Etiket: nafaka

  • “Nafaka” yerine “sadaka” yazınca icralık oldu

    “Nafaka” yerine “sadaka” yazınca icralık oldu

    Bursa’da boşanma aşamasındaki eşi S.K.’ye her ay ‘tedbir nafakası’ olarak 300 lira ödeyen M.K., internetten yaptığı geçen yıl haziran ayındaki ödeme için açıklama kısmına ‘sadaka’ yazdı. S.K. nafakasının ödenmediğini ileri sürüp icra takibi başlattı. M.K. ise cep telefonu mağduru olduğunu belirterek karşı dava açtı. Yerel mahkeme, açıklama kısmına yazan ifadeyi göz önünde bulundurarak M.K.’nın yeniden nafaka ödemesine hükmetti.

    Bursa’da 2 yıl önce M.K. ile S.K. anlaşmalı boşanmaya karar verdi. Süreç devam ederken, aile mahkemesi M.K.’nin eşi S.K.’ye her ay 300 lira ‘tedbir nafakası’ ödemesine hükmetti. Tedbir nafakasını düzenli olarak internet bankacılığı ile yapan M.K., 2020’nin haziran ayında ödemenin açıklama kısmına ‘nafaka’ yerine ‘sadaka’ yazdı. Bunun üzerine S.K., avukatı aracılığıyla M.K.’nin kendisine ödediği paranın ‘sadaka’ olduğunu, nafakasının ise yatırılmadığını iddia ederek icra takibi başlattı.

    ‘CEP TELEFONUNUN AZİZLİĞİNE UĞRADIM’

    Nafakayı ödediğini belirten M.K. ise karşı dava açarak dilekçesinde şu ifadeleri kullandı: “Açıklama kısmında nafaka yazmıştım. Fakat kullandığım cep telefonunun azizliğine uğradım. Otomatik klavye ‘nafaka’ kelimesini ‘sadaka’ olarak düzeltmiş. Bilerek yazmadım.”

    Bursa 4’üncü Aile Mahkemesi’ndeki davada hakim, davalı M.K.’nin açıklama kısmında yazdığı ‘sadaka’ ibaresini baz alarak davacı S.K.’yi haklı buldu. Mahkeme, ödemenin hangi aya ait olduğunun, ‘nafaka’ ifadesi ile açıkça açıklama kısmında belirtilmesi gerektiğini belirterek M.K.’nin yeniden para yatırmasına hükmetti.

    AYNI MİKTARI YENİDEN ÖDEYECEK

    Dava dosyası ile ilgili bilgi veren Avukat Berrin Günay, “Boşanma davasında diğer eş lehine nafaka ödenmesine hükmediliyor. Ödemeler icra yoluyla değil, eşin banka hesabına havale yolu ile yapılıyor. Nafaka yükümlüsü eş, ödemesi gereken miktarı yatırırken ‘sadaka’ açıklaması yazıyor. Dolayısıyla lehine nafaka alacağı olan eş de bunu icra takibine konu ediyor. Daha sonra ödeme yapan eş, nafakayı yatırdığını yazıp karşı dava açıyor. İlk derece mahkeme, ‘sadaka’ açıklamasıyla borcun ödendiği belirterek, davayı reddedip borçlu eşin aynı miktarı yeniden ödemesine hükmediyor” dedi.

    ‘MAHKEME AÇIKLAMA KISMINI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURDU’

    Nafaka ödemesi yapanları uyaran Günay, şöyle devam etti:

    “Bu olayda da olduğu gibi bizim müvekkillerimize ve nafaka borçlularına tavsiyemiz şu; eğer nafakayı icra yoluyla değil de anlaşma sonucu banka havalesi olarak ödüyorsanız; mutlaka hangi ay ve hangi döneme ait olduğu belirtilmeli. Aksi takdirde bu dosyada olduğu gibi yeniden nafaka ödemekle karşı karşıya kalabilirler. Somut olayda borçlu eş otomatik klavye yüzünden bir yazım hatası olduğunu ileri sürüyor. 2 yıllık bir ödeme süresi var ve bu süreçte herhangi bir şekilde böyle bir şey yazmadığını, sadece o ay dikkatinden kaçtığını söylüyor. Fakat dediğimiz gibi gerekçe ne olursa olsun yerel mahkeme açıklama kısmını göz önünde bulundurarak, kati bir şekilde yorum yaptı. Bu borç yükümlülüğünün ‘nafaka’ açıklaması ile belirtilmesi gerektiğini ifade ederek diğer borç yükümlülerinin de bu konuda uyarılmasını sağladı.”

  • 500 liralık nafaka için öldürüldü

    500 liralık nafaka için öldürüldü

    Gaziantep’te bir kadın ile boşanma aşamasındaki eşi arasında 500 liralık nafaka talebi nedeniyle tartışma çıktı. Vücudunun 12 yerinden bıçaklanan kadın hastanedeki 8 günlük yaşam mücadelesini kaybetti.

    Gaziantep’te boşanma aşamasındaki eşi tarafından bıçaklanan kadın hayatını kaybetti.

    Olay, 27 Ekim 2021 Çarşamba günü Şahinbey ilçesi Dumlupınar Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre, Ali Çakır (62), bir süredir 500 lira nafaka yüzünden tartışma yaşadığı ve boşanmak üzere olduğu eşi Behiye Çakır’ın annesiyle yaşadığı evinin önüne geldi.

    Evin önünde bir süre bekleyen zanlı, daha sonra elindeki bıçakla boşanmak üzere olduğu eşi Behiye Çakır’a saldırdı. Behiye Çakır, vücudunun 12 yerinden aldığı bıçak darbesiyle ağır yaralandı.

    Olay yerine gelen sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılan kadın 8 gün sonra hayatını kaybetti. Ali Çakır ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    “BABAM MÜEBBET ALSIN”

    Annesini öldüren babasının müebbet hapis cezası almasını isteyen talihsiz kadının oğlu Ahmet Çakır, “Bu duruma kimsenin sessiz kalmasını istemiyorum. Annemi öldüren babama sesleniyorum, İnşallah müebbet yersin. Anneler ölmesin, annelere bir şey olmasın. Dünyada tek dileğim budur” dedi.

  • Nafaka ödüyor mu? Acun Ilıcalı’dan Şeyma Subaşı açıklaması

    Nafaka ödüyor mu? Acun Ilıcalı’dan Şeyma Subaşı açıklaması

    Eski eşi Şeyma Subaşı hakkında konuşan Acun Ilıcalı, “Şeyma maddi durumu yerinde olduğu ilk gün, hakkı olmasına rağmen nafaka almayı bıraktı” dedi.

    Acun Ilıcalı, Hürriyet’ten Orkun Ün’e verdiği röportajda; eski eşi Şeyma Subaşı hakkında açıklamalarda bulundu.

    “Eski eşiniz Şeyma Subaşı gündemden hiç düşmüyor. Sevgilisiyle ayrılması haber, barışması ayrı haber. Siz neresindesiniz bu olayların?” sorusuna, “Olanlardan bilgim oluyor. Şeyma’yla çok iyi iki arkadaşız. Çocuğumuz var. Açık söyleyeyim, hatalarımdan kaynaklanan özel hayattaki başarısızlıkların faturasını ilk olarak kendime kestim. Bunun sonuçlarını da göğüslemek zorundayım. Bende şu yok: “İlişki yaşadık bitti, bir daha görüşmeyelim.” Şeyma’nın yaşadığı sorunlarda da yanında oluyorum” diyerek yanıt verdi.

    “Şeyma Subaşı hakkında son çıkan ayrılık haberlerinin ardından sizin ona İbiza’dan ev tuttuğunuz söylendi” yorumu üzerine ise Ilıcalı, “Ben maddi konuları hiçbir zaman konuşmadım, konuşmam. Ben nasıl kendi dostlarımı destekliyorsam, çocuklarımın annelerini de destekliyorum” dedi.

    “İbiza’dan ev alma falan, bu detaylara girmeye gerek yok” diyen Ilıcalı, “Konu, bilinenin çok dışında. Bizim aramızda “Şu kadar para yattı, şu kadar yatmadı” diye bir durum da yok. Şeyma’yı ihtiyacı olduğu her zaman desteklerim. Şeyma maddi durumu yerinde olduğu ilk gün, hakkı olmasına rağmen nafaka almayı bıraktı. Yani ilişkisi başladı ve bana “Şu an paraya ihtiyacım yok” dedi. Zaten onun kafasında “Acun’dan şu kadar para alayım” diye bir düşüncesi, planı hiç olmamıştır” diye konuştu.

    Dominik’te plaj ve restoran açacağını söyleyen Ilıcalı Survivor 2022 hakkında da konuştu. Ilıcalı, “Bu sene bütün “Survivor” tarihinin en yüksek oyları geldi. Çok heyecanlı bir seneydi, birinciyi kimse tahmin edemedi. Bizim tüm tahminler çöktü. Seneye All-star geliyor. Son zamanlarda bazı isimler hakkında “All-star’ı reddetti” tarzında haberler çıkıyor ama biz daha kimseye teklif götürmedik” dedi.

  • Yargıtay’dan emsal nafaka kararı

    Yargıtay’dan emsal nafaka kararı

    Bir boşanma davasının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, öğretmen kadın lehine verilen yoksulluk nafakası kararını bozdu. Yüksek Mahkeme; davalı-karşı davacı kadının öğretmen olduğu, sürekli ve yeterli gelirinin bulunduğu, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceğine hükmetti.

    Bir süredir şiddetli geçimsizlik yaşayan çift Aile Mahkemesi’ne müracaat ederek karşılıklı boşanma davası açtı. Mahkeme, davalı karşı davacı kadının davasını kabul ederek tarafların boşanmasına karar verdi. Mahkeme, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle kadının maddi manevi tazminat talebini de hüküm altına aldı.

    Kararı kadın tazminat miktarı, erkek ise davanın reddi yönünden kararı temyiz etti. Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, öğretmen olan kadına verilen yoksulluk nafakası kararını yasaya aykırı buldu.

    Kararda şöyle denildi:

    “Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. Toplanan delillerden davalı-karşı davacı kadının öğretmen olduğu, sürekli ve yeterli gelirinin bulunduğu, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. Yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre 2010 doğumlu ortak çocuk R.K. yararına takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”

  • Eşine ‘salak’ diyen kadına nafaka yok

    Eşine ‘salak’ diyen kadına nafaka yok

    Bir boşanma davasının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk dairesi, eşine ‘Salak mısın, sen erkek misin, bana karışamazsın’ diyen kadını ağır kusurlu buldu. Boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu eş lehine yoksulluk nafakasına hüküm edilemeyeceğine dikkat çeken yüksek mahkeme; bu yöndeki Aile Mahkemesi kararını bozdu.

    Bir süredir geçimsizlik yaşayan genç çift, Aile Mahkemesi’ne müracaat ederek karşılıklı boşanma davası açtı. Davacı – karşı davalı koca, eşinin sürekli olarak anne babasına; “Bu eve bir daha gelmeyin, sizden nefret ediyorum, kocamı sevmiyorum” şeklinde sözler söylediğini kaydetti. Kendisine de; “Sen kimsin bana karışamazsın, sen salak mısın, sen erkek misin” şeklinde mesaj attığı gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının tam kusurlu olduğunu öne sürdü.

    Davalı – karşı davacı kadın ise eşinin kendisini ailesinin yanına bıraktığını ve bir daha almadığını öne sürdü. Mahkeme, davacı- karşı davalı erkeğin davasının kabulüne davalı-karşı davacı kadının davasının reddine karar verdi. Kadının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, olayda erkeğin de kusurlu olduğu gerekçesiyle mahkeme kararını bozdu.

    Yeniden yapılan yargılamada mahkeme, tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulüne karar verdi. Tarafların kesinleşen kusurlu davranışlarına göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile davalı karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmetti.

    Kararı bu kez davacı – karşı davalı erkek temyiz edince devreye yine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi gidi. Geçtiğimiz günlerde kararını açıklayan Yüksek Mahkeme, kadının daha kusurlu olduğuna hükmetti. Yargıtay kararında şöyle denildi: “Kesinleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı kadın ağır kusurludur. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”