Etiket: naci ağbal

  • Son Dakika… Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alındı

    Son Dakika… Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alındı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alındı. Yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu getirildi.

    8 Kasım 2020’de Murat Uysal’ın yerine göreve getirilen Naci Ağbal, geçtiğimiz yıl kasım ve aralık aylarında 675 baz puan faiz arttırımı gerçekleştirmişti.

    Yeni yılda ocak ve şubat aylarında faiz arttırımına gitmeyen Ağbal yönetimindeki Merkez Bankası geçtiğimiz perşembe günü 200 baz puanlık bir faiz arttırımı kararı daha almıştı.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4.5 ay önce atadığı Naci Ağbal’ı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevinden alırken, yerine eski milletvekili Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu’nu atadı.

    Böylece, cumhuriyet tarihinde ilk kez, Merkez Bankası’na 20 ay içinde dördüncü başkan atanmış oldu.

     

    ŞAHAP KAVCIOĞLU KİMDİR?

    Şahap Kavcıoğlu, 23 Mayıs 1967’de Bayburt’ta doğdu. Babasın adı Halit, annesini adı ise Naime’dir.

    Bankacı; Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü bitirdi. Şahap Kavcıoğlu, İstanbul Üniversitesi Muhasebe Enstitüsünü Denetim Uzmanı olarak bitirdikten sonra, İngiltere Hastings College’ta İşletmecilik üzerine eğitim gördü. Şahap Kavcıoğlu, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünde yüksek lisansını ve doktorasını tamamladı.

    Şahap Kavcıoğlu, Esbank TAŞ’de Müfettiş Yardımcısı, Müfettiş, Şube Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Halk Bankası AŞ’de İstanbul Bölge Koordinatörü olarak görev alan Şahap Kavcıoğlu, aynı bankada sırasıyla; Perakende Bankacılıktan, Esnaf-KOBİ Bankacılığından, Kredi Politikalarından, İnsan Kaynakları ve Organizasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştı.

    Şahap Kavcıoğlu, Bayburt Eğitim Kültür ve Hizmet Vakfının Başkanlığını yürüttü.

    AK Parti 26. Dönem Bayburt Milletvekili olarak görev yaptı.

    Bayburt Üniversitesi Kalkındırma Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi, Galatasaray Spor Kulübü Kongre Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Mezunlar Derneği Kurucu Üyesidir. ‘Ticari Bankalarda Sorunlu Kredilerin Yönetimi Çözüm Yolları ve Takibi’ ve ‘Enerji Sektöründe Yatırım Projelerinin Değerlendirilmesi’ adlı yayımlanmış 2 kitabı ve çok sayıda makalesi bulunmaktadır.

    Şahap Kavcıoğlu, evli ve 3 çocuk babasıdır.

     

  • Merkez Bankası Başkanı’ndan faiz mesajı

    Merkez Bankası Başkanı’ndan faiz mesajı

    Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, %17 seviyesindeki politika faizinde indirimin bu yıl uzun bir süre gündeme alınmasının mümkün olmadığını söyledi. Ağbal ayrıca rezevleri artırmak için acele etmeyeceklerini ve rezervleri swap anlaşmaları yolu değil döviz alım ihaleleri ile artırmayı planladıklarını söyledi.

    Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal göreve gelmesinin ardından gerçekleştirdiği ilk söyleşide Reuters’a, kalıcı fiyat istikrarının “en önemli öncelik” olduğunu, para politikasının “güçlü bir dezenflasyonist denge gözetilerek” oluşturulacağını ve enflasyonun hedef patikadan sapma riskine işaret etmesi durumunda “önden ilave sıkılaşma” yapacaklarını kaydetti.

    Enflasyon tahmin patikası üzerinde yukarı yönlü risklerin önemini koruduğuna dikkat çeken Ağbal, “Nitekim Ocak ayına ilişkin gerek TÜFE gerek ÜFE gerçekleşmeleri enflasyon üzerinde döviz kurunun birikimli yansımalarının, uluslararası emtia fiyatlarında devam eden artışların, üretici fiyatlarındaki güçlü artış eğiliminin ve arz kısıtlarının önemini koruduğunu göstermektedir” dedi ve ekledi:

    “Enflasyon patikası üzerinde yakın vadede öngördüğümüz yukarı yönlü risklerin önemini koruyacak olması ve patikanın beklenen eğimini dikkate aldığımızda bu yıl içinde faiz indirimini uzun bir süre gündeme almamız mümkün gözükmemektedir.”

    “Enflasyonda kalıcı bir düşüşü görmek istediğimizi, ancak bununla da yetinmeyerek, fiyat istikrarına işaret eden göstergelerin de oluşması gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum” diyen Ağbal, şöyle devam etti:

    Enflasyon %5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen/beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzey güçlü bir dezenflasyonist denge gözetilerek oluşturulacak ve bu denge sürekli korunacaktır. Sıkı para politikası duruşunun uzun süre devamını neden önemsiyoruz?

    Çünkü erken bir aşamada, geçici nedenlerle enflasyonun aşağı geldiğini görünce sıkı para politikası duruşundan çıkarsanız, geçmiş tecrübeler göstermektedir ki, enflasyon tekrar yukarı yönlü hareket etmektedir.”

    ‘İLAVE SIKILAŞMAYI YAPACAĞIZ’

    Ağbal, %5 hedefini sağlayana kadar sabırlı olacaklarını kaydederek, şunları söyledi:

    “Önümüze gelecek her türlü yeni verinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında orta vadeli hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda önden ilave sıkılaşmayı yapacağız. Para politikasında risklere karşı önden gereken reaksiyon gösterilmesi enflasyonist baskıları erken aşamada yönetmenizi sağlar. Geçmiş tecrübeler göstermiştir ki, gecikmeli olarak gösterdiğiniz reaksiyonun ekonomik maliyetleri daha ağır olabilmektedir.”

    Ağbal ayıca alacakları kararlar ve “güçlü iletişimle” piyasanın önünde gideceklerini de söyledi.

    Orta vadede sıkı para politikasının %5 hedefine ulaşıncaya kadar kesintisiz uygulanmasını bir “çıpa” olarak belirlediklerine dikkat çeken Ağbal, bu çerçeve ve hedef çıpasının Türkiye ekonomisini fiyat istikrarına ulaştıracağını belirtti.

    Bu yıl sonunda enflasyonunun %9.4 düzeyine gerileyeceğini öngörüklerini ancak bu tahminler üzerinde yukarı yönlü risklerin “belirgin bir şekilde” önemini koruduğuna da dikkat çeken Ağbal, “Yukarı yönlü risklerin varlığını kabul ediyoruz ve bu risklerin gerçekleşmesi durumunda ilave sıkılaşmaya gidip bunların enflasyon görünümü üzerindeki etkisini azaltacağız” dedi.

    TCMB’nin kararlılığının piyasa tarafından teyit edildikçe enflasyon beklentilerinin de tahmin hedefine yakınsayacağını belirten Ağbal, “Faiz indirim sürecinin zamanlaması, enflasyon gerçekleşmelerinin ve orta vadeli görünüm öngörülerimizin Enflasyon Raporu’nda öngördüğümüz patikayla uyumlu şekilde gerçekleşmesine bağlı olacak. Politika faizini her halükarda yalnızca 2021 hedefine değil, orta vadeli enflasyon hedefine de öngörülen sürede ulaşmayı sağlayacak bir düzeyde tutmaya devam edeceğiz” dedi.

    “Yukarı yönlü risklerin varlığını kabul ediyoruz” diyen Ağbal, “Bu risklerin gerçekleşmesi durumunda ilave sıkılaşmaya gidip bunların enflasyon görünümü üzerindeki etkisini azaltacağız” dedi.

    Reel faizin para politikasındaki yerine yönelik bir soruya, “Para politikası duruşunu genel olarak kabul edilmiş bir referans üzerinden konumlandırmak ve piyasa ile iletişimi bunun üzerinden kurmak doğru olmaz” yanıtını veren Ağbal şöyle devam etti:

    “Politika faizi, gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde bir seviyede olacak ama bu iki seviye arasındaki aralık enflasyonist baskıların yaygınlığına, yoğunluğuna, para politikası tepkisine duyarlı olup olmadığına bağlı olacak. Ayrıca finansal risk göstergelerinin de iyileşmesine reaksiyon gösterecek, tepki verecek.

    Merkez Bankası kendi bilgisiyle, yaklaşımıyla gerçekleşen, beklenen enflasyonla politika faizi arasındaki aralığın seviyesini oluşturacak. Bu seviyenin %5 hedefine varıncaya kadar dezenflasyonist bir aralıkta olması konusunda özel bir dikkat gösterecek. Hiçbir zaman için %5 hedefine ulaşmadan bir ara dönemde geçici nedenlerle süreklilik arz etmeyen faktörlerle hareket ederek bu dezenflasyonist aralıktan vazgeçmeyecek.”

    Ağbal “Para politikası, aktarım mekanizması üzerinden gerekli etkiyi doğuruyor ve enflasyon eğilimleri Merkez Bankasının öngördüğü patika dahilinde ilerliyorsa demektir ki politika faizi düzeyi gerçekleşen ve beklenen enflasyona göre etkili bir baskılama yapabiliyor. Bunu her PPK’da Merkez Bankası piyasayla güçlü bir etkileşim içerisinde paylaşmaya devam edeceğiz” dedi.

    Ağbal TL cinsi varlıklara yönelik sermaye akımlarının devam etmesini beklediğini de belirterek, “Özellikle portföy yatırımlarının önümüzdeki dönemde olumlu gelişmelerle beraber artacağını tahmin ediyoruz” dedi.

    ‘SWAP İLE DEĞİL FX ALIM İHALERİYLE REZERV ARTIRACAĞIZ’

    Ağbal diğer ülke merkez bankaları ile swap anlaşmalarının önümüzdeki dönemde rezervleri artırma amacı ile kullanılmayacağını belirterek, şöyle dedi:

    “Önümüzdeki süreçte Merkez Bankası olarak rezerv artırma stratejimiz içinde diğer ülke merkez bankaları ile swap anlaşmaları yapılması yer almamaktadır. Bunun yerine uygulamakta olduğumuz sıkı para politikasına kararlılıkla devam etmek suretiyle güçlü bir dezenflasyonist sürecin oluşması ve kalıcı hale gelmesi sonucunda sermaye girişlerinin istikrarlı ve güçlü bir hale gelmesi, yerleşiklerin dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi ile birlikte döviz alım ihaleleri yaparak rezervlerimizi artıracağız.”

    “Şeffaf yöntemlerle ve herhangi bir kur seviyesi hedeflemeksizin döviz rezervlerinin güçlendirilmesini amaçlıyoruz” diyen Ağbal piyasadaki döviz arzının döviz talebine göre güçlü ve istikrarlı şekilde yükseldiği dönemlerde dalgalı kur rejimi ile uyumlu olmak kaydıyla, döviz alım ihaleleri düzenleyebileceklerini belirtti. Ağbal bu konuda “kesinlikle aceleci bir yaklaşım içinde olmayacağımız” dedi.

    Ağbal “Sermaye girişlerinin istikrarlı ve güçlü bir hale gelmesi, yerleşiklerin dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi, döviz alım ihalelerine başlamak için önemli bir gösterge olacaktır” dedi.

    ‘TERS DOLARİZASYON İÇİN GEREKLİ KOŞULLAR OLUŞMAYA BAŞLADI’

    Ağbal’ın rezerv birikimi için önemli bir gösterge olarak nitelendirdiği ve 235 milyar dolarla rekor seviyelerde bulunan lokal döviz ve altın varlıkları için “Ocak ayının ikinci yarısından itibaren altın dahil yabancı para mevduattaki artışın kayda değer ölçüde yavaşladığını görüyoruz… Son dönemde yurt içi yerleşiklerin TL cinsi varlıklara yönelme eğilimi gözlemliyoruz. Bu durum ters dolarizasyon sürecinde önemli bir sinyal” dedi.

    Bu yönelimin “sürekliliğe dönüşmesi” ve “güçlü” olmasının döviz karar aşamasında önemli bir gösterge olacağını da belirterek, “Son dönemde sisteme tabana yayılan efektif girişi de gözlemliyoruz. Bu durum yurtiçi yerleşiklerin döviz varlıklarını bankacılık sistemine taşıma isteğini ortaya koyuyor. Bu kaynaktan sisteme girişte döviz tevdiat hesaplarındaki gelişimi etkiliyor. Tüm bu gelişmeler ters dolarizasyon süreci için gerekli olan koşulların yurtiçi yerleşikler nezdinde oluşmaya başladığına işaret ediyor” dedi.

    Ağbal ayrıca BDDK’nın swap sınırlamalarını önümüzdeki dönemdeki azaltılmasına yönelik bir soruya ise, “Temel yaklaşımının fiyatların serbest piyasa koşullarına göre oluşmasıdır. Bu çerçevede bu yöndeki adımların kademeli olarak devam etmesini öngörüyoruz” yanıtını verdi.

  • Merkez Bankası enflasyon beklentisini değiştirmedi

    Merkez Bankası enflasyon beklentisini değiştirmedi

    Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, 2021 yılının ilk Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Bir önceki raporda yüzde 9,4 olarak öngörülen 2021 yıl sonu enflasyon beklentisinde bir değişikliğe gidilmedi. Ağbal, sunumunda piyasaların merakla beklediği faiz ve para politikasına ilişkin mesajında ise sıkı duruşun devam edeceğini paylaştı. “Faiz indirimlerine dönük bir gündemin konuşulmasının henüz çok erken olduğunu değerlendiriyoruz. Tüm faktörler belli noktaya gelene kadar sıkı para politikası devam edecek” şeklinde konuştu.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın ilk enflasyon raporu sunumunda sıkılaşma ve fiyat istikrarı mesajlarına devam ederken, banka ekim raporundaki tahminlerini korudu.

    Ağbal’ın sunumundan satır başları şöyle:

    “2020 yılının son çeyreğinde salgın tedbirleri küresel büyümedeki toparlanma eğilimini yavaşlattı.

    2021 yılında küresel enflasyon üzerindeki risklerin ağırlıklı olarak yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir.

    2020 4. çeyrekte iktisadi faaliyet güçlü seyir izledi. Toparlanma sektörlerin geneline yaygınlaştı. Turizmde ise toparlanma sınırlı kaldı.

    Kredi genişlemesinin etkisiyle salgın döneminde parasal genişleme de gerçekleşti. Net kredi kullanımının tarihsel ortalamalarının üzerinde hızla artması, altın ithalatı ve turizm gelirlerinin gerilemesi cari işlemler açığının artmasına neden oldu.

    Yurtiçi yerleşiklerin mevduat dolarizasyonu artış göstermiştir.

    Döviz kurunun birikimli maliyet etkileri, emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentileri fiyatlama davranışlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir.

    Enflasyondaki yükselişte temel mal ve gıda grubu etkili oldu.

    Salgın koşulları dolayısıyla talepte yavaşlama görülen gruplarda enflasyon düşük seyretti.

    Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu da yüksek seyretmektedir. İşlenmiş gıdada da belirgin şekilde riskler artmaktadır.

    Üretici enflasyonu artış eğilimini korumaktadır. Üretici fiyatları tüketici fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı uygulamaya devam etmektedir.

    Hızlı kredi genişlemesinin etkisiyle talep koşulları 2020 ikinci yarısında güçlü seyretmiş ve çıktı açığı enflasyonist etkiler göstermiştir.

    Toplam talep koşulları enflasyonist seviyelerde seyretmektedir.

    Döviz kurundan enflasyona gelen etki 2020 ikinci yarısında oldukça güçlü olmuştur. Döviz kurunda son aylarda yaşanan düşüş bu etkinin azalacağına işaret etmektedir.

    Uluslararası emtia fiyatlarındaki artış eğilimi girdi kanallarıyla enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmaktadır.

    Bazı sektörlerdeki arz sıkıntısı da enflasyon görünümünde risk oluşturmaktadır.

    Ham petrol beklentisi yukarı yönlü güncellendi ve 2021 için 54,4 dolar olarak belirlendi.

    2021 için gıda enflasyonu tahmini 1 puan yukarı revizyonla yüzde 11,5 oldu.

    Bütçe açı hedefi para politikasını destekleyecektir.

    Enflasyonun 2021 sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

    Enflasyonun mevcut seviyesi ve riskler dikkate alınınca yüzde 5 hedefinden uzağız.

    Para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşumuz enflasyonda yüzde 5 hedefine kadar uzun bir süre kararlılıkla sürdürülecektir.

    Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında orta vadeli hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda önden ilave sıkılaştırma kararlılıkla yapılacaktır.

    Fiyat istikrarı için sabırlı ve kararlı bir mücadele sürdüreceğiz. Tüm paydaşlarla etkili bir işbirliği ve iletişim sürdüreceğiz. Bu kapsamda TÜSİAD, TOBB, TESK ve MÜSİAD’ın fiyat istikrarı çağrısı çok önemli, kendilerine teşekkür ediyorum.

    Faiz indirimlerine dönük bir gündemin konuşulmasının henüz çok erken olduğunu değerlendiriyoruz.

    Uluslararası emtia fiyatları dolayısıyla o kanaldan gelen etkilerin kalıcı olduğunu düşünürsek gerekli reaksiyonu veririz. Ancak burada sıkı para politikası ve yapısal reformlarla müdahale söz konusu olacak.

    Gıda enflasyonu 2021 enflasyon gerçekleşmesi üzerinde önemli bir risk oluşturmaya devam ediyor.

    Enflasyonla mücadelede sahiplenme konusu son derece önemli, bu konuda tüm toplum katmanları, ekonomideki tüm aktörlerin bu sürece inanması ön koşul, karar alıcıların da hedefe giderken kararlı olmaları gerekiyor.

    Enflasyon hedeflemesine dair bir para politikası seti uyguluyoruz. Mevcut politika setiyle yüzde 5’lik enflasyon hedefine ancak 2023’te ulaşabiliyoruz.”

  • TCMB Başkanı’ndan enflasyon mesajı

    TCMB Başkanı’ndan enflasyon mesajı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, 2021 Para ve Kur Politikası metninin sunumunda sıkı para politikası ve enflasyonla mücadele vurgusu yaptı. Ağbal, “Enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskler 2021 yılında para politikasının sıkı ve kararlı bir duruş sergilemesini zorunlu kılmaktadır. Gerekirse parasal duruşumuzu daha da sıkılaştıracağız” ifadelerini kullandı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, 2021 Para ve Kur Politikası metninin sunumunu gerçekleştirdi.

    Ağbal’ın sunumunda öne çıkan mesajlar şunlar oldu;

    “Bu tür toplantılar şeffaflık ve öngörülebilirliği artırıyor. Raporu oluştururken farklı kesimlerden görüş aldık.

    Fiyat istikrarı, sürdürebilir büyüme, istihdam ve refahın on koşuludur.

    Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır.

    Fiyat istikrarı ekonomik istikrarın ön koşuludur.

    Ekonomik faaliyet üçüncü çeyrekte belirgin bir toparlanma kaydetti.

    Ekonomik faaliyet 3. çeyrekte iç talep kaynaklı belirgin toparlanma kaydetti. Hızlı parasal genişlemenin gecikmeli etkileriyle, ekonomide ısınmanın son çeyrekte belirginleştiği görülmektedir. ÜFE’deki yükseliş eğilimi, TÜFE üzerinde maliyet baskılarını artırdı.

    Enflasyonu düşürmekte kararlıyız.

    Enflasyondaki yükselişin temel belirleyicisinin döviz kuru olduğunu görüyoruz.

    Enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskler 2021 yılında para politikasının sıkı ve kararlı bir duruş sergilemesini zorunlu kılmaktadır.

    Gerekirse parasal duruşumuzu daha da sıkılaştıracağız.

    2021’de de enflasyon hedeflemesi rejimi sürecek.

    Orta vadeli yüzde 5 enflasyon hedefi korundu.

    2021 sonu için yüzde 9.4 enflasyona ulaşma kararlılığı içindeyiz.

    Temel politika aracı bir hafta vadeli repo faizi olacak.

    Zorunlu karşılıklar ile likidite araçları etkin şekilde kullanılacak.

    TL ve döviz likidite araçlarını etkin şekilde kullanacağız.

    Sistemin fonlama ihtiyacı 567 milyar TL seviyesine yükseldi.

    Swap işlemlerine devam edeceğiz.

    Ancak bankalara sağlanan swap imkanı piyasa şartlarına göre kademeli olarak azalabilecek.

    Döviz rezervlerimiz kademeli olarak güçlendririlecek.

    Para Politikası Kurulu 2021’de 12 toplantı yapacak.

    Kurlarda ekonomik temellerden kopuk aşırı dalgalanma görülürse müdahalede bulunulacaktır.

    Dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam edilecek.

    Merkez Bankası, kurların duzeyini belirleme amaçlı döviz alım satımı yapmayacak.

    Enflasyonla mücadelenin en az maliyetle başarıya ulaşması için bütüncül bir politika izlenecek.

    Yapısal reformlarin hayata geçirilmesi de fiyat istikrarı açısından büyük önem taşımaktadır.

    2021 yılı sonu için yüzde 9,4 hedefine ulaşma kararlılığı içindeyiz.

    Hükümetle birlikte belirlenen yüzde 5 enflasyon hedefine bağlıyız. 2023 yılı itibarıyla bütün TCMB araçlarını kararlı bir şekilde kullanarak bu hedefi yakalamak için olağanüstü bir çaba sarfedeceğiz.

    Merkez Bankası önümüzdeki dönemde faaliyetleri ile ilgili daha şeffaf bir çerçeve oluşturacak.

    TCMB, 2021’de döviz biriktirme, döviz rezervlerini artırma amacı belirledi.”

    TOPLANTI NEDEN ÖNEMLİ?

    Merkez Bankası’nın her yıl aralık ayında online yayınladığı ve gelecek yıl bankanın izleyeceği politikalara ilişkin bir çok öngörüye de temel oluşturuyor. Metin bu yıl çok daha anlamlı olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar metinde hem rezervlerin artırılmasına ilişkin hem de faiz oranlarının geleceğine ilişkin ipuçları arayacak.

    Ağbal’ın konuşması ise 24 Aralık’ta yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde de piyasada 150-200 baz puan artış olarak şekillenen politika faizi beklentilerinin de daha netleşmesini sağlayacak.

  • Flaş iddia: Kısıklı’da bir araya geldiler

    Flaş iddia: Kısıklı’da bir araya geldiler

    Bloomberg, dün gece Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifasını duyurmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nurettin Canikli ve Naci Ağbal ile İstanbul’daki evinde bir araya geldiğini yazdı.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasının ardından resmi makamlar sessizliğini korurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Kısıklı’da dün gece sürpriz bir zirve gerçekleştiği yazıldı.

    Bloomberg’ün konuya dair doğrudan bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı habere göre, Erdoğan, yeni Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal ve eski Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ile bir araya geldi. Görüşmede para politikası tartışıldı.

    Canikli, Ağbal ve Cumhurbaşkanlığı ofislerinden habere dair yorum gelmedi.

    Bloomberg, görüşmenin Albayrak’ın istifasının birkaç saat sonrasında yapılmasına dikkat çekti.

    REUTERS: CANİKLİ’Yİ AĞBAL İSTEDİ

    Öte yandan, Reuters da dün gece Kısıklı’da gerçekleşen zirveye dair bir haber geçti.

    Ağbal, iki kaynağın verdiği bilgiye göre hafta sonunda İstanbul’da kamu ve özel bankaların genel müdürleri, sivil toplum kuruluşları, iş çevreleri ve düzenleyici kurumlar ile tek tek görüşerek ekonomideki gelişmeleri değerlendirirken, ardından dün akşam Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a brifing verdi.

    Bu toplantıda Nurettin Canikli ve ekonomi politikaları kurulu üyesi Servet Bayındır’ın da yer aldığını kaydeden kaynaklar, “Canikli ve Bayındır, Ağbal’ın talebi doğrultusunda o toplantıda teknik bilgilendirmeler yaptı” dedi.

    Bir kaynak ise Canikli’nin bugün MYK’da yapacağı ekonomi sunumunun iptal edildiğini belirterek, “Daha önce belirlenen program çerçevesinde Canikli’nin bugün MYK’da yapacağı ekonomi sunumu iptal edildi” dedi.

  • Dolar yeni haftada 8.20’ye kadar geriledi

    Dolar yeni haftada 8.20’ye kadar geriledi

    Dolar/TL, haftanın ilk işlem gününe düşüşle başlamasının ardından 8,1960’tan işleme başladı. Saat 11.00 itibariyle 8.30/8.31 seviyelerinden işlem görüyor.

    Geçen hafta en düşük 8,3494 en yüksek 8,5832 seviyelerini gören dolar/TL, cuma gününü önceki kapanışa göre yüzde 1,2 değer kazancıyla 8,5235’ten tamamladı.

    Yeni güne düşüşle başlayan ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın fiyat istikrarı ve iletişim konusundaki net ve sade açıklamalarının ardından 8,1840’a kadar sert gerileyen dolar/TL, saat 10.20 itibarıyla önceki kapanışın yaklaşık yüzde 4 altında 8,1960’tan işlem görmeye başladı. Dolar/TL’de hareketlilik devam ederken saat 11.00 itibariyle  8.30-8.31 seviyelerinden işlem görüyor.

    Aynı dakikalarda avro/TL yüzde 3,7 azalışla 9,7530’dan, sterlin/TL yüzde 3,5 değer kaybıyla 10,8140’tan satılıyor.

    ABD Merkez Bankası’nın (Fed) toplantısı ve başkanlık seçiminin olduğu haftayı yüzde 1,8 değer kaybıyla 92,2 seviyesinden tamamlayan dolar endeksi, şu dakikalarda yatay bir seyir izliyor. Avro/dolar paritesi yüzde 0,1 artışla 1,1880’in üzerinde dengelendi.

    Analistler, TCMB Başkanı Ağbal’ın açıklamalarının Türk lirası varlıkları olumlu etkilediğini belirtti. Bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında Almanya’da dış ticaret dengesi ve Avro Bölgesi’nde yatırımcı güven endeksi verilerinin takip edileceğini kaydeden analistler, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, ekonomik teşvikler, jeopolitik ve siyasi gelişmelere ilişkin haberlerinin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını bildirdi.

    Ağbal, banka olarak temel amaçlarının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu belirterek, “Fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda tüm politika araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Para politikasında, şeffaflık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkeleri çerçevesinde iletişim güçlendirilecektir.” ifadelerini kullanmıştı.

  • Merkez Bankası Başkanı’ndan ilk açıklama

    Merkez Bankası Başkanı’ndan ilk açıklama

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda tüm politika araçlarının kararlılıkla kullanılacağını bildirdi.

    Ağbal, yaptığı yazılı açıklamada, Merkez Bankası olarak temel amaçlarının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda tüm politika araçlarının kararlılıkla kullanılacağını vurguladı.

    Para politikasında, şeffaflık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkeleri çerçevesinde iletişimin güçlendirileceğinin altını çizen Ağbal, “19 Kasım 2020 tarihli Para Politikası Kurulu toplantısına kadar mevcut durum ve beklentiler gözden geçirilip gelişmeler de yakından takip edilerek; oluşacak veri ve değerlendirmeler ışığında gerekli politika kararları alınacaktır.” ifadelerini kullandı.

  • Merkez Bankası Başkanlığına Naci Ağbal Atandı! Naci Ağbal kimdir, kaç yaşında, nereli?

    Merkez Bankası Başkanlığına Naci Ağbal Atandı! Naci Ağbal kimdir, kaç yaşında, nereli?

    Naci Ağbal, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı olarak atandı. Atama kararı sonrasında Ağbal’ın yaşamı merak konusu oldu. Peki yeni Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal kimdir?

    Naci Ağbal kimdir? sorusunun cevabı gündemde araştırılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan karara göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal oldu. İşte Naci Ağbal’ın biyografisi…

    NACİ AĞBAL KİMDİR?

    Naci Ağbal, 1 Ocak 1968 tarihinde doğdu. Türk bürokrat, siyasetçi, Maliye Bakanı ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı olarak görev yapmıştır. Maliye Bakanlığı görevini 2015-2018 yılları arasında sürdüren Ağbal Haziran 2015 ve Kasım 2015 Türkiye genel seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Bayburt milletvekili olarak meclise girmiştir. Bu görevinden önce 2009-2015 yılları arasında Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı görevini üstlenmiştir.

    Naci Ağbal, İlk, orta ve lise öğrenimini Çorum’da tamamladıktan sonra 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl Teftiş Kuruluna girdi, 1993’te Maliye Müfettişi oldu. Yüksek Lisans eğitimini 1998 yılında Exeter Üniversitesi İş İdaresi Genel İşletme Yönetimi (MBA) Programında tamamladı.

  • Merkez Bankası Başkanı görevden alındı

    Merkez Bankası Başkanı görevden alındı

    Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alındı. Boşalan Merkez Bankası Başkanlığı’na Naci Ağbal getirildi.

    Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alınarak yerine eski Maliye Bakanı Naci Ağbal atandı.

    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan Cumhurbaşkanı kararına göre; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı (Guvernörü) Murat Uysal görevden alındı. Uysal’dan boşalan göreve eski Maliye Bakanı Naci Ağbal atandı.

    Murat Uysal, yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 6 Temmuz 2019’da görevden alınan Murat Çetinkaya’nın yerine getirilmişti.

    Uysal, 16 ay içerisinde görevden alınan ikinci Merkez Bankası başkanı oldu. Uysal’dan boşalan göreve eski Maliye Bakanı Naci Ağbal atandı.