Etiket: müze

  • Büyükşehir müzeleri sanal ortama taşıdı

    Büyükşehir müzeleri sanal ortama taşıdı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, geçen yıl 1 milyondan fazla yerli ve yabancı ziyaretçi tarafından gezilen müzelerinden 6’sını sanal ortama taşıdı.

    Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde vatandaşların kabalık ortamlarda bulunmamasına ve bazı etkinlikleri dijital ortamda evlerinden de takip etmelerine olanak sağlamak için müzelere yönelik çalışma başlatıldı.

    Bursa Kent Müzesi, Hünkar Köşkü Müzesi, Enerji Müzesi, Göç Tarihi Müzesi, Kuran ve El Yazmaları Müzesi ile Tekstil Sanayi Müzesinde çekimler yaptıran Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, müzeleri dijital ortama taşıdı.

    Çalışmayla “www.bursa.bel.tr/sanalmuze” adresi ve “BursaCepte” mobil uygulamasından müzeleri gezebilme, resimler ve materyaller hakkında bilgi alabilme imkanına kavuşuldu.

    Büyükşehir Belediyesinin kentin tarihi değerlerini de sanal ortamda gezintiye açmayı hedeflediği bildirildi.

  • Zeugma Mozaik Müzesi’nde 10 eser kayıp

    Zeugma Mozaik Müzesi’nde 10 eser kayıp

    Diyarbakır’a izinli olarak giden ve mobbinge maruz kaldığını öne sürerek ağabeyinin evinde intihar eden arkeolog Merve Kaçmış’ın görev yaptığı Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi’nde, müfettişlerin yaptığı inceleme sonrası 10 eserin kaybolduğu ortaya çıktı.

    Zeugma Mozaik Müzesi’nde görevli arkeolog Merve Kaçmış, bu yılın ilk günlerinde izin alarak memleketi Diyarbakır’a gitti. Kaçmış, 13 Ocak günü ağabeyinin evinin penceresinden kendisini boşluğa bırakarak yaşamına son verdi. Genç arkeoloğun geride bıraktığı mektubunda ise müzedeki envanter kaydı olmayan ya da hiç bulunmayan eserlerin üzerine zimmetlendirilmek istenmesi nedeniyle mobbinge maruz kaldığına yönelik iddialar olduğu belirlendi. İntihara ilişkin savcılık tarafından adli soruşturma başlatılırken, iddialar üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da idari soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan gönderilen müfettişler, geldikleri Gaziantep’te ilk etapta müze müdürü E.Ö. ile 2 uzmanı görevden uzaklaştırdı.

    SAYIM YAPILDI, 10 ESERİN KAYIP OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

    Gaziantep’te bir ayı aşkın süre incelemelerde bulunan müfettişler, müzede görevli herkesin tek tek bilgisine başvurdu. Müfettişler ayrıca mobbinge maruz kaldığını iddia eden arkeoloğun üzerine zimmetlendirilmek istendiğini söylediği eserlerin de tek tek sayımını yaptı. Müfettişlerin soruşturmasında, intihar eden arkeoloğun zimmetine alması istenen 8 bin 729 eser olduğu ve bu eserlerin daha önce de tayini çıktığı için başka bir kente görevlendirilen Ü.Y.P. adına kayıtlı olduğu saptandı. Müfettişler bunun üzerine Ü.Y.P.’nin tayini çıktığı için müzenin Pişmiş Toprak Eserler bölümünde görevli Merve Kaçmış’a zimmetlendirilmek istendiği eserlerin sayımının yapılmasını kararlaştırdı. Müfettişler nezaretinde başlatılan sayımda 8 bin 729 eserden 2 bin 433’ünün envanter kaydının bulunmadığı ortaya çıktı. Sayım sonunda ayrıca daha önce zimmette görülen 10 eserin ise bulunmadığı belirlendi. 10 eserin kayıp olduğunun ortaya çıktığı müfettiş incelemesinde ayrıca envanter defterlerinin yıprandığı ve içeriklerinin yetersizliğine de dikkat çekilerek yenilenmesi gerektiği ifade edildi. Raporda ayrıca müzedeki bazı eserlerin oksitlendiği, bazılarının da dökülmeye başladığının belirlendiği vurgulanarak acil önlem alınması istendi.

    MÜFETTİŞ RAPORU, SORUŞTURMA DOSYASINDA

    Müfettişler tarafından sayım sonunda 6 sayfa olarak hazırlanan rapor, Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na iletildi. Teftiş Kurulu da hazırlanan raporu, arkeolog Merve Kaçmış’ın intiharına ilişkin soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, müfettiş raporu ve Kaçmış’ın intiharının ardından yapılan araştırmalar ile mobbinge maruz kalıp kalmadığına ilişkin varacağı kanaatin ardından soruşturmayı davaya dönüştürüp dönüştürmeyeceğine karar verecek.

  • İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi açıldı

    İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi açıldı

    Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Çok büyük bir memnuniyet vesilesidir ki son 18 yılda 55 yeni müzeyi ülkemize kazandırdık ve halihazırda 25 yeni müzenin uygulama ve proje çalışmalarını sürdürüyoruz.” dedi.

    Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi’nin açılışında konuşan Ersoy, müze ve ören yerlerinin hem milli kültür hem de medeniyet mirasının ziynetleri olduğunu söyledi. Tarihi eserleri korumanın geçmişe bir vefa borcu olduğunu ifade eden Ersoy, şöyle konuştu:

    “Dünyada rakipsiz olduğumuz kültür ve arkeolojik zenginliğimizi turizm noktasında değerlendirerek ülkemize ve milletimize, uluslararası alanda hakkı olan ekonomik gücü, saygınlığı, tanınırlığı kazandırma sorumluluğunu taşıyoruz. Çok büyük bir memnuniyet vesilesidir ki son 18 yılda 55 yeni müzeyi ülkemize kazandırdık ve halihazırda 25 yeni müzenin uygulama ve proje çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu sürede yine 154 müzemizi yeniledik ve 40 müzemizde de restorasyon çalışmalarına devam ediyoruz. Bu noktada Cumhurbaşkanımızın milli değerlerimize ve kültür varlıklarımıza karşı sergilediği sahiplenmeyi, gösterdiği hassasiyeti ve bunlara yönelik çalışmalara verdiği desteği özellikle belirtmek isterim. Bakanlığımız kamu diplomasisinden kültür ve turizm faaliyetlerine kadar küresel ölçekte birçok rol oynarken, devletin en üst iradesinin arkamızda durması sorumluluğumuzu arttırmakta ancak o yükü kaldırmada, hızlı ve doğru hamleleri yapmada büyük bir itici güç olmaktadır. Bu açılış vesilesiyle kendilerine bir kez daha şükranlarımı arz ediyorum.”

    Ersoy, pandemi sürecinde yaklaşık 2,5 ay kapalı olan müze ve ören yerlerini 1 Haziran itibarıyla kontrollü normalleşme sürecinin tüm kurallarına uygun şekilde ziyaretçilere açtıklarını belirterek şunları kaydetti:

    “İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzemiz de bugün bu kervana katılıyor. Şu anda gerçekten heyecan verici bir kültür varlığının karşısındayız. 6 asrı geride bırakmış bu muazzam eser. Osmanlı mimarisinin erken dönem örneği olmasıyla da ayrı bir değere sahip. Bildiğiniz gibi Nilüfer Hatun İmareti 1960 yılından başlayarak 2012 yılına kadar Prehistorik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlerin sergilendiği bir müze olarak hizmet vermekteydi. İmaretin bulunduğu bölgenin tam bir kültür sahası olarak değerlendirilmesi ve yeni arkeoloji müzemizin de buraya yapılmasını düşünmüş olsak da maalesef sergileme açısından yeterliliğin karşılanamayacağını gördük. Elbette ki ilk önceliğimiz daima kültür varlıklarımızın korunması olmuştur. Kimliğine ve dokusuna uygun şekilde değerlendirmek ve hizmete sunmak ise korunması esasından ödün vermemek kaydı ile ikinci önceliğimizdir.”

    Bu prensiplerine bağlı olarak arkeoloji müzesini Vakıflar Bölge Müdürlüğünün mülkiyetindeki bir alana yaparak İznik’e kazandıracaklarını açıklayan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Açılışını gerçekleştirdiğimiz Nilüfer Hatun İmareti ise özgün kimliğine çok yakışan bir şekilde Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet verecek. ‘Müzemizde tarih sizi kapıda karşılıyor’ desek doğru ifade etmiş oluruz. İslami mezar taşları, kuyu bilezikleri, çeşme ve kitabeler ecdadımızın estetik anlayışına bir kapı açarken, fikri dünyasıyla da bağ kurmamızı sağlayacaktır. Asırlık taşların geçmişin insanlarının sesine dönüşebilmesi gerçekten farklı bir etki. Ziyaretçilerimizin eserlerimize bu gözle bakmalarını, aslında bu nesnelerin bir öznenin, bir insanın fikri ve fiili mesajlarını taşıdığını hissetmelerini önemsiyorum. Müzeler ve ören yerleri bu etkileşimi sağlayabildiği ölçüde başarılıdır.”

    Ersoy, müzenin iç mekan teşhirinin de zengin bir sunuma sahip olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

    “İznik çinisine ait örneklerin, çeşitli medeniyetlere ait sikkelerin, dini ve sosyal yaşamı yansıtan canlandırmaların yer aldığı bu mekanda ziyaretçilerimiz tarihin tarihi kucakladığına şahit olacak. Müzemizde iç kısımda 558 ve bahçede 90 olmak üzere toplam 648 eser sergileniyor. Ayrıca bir süre daha Roma ve Bizans dönemine ait eserleri burada muhafaza edeceğiz. Arkeoloji müzemiz açıldıktan sonra bu parçaları oraya alacağız. İznik binlerce yıllık geçmişinde, medeniyetlerin derin izler bıraktığı muazzam bir kültür coğrafyasıdır. Bu toprakların sahip olduğu zenginliği korumak ve hem bölgeye hem ülkemize kazandırmak ciddi bir sorumluluktur. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu bilinçle çalışacağımızı ifade ediyor ve Nilüfer Hatun İmareti’nin restorasyonunda emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Hem tarihi miras değeriyle hem Türk İslam Eserleri Müzesi kimliğiyle İznik’e ve ülkemize en güzel şekilde hizmet etmesini temenni ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerini kullandı.

    Merkez Yıldırım ilçesi Yeşil Mahallesi’ndeki Türk İslam Eserleri Müzesi’nin restorasyon nedeniyle kapalı olduğunu anımsatan bakan Ersoy, müzenin ekim ayında kapılarını açacağını sözlerine ekledi.

  • Fatih’in portresi yeni yapılacak özel müzede sergilenecek

    Fatih’in portresi yeni yapılacak özel müzede sergilenecek

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Londra’daki müzayededen 6,5 milyon TL’ye satın alınan Fatih Sultan Mehmet tablosunun, belediye bünyesinde yeni yapılacak bir müzede sergileneceği belirtildi.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, Fatih Sultan Mehmet portresinin özel bir müzede sergileneceğini, alımın ise İBB’nin ‘koleksiyon edinim bütçesinden’ karşılanacağını açıkladı.

    İstanbul Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat, belediyece satın alınan Fatih Sultan Mehmet portresinin, İBB bünyesinde yeni yapılacak bir müzede sergileneceğini söyledi.

    BBC Türkçe’ye konuşan Polat, alımın, İBB’nin “koleksiyon edinim bütçesinden” karşılanacağını açıkladı.

    Polat, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “bizzat kendisinin planladığı” bir alım süreci gerçekleştirildiğini söyledi:

    “Müzayedeleri takip ediyoruz, konu basına da yansımıştı. Bizzat kendisi de bu dünyaları (müzayedeleri) takip eder. Kendisinin de çağdaş resim koleksiyonu var.”

    Telefon bağlantısı ile Londra’daki müzayedeye katıldıklarını söyleyen Polat, “Fatih’in tablosu, 16 milyon İstanbullu adına alındı, bütün İstanbulluların koleksiyonu oldu” dedi.

    Polat, tablonun sergilenmesine ilişkin de “Eldeki müzeler yetersiz. Tablo, İBB elindeki sanat koleksiyonu ile birlikte restorasyonunu yaptığımız bir yerde sergilenecek” dedi.

    İstanbul’a getirilişi birkaç gün içerisinde netleşecek olan tablo için 770 bin sterlin bedelin üzerine yüzde 20’lik bir müzayede evi payı ödenerek satın alındığını da kaydetti.

    Polat açık artırma sırasında bir rekabet yaşandığını da açıkladı.

    Christie’s müzayede evi, tabloyu 400 bin ila 600 bin sterlin aralığında açık artırmaya çıkarmıştı.

    PORTRENİN ÖZELLİKLERİ

    Gentile Bellini’nin en önemli resimleri arasında sayılan ve tuval üzerine yağlı boya çalışılmış yapıtın eni 33,4, boyu ise 45,4 santimetre. Tablonun sağ alt köşesinde Latin harfleriyle not düşülen tarih ise 25 Kasım 1480.

    Öte yandan Fatih Sultan Mehmet’in portresinde yer alan ikinci kişinin kim olduğu hala bilinmiyor. Christie’s müzayede salonunda İslam ve Hindu Sanat Eserleri sorumlusu olarak çalışan Sara Plumby’e göre, tablodaki kişinin kim olduğu hakkında iki farklı teori bulunuyor. Bunlardan birincisi ikinci figürün, padişahın üç oğlundan biri olduğu. Ancak, tablodaki ikinci kişinin II. Mehmet ile arasındaki yaş farkının az olması bu iddiayı çürütüyor. Diğer iddianın sahipleri ise tablodaki figürün beyaz tenli ve tıraşlı olmasından yola çıkarak, Batılı bir kişi olduğunu ileri sürüyor.

    Fatih Sultan Mehmet, 1429-1507 yılları arasında yaşayan ressam Bellini’yi 1479 yılında İstanbul’a davet etmiş, resmini yapmasına izin vermeden önce onun yeteneğinden emin olmak için saraydaki farklı kişilerin resimlerini çizdirmişti. Fatih, İtalyan ressamın yeteneklerinden emin olduktan sonra kendi portrelerini çizdirmeye başlamıştı.