Etiket: Mustafa Varank

  • Bakan Varank’tan TOGG sahasına ziyaret

    Bakan Varank’tan TOGG sahasına ziyaret

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Bursa’nın Gemlik ilçesinde yapımı devam eden ‘TOGG Otomobil Fabrikası’nı ziyaret ederek, inşaat çalışmaları hakkında bilgi aldı. Bakan Varank’a Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu eşlik etti.

    Türkiye’nin yerli otomobilinin üretilmesinin planlandığı 1 milyon 200 bin metrekarelik fabrika inşaat alanında, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank incelemelerde bulundu. Bakan Varank ile beraberindeki heyeti Bursa Valisi Yakup Canbolat, İl Emniyet Müdürü Tacettin Arslan, Gemlik Kaymakamı Hasan Göç, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, Gemlik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Paşa Ağdemir, Ticaret Borsası Başkanı Özden Beki, Türkiye’nin otomobili girişim grubu TOGG’un yetkilileri ile Aydınlar Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Aydın ve firma çalışanları karşıladı.

    Bakan Varank ve beraberindekiler fabrika inşaatı hakkında yetkililerden bilgi alarak, incelemelerde bulunduktan sonra ilçeden ayrıldı.

     

  • Bakan Varank: Tersine beyin göçünü teşvik eden politikalar uyguluyoruz

    Bakan Varank: Tersine beyin göçünü teşvik eden politikalar uyguluyoruz

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Ülkemizi biyoteknoloji, kuantum hesaplama, hızlandırıcılar ve yeni nesil nükleer reaktörler gibi çığır açıcı kritik teknolojilerde öncü ülkelerden biri yapmak istiyoruz. Bu noktada; tersine beyin göçünü teşvik eden politikalar uyguluyor, gençlerdeki teknoloji geliştirme farkındalığını erken yaşlarda ortaya çıkarmayı teşvik ediyor ve sanayide doktoralı istihdamı destekliyoruz” dedi.

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Memur-Sen ve Ostim Teknik Üniversitesi işbirliğinde video konferans yöntemiyle düzenlenen Kamu Yönetimi ve Kalkınma Kongresi’ne katıldı. Bakan Varank, kalkınma farklılıklarının gelir ve servet dağılımında ciddi adaletsizliklere neden olduğu bir dönemin yaşandığını söyledi. Bakan Varank, insanlığın önemli bir bölümünün açlık ve yoksulluk içerisinde hayatına devam etmeye çalıştığını belirterek, “En temel insani ihtiyaçlara bile erişimde büyük imkânsızlıklar yaşayan toplumlar var. En zengin ile en fakir arasındaki gelir makası günden güne daha fazla açılıyor. Şöyle somut bir örnek vereyim; Dünyadaki en zengin 26 kişinin serveti, dünya nüfusunun neredeyse yarısının servetine eşit. Tabii bu durumun temel nedenlerine baktığımızda karşımıza pek çok faktör çıkıyor. Bilimin, teknolojinin ve yenilik yapma kabiliyetinin sadece birkaç ülke ya da şirketin elinde toplanması yetişmiş insan kaynağı, güçlü sermaye birikimi, kurumsal kapasitenin gelişmişliği gibi faktörler benim ilk aşamada aklıma gelenler” diye konuştu.

    ‘YAŞAM KOŞULLARINDA BÜYÜK İYİLEŞMELER SAĞLADIK’

    İstikrarlı, şeffaf ve sonuç-odaklı bir kamu yönetimi anlayışının kalkınma süreçlerini de hızlandırdığını belirten Bakan Varank, “İşte biz son 18 yılda uyguladığımız tüm politikalarda; üzerimize düşen hızlandırıcılık ve istikamet tayin etme görevlerini en iyi şekilde uygulamanın gayretinde olduk. İstişare ve uzlaşı kültürünü öne çıkararak, toplumun farklı kesimlerinin birlikte iş yapabilmesinin önünü açtık. Gerçekleştirdiğimiz reformlarla, kamu yönetiminde şeffaflığı ve hesap verebilirliği önemli ölçüde iyileştirdik. Bu atılımlar sayesinde, Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırım ve hizmetlerini gerçekleştirdik. Sanayiden teknolojiye, sağlıktan ulaştırmaya her alanda Türkiye’ye çağ atlattık. Milletimizin refahını yükselttik, yaşam koşullarında büyük iyileşmeler sağladık. Kat ettiğimiz mesafenin bilincindeyiz, ancak elbette bununla yetinmek niyetinde değiliz. Türkiye emsalleriyle karşılaştırıldığında, hakikaten önemli avantajlara sahip. Bu avantajları maksimum ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürmek için, iddialı bir kalkınma vizyonuyla hareket ediyoruz” diye konuştu.

    ‘ÖNCÜ ÜLKELERDEN BİRİ YAPMAK İSTİYORUZ’

    Yurt içi sanayinin gelecek dönem rotasını belirlemek üzere, Sanayileşme İcra Komitesi’ni kurduklarını kaydeden Bakan Varank, “Bu Komite, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde toplanacak ve sanayimize ölçek kazandıracak politikalarda yönlendirici olacak. Savunma sanayinde gösterdiğimiz başarının bir benzerini, pekâlâ imalat sanayinin pek çok alt sektöründe gerçekleştirebiliriz. Salgınla birlikte dijital dönüşümün önemini, hatta daha da mühimi bu teknolojilere hızla adapte olabildiğimizi gördük. Üretimin bel kemiği olan KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandırmak üzere Model Fabrikalar kuruyor; teknoloji tedarikçilerine de çok çeşitli destekler sağlıyoruz” dedi.

    ‘TERSİNE BEYİN GÖÇÜNÜ TEŞVİK EDEN PROJELER’

    Varank, üretim öncesi ve sonrası süreçlerde, teknolojinin nimetlerinden ne kadar faydalanılırsa, rekabet gücü ve verimliliğin de o denli arttığına vurgu yaparak, “Buradan hareketle uluslararası işbirliklerinden de en iyi şekilde faydalanmaya çalışıyoruz. Dünya Ekonomik Forumu ile iş birliği halinde 4’üncü Sanayi Devrimi Merkezini ülkemize kazandırdık. Ülkemizi biyoteknoloji, kuantum hesaplama, hızlandırıcılar ve yeni nesil nükleer reaktörler gibi çığır açıcı kritik teknolojilerde öncü ülkelerden biri yapmak istiyoruz. Kalkınmada insan kaynağının ve girişimciliğin üstlendiği dönüştürücü rolün fazlasıyla farkındayız. Bu noktada; tersine beyin göçünü teşvik eden politikalar uyguluyor, gençlerdeki teknoloji geliştirme farkındalığını erken yaşlarda ortaya çıkarmayı teşvik ediyor, ve sanayide doktoralı istihdamını destekliyoruz. Erken aşama girişimlerin güçlenmelerini teminen, finansmana erişimlerini çeşitlendiren ve kolaylaştıran yeni mekanizmaları hayata geçiriyoruz” ifadesini kullandı.

    ‘İLK DEFA ÇOK YÜKSEK İNSANİ GELİŞME SEVİYESİNE ULAŞTIK’

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da kalkınmanın, geçmişte uzun zaman boyunca ekonomik kalkınma ile özdeşleştirildiğini belirterek, “Ekonomik kalkınmanın tek başına hedef olmadığını biz bugün biliyoruz. Ekonomik kalkınma, sosyal kalkınma ona eşlik ederse, insani gelişme onunla beraber entegre olursa bir anlam ifade ediyor. Türkiye, son 18 yılda insani gelişme endeksinde dikkat çekici bir ilerleme kaydetti. Son 18 yılda ciddi iyileşmeler sağladık. Geçen yıl açıklanan endekse göre tarihimizde ilk defa çok yüksek insani gelişme seviyesine ulaştık. İnsani gelişme seviyesini ayrıca en hızlı yükselten 9’uncu ülke durumundayız. Son 18 yıldır, ekonomik büyümeyi, kalkınmayı temel oluşturacak pek çok yasal düzenlemeyi hayata geçirdik. Bakanlık olarak da esasında temel olarak çalışma hayatını düzenleyen reformları gerçekleştirmiş olduk” dedi.

    ‘DOKTOR SAYIMIZ YÜZDE 175 ARTTI’

    Bakan Selçuk, “Koronavirüs salgını bize gösterdi ki ekonomik kalkınma ile sosyal kalkınma bağının kuvvetli kurulması gerekiyor. Gerek çalışma hayatında gerek sosyal güvenlik başlığı altında gerek sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar olarak, bu 4 başlık altında toparladığımız sosyal koruma kalkanı altında vatandaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Bir kez daha gördük ki insan kaynağımızın, kamu personelimizin hizmet ulaştırma noktasında nasıl fedakar çalıştıklarını gördüğümüz bir süreci hepimiz yaşamış olduk. 2002’de 2,5 milyon kamu personelimiz mevcutken, bugün 4 milyonu aşkın kamu personelimiz var. Öğretmen sayımız son 18 yıldır yüzde 70, doktor sayımız yüzde 175, hemşire sayımız yüzde 365 arttı. Koronavirüs salgınının etkilerini azaltmak anlamında da istihdam kalkanı paketi altında birçok teşvik ve destek programını açıkladık. Teşvik ve desteklerimizden 1,7 milyon iş yerimiz ve 11 milyon sigortalı çalışanımız yararlanıyor” diye konuştu.

    Bakan Selçuk, veri tabanları ve bilgi sistemleri geliştirmenin faydasını en çok salgın sürecinde sosyal yardımları vatandaşlara ulaştırırken gördüklerini belirterek, “e-Devlet uygulamaları arasında da en çok kullanılan 10 uygulamadan 5’i bakanlığımız ve kuruluşlarına ait hizmetler. Bu noktada bakanlığımızın bu teknolojik dönüşüme ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi. İnanıyoruz ki gelecek, bilgi temelli ekonomi üzerine kurulacak. Bilgi teknoloji hamlesi de ülkemizin yükselen gücü olma yolunda en büyük kaynaklarından da birisi olacak” ifadesini kullandı.

  • “Türkiye’ye yatırım yapanlar daha fazlasını kazanacak”

    “Türkiye’ye yatırım yapanlar daha fazlasını kazanacak”

    Sanayive Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Türkiye’ye güvenip yatırım yapanların beklediğinden daha fazlasını kazanacağı yeni bir döneme giriyoruz. Bizim için yabancı yatırımcı yoktur, müteşebbis vardır. Gelin Türk misafirperverliğiyle tanışın, Türkiye’ye yatırım yapın” dedi.

    Türkiye-Macaristan Karma Ekonomik Komisyon (KEK) 7’nci Dönem Toplantısı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı Peter Szijjarto’nun katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde yapıldı. Bakan Varank ve Bakan Szijjarto baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Koronavirüs salgınının tüm dünyada zirve yaptığı bir dönemde, toplantıyı gerçekleştirmenin iki ülkenin de iş birliğine verdiği önemi gösterdiğini belirterek, bu iş birliği sayesinde; 2001 yılında yalnızca 356 milyon dolar olan ticaret hacminin, 7 kattan fazla artarak bugün 2.6 milyar dolar seviyelerine getirildiğini bildirdi.

    ‘BİRLİĞİN GELECEĞİNİ BU ADALETSİZ TAVRA FEDA ETMEYECEKLERİNE İNANIYORUZ’

    Bakan Varank, terörle mücadelede Barış Pınarı Harekatı’ndan, Avrupa Birliği üyelik sürecine, Gümrük Birliği’ndeki sorunlardan Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere kadar tüm zorlu süreçlerde Macaristan’ın, Türkiye’nin yanında olduğunu ifade ederek, “Türkiye, bölgede yaptıklarıyla; gerilimden değil barıştan yana olduğunu, tek taraflı adımları değil iş birliğini tercih ettiğini her seferinde göstermiştir. Ama Türkiye’nin dostluk eli her defasında havada bırakılmıştır. Türkiye’yi dışlayıcı tavrını sürdüren kimi Avrupa Birliği liderlerinin, Türkiye düşmanlığını İslam düşmanlığına çevirdiğini üzülerek izliyoruz. Yaptırım ve tehdit dili, problemleri çözmek yerine daha da derinleştirecektir. Türkiye olarak; Avrupa Birliği ülkelerinin, Birliğin geleceğini bu adaletsiz tavra feda etmeyeceklerine inanıyoruz” dedi.

    ‘TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPANIN KAZANACAĞI BİR DÖNEMİ GİRİYORUZ’

    18 yılda yapılan reformlarla Türkiye’nin, tüm dünyadan yatırımlar için bir cazibe merkezi haline geldiğini söyleyen Varank, bu süreçte Türkiye’ye gelen 220 milyar dolar değerindeki doğrudan yatırımın bunun en büyük göstergesi olduğunu ifade etti. Bakan Varank, “Türkiye’ye güvenip yatırım yapanların beklediğinden daha fazlasını kazanacağı yeni bir döneme giriyoruz. Bizim için yabancı yatırımcı yoktur, müteşebbis vardır. Gelin Türk misafirperverliğiyle tanışın. Türkiye’ye yatırım yapın. Yakın süreçte, medikal sektöründe faaliyet gösteren iki Macar firma, Türkiye’ye yatırım yapma kararı aldı. İmzalayacağımız 7’nci Dönem KEK Mutabakat Zaptı da iş birliğine büyük bir ivme kazandıracak. 7’nci Dönem KEK Toplantımız, ikili ticari ve ekonomik ilişkilerimizi geliştirmede tarihi bir adım olacak” dedi.

    ‘TRANSİT KOTASI 2021 YILI İÇİN 110 BİNE ÇIKARILDI’

    Türk karayolu taşımacılarının Macaristan’da karşılaştığı kota sorunuyla ilgili de müjdeli bir haber paylaşan Bakan Varank, şöyle konuştu:

    “Türk karayolu taşımacılık sektörü, uzun yıllardan beri ikili ve transit geçişlerde Macaristan’dan bir kolaylaştırma adımı bekliyordu. Macar dostlarımızla toplantılarımızda bu kota meselesi en önemli gündem maddelerinden biri oluyordu. Burada yapıcı bir çözüme ulaştık. Macaristan, 36 bin olan toplam transit kotasını 2021 yılı için 110 bine çıkardı. Sektör bundan çok memnun. Biz Macaristan’ın yapıcı tutumuna müteşekkiriz. Hem ikili hem de diğer AB ülkeleriyle olan ticaretimiz artık çok daha kolay gerçekleşecek.”

    Konuşmaların ardından iki bakan 7’nci Dönem KEK protokolünü imzaladı.

  • Bakan Varank: Gaz türbinli motor teknolojisine sahip 7 ülkeden biriyiz

    Bakan Varank: Gaz türbinli motor teknolojisine sahip 7 ülkeden biriyiz

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank “Türkiye olarak gaz türbinli motor teknolojisine sahip 7 ülkeden biriyiz. Bugün açılışını yapacağımız yerli motorların tasarım çalışmalarının yürütüleceği tasarım merkezi de bu manada yeni başarı hikayelerimizin çıkış noktası olacak.” dedi.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank “İstediğimiz seviyelerde elbette değil ama Türkiye, artık hem askeri hem de sivil alanda motor üretim ve tasarımı yapabilen ender ülkelerden bir tanesi. (İlk milli helikopter motoru) Gerekli sertifikasyon süreçlerinden sonra seri imalata geçildiğinde hem bir yurt dışı bağımlılığından daha kurtulmuş hem de yıllık 60 milyon dolarlık ileri teknoloji ithalatının önüne geçmiş olacağız. Türkiye, ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ vizyonuyla kritik teknolojilerin kullanıcısı değil, üreticisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. İnsan kaynağımız zengin, mühendislik kabiliyetlerimiz oldukça gelişmiş durumda. Artık yüksek teknoloji ve ileri tasarım becerileri gerektiren işlere imza atıyoruz.” açıklamasında bulundu.

  • TOGG’da yerlilik oranı yüzde 68’e çıkacak

    TOGG’da yerlilik oranı yüzde 68’e çıkacak

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yerli otomobilde dünyada rekabetçi olacak çok önemli bir projeyi hayata geçirdiklerini belirterek, “Bu araçlar 2022’nin sonunda yola çıktığında yerlilik oranı yüzde 51 olacak. 2026 yılında yerlilik oranı yüzde 68 seviyelerine çıkacak.” dedi.

    Anadolu Ajansı’nın Global İletişim Ortağı olduğu “Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) EXPO 2020 Ticaret Fuarı” Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde başladı.

    Etkinliğin açılışında konuşan Varank, güçlü teşkilat ağı ve yürüttüğü projelerle her zaman farkını ortaya koyan MÜSİAD’ın, EXPO 2020 fuarıyla yine ses getirecek bir başarıya imza atacağını söyledi.

    Kurulan teknolojik altyapı sayesinde etkinliğe fiziki olarak gelemeyenlerin online takip edebileceğini dile getiren Varank, fiziki katılımcılar için tüm tedbirlerin en üst düzeyde alındığını, buna rağmen herkesin kişisel olarak çok dikkat etmesi gerektiğini anlattı.

    Varank, MÜSİAD Expo’da kendisini bu yıl ekstra heyecanlandıran yeniliğin, “ilk kez açılan Girişimcilik Alanı” olduğunu kaydederek, burada Türkiye’nin gelecek vadeden parlak girişimcilerinin, dünyanın dört bir yanından yatırımcılarla buluşacağını, yatırım sermayesi ile akıl sermayesinin bir araya geleceğini, yenilikçi işlerin ölçek kazanarak dünyaya açılma fırsatı yakalayabileceğini bildirdi.

    Türkiye’nin teknoloji tabanlı işler başta olmak üzere, girişimcilik alanında ciddi bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Varank, girişimcilik alanında verdikleri desteklerden bahsetti.

    “Türkiye’nin Otomobili’nde çok önemli bir projeyi hayata geçiriyoruz”

    Bakan Varank, MÜSİAD EXPO’nun bir diğer sürprizinin de “Türkiye’nin Otomobili” olduğunu belirterek, yurt içi ve yurt dışından gelecek katılımcılarım Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) standında epeyce vakit harcayacağını söyledi.

    Türkiye’nin Otomobili projesinin araba üretmenin çok daha ötesinde bir vizyona sahip olduğunu dile getiren Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Biz iddiamızı ortaya koyduk ve adeta sıfırdan bir mobilite ekosistemi kurmak için yola çıktık. Pek çok yerli tedarikçi şimdiden TOGG ailesine katıldı. Tedarikçilerin içinde daha önce hiçbir ana üreticiyle çalışmamış gencecik girişimler, startuplar var. Batarya üretimi de küresel bir markayla iş birliği halinde ülkemizde gerçekleşecek.”

    Varank, Türkiye’nin Otomobili’ne yönelik eleştirilere değinerek, şu ifadeleri kullandı:

    “Bu çokça gündeme getiriliyor, TBMM’de de son bütçe tartışmalarında muhalefet milletvekilleri sıkça gündeme getirdi. Şunu iddia ediyorlar: Bu arabanın birtakım parçaları yurt dışından getiriliyorsa bu nasıl yerli araç oluyor. Şunun farkında değiller. Dünyada rekabetçi bir ortam var. Bu otomobilin fikri mülkiyet hakları, mühendisliği, yönetici kararları tamamen Türkiye’ye ait. Biz burada yabancı bir ürünü getirip araca entegre etmemiz gerekiyorsa bundan asla çekinmeyiz. Çünkü biz dünyada rekabetçi olacak çok önemli bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bunun gereği neyse onu da yapmaktan çekinmeyiz.”

    Varank, TOGG ile sürekli iletişim halinde olduklarını kaydederek, “Bu araçlar 2022’nin sonunda yola çıktığında yerlilik oranı yüzde 51 olacak. 2026 yılında yerlilik oranı yüzde 68 seviyelerine çıkacak.” dedi.

     “Salgınla mücadelede toplumumuzun neredeyse tüm kesimlerine dokunduk”

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, salgınla birlikte aslında hiç de alışık olmadıkları bir düzene ayak uydurmaya çalıştıklarını belirterek, küresel ticaretteki ve global ekonomideki daralmalardan bahsetti.

    Türkiye’nin gelişmiş ülkelere kıyasla salgın sürecini daha iyi yönettiğini dile getiren Varank, “Vatandaşımızın sağlığı kadar, ekonomik durumunu da dikkate alıyoruz. İstihdam, finansa erişim ve sosyal yardım politikalarımızla toplumun neredeyse tüm kesimlerine dokunduk.” diye konuştu.

    İmalat sanayisinde kapasite kullanımının, siparişlerin, üretim ve ihracatın güçlü bir ivme yakalandığını aktaran Varank, şu bilgileri verdi:

    “Daha da önemlisi, sabit yatırımlarda ciddi artış görüyoruz. Reel sektörün yatırım talebi, ocak-ekim döneminde geçen seneye göre yüzde 21 arttı. İlk 10 ayda 159 milyar liralık sabit yatırım için 8 bin 396 teşvik belgesi düzenledik. Altını özellikle çizmek istediğim bir husus var. Bizim en temel önceliğimiz, üretim cephesinde kalıcı ve güçlü bir toparlanmayı yakalayarak istihdamda ciddi artışlar sağlamak.”

    Varank, ekonomi yönetiminden sorumlu tüm bakanlıkların, sıkı bir koordinasyon ve ekip ruhuyla çalıştığını, güç birliğiyle üstesinden gelemeyecekleri hiçbir sorunun bulunmadığını söyledi.

    Salgının Avrupa ve Türkiye’deki seyrine bağlı olarak alınan kısıtlama kararlarının ülkeyi etkileyebileceğini dile getiren Varank, “Dolayısıyla ihraç pazarlarımızın çeşitlendirilmesi önem kazanıyor. İşte MÜSİAD EXPO gibi geniş kapsamlı etkinlikler, ticaret hacmimizin düşük olduğu ülkelerle yeni işbirlikleri geliştirmemize vesile oluyor.” dedi.

    Bakan Varank’tan TOGG ve karavan standına ziyaret

    Bakan Varank, açılış etkinliğinin ardından beraberindeki heyetle TOGG standını ziyaret ederek Türkiye’nin Otomobili’nin üretim sürecine ilişkin yetkililer ile fikir alışverişinde bulundu.

    Koronavirüs sürecinde önemi artan karavanlara ilişkin MÜSİAD tarafından hayata geçirilen Karavan Park Projesi’nin tanıtıldığı standa uğrayan Varank, ilgililerden bilgi aldı.

    MÜSİAD Kadın ve Genç MÜSİAD stantlarını da ziyaret eden Varank, burada fotoğraf çektirdi.

  • Bursa GUHEM törenle açıldı

    Bursa GUHEM törenle açıldı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile TÜBİTAK işbirliğinde yapılan Avrupa’nın en büyük ve dünyanın sayılı merkezlerinden olan Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı törenle ziyarete açıldı.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursa’ya kazandırılan Bilim ve Teknoloji Merkezi’yle bütünleşik bir yapıda inşa edilen, BTSO, Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK işbirliğinde kente kazandırılan Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi, törenle kapılarını uzay ve havacılık meraklılarına açtı. Zeplin şeklindeki mimarisiyle kente görsel anlamda da değer katan GUHEM’in açılış törenine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Vali Yakup Canbolat, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman çok sayıda davetli katıldı.

    Geleceğimiz gelecek nesillerin elinde

    GUHEM’in açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, özellikle son iki yüz yılda dünya hâkimiyetine sahip ülkelerin, hep bilime önem veren teknolojik gelişimi sağlayan ülkeler olduğunu, Türkiye’de de bilim ve teknolojiye verilen önemin her zamankinden daha fazla olduğunu söyledi. Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında söz sahibi olması noktasında gece gündüz mesai harcadığı için Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a teşekkür eden Başkan Aktaş, “Tabii ki bu çalışmaların, bu gayretlerin meyvelerini bugün bir bir topluyoruz. Özellikle savunma sanayi, bilişim ve yazılım alanlarında yerli ve milli teknoloji ürünleri üreten firmalarımız, kurumlarımız her geçen gün artıyor. Artık insansız hava araçları, helikopterler, yerli uydular üretebiliyor ve bunlara yerli yazılımlar yükleyebiliyoruz. Bu alanlarda dünyanın sayılı ülkeleri arasına giriyoruz. Bu atılımı sürdürebilmemiz için Ar-Ge çalışmalarına daha da ağırlık vermeli ve firmaları teşvik etmeliyiz. Bu alanlarda yetişmiş insan kaynağı da çok önemli. Geleceğimiz gelecek nesillerin elinde. Gençlerimizi, çocuklarımızı bu alanlara yönlendirerek kendi insan kaynağımızı üretebiliriz” dedi.

    Bilim serüveni 2012’de başladı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 2012 yılında kurulan Bilim ve Teknoloji Merkezi ile Bursa’nın bilim serüvenin başladığını dile getiren Başkan Aktaş, bu merkezi Bursa’ya kazandıran geçmiş dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye teşekkür etti. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi içindeki yaklaşık

    2 bin 500 metrekarelik alanda öğrencileri bilimle buluşturan merkezin yoğun ilgi görmesinin ardından Büyükşehir Belediyesi imkânlarıyla yapılan Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin de 2014 yılında hizmete açıldığını belirten Başkan Aktaş, “Tabii biz Bursa olarak sadece bilim merkezi inşa etmekle kalmadık. Geleceğin nitelikli işgücünü bugünden yetiştirmek, onları motive etmek, yetenekleri doğrultusunda doğru bir şekilde yönlendirmek, onlara “ben de yapabilirim” duygusunu aşılamak amacıyla çıkılan yolda bugün Türkiye’nin en büyük bilim festivali olan Science Expo’yu ülkemize kazandırdık. Yine ülkemizin en heyecanlı festivallerinden biri olan ve ilgiyle takip edilen Teknofest’e katılım sağlıyoruz. Ülkemizdeki bilim ve teknoloji merkezlerinin, tasarımlarından imalatına kadar her şeyi yurt dışı destekli yapılıyordu. Cumhurbaşkanımızın başlattığı yerli ve milli seferberlik doğrultusunda yurt dışı alımlarını durdurarak, Kültür AŞ’nin bünyesinde bu alanda çalışmalara başladık. Bu yıl itibariyle Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezindeki yerli ürün sayısı şu an yüzde 40’lara ulaştı. Türkiye’de önümüzdeki bir yıl içinde 200 deney düzeneğinin yüzde 80’ini yerli olarak, Kültür AŞ tarafından inşallah biz üretmiş olacağız. Amacımız 2022 yılında ürettiğimiz ürünleri yurt dışına satmak ve 2023 yılına kadar dünyadaki ilk 5 üretici arasına girmek” diye konuştu.

    Geleceğin astronotlarını yetiştireceğiz

    GUHEM’in Büyükşehir arazisi üzerine inşa edildiğini dile getiren Başkan Aktaş, alt ve üst yapı çalışmaları ile çevre düzenlemesi için yaklaşık 35 milyon TL’lik katkıda bulunduklarını hatırlattı. Başkan Aktaş, “Bugün eğer kendi savunma sistemlerini, İHA’larını ve SİHA’larını üreten bir Türkiye’den bahsediyor isek, tabii ki bu gelişim sürecini de burada yansıtmaya çalışacağız. Bina önüne Savunma Bakanlığı’ndan bir adet F-4 e uçağın hibe edilmesine ilişkin protokoller imzalandı ve çalışmalar yürütülüyor. Bunun yanında yerli ve milli uçaklarımızın sergilenmesi amacı ile kurum ve kuruluşlarla görüşmelerimiz devam ediyor. İHA, SİHA ve çeşitli roketlerin sergilenmesi amacıyla projelendirme çalışmalarımız devam ediyor. Uzay ve havacılığa dair ne varsa ziyaretçilerimiz burada hepsine tanık olacak. Öncelikle şunu söylemeliyim ki biz bu projeyi bir Bursa projesi olarak değil, Türkiye projesi olarak görüyoruz. Bursa’mız ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

    Uzay ve havacılık temalı ilk bilim merkezi

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, ‘Bursa, bir sonraki atılımını uzay ve havacılık alanlarında gerçekleştirip, yeni kümelenmelerin ev sahibi olabilir’ diyerek yola çıktıklarını GUHEM fikrinin de buradan doğduğunu söyledi. GUHEM’in Bursa’da uzay ve havacılık alanlarında, farkındalığı artıracağını ve bu alanda yapılabilecek çalışmalara ilham vereceğini ifade eden Bakan Varank, “Tabi GUHEM’in ülkemiz için, bir ilk olma özelliği de var. Şöyle ki; burası aynı zamanda Türkiye’nin uzay ve havacılık temalı ilk bilim merkezi. 14 bin metre kare kapalı alana sahip bu merkez için, 130 milyon liranın üzerinde bir yatırım yapıldı. Burada çok güzide bir işbirliği örneğini de gösterdik. Araziyi Büyükşehir Belediyemiz verdi ve ayrıca tüm çevre düzenlemelerini üstlendi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, bu gördüğünüz güzel ve orijinal binayı ortaya çıkardı. Bağlı kuruluşumuz TÜBİTAK da; merkezin içindeki temaları belirledi, sergileri tasarladı, eğitim atölyeleri de dahil olmak üzere merkezde ihtiyaç duyulan tüm araç-gereç ve malzemeleri tedarik etti, kurulumlarını gerçekleştirdi. Yani Bursa’yı ülkemizin en önemli bilim ve teknoloji merkezlerinden birisi yapmak için, aslında tüm taraflar güç birliği yaptı” dedi.

    Ödüllü mimari

    Mimarisiyle dikkat çeken GUHEM binasının, uluslararası jüri kurulu tarafından; bugünün ve geleceğin en iyi yapılarının seçildiği 2019 Avrupa Gayrimenkul Ödülleri’nde “kamusal yapılar” kategorisinde ödül de aldığını hatırlatan Bakan Varank, “Bu merkezde: İnteraktif eğitim düzenekleri, havacılık eğitim simülatörleri, kimya ve biyoloji laboratuvarı, inovasyon eğitim laboratuvarı gibi yapılar var. Havacılık ve uzay temalı 2 sergi katında toplam 169 sergi ünitesi ve 2 eğitim alanı tasarlandı, bunların hepsi yerli firmalarca üretildi. Yani GUHEM; ülkemizi uzay ve havacılık alanlarında dünyada söz sahibi yapacak gençlerimizi, çocuklarımızı yetiştirmek için atölye ve laboratuvar ortamları sunuyor. Onlara farklı deneyimleri test etme ve eğitim imkânları sağlıyor. Geleceğin astronotlarını ve pilotlarını GUHEM’den çıkarmak istiyoruz. Biliyorsunuz 20 yıllık bir hayali gerçekleştirerek Türkiye Uzay Ajansını kurduk. Kendimize koyduğumuz iddialı hedefleri, yakın zamanda milli uzay programıyla kamuoyuna duyuracağız. İşte GUHEM, uzay alanındaki hedeflerimize ulaşmada, bizim için önemli bir kilometre taşı olacak” diye konuştu.

    Rekabet uzaya taşındı

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay ise, teknolojiye dayalı uluslararası rekabetin artık yeryüzünden uzaya taşındığı yeni bir dönemden geçildiğini vurguladı. Bursa iş dünyasını temsilen bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda 2013 yılından itibaren özellikle otomotiv ve makine gibi sektörlerdeki firmaların üretim yeteneklerini uzay, havacılık, savunma, nano teknoloji, kompozit malzemeler ve mekatronik gibi ileri teknoloji gerektiren alanlara dönüştürmeyi hedeflediklerini kaydeden Burkay, “Kent ekonomisindeki değişim ve dönüşümün startını verdiğimiz 2013 yılında ortaya koyduğumuz GUHEM projemizi de işte bu vizyon doğrultusunda hayata geçirdik. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak 70, TÜBİTAK’ın ise 60 milyon TL’lik yatırımı ile toplamda 130 milyon TL’ye mal olan GUHEM’i, modern mimari yapısı ve estetiğiyle tıpkı Sidney opera binası gibi sembol bir eser olarak Bursa’mıza kazandırmış olduk. Sanayi ve teknoloji bakanlığımızın destekleri, Büyükşehir Belediyemiz ve TÜBİTAK’ın işbirliğinde yapımını tamamladığımız bu merkez sayın Cumhurbaşkanımızın ülkemizi uzay ligine taşıma kararlılığı doğrultusunda Bursa’mıza uzay ve havacılık yolculuğunda yeni bir misyon yükleyecektir. GUHEM gibi yeni nesillerin ufkunu açan merkezlerimizle birlikte üretken zihinlerimizin kabiliyeti ve teknolojideki dönüşüm hamlemiz, Bursa’mızı ve ülkemizi dünya vitrininde çok daha güçlü bir konuma yükseltecektir” dedi.

    Bursa Valisi Yakup Canbolat ile Bursa Milletvekilleri Efkan Ala ve Hakan Çavuşoğlu da Türkiye’nin Uzay ve havacılık temalı ilk bilim merkezini Bursa’ya kazandıran Bursa Büyükşehir Belediyesi, BTSO ve TÜBİTAK’a teşekkür etti.

    Konuşmaların ardından Vali Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş ve BTSO Başkanı Burkay, günün anısına çeşitli hediyeler verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, gerek Bilim ve Teknolojisi Merkezi gerekse de GUHEM’in Bursa’ya kazandırılmasında büyük emek harcayan geçmiş dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye de tablo hediye etti.

    Kurdele kesip, Türkiye’nin uzay ve havacılık temalı ilk bilim merkezini ziyarete açan Bakan Varank ve protokol üyeleri, daha sonra GUHEM’i gezdi.

  • Mustafakemalpaşa’da 50 yıllık altyapı yenileniyor

    Mustafakemalpaşa’da 50 yıllık altyapı yenileniyor

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak Mustafakemalpaşa İlçesi’nin içme suyunu sil baştan yenileyecek 326 kilometrelik hattın temeli Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı törenle atıldı.

    Bursa’nın daha sağlıklı ve yaşanabilir bir kent olması için ulaşımdan altyapıya, spordan çevreye kadar her alanda farklı projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, diğer taraftan da tüm ilçelerde yaşam kalitesini yükseltecek yatırımlara devam ediyor. Avrupa Yatırım Bankası’ndan sağlanan ve Mustafakemalpaşa, İnegöl ve Karacabey ilçelerini kapsayan 50 milyon Euro’luk krediyle BUSKİ Genel Müdürlüğü marifetiyle yapılacak dev altyapı yatırımına İnegöl ve Karacabey’in ardından Mustafakemalpaşa’da da start verildi. Yaklaşık 48 milyon TL’ye mal olacak ve toplamda 326 kilometrelik hattın sil baştan yenileceği projenin temeli, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Vali Yakup Canbolat, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, Bursa Milletvekilleri Efkan Ala, Hakan Çavuşoğlu, Mustafa Esgin, Osman Mesten, Zafer Işık ve Ahmet Kılıç, AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman ile ilçe halkının da katıldığı törenle atıldı.

    50 yıllık altyapı yenileniyor

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Mustafakemalpaşa’nın 100 bini aşan nüfusuyla Bursa’nın batıdaki gelişmeye en açık ilçelerinden biri olduğunu söyledi. Mustafakemalpaşa’nın ticaret, sanayi, tarım, hayvancılık ve turizmle öne çıkan bir ilçe olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Birçok ilçemizde olduğu gibi Mustafakemalpaşa ilçemizde de yatırımlar devam ediyor. Ben Kasım 2017’de göreve başlamıştım. O tarihten bu zamana 31 kilometre sıcak asfalt, 160 kilometre sathi kaplama, 7600 metre oto korkuluk, 32 bin metre bordür, tretuvar, 53 bin metrekare parke temini, köprüler ve diğer düzenlemelerle beraber yaklaşık 191 milyonluk bir bedeli buraya harcadık. Yine en ücra mahallelere varana kadar 121 kilometre içme suyu hattı, 52 kilometre kanalizasyon hattı, 4.7 kilometre yağmur suyu hattı imalatı, dere temizliği, 3 tane içme suyu deposu, arıtma tesisi, gölet ve sulama tesisini hayata geçirdik. Bu ilçemizin altyapısı 1970’li yıllarda yapılmış. Yüzde 60 mertebesinde kayıp kaçak var. Sık sık arızalar meydana geliyor. Avrupa Yatırım Bankası kredimizle başlattığımız bu proje ile bu manada ihtiyaç kalmayacak. Proje kapsamında 8 kilometre içme suyu arıtma tesisi ile su deposu arası isale hatları, 208 kilometre içme suyu şebeke hattı, 110 kilometre evsel bağlantılar olmak üzere toplamda 326 kilometrelik bir çalışma yapılacak. İnşallah çok kısa bir zaman içerisinde kanalizasyon ve yağmursuyu ile alakalı da ihaleyi yapıp, ilçe halkımızla buluşturacağız. Bu proje Mustafakemalpaşa’da yaşayan her bir bireyin hayaliydi. Bir şehrin gelişmişliğin önemli göstergelerinden bir tanesi. Bu ana tanıklık etmek bizim için son derece büyük bir mutluluk. Mustafakemalpaşalı hemşehrilerimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.

    Bursa’ya böyle hizmetler yaraşır

    Bursa’da temel atma ve açılışlarla dolu bereketli bir gün yaşadıklarını dile getiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise artık ömrünü tamamlayan 1970’li yıllardan kalma içme suyu şebekesinin bu proje ile yenileceğini hatırlattı. Böyle büyük bütçeli yatırımların ilçe belediyesi tarafından yapılmasının kolay olmadığını ifade eden Bakan Varank, “Sağ olsun Büyükşehir Belediyesi elini taşın altına koydu. Gerekli finansmanı buldu ve bugün yaklaşık 50 milyon liraya mal olacak bu şebekenin temel atmasını gerçekleştiriyoruz. Siyasette bazıları yatırımlara karşı, bazıları da sadece yerin üstüne çalışır. Yerin altına kimse yatırım yapmaz. Niye gözükmüyor diye. Ama aslında vatandaşın sorununu çözecekseniz o yerin altına da o yatırımları yapmak zorundasınız. İşte bugünkü temel atma yereldeki uyumun en güzel örneklerinden. Aslında AK belediyecilik budur. Hem Büyükşehir Belediyemiz, hem de ilçemizde Bursalılar AK Parti’ye güvendi yetki verdi. Bu güvenin sonucunda ilçemiz tarihindeki en büyük yatırımın temellerini atıyoruz. Biz su zengini bir ülke değiliz. Kaynaklarımızı korumak mecburiyetindeyiz. Maalesef eski şebekede yüzde 60’lara varan kayıp kaçaklar vardı. Bu oran çok yüksek. İşte yeni hattımızda bu kayıp kaçak oranını da düşürmüş olacağız. Toplam 326 kilometrelik bir hatla Mustafakemalpaşa’nın bu sorununu tarihi gömmüş olacağız. Hem Mehmet Kanar, hem de Alinur Aktaş başkanımıza bu tarihi yatırım ve hizmet için teşekkürlerimi sunuyorum. Bursa’ya, AK belediyeciliğe işte bunun gibi hizmetler, bunun gibi yatırımlar yaraşır” diye konuştu.

    Bakan Varank, konuşmasının sonunda, işin 850 gün olan bitim süresini ise müteahhit firmanın sahibi ile görüşerek 700 güne indirdi.

    AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin de Mustafakemalpaşa’nın Bursa yüzölçümünün yüzde 25’inden fazla yüzölçümüyle bir üretim merkezi olduğunu hatırlatarak, içme suyu hattını tamamen yenileyecek proje nedeniyle başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti.

    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar da seçimden önce içme suyu borularını değiştireceklerinin sözünü verdiğini hatırlatarak, Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle 18 ay gibi kısa bir sürede temeli atarak sözünü tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

    Konuşmaların ardından Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar günün anısına Bakan Varank’a hediye takdim ederken, daha sonra Bakan Varank ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ilk borunun döşeneceği kanala kürekle zemin malzemesi atarak, çalışmayı resmen başlatmış oldu.

  • Varank: Türk sanayisi kendini ispatladı

    Varank: Türk sanayisi kendini ispatladı

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Güçlü sanayi altyapımız, iyi yetişmiş insan gücümüz ve mükemmele yakın işleyen tedarik ağlarımızla, ülkemize yatırım yapan hiç kimseyi yarı yolda bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Pandemide Türk sanayisi kendini ispatladı. Acil durumlara müdahale kapasitesiyle gücünü gösterdi” dedi.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Bursa’ya geldi. Bakan Varank, ilk olarak Nestlé Türkiye’nin Karacabey’de, Tıbbi Amaçlı Beslenme Ürünlerinin Yerlileştirilmesi projesi kapsamında Türkiye’nin ilk Medikal Beslenme Ürünleri fabrikasının temel atma törenine katıldı. Bakan Varank’a Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa milletvekilleri eşlik etti.

    Bursa’ya son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte geldiklerinde, Türkiye’nin otomobili fabrikasının inşaatını başlattıklarını belirten Bakan Varank, o günden bu yana şehrin enerjisine, enerji kattığını ifade etti.

    “MEDİKAL BESLENME ALANINDA BÜYÜK BİR YERLİLEŞME HAMLESİ UYGULAMAYA GEÇİYOR”

    114 senedir Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Nestle’nin, Türkiye’deki ilk medikal beslenme fabrikasının temellerini Bursa’da atmakta olduğunu kaydeden Bakan Varank, “Bu tesis, Nestle’nin 2011 yılından bu yana ülkemize yaptığı en büyük yatırım olacak. 250 milyon liralık yeni yatırımla kurulacak bu fabrika, doğrudan ve dolaylı 400 kişiye istihdam sağlayacak. Firmanın Çin’de buna benzer bir yatırımı bulunuyor. Çin’den sonra böyle bir fabrikayı ilk kez, ülkemizin taşıdığı potansiyeli dikkate alarak, Bursa’da kuruyorlar. En ileri otomasyon teknikleri ve en yeni teknolojilerin kullanılacağı bu fabrika, Ağustos 2021’de üretime başlayacak. Üretime geçildiğinde, medikal beslenme ürünleri ithalatımızın yüzde 63’ü artık Türkiye’den karşılanabilir hale gelecek. Yani aslında bu yatırımla, medikal beslenme alanında büyük bir yerlileşme hamlesi uygulamaya geçmiş oluyor” dedi.

    “MEDİKAL ÜRÜNLER, ARTIK ÜLKEMİZDE ÜRETİLECEK”

    Doktorlar tarafından reçetelenen ve eczanelerde satılan beslenme ürünlerinin artık Türkiye’de üretileceğinin altını çizen Bakan Varank, “Bu ürünler; çocuklardaki pediatrik alerjiden tutun da yaşlılardaki yetersiz beslenme sorunlarına kadar farklı sağlık problemlerine çözümler sunuyor. Maalesef kanser, cerrahi müdahale ve nörolojik hastalık gibi sebeplerden ötürü, bazı vatandaşlarımız doğal yoldan beslenmede zorluklar yaşayabiliyor. Bu hastaların sağlıklı beslenebilmeleri için gereken medikal ürünler; işte bu fabrika sayesinde, artık ülkemizde üretilecek.” diye konuştu.

    “TÜRKİYE, EMSALLERİNE GÖRE DAHA HIZLI BİR TOPARLANMA SÜRECİNE GİRDİ”

    2020 yılının koronavirüsün gölgesi altında geçtiğini dile getiren Bakan Varank, küresel salgının dünyadaki tüm dengeleri sarstığını, doğru bilinen bütün ezberleri bozduğunu ifade etti. Bu süreçte farklı destek programlarıyla milyonlarca vatandaşa yaklaşık 40 milyar lira destek verildiğini söyleyen Bakan Varank, “Kamu bankalarımız kredi musluklarını açtı. Teknoparklarda ve Ar-Ge merkezlerinde uzaktan çalışmayı kolaylaştırdık. Bu politikaların yardımıyla Türkiye, emsallerine göre daha hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Dış talepteki canlanma da, ekonomiye güç kattı. İlk 9 ayda 142 milyar liranın üzerinde yatırım için teşvik belgesi verdik. Bu yatırımlar tamamlandığında 220 binin üzerinde vatandaşımıza yeni iş imkânları doğacak. Yılın ilk üç çeyreğinde Türkiye genelinde, 10 bin 802 sanayi tesisi üretime geçti, yani 2019’a göre yüzde 12’lik bir artış söz konusu. Eylül ayı ihracatımız 16 milyar doları aşarak, tüm zamanların Eylül ayı ihracat rekorunu kırdı. Ben son 1 haftada; Erzurum, İstanbul, Malatya ve Denizli’de bizzat sahadaydım, sanayicilerimizle bir araya geldim, fabrikaları gezdim. Herkes işini büyütmek istiyor” ifadelerini kullandı.

    “UYGULADIĞIMIZ POLİTİKALARDA YERLİ YA DA YABANCI AYRIMI YAPMIYORUZ”

    Ülkedeki yabancı firmaların gayet verimli ve karlı çalıştıklarını, hiçbirinin ciddi bir şikayeti olmadığını kaydeden Bakan Varank, “Salgınla birlikte global firmalar, üretimde tek merkeze bağlı kalmanın sakıncalarını bizzat yaşayarak gördüler. Şu an yatırım kararlarını tekrar gözden geçiyorlar. Küresel üretimde ağırlık merkezi Uzak Doğu’dan uzaklaşmaya, daha geniş coğrafyalara yayılmaya başlıyor. Yeni merkezler ortaya çıkacak, güç dengeleri değişecek. Türkiye, çok güçlü bir bölgesel üretim ve inovasyon merkezi olabilir. İnanın bunun önünde hiçbir engel yok. Güçlü sanayi altyapımız, iyi yetişmiş insan gücümüz ve mükemmele yakın işleyen tedarik ağlarımızla, ülkemize yatırım yapan hiç kimseyi yarı yolda bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Pandemide Türk sanayisi kendini ispatladı. Acil durumlara müdahale kapasitesiyle gücünü gösterdi. Zor zamanlarda nasıl inovatif çözümler üretebileceğini kanıtladı. Biz de Bakanlık olarak aktif, öngörülebilir ve şeffaf bir ekonomi diplomasisi izliyoruz. Sektörlerle istişare etmeden, asla karar almıyoruz. Fikirden ürüne, üründen pazara girişimcinin, yatırımcının yanındayız. Uyguladığımız politikalarda yerli ya da yabancı ayrımı da yapmıyoruz. Önümüzdeki aylarda; küresel değer zincirlerinden daha fazla pay almak ve dış yatırımları daha güçlü bir şekilde ülkemize çekmek için önemli atılımlarımız olacak. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’yle birlikte, ülkemizin Doğrudan Yabancı Yatırım Stratejisi’ni hazırlıyoruz. Yeni dönemin ruhunu yakalayıp; sonuç ve etki odaklı bir stratejiyle, inşallah hızla yol alacağız. Elbette Bursa, bu noktada bizim en önemli yol arkadaşlarımızdan biri olacak” değerlendirmesinde bulundu.

    1960’lı yıllarda Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesinin oluşturulduğu Bursa’da, şu an 17 organize sanayi bölgesinin bulunduğuna ve 192 binin üzerinde vatandaşın buralarda çalıştığına işaret eden Bakan Varank, ayrıca son 8 yılda Bursa’da 57 milyar liranın üzerinde özel sektör yatırımına teşvik verdiklerini, bu yatırımlarla da 60 binin üzerinde ilave istihdam oluşmasını sağladıklarını söyledi. Bursa’nın yatırım teşviklerinde her zaman ilk 5’te yer aldığını söyleyen Bakan Varank, Bursa’nın sanayi ve teknolojide, ülkenin gözbebeği illerinden biri olmaya devam edeceğini vurguladı.

    Bakan Varank daha sonra, protokol üyeleri ile birlikte tesisin temel atma töreninin açılışını gerçekleştirdi.

  • Varank: Dünyada 13’üncü sıraya yükseldik

    Varank: Dünyada 13’üncü sıraya yükseldik

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Uluslararası patent başvurularımız 2019’da yüzde 47 arttı. Bu artış, ülkemizdeki makine, ilaç, kimya, bilgisayar ve elektrik-elektronik gibi yüksek teknoloji alanlarındaki yeni buluşlardan kaynaklandı. Böylece ilk defa dünyada 13’üncü sıraya yükselmiş olduk” dedi.

    Bakan Varank, Türk Patent ve Marka Kurumu’nda düzenlenen ‘Patentle Türkiye -2. Ulusal Üniversiteler Patent Yarışması ödül törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Varank, patent konusunun stratejik bir öneme sahip olduğunu, bir ürünün patentinin alındığında o ürünle ilgili her türlü hakkın sadece kişiye ait olduğunu bildirdi. Bu sayede ürünün başkaları tarafından üretiminin, kullanımının, satılmasının veya taklit edilmesinin engellendiğini aktaran Varank, “Bir buluş patentlendiği zaman tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 20 yıl süreyle koruma altına alınıyor. Yani aslında her bir patent başvurusu en az 20 yıllık bir hedefe ve vizyona sahip. Patentli bir buluşunuz varsa 20 yıl boyunca değer üreten bir ürüne sahip olmanın yanında, koruma süresi dolduktan sonra da topluma mal olabilecek bir ürünü geliştirmenin gururunu da yaşıyorsunuz” dedi.

    ‘DÜNYADA 13’ÜNCÜ SIRAYA YÜKSELMİŞ OLDUK’

    Türkiye’nin 18 senede sınai mülkiyet alanında önemli başarılara imza attığına dikkat çeken Varank, yıllık patent başvuru sayısının 20 kat, yerli patent tescil sayısının da 27 kat arttığını söyledi. Bakan Varank, “Marka başvurularında 2011 yılından beri Avrupa’da birinci sıradayız. Salgın sürecine rağmen bu yılın ilk 8 ayında patent, marka ve tasarım başvuruları geçen senenin üzerinde seyrediyor. Çok daha dikkat çekici bir veriyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Uluslararası patent başvurularımız 2019’da yüzde 47 arttı. Bu artış, ülkemizdeki makine, ilaç, kimya, bilgisayar ve elektrik-elektronik gibi yüksek teknoloji alanlarındaki yeni buluşlardan kaynaklandı. Böylece ilk defa dünyada 13’üncü sıraya yükselmiş olduk. Hindistan, İsrail, Avustralya ve Finlandiya gibi ülkeleri geride bıraktık. Küresel patent başvurularında üst basamaklara çıktığınızda aslında bir anlamda patentin devler ligine girmiş oluyorsunuz. Ülkenizde uluslararası standartlarda inovasyon yapma kabiliyetinin ne denli geliştiğini tüm dünyaya göstermiş oluyorsunuz. Sınai mülkiyetin bütün alanlarında her zaman ilk 10 ülke içinde yer almayı hedefliyoruz. Son yıllarda gösterdiğimiz başarılar, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesinde ne denli iddialı olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor. İşte Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla bu iddiamızı daha da güçlendireceğiz” ifadelerini kullandı.

    ‘LİSE ÖĞRENCİLERİNİ DE KAPSAYACAK’

    Patentle Türkiye Yarışması kapsamında 98 farklı üniversiteden 584 patent başvurusu aldıklarını belirten Bakan Varank, gençlerin başvurularının elektrik-elektronik, makine, otomotiv, biyomedikal, kimya ve inşaat alanlarında olduğunu ifade etti. Üniversiteler tarafından yapılan patent başvurularının araştırma ve inceleme raporları ücretlerinde yüzde 50 teşvik indirimi uyguladıklarını kaydeden Varank, şunları kaydetti:

    “Bugün buradan bir müjde vermek istiyorum; Patentle Türkiye Yarışması, bundan sonra sadece üniversiteleri değil lise öğrencilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığımızla işbirliği yapıyoruz. Ayrıca yarışmaya faydalı model bileşenini de ekliyoruz. Böylece öğrencilerimiz, yenilik içeren küçük buluşlarıyla da yarışmaya katılabilecek. 1 Kasım 2020’de Patentle Türkiye’nin üniversite ve lise öğrencileri için yeni başvurularını almaya başlayacağız. Milli Eğitim Bakanlığımız da özellikle son dönemde bu alanda çok kıymetli çalışmalar yürüttü. 2019-2020 eğitim öğretim yılının temasını ‘patent, faydalı model ve tasarım’ olarak belirleyip, bir seferberlik başlattı. Başvuru sayılarına ilişkin hedefler koyduk. Bu sene MEB’e bağlı okullar tarafından şu ana kadar 151 patent ve faydalı model, 209 marka ve 94 tasarım başvurusu yapıldı. Patentle Türkiye Yarışması’yla ile birlikte bu başvuru sayılarında belirgin bir artış olmasını bekliyoruz.”

    Konuşmaların ardından Bakan Varank ve Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Habip Asan dereceye giren üniversite öğrencilerine ödüllerini takdim etti.

  • Bakan Varank’tan 300 fabrika iddialarına yanıt

    Bakan Varank’tan 300 fabrika iddialarına yanıt

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, geçen hafta resmi açılışı yapılan Gaziantep’teki 300 fabrikaya ilişkin ortaya atılan iddialara yönelik, “Gaziantep sanayicileri 15 milyar liraya yakın yatırım yaptılar, 45 bin vatandaşımıza doğrudan istihdam oluşturdular. Muhalefet, komple yeni yatırımla ilave yeni yatırım arasındaki ayrımı bile bilmiyor, bir firmanın birden fazla fabrikası olabileceğini kafaları almıyor.” dedi.

    Bakan Varank, video konferans yöntemiyle katıldığı Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, OSBÜK ile bir önceki toplantının yapıldığı mayıs ayıyla kıyasla daha pozitif ve güçlü bir görünüm olduğunu söyledi.

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde gösterdikleri ekonomik mücadeleyle Türkiye’nin birçok ülkeden pozitif yönde ayrıştığını vurgulayan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde istihdam, finansman ve sosyal yardım alanlarında kritik adımlar attıklarını dile getirdi.

    Varank, Sosyal Koruma Kalkanı alanındaki politikalarla 15 milyona yakın vatandaşın hayatına dokunduklarını ifade ederek, kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, işsizlik ödeneği ve sosyal destek programlarıyla vatandaşlara 33 milyar liraya yakın ödeme yapıldığını bildirdi.

    “Ekonomik güven göstergeleri yükseldi”

    Sanayi üretiminin, sokağa çıkma kısıtlaması olan dönemlerde bile durmadığına dikkati çeken Varank, şöyle devam etti:

    “Uyguladığımız politikaların sonucu olarak, hazirandan itibaren ekonomi tekrar canlanmaya başladı. İmalat sanayinde siparişler, üretim, kapasite kullanım oranları ve ekonomik güven göstergeleri yükseldi. Eylülde 52,8 değerini alan İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi, 4 aydır eşik değerin üzerinde bir performans gösteriyor. Veride en dikkat çekici gelişmeyse, istihdam oluşturma hızının güçlenmesi. Firmalar artan siparişler doğrultusunda, Şubat 2018’den beri en yüksek oranda istihdam artışı gerçekleştirdi. Üretim 10 sektörün 8’inde artış gösterirken, en hızlı üretim artışı kimya, plastik ve kauçuk kategorisinde oldu.”

    “OSB’lerde elektrik tüketiminde rekor”

    Varank, bu gelişmelere paralel olarak sanayideki elektrik tüketiminin artış eğiliminde olduğunun altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:

    “Organize Sanayi Bölgelerimiz, eylülün ilk 25 gününde, son 6 ayın elektrik tüketimi rekorunu kırdı. Marta göre yüzde 7 daha fazla elektrik tüketiyorsunuz, bu üretimin izlediği seyir açısından çok anlamlı bir gösterge. Dolayısıyla üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler, şimdiden güçlü bir büyümeye işaret ediyor. Ümit ediyorum ki, bu performansı yılın son çeyreğinde de sürdürecek, 2021’e iyi bir başlangıç yapacağız.”

    Varank, reel sektörün ilk 8 aydaki yatırım talebinin salgın koşullarına rağmen, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 30 daha fazla olduğunu vurgulayarak, “Ağustosta 911 yeni teşvik belgesi düzenledik. Sadece bu belgelerin yatırıma dönmesi sayesinde 18 milyar liranın üzerinde yatırım yapılacak ve 28 bin 400 vatandaşımıza yeni iş imkanları oluşacak.” diye konuştu.

    “Sahada ne olup bittiğinden haberleri yok”

    Son dönemde gerçekleştirilen toplu fabrika açılışlarına da değinen Varank, 1 ay önce Gebze’de Makine İhtisas ve İMES OSB’de yer alan 40 fabrikanın açılışını yaptıklarını anımsattı. Varank, geçen hafta sonu da Gaziantep’te 300 tesisin resmi açılışını yaptıklarını hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Bu fabrikalar için Gaziantep sanayicileri 15 milyar liraya yakın yatırım yaptılar, 45 bin vatandaşımıza doğrudan istihdam oluşturdular. Ortada gerçekten muazzam bir emek var. Bu emeği takdir etmek yatırım yapan sanayicilerimize moral vermek için bu törenleri düzenliyoruz.

    Biz bunları yaparken, hiçbir üretimi hiçbir katma değeri olmayan, heykel açmayı yatırım sanan muhalefet de boş durmadı. Anlamadan, dinlemeden hemen saldırıya geçti. Biz güya fabrika diye lokanta, eczane, market açmışız, 40-50 yıllık fabrikaları, sıfırdan açıyor gibi göstermişiz. İddiaları neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Bu arkadaşlar, komple yeni yatırımla ilave yeni yatırım arasındaki ayrımı bile bilmiyor. Ayrıca, firma açmakla üretim tesisi açmanın aynı şey olduğunu zannediyorlar. Bir firmanın birden fazla fabrikası olabileceğini kafaları almıyor. Sahada ne olup bittiğinden zerre haberleri yok, hiçbir şey bilmiyorlar ama laf çok, ezber çok.”

    “Gaziantep sanayicisi iddialara yerinde yanıt verdi”

    Gaziantep’te açılışı yapılan bazı fabrikalara ilişkin bilgilerin yer aldığı kartları gösteren Varank, “Gaziantep sanayicisi de bu süreçte bütün iddialara yerinde yanıt vermek üzere, basın turu düzenledi ve bu iddiaların gerçek olmadığını ispatladı. 300 firmalık listede bir firmanın başka bir firmanın yerine yanlışlıkla yazılması üzerinden bütün bu tezvirat başlatıldı. OSB bu 300 firmalık listeyi kendisi yayınladı. Kamuoyunu yanıltmak istese böyle bir listeyi yayınlar mı? Cehaletin bu kadarıyla uğraşmak çok üzücü.” değerlendirmesinde bulundu.

    Varank, geçen hafta Diyarbakır’a gerçekleştirdiği ziyarette, bölgesel kalkınmayı destekleyen projelere imza atmanın yanında, Lice’de terör sebebiyle yıllardır kapalı duran bir fabrikayı yeniden ayağa kaldırdıklarını, bölgenin en büyük mermer fabrikalarından birinin 10 yıl sonra 35 milyon liralık yeni yatırımla tekrar üretime döndüğünü vurguladı.

    “1676 belge verildi”

    Son 5 ayda Bakanlıkça atılan adımlardan bahseden Varank, yoğun bakım solunum cihazından aşı ve ilaç geliştirme projelerine kadar gerçekleştirilen çalışmaları anlattı.

    Varank, Türk Standardları Enstitüsü kanalıyla güvenli üretim, hizmet, turizm ve okulum temiz belgeleri vermeye başladıklarını, bu kapsamda şimdiye kadar toplam 1676 belge verdiklerini bildirdi.

    İlçe bazlı teşvik sistemini de hataya geçirdiklerini anımsatan Varank, bölgesel yatırımları özendirecek önemli bir yeniliği daha uygulamaya aldıklarını söyledi.

    Varank, yoğun istihdam gerektiren yatırımlara esnek SGK işveren prim desteğini getirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

    “Emek yoğun yatırımlarda yatırımcıya vergi indirimi desteği yerine, ilave SGK istihdam desteği talep etme hakkını da veriyoruz. Bu esnek teşvik metoduyla, bölgesel ölçekte yoğun istihdam sağlayacak yatırımlara kolaylık sağlıyoruz. Sahadan gelen talepleri dikkate alarak, bölgesel teşvik kapsamında desteklenen yatırım konularına yenilerini ilave ettik. Rekabet gücümüzü ve çevreye duyarlı üretimi teşvik etmek üzere, Ar-Ge ve çevre yatırımlarına sağladığımız finansman desteğinin üst limitini 1 milyon liradan 1,8 milyon liraya çıkardık.”

    Bilişim Vadisi, Albaraka Katılım ve Vakıf Katılım ortaklığında kurdukları 100 milyon liralık bir Girişim Sermayesi Fonu ile erken aşama girişimlere destek sunmanın yanında, onlara ölçek kazandırma yolunda da kritik bir mekanizmayı harekete geçirdiklerini belirten Varank, OSB yönetimlerini bu fona yatırım yapmaya çağırdı.

    Toplantıda, OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü de sektörün mevcut durumu ve taleplerine ilişkin konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Bakan Varank, katılımcılardan gelen soruları kabul etti.