Etiket: nagehan alçı

  • Nagehan Alçı’dan Rasim Ozan itirafı!

    Nagehan Alçı’dan Rasim Ozan itirafı!

    ‘Bakış Açısı’ programından ilginç anlar yaşandı. Programın biteceği sırada Ümit Zileli, uzun zaman sonra ilk kez rahat bir program yaptığını söyleyerek programın bir diğer konuğu Nagehan Alçı’ya teşekkür etti. Bunun üzerine Alçı da “Sen Rasim’e alışmışsın. Benle program yapınca böyle oluyor” diyerek Zileli’ye espri yaptı.

    “RASİM’DEN NELER ÇEKTİM”

    Zileli, Rasim Ozan Kütahyalı’nın eski eşi Nagehan Alçı’nın bu yorumu üzerine, “Sahiden neler çektik Rasim’den” dedi. Nagehan Alçı ise, “Ben de neler çektim” sözleriyle karşılık verdi. İkili arasında yaşanan bu güldüren diyalog çok konuşulmaya başlandı.

    “BANA ÇOK ŞEY KATTI AMA…”

    Rasim Ozan Kütahyalı ile 13 yıllık evliliğini bitiren Nagehan Alçı, “Şikayet etmek istemiyorum, bana çok şey kattı ama beni yordu da. Birbirimize daha benzeyen insanlar olsaydık, hayat daha kolay olurdu” ifadelerini kullanmıştı. Alçı’nın Kütahyalı’dan talep ettiği 40 milyon TL’lik tazminat ise uzun süre konuşulmuştu.

  • Nagehan Alçı: Yeni sistemde Cumhurbaşkanı Norveç Kralı gibi olmalı

    Nagehan Alçı: Yeni sistemde Cumhurbaşkanı Norveç Kralı gibi olmalı

    2023’te yapılacak seçimlerle ilgili her gün yeni haberler gelirken, gazeteci Nagehan Alçı’nın bugünkü yazısı bir anda sosyal medyada günün konusu oldu. Yeniden başbakanlık sistemine geçilecekse hazırlıkların şimdiden başlaması gerektiğini ifade eden Alçı, “Yeni sistemde cumhurbaşkanı kesinlikle tam yetkisiz ve tam güçsüz olmalı.” dedi.

    Türkiye’de 2023 seçimleriyle ilgili tartışmalar her geçen gün artarak devam ederken, “Muhalefetin adayı kim olacak?” sorusu gündemden düşmüyor. Adaylar arasında anılan isimlerden olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı adayı olmayacağını, başbakan adayı olacağını ifade etmişti. Bunun üzerine bazı gazetecilerin de konuyu gündeme taşımasıyla “yeni sistem” ya da “yeniden başbakanlık sistemi” tartışmaları ortaya çıktı. “Başbakanlık sistemi” konusu sıcaklığını korurken, Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı da bugünkü köşesinde tartışmalara ortak oldu. Akşener’in sözlerine atıfta bulunan Alçı, cumhurbaşkanlığı sisteminden başbakanlık modeline bir dönüş olabileceğini ifade etti ve böyle bir durumda hazırlıkların şimdiden başlaması gerektiğini ekledi.

    “TAM YETKİSİZ VE TAM GÜÇSÜZ”

    Nagehan Alçı’nın gündeme oturan yazısındaki en dikkat çeken bölüm ise bahsi geçen sistemdeki yetki konusu. “Tam yetkisiz ve tamamen sembolik Cumhurbaşkanlığı makamı anayasal olarak planlanmalı. Eski parlamentarizmden farklı olarak Cumhurbaşkanı kesinlikle tam yetkisiz ve tam güçsüz olmalı.” diyen Alçı, “Yeni sistemde cumhurbaşkanı adeta Norveç Kralı gibi sembolik ve siyaset üstü olmalı. İç politikanın p’si bile Çankaya’ya girmemeli.” şeklinde devam etti.

    Alçı’nın bu yazısı sosyal medyada gündeme oturdu ve binlerce yorum aldı.

  • Nagehan Alçı’dan Mehmet Ceyhan açıklaması

    Nagehan Alçı’dan Mehmet Ceyhan açıklaması

    Nagehan Alçı’dan kendisine “gözümde değeri olmayan insansınız” diyen Prof. Ceyhan’a: Sempatik bir insan olarak görüyorum, sevimli huysuzluğunu seviyorum

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ve Nagehan Alçı, okulların açılması konusunda bir süreden bu yana tartışıyordu.

    Habertürk yazarı Nagehan Alçı, AK Parti  hükümetinin pandemi sürecinde okullar konusunu iyi yönetemediğini, okulların 1.5 yıldır neredeyse kapalı tutularak yanlış yapıldığını belirterek, “Maalesef okulların açılmasına karşı çıkarak bir neslin mahvedilmesi yönünde görüş belirtenler kazandı. Zaten Ziya Selçuk biraz da o yüzden istifa etti. Fakat geçtiğimiz 1.5 yıl boyunca hatasında ısrar eden hükümet sanki bu sefer beni yanıltacak ve okulları tam zamanlı açacak gibi görünüyor.

    Bu sefer anaokulundan üniversiteye kadar yüz yüze eğitimde kararlı olunmalı. Herkes aşılanmalı ve hayat devam etmeli. Tüm öğretmenler ve akademisyenler de artık normale dönmeyi desteklemeli. Evrensel bilim bunu söylüyor. Üniversite kazandığı halde daha henüz fakülte binasını bile görmemiş milyonlarca üniversite öğrencisi var. Artık Yeter! “Okulları asla açmayalım ama tüm oteller, düğünler, eğlence yerleri açık olsun” lobisi bu sefer kaybedecek gibi gözüküyor.” diye yazdı.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’la yaşadığı tartışmayı da köşesine taşıyan Nagehan Alçı, “Benim Mehmet Ceyhan ile ilgili yazdığım iki yazıda da amacım okulları hep kapalı bırakmak isteyen lobinin en çok kullandığı hatta istismar ettiği olgu olan “Mehmet Ceyhan böyle diyor” argümanını onların elinden almaktı.

    Yoksa son derece sempatik bir insan olarak da gördüğüm Mehmet Ceyhan ile hiçbir kişisel problemim olamaz. Kaç kez beraber yayına çıktık.

    Fakat Mehmet Hoca, Koronavirüs Bilim Kurulu üyeliğini çok istediği halde kabul edilmemesinin yarattığı hayal kırıklığını söylemlerine yansıttıkça problem büyümeye başladı bence… Benimle ilgili söylediklerine de hiç kızmıyorum. O benimle ilgili ne kadar ağır sözler söylerse söylesin ben her zaman kendisine saygı duyacağım. Sevimli huysuzluğunu seviyorum da ayrıca. Bu mesele kişisel bir konu değil. Profesörler de bazen duygusallaşıp ergen çocuklar gibi davranabilirler. Okullar açılıyorsa ve artık Mehmet Ceyhan insanlarımıza paranoya aşılamayacaksa benim için mesele bitmiştir.” ifadelerini kullandı.

  • Prof. Mehmet Ceyhan’dan Nagehan Alçı’ya yanıt

    Prof. Mehmet Ceyhan’dan Nagehan Alçı’ya yanıt

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı’nın kendisine yönelik ifadelerine tepki gösterdi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Habertürk yazarı Nagehan Alçı’ya tepki gösterdiği mesajında “Bir yazısını bile okumayacak kadar gözümde değeri olmayan bir insansınız” ifadesini kullandı.

    Ceyhan, Alçı’nın “Herhalde demans nedeniyle onun söylediklerini de unutmuş ya da yanlış anlamış Mehmet Bey” ifadesine de atıfta bulunarak şunları kaydetti:

    “Bir hekime sakın ‘bunak’ falan demeyin, kendinizle ilgili öyle yorumlar işitirsiniz ki, altından kalkamazsınız. Sizden çok daha akıllı olduğum bir tarafta, sizden çok daha akıllı insanlar yetiştiriyorum çok şükür. Hem işittiğim en ağır suçlama bu olsun. Allah beni, sizinle ilgili söylenenlerden korusun.”

    Ne olmuştu?

    HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın CDC, DSÖ, ECDC kurumlarına ilişkin görüşlerine tepki göstererek, “İsminin önünde profesör yazan bir tıp insanı Dünya Sağlık Örgütü ve bilimum uluslararası sağlık otoritesini karalıyor…” demişti. Alçı, “Sayın Mehmet Ceyhan, Dünya Sağlık Örgütü ve dünya çapında itibarlı sağlık otoritelerini sırf kendinizi haklı çıkarmak için karalayarak komplolara inanan aşı karşıtlarının eline büyük koz verdiğinizin farkında mısınız?” diye sormuştu.

    Ceyhan, Alçı’ya, “Onun görüşünü merak edip de kimse kendisini aramıyor herhalde onun telaşa düşmüş. Tamamen yalan üzerine kurulu. Hiç benim söylemediğim şeyleri söylemişim gibi lanse etmiş. Hayal görüyor sanırım, psikiyatriste görünse iyi olur” yanıtını vermişti.

  • Nagehan Alçı’dan Mehmet Ceyhan’a tepki

    Nagehan Alçı’dan Mehmet Ceyhan’a tepki

    Habertürk yazarı Nagehan Alçı, koronavirüs salgını sürecinde yüz yüze eğitime ara verilen okullarla ilgili değerlendirmeleri nedeniyle Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a tepki gösterdi. Alçı, “Artık yeter Sayın Mehmet Ceyhan” ifadesini kullandı.

    Yeni dönemde okullarda yüz yüze eğitimin başlayıp başlamayacağı merak edilirken, Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, bu konudaki açıklamaları için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a tepki gösterdi.

    Ceyhan’ın canlı yayında yaptığı açıklamalarını değerlendiren Alçı, “1.5 yıldır pompalanan bu korku, yaratılan bu efsane çocuklarımızı mahvetti. Artık birinin kral çıplak demesinin vakti geldi de geçiyor!” ifadesini kullandı.

    Ceyhan’ın programdaki sözlerini eleştiren Alçı, “Birçok meslektaşınızın söylemek isteyip de söylemediğini ben söyleyeyim: Artık yeter Sayın Mehmet Ceyhan! Eğitim en temel haktır. Pompaladığınız korkular ile bu ülkenin çocuklarının elinden bu hakkı alma girişimine son verin…” açıklamasında bulundu.

  • Nagehan Alçı’dan Melih Bulu hakkında çok konuşulacak iddia

    Nagehan Alçı’dan Melih Bulu hakkında çok konuşulacak iddia

    Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektörlük görevinden alınan Prof. Dr. Melih Bulu için Habertürk yazarı Nagehan Alçı’dan çok konuşulacak bir iddia geldi. Alçı, Melih Bulu için moralinin çok bozuk olduğunu ve Türkiye’den ayrılmayı düşündüğünü söyledi.

    2 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi ‘ne rektör olarak atanan ve 15 Temmuz’da görevden alınan Prof. Dr. Melih Bulu ile ilgili Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı’dan çok konuşulacak bir iddia geldi.

    Alçı, ‘Melih Bulu’ya devlet başka bir görev mi verecek?’ başlığıyla yayımlanan yazısında Prof. Dr. Melih Bulu ‘nun sırra kadem basmış durumda olduğunu söyledi.

    Melih Bulu hakkında birçok iddia ortaya atıldığını belirten Alçı, Bulu’nun moralinin tahmin edildiği üzere çok bozuk olduğunu, Türkiye’den ayrılmayı düşündüğünü ve Türkiye dışında bir üniversiteye gitmek için temaslarda bulunduğunu yazdı.

  • Nagehan Alçı’ya hakime hakaretten para cezası

    Nagehan Alçı’ya hakime hakaretten para cezası

    BİR köşe yazısında İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Hakkı Yalçınkaya’ya hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan gazeteci Nagehan Alçı, “Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçundan 7 bin 80 TL adli para cezasına çarptırıldı.

    İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Nagehan Alçı gelmedi. Şikayetçi hakim Hakkı Yalçınkaya ise duruşmaya katıldı.

    “MAĞDURUM”

    Müşteki hakim Hakkı Yalçınkaya şikayetinin devam ettiğini belirterek “Çok mağdurum. Hakimlere hakareti alışkanlık haline getirmiştir. Eşi hakkında verdiği karar için Hakim Dursun Ali Gümüş’e de hakaret etmiştir. Bu yazıda Türk milletinin de zarar gördüğümü, Ermeni tezlerine hizmet ettiğini ifade etmek istiyorum” dedi.

    “HAKARETTE BULUNMAMIŞTIR”

    Nagehan Alçı’nın avukatı Esennur Ezgi ise “Müvekkilim müştekiye karşı kesinlikle hakarette bulunmamıştır. Açık kaynak bilgilerine dayanarak yazısını yazmıştır. Kişilik haklarına saldırı söz konusu değildir. Bu nedenle beraatine karar verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

    7 BİN 80 TL ADLİ PARA CEZASI VERİLDİ

    Mahkeme, sanık Nagehan Alçı’yı “Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçundan 7 bin 80 TL adli para cezasına çarptırdı. Öte yandan Nagehan Alçı’nın avukatı, karara karşı itiraz dilekçesi sundu.

    İDDİANAME

    İddianamede, Hakim Hakkı Yalçınkaya’nın sanık Nagehan Alçı’nın köşe yazısında Hrant Dink’in ölümüne neden olduğu yönünde iddialarda bulunduğunu belirterek şikayetçi olduğu anlatıldı. Sanık Nagehan Alçı’nın 15 Haziran 2018’deki köşe yazısına da yer verilen iddianamede, “Maalesef bugün hâlâ birey haklarını önemsemeyen hakim-savcı zihniyeti var. Yer yer hükümranlığını sürdürüyor. Sadece İzmir’deki hakim değil, mesela Çağlayan Adliyesi’nde hâlâ Hrant Dink ve oğlu Arat Dink’i sadece Ermeni oldukları için mahkûm eden ve Hrant Dink’i ölüme götüren o malum kararı veren hakim Hakkı Yalçınkaya Asliye Ceza Hakimi olarak görev yapıyor. Bu hukuksuz zihniyetteki yargı personeliyle ilgili gereken süreçlerin işletilmesi için HSK çok önemli bir kurum. Hakimler ve savcılar her siyasi görüşten olabilirler, yeter ki sadece hukuka bağlı ve tarafsız olsunlar” dediği aktarıldı. İddianamede, Nagehan Alçı’nın “Sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret” suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyordu.

  • “Bursa’yı alan Türkiye’yi alır”

    “Bursa’yı alan Türkiye’yi alır”

    Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Bursa için ‘seçim barometresi’ benzetmesi yaparak “Yakın tarihe bakın, burada belediye başkanlığını hangi parti adayı almışsa iktidar ya o partiye geçmiş ya da o partide devam etmiş” dedi.

    Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, ‘2020’lerin kilit şehri Bursa. Çünkü Bursa’yı alan Türkiye’yi alır’ başlıklı yazısında 2019’da yapılan yerel seçimlere değindi.

    İlk olarak “2019 yerel seçimlerinin AK Parti açısından en büyük başarısı ve CHP açısından en büyük hezimeti Türkiye’nin 4. büyük şehri Bursa’ydı” ifadesini kullanan Alçı, “İstanbul, Ankara, Antalya, Adana ve Mersin CHP’ye geçti ama AK Parti üstelik 2017 istifa furyasında başkanı değişen illerden olmasına rağmen Bursa’yı aldı” diye yazdı.

    Alçı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, o dönem istifası istenen Recep Altepe’nin yerine gelen ve geldiği yerde aday gösterilen tek isim olduğunu hatırlattı.

    “Bursa çok ilginç bir şehir. Bir nevi seçim barometresi gibi. Yakın tarihe bakın, burada belediye başkanlığını hangi parti adayı almışsa iktidar ya o partiye geçmiş ya da o partide devam etmiş. Son 40 yılda burada merkez-yerel ikiliği hiç yaşanmamış” diyen Alçı, şöyle devam etti:

    “1983’te Turgut Özal ve ANAP iktidara geliyor. 1984’te Bursa Belediyesi’ni de ANAP adayı Ekrem Barışık kazanıyor. 1989’da Özal’ın başbakanlığı sürerken tüm büyükşehirlerde SHP rüzgarı esiyor. Günümüzde muhafazakar-sağ ile özdeşleşen Kayseri’yi bile SHP kazanıyor ki benim amcam Ali İhsan Alçı da o dönem SHP rüzgarıyla belediye başkanı olan bir isim.

    Fakat 1989’daki SHP rüzgarı Bursa’ya uğramıyor. Öte yandan erimekte olan ANAP da kaybediyor. 1989’da Bursa’yı DYP’den Teoman Özalp kazanıyor. 1991’de DYP lideri Süleyman Demirel’in Başbakanlığını müjdeleyen tek büyükşehir Bursa. Diğer tüm metropolleri SHP alıyor.

    1994’te ise bu sefer düşüşe geçen iktidar partisi DYP Bursa’yı kazanamıyor. Anavatan’dan Erdem Saker kazanıyor. 1996’da da Mesut Yılmaz Başbakanlık koltuğuna oturuyor. 1999 Ocak ayında Ecevit 20 sene sonra yeniden Başbakan oluyor, Nisanda yapılan seçimlerde Bursa’da DSP’nin adayı Erdoğan Bilenser sandıktan çıkıyor. Aynı seçimde DSP birinci parti oluyor.

    99’da DSP’ye oy veren Bursa 2002’de AK Parti iktidar olunca 2004’te AK Parti adayı Hikmet Şahin’i seçiyor. Sonrasında Hikmet Şahin’i AK Parti ikinci kez aday göstermeyince, Şahin 2009’da Demokrat Parti’nin adayı oluyor ama 5 yıl önce seçimi almasına rağmen bu kez sandıktan yine AK Parti’nin adayı ve Bursa’yı 2017’deki istifa sürecine kadar yönetecek isim olan Recep Altepe çıkıyor.”

    ‘KİMİN İKTİDAR OLACAĞINI VE KİMİN İKTİDAR KALCAĞINI HEP BURSA BELİRLEMİŞ’

    İktidarda kimin olacağını anlamak için Bursa’ya bakılması gerektiği görüşünü dile getiren Alçı, bunun hiç sekmediğini söyledi. “Türk siyasal tarihine bakıldığında kimin iktidar olacağını ve kimin iktidar kalacağını hep Bursa belirlemiş” diyen Alçı, şunları kaydetti:

    “Ne İstanbul ne Ankara ne İzmir ne Adana ne Konya ne Kayseri ne de Antep… Bursa hem seküler hem muhafazakar hem de siyasi tavır olarak merkez-sağ bir şehir. Yani Bursa ne Konya ne de İzmir. Ama aynı zamanda her iki kimliği de içinde barındırıyor. AK Parti 2004’ten beri Bursa’yı kazanabilmeye devam ediyor.
    O sebeple 2019 seçimlerinde üstelik CHP Bursa’nın meşhur ilçesi Nilüfer’in tecrübeli belediye başkanı Mustafa Bozbey’i aday göstermesine rağmen-ki seçilmesine neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu- sandıktan AK Parti çıkması 2023 seçimleri için ilginç bir sinyal veriyor.

    Mustafa Bozbey siyasi tarz olarak Mustafa Sarıgül’e çok benzeyen bir politikacı. 2014’te de Sarıgül İstanbul’u kazanacağından emin gibiydi. Beklemediği şekilde mağlup oldu. İstanbul’da, Ankara’da ve diğer metropollerde esen CHP rüzgarı Bursa’da esmedi 2019’da.

    Tıpkı 89 belediye seçimlerinde esen SHP rüzgarının Bursa’ya uğramaması gibi. AK Parti’yi rahatlatan, CHP’yi ise hayal kırıklığına uğratan bir sinyal bu.”