Etiket: müze

  • Hem kitap okudular hem de tarihi dinlediler

    Hem kitap okudular hem de tarihi dinlediler

    Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği yaparak ‘Cumhuriyetin 100’üncü Yılında Doğada Kitap Okuyoruz’ etkinliği düzenledi. Etkinlik çerçevesinde Orhangazi Ortaokulu öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilen kitap okuma etkinliğinde, ortaokul öğrencileri unutulmaz bir gün geçirdi.

    Kitap okumanın öneminden bahsedildi

    İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne bağlı birimlerinin personellerinin de katıldığı etkinlikte, çocuklara kitap okumanın öneminden bahsedildi. Ayrıca Cumhuriyetin 100’üncü yılının önemi anlatılarak, kent müzesinin içerisinde bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu yana kullanılan değerli eşyalar tanıtıldı.

  • GastroANTEP Festivali’nde müzelere ziyaretçi akını

    GastroANTEP Festivali’nde müzelere ziyaretçi akını

    Sanatın lezzetle buluştuğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde bu yıl Kültür Yolu Festivalleri çerçevesinde giren GastroANTEP Kültür Yolu Festivali, lezzetleri, workshoplar ve söyleşileriyle beraber müzelerde de festival coşkusu yaşattı.

    Müzeler hem ücretsiz hem de akşamları açıktı

    Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı hizmet vermekte olan Panorama 25 Aralık Müzesi, Hamam Müzesi, Oyun ve Oyuncak Müzesi, Atatürk Anı Müzesi, Ali İhsan Göğüş Müzesi ve 15 Temmuz Demokrasi Müzesi büyükşehir belediyesinin meclis kararıyla, festival boyunca hem ücretsiz hem de 08.30-21.00 saatleri arasında çalışarak ziyaretçilerini ağırladı.
    Gaziantep’in kent kültürünü, Milli Mücadele’deki başarısını, tarımsal zenginliklerini, fahri hemşerisi Atatürk’ün Gaziantep’e ziyaretini, kültürel mirasını ve oyuncak kültürünü tüm yönleriyle ziyaretçilerine aktaran büyükşehir belediyesi müzeleri, her yaştan ziyaretçisinin ilgisini çekerek tam not aldı.

  • Müze sayısı 2022 yılında yüzde 6,4 arttı

    Müze sayısı 2022 yılında yüzde 6,4 arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı Kültürel Miras İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Müze sayısı 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 6,4 artarak 552 oldu. Müzelerin 211 tanesi Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 341 tanesi ise özel müze kategorisinde yer aldı. Ören yeri sayısı 144 oldu.

    Müzelerdeki eser sayısı 3 milyon 750 bin 120 oldu

    Müzelerdeki eser sayısı önceki yıla göre yüzde 0,8 artarak 3 milyon 750 bin 120 oldu. Bakanlığa bağlı müzelerdeki eser sayısı geçen yıla göre yüzde 0,7 artarak 3 milyon 325 bin 643 olurken bu eserlerin yüzde 88,0’inin envanterinin yapılmış olduğu görüldü. Özel müzelerdeki eser sayısı yüzde 1,6 artarak 424 bin 477 oldu. Bakanlığa bağlı müzelerdeki eserlerin yüzde 60,1’i sikke, yüzde 27,5’i arkeolojik materyal, yüzde 6,8’i etnografik materyal, yüzde 3,6’sı tablet oldu.

    Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı yüzde 97,1 arttı

    Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı, 2022 yılında yüzde 97,1 artarak 45 milyon 822 bin 525 oldu. Ziyaretçilerin yüzde 67,5’i Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini ziyaret etti. Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 17 milyon 796 bin 860 ve toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 38,8 oldu. Özel müze ziyaretçi sayısı yüzde 125,3 artarak 14 milyon 890 bin 214 oldu. Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerleri ziyaretlerinden 1 milyar 76 milyon 7 bin 587 TL gelir elde edildi. Bakanlık tarafından satılan müze kartı sayısı 2 milyon 930 bin 232 oldu.

    Taşınmaz kültür varlıklarının sayısı yüzde 2,4 arttı

    Taşınmaz kültür varlıklarının sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2,4 artarak 122 bin 124 oldu. Taşınmaz kültür varlıklarının en çok bulunduğu il 33 bin 479 ile İstanbul olurken, 7 bin 899 ile İzmir ve 4 bin 896 ile Muğla takip eden iller oldu. Toplam sit alanı sayısı bir önceki yıla göre yüzde 6,3 artarak 23 bin 632 oldu. Sit alanlarının yüzde 96,9’unu arkeolojik sit alanları oluşturdu.

    Milli park sayısı yüzde 4,3 arttı

    Milli parkların sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,3 artarak 48 olurken, milli park alanı yüzde 0,3 artarak 911 bin 204 hektara yükseldi. Tabiat parkı sayısı yüzde 0,4 artarak 261’e yükselirken, tabiat parkı alanı yüzde 1,2 azalarak 108 bin 332 hektar oldu. Tabiatı koruma alanı sayısı önceki yıla göre değişim göstermeyerek 31 olurken, tabiat heykeli sayısı yüzde 0,9 azalarak 113 oldu.

  • Bursa Oyuncak Müzesi açılışa hazırlanıyor

    Bursa Oyuncak Müzesi açılışa hazırlanıyor

    Müze yönetiminden yapılan açıklamaya göre, Yiğit Kiremitçi’nin girişimi ile hayata geçen Bursa Oyuncak Müzesi’nde koleksiyon netleşirken, eğitim öğretim yılı ile açılışın da yapılması planlanıyor.

    Kiremitçi’nin 4 binden fazla oyuncak barındıran koleksiyonunun önemli bir bölümünün sergileneceği müzenin küratörlüğünü üstlenen Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Öğretim Görevlisi Celil Atasever ise oyuncak tarihi konusundaki araştırmalarının yanı sıra Türkiye’nin ilk illüzyon ve oyuncak müzesi olan Mall of İstanbul’daki oyuncak müzesinin de küratörlüğünü yapıyor.

    Açıklamada görüşlerine yer verilen Kiremitçi, 18 yıllık süreç içinde koleksiyonunu oluşturduğunu belirterek, “Bir Bursalı olarak Bursa’mızın böyle bir müzeye ihtiyacı olduğunu düşünüyordum. Bursa Oyuncak Müzesi şehrimizde hayatımızdaki önemli bir eksiği doldururken kent yaşamına da farklı izler bırakacak. Müzeyi ziyaret edecek misafirlerimizin bir kısmı bu oyuncaklarla oynadı, bir kısmı ise bazılarını sadece gördü ancak yeni nesil aynı zamanda kendi oyuncakları kıyaslama fırsatı da bulacak. Bu yüzden müzemizdeki eserler sandığımızdan çok daha kıymetliler.” değerlendirmesinde bulundu.

    Atasever ise müzenin içeri girince çok farklı ve özgün bir ambiyans sunacağını vurguladı.

    Müzenin özelliklerine değinen Atasever, şöyle devam etti:

    “İlk olarak sizi bir dünya atlası oyunundan esinlenilerek dünyanın her yerinden gelen oyuncaklar karşılayacak. Vitrinlerimiz dünyanın herhangi oyuncak müzesinde gittiğinizde karşılaşabileceğiniz çeşitlikte tarihi oyuncakları barındırıyor. Oyuncak tarihinden bahsedersek Almanların global arenada ilk oyuncak üretimini yaptığını biliyoruz. Ülkemizde ise 1600’lü yıllarda Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde oyuncak yapan insanlardan bahsedildiğini biliyoruz, lokal olan bu üretimin o gün için dünyaya açılması ise söz konusu değil. Bursa Oyuncak Müzesi 1880’lerden itibaren üretilmiş çok nadide parçaları da barındıran bir koleksiyon ile karşınıza çıkacak.”

    “Buradaki her oyuncak beraberinde de bir hikaye getirecek”

    Bursa Oyuncak Müzesi’nin bir bölümünü Peter Bruegel’e ait “Çocuk Oyunları” tablosuna ayırdıklarını aktaran Atasever, “Biz bu tablonun haritasını çıkardık ve o dönem oynanan oyunların bugün dahi oynandığını gösterip, bazı oyuncakları da vitrinlerimizde tüm Bursalılara sergilemek istedik.” ifadesine yer verdi.

    Türk Oyuncak Tarihi bölümünde ise iik sanayiciler ve ustalardan önemli isimlere ait oyuncakları sergileyeceklerine değinen Atasever, şu bilgileri verdi:

    “İlk üreticilerden Müstecip Baybörü, Abdurrahim Alasya, Jüliet Altın gibi çok kıymetli isimlerin oyuncaklarından oluşan önemli bir sergiye sahibiz. Bunun yanı sıra Nevzat Kurt’un 1947’de tescil ettirdiği Ne-Kur markasına ait oyuncakların ülkemizdeki en detaylı ve değerli koleksiyonu ilk kez Bursa Oyuncak Müzesi’nde gün yüzüne çıkacak. Ayrıca 1900’lü yılların başında Avrupa ve Amerika’nın çeşitli noktalarında üretilmiş, bebekler, ahşap bebek evleri ile mekanik teneke oyuncaklar ile sadece ülkemizin değil dünyadaki oyuncak tarihinin de önemli parçaları yine müzemizde bulunuyor. Osmanlı’da padişah torunu sultanların oynadığı bebeklerden tutun da ilk Barbie bebeğe kadar birçok oyuncak koleksiyonumuzda yer alıyor.”

    3 kattan oluşan Bursa Oyuncak Müzesi’nin Türk oyuncak tarihine de ışık tutacağına işaret eden Celil Atasever, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Bazı oyuncaklarımız bize endüstrinin nasıl geliştiği konusunda da önemli bilgiler verecek. Anadolu’daki şehirler ile büyük şehirlerdeki oyuncaklar arasındaki farklılıkları, bölgesel farkları ve buna benzer bir çok konuyu gözlemlemenize olanak tanıyacak. Şehirdeki çocuklara metal oyuncaklar satılırken, Anadolu’da plastikten oyuncaklar satılıyordu. Göreceksiniz buradaki her oyuncak beraberinde de bir hikaye getirecek. Finalde bizi kara tahtalı, siyah önlüklü, abaküslü, fişli, mevsimler panosunun yer aldığı birçoğumuzun çocukluğunda önemli yer tutan bir sınıf karşılıyacak. Aslında burası bir oyuncak müzesi gibi görünse de herkes için yaşayan bir müze haline dönüşecek. Yiğit Kiremitçi’nin yıllar süren çabasının güzel bir neticesi oldu. Son hazırlıklarımızı da tamamlayıp kapılarımızı açtığımızda çok daha iyi anlaşılacağımızı düşünüyorum,”

  • Bu müze diğerlerinden farklı

    Bu müze diğerlerinden farklı

    Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Müzesi Türkiye’de bulunan sürüngen ve kurbağa türlerinden çok sayıda örneği barındırıyor. Müze öğrencilere ve ziyaretçilerine eğitim imkanı sunarken, aynı zamanda ziyaretçilerinin sürüngen, özellikle yılan korkularını yenmelerine de yardımcı oluyor.

    “Türkiye’deki türlerin 110’unu barındırıyor”

    Zooloji Müzesi’nin yaklaşık 40 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu ifade eden Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Zooloji Bölümü Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, “Türkiye’nin değişik yerlerinden toplanmış değişik örnekleri barındırıyor. Türkiye’de yaklaşık kurbağa ve sürüngen olarak 175 tür olduğu biliniyor. Bizim müzemizde bunların yaklaşık 110 tanesi bulunuyor. Türkiye’deki türleri barındırmasından dolayı müzemiz oldukça önemli” dedi.

    “Bilimsel çalışmalara kaynak oluşturuyor”

    Müzenin değişik gayeleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Olgun, “Bunlardan bir tanesi elbette eğitim öğretim amacı. Biyoloji Bölümü öğrencileri lisans ve yüksek lisans düzeyinde hatta doktora düzeyindeki öğrencilerimiz burada dersler alıyorlar. Onun yanında bu müzenin diğer bir amacı bilimsel çalışmalara kaynak oluşturuyor. Çünkü Anadolu biyolojik zenginlikler açısından çok zengin. Birçok araştırmacı, araştırma yapmak için Anadolu’daki örneklerden yararlanıyor. Gen kaynağı oluşturması açısından önemli” diye konuştu.

    “Korkuların yenilmesine yardımcı oluyor”

    “Bu müzenin en önemli özelliklerinden bir tanesinin ise korkuların yenilmesinde insanlara yardımcı olması” diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Olgun, “Çok sayıda bahar dönemlerinde Aydın ve civarından okullar müzemizi ziyaret ediyorlar. Doğru bilgileri burada kendilerine anlatıyoruz. Hayvanlara özellikle yılanlara karşı bir korku var. Bu maalesef evlerde alınan eğitimle alakalı. Biz kendilerine bunların çok tehlikeli olmadıklarını, insanlarla ilişkilerinin çok kötü durumda olmadığını, onların bizden çok daha fazla korktuğunu, çünkü bu hayvanlara en çok zarar veren grubun insanlar olduğunu biliyoruz. Özellikle hayvanların yanlarına daha tedbirli yanaşmalarını eğer bir korkuları varsa çok fazla yaklaşmadan uzaklaşmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Kemal Sunal Müzesi için hazırlıklar

    Kemal Sunal Müzesi için hazırlıklar

    Merhum sanatçı Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal, uzun yıllardır hayalini kurduğu Kemal Sunal Müzesi’ni Sunay Akın ve İBB ile hayata geçiriyor. Sanatçının kişisel eşyaları ve film posterleri, filmlerdeki kostümleri müzede sergilenecek.

    Usta oyuncunun hatıralarına ev sahipliği yapacak olan müzenin hazırlıkları devam ederken Gül Sunal da eşinin evden giden eşyalarını paylaştı.

    Sunal, paylaşımına “Kemal evimizden temelli gidiyor. Canım Sunay Akın ve Ekrem İmamoğlu Bey’in mükemmel projesi olan Göztepe Parkı’ndaki Kemal Sunal Müzesi için yıllardır seve seve baktığımız eşyaları ölümsüzlüğe gidiyor. Elbette çok güzel bir sebeple ayrılıyoruz ama evden tamamen gidiyor gibi bir hisse kapıldım. Artık sevenlerine emanet” notunu düştü.

    Ardından Kemal Sunal’ın en sevdiği eşyaların taşınma için hazırlandığı anları paylaşan Gül Sunal, “En sevdikleri de hazırlanıyor” ifadelerini kullandı.

    Kemal Sunal’ın oğlu Ali Sunal da annesi Gül Sunal’ın paylaşımına “Annem sevenleriyle büyük ailesiyle buluşmaya gidiyor böyle düşünelim” yorumunu yaptı.

  • Hayranlıkla gezilen müze 2 milyonuncu ziyaretçisini ağırladı

    Hayranlıkla gezilen müze 2 milyonuncu ziyaretçisini ağırladı

    Osmangazi Belediyesi tarafından Bursa’ya kazandırılan ve 2019 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından resmi açılışı yapılan Bursa’nın 1326 yılındaki fetih ruhunu yansıtan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, bugüne kadar 145 ülkeden ziyaretçiyi ağırladı. Panoramik müze 360 derece dairesel döngü içerisinde Bursa’nın Beylikten Cihan Devletine uzanan yolculuğunu anlatıyor. Yerli ve yabancı turistler tarafın hayranlıkla gezilen müze 2 milyonuncu ziyaretçisini ağırladı.


    Denizli’den gelerek müzeyi ziyaret eden Şermin Yantur, müzeye girişinde konfeti ve alkışlarla karşılanınca büyük şaşırma yaşadı. Bu coşkulu karşılamanın sebebini sorunca müzeyi ziyaret eden 2 milyonuncu kişi olduğunu öğrenerek büyük mutluluk yaşadı. Şermin Yantur’a müze yönetimi tarafından çeşitli hediyeler verildi. Müzenin 2 milyonuncu ziyaretçisi olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Şermin Yantur, “Bursa’ya turla gezmek için geldim, gezi rotamızda Panorama 1326 Fetih Bursa Müzesi de vardı. Müzeye girdiğimde büyük bir sürprizle karşılaştım. Beni konfeti ve alkışlarla karşıladılar. Sebebini sorduğumda 2 milyonuncu ziyaretçi olduğumu öğrendim. Bu durum beni çok mutlu etti. Müzeye hayran kaldım. Böyle güzel bir eseri Bursa’ya ve ülkemize kazandıran Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ı tebrik ediyorum” dedi.


    Panoramik müze olmasının yanında bir sanat ve kültür merkezi olarak da hizmet veren Panorama 1326 Bursa’da yıl boyunca ayrıca yüzlerce etkinlik yapılırken, açılan çeşitli atölyelerde öğrenciler sanat kursu görüyor. Müzede bulunan sanat salonlarında sanatseverler en güzel eserlerini sergilerken, içerisinde bulunan konferans salonlarında ise yüzlerce akademik ve bilimsel konferans veriliyor.

  • Sunay Akın’dan Nilüfer’e müze ziyareti

    Sunay Akın’dan Nilüfer’e müze ziyareti

    Edebi kimliğinin yanısıra kurduğu oyuncak müzeleriyle de adından sözettiren şair, gazeteci, yazar ve araştırmacı Sunay Akın, Nilüfer Belediyesi’ni ziyaret ederek yakında açılması planlanan Sağlık Müzesi’nde incelemelerde bulundu.

    Nilüfer Belediyesi ve Dr. Ceyhun İrgil işbirliğinde kurulmakta olan ve sağlık alanında çerçeveli bir koleksiyonun sergileneceği müze binasındaki hazırlıkları inceleyen Sunay Akın’a, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve Dr. Ceyhun İrgil de eşlik etti.

    Yaz sonunda açılması planlanan Sağlık Müzesi hazırlıkları hakkında bilgi veren Dr. Ceyhun İrgil, “Bursa ve çevresinde 100 yıldır hizmet veren sağlıkçı, hemşire, doktor, sağlık memuru ve ebelerin bıraktığı hatıraları, onların birikimlerini, kültürel değerlerini, eşyalarını biz nasıl öteye götürebiliriz sorusundan yola çıktık. Örneğin Zübeyde Hanım Doğumevi’nde 10 binlerce Bursalı doğdu. Orada çalışan doktorların eşyaları burada. Bursa Devlet Hastanesi kayboldu. Zübeyde Hanım Doğumevi yıkıldı. Kirazlıyayla Sanatoryum kapatıldı, otel oldu ama eşyaları duruyor. Biz o hatıraları burada tekrar canlandırmaya çalışıyoruz” dedi.

    Geleneksel ilaç tedavilerinden eczacılığa, diş sağlığından şifalı kaplıcalara, kadın doğumdan kulak burun boğaza kadar birçok alanda materyalin modern müzecilik anlayışıyla sergileneceği müzenin kendisini çok heyecanlandırdığını ifade eden Sunay Akın, müzeye elinden gelen her tür desteği vermek istediğini söyledi.

    Sunay Akın, daha sonra Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’ni gezdi. Dr. Sanlıkol’un oğlu Besteci ve Akademisyen Prof. Dr. Mehmet Ali Sanlıkol’un eşlik ettiği ziyarette müzenin kuruluş süreci ve hikayesini dinledi. Ülkelere özgü müzik aletlerini inceleyen Akın, müzeden çok etkilendiğini sözlerine ekledi.

  • Türkiye’de ilk defa yapılacak yöntem

    Türkiye’de ilk defa yapılacak yöntem

    Bolu Müzesi bahçesinde bulunan tarihi eserler bakıma girdi. Bahçe içerisinde bulunan tarihi sütun, tarihi eserler ve lahit mezarlar için Ankara Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı’ndan ekipler kente geldi. Kırılan, eksik ve topraktan eksik çıkan tarihi sütunlar Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı’ndan gelen ekiplerce kontrol edildi. Türkiye’de ilk defa uygulanan, eksik parçayı 3D tarayıcı ile tamamlama yöntemiyle sütunlar üzerinde ekiplerin çalışmaları başladı. 3 boyutlu tarayıcının elde ettiği verilerin neticesinde o sütunlarda eksik parçanın birebir tamamlanmış hali taşlardan kesilerek eklenecek. Bahçe içerisinde eksik parçası olan 30’a yakın sütunda ekipler çalışmalarını 3 ay boyunca sürdürecek. Bolu Müzesi bahçesinde bulunan eserler koruyucu kimyasal uygulanıp uzun ömürlü hale getirilecek.

    “Türkiye’de ilk defa yapılan bir yöntem olan 3 boyutlu tarayıcımızla eksik kısmın bir modelini oluşturuyoruz”

    Ankara Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı’nda görevli Uğur Genç, “Burada bir taş eserin replikasını yapmak üzere bulunuyoruz. Taş eserin eksik kısımlarının tamamlanması için taşı taşla tamamlama usulü ile bir çalışma yürüteceğiz. Bunu yapmak için de Türkiye’de ilk defa yapılan bir yöntem olan 3 boyutlu tarayıcımızla eksik kısmın bir modelini oluşturuyoruz. Daha sonra elde ettiğimiz veri ile taş kesimi yaparak aynı yerine monte edeceğiz. Bu şekilde bir bütünlük arz edecek ve eserlerimiz daha sağlam olacak. Bunu bahçedeki tüm diğer eserlerde yapacağız. Çalışmalarımız yaklaşık 3 ay kadar sürecek. Çalışmalarımızın çerçevesinde taşlarımızın temizliğini de yapacağız” dedi.

    “30 eserde bu çalışmalarımızı yürüteceğiz”

    Müze bahçesinde bulunan 30 esere daha bu uygulamanın yapılacağını ifade eden Uğur Genç, “Bolu Müzesinin bahçesinde bulunan 30 eserde bu çalışmalarımızı yürüteceğiz. Daha sonra temizlenmiş olan taşlarında üzerine yine bir koruyucu kimyasal uygulayıp, uzun ömürlü bir temizlik ve koruma sağlamış olacağız” ifadelerini kullandı.

  • Ata yadigarlarını topladı, müzeye çevirdi

    Ata yadigarlarını topladı, müzeye çevirdi

    Giresun’un Güce ilçesinde yaşayan 47 yaşındaki Yakup Çukur, köyünde atalarından kalma serenderi müzeye dönüştürdü.

    İlçenin Boncukçukuru köyünde yaşayan Yakup Çukur, atalarından kalma tarımda, arıcılıkta kullanılan aletler ve kişisel eşyaları yaklaşık 150 yıllık serenderde sergiliyor.
    Antika eşyaların yer aldığı müzenin ilgi odağı olduğunu belirten Çukur, geçmişi geleceğe taşımak için yola çıktıklarını ifade ederek, “Her ne kadar bu köyde doğup büyüsek de gurbetçi olarak yaşıyoruz. Yaz dönemlerinde memlekete izne geliyoruz. Her geldiğimizde köyümüzün değerlerinin biraz daha kaybolduğunu görmek bizi üzüyor. Ben de köyümüzün geçmişini genç kuşaklara aktarmak, tanıtmak ve farkındalık oluşturmak adına böyle bir aile müzesi oluşturmaya karar verdim.

    Müze olarak serenderi seçmemdeki amaç ise, zaten serender tek başına bir değer benim bildiğim en az 150 yıllık çivisiz kütüklerden yapılmış bir tarihi değere sahiptir. Oldukça da ilgi görüyor günlük onlarca ziyaretçisi oluyor” dedi.


    Müzede 50 ila 200 yıllık eşya ve aletler sergileniyor
    Aile müzesinde yer alan objelerle ilgili de bilgi veren Çukur, “Köyümüz geçmişte tarımla, hayvancılıkla, arıcılıkla ve geçmişte ihtiyaç duyulan eşyaların zanaatını yaparak geçimlerini sağlamış bir köydür. Burada da bunlara ait eşyalar ve aletler yer almaktadır.

    Tamamı kendi atalarımıza ait olan en az 50 ila en fazla 200 yıllık objeler bulunmaktadır. Bir tarafta atalarımızın hatırasını yaşatırken, diğer tarafta köyümüzün geçmişe ait hafızasını canlı tutuyoruz. Gerek köyümüzden gelip geçenlerin, gerekse de köyümüze gelen gurbetçilerin ziyaret ettiği bir müze haline dönüştü. Amacımız köyümüzdeki değerlerimizi, Çepnilerin ilk yerleşim yerlerinden biri olan Çukurköy köyünün bu tür hikayelerini gelecek nesillere aktarmaktır.

    Birçok insanın hurda olarak değerlendirdiği şeyler aslında çok değerli objelerdir. Bugün bu objeler müzelik ama geçmişte atalarımızın geçimlerini sağladıkları el aletleriydi. Bu yüzden buradaki her obje ziyaretçileri geçmişe yolculuğa çıkartıyor” diye konuştu.