Siber Güvenlik”, “İmalat Sanayinde Akıllı ve Esnek Otomasyon Sistemleri” ve “İmalat Sanayinde Sanal Gerçeklik/Artırılmış Gerçeklik” başlıklarında 8 alandaki projelerin destekleneceğini söyledi.

  • Bakan duyurdu: İnsan denemeleri başlayacak

    Bakan duyurdu: İnsan denemeleri başlayacak

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İntranazal aşı için Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) onayı beklediklerini belirterek, “Eğer onayımızı alırsak İnşallah nisan ayında insanlı denemelere başlamış olacağız“ dedi.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Nanografi firmasının Grafen Seri Üretim Tesisi Açılışı törenine katıldı. Bakan Varank, konuşmasında Nanografi firmasının çatısı altında devam eden Türkiye’nin ilk intranazal yerli aşı geliştirme çalışmalarına değindi. Bakan Varank, intrazanal aşıların klasik aşılardan farklı olarak burundan sprey olarak uygulandığından da bahsetti. Bakan Varank ayrıca, Grafen maddesinin önemine ve açılışı yapılan tesisin Grafen’i seri şekilde üretmesinin önemine değindi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu Toplantısı sonrasında yapılan basın açıklamasında İntrazanal aşıların önemine şu şekilde değinmişti:
    “Aşıda yeni bir teknik söz konusudur. Bu yeni teknikte aşının burundan sprey olarak uygulanması amaçlanmaktadır. İntranazal Covid aşısı denilen bu aşının da çok yakında Faz 1 çalışmalarına başlanacak. Türk bilim insanlarının bu girişimi sonuçlanırsa, bu, dünyadaki ilk İntranazal Covid aşısı olacak. Üretim verimliliği son derece yüksek olan bu aşıdan sadece 1 tesiste, yılda 250 milyon doz üretilebilecek.”

    “Türkiye’nin ilk intranazal yerli aşı geliştirme çalışması şu anda hızla devam ediyor”

    Nanografi firmasının çatısı altında faaliyet gösteren bilim insanları, klasik aşılardan farklı olarak burundan sprey olarak uygulanacak yenilikçi bir aşı türü geliştirdiklerini belirten Bakan Varank, “Üniversitelerin altyapı, bilimsel beceri ve akademik tecrübelerinin katkılarıyla Türkiye’nin ilk intranazal yerli aşı geliştirme çalışması şu anda hızla devam ediyor. Bu aşı mRNA ve inaktif aşı teknolojisinden farklı olarak protein temelli olarak tasarlandı. Burundan uygulanan aşı, virüsün insanları enfekte ettiği yolu takip ettiği için bu teknolojinin virüs ile daha etkin mücadele edeceği öngörülüyor” dedi.

    “Bu yeni aşı türünün yıl içinde kullanıma sunulmasını hedefliyoruz”

    Bakan Varank, söz konusu aşı türünün mutasyon durumunda çok hızlı bir şekilde yeniden modelleme ve salgının olası ilerleyen seyirlerinde Türkiye’nin elini güçlendirme potansiyeline sahip olduğunu açıklayarak, “Preklinik aşamaları başarıyla tamamlanan ilk intranazal yerli aşı adayımız için çok kısa bir süre sonra Faz-1 insan denemelerine başlanacak. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) onayı bekliyoruz. Eğer onayımızı alırsak inşallah nisan ayında insanlı denemelere başlamış olacağız. Tüm klinik aşamaların hızlıca başarıyla tamamlanmasından durumunda bu yeni aşı türünün yıl içinde kullanıma sunulmasını da hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    Grafen malzemesinin önemine ve özelliklerine değinen Bakan Varank, şunları kaydetti:

    “Grafen, çelikten 200 kat daha mukavemetli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken, bir o kadar esnek ve hafif bir malzeme. Sergilediği mukavemet, esneklik, termal ve elektriksel iletkenlik özellikleriyle çok farklı sanayi alanında kullanılabiliyor.”

    Bakan Varank, Grafen sayesinde daha uzun ömürlü malzemelerin, ultra hızlı şarj edebilen bataryaların, daha hızlı ve hafif uçaklar, vücuttaki nöronlara bağlanabilen biyonik cihazlar üretebileceğini belirterek, “Vücut elektriğini okuyup değiştirerek gerçek zamanlı tedavi sağlayan bioelektronik tıbbi teknolojiler geliştirilebilecek, korozyon, ısınma ve iletim sorunlarına da çözümler getirilebilecek” diye konuştu.

    Bakan Varank, Grafen malzemesinin üretiminin kolay olmadığının altını çizdi. Nanografi firmasının, Grafen malzemesinin hem özgün bir yöntemle hem de standartlara uygun bir şekilde seri üretimini gerçekleştirdiğini belirtti.

    “Kendi kaynaklarımızla grafeni üretebiliyor olmamız, ülkemiz adına gurur verici”

    Bakan Varank, çevre dostu yöntemlerle, düşük maliyetli ve endüstriyel boyutta üretim yapacak Grafen Seri Üretim Tesisi’nin kapasitesi ile dünyanın en büyük grafen üretim merkezlerinden biri olacağını vurgulayarak, “Yabancı bir şirketin üretim lisansına bağlı olmadan, kendi kaynaklarımızla grafeni üretebiliyor olmamız, ülkemiz adına gurur verici” ifadelerine yer verdi.

    Bakan Varank’ın konuşmasının ardından Grafen Serü Üretim Tesisi’nin açılış kurdelesi kesildi. Varank ayrıca fabrikanın çalışması için “start” düğmesine de bastı.

  • “Türkiye’ye beyin göçünü özendiriyoruz”

    “Türkiye’ye beyin göçünü özendiriyoruz”

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ‘Ulusal ve Uluslararası Lider ile Genç Araştırmacılar Programları’ tanıtım toplantısında, “Programlarımızla bir yandan Türkiye’ye beyin göçünü özendirirken, diğer yandan üst düzey bilimsel çalışmalar yapan nitelikli insanlarımızın ülkemizde kalmasını teşvik ediyoruz. Türkiye’ye gelecek lider veya genç araştırmacılarımıza mali teşviklerin yanında 720 bin TL’ye kadar araştırma proje desteği vereceğiz” dedi.

    Bakan Varank, ‘Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Ulusal ve Uluslararası Lider ile Genç Araştırmacılar Programları’ tanıtım toplantısına katıldı. TÜBİTAK’ta gerçekleştirilen toplantıda TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal da yer aldı. Bakan Varank, bilim insanlarını Türkiye’ye kazandırmak için hayata geçirilen Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ve Ulusal Lider Araştırmacılar Programını anlattı. Türkiye’ye beyin göçünü sağlama hedefine yönelik Uluslararası Lider Araştırmacılar Programının ilk çağrısına 152’si Türk vatandaşı 91’i yabancı uyruklu olmak üzere 243 araştırmacı başvurduğunu hatırlatan Varank, “Bu başvuruların 173’ü alanında dünyadaki ilk 100 üniversiteden, 31’i dünyada en çok Ar-Ge harcaması yapan global şirketlerden, 28’i ise dünyadaki en başarılı ilk 250 kamu kurumu ve enstitüden yapıldı. Bu başvurular sonucunda 74’ü teknik bilimler, 18’i yaşam bilimleri, 16’sı temel bilimler, 12’si sosyal ve beşeri bilimler ve 7’si sağlık bilimleri alanında olmak üzere, 21 farklı ülkeden 127 çok üst düzey araştırmalar yapan lider araştırmacıyı ülkemize kazandırdık” dedi.

    ‘TÜRKİYE’YE BEYİN GÖÇÜNÜ ÖZENDİRİYORUZ’

    Bu projeler için bugüne kadar yaklaşık 328 milyon lira kaynak ayırdıklarını bildiren Varank, 2020 yılında Türkiye’de araştırmalarına devam eden bilim insanları için başlatılan Ulusal Lider Araştırmacılar Programının sağladığı imkanlar açısından yeni ve öncü olma özelliği taşıdığını ifade etti. Bakan Varank, “Bu program ile bilimin sınırında, çığır açıcı, alışılagelen araştırma yöntemlerinin dışında unsurlar içeren yüksek riskli proje ve fikirlere sahip Türkiye’de ikamet eden yetkin bilim insanlarını destekliyoruz. Geçtiğimiz yıl bu program kapsamında 108 araştırmacı arasından seçilen 38’i Türk, 4’ü yabancı uyruklu, farklı alanlarda 42 bilim insanına destek verdik. Her iki programla bir yandan Türkiye’ye beyin göçünü özendirirken, diğer yandan üst düzey bilimsel çalışmalar yapan nitelikli insanlarımızın ülkemizde kalmasını teşvik ediyoruz” diye konuştu.

    ‘720 BİN TL ARAŞTIRMA PROJE DESTEĞİ VERECEĞİZ’

    Bakan Varank, Uluslararası Lider Araştırmacılar ve yeni başlattılan Uluslararası Genç Araştırmacılar Programı ile bu yıl en az 100 lider veya gelecek vadeden genç araştırmacıyı daha Türkiye’nin bilim ekosistemine dahil etmeyi hedeflediklerini kaydetti. Varank, “TÜBİTAK’ın çağrısıyla Türkiye’ye gelecek lider veya genç araştırmacılarımıza burs, aile yaşam gideri, sağlık sigortası ve yol desteği gibi mali teşviklerin yanında 720 bin TL’ye kadar araştırma proje desteği vereceğiz. Bu program kapsamında, ‘uluslararası lider’ araştırmacılarımıza 1 milyon lira, ‘uluslararası genç’ araştırmacılarımıza da 500 bin lira araştırma başlangıç ödeneği imkanı tanıyoruz. Aynı şekilde, halihazırda ülkemizde ikamet eden araştırmacılar için başlattığımız yeni programla, ulusal lider araştırmacılar için 1 milyon lira, ulusal genç araştırmacılar için de 750 bin liraya kadar Ar-Ge destek teşvik paketi sunuyoruz. Türk veya yabancı dünyadaki tüm bilim insanlarını TÜBİTAK’ın başlattığı çağrılara başvuru yapmaya; araştırmalarını Türkiye’de sürdürmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

    ‘BU ALANLARI SİYASETİN DIŞINDA TUTUN’

    Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Bakan Varank, muhalefetin Türkiye’de modern, bağımsız, özgür bir araştırma ortamının olmadığı yönündeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

    “Biz bu alanları kesinlikle siyasetin dışında tutmamız gerektiğini biliyoruz ve siyasi olarak bu alanlara yaklaşmıyoruz. Muhalefetin en büyük problemi bilim, eğitim, sağlık alanını adeta siyasetin bir arenası görerek tepki vermeleri. FETÖ ile irtibatlı Türkiye’deki darbe girişiminde etkisi olan isimlerin Türkiye’de özgürlük ortamının olmadığından bahsetmesi gerçekten absürt iddialardır. Türkiye’de FETÖ’ye dönük özgürlük alanı elbette yok. Biz teröristlere, darbe girişiminde bulunan insanlara kapılarımızı açacak değiliz. Muhalefete çağrı yapmak istiyorum; gelin bu alanları siyasetin dışında tutun. Türkiye’ye dönen bilim insanlarımız üzerinde adeta bir mahalle baskısı kurulmaya çalışılıyor. Yurtdışından irtibata geçen bilim insanları, hocalarımız ‘yeni çağrı açmıyor musunuz, biz Türkiye’ye gelmek istiyoruz’ diyorlar. Onun için bu projeleri başlattık. Asla muhalefetin söylediği gibi Türkiye’de bilimsel anlamda araştırma-geliştirme yapılacak bir ortamın eksikliği yok. Dünyada bilim insanlarını el üstünde tüten tutan ülkeler gibi bizde bilim insanlarımızı el üstünde tutuyoruz, onlara her türlü desteği veriyoruz ve onların yaptıkları çalışmaların siyasetten bağımsız olarak bu ülkenin geleceğine, çocuklarımıza, torunlarımıza yapılan yatırımlar olduğunun farkındayız.”