Yangın, Fatih Sultan Mahallesi Tepe Sokak’taki 4 katlı binanın 4’üncü katında çıktı. İddiaya göre, A.A.’nın yaşadığı dairenin mutfak kısmında yangın çıktı.
Dumanlar daireyi kaplarken, A.A. dışarıya çıktı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulunulmasıyla adrese itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın söndürüldü. Yangın sebebiyle mutfak kullanılamaz hale geldi.
Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
Bursa’da yaşayan tüm özel ihtiyaç duyan bireylerin, sosyal yaşamın her alanında engelsiz bir şekilde yer alabilmesi amacıyla birbirinden farklı projeleri hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nde de çok özel bir etkinliğe imza attı.
Melek Yüzler Down Sendromu Derneği ve Referans Mutfak Akademisi işbirliğinde düzenlenen yemek yapma etkinliği 10 down sendromlu çocuk ve ailelerinin katılımıyla Referans Akademi mutfağında gerçekleştirildi. Etkinlik için özel olarak hazırlanan şef önlüklerini giyip, şapkalarını takan özel şefler, tezgahın başına geçip, profesyonel şefler ve annelerinin de desteğiyle mutfaktaki hünerlerini sergiledi.
Kendi eserleri olan yemekleri özenle hazırlayan özel şefleri, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da yalnız bırakmadı. Kendisi de önlük giyip, mutfak tezgahının başına geçen Başkan Aktaş da özel şeflerle birlikte yemek yaptı. Başkan Aktaş, daha sonra özenle hazırlanan yemekleri, yine özel şeflerle birlikte tattı.
Down sendromunun tedavisi mümkün olmayan bir hastalık olduğunu, ancak sosyalleşme ve eğitime yönelik etkinliklerin bu özel çocuklar için çok önemli olduğunu hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da farklı bir etkinliğe imza attık. Çocuklarımız bugün yemek yaparak hünerlerini sergilediler. Bir şeyi başarabildiğini görmek onların motivasyonu için önemli. Biz de bu konuda farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Hayat farklılıklarla daha güzel. Artı bir farkla çocuklarımız çok güzel” dedi.
Melek Yüzler Down Sendromu Derneği Başkanı Burcu Büyükburç da etkinliğe katkı veren Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Büyükburç, “En büyük arzum farklılıkları ortadan kaldırıp, farkındalıkları ortaya çıkarmak. Aynı zamanda herkesten tek bir ricam var. Artık hayatımızdaki bu engelli bireyler lafını kaldırıp, özel bireyler lafını kullanmak. Çünkü bizim hayatımızda hiçbir engel yok” diye konuştu.
BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez yaptığı açıklamada, ilk etapta bölgeye hemen hazır çorba, hazır paket yemek ve kumanya gönderdiklerini, ikinci ve üçüncü gün ise afet bölgesinde mobil mutfaklar kurduklarını söyledi. Başkan Dönmez, “Bursa’nın yanı sıra deprem bölgesi ve yakınlarında da hizmet veren üyelerimiz hiç zaman kaybetmeden mutfaklarını hiç tereddüt etmeden tüm depremzedelere açarak yemek dağıtımına başladı. Hızla koordine olarak bölgeye personel ve ekip ekipman desteğinde bulunduk. Bu afet bize STK’ların ne kadar güçlü olabileceğini gösterdi” dedi.
Yardımların doğru organize edilmesi için YESİDEF (Yemek Sanayicileri Federasyonu) ile iş birliği yaparak bölgedeki Yemek Sanayicileri Dernekleri ile irtibat kurduklarını belirten Başkan Coşkun Dönmez, iyi bir planlama yaparak bölgeye önce hazır çorba ve hazır paket yemekleri ulaştırdıklarını belirterek, “Çalışmalarımızda bölgedeki deneyimli meslektaşlarımızla koordineli hareket etmeye özen gösterdik. Üye meslektaşlarımız üç bölgede mobil mutfak kurdu. Yine deprem bölgesinde hizmet veren üye firmalarımız mutfaklarından afetzedelere sıcak yemek hizmeti vermeye ve barınma ihtiyaçlarını da karşılamaya başladı. Planlama çerçevesinde ve AFAD’ın talepleri çerçevesinde, Hatay, Adana ve İskenderun’da felaketin yaşandığı ilk günden itibaren çalışmalarımıza başladık. İlk hafta ortalama günde 12 bin kap yemek, 20 bin kâse çorba, 5 bin paket hazır yemek ve 10 bin kumanyayı depremzedelere ve yardım ekiplerine sunduk. Halen bölgedeki mutfaklarda her gün 10 bin kap yemek sunmayı sürdürüyoruz. Bu yardımlar, BUYSAD üyelerinin yanı sıra çalışmalarımıza destek veren değerli müşterilerimiz ve tedarikçilerimizin de katkısı ile ihtiyaç olduğu sürece devam ettireceğiz. Bunları yaparken bize destek olan tüm kişi ve kurumlar ile personelimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
Coşkun Dönmez, deprem bölgesine yemek yardımını endüstriyel yemek sektörünün boynun borcu olarak gördüklerini ve talep gelmesi durumunda faaliyetlerine aralıksız devam edeceklerini de ifade etti.
Türkiye’nin ve Türk insanının böylesine bir felaketin altından, ancak sabırla, dayanışma ile yardımlaşma ruhuyla kalkabileceğine vurgu yapan Dönmez, “Türk insanı, bir kez daha ülkesini, insanını nasıl sevdiğini gösteriyor. Ülkemizin her yerinden, devletimizin öncülüğünde bölgeye adeta yardım yağdırıyor. İnsanlarımız, hem bireysel, hem kurum ve kuruluşlar aracılığı ile depremzedenin yardımına koşarak merhametli yönünü dünyaya gösteriyor. Kimisi, nakdi, gıda, giysi, donanım yardımı yaparak, kimisi kan vererek zor durumdaki kardeşlerinin acılarına ortak oluyor. Bizlerde imkânlarımız ölçüsünde kesintisiz yemek desteği veriyoruz. İnsanlarımızın deprem bölgesine ulaşmak için havaalanına, otobüs terminallerine koşması, bizim bu felaketi göğüsleyebileceğimize olan inancımızı yükseltiyor, umutlarımızı taze tutuyor. Herkesin elinden geleni yaptığı bu süreçte, biz de BUYSAD olarak insanların yemek ihtiyacını zahmetsiz ve hızlı şekilde karşılayacak hazır paket çorba, hazır yemek, kumanya kumanyalar ile ve de kurulan mutfaklarla, ülkemizin, insanımızın yanında olmak istedik. Yardımlarımız bundan sonra da devam edecek. Şunları da eklemek istiyorum. STK’lar çok önemli bir işleve sahiptir. Bu felaket sırasında gerek federasyonumuz YESİDEF, gerekse BUYSAD olarak hızla koordine olduk. Üyelerimiz olan meslektaşlarımızın yanı sıra sektörde faaliyet gösteren tüm endüstriyel yemek sektörü firmaları ilettiğim talepleri anında yerine getirdiler. Bu aynı zamanda BUYSAD’a duyulan güvenin bir göstergesidir.”
Bursa’da yaklaşık iki ay önce dünya evine giren cüce çiftin çileye dönen standart mutfak tezgahı sorunu, Büyükşehir Belediyesi tarafından çözüme kavuşturuldu. Büyükşehir Belediyesi tarafından kendi boylarına göre dizayn edilen yeni mutfak dolaplarına kavuşan cüce çift, kendilerini evlerinde ziyaret eden Başkan Alinur Aktaş’a teşekkür etti.
Bursa’nın Demetevler Mahallesi’nde yaşayan 105 santimetre boyundaki Ahmet Karadeniz, yaklaşık 5 yıl önce internet ortamında tanıştığı 120 santimetre boyundaki Özge Karadeniz ile 2 ay önce evlendi. Yaklaşık 5 yıl süren aşklarını evlilikle taçlandıran Özge-Ahmet Karadeniz çiftçinin en büyük sorunları ise mutfak tezgahının yüksek olmasıydı. Evin hanımı Özge Karadeniz, yemek yapmak, bulaşık yıkamak, dolapları kullanmak gibi tüm işlerini bir tabure üzerine çıkarak yapmak zorunda kalıyordu. Karadeniz çiftinin bu sorunu basına yansıyınca devreye Bursa Büyükşehir Belediyesi girdi. Başkan Alinur Aktaş’ın talimatıyla 3 gün içinde mutfak dolaplarının boylarına göre yeniden dizayn edilmesiyle Karadeniz çifti büyük mutluluk yaşadı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, mutfak tezgahı ve dolapları yenilenen Karadeniz çiftini evlerinde ziyaret etti. Özge Karadeniz, kendi boyuna göre tasarlanan yeni mutfak tezgahında demlediği çayı Başkan Aktaş’a ikram ederken, Başkan Aktaş, aşkları boylarından büyük olan genç çifte mutluluklar diledi. Özge ve Ahmet Karadeniz’e misafir olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Başkan Aktaş, “Genç kardeşlerimiz yaklaşık iki ay önce hayata birlikte tutunmaya karar vermişler. Öncelikle onları tebrik ediyorum. Bizden mutfakla alakalı özel üretim noktasında bir talepleri olmuş. Kendi kullanımlarına uygun olarak mutfak tezgahı ve dolapları dizayn edildi. Bu duruma en çok Özge sevindi. Rahatsızlığından dolayı daha önce zorluk çekiyordu. “Her gün sizi hatırlayacağız” dedi. Onların mutluluğu bizim mutluluğumuz. Onların mutluluklarına ortak olmak için ziyarete geldik. İhtiyaçları olduğunda her zaman yanlarında olacağız” diye konuştu.
Ahmet Karadeniz de evlerindeki tek sorunlarının mutfak tezgahının boyu olduğunu, çünkü eşinin tüm işlerini tabure üzerinde yapmak zorunda kaldığını söyledi. Karadeniz, “Belediyeden aradılar, ‘Başkanımız mutfak tezgahını yaptıracak’ dediler. Şaşırdım, inanamadım. Geldiler, 3 günde yaptılar. Allah razı olsun. Bugün de Başkanımız ziyaret geldi. Şok olduk heyecandan” dedi. Mutluluğunu, ‘Hayal mi gerçek mi hala inanamıyorum’ sözleriyle anlatan Özge Karadeniz ise, “Artık bütün işlerimi hiç zorlanmadan ve keyifle yapıyorum. Dolaplarım, tezgahım artık boyuma göre oldu. Başkanımızı da evimizde ağırladık. Yeni tezgahımızda demlediğim çayı ikram ettim. Allah Başkanımızdan razı olsun” diye konuştu.
Avustralya’da bir evin çatısında dövüştüğü sanılan iki piton yılanı mutfak tavanını çökertti.
Yerel Nine Network televizyonu, olayın Queensland eyaletinde kırsal Laceys Creek bölgesinde meydana geldiğini belirtti.
Evin sahibi David Tait, dışarıdan eve döndüğünde mutfak tavanının çöktüğünü ve büyük bir parçanın yere düştüğünü görünce hayret ettiğini söyledi.
Yağmur yağmadığından buna neyin sebep olduğunu araştırmaya koyulan Tait, yatak odası ile oturma odasına giren biri 2,8, diğeri 2,5 metre uzunluğundaki iki piton yılanıyla karşılaştı. İki yılanının toplam ağırlığının 45 kiloyu bulduğu ifade edildi.
Tait, hayvanları yakalaması için eve işin uzmanı olan Steven Brown’u çağırdı. Brown, “Sanırım iki erkek, çatıda yakındaki bir dişi yüzünden dövüşüyordu.” dedi.
Erkek yılanlar yakalandıktan sonra doğaya salındı.
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde ücretli öğretmenlik yapan Azime Adıyaman, öğrencilerinin korona virüs salgını nedeniyle eğitimlerinden geri kalmaması için mutfağını sınıfa, buzdolabını tahtaya çevirdi. Mutfağında bir yandan yemek yapıp bir yandan da öğrencilerine ders anlatmaya devam eden Adıyaman, herkesin takdirini kazandı.
Beytüşşebap ilçesine bağlı Ayvalık köyünde yaşayan Azime Adıyaman, korona virüs salgını nedeni ile yüz yüze eğitime ara verilmesinin ardından öğrencilerine uzaktan eğitim vermeye devam ediyor. Şehit Astsubay Ömer Koca İlkokulunda 3’üncü sınıf öğretmeni olan Adıyaman, sosyal bilgiler öğretmenliği mezunu. Henüz atanamayan Adıyaman, köyünde öğrencilerine ücretli öğretmen olarak hizmet veriyor. meye Korona virüs nedeniyle öğrencilerinin eğitimlerinden geri kalmalarına gönlü razı gelmeyen Adıyaman, evinin mutfağında 15 öğrencisine ayrı ayrı ders veriyor. Hem ders verip hem de yemekler yapan öğretmen herkese örnek oluyor.
“Öğretmen olmak illa kadrolu olarak atanmak değildir”
İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan Azime Adıyaman, öğrencileri için yardımcı kaynak istediğini söyledi. Adıyaman, “Uzaktan eğitimle birlikte öğretmenler ve öğrenciler evlerine kapandı. Buradan eğitime devam ediyoruz. Ülkemizdeki korona virüs salgını dolayısıyla mecburen evde kalıyoruz sağlığımız için. Bu yüzden evden ders işlemeye çalışıyoruz. Maalesef hepimizde tahta yok, bu yüzden mutfaktaki buzdolabını düşündüm ve tahta olarak kullanmaya başladım. Hiçbir şey sınıftaki ortamı oluşturamaz. Yine de azda olsa onlarla etkileşime girerek bir sınıf havası oluşturmak istedim. Bu şekilde telefon aracılığıyla görüntülü olarak onlarla soru çözüyoruz. Verimli olmaya çalışıyorum. Her saat aradıklarında buzdolabı kapısı üzerinde ders veriyorum. Sevgili öğretmen arkadaşlarım evinizde tahta yoksa buzdolabı kapağı üzerinde güzel ders işleyebilirsiniz, ayrıca çok çabuk silinebiliyor. Bir eğitimci olarak şunları söylemek istiyorum, okulumuzdan, öğrencilerimizden uzaktayız. Ancak uzaktan eğitim sayesinde ders verebiliyoruz. Evet tahtamız yok, onları tahtaya kaldırıp soru çözdüremiyoruz ama güzel bir uygulama. Henüz atanamadım ama ücretli öğretmenlik yapıyorum. Öğretmen olmak illa kadrolu olmak değildir. Asıl branşım sosyal bilgiler öğretmenliği ama ücretli olduğu için şu an sınıf öğretmenliği yapıyorum” dedi.
