Etiket: müze

  • 40 yılda 10 bin antika eşya biriktirdi

    40 yılda 10 bin antika eşya biriktirdi

    Sivas’ın Zara ilçesinde emlakçılık yapan Cemalettin Temur, 40 yılda topladığı 10 bin antika eşyayı adeta müzeye dönüştürdüğü ofisinde sergiliyor.
    Sivas’ın Zara ilçesinde emlakçılıkla uğraşan Cemalettin Temur, gençlik yıllarından itibaren dedesinin yönlendirmesiyle başladığı ticaret yolculuğunda, ilçesinin kültürel mirasını koruma ve yaşatma misyonunu üstlendi.

    Temur, ilçesinin kültürüne ve yaşam biçimine olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmeyerek, bu ilgisini yıllar içinde anlamlı bir koleksiyona dönüştürdü. 15 yıldır emlak sektöründe hizmet veren Cemalettin Temur, hayatı boyunca biriktirdiği antika eşyaları, ofisinin bir odasını adeta müzeye dönüştürerek sergilemeye başladı. Yıllık bine yakın vatandaşın ücretsiz ziyaret ettiği müzede, vatandaşlar taş plaklardan müzik dinleme imkanı da buluyor.

    “10 binden fazla ürünüm var”
    Müzedeki ürünleri 40 senede topladığını belirten Temur, “Bu müzedeki ürünleri 40 senede topladım. Çocukluğumdan bugün kadar toplamaya, biriktirmeye bir isteğim vardı. Daha sonra eskiye dair ürünleri topladım. 1990’lı yıllarda köylere gidip eskicilik yapıyordum. Köy meydanına sergi açıyordum.

    Ben insanlardan eskiye dair ürünleri toplayıp yeni ürün veriyordum. Bu ürünler atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. Evimin altında bir dükkan ayarlayıp 2000 yılında kendime dair bir müze açtım. Her gittiğim yerden, araştırdığım, gördüğüm yeni ürünleri de almaya başladım. Müzemi bu şekilde canlandırdım. Zara’mızın medarı, iftiharı taş plaklarından Zaralı Halil Söyler’in plaklarını dinliyorduk. Onun taş plaklarını topladım. Sonra Diyarbakırlı Celal’i topladım.

    Binden fazla taş plak sergim açıldı. Koleksiyon yapan insanlar Türkiye’de çok ama ben hepsinden topladım. Diğer bazıları sahada taş plak topluyor, çakmak topluyor, saat topluyor. Müzemde aşağı yukarı 10 binden fazla ürünüm var. Elliden fazla gramofonum var. Çakmak, saat, radyo, teneke kutu, kibrit, biblolar, süs eşyaları, anahtar, para koleksiyonum var.

    Bir tondan fazla bakır topladım Zara’dan. Evraklara da bir zaafım oluştu. Bunun yanında da evrak toplamaya başladım. Cumhuriyet dönemine ait 1800’lü yılların sonları, eskiye dair tapular, eski sözleşmeler, muhtar yazışmaları var. Mektup toplamaya başladım. 10 binden fazla evrak da var elimde” dedi.

    “Açık hava müzesi yapmak istiyorum”
    Temur, hedefinin büyük bir konak alıp açık hava müzesi yapmak olduğunu belirterek, “İnsanlara da göstermeye başladığım zaman baktım insanlar da bu eskiye dair ürünlere karşı bir ilgisi alakası var. Ben de bundan mutlu oldum. Bu şekilde de gelen misafirlerimizi müzemizde gezdiriyoruz. Ürünler hakkında bilgiler veriyoruz.

    Taş plak çalıyoruz, bir sosyallik oluyor. Buradaki ürünlerin de hepsini yaşanmışlıkları var, hatıraları var, hatıraları var. Eski dönemde kullanılmış ürünler. İnsanlara bunları anlatıyoruz. Bu değerlere gençler sahip çıkacak. Ben de müzeyi yeni gençlere bir hatıra olarak biriktirdim. Ama hedefim bu biriktirdiğim ürünlerin tamamı burada yok.

    Allah nasip ederse de ileriki zamanlarda büyük bir Zara’mızın eski konaklarından bir tanesini alıp onarıp bu ürünleri oraya dağıtıp göstermek istiyorum. Böyle bir projem de var. Elimde at arabası, öküz arabası var eskiye dair. Ayrıyeten taş da topladım. Elimde 2-3 kamyon da taş var. Değirmen taşları, eskiye dair güzel taşlar var.

    Onlarla da bir amfi tiyatro kurup bir açık hava müzesi yapmak istiyorum. Zara’mıza da gelen insanlarımızı, misafirlerimizi her zaman ağırlayacakları bir kapıları burada var. Ne zaman ben hepsini misafir eder, müzemi de gezdiririm. Ailemiz burada, hatıralarımız var, hatıralarımız var. Zara’dan hiçbir dışarıya çıkamıyoruz. Zara dışında da benim hiçbir evim, yatırımım yok” diye konuştu.

  • Şehit Eren Bülbül’ün kıyafetleri müzede sergileniyor

    Şehit Eren Bülbül’ün kıyafetleri müzede sergileniyor

    Çankırı’da bulunan Şehitler Müzesi’nde sergilenen şehit emaneti eşyalar, ziyaretçileri duygulandırıyor. 11 Ağustos 2017 tarihinde Trabzon’da terör örgütü PKK mensuplarıyla yaşanan çatışma sırasında şehit düşen 15 yaşındaki Eren Bülbül’ün herkes tarafından bilinen fotoğrafındaki siyah yeleği ve mavi kot pantolonu da annesi Ayşe Bülbül’den teslim alınarak Çankırı Şehitler Müzesine getirildi. Müzeyi ziyaret eden vatandaşlar, Eren Bülbül’ün emaneti kıyafetlerini ücretsiz bir şekilde görebilecek. Sergilenmeye başlayan kıyafetleri gören vatandaşlar ise duygusal anlar yaşadıklarını söyledi.

    “Bu kıymetli eşyaları Çankırı Şehitler Müzesinde muhafaza altına alarak sergiye çıkardık”
    Kıyafetleri Ayşe Bülbül’den teslim aldıklarını belirten Okan Sütcüoğlu, “Kıymetli şehidimiz Eren Bülbül’ü ziyaret etmek amacıyla Trabzon’un Maçka ilçesine gittik. Köprüyanı köyünde bulunan kabrini ve ailesini ziyaret ettik. Ziyaretimizde duygu dolu anlar yaşadığımız gibi Çankırı Şehitler Müzesi için de bir emanet almamız gerekti. Sağ olsunlar bizleri çok güzel karşıladılar ve şehidimizin birkaç parça eşyasını verdiler. Her yerde meşhur olan ve herkes tarafından bilinen siyah yelekli ve mavi kot pantolonlu bir fotoğrafı vardı. Biz de bu kıyafetleri almak istedik. Sağ olsunlar hemen bize teslim ettiler. Bizler de şehidimizin annesi Ayşe ablamızla düzenli olarak görüşüyoruz. O da bu emanetin çok güzel bir yere gittiğinin farkında ve bilincinde. Bizler de bu kıymetli eşyaları Çankırı Şehitler Müzesi’nde muhafaza altına alarak sergiye çıkardık. Çankırılılar olarak bu güzel emanetlere sahip çıkacağız inşallah” dedi.

    “Bu kıyafetlere bakınca Eren Bülbül kardeşimizi birebir görmüş gibi oluyorum”
    Kıyafetleri gördüğünde şehidi görmüş gibi olduğunu belirten Gazi Mehmet Doğan, “Şehit Eren Bülbül kardeşimizin emanetlerinin Çankırı’ya gelmesinden onur ve gurur duydum. Bu kıyafetlere bakınca Eren Bülbül kardeşimizi birebir görmüş gibi oluyorum. Çok gurur duydum” diye konuştu.

  • Antalya müzesi taşınıyor

    Antalya müzesi taşınıyor

    Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB) Ağustos ayı toplantısı, Aksu ilçesinde bir otelde düzenlendi. Toplantıya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Erkan Yağcı, AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Adlıhan Dere, AKTOB YK Üyeleri ve çok sayıda turizmci katıldı.

    “Krizlere karşı bağışıklık kazanmış yeni bir turizm”

    2023 yılının ilk altı ayında 22,9 milyon olan ziyaretçi sayısının, 2024 yılının ilk 6 ayında 26 milyonun üstüne çıktığına dikkat çeken Bakan Mehmet Nuri Ersoy, turizm gelirinin ise 2023 yılının ilk altı ayına göre yüzde 9’dan fazla artarak 23,7 milyar dolara ulaştığını ifade etti. Ersoy, “Ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Ülkemiz turizmi için çok daha fazlasını başarabileceğimize olan inancımızla 2024 yılı hedefimiz olan 60 milyon ziyaretçi ve 60 milyar dolar gelir rakamına ulaşmak için çalışmayı sürdürüyoruz. Tabi biz hedefimizi açıkladıktan sonra turizm sektörünü etkileyen hem bölgesel hem de küresel düzeyde birçok olay yaşandı. Bunların arasında yılbaşında hedeflerimizi açıklarken göz önünde bulundurduklarımız vardı. Avrupa Futbol Şampiyonası ve Olimpiyatlar gibi. Bu iki büyük spor organizasyonunun haziran, temmuz ve ağustos aylarına etkisini tahmin ediyorduk. Bir yandan da bölgemizde devam eden siyasi gerilimler ve savaşlar var. İşte bu nedenle biz tahmin ettiğimiz ya da hiç bilmediğimiz gelişmelere karşı, Türk turizmini güçlü kılmak adına birçok önlem aldık. Antalya’yı ve ülkemizi dünya turizminin süper ligine çıkartmak ve orada kalıcı hale getirmek adına stratejiler geliştirdik. “Krizlere karşı bağışıklık kazanmış yeni bir turizm” anlayışıyla hareket ederek Türk turizminde üst üste rekorlar kırmayı başardık” diye konuştu.

    Antalya müzesi taşınıyor

    Bakan Ersoy, Antalya’yı dünyaya tanıtmak amacıyla; 2023 yılında Antalya’da düzenlenen 74 etkinlik kapsamında, aralarında tur operatörü, basın mensubu ve influencerların da yer aldığı; 75 ülkeden, toplam 2 bin 107 kişi ağırlandığını kaydetti. Ersoy, “TGA bünyesinde 200’den fazla ülkede tanıtım ve reklam çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Türkiye olarak dünyada turizm konusunda en yoğun ve en etkili reklam veren ülkeyiz. Bu süreçte attığımız en önemli adımlardan biri de turizmi 12 aya çıkartmak için yaptıklarımız oldu. Türk Arkeoloji Tarihinin Altın Çağı – Geleceğe Miras Projemiz kapsamında, arkeolojik çalışma sayılarını arttırdık. İnşallah 60 yılda ülkemizde arkeoloji alanında yapılan çalışmalara eş değer işi 4 yılda tamamlayacağız. Ayrıca yeni Antalya Arkeoloji Müzesi inşaatına da yakında başlıyoruz, proje çalışmalarında sona gelindi. Bununla birlikte Kemer’e de bir Sualtı Arkeoloji Müzesi kazandıracağız” ifadelerini kullandı.

    Antalya’nın şehir içi trafik sorununu Cumhurbaşkanı yakından takip ediyor

    Geçtiğimiz yıl başlatılan Kültür Yolu Festivali’nin, Antalya’da 2-10 Kasım tarihleri arasında gerçekleşeceğini söyleyen Bakan Mehmet Nuri Ersoy, “Bu yıl 2-10 Kasım tarihinde festivalimizi en güçlü şekilde Antalyamız’da sizlerle buluşturacağız. Bu tarihleri berilerken en önemli önceliğimizin, Antalyamız’ın turizm sezonunu uzatılmasına festivalimiz aracılığıyla katkı sağlamak olduğunu da belirtmeliyim. Ancak gözbebeğimiz Antalya’da maalesef altyapı ve ulaşım sorunları yaşanıyor. Biz, Kültür ve Turizm bakanlığı olarak Antalya’ya hiç yakışmayan altyapı sorunlarını çözmeyi de kendimize görev bildik ve bu çerçevede önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Belek ve Kemer bölgesinin gelecek 50 yıllık ihtiyaçlarını karşılayacak kanalizasyon altyapılarını ve atık su biyolojik arıtma tesislerini tamamlayıp hizmete aldık. Alanya otoyolunun ihalesi, yap-işlet-devret modeliyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız tarafından yapıldı. Ayrıca Karayolları Genel Müdürlüğümüz ile beraber, şehir içi trafiğin azaltılması ve kavşak düzenlemeleri konusunda projeler geliştiriyoruz. Bu yıl sonuna kadar inşaat sürecinin başlayacağını söyleyebiliriz. Konuyu Cumhurbaşkanımız da yakinen takip ediyor” diye konuştu.

  • Hierapolis, Türkiye’de en çok ziyaret edilen 3. ören yeri oldu

    Hierapolis, Türkiye’de en çok ziyaret edilen 3. ören yeri oldu

    Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptığı paylaşımda, bu yılın ilk 6 ayında Türkiye’nin müze ve ören yerlerinin büyük ilgi gördüğünü belirtti. Bakan Ersoy, müze ve ören yerlerine ziyaretin geçen yılın ilk 6 ayı yapılan ziyaretlere göre yüzde 12 artığını dikkat çekti. Bu yılın ilk 6 ayında 13 milyon 842 bin 840 kişinin müze ve ören yerlerini ziyaret ettiğini ifade etti. Denizli’de yer alan Hierapolis’in 985 bin 265 ziyaretçiyle en çok ziyaret edilen 3’üncü ören yeri ve müze olması dikkat çekti.

    1 milyon 117 bin 528 ziyaretçiyle İzmir Efes Antik Kenti 1’inci sırada yer alırken Konya Mevlana Müzesi 1 milyon 102 bin 358 kişiyle 2’nci sırada yer aldı. Denizli Hierapolis 985 bin 265 ziyaretçisiyle 3’üncü sıraya yerleşti. Nevşehir Göreme 501 bin 236 ziyaretçiyle dördüncü, Nevşehir Zelve-Paşabağları ise 464 bin 101 ziyaretçi ağırlayarak beşinci sırada yer aldı.

    Bakan Ersoy paylaşımında, “Anadolu topraklarının tarihine yolculuk yapan yerli ve yabancı sayısı bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 12 artış gösterdi. İnsanlık tarihine ışık tutan bu toprakların gün ışığına kavuşan miraslarına olan ilginin her geçen gün daha da büyüyor olmasından dolayı mutluyuz” ifadelerini kullandı.

  • Müze ve ören yerlerine 6 ayda 14 milyona yakın ziyaretçi

    Müze ve ören yerlerine 6 ayda 14 milyona yakın ziyaretçi

    Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze ve ören yerlerini bu yılın ilk 6 ayında 14 milyona yakın kişi ziyaret etti. Yerli ve yabancı sayısı bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 12 artış gösterdi.

    Kültür ve Turizm Bakanlığından edindiği bilgiye göre, müze ve ören yerleri bu yılın ilk yarısında 14 milyona yakın ziyaretçi ağırladı. Anadolu topraklarının tarihine yolculuk yapan yerli ve yabancı sayısı bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 12 artış gösterdi. Buna göre, Efes Ören Yeri 1 milyon 117 bin 528 ziyaretçi sayısıyla birinci, Mevlana Müzesi 1 milyon 102 bin 358 ziyaretçiyle ikinci, Hierapolis (Pamukkale) Ören Yeri 985 bin 265 ziyaretçiyle üçüncü, Göreme Ören Yeri 501 bin 236 ziyaretçiyle dördüncü ve Zelve – Paşabağları Ören Yeri ise 464 bin 101 ziyaretçiye kapılarını açarak beşinci sırada yer aldı.

  • Kahraman şehitlerin eşyaları müzede sergileniyor

    Kahraman şehitlerin eşyaları müzede sergileniyor

    Çankırı’da bulunan Şehitler Müzesi’nde sergilenen şehit eşyaları ziyaretçileri duygulandırıyor. Şehit Polis Memuru Fethi Sekin’in kazığı, Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz’ın gömleği, Şehit Öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ın kıyafetleri ve 15 Temmuz hain darbe gecesi şehit edilen Ömer Halis Demir’in botları başta olmak üzere 100’den fazla şehide ait eşyalar sergileniyor.

    İlk olarak Çankırılı şehitlerin eşyalarının sergilenmeye başlanması ile kurulan müzeye, farklı şehirlerdeki şehitlerin eşyaları da ailelerinden teslim alınarak getirtildi. Müzede sergilenen şehitlerin eşyaları, vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. Kahraman şehitlerin eşyalarını inceleyen vatandaşlar duygusal anlar yaşıyor.

    “Müze içerisinde 100 civarında şehidin eşyası var”
    Müze içerisinde yaklaşık 100 şehidin eşyası bulunduğunu söyleyen Okan Sütcüoğlu, “Bu müzeye şehit aileleri ile kurduğumuz ikili ilişkiler neticesinde şehit emanetleri getirip sergilenmesine vesile oluyoruz. Şu anda müze içerisinde 100 civarında şehidin eşyası var. Aynı zamanda da bir köşe oluşturduk. Bu köşe de de ‘misafir şehit’ dediğimiz Çankırılı olmayan farklı illerden şehitlerimizin de emanetleri var. Bunların arasında Fethi Sekin, Necmettin Yılmaz, Şenay Aybüke Yalçın ve Ömer Halis Demir’in emanetleri var. Vatandaşlar buraya geldikleri zaman kıymetli şehitlerimizin emanetlerini burada görebilirler. Müzenin içerisinde Çankırılı şehitlerimizin emanetleri vardı. Biz bunu daha ulusal hale getirmeye çalıştık, çünkü şehitler hepimizin şehitleridir. İnşallah tüm şehitlerin emanetlerini burada sergilemeye çalışacağız” dedi.

    “Çankırı’ya gelenlere bu müzeyi gezmelerini tavsiye ediyorum”
    Müzeyi ziyaret eden Dudu Sevindim, herkesin müzeyi ziyaret etmesi gerektiğini belirterek, “Şehitler Müzesi’nde Ömer Halis Demir gibi tüm önemli şehitlerin eşyaları sergileniyor. Ben de müzeyi gezdim. Çok beğendim. Çankırı’ya gelenlere bu müzeyi gezmelerini tavsiye ediyorum” dedi.

  • Müze gibi muhtarlık

    Müze gibi muhtarlık

    Karasu’nun İhsaniye Mahallesi’nde tarih adeta mahalle muhtarlığında yaşatılmaya çalışılıyor. Mahalle Muhtarı Oğuz Özden, muhtarlık binasında sergilediği bir asırlık tarihi fotoğraflar ve antika eşyalarla mahalle sakinlerine ve ziyaretçilere geçmişi hatırlatmaya devam ediyor. Muhtar Özden, “Köyümüzün yaşlılarının, vefat etmişlerin fotoğraflarını muhtarlık duvarımıza astık. Gelen ziyaretçiler gördükçe, hatırladıkça bazen ağlıyor. Bu da bizi duygulandırıyor. Önce fotoğrafları astık, ardından eski eşyalar koyduk. Vatandaş kendi getirdi, biz yokken kapımız açıkken, getirmiş dolapların üzerine koymuş. Böylece antika eşyalar çoğaldı” diye konuştu.

    “Geçmişi bir asra dayanıyor”

    Oğuz Öden, “Muhtarlığımız hizmet vermeye devam ediyor. Gelen bürokrasiler de beğeniyor, ‘Böyle muhtarlık görmedik’ diyorlar, vatandaşın da beğenisini kazanıyor. İhsaniye halkı da böyle güzelliklere layık. Fotoğraflar arasında 100-120 yıllık resimler var. Antika eşyalar arasında da en az 80-100 yıllık kullanılan eşyalar mevcut. Çömlek, radyo, eski silahlar, içinde gömü çıkmış kaseler dikkat çekiyor” ifadelerini kullandı.

    “Bu fotoğraflar sayesinde mahallemizin büyüklerini tanıyorlar”

    Mahalle sakinlerinden Hüseyin Ak ise, “Çocukluğumdan beri bildiğimiz dedelerimiz, amcalarımız, akrabalarımızın resimleri burada. Biz tanıyoruz ama mahallenin gençleri tanımazlar, bilmezler. Bu fotoğraflar sayesinde mahallemizin büyüklerini tanıyorlar” diyerek mahalle muhtarına teşekkür ettiklerini belirtti.

  • Başkan Kılıç’tan müze tepkisi

    Başkan Kılıç’tan müze tepkisi

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı sıfatıyla katıldığı törenle hizmete açılan ve adından uzun süre söz ettiren görkemli yapı, Melik Yaşar’ın Çat Belediye Başkanı seçilmesinin ardından özel bir protokolle Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmişti.

    İslam Eserleri Müzesini 25 yıllığına Çat Belediyesi’nden devralan bakanlık ise, büyük umutlarla inşa edilen müze binasının kapısını 2 yıl boyunca hiç açmadı. Bakımsızlık yüzünden tanınmaz hale gelen müzeyi görenler, şaşkınlığını gizleyemezken, Çat Belediye Başkanı CHP’li Arif Hikmet Kılıç ise, “Pes Doğrusu!” ifadesini kullandı.
    Çat Belediyesi İslam Eserleri Müzesini 2018 yılında görkemli bir törenle hizmete açtıklarını hatırlatan Başkan Arif Hikmet Kılıç, “Açılış törenimize o dönem CHP Genel Başkanımız olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da katılmıştı. Biz bu müzede aralarında bazı kutsal emanetlerin de bulunduğu çok sayıda eseri bir araya getirmiş ve ilçemizde turizm adına çok kıymetli bir adım atmıştık” dedi.

    2019 Mahalli İdareler Seçimleri ile birlikte Çat Belediye Başkanlığı görevini AK Partili Melik Yaşar’a devrettiğini kaydeden Başkan Arif Hikmet Kılıç, “İlçeye kazandırdığımız bu eser rahatsızlık uyandırmış olacak ki, önce çeşitli karalama kampanyaları organize edildi, sonra da bu görkemli yapı Kültür ve Turizm Bakanlığına 25 yıllığına devredildi. Bakanlık, içindeki eserleri taşıdı, ancak edindiğimiz bilgilere göre; daha sonra binanın değil kapısını bile açmak, önünden bile geçmedi. İlçemizde turizm adına atmaya çalıştığımız bu kıymetli adım, ne yazık ki bakımsızlığa, ihmale ve hatta daha ötesi kötü niyete kurban edildi. Bir ilçeye el birliğiyle bu kadar mı kötülük yapılır? Bir ilçeye kazandırılmış böyle kıymetli bir esere bu kadar mı düşmanca davranılır? Çok merak ediyorum; acaba Çat ilçemize bir müzeyi mi çok gördüler yoksa bu müzenin Çat ilçemize CHP’li bir belediye başkanı tarafından kazandırılmış olmasını mı hazmedemediler.” diye konuştu.

  • 12 metrelik balinanın iskeleti hayranlık uyandırıyor

    12 metrelik balinanın iskeleti hayranlık uyandırıyor

    Türkiye’nin Akdeniz’e kıyısı olan illerinden Hatay, su altı ve su üstü canlı çeşitliliğiyle birçok hayvana ev sahipliği yapıyor. Bölgedeki su altı zenginliğini gözler önüne sermek isteyen İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) tarafından su altı müzesinin açılışı geçtiğimizde günlerde gerçekleştirilmişti. Birçok hayvanın iskeletinin sergilendiği müzede görenlerin ilgisini çeken ise 8 Ocak 2016 tarihinde İskenderun Körfezi’nde kıyıya vuran 12 metre uzunluğundaki balina yavrusunun iskeleti oldu.

    Deprem sonrası bölgenin ayağa kalkması için çalışmalar yürüttüklerini dile getiren İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci, “Biz teknik bir üniversite olarak şu anda sualtı müzemizi açmış durumdayız. Akdeniz’in incisi olan İskenderun’umuzu toparlamak, Hatay’ın toparlanması sürecinde bir üniversite olarak elimizden geldiği kadar devletimize katkı sağlamak zorundayız ve bunu da gönüllü olarak yapıyoruz. Bildiğiniz gibi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Fakültemiz var, fakültemizde görev yapan çok değerli hocalarımızın bugüne kadar toplamış oldukları canlılar var. Şu anda dünyanın en büyük 2’nci hayvanı olan 12 metre boyundaki balinanın iskeleti bizde bulunmakta. Bu da Akdeniz bölgesine baktığınızda tektir. Bu kapsamda yaklaşık 500 tane türün içerisinde bulunduğu bir müzemizi hayata geçirmiş bulunmaktayız. Tabii ki gelecek olan genç nesilleri elimizden geldiği kadar ülkemiz hakkında bilgilendirmek, denizlerimizin, denizdeki güzelliklerimiz ve denizaltı varlıklarımız hakkında da onları bilgilendirmenin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

    Yaklaşık 12 metrelik boyda bir yavru balinayı sergiliyoruz”
    İSTE Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Turan, İskenderun Teknik Üniversitesinde bir sualtı müzesi oluşturma fikrinin yıllardır sürdürülen bir düşünce olduğunu ifade ederek, “Çünkü İskenderun’un körfezi gerçekten biyolojikliğin yüksek olduğu bir bölge. Birçok balina türü, yunus türü, Akdeniz foku, deniz kaplumbağaları ve diğer balık türleri gibi birçok endemik türü içerisinde barındırmakta. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Tolga Depçi’nin sualtı müzesi kurma fikrine destek vermesiyle birlikte biz bu işe başladık. Daha önce İskenderun körfezinde karaya vuran balinaları, yunusları, deniz kaplumbağaları gibi türleri toplayarak, önce fakültemizde bunları toprakta gömdük ve onların kemiklerinin ortaya çıkmasını bekledik ve sualtı müzesini şu an itibarıyla İskenderun halkına ve Türkiye halkının hizmetine sunmuş bulunmaktayız. Bunun mutluluğunu yaşamaktayız, gerçekten özellikle Hatay bölgesinde bir ilk yani tüm Akdeniz bölgesini kapsayan ilk kez bir balina burada sergilenmiş olacak. Bu balina da zaten dünyanın en büyük 2’nci büyük hayvanı yaklaşık 37 metreye kadar uzayabilen bir balina türü. Biz de yaklaşık 12 metrelik boyda bir yavru balinayı sergiliyoruz burada. Yunuslar sergiliyoruz, deniz kaplumbağalarını, zehirli türleri, aslan balığı, balon balıkları gibi türleri halkın bunları tanımasını sağlıyoruz. Bu anlamda zengin bir koleksiyona sahibiz, yaklaşık 500 tane tür bulunmakta bunların bir kısmı atölyemizde daha hazırlık aşamasında sergiye hazırlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Müzenin en küçük eser bağışçısı

    Müzenin en küçük eser bağışçısı

    90 yıl önce arazide bulduğu Roma dönemine ait mezar stelini 1934 yılında Çanakkale Müzesi’ne bağışlayan 1923 doğumlu o dönem 11 yaşındaki Necdet ise yenilenen kayıtlarla ilk bağışçı olarak kayda geçti.

    Çanakkale’de 5 bin 600 yıllık geçmişe ışık tutan Troya Ören Yeri girişine, yaklaşık 70 milyon TL harcanarak yapılan 12 bin 750 metrekare kapalı alana sahip Troya Müzesi’nde 2 bin eser sergileniyor. Müze; 18 Mart 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyarete açıldı. Troya Müzesi, ziyarete açıldıktan hemen sonra mimarisi ve içerisinde sergilenen eserler ile tüm dünyanın ilgisini çekmeye devam ediyor.

    müzenin en küçük eser bağışçısı

    Merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırları içerisinde 151 yılı aşkın süredir kazılan Troya Ören Yeri’nin girişinde ziyaretçileri karşılayan Troya Müzesi, 2020’de Avrupa Yılın Müzesi Özel Takdir Ödülü, 2020 ve 2021’de Avrupa Müze Akademisi Özel Ödülü, 2020’de Attraction Star Awards Ödülleri’nde yılın “En Başarılı Müzesi Ödülü’, 2020’de Tripadvisor.com tarafından ‘Traveller Choice Awards Ödülleri’ çerçevesinde iki yıl üst üste ‘Travaller Choice’ (gezgin seçimi) ödüllerini alan Troya Müzesi sosyal sorumluluk projeleriyle çocuklara kültürel miras bilincini aşılamaya devam ediyor. Bu çerçevede Troya Müzesi’nin ikinci eğitim projesi olan ve gezici bavul müze olma özelliğine sahip Sınıf Arkadaşım Homeros Projesi’yle okullarda öğrencilere Troya anlatılıyor.

    Evinin bahçesinde Roma dönemine ait 2 bin yıllık sikke buldu, müzeye bağışladı

    Çıplak köyünde yaşayan Onur Özcan Çimen, evinin bahçesinde bisikletiyle geçerken, yerde parıldayan bir cisim gördü. Eline aldığı cismin eski döneme ait para olduğunu tahmin etti. Ailesine bildirdi. Ardından okullarında Sınıf Arkadaşım Homeros Projesi’yle Troya’yı anlatan Troya Müzesinde görevli Arkeolog Hazal Fırat ile temasa geçti. 6 Mayıs günü Troya kentinde düzenlenen Hıdırellez şenliğine katılan Onur Özcan Çimen, evinin bahçesinde bulduğu Roma dönemine ait sikkeyi Müze Müdürü Rıdvan Gölcük’e göstererek, müzeye bağışlamak istediğini söyledi. Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Onur ve ailesini müzeye davet etti. Müzede yapılan incelemede paranın Roma dönemine ait 2 bin yıllık Alexandria Troas Antik Kenti şehir sikkesi olduğu tespit edildi. Sikkenin ön yüzünde imparator Commudus büstü arka yüzünde ise kaide üzerinde Apollon Smintheus betimi yer alıyor. 10 yaşındaki Onur Özcan Çimen, bulduğu sikkeyi Arkeolog Hazal Fırat aracılığıyla, Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük’e teslim ederek, müzeye bağışladı. Onur Özcan Çimen bağışladığı sikke ile Troya MüzesiNnin ve Türkiye’nin en küçük eser bağışçısı oldu. 90 yıl önce arazide bulduğu Roma dönemine ait mezar stelinin 1934 yılında Çanakkale Müzesi’ne bağışlayan 1923 doğumlu 11 yaşındaki Necdet ise ilk bağışçı oldu.

    Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Arkeologlar Hazal Fırat ve Yunus Özdemir ile Onur ve ailesiyle Troya Müzesinde bir araya geldi. Müdür Rıdvan Gölcük, kültürel miras bilincine çok erken yaşta kavuşan ve evinin bahçesinde bulduğu sikkeyi Müze’ye bağışlayan Onur’a teşekkür etti.

    Çıplak köyünde Roma dönemine ait sikkeyi bulan Onur Özcan Çimen, “Çıplak köyünde bahçede yerde bir parıltı gördüm. Elime aldığımda eski para olduğunu anladım. Tevfikiye köyünde düzenlenen Hıdırellez’e gidene kadar bekledim. Sonra müzede görevli olan Arkeolog Hazal Fırat’a teslim ettim. Beni Müze Müdürü Rıdvan Gölcük’e yönlendirdiler. Beni müzeye davet ettiler. En küçük eser bağışçısı olarak adımı tarihe yazdırdım”

    müzenin en küçük eser bağışçısı

    6 Mayıs günü kutlanan Hıdırellez de Onur’la tanıştığını belirten Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “Onur yanımıza geldi. Avucunu yumruk yapmış. Eski bir para bulduğunu ve parayı kendilerine teslim etmesi gerektiğini söyledi. Bizimle bu konuyu paylaştı. Roma dönemine ait bir sikkeyi teslim aldık. Onur’u daha sonra ailesiyle beraber müzeye davet ettik. Onur bulduğu Roma Dönemine ait sikkeyi, Troya Müzesine bağışladı. Onur 10 yaşında ve geçmişte Troya Müzesinde 1934 yılında müzeye eser bağışlayan Necdet’e ait küçük bir sergi yapmıştık. Necdet bu bağışı yaptığında 11 yaşındaydı. Yaklaşık 90 yıl sonra Çıplak köylü Onur 10 yaşında Türkiye’nin en küçük eser bağışçısı oldu. Bizleri çok mutlu etti. Onur’la sohbet ederken, eski bir para olduğunu nasıl anladın, müzeye getirmen gerektiğini nereden biliyorsun diye sordum. Müzenin yaptığı ‘Homeros Sınıf Arkadaşım’ projesinde Arkeologlar Hazal Fırat ve Yunus Özdemir’in Onur’un okuduğu okula, sınıfa gitmiş. Orada beraber eğitimler yapmışlar. Onur daha sonra müzede çocuklar müzeyi ele geçirdiği etkinliğe gelmiş ve kültürel miras bilincine çok erken yaşta kavuşmuş bir çocuk olarak bu harika keşfini bizimle paylaştı ve belki de Türkiye’nin en küçük eser bağışçısı oldu” diye konuştu.