Etiket: müze

  • Çanakkale Savaşları Mobil Müzesi

    Çanakkale Savaşları Mobil Müzesi

    Çanakkale’ye henüz gidememiş, şanlı zafere ve mirasına tanıklık edememiş vatandaşlar için hazırlanan ”Çanakkale Savaşları Mobil Müzesi” Bilecik Cumhuriyet Meydanı’nda ziyaretçilere kapılarını açtı.

    Çanakkale cephesinden günümüze kalan çeşitli savaş objelerinin sergilendiği ve Çanakkale askerinin heykelinin de bulunduğu Çanakkale Savaşları Mobil Müzesinde, Çanakkale ruhunu, tıpkı o gündeymiş gibi yaşayabilmelerini sağlamak amacıyla projelendirilen ”Mobil Tır”ı ziyaret eden öğrenciler duygu dolu anlar yaşadı.


    “Çanakkale savaşları bölgesini yerinde göremeyenler için geldik”

    Çanakkale Savaşları Mobil Müze Görevlisi Enes Kayacık “Müzemizde Çanakkale savaşından kalma eserler ve belgeseller bulunmaktadır. Çanakkale savaşları bölgesini yerinde göremeyenler için geldik. Bu üçüncü turumuz. Bütün Türkiye’yi geziyoruz. Bugüne kadar 2 kere bütün Türkiye’yi gezdik. Bütün vatandaşlarımızı bekleriz. Sabah 09.00 akşam 17.00 saatlerinde hizmet vermekteyiz” dedi.


    “Buraya sahip çıkmamız gerekiyor, çünkü atalarımızdan kalan miraslar var”

    Tırı ziyaret eden 7’nci sınıfa öğrencisi Emine Bilice, “Sınıf öğretmenlerimiz ve sınıf arkadaşlarımızla birlikte müze için geldik. Buraya sahip çıkmamız gerekiyor, çünkü atalarımızdan kalan miraslar var.

    Bizim burada duygularımız çok farklı oldu. Ben buraya geldiğim için mutlu oldum, çünkü böyle eşyaları korumamız gerekiyor” dedi.

    Diğer bir öğrenci Buğrahan Kütük ise, “Burası çok güzel olmuş. Cidden eski şeyleri hatırlatıyor. Zorlu savaşlar bize bunları gösteriyorlar. Çok güzel bir yer olmuş, bilgilendirici” ifadelerine yer verdi.

  • Müzede artçı deprem önlemi

    Müzede artçı deprem önlemi

    Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerden etkilenen Hatay Arkeoloji Müzesi’ndeki eserlerin korunması için ek tedbirler alındı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, ek önlem haberini sosyal medya hesabından paylaştı.

    Coşkun, “Devam eden depremler ve artçı sarsıntılar sebebiyle Hatay Arkeoloji Müzemizdeki Şuppiluliuma heykeli, Arsuz stelleri ve benzeri eserlerimiz için ilave tedbirler aldık. En yakın zamanda yeniden gün ışığına kavuşabilmeleri dileğiyle” dedi.

     

  • Nilüfer bir müze daha kazanıyor

    Nilüfer bir müze daha kazanıyor

    Nilüfer Belediyesi, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra kültürel yapısıyla da bir sanat köyü olma yolunda ilerleyen Misi’ye, Fotoğraf Müzesi ve Edebiyat Müzesi’nin ardından yeni bir müze daha kazandırıyor. Nilüfer Belediyesi tarafından daha önce restore edilen Misi’deki 3 katlı tarihi bina, bu hedefle müze olarak düzenlenmek üzere10 yıllığına Bursa UNESCO Derneği’ne tahsis edildi.


    Bu işbirliğinin çerçevesini belirlemek üzere Nilüfer Belediyesi ile Bursa UNESCO Derneği arasında işbirliği protokolü imzalandı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nde imzalanan protokol törenine Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özaslan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. İmza öncesi yapılan işbirliğinden dolayı yaşadığı memnuniyeti dile getiren Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özaslan, Başkan Turgay Erdem ve emeği geçenlere teşekkür etti. Projenin Bursa’nın geçmişini gelecek nesillere aktarmada büyük rol alacağını ifade eden Özaslan, “Bugün Bursa’nın kültürel kimliğine katkı yapacak önemli bir projeye imza atıyoruz. Bursa’ya çok önemli bir eser kazandırıyoruz. Ankara’dan sonra Müşahhas Olmayan Kültürel Miras Müzesi olarak Türkiye’nin ikinci müzesi Bursa’da, Nilüfer Misi’de kapılarını açacak. İlkine göre daha nitelikli olacak bu mekanda çok özel ve etkili çalışmalar yapacağız. Misi’yi kültür gönüllüleriyle kültür merkezi haline getirmek istiyoruz. Burası müzenin yanı sıra daha işlevsel olarak yaşayacak. Nilüfer Belediyesi’nin verdiği bu destek çok değerli. Bizler de bize olan güveni ve iyi niyeti boşa çıkarmayacağız” dedi.


    Tarihi binanın restore edilerek gelecek nesillere aktarılması hedefinin, yapılan işbirliğiyle taçlandığını kaydeden Başkan Turgay Erdem de, “Tarihi yapıya yönelik geçmişte yaptığımız çalışmalar Bursa UNESCO Derneği ile farklı bir anlam kazanacak. Misi çok önemsediğimiz, değer verdiğimiz bir bölge. Yapılan çalışmalar bölgenin değerini de arttıracaktır. Tarihi doğal güzellikleriyle bezenen Misi’nin kültür sanat merkezi olma hedefine sizlerin de desteği olacak. Bende bu projeye emek ve gönül veren herkesi kutluyorum” diye konuştu.


    Yapılan konuşmaların ardından protokol imzalandı. Atılan imzalar sonucu Nilüfer Belediyesi’nin mülkiyetinde olan Misi Mahallesi’ndeki 3 katlı tarihi yapı 10 yıllığına Bursa UNESCO Derneği’ne tahsis edildi. Bursa UNESCO Derneği’nin yapacağı çalışmalar sonucu tarihi yapı Türkiye’de Ankara Altındağ’dan sonra en geniş 2. Müşahhas Olmayan Kültürel Miras Müzesi olarak hizmete sunulacak. Hayata geçirilmesi planlanan müzenin uygulama alanlarında, gösteri, el sanatları atölyeleri, muhabbet, gelin, sünnet, masal, oyun odaları, oluşturulacak. “Tahtasız Sınıflar- Okul Dışı Öğrenme Ortamlarının Kullanımı” gibi projeler ile okulların eğitim çalışmalarına da ev sahipliği yapması planlanan Misi SOKÜM Müzesi, öğrenci gruplarıyla da iç içe olacak. Her kesimden ziyaretçiye hitap etmesi planlanan Misi Müşahhas Olmayan Kültürel Miras Müzesi’nin yılda yaklaşık 10 bin ziyaretçiyi ağırlaması hedefleniyor.

  • Müzede bir ay geçirdi

    Müzede bir ay geçirdi

    Belçikalı yazar Saskia De Coster, şubat ayının tamamını Anvers kentindeki Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi’ndeki sergi salonlarından birinde kurulan kübik bir cam odada gönüllü esaret altında geçirdi. Odada sadece bir masa, sandalye, kitaplar ve dizüstü bilgisayar bulunuyordu. Cam odanın arkasında perde ile ayrılmış bir bölümde ise geceleri uyuması için yatak yer alıyordu.

    Son kitabını tamamladı

    De Coster, bir ay boyunca dış dünyayla bağlantısını kesti; sosyal medya, telefon, radyo, televizyon kullanmadı. Müzede kendisi için ayrılan bir duşu kullanan De Coster, yemeklerini de yine müze içinde bulunan bir odada yedi. Belçikalı yazar, 1 Şubat’ta girdiği birkaç metrekarelik şeffaf dünyasında “Sadece Gerçek” adını verdiği son kitabını bitirdi, bu sırada kitabını yazarken camın arkasından müzeyi gezenler kendisini izleyebiliyordu.

    Saskia De Coster, cam odadan çıktıktan hemen sonra “Yazar Mevcut” adını verdiği, Belçika sanat ve edebiyat çevrelerinde ilgi çeken performansında bir ay boyunca yaşadığı tecrübeyi, hissettiklerini ve müzedeki hayatını anlattı.

    “İnsanların bakışları ilham vericiydi”

    “Benim için çok büyük bir zorluktu. Önce nasıl olacağını bilmiyordum” diyen De Coster, ilk başta müzeye gelenlerin kendisini izleyebileceği, ne yazdığını görebileceği bir ortam hazırlamayı planladığını söyledi. De Coster, “Ancak bir ay boyunca fark ettim ki bu sadece tek yönlü bir şey değil. Benim de izleyicilere ihtiyacım olduğunu anladım. Beni izleyenler bana cesaret ve enerji verdi” dedi “İnsanların bana bakışları çok ilham vericiydi. Yani sadece yazar değil, izleyici de mevcuttu” ifadesini kullanan De Coster, bunun kendisi için beklenmedik olduğunu dile getirdi.

    “Yalnızlık özgürlük verse de insanlarla iletişim şart”

    De Coster, bir aylık münzevi hayatın, dış dünya ile etkileşimi kesmenin bir yazar için ilham verici veya yaratıcı olup olmadığını anlatırken şunları söyledi:

    “Sanırım bana ikisi de lazımmış. Sadece bir keşiş gibi, bir münzevi gibi olamam, ki aslında bu konuda çok iyiyimdir. Dışarının hır gürü olmadan, buradaki muhteşem sanat eserleri içinde olmak bir bakıma özgürlük veriyor. Ama aynı zamanda insan ilişkileri, insanların etkileşimleri hakkında yazmak istiyorum”

    Müzede geceleri tek başına

    De Coster, müzedeki bir ayında tamamladığı kitabında da ilişkiler konusunda yazdığını, hayatları bir anda altüst olan kişileri, bardağı taşıran son damlaları anlattığını dile getirdi. Belçikalı yazar, tek başına geçirdiği bir ay içindeki günlük hayatını anlatırken de sürekli müzenin güvenliğiyle bağlantı halinde olduğunu belirtti.

    De Coster, müzenin geceleri bir korku filmini andırdığını belirterek, “Aynı zamanda (Peter Paul) Rubens, (Vincent) Van Gogh, (Salvador) Dali’nin resimleri burada. Bunlar yüzlerce milyon avroluk tablolar ve çok iyi korunuyorlar. Ben de burada uyudum ve haliyle çok iyi korunuyordum. Karanlık ve gürültülüydü ama güvenliydi” diye konuştu.

    “Türkiye’deki deprem en zor şeylerden biri oldu”

    De Coster, Türkiye’deki depremlerin dış dünyadan öğrendiği birkaç haberden biri olduğunu belirterek depremle ilgili hislerini şöyle ifade etti:
    “Beni sadece bir kişi ziyaret edebiliyordu, o da oğlumdu. Türkiye’de meydana gelen depremleri de ondan duydum. Bu benim için buradaki en zor şeylerden biri oldu. Burada tek başınasın ve bu büyüklükteki bir afeti duyuyorsun, kimseyle paylaşamıyorsun.”

  • Deniz Biyoloji Müzesi yenileniyor

    Deniz Biyoloji Müzesi yenileniyor

    Kaleiçi Yat Limanında yer alan Antalya Büyükşehir Belediyesi Deniz Biyoloji Müzesi, deniz canlıları ve nesli koruma altındaki türlerin yakından tanınmasını sağlıyor. Köpekbalığı, ıstakoz, ahtapot, vatoz, sünger ve kemikli balıklar gibi yüzlerce deniz canlısının yer aldığı müzede, sergilenme özelliğini kaybeden ve rengini yitirmiş yaygın türdeki balıklar, Akdeniz Üniversitesi ile yürütülecek işbirliği çerçevesinde değişimi yapılarak yenilenecek.

    “TÜRLER İNCELENDİ TESPİT EDİLDİ”

    Akdeniz’in su altı yaşamında yerli ve yabancı ziyaretçileri yolculuğa çıkan Deniz Biyolojisi Müzesi’nde yasak olmayan türlerin değişimi için çalışma başlatıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi arasında yürütülecek proje bünyesinde müzede yer alan ama sergilenme özelliğini kaybeden balıkların değişimi yapılacak. Bu çerçevede müzede inceleme çalışması yapıldı.

    “AVLANMASI YASAK TÜRLERİ HARİÇ”

    Deniz kenti olan Antalya için Deniz Biyoloji Müzesi’nin deniz canlıların tanıtımı ve korunması açısından önemli bir yer olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Gökoğlu, “Müzede bulunan balıkların yıllar içinde rengini kaybetmesi sonucunda sergilenme özelliğini kaybetmiş. Bu çerçevede üniversite olarak biz de türlerin değişim için Antalya Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir çalışma yapacağız” diye konuştu.

  • 12 bin yıllık eserler depremi hasarsız atlattı

    12 bin yıllık eserler depremi hasarsız atlattı

    Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerden etkilenen Şanlıurfa’daki Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen ve neolitik döneme ait 12 bin yıllık eserler sarsıntıları hasarsız atlattı. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Müdürü Celal Uludağ, depremlerin büyük üzüntü yaşattığını, depreme hazırlık noktasında daha önceden hazırladıkları planı hemen devreye aldıklarını söyledi.

    Depremden çok kısa bir süre sonra hemen müzeye geldiğini ve görevlilerle kontrollere başladıklarını anlatan Uludağ, “Salonlar içerisinde, vitrin içerisindeki eserlerde ve depolarda yapılan kontrollerde çok büyük bir sıkıntıya rastlanmadı. Sadece vitrinlerde bulunan pişmiş toprak eserlerden birkaçının çatladığını gördük” dedi.

    Uludağ, müzede neolitik döneme ışık tutan ve “tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilen Göbeklitepe ile Karahantepe gibi, kentin birçok noktasında devam eden kazılarda çıkarılan eşsiz eserlerin sergilendiğini anımsatarak bu eserlerin teşhirinde gösterilen hassasiyet sayesinde depremde herhangi bir zarara rastlanmadığını vurguladı.

    Mozaik Müzesi’ndeki eserlerde de bir hasarın oluşmadığını aktaran Uludağ, “Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi 12 bin yıllık eserlere ev sahipliği yapan bir müze. Özellikle Göbeklitepe, Karahantepe, Balıklıgöl heykeli Şanlıurfa Müzesi’nde teşhirde bulunuyor. Bu eserler üzerinde yaptığımız incelemelerde, eserlerin depremden dolayı herhangi bir zarar görmediğini tespit ettik” dedi.


    Uludağ, tüm müze personelinin görevinin başında olduğunu belirterek, Kültür ve Turizm Bakanlığının onayının ardından en kısa sürede ziyaretçileri ağırlayacaklarını dile getirdi.

  • Zeugma depremde zarar görmedi

    Zeugma depremde zarar görmedi

    Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi’nde bulunan eserler, sarsıntıları hasarsız atlattı. Gaziantep Müze Müdürü Özgür Çomak, müzede personel anlamında herhangi bir can kaybı yaşanmadığını söyledi.

    Gaziantep’te İpek Yolu üzerinde yer alan, gerek yapısal kompleksi gerekse içinde yer alan eserleri açısından dünyanın en önemli müzeleri arasında yer alan Zeugma Mozaik Müzesinde hasar olmamasından dolayı mutluluk duyduğunu belirten Çomak “Herhangi bir eserimizde, binanın yapısal durumunda, eser ve teşhir tanzimlerinde hiçbir şekilde hasar oluşmadığını gördük” dedi.

    Zeugma Müzesi’nin dışında kentteki diğer müzelerde de hasar olmadığını belirlediklerini aktaran Çomak, “Zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığından gelen yetkililer de binamızın yapısal anlamdaki taşıyıcı kolonlar, kirişler, binanın diğer mekanlarıyla ilgili incelemelerini yaptı. Herhangi bir sıkıntı olmadığını, kullanılabilir bir vaziyette olduğunu da söyleyince içimiz rahatladı. İkinci depremden sonra da bir eser kaybına rastlamadığımızı tespit ettik” dedi.

  • Nilüfer’e Sağlık Müzesi kazandırılıyor

    Nilüfer’e Sağlık Müzesi kazandırılıyor

    Nilüfer Belediyesi, halkla buluşturduğu müzelere, sağlık alanında yeni bir müzeyi de eklemeye hazırlanıyor. Dr. Ceyhun İrgil ile iş birliği içinde yürütülen Sağlık Müzesi çalışmaları devam ediyor. İhsaniye Mahallesi’nde daha önce aile sağlığı merkezi olarak faaliyet gösteren bina artık müze olacak. Binada başlatılan tadilat çalışmalarında sona gelindi. Tadilatın kısa sürede tamamlanmasının ardından Dr. Ceyhun İrgil’e ait sağlık obje ve belgelerinin yer aldığı kapsamlı bir koleksiyon, modern müzecilik anlayışı ile sergilenecek. Müzede, geleneksel ilaç tedavilerinden eczacılığa, diş sağlığından şifalı kaplıcalara, kadın doğumdan kulak burun boğaza birçok alanda materyal yer alacak.

    Diş Hekimliği, Eczacılık, Göz, Laboratuvar gibi bölümlerin bulunacağı müzede ayrıca bir kütüphanede de oluşturulacak. Yıl içinde izlenime açılması planlanan müzede Antik çağlardan Osmanlı’ya ve günümüz Bursa’sına uzanan sağlık tarihinin öyküsü, eski ve yeni çağda sağlık tarihine ilişkin görsel objeler panolara yansıtılacak ve mankenlerle canlandırılacak.

    Müzeyi gezenler zamanda yolculuk yaparken, sağlık alanındaki değişimlere de tanık olacak.
    Nilüfer Belediyesi, 2023 yılı içinde faaliyete geçirmeyi planladığı Sağlık Müzesi’nde, toplumu sağlık alanında bilgilendirecek etkinlik düzenleyecek. Müzede, toplumda farkındalık oluşturacak sergiler, sağlık etkinlikleri ve söyleşiler de gerçekleştirilecek.

  • Müze ve türbelere milyonlarca ziyaretçi

    Müze ve türbelere milyonlarca ziyaretçi

    Tarihi ve kültürel miras çalışmalarında 8500 yıllık Arkeopark’tan 2300 Bitinya surlarına, 700 yıllık Osmanlı eserlerinden Cumhuriyet dönemi sivil mimarlık örneği yapılara kadar hayata geçirdiği restorasyonlarla Bursa’yı açık hava müzesine dönüştüren Büyükşehir Belediyesi, diğer taraftan geçmişle geleceği müzelerde buluşturmaya devam ediyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürlüğü bünyesindeki 10 müze, 6 türbe ve Zindankapı & Güncel Sanat Galerisi 2022 yılında ziyaretçi akınına uğrarken, toplam 2 milyon 833 bin 97 ziyaretçi müzeleri gezdi. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Sultan Külliyeleri, yerli ve yabancı 2 milyonu aşkın ziyaretçi ile en fazla konuk ağırlayan mekanlar oldu.

    Rekor Kent Müzesi’nde

    Geçtiğimiz yıl 19’uncu kuruluş yılını kutlayan Bursa Kent Müzesi, geçen yıl Nisan ayında açılan “Nazif’in Düğmeleri” başlıklı sergi ile merak uyandırdı. Bursa’da en fazla ziyaret edilen müze yine Kent Müzesi olurken, yıl boyunca 103 bin kişinin ziyaret ettiği Bursa Kent Müzesi’ndeki atölye çalışmalarına 4 bine yakın müze meraklısı katıldı.

    Zindanda zaman yolculuğu

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edildikten sonra müze ve güncel sanat galerisi olarak ziyarete açılan Zindankapı, müze meraklılarının ilgiyle ziyaret ettiği mekanlar arasında yer oldu. Yeni dijital teknolojilerin kullanıldığı Zindankapı & Güncel Sanat Galerisi, 2022 yılında Küratör Derya Yücel, Sanatçılar Deniz Sağdıç, Hakan Yılmaz ve Ömer Kaleşi gibi önemli isimlere ve sergilerine ev sahipliği yaptı ve yıl boyunca 60 bin 766 ziyaretçiyi ağırladı.

    Karagöz’e büyük ilgi

    Karagöz ve Hacivat gölge oyunu figürlerinin bulunduğu, pazartesi hariç hafta içi ve cumartesi günleri çocuklara yönelik gölge oyunlarının sergilendiği Karagöz Müzesi, geçtiğimiz yıl 86 bin 867 ziyaretçiye ulaştı. Müzede, Karagöz ve Hacivat gölge oyunu yıl boyunca 453 kez perdeye yansıdı ve 20 bin 601 seyirci, geleneksel Türk gölge oyununu izleme fırsatı buldu.

    Arkeopark kenti rekorunu kırdı

    Avrupa’nın en büyük tarih öncesi parkı unvanına sahip Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açık Hava Müzesi ise 2022 yılında kendi rekorunu kırdı. Günümüzden 8.500 yıl önceki döneme ait canlandırmaların bulunduğu Arkeopark, geçtiğimiz yıl 37 bin 140 müze dostunu yaptığı etkinlikler ve atölyeler ile tarih öncesi yolculuğa çıkararak bir önceki yıla oranla ziyaretçi sayısını 10 bin artırdı.

    Müzede hayat var

    Yıl boyunda pek çok farklı etkinlik ve atölye çalışmalarına da ev sahipliği yapan müzelerden, Merinos Tekstil ve Sanayi Müzesi, Bursa Vakıf Kültürü Müzesi ve Göç Tarihi Müzelerinin her biri 2022’de 54 bin 635’in üzerinde ziyaretçi sayısına ulaştı. Padişah Abdülmecid için 19 gün gibi kısa sürede inşa edilen ve Atatürk’ün Bursa’daki ikametgahı olan Hünkâr Köşkü de müze meraklıları tarafından yoğun ilgi gördü. Müze, geçtiğimiz yıl 37 bin 379 ziyaretçi sayısına ulaştı. Bursa Yaşam Kültürü Müzesi 17 bin 843, Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi de 59 bin 908 ziyaretçiyi ağırladı.

    2022 yılında Bursa Müze, 10 gün boyunca 10 farklı mekanda gerçekleştirilen Evvel Zaman Masal Şenliği ile 100 farklı “Türk Dünyası” anlatısını 60 bin şehirliyle buluşturdu. Bu yıl ikincisi düzenlenen Arkeofest – Arkeoloji Festivali ile 15 bin, unutulmaya yüz tutmuş oyunların oynandığı Bursa Sokak Oyunları Şenliği de 40 bin katılımcı sayısına ulaştı.

  • Tarihi ev müze olacak

    Tarihi ev müze olacak

    Yenişehir’de yapılan restorasyon çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Saat kulesi ile başlayan çalışmalar çerçevesinde, 3 tarihi evin restore edilmesinin ardından, dördüncü tarihi evin restorasyonu başladı. Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, tarihi evi müze yapacaklarını açıkladı.

    İlçenin simgesi haline gelen saat kulesi, belediyenin yenileme çalışmaları neticesinde restore edilmişti. Ardından restore edilen 3 tarihi ev, kent sakinleri tarafından büyük beğeni topladı. Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, restorasyon çalışmalarının bittiği tarihi evin müze olması için çalıştıklarını söyledi.

    Tarihi ev müze olacak

    Yapılan restorasyon çalışmalarının ardından, eserleri korumanın önemini vurgulayan Başkan Aydın, “Onarmak önemli. Bu eserlere sahip çıkmak lazım. Bu evlerin restorasyonları bitince ilçemize bir müze kazandırmak istiyoruz. Tarımla, geçmişte kullanılan eşyaların sergileneceği bir kent müzesi yapmayı düşünüyoruz. Vatandaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde, kendilerinde bazı tarihi eşyalar olduğunu, bir müze olduğu zaman buraya verebileceklerini belirttiler. Bunları değerlendireceğiz. İlçemize gelen insanlar geçmişte kullanılan eşyaları görme şansını da elde edecekler. Bu düşünceyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Restorasyonunu yaptığımız eve halk arasında boyasından dolayı ‘Mor ev’ deniliyor. Bu evleri kamulaştırdık. Tapuları artık belediyeye ait. Bu evleri artık sosyal etkinlik alanı olarak da kullanabiliriz” ifadelerini kullandı.

    En büyük destek valilikten

    Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, “İsmi Yenişehir ama Osmanlı’nın ilk yerleşim yerlerinden biri olduğu için tarihe önem veriyoruz. Göreve geldiğimiz günden itibaren ilçemizde şu anda 4. evimizi restore ediyoruz. 3 tanesi bitti. Çeşitli yerlerden destek alıyoruz ama restorasyon noktasında en büyük destek Valiliğimizden geliyor. Valimiz Yakup Canbolat’a desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Daha önce de valilikten aldığımız bütçeyle, ilçemizin sembolü haline gelen saat kulesinin restorasyonunu yapmıştık. Sosyal medyada paylaşıldı, ulusal medyaya yansıdı. Bir leylek yuvasından dolayı ihalenin 3 ay ertelenmesini sağladık” şeklinde konuştu.

    Sinanpaşa Külliyesi, vatandaşın hizmetinde

    Sinanpaşa Külliyesini vatandaşın hizmetine açtıklarını belirten Aydın, “Bu mekanın vermiş olduğu duygusal bir güzellik var. Sinanpaşa Külliyesi, hem medresesi hem camisiyle birlikte temizleyip vatandaşın hizmetine sunduk. Şu anda buradaki Halk Eğitim Merkezi, Yenişehir Belediyesi’nin kadın girişimcilere, öğrencilere yönelik kursları devam ediyor. Bizim “el emeği göz nuru” dediğimiz kadınların yapmış olduğu hediyelik eşyalar burada satılıyor. Belediye olarak biz herhangi bir gelir elde etmiyoruz” dedi.