Etiket: mutasyon

  • “Vakaları düşürelim ki Türkiye’ye özgü mutasyon ortaya çıkmasın”

    “Vakaları düşürelim ki Türkiye’ye özgü mutasyon ortaya çıkmasın”

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, koronavirüsteki mutasyonların, virüsün kontrolsüzce yayılma şansı bulduğu için ortaya çıktığını söyledi. Ünal, “Biz yurt dışından bu mutasyonlu virüsü almasak bile Türkiye’deki vaka sayıları yüksek seyrederse Türkiye’nin kendi içinde başka bir mutant suş (değişmiş gen) ortaya çıkabilir. Onun için aşılama, bağışıklık kazanılması çok önemli. Ama bu sırada da vaka sayılarını mutlaka düşürmemiz lazım ki kendimize özgü bir mutant suş ortaya çıkmasın” dedi.

    Prof. Dr. Necmettin Ünal, İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da görülen mutasyonlu virüsle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ünal, “Özellikle aşı üretici firmalardan kötü olasılığa karşı hazırlıklar var. ‘Yeni gelişen mutant suşa yönelik olarak 2’nci dozdan sonra bir 3’üncü doz yapılabilir mi’ ya da ‘aynen grip aşılarında olduğu gibi eski virüs ve yeni mutant virüse etkili olacak aşı gibi bir arada verilebilir mi, bivalan ya da polivalan aşılar gibi aşılar yapılabilir mi’ bununla ilgili tartışmalar var. Dünyadaki salgının devamı ve virüsün tipine göre bu tür aşılarda da geliştirmeler, değiştirmeler mutlaka olacaktır. Türkiye’de eski suş hala hüküm sürüyor. Hafif sayılarda da artış oldu. 6 bin seviyelerinden 7 bine doğru gitti. Dolayısıyla eski suş hala hüküm sürdüğü için ona karşı olan koruma tedbirlerini devam ettirmek zorundayız” dedi.

    ‘TÜRKİYE’DE BAŞKA MUTANT SUŞ ORTAYA ÇIKABİLİR’

    Prof. Dr. Ünal, mutant suşun ortaya çıkmasının nedenine ilişkin, “Bu virüs kontrolsüzce yayılma şansı buldu, yayıldı, genişledi ve her yeni yayılmada kendinde bir değişiklik yapma potansiyeline sahip oldu. Bu şu anlama geliyor; biz yurt dışından bu virüsü almasak bile Türkiye’deki vaka sayıları yüksek seyrederse Türkiye’nin kendi içinde başka bir mutant suş ortaya çıkabilir. Onun için aşılama, bağışıklık kazanılması çok önemli. Ama bu sırada da vaka sayılarını mutlaka düşürmemiz, en altta tutmamız lazım ki kendimize özgü bir mutant suş ortaya çıkmasın. Ben aşımı oldum, bunun bağışıklık sistemini harekete geçirip maksimum etkiye sahip olması için 2-3 hafta beklemem gerekiyor. 2-3 hafta sonra ben Türkiye’de bulunan virüs için bağışıklık kazanmış olacağım; ama bilimin hemen hemen net çözemediği noktalardan birisi, ‘kendimi korurken bir virüse taşıyıcı olup size bulaştırabilir miyim’ bu netleşmiş durumda değil. Dolayısıyla aşı olanların ve hastalığı geçirenlerin bile hastalık taşıyabileceğini göz önüne alıp maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymaya devam etmesinden başka çaremiz yok. Bu korunma yeni mutant suşlarla karşı karşıya kalabileceğimiz olasılığını da düşünerek onlardan korunmak ve onların yayılmasına engel olmak için de uygulanması gereken politika” ifadelerini kullandı.

    ‘YENİ YAŞAM KOŞULLARINI BELİRLEMEMİZ LAZIM’

    Prof. Dr. Ünal, dünyadaki aşı üretim kapasitesine bakıldığı zaman insanların aşılanabilmesinin 2022’ye sarkabileceğini kaydetti. Ünal, “Bu arada mutant suşla ilgili olayların da olumsuz gittiğini farz edelim. Onun için bizim uzun vadeli politikalarımızı oluşturmamız lazım. İnsanlar bir taraftan hastalıktan korkuyorlar; ama bir taraftan hayatlarını idame ettirmek zorundalar. Dolayısıyla orta vadede 2, 3 belki 5 sene bunun devam edeceği gibi düşünüp yeni yaşam koşullarını belirlememiz lazım. Yeni yaşam koşullarında ‘okullar kapanır, restoranlar kapanır, oteller kapanır’ diyemezsiniz. Çünkü buradan zincir halinde parasını kazanan, ekmeğini kazanan insanlar var. Bu şartlar altında ne yapmamızı çok iyi hedeflememiz lazım. O zaman ne yapacağız? Okuldasınız ‘2 öğretmende virüs çıkarsa şu tedbirleri alırım’, ‘okulun olduğu bölgede PCR pozitifliği şu seviyeye çıkarsa okulu geçici olarak kapatırım; ama PCR sayısı şunun altına düşerse okulu açarım’ gibi buna benzer kuralların ortaya atılması ve tüm sektörlerde sistemin tekerleğin bir miktar dönmesine izin vermekten başka çaremiz yok. Ama devletin tüm parametreleri izleyerek her sektörde, kriterlere dayalı bir stratejik planlamayı net olarak ortaya koyması lazım. Ama burada vazgeçilmeyecek 4 tane kural var; maske, mesafe, temizlik kuralları ve sosyal ortamların mümkün olduğu kadar az tutulması” dedi.

  • Türkiye’de vaka sayısındaki artışta mutasyon etkisi

    Türkiye’de vaka sayısındaki artışta mutasyon etkisi

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavirüste günlük vaka sayılarının 5 binden 7 binlere çıkmasında ülkede görülen mutasyonun etkili olmuş olabileceğini söyledi. İlhan, “Şu anda Bilim Kurulu’nda Türkiye’de mutasyonlu virüsün detaylı izlenmesi yapılıyor. Alt tiplendirilmesi yapılıyor; acaba İngiltere’den mi yoksa Güney Afrika’dan mı geldi diye bununla ilgili detaylandırma yapılıyor” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de mutasyonlu virüs tespit edilen vatandaş sayısının 128’e yükseldiğini, 17 şehirde İngiltere varyantının görüldüğünü açıkladı. Toplum Bilimleri Kurulu üyesi, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, mutasyonlu virüsün Türkiye’de yayılma oranına ilişkin DHA’ya değerlendirmede bulundu. İlhan, Tokat ve farklı illerde mutasyonlu virüsün görüldüğüne vurgu yaparak, “Bu durum mutasyonlu virüsün Türkiye içerisinde yayılımda olduğunu gösteriyor. Zira hepimiz düşünmeliyiz ki, mutant virüs eğer Tokat’ta görülüyorsa, İstanbul veya Ankara’da da görülme ihtimali söz konusu olabilir” dedi.

    ‘ÇOK DAHA DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKİYOR’

    Mutant virüsün bulaşma ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayan İlhan, “Ocak ayı başında İngiltere’deki bilim insanları ile konuştuğumuzda ya da oranın Sağlık Bakanı’nın açıklamalarına baktığımızda bulaş ihtimalinin yüksek olduğunu, öldürücülüğün yüksek olmadığını söylemişlerdi. Bu yeni olduğu için biz de bilmiyoruz, o yüzden iyi takip etmek gerekiyor. Şu an ise, daha farklı bir açıklama içerisindeler. Diyorlar ki ‘evet bulaştırıcılık fazla; ama vefatlarda da yüzde 30’a yakın artış söz konusu olabilir, yani öldürücülüğü de artabilir’. Eğer böyle olursa çok daha dikkatli olmamız gerekiyor” diye konuştu.

    VAKA ARTIŞINDA MUTANT VİRÜS ETKİSİ

    İlhan, vaka sayılarının son dönemde 5 binli rakamlara kadar düşmesinin ardından tekrar 7 binler seviyesine geldiğini hatırlatan İlhan, “Mutant virüsün ülkemizde olduğunu biliyoruz. Hatta bir hesap yapmak gerekirse, yüzde 30 artış olduğunu söyleyebiliriz; çünkü vaka sayılarımız 5 binden 7 binli rakamlara çıktı. Burada hem mutant virüs etkili olmuş olabilir hem de vatandaşların hafta sonu bir araya gelmesi, aşının başlamasıyla beraber rehavete kapılması, maske ve fiziksel mesafeye önem vermemesi etkili olmuş olabilir. Bu durum daha net bilinmediği için yapılacak tek şey korunmaya dikkat etmektir. Şu an mutant virüs Türkiye’de olduğuna göre, bulaştırıcılık ihtimalinin yüksek olduğu da kanıta dayalıysa vatandaşlar olarak bizim yapmamız gereken kurallara daha çok uymamız. Maskeyi daha çok takmamız, fiziksel mesafeye daha çok dikkat etmemiz, kapalı ortamlarda bir araya gelmekten çekinmemiz ve mutlaka bulunduğumuz ortamı havalandırmamız olmalıdır. Aksi takdirde bulaşın daha fazla olacağını, rakamların daha fazla yukarıya doğru gideceğini düşünmemiz gerekiyor” dedi.

    ‘BİLİM KURULU’NDA TAKİP EDİLİYOR’

    İlhan, mutant virüsün yayılımının şehir şehir takip edildiğini, Türkiye’de farklı bölgelerde ve coğrafi dağılımlarda olduğunu söylemenin mümkün olduğunu kaydetti. Bilim Kurulu’nda da bu konunun takip edildiğine dikkat çeken İlhan, “Mutant virüsle bildiğimiz koronavirüste bulaşma yolları arasında hiçbir fark söz konusu değil. Öte yandan semptomlarda ve bulgularda da bir fark söz konusu değil. O yüzden ayırt etmek çok güç. Bu nedenle daha dikkatli olmak dışında elimizde başka hiçbir seçenek söz konusu değil. Şu anda Bilim Kurulu’nda Türkiye’deki tüm virüsün izlendiği gibi mutasyonlu virüsün de detaylı izlenmesi yapılıyor. Alt tiplendirilmesi yapılıyor. Acaba ‘İngiltere’den mi yoksa Güney Afrika’dan mı geldi’ diye bununla ilgili bir detaylandırma yapılıyor. Ayrıca olası mutant virüsteki tedavi değişimleri söz konusu olursa bunun da değerlendirilmesi yapılıyor. Ama sahada filyasyonda fark eden bir şey yok. Mutant virüse sahip kişilerin yine izolasyonu ve yine gerekirse hastanede tedavileri yapılıyor; aynı şekilde temaslıların da taranması yapılıyor. Süre içerisinde başka bir değişim olacak mı, bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Bilim Kurulu Üyesi’nden mutasyon açıklaması! “Hastalığın şiddetini artırdığına dair kanıt yok”

    Bilim Kurulu Üyesi’nden mutasyon açıklaması! “Hastalığın şiddetini artırdığına dair kanıt yok”

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Turan, koronavirüste şu ana kadar olan mutasyonların hastalığın şiddetini artırdığına yönelik bir veri olmadığını söyledi. Prof. Dr. Turan, “Evet; bazı mutasyonlar gerçekleşti. Ama hastalığın şiddetini arttırdığına dair bir kanıt şu an elimizde yok. Mutasyonların sonucunda hastalık şiddetini etkileyen bir durumla ben yoğun bakımlarımızda karşılaşmadım” dedi.

    İngiltere’de ortaya çıkan ve daha bulaşıcı olduğu belirtilen Covid-19’un yeni türü yayılmaya devam ederken, son olarak Rusya İnsan Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma Kurumu Başkanı Anna Popova da Rusya’da ilk kez Covid-19’un mutasyona uğrayan yeni türünün tespit edildiğini açıkladı. Pandemi ile mücadelenin merkezlerinden Ankara Şehir Hastanesi’nde Yoğun Bakım Uzmanı, Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Turan, koronavirüs salgınında şu ana kadar meydana gelen mutasyonların, hastalığın şiddetini artırdığına şahit olmadıklarını söyledi. Prof. Dr. Turan, bu mutasyonların olumsuz etkisine hastanede ve özellikle yoğun bakımdaki hastalarda rastlamadığına dikkat çekti.

    ‘HASTALIĞIN ŞİDDETİNİ ARTIRDIĞINA DAİR KANIT YOK’

    Prof. Dr. Turan, ”Mutasyonla ilgili çok fazla sayıda haber ve bilgi çıkmış durumda. Dünyadan da sürekli bilgi geliyor. İngiltere’de başlayan mutasyonların duyurulmasıyla birlikte hepimiz alert olduk. Burada en büyük merakımız ‘mutasyonun hastalık şiddeti üzerine etkisi ne olacak?’ Şu anda hastalık şiddetine dair olumsuz bir bilgi elimize gelmedi; dünyadan da ülkemizden de. Evet; bazı mutasyonlar gerçekleşti. Ama hastalığın şiddetini arttırdığına dair bir kanıt şu an elimizde yok. Kişisel olarak şunu söyleyebilirim ki virüs yaşamını devam ettirmeye çalışıyor aslında. Her türlü önlemi arttırdığımızda virüs başka bir yol deniyor. O nedenle mutasyona uğruyor. Bu tam da bir savaş gibi aslında. Bu mutasyonların sonucunda hastalık şiddetini etkileyen bir durumla ben yoğun bakımlarımızda karşılaşmadım” ifadelerini kullandı.

  • Pfizer/ BioNTech’ten mutasyon açıklamas

    Pfizer/ BioNTech’ten mutasyon açıklamas

    Türk bilim insanı Profesör Uğur Şahin’in kurucusu olduğu BioNTech ve ABD’li Pfizer tarafından geliştirilen yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşısının, virüsün İngiltere ve Güney Afrika’da ortaya çıkan mutasyonlarına karşı etkili olduğu açıklandı. Pfizer ve Teksas Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yapılan çalışmada, koronavirüsün vücuda tutunduğu başak proteininde meydana gelen değişikliklerinin etkisiz hale getirildiği belirtildi.

    ABD’li ilaç üreticisi Pfizer ve Teksas Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yapılan bir laboratuvar çalışmasına göre Pfizer/BioNTech aşısı İngiltere’de ve Güney Afrika’da ortaya çıkan koronavirüs mutasyonlarına karşı etkili oldu.

    Pfizer’da viral aşı bilimcisi olan Phil Dormitzer, çalışmada aşıyı olan insanlardan alınan kanların incelendiğini belirtti. Dormitzer, sonuçların cesaret verici olduğunu ifade ederek, “Şimdi 16 farklı mutasyonu test ettik ve hiçbirinin gerçekten önemli bir etkisi olmadı. Bu iyi haber” ifadelerini kullandı.

    Öte yandan, “Bu aşının geri kalan 17. mutasyonda da etkili olacağı anlamına geliyor” diyen Dormitzer, aşını mutasyonlara olan etkisini görmek için çalışmaya devam ettiklerini ve haftalar içinde daha fazla veriye sahip olmayı umduklarını aktardı.

    EN KRİTİK MUTASYONU ETKİSİZ HALE GETİRDİ

    İngiltere’de Ekim ayında ortaya çıkan ve 35’i aşkın ülkeye sıçrayan mutant virüse “VUI-202012/01” olarak isimlendirildi. Bu varyant, 17 farklı mutasyon ile koronavirüsün diğer türlerinden farklılaşıyor. Meydana gelen genetik değişikliklerin ise en önemlisinin N501Y adı verilen ve başak proteininde görülen mutasyon oluşturuyor. Mutasyon, koronavirüsün ACE2 reseptörlerine bağlanarak insan hücrelerine girmesini sağlayan ve virüse “taç” görünümünü veren başak proteinlerinde ) meydana geldiği için önem arz ediyor. Çünkü bu durum virüsün yaklaşık yüzde 50-70 arasında daha bulaşıscı olmasına nedne oldu.

    Çalışmayı gerçekleştiren bilim insanları, aşının başak proteininin N501Y mutasyonu ile koronavirüsü nötralize etmede etkili olduğunu belirtti. Daha önce başak proteinindeki mutasyonun aşıların etkisini azaltabileceğinden endişe ediliyordu.

    GÜNEY AFRİKA VARYANTINDA DA SONUÇ VERDİ

    Bilim adamları, piyasaya sürülen aşıların özellikle Güney Afrika’da ortaya çıkan yeni mutasyona karşı koruma sağlayamayacağına dair endişelerini de dile getirmişlerdi.

    İngiltere’de yer alan Reading Üniversitesi’nde hücresel mikrobiyoloji alanında doçent olan Simon Clarke, bu haftanın başında her iki mutasyonun ortak bazı yeni özelliklere sahip olmasına rağmen, Güney Afrika’da ortaya çıkan varyantın , başak proteininde daha kapsamlı değişiklikler içeren “bir dizi ek mutasyon”un bulunduğunu söyledi. Fakat Dormitzer, aşının “501Y.V2” adı verilen Güney Afrika varyantına karşı da etkili olduğunun göründüğünü ifade etti.

    Diğer taraftan, bilim insanları daha önce sentetik haberci RNA teknolojisini kullanan Pfizer/BioNTech ve Moderna aşılarının bir virüsün yeni mutasyonlarını hedeflemek için hızlı bir şekilde ayarlanabileceğini açıkladı. Koronavirüs aşısını bulan Türk bilim insanı Uğur Şahin, gerektiği takdirde altı hafta içerisinde yeni mutasyona karşı aşı geliştirebileceklerini açıklamıştı.

  • “Yerli aşı mutasyona karşı etkili”

    “Yerli aşı mutasyona karşı etkili”

    Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız; Erciyes Üniversitesi’nde üretilecek olan yerli aşının İngiltere’de mutasyona uğrayan korona virüse karşı da etkili olacağını söyledi.

    Erciyes Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız; Erciyes Üniversitesi’nde Faz-2 çalışmalarına başlanan yerli aşının, inaktif aşı olduğu için mutasyona uğrayan virüse karşı da etkili olacağını bildirdi.

    Çalışmalarda hiçbir yan etkisinin görülmediği, kullanımı engelleyecek bir sorun olmadığını gördüklerini ifade eden Prof. Dr. Yıldız, “Bizim aşımız inaktif bir aşı, Çin aşısı ile aynı. Yani biz Çin aşısının sadece zaman olarak gerisindeyiz. Onlar Faz-3’ü bitirmek üzereler. Bizim aşımız Faz-1’i bitirdi ve Faz-2’ye başladık. Faz-1’de aşının güvenilirliğine bakılır. Bu açıdan baktığımızda bizim aşımızda bazı kan testlerinde ufak tefek değişiklikler olsa da hiçbir yan etkisinin olmadığı, aşıyı kullanmamızı engelleyecek bir sorun olmadığını gördük. Bu açıdan bakıldığı zaman, güvenlik bakımından Çin aşısı ile aynı noktadayız. Etkinlikte ise Faz-2 aşamasında bakılacak. Çalışmalar devam ediyor. Özellikle mutasyona uğrayan virüslere bakıldığı zaman bu inaktif aşıların onlara da etkili olacağını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Gönüllü olarak kendi aşımıza katkı vermeliyiz”

    Aşı çalışmalarına katılmak üzere yeterince gönüllü bulamadıklarının da altını çizen Prof. Dr. Yıldız, vatandaşlardan bu konuda katkıda bulunmalarını istedi. Yıldız, “Aşı çalışmaları hiçbir kesinti olmadan devam ediyor ama tabi ki bu işler biraz zaman alıyor. Maalesef bu çalışmalara katılmak üzere yeterince gönüllü bulamıyoruz. Gönüllü olmak isteyenlerin mutlaka kendi aşımıza katkı vermeliyiz. Bu aşıyı vurulmalarında her hangi bir sorun çıkmayacağını Faz-1 aşısında gördük. Çin aşısı ve bizim aşımız benzer aşılar, farklı değiller aşılar” diye konuştu.

  • Bakan Koca’dan mutasyon açıklaması

    Bakan Koca’dan mutasyon açıklaması

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca virüs mutasyonuyla alakalı açıklama yaptı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca mutasyonla iligili açıklamaları:

    “Virüste MUTASYON ve varyasyon değişikliklerinin izlenmesi için Halk Sağlığı referans laboratuvarlarımız düzenli olarak ülkemizin çeşitli bölgelerinden örnekleri incelemektedir. Bu incelemeler kapsamında belirlenen varyasyon ve MUTASYONLAR Dünya Sağlık Örgütü ile paylaşılmaktadır. MUTASYON tedbir uygulamaları kapsamında son dönemde İNGİLTERE’ DEN ülkemize gelen ve test sonucu pozitif çıkan kişilerin PCR örnekleri ile ülkemizin çeşitli bölgelerinden örnekler referans laboratuvarımızda TAM GEN SEKANSLAMA YÖNTEMİ ile incelenmiştir. Ne son dönemde yurda ilgili ülkelerden giriş yapan PCR pozitif vakalardan alınan numunelerde ne de yurdun çeşitli bölgelerinden toplanan örneklerde İNGİLTERE ‘NİN rapor ettiği GEN MUTASYONUNA RASTLANMAMIŞTIR. Düzenli incelemelerimiz devam edecek.”

    https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1342880374268026880

  • Mutasyonlu virüs 12. ülkeye sıçradı

    Mutasyonlu virüs 12. ülkeye sıçradı

    İngiltere’de tespit edilen ve yüzde 70 daha bulaştırıcı olduğu bilinen yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) daha hızlı yayılan türüne İsveç’te de rastlandığı bildirildi. İsveç; Fransa, Almanya, Danimarka, Hollanda, İsviçre, Avustralya, Belçika, Japonya, İrlanda, Singapur ve İskoçya’nın ardından “B117” varyasyonun tespit edildiği İngiltere dışındaki on ikinci ülke oldu.

    İsveç Sağlık Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Sörmland bölgesinde Kovid-19’un mutasyona uğramış türünün İngiltere’den gelen bir kadında tespit edildiği ve bunun İsveç’te bilinen ilk vaka olduğu ifade edildi. İsveç böylelikle “B117” ya da “VUI – 202012/01” adlı mutasyonla enfekte olan bir vaka bildiren İngiltere dışındaki dışındaki on ikinci ülke oldu. Açıklamada, söz konusu kişinin hastanede tedavi altında bulunduğu aktarıldı.

    AŞILAMA YARIN BAŞLIYOR

    “Sürü bağışıklığı” stratejisi başarısız olan ülkede koronavirüse karşı aşılamaya yarın başlanacak.

    Sağlık Genel Müdürlüğü Başkanı Sara Byfors, Türk bilim insanları Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucusu olduğu Alman biyoteknoloji şirketi BioNTech ile Amerikan ilaç şirketi Pfizer’ın yeni tip koronavirüse karşı geliştirdiği aşı ile yarın başlanacak aşılama sürecine ülkesinin hazır olduğunu söyledi.

    İSVEÇ’TE CAN KAYBI 8 BİNİ GEÇTİ

    İsveç Sağlık Genel Müdürlüğü, ülkede bugüne kadar 396 bin 48 Kovid-19 vakası görüldüğünü ve virüs kaynaklı 8 bin 279 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

    40’I AŞKIN ÜLKEDEN İNGİLTERE’YE SEYAHAT KISITLAMASI

    Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkeler, mutasyona uğrayan yeni tip coronavirüs (Covid-19) varyantının yayılmasıyla ilgili endişeler nedeniyle İngiltere’den gelişleri yasakladı. İngiltere’den yapılan yapılan uçuşlar İspanya, Romanya,  Belçika, Suudi Arabistan, Kuveyt, İsviçre, Hindistan ve Hong Kong dahil olmak üzere 40’ı aşkın ülke tarafından askıya alındı.

     

  • Uzmanından koronavirüs mutasyonu açıklaması

    Uzmanından koronavirüs mutasyonu açıklaması

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi İmmünoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Barbaros Oral, koronavirüse ilişkin son açıklanan mutasyon ve bundan sonra saptanacak küçük mutasyonların, mevcut aşıların ve antikor temelli tedavilerin etkinliğini olumsuz yönde etkilemesini beklemediklerini ifade etti.

    Önceki hafta İngiltere’den gelen ‘virüs mutasyona uğradı’ haberleriyle birlikte geliştirilen aşının işe yarayıp yaramayacağı tartışma konusu oldu. BUÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İmmünoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Barbaros Oral, “Son açıklanan mutasyon ve bundan sonra saptanacak küçük mutasyonların mevcut aşıların ve antikor-temelli tedavilerin etkinliğini olumsuz yönde etkilemesini beklemiyoruz. Ayrıca koronavirüsler çok hızlı mutasyona uğramadıkları için antijenik sürüklenmeye (yani virüs yapısında köklü bir değişikliğe) sebep olacak mutasyon gelişene kadar birkaç yıl geçeceği ve bu dönemde aşıların etkin olarak kullanılarak salgının kontrol edilebileceğini öngörüyoruz” dedi.

    ÖNGÖRDÜĞÜMÜZ BİR HIZI VAR

    Virüslerin çoğalabilmek için enfekte ettikleri kişilerin hücrelerini kullandıklarını açıklayan Prof. Dr. Barbaros Oral; “Virüsler soylarını idame ettirebilmek ve kendilerine yeni yaşam alanları yaratabilmek için bağışıklık sisteminden kaçmaya veya daha bulaştırıcı özellik kazanmaya yönelik kaçış mekanizmaları geliştirmeye eğilimlidirler. Bu mekanizmalardan biri de genetik kodlarını değiştirmeleri yani kaçış mutasyonlarını oluşturmalarıdır. Bu mutasyonlar sonucu virüsler antikorlar gibi bağışıklık sistemi bileşenleri tarafından tanınmayacak yeni dış proteinleri sergileyebilir ya da hastalık kliniğinin ağırlığını etkileyecek yönde bazı proteinlerini değişikliğe uğratabilir. COVİD-19’dan sorumlu SARS-CoV-2 virüsünün de 2020 yılının Ocak ayından bu yana yaklaşık ayda bir kez mutasyona uğradığı gözlenmektedir. Bu diğer tüm koronavirüslere benzerlik gösteren ve beklenen bir mutasyon hızıdır” diye konuştu.

    AŞININ ETKİSİZ OLMASI İÇİN ÇOK FAZLA SAYIDA MUTASYON OLMASI GEREKLİ

    Aynı zamanda Türk İmmünoloji Derneği Başkanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Barbaros Oral; “Gerek enfeksiyonun geçirilmesi gerekse aşılanma sonucu geliştirilen antikorlar ve bağışıklık sistemi hücreleri poliklonal dediğimiz virüsün sadece bir parçasını değil birçok farklı kısımlarını tanıma özelliğine sahip çeşitlilikte üretilir. Yani bir bölgede oluşan mutasyona bağlı değişiklik olsa da diğer kısımlara karşı gelişen bağışıklık yanıtının enstrümanları etkinliklerini sürdürmektedir. Aşıların ve antikor transferi-temelli tedavi (konvelesan plazma tedavisi gibi) yaklaşımlarını tamamen etkisiz hale gelmesi için çok fazla sayıda mutasyonun meydana gelmesi gerekir. Yani büyük bir antijenik sürüklenmenin söz konusu olması gerekir ki, bu durumda artık SARS-CoV-2 değil SARS-CoV-3 salgınından söz etmek gerekir” şeklinde konuştu.

    CİDDİ BİR MUTASYON OLANA KADAR SALGIN KONTROL ALTINA ALINIR

    Virüsün mutasyonlarının izlenmesi, epidemiyolojik ve klinik verilerin bilim insanlarıyla gerçek zamanlı ve doğru olarak paylaşılarak daha sağlıklı değerlendirmelerin yapılmasının etkin önlemler alınması adına kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Oral; “Sonuç olarak, bu son açıklanan mutasyon ve bundan sonra saptanacak küçük mutasyonların mevcut aşıların ve antikor-temelli tedavilerin etkinliğini olumsuz yönde etkilemesini beklemiyoruz. Ayrıca, koronavirüsler çok hızlı mutasyona uğramadıkları için antijenik sürüklenmeye (yani virüs yapısında köklü bir değişikliğe) sebep olacak mutasyon gelişene kadar birkaç yıl geçeceği ve bu dönemde aşıların etkin olarak kullanılarak salgının kontrol edilebileceği öngörülmektedir” dedi.

  • Bilim Kurulu Üyesi: Umarım kötü senaryo gerçekleşmez

    Bilim Kurulu Üyesi: Umarım kötü senaryo gerçekleşmez

    Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, koronavirüsün mutasyona uğramasıyla ilgili, “Panik yapmaya gerek yok ama dikkatli olmak ve süreci yakından takip etmekte fayda var. Umarım kötü senaryo gerçekleşmez. Virüsün mutasyonu da yeniden bir salgını tetiklemez” dedi.

    Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, İngiltere’de koronavirüsün yüzde 70 daha hızlı yayılmasına neden olan mutasyon ilgili Demirören Haber Ajansı’na (DHA) konuştu. Koronavirüsün mutasyon geçirmesinin yaratacağı etkilerin netlik kazanmadığını belirten Prof. Dr. Özlü, panik yaşanmamasını ancak önlemleri de elden bırakmamak gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Özlü, “Yeni bir virüs varyantı ortaya çıktı. Ciddi bir mutasyon geliştiği görüldü ancak bu mutasyonun etkisiyle ilgili yapılan değerlendirmelerin toplumdaki karşılığını net olarak bilmiyoruz. Bazı gözlemlerle bu uyarlanıyor denildi ama bunu zaman içinde net halde göreceğiz. Panik yapmaya gerek yok ama dikkatli olmak ve süreci yakından takip etmekte fayda var. Mutasyonların ortaya çıktığı alanlara baktığımızda virüsün daha kolay bulaştırıcı bir hale gelebileceğini öngörebiliyoruz. İngiltere’deki vaka artışları da buna paralel geliştiği için böyle bir korku ortaya çıktı” diye konuştu.

    ‘MUTASYONLARIN TOPLUMDAKİ KARŞILIĞI BİLİNMİYORDU’

    Koronavirüslerin daha önce de mutasyon geçirdiğini hatırlatan Prof. Dr. Özlü, “Aslında mutasyon her zaman olan bir şey ama bu mutasyonların toplumdaki karşılığı bilinmiyordu. Virüsün davranışını değiştirici bir mutasyon olduğu şu ana kadar görülmemişti ama bu mutasyonun virüsü daha kolay bulaştırıcı hale gelmesine yardımcı olduğu, virüse bu konuda avantaj sağladığı yönündeki değerlendirmeler, buna paralel olarak İngiltere’deki vaka artışlarından sorumlu olabileceği gözlemler biraz tedirginliğe yol açtı. Bence de tedbirli olmakta yarar var” dedi.

    UMARIM KÖTÜ SENARYO GERÇEKLEŞMEZ

    Mutasyon geçiren koronavirüsün hastalık oluşturucu ve öldürücü etkisinin, yayılma hızından daha önemli olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Özlü, “Esas olan burada virüsün bulaştırıcılığının yanında hastalık oluşturucu gücünde bir değişiklik olup olmadığı, ölümcüllük oranında bir değişiklik olup olmadığı, bağışıklık oluşturmada farklılığın olup olmadığı gibi soruların cevabını henüz tam olarak bilmiyoruz ama bununla ilgili endişe yaratacak bir bilgi de elimizde yok. Umarım kötü senaryo gerçekleşmez. Virüsün mutasyonu da yeniden bir salgını tetiklemez. 2020’yi hepimiz zor geçirdik, bu kötü deneyime dayanan korkularımız var. Yeni bir virüs, yeni bir salgın, yeni bir dalgalanmaya yol açar mı diye endişe ediliyor. Bundan dolayı İngiltere’ye uçuşlar ve sınırlar kapatıldı. Bunları ön tedbir olarak görmek lazım” ifadelerinde bulundu.

    ‘BULAŞTIRICILIĞININ ARTMASI VİRÜSE KOL KANAT TAKMAZ’

    Sosyal izolasyona dikkat edilmesinin altını çizen Prof. Dr. Özlü, ” Virüsün bulaştırıcılığının artması ona kol kanat takmaz, virüs kendi kendine bulaşmıyor. Virüsü bize bulaştıran bir insan ve biz ona fırsat vermezsek virüs bize bulaşamaz. Virüsün bulaşması için birinin bize taşıması lazım. Süreç içerisinde virüsün kolay bulaşması, hızlı yayılması söz konusu olsa bile tedbir alarak önleyebiliriz. Esas olan şey sosyal izolasyona uymak. Dün bunu yapıyorsak bugün 3 kat daha fazla yapmamız lazım. Topluma, kalabalıklara, başka insanlarla beraber olacağımız kapalı alanlara özellikle girmemeye çalışmak lazım. Kendi hane halkımızla birlikte olmakta yarar var” şeklinde konuştu.

    ‘OLUMSUZ BİR KANIT DA YOK’

    Prof. Dr. Özlü ayrıca, mutasyona uğrayan koronavirüsün aşı çalışmalarına karşı bir etkisi olup olmayacağıyla ilgili ise “Tartışılan konular, aşıyla ilgili sorular, hastalanma ve ölümle ilgili bir değişiklik oluşacak mı? gibi soruların henüz karşılığı bilinmiyor ama bu konuda olumsuz bir kanıt da yok. Olumsuz bir sonuca evrileceğine dair elimizde bilgi yok” dedi.

  • Sağlık Bakanı’ndan mutasyon açıklaması

    Sağlık Bakanı’ndan mutasyon açıklaması

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, virüsün mutasyona uğraması ve bulaşıcılık hızının artmasına yönelik yaptığı değerlendirmede bulundu.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İngiltere’de görülen ve yayılımı yüzde 70 oranında arttıran koronavirüs mutasyonuna yönelik açıklamalarda bulundu.

    Sonuçların kısa sürede tecileneceğini ifade eden Sağlık Bakanı Koca, “Genel Müdürlüğümüz salgının başından beri ülkemizde görülen tüm virüs suşlarında gen mutasyonunu düzenli olarak taramaktadır. Eylül ayından beri ülkemizde görülen suşların incelenmesi kısa sürede neticelenecektir” dedi.