Etiket: müze

  • Öğrenciler, farkındalık için müzede sergi açtı

    Öğrenciler, farkındalık için müzede sergi açtı

    Feriha Uyar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi grafik ve fotoğraf alanı 9/G, 10/G, 12/G sınıfı 2. grup öğrencileri, hazırlıkları resim ve fotoğraf çalışmalarını Müzeler Haftası çerçevesinde Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi Göç Tarihi Müzesi’nde beğeniye sundu. Merinos AKKM Göç Tarihi Müzesi Sergi Salonu’nda düzenlenen etkinliğin açış konuşmasını yapan okul öğrencilerinden Elif Saadet, etkinliklerinde kendilerini yalnız bırakmayan davetlilere teşekkür etti. Saadet’in, “Victor Hugo’nun, ‘Ne yapılsa da iki kişinin hakkı ödenmez, bunlar annemiz ve öğretmenlerimizdir’ dediği gibi, bizi her zaman değerli hissettiren ve burada sergi açmamızı sağlayan öğretmenimiz Fatma Esra Gültekin’e de teşekkür ediyoruz. Kendisi bize hep ‘Kelebeklerim’ diyordu. Kelebekleri onu hiç unutmayacak” dedi.
    Düzenlenen sergide Feriha Uyar MTAL Okul Müdür Başyardımcısı Yusuf Demir, “Bugün Grafik ve Fotoğraf alanı öğrencilerimizin kendi hayal güçleri ve öğretmenlerimizin teorik bilgileriyle birleştiği çalışmaların sergisindeyiz. Geldiğiniz için teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

    Yıl sonu sergilerini müzede açarak, aynı zamanda bir müze farkındalığı oluşturma fikirlerinden dolayı gençleri ve öğretmenlerini tebrik eden AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, “Geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimiz için en önemli aracının eğitim olduğuna inanıyoruz. Geçmişten geleceğe uzanan köprüyü biz burada görüyoruz ve yarınlar adına da umutluyuz” diye konuştu.
    Etkinlik, eserlerin görülmesi ve toplu fotoğraf çekimiyle son bulurken, sergi bir hafta süreyle gezilebilecek.

  • Esenlerliler soluğu müzelerde aldı

    Esenlerliler soluğu müzelerde aldı

    Esenler Belediyesi, her yıl 18-24 Mayıs tarihlerinde kutlanan Müzeler Haftası’na özel müze ziyaretleri düzenledi. Ziyaretler kapsamında Esenlerliler, İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Beykoz Cam ve Billur Müzesi, İstanbul Oyuncak Müzesi, Panorama 1453 Tarih Müzesi ve Topkapı Sarayı Müzesi’ni keşfederek bu müzelerle ilgili bilgi sahibi olma fırsatı yakaladı.

    İstanbul Oyuncak Müzesi ziyaretinden bir hayli memnun kaldığını belirten Ahmet Kutlu, “İstanbul’da yaşadığım halde bu tür yerleri gezme şansım olmamıştı. Bu nedenle bugünkü etkinlik benim için çok kıymetli. Esenler Belediyesi’ne teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Ayşe Şahin ise “Sürekli yakınından geçtiğim Topkapı Sarayı Müzesi’ni bugün güzel bir programla ziyaret ettim. Benim açımdan çok faydalı oldu” diye konuştu.

  • Merakı evini müzeye dönüştürdü

    Merakı evini müzeye dönüştürdü

    Malatya’nın Darende ilçesinde yaşayan Erdin Tırnaksız küçük yaşlarda başlayan antika ve musikiye olan merakı sonrası evinin bir bölümünü müzeye dönüştürdü.

    Koleksiyonda yer alan eşyalara gözü gibi baktığını ifade eden Tırnaksız, “18 yıldır eski eserleri topluyorum. Millet araba aldı, ev aldı ben de paramı bu eserlere yatırdım. 18 yıl önce isteyip de alamadığım bir plak benim hırs yapmama neden oldu. Bugün 6 bin eser sahibi oldum. Benim eski eşyalara ilgimi bilen arkadaşlarım, dostlarım ellerindeki eserleri bağışlıyor. Bir yerde bir eser olduğunu duyduğumda, gidip paramla alıyorum. O eseri alamazsam uykularım kaçıyor. Hediye edilen eşyalar oldu ama birçoğunu kendi paramla aldım. Kazancımın büyük bölümünü bu eserlere harcadım harcamaya da devam ediyorum. Topladığım eşyaları koymak için evimin üst katına bir yer yaptım. Hacıderviş Mahallesi’nde bulunan evime kamera döşettim ayrıca burada yatıyorum” ifadelerini kullandı

    Merakı evini müzeye dönüştürdü

    “Gelecek nesillere taşımak istiyorum”

    Koleksiyonunda çok sayıda tarihi eserinde bulunduğunu ifade eden Tırnaksız, “Buna tarihine sahip çıkma deyin, hastalık deyin, hobi deyin. Benim için tarihi eser olan parçaları sergiliyorum. Ben bunu yaparak geçmişi gelecek nesillerle buluşturduğumu düşünüyorum. Amacım halka açık bir müze oluşturmak. Burada 100-150 yıllık eserler var. Bunları gelecek nesillerle tanıştırırsam, bu bana yeter. Gençlerimiz gelsin atalarının kullandığı malzemelerini görsünler. Tarihleri ile yüzleşsinler bir insanın doğduğunda kullandığı beşikten tutun son nefesine kadar kullandığı yaşam malzemeleri var bende” diye konuştu.

  • Müzik Enstrümanları Müzesi’nde “Contrasts” konseri

    Müzik Enstrümanları Müzesi’nde “Contrasts” konseri

    Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’ndeki MEM Sahne özel bir konsere daha ev sahipliği yaptı. Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve Hollanda Büyükelçiliği iş birliği ile “Contrasts” isimli konser düzenlendi.
    Büyük ilgi gören konseri Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin ile Nilüfer Belediye Meclisi Üyesi Furkan Yavuz da izledi.
    Piyanoda Hülya Keser, kemanda Candida Thompson ve klarnette Raf De Keninck’in yer aldığı grup, “Contrast” isimli çalışmalarıyla dinleyicilerin büyük beğenisini kazandı. Kariyerlerini Hollanda’da sürdüren üç seçkin müzisyenin icra ettiği Kontrastlar’da Bartok, Weinberd, Ravel ve Khachaturyan’ın eserlerinden oluşan seçkilerle unutulmaz bir gece yaşandı.

    Büyük alkış alan konser sonrasında Başkan Yardımcısı Okan Şahin sanatçılara teşekkür etti.

  • Bu müzede ‘Ahilik’ anlatılıyor

    Bu müzede ‘Ahilik’ anlatılıyor

    3 bin 600 metrekare kapalı alana sahip olan müze; yerli turistler kadar İç Anadolu Bölgesi’nden de ziyaretçileriyle şehrin en önemli noktalarından biri haline geldi. Müze alanının birkaç gün içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devrinin gerçekleşeceği bilgisini veren İl Kültür Müdürü Fikret Fidan, Ahilik Müzesi’nin öğrenme amaçlı kullanılmasının kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Fidan açıklamasında, “Müze 81 ilden bağış yöntemiyle sergilenen objelerin 800 yıllık Ahilik Teşkilatı ve Anadolu’nun geçmişine ışık tutan bir müze. 6 aylık gibi bir süreçte 85 bin kişi ziyarette bulundu. İnsanlar müzeye; Ahilik Teşkilatını öğrenmeye geliyor ve bu da bizi ziyadesiyle mutlu ediyor” dedi. Müze alanına gelen öğrenciler ise gezmeye değil Ahi Evran-ı Veli’yi ve yaşantısını öğrenmeye geldiklerini, ayrıca okullarda anlatılan Ahilik felsefesiyle yaşamanın farkını tattıklarını belirtti.

    Selçuklu’dan Osmanlı’ya, oradan da günümüze kadar ulaşan Anadolu’nun kültürel ve sosyal değerlerini barındıran Kırşehir Ahilik Müzesi’nde Ahi Evran-ı Veli, Ahilik Teşkilatı ve esnaflık üzerine farklı obje, eşya, kıyafet, el yazması eserlerin sergileniyor, 800 yıllık Ahilik Teşkilatı ve Anadolu’nun geçmişine ışık tutuluyor.

  • Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi

    Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi

    Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi:

    “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”

  • Adını taşıyan müzeyi gezdi

    Adını taşıyan müzeyi gezdi

    Çeşitli temaslarda bulunmak için Eskişehir’e gelen Kırım Tatar Türk Halkının Lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, ilk olarak Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u ziyaret etmiş ve hayırlı olsun dileklerini iletmişti. Kırımoğlu Eskişehir’deki ziyaretlerine adını taşıyan Odunpazarı Belediyesi Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Kırım Tatar Müzesi ve Eskişehir Kırım Derneği ile devam etti. Ziyaretlerinde Kırımoğlu’na Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da eşlik etti.

    Kırımoğlu, Kırım Tatar Müzesi’ni beğendi

    Eskişehir’i ziyaret eden Kırımoğlu’nun ilk adres adını taşıyan ve Odunpazarı Belediyesi tarafından 2016 yılında açılışı yapılan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Kırım Tatar Müzesi oldu. Müze sorumlusu Hasan Kırımer, Başkan Kurt ve Kırımoğlu’na müzeyi gezdirerek müze hakkında bilgi verdi. Kırımoğlu’nun müze ziyaretinin ardından Eskişehir Kırım Türkleri Kültür Dayanışma ve Spor Kulübü Derneği, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Kırım Tatar Müzesi’nin bulunduğu Arasta Çarşısı’nda bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte, Kırım Ailesi Çocukları, Kırım Tatar halk müzikleri ve danslarından oluşan bir gösteri yaptı.

    Tatar sürgünü ve soykırımı anma etkinliğine katılım çağrısında bulundu

    Kırım Tatar Türk Halkının Lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, daha sonra Eskişehir Kırım Derneği’ne gitti. Başkan Kazım Kurt’un eşlik ettiği dernek ziyaretinde, Kırımoğlu soydaşları ile bir araya geldi. Kırımoğlu, dernekte yaptığı konuşmada 18 Mayıs Cumartesi günü Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 80’inci yıl dönümü nedeniyle Eskişehir’de yapılacak olan anma etkinliğine katılım çağrısında bulundu. Rus işgali altındaki Kırım ve Rus saldırıları altındaki Ukrayna’daki mevcut durumu değerlendiren Kırımoğlu, Kırım’ın işgalden kurtarılarak yeniden Kırım Tatarlarının olacağını belirtti. Kırımoğlu, konuşmasının ardından soydaşlarının sorularını cevapladı.

  • ‘Köprülüler’ memleketi Samsun’da yaşatılıyor

    ‘Köprülüler’ memleketi Samsun’da yaşatılıyor

    Köprülü ailesinin kurucusu Köprülü Mehmed Paşa aslen Arnavutluk asıllı. Devşirme olarak Enderun’a yerleştirilen paşa, Samsun’un Köprü ilçesinden bir hanımla evlendi ve burayı ikinci memleketi olarak gördü. Sadrazamın Osmanlı’da daha önceden görülmemiş yetkileri elinde toplamasının ardından ilçenin Köprü olan adı, Vezirköprü olarak adlandırılmaya başlandı.

    17’nci yüzyılda Osmanlı’da Kösem Sultan’ın etkin olduğu ve 4. Mehmet’in 6 yaşında tahta çıktığı dönemde devletin başına getirilen Köprülüler, Osmanlı’yı içinde bulunduğu kaotik ortamdan çıkartıp, tekrar şaşalı günlerine geri döndürmüştü. Osmanlı’da bir döneme adını verecek kadar hizmetlerde bulunan Vezirköprülü sadrazamlar Köprülü Mehmed Paşa, Oğlu Fazıl Ahmet Paşa ve damadı Kara Mustafa Paşa’nın 27 yıl boyunca devlet yönetiminin elinde bulundurması Samsun Müzesi’nde ziyaretçilere aktarılıyor. Müzede, 3 sadrazamın balmumu heykellerinin yanı sıra bilgilendirme yazıları, Osmanlı dönemine ait savaş malzemeleri ve araç gereçleri de sergileniyor.

    Samsun Müzesi’nde kendilerine ayrılan köşede Köprülü ailesi hakkında, “17. yüzyıl ortalarından itibaren saltanata önemli vezir ve sadrazamlar yetiştirmişti. Köprülü ailesinin kurucusu olan Köprülü Mehmed Paşa’nın 1656 tarihinden itibaren kesintisiz olarak oğlu Fazıl Ahmet Paşa, damadı Kara Mustafa Paşa ile birlikte 27 yıl boyunca devlet yönetimini elinde bulundurmuştu. Kara Mustafa Paşa’nın Viyana yenilgisi adeta Köprülü ailesi için de bir dönüm noktası olmuştur. Aile bu tarihten itibaren hiçbir zaman eski gücünü elde edememiş olsa da Abaza Siyavuş Paşa, Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Amcazade Hüseyin Paşa, Köprülüzade Numan Paşa ve Abdullah Paşa da sadrazamlık makamına yükselen aile üyeleridir. Kars ve İstanbul milletvekillikleri, dışişleri, devlet bakanlığı ve başbakan yardımcılığı da yapan edebiyatçı, edebiyat tarihçisi ve Türkolog olan Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966) de bu aileden gelmektedir” ifadeleri yer alıyor.

    Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği müzede ayrıca Köprülü ailesi ile ilgili olarak, “17. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı’da değişim ve dönüşüm faaliyetleri kısa süreli çalkantılar yaşanmasına yol açmıştır. 17. yüzyıl ortalarından itibaren mutlak otoriteyi ele geçiren Köprülü Mehmed Paşa saray içerisindeki konumunu güçlendirirken Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğu’da büyük imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu şekilde hem kendinden sonraki aile fertlerine zengin vakıflar bırakmış, hem de halk nazarında devlet otoritesinin gücünü yansıtmayı amaçlamış olmalıdır. Köprülü Mehmed Paşa’nın ilk olarak imar faaliyetinde bulunduğu yer Vezirköprü’dür. Burada önce bir konak, han, arasta, namazgah ile Kedeğre/ Köpri kasabasının su yollarının tamiri, çeşmeler yaptırmıştı. Gümüşhacıköy, Turhal, Hekimhan, Safranbolu, Bilecik, Bozcaada, İstanbul ve Balkanlarda cami, mescit, namazgah, medrese, han, hamam, mektep, sebil ve çeşmeler yaptırdığı kitabe, vakfiye ve arşiv belgelerinden öğrenilmektedir” bilgileri yer alıyor.

    Köprülüler Devri

    Kaynaklar, ‘Köprülüler Devri’ veya ‘Köprülüler Dönemi’ni, Osmanlı’da 15 Eylül 1656 ile 15 Aralık 1683 tarihlerini kapsayan ve Köprülü ailesinden sadrazamların görev yaptığı ve imparatorluğun toparlanması ve istikrarı için bir fırsat yaşanan tarihi döneme verilen isim olarak nitelendiriyor.
    Ayrıca, Samsun’un batısında bulunan ve hala Vezirköprü adını kullanan ilçede 90 bin 388 kişi yaşamını sürdürüyor. Köprülülerin kentte bıraktığı izler ve eserler de geçmişten bugüne köprü vazifesi görmeye devam ediyor.

  • Öğrenciler hayvan müzesini inceledi

    Öğrenciler hayvan müzesini inceledi

    Bahçeşehir Gençlik Merkezi ve Düzce Üniversitesi Genç Ofis işbirliğinde Yahyalar İlkokulu öğrencileri üniversite içerisinde bulunan Hayvan Müzesini inceledi.

    Öğrenciler Orman Fakültesi Herbaryumu, Doldurulmuş Hayvan Müzesi, Entomoloji Anabilim Dalı Sergisini inceleyerek hayvanlar konusunda bilgilendirildi.

  • Niğde Kent Müzesi kapılarını ziyaretçilere açıyor

    Niğde Kent Müzesi kapılarını ziyaretçilere açıyor

    Niğde’nin geçmişten günümüze yaşam tarzının tarihi nesneler ve balmumu heykelleriyle yansıtıldığı, aynı zamanda kentin kültür, sanat ve edebiyatının sergileneceği Kent Müzesi ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa tarafından 16. yüzyılda yaptırılan, Niğde Belediyesi’nin ise uzun ve titiz bir çalışmanın ardından Kent Müzesine dönüştürdüğü tarihi bedestende incelemelerde bulundu. Kentin tarihi ve turistik değerlerinin korunup gelecek nesillere aktarılması noktasında önemli projeyi daha hayata geçirdiklerini belirten Başkan Özdemir; gazetecilere yaptığı açıklamada, Kent Müzesi’nde Niğde’nin önde gelen isimlerinin balmumu heykelleri, şehre ait tarihi ve turistik yapıların maketleri, Niğde’yi anlatan kıyafetler ve bu yöreye ait nesnelerin yer aldığına dikkati çekti. Niğde’de hangi medeniyetlerin yaşadığının, tarihte hangi büyük kahramanların bu topraklardan çıktığının, hangi büyük devlet adamlarının burada yaşadığının anlatılacağı Kent Müzesi’nin çocuklara bırakılabilecek en güzel miras olduğuna değinen Başkan Özdemir; “Aynı zamanda dışarıdan gelen misafirlerimize de ilimizin ne kadar kadim bir şehir olduğunu anlatabileceğimiz müzemizi, bugün itibariyle Niğde’mize kazandırmış bulunuyoruz. Niğde Kent Müzesi’nin yarından itibaren ücretsiz olarak ziyaretçilere açılacak” dedi. Kent Müzesi’ndeki eserlerin bir kısmı, Niğde Belediyesi’nin önceki aylarda yaptığı çağrıya kayıtsız kalmayarak, sahip oldukları tarihi nesneleri Müze’ye bağışlayan vatandaşlara ait tarihi kıyafetler, araç ve gereçler, belge ve fotoğraflardan oluşuyor. Birbirinden değerli eserleri barındıran Kent Müzesi’nde unutulmaya yüz tutmuş meslek gruplarının canlandırmaları yer alıyor. Müzenin içerisindeki atölyelerde çocuklara deneyim yapabilme imkanı da sunulacak.
    Ücretsiz olarak gezilebilecek Niğde Kent Müzesi’nin 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.