Etiket: nakil

  • Rahim nakliyle dünyaya gelen bebek

    Rahim nakliyle dünyaya gelen bebek

    Türkiye’de ikinci rahim nakliyle dünyaya gelen Özlenen bebek, 2 yaşına Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ile birlikte girdi.
    Dünyanın ilk kadavradan rahim naklinin yapıldığı Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde ikinci rahim nakli 27 Temmuz 2021’de yapılmıştı. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan başkanlığındaki 40 kişilik ekip, Havva Erdem’e 8,5 saat süren operasyonla kadavradan rahim nakletti.

    Türkiye’de kadavradan ikinci rahim nakli yapılan Havva Erdem, 14 ay sonra doğum yaparak bebeği Özlenen Erdem’i kucağına aldı. Doğumun üzerinden geçen iki yılın ardından Havva Erdem, eşi Şükrü Erdem ve kızları Özlenen, Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ile bir araya geldi. İkinci yaş pastası kesilen ziyarette Rektör Özkan, Özlenen bebeğe hediyeler verdi.

    “Hayatlarının değiştiğini görmek mutluluk kaynağı”
    Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Yaptığınız her şeyin sonucunun bu olduğunu görmek hakikaten insan için, bir doktor için çok kıymetli. Doktor olmanın en güzel tarafı da bu dokunduğunuz insanların hayatının nasıl değiştirdiğinizi görmek en büyük mutluluk kaynağı. İnsanın bu açıdan doktor oluyor diye düşünüyorum. En azından ben öyleyim” dedi.

    “İnsanlar için bir umut oldu”
    İlk rahim naklini 2011 yılında yaptıklarını söyleyen Rektör Özkan, “Bundan 13 yıl önce bütün dünyanın da ilkiydi aynı zamanda. O süreç biraz uzun bir süreçti bizim için. Çünkü hesaplayamadığımız şeylerle karşılaştık Derya’da ancak 9 yılın sonunda dünyanın ilk rahim nakli bebek sahibi oldu. Ömer Özkan bebeğimiz oldu.

    Bunun sonrasında da akabinde hemen Havva’ya ikinci rahim naklini yaptık. O ilkinde edindiğimiz bilgiler ışığında Havva çok daha şanslıydı. Çok kısa bir süre sonra 14 ay gibi bir zaman sonucunda da Özlenen bebeği kucağına aldı. Her şey gayet iyi gidiyor. Hem Havva için hem Derya için hem de çocuklar için. Ve tabii dünyada bebeği olmayacak olan insanlar için bir umut oldu. Bu anlamda bütün ekip bütün hastalar bunu bekleyenler de var. Hala o açıdan gerçekten çok mutluluk verici” diye konuştu.

    “Yeni nakiller yapmayı planlıyoruz”
    Rahim naklini bekleyen birçok hastanın olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Havva’nın tecrübelerini merak eden adaylar da var, sık sık görüşüyorlar, anlattığı kadarıyla bize de başvurdular zaten. Bu anlamda bekleyen birçok hasta var. Hem yurt içinden hem yurt dışından rahim naklini bekleyen birçok hasta var. Eğer uygun bir zaman olursa onları da yapmayı planlıyoruz. Mevzuat çalışmalarıyla ilgili çalışmalar tamamlandı aslında bundan sonra süreç çok da sanıyorum uzun sürmez. Biz de Sağlık Bakanlığıyla koordinasyonlu gidiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Rahim nakliyle dünyam değişti”
    Rahim nakli ile anne olan Havva Erdem, “Benim dünyam değişti. Hayatım değil, dünyam değişti. Her şey Özlenen şu an, başka hiçbir şey yok. 2 yıl o kadar güzel ki, diyorum ya dünyam değişti benim, her şeyim onun üzerine. O uyursa belki birazcık otururum, onun haricinde her şeyim onunla. O gözünü açtıktan sonra başka ikinci düşündüğüm hiçbir şey yok. Gözüme onunla açıp onunla kapatıyorum. Hiçbir şey düşünmüyorum” dedi.

    “Özlenen’den sonra korku başladı”
    Hayatında yaşanan değişimleri anlatan Havva Erdem, “Sadece Özlenen’den önce ben de korku yoktu, şimdi ben de korku başladı. Korkar oldum bilmiyorum, her şeyden tedirginim, ayağa kalsa düşecek mi, kalkacak mı? Her şeyden korkuyorum yani aklımıza gelebilecek dışarıya çıksa evde bile korkuyorum.

    Zaten gözümün önünden ayırmam da ama bilmiyorum acayip bir korku var bende. Eski Havva gitti, korkusuz Havva gitti, şimdi korkulu bir hava geldi, aynen önceden kaybedecek hiçbir şeyim yoktu şu an var ve çok değerli. Rabbime emanet tüm evlatlarımız ve içinde de benim evladım Allah’a emanet. Biz de elimizden geleni yapacağız, onları koruyup yetiştirebilmek için” şeklinde konuştu.

    “Rahim nakli olmak isteyenler iletişim kuruyor”
    Rahim nakli olmak isteyenlerin kendisiyle iletişim kurduklarını söyleyen Erdem, “İletişim kuruyorlar ve tabii ki hepsine yetişmem mümkün değil ama aralarında görüştüğüm tabii ki var 1, 2 kişi özellikle bir kişiyle çok fazla görüşüyorum. Çünkü onda kendimi görüyorum.

    Ben çok çaba sarf ettim Özlenen’e kavuşmak için ve onun çabalarında da kendimi gördüğüm için onunla çok daha fazla görüşüyorum. O da tabii ki bekliyor. Yani tabii ki herkesin bir an önce evladını kucağına almasını isterim ama yani onda kendimi gördüğüm için üçüncünün onun olmasını çok isterim inşallah. Tabii ki rabbim herkesin gönlüne göre versin” dedi.

    “Özlenen Erdem de annelere umut olur inşallah”
    Erdem, “Yani ben çok istiyorum. Yani doktor mu olur ne olur bilmiyorum ilk önce gerçekten eğitimini çok iyi bir şekilde almasını istiyorum ve tabii ki gönlüm benim doktorluktan yana hatta plastik. Hocalarımızın inşallah yolundan gider diye ben çok arzu ediyorum ama tabii ki kendisi büyüdüğünde kendi yolunu kendisi çizecek. Ben elimden geleni yapacağım eğitimi için yani gönlüm benim o yönde ama kendisi de inşallah vefalı olur izinden gider ve bizim gibi bekleyenlere, bekleyen annelere inşallah benim kızım da umut olur” ifadelerini kullandı.

  • Organları 3 kişiye hayat verdi

    Organları 3 kişiye hayat verdi

    Turgutlu Devlet Hastanesi, organ bağışı konusunda önemli bir adım atarak, 3. Basamak Yoğun Bakım Ünitesi’nde yaşam mücadelesi veren bir hastanın beyin ölümü gerçekleştiğinde, sağlık personelinin aileyi bilgilendirmesi ve ailenin olumlu karar vermesiyle organ nakli bölge koordinasyon merkeziyle iletişim kuruldu. Organ nakil bölge koordinatörlerinin gözetiminde gerçekleştirilen operasyon sonucunda alınan organlar 3 kişiye hayat verdi.
    Konuya ilişkin açıklamada bulunan Manisa İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Erol Karaca, “Organ bağışı, toplumsal dayanışmanın ve yardımlaşmanın en üst örneklerinden biridir. Bu hayati karar ile 3 hastamız adeta yeniden hayata döndü. Organ nakli bekleyen diğer hastalarımıza umut olma yolunda önemli bir adım atıldı.” dedi.
    Turgutlu Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Mahmut Ali Osman Eryılmaz başta olmak üzere organ nakil sürecinde aktif rol üstlenen Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Hemşire Sakine Korkmaz, Uzm. Dr. Rahşan Bikez, Op. Dr. Ayşegül Hassan, Uzm. Dr. Lale Tolu ve Hemşire Saadet Pekuslu Sanar’a Manisa İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Erol Karaca tarafından teşekkür belgesi verildi.

  • Domuzdan böbrek naklettiler, hayatını kaybetti

    Domuzdan böbrek naklettiler, hayatını kaybetti

    ABD’nin Massachusetts eyaletindeki Boston kentinde yer alan Massachusetts Hastanesi’nde geçtiğimiz mart ayında genetiği değiştirilmiş bir domuzdan böbrek nakli yapılan ilk insan olan Rick Slayman hayatını kaybetti. Massachusetts Hastanesi tarafından yapılan açıklamada, “Hastane nakil ekibi, Rick Slayman’ın ani ölümünden derin üzüntü duymaktadır. Ölümün yakın zamanda yapılan naklin bir sonucu olduğuna dair elimizde herhangi bir gösterge bulunmamaktadır” denildi.
    Slayman’ın ailesi ise yaptığı açıklamada, “Ailemiz sevgili Rick’in ani vefatından derin üzüntü duymakla birlikte onun pek çok kişiye ilham verdiğini bilerek büyük teselli bulmaktadır” dedi.
    Slayman’ın nakil ameliyatı dört saat sürmüş ve hastane bu operasyonu hastalara daha kolay ulaşılabilir organlar sağlama arayışında önemli bir kilometre taşı olarak nitelendirmişti. Slayman, 7 yıl diyalize girdikten sonra 2018 yılında aynı hastanede böbrek nakli olmuş, ancak nakledilen böbrek 5 yıl sonra iflas etmiş ve Slayman diyaliz tedavilerine yeniden başlamıştı.
    Söz konusu böbrek, eGenesis adlı şirket tarafından insanlara zararlı genleri çıkarmak ve uyumluluğu artırmak için genetik olarak düzenlenmiş bir domuzdan sağlanmıştı. Şirket, ayrıca insanları enfekte etme potansiyeline sahip olan domuzlara özgü virüsleri de etkisiz hale getirmişti.

  • Bolu’da hasta nakil ambulansı dönemi

    Bolu’da hasta nakil ambulansı dönemi

    Bolu Belediyesi, sağlık kuruluşlarına gidemeyen hastalar için hasta nakil ambulansı devreye alındı. Donanımlı hasta nakil ambulansı, talep edilmesi halinde şartları tutan hastaların şehir içindeki sağlık kuruluşlarına nakillerini sağlıyor. Sağlık kuruluşlarına kendi araçlarıyla gidemeyecek durumda olan ve bu hizmetten faydalanmak isteyen hastalar ve hasta yakınları, Bolu Belediyesinden talep oluşturarak hizmetten yaralanacak.

  • Adnan Oktar’ın kaldığı cezaevi değiştirildi

    Adnan Oktar’ın kaldığı cezaevi değiştirildi

    Silahlı suç örgütü yöneticisi olan ve Erzurum Dumlu Kapalı Cezaevi’nde bulunan Adnan Oktar, güvenlik gerekçesiyle Van Başkale Kapalı Cezaevi’ne nakledildi.

    Yaklaşık 2 yıl önce konulduğu Erzurum Dumlu Kapalı Cezaevi’nden alınarak bugün akşam saatlerinde Van Başkale Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Adnan Oktar’ın, kaldığı cezaevlerinde çok sayıda genç kadın avukatla görüşme yaptığı iddiaları gündeme gelmişti.

    Adalet Bakanlığının da gelişmelerle alakalı Erzurum’da inceleme başlattığı öğrenildi.

  • Organlarıyla 3 hastaya umut oldu

    Organlarıyla 3 hastaya umut oldu

    Hatay’ın Payas ilçesi Karbeyaz Mahallesi’nde yaşayan ve Dörtyol Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan Şefika Ateş’in 23 Ocak tarihinde solunum yetmezliği sebebiyle beyin ölümü gerçekleşti. Dörtyol Devlet Hastanesi organ nakli ekipleri, Ateş’in ailesiyle organ nakli konusunda görüşme yaptı. Ekipler, Ateş’in ailesinin organ nakli kararının kabul etmesiyle süreci başlattı. Dörtyol Devlet Hastanesi’nde ilk kez gerçekleştirilen verici organ nakliyle Ateş’in karaciğeri ve 2 böbreği başarılı şekilde alındı. Alınan organlar zaman kaybetmeden farklı şehirlerde yaşayan 3 farklı insana nakledilmek üzere yola çıktı. Planlanan nakillerin gerçekleşmesiyle Ateş’in organları 3 insana umut olacak. Organ naklinin ardından Ateş’in cenazesi Payas ilçesi asri mezarlığına defnedildi.

    “Hasta yakınları ‘Canımız diğer hastalara can oldu’ diyerek organ naklini kabul ettiler”

    Gerçekleşen nakille birlikte 3 insanın hayat bulacağına dikkat çeken Dörtyol Devlet Hastanesi Başhekimi Doktor Müjde Ocak, organ naklinin ailesinin rızasıyla gerçekleştiğini söyleyerek “Hasta solunum yetmezliği şikayetiyle acil servise giriş yaptı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen beyin ölümü gerçekleşti. Hasta yakınlarıyla organ nakli ekibimiz görüştü. Hasta yakınları ‘Canımız diğer hastalara can oldu’ diyerek organ naklini kabul ettiler. Hastanın organları 3 hastaya umut oldu” dedi.

    “3 insanda bu organlarla yeni bir sürece tutunmuş oldular”

    Uzman Doktor Elmas Hacısalihoğlu, bir böbreğin nakil sonrası çalışmaya başladığını belirterek ”Bir karaciğer ve 2 böbreği 3 hayata umut oldu. Hatta bu gün itibariyle bir böbreğinde çalışmaya başladığı haberini aldık. Tabi buda bizim için sevindirici bir durum oldu. 3 insanda bu organlarla yeni bir sürece tutunmuş oldular. Bu konuda herkesin daha duyarlı olması daha doğru ve daha güzel olacaktır” ifadelerini kullandı.

  • ABD’de den getirildi,Trabzon’da nakledildi

    ABD’de den getirildi,Trabzon’da nakledildi

    Gürcistan’da yaşayan 58 yaşındaki Kakhaber Mıkava gözünde yaşadığı görme kaybı nedeniyle birkaç kez ameliyat oldu ancak bir türlü sağlığına kavuşamadı. Görme seviyesi ışık hissinde olan Mıkava, araştırmaları sonucu Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Ahmet Kalkışım’a başvurdu. Burada yapılan tetkikler sonucu Mıkava’nin kornea nakli olmasına karar verildi. ABD’deki bir göz bankasından getirilen kornea dokusu nakledilen Gürcü hasta Mıkava, başarılı operasyon ardından tekrar sağlığına kavuştu.
    Hastanın gözünün iris detayının görülmeyecek şekilde izden (skardan) dolayı kapandığını belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Ahmet Kalkışım, “Hastamız bize geldiğinde görme seviyesi sadece ışık hissiydi. Gürcistan’da birkaç kere ameliyat olmuş. Ameliyatlar sonrası korneasinin yüzeyinde skar (iz) oluşmuş. Buna bağlı olarak korneası tamamen beyaz bir şekilde hiçbir şekilde iris detayı görülmeyecek şekilde skardan dolayı kapanmıştı. Sadece ışık hissi seviyesinde görüyordu” dedi.

    “Kornea bulunması ve anestezi hazırlıkları 1 ay sürdü”

    Hastalarının Kasım ayında kendilerine başvurduğunu dile getiren Uzm. Dr. Ahmet Kalkışım, tedavi sürecini şöyle anlattı:
    “Tedavi olarak kornea nakli olmasına karar verdik. Olabilecekleri ve neler yapabileceğimizi hastaya anlattık. Hasta da kabul ettikten sonra ABD’deki göz bankasından uygun kornea dokusunu temin ettik. Temin süresi ve hastanın anestezi hazırlıkları yaklaşık 1 ay sürdü. Kornea dokusu elimize ulaştıktan sonra hastamızı çağırdık. Sonrasında kornea dokusunu hastamızı naklettik. Öncesinde hiç göremiyordu. Şu anda gayet mutlu. Eskiden estetik açıdan da gözü kötü görünüyordu, şimdi o kötü görünüşü de düzeldi. Hem estetik açıdan hem de görebildiği için artık çok mutlu. Hasta mutlu olunca, biz de mutlu oluyoruz.”

    “Nakil yapılır ama takip süreci de önemli”

    Hastalıklı kornea dokusunu kaldırınca altta katarakt olduğunu da gördüklerini vurgulayan Uzm. Dr. Kalkışım, “Hastamızı uzaktan geldiği için biraz daha uzun gözetim altında tutmak istedik. Ama yakın illerden gelen hastaları 2 gün sonra taburcu etme şansımız olabiliyor. Hasta Gürcistan’a gittiğinde sıkıntı yaşar mı diye düşündük çünkü bazen orada alacağı tedavi ile ilgili ufak tefek sorunlar olabiliyor. Kolay bir şekilde gelme şansı olmadığı için yurt dışından gelen hastaları bazen 5 gün müşahede altında tutuyoruz. Çünkü kontrolleri bitmiyor. Nakil yapıldıktan sonra hemen biten bir süreç değil. Bize her ay kontrollerine gelmeye devam edecek. Sonuçta nakil ettiğimiz doku orada küçük dikişlerle duruyor. Dikiş alınma süreci de olacak. Bir miktar kataraktı var. Gözü hiç görünmediği için hastalıklı kornea dokusunu kaldırınca altta katarakt olduğunu da gördük. Fakat katakartı ikinci aşamaya bıraktık. Hasta için daha yararlı olacağını düşündük. Bu bir süreç. Nakil yapılır ama takip süreci de ve sonrası da önemlidir. Onu da hastamızla birlikte tamamlayacağız” şeklinde konuştu.

    “Gürcistan ve farklı ülkelerle sağlık turizmine katkı sağlıyoruz”

    Türkiye’nin sağlık tecrübesi anlamında ileri seviyede olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Kalkışım, “Hastanemiz bölgeye hitap etmenin dışında teknolojik imkânlarıyla yurtdışından sağlık turizmine de katkı sağlamayı amaçlıyor. Teçhizatlarımız gayet yeterli. Bu imkanlarımızı daha da geliştirerek yeni operasyonlar yapmayı ümit ediyoruz. Ülkemizde sağlık açısında gerçekten çok deneyimli hekimlerimiz var. Zaten bunun sonucu olarak yurtdışında sağlık turizmi açısından birçok hasta ülkemize gelerek tedavisini olup ülkelerine dönüyorlar” ifadelerini kullandı.
    Başarılı kornea nakli sonrası tekrar sağlığına kavuşan Kakhaber Mıkava ise, “Arkadaşımın önerisiyle Türkiye’de buldum. Görme sıkıntısı yaşıyordum ve estetik açıdan gözüm güzel görünmüyordu. Yeni gözümle birlikte yeni bir hayat da başladı benim için. Gürcistan’da tedavi alıyordum ancak Türkiye’deki doktorlar daha deneyimli olduğu için buraya geldim. 4 senedir tedavi alıyordum ama korneam son 1 senede yavaş yavaş bozulmaya başladı. Ahmet Bey’in iyi bir göz doktoru olduğunu düşünerek burada ameliyat olmaya karar verdim. Kendisine teşekkür ediyorum. Ameliyat öncesinde operasyon olan gözümün diğer gözümle aynı renkte olacağını bana söyledi. Ona güvendim ve burada ameliyat olmaya karar verdim. Sonuçta da söz verdiği gibi başarılı bir operasyon oldu. Çok mutluyum, herkese çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

  • Filistinli 140 yaralı Mısır’a nakledildi

    Filistinli 140 yaralı Mısır’a nakledildi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları sürerken, Filistinli yaralılar Mısır’a sevk edilmeye devam ediyor. Mısır Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Hossam Abdel Ghaffar yaptığı açıklamada, Refah Sınır Kapısı’nın sivillerin geçişlerine açılmasından bu yana Gazze Şeridi’nden 140 yaralı Filistinlinin Mısır’a nakledildiğini aktardı.

    Filistinli yaralıların durumunun “ciddi” olduğunu aktaran Ghaffar, yaralılar arasında 55 çocuğun ve 35 kadının olduğunu belirterek, günde 30’dan fazla cerrahi operasyon gerçekleştirildiğini söyledi.

    Tahliye edilen yaralı sayısının “düşük” olduğunu aktaran Ghaffar, “Sağlık ekipleri ve hastaneler açısından daha fazla vakayı almaya hazırız, ancak şu ana kadar aldığımız sayı bu” dedi.
    İsrail’in 7 Ekim’den bu yana vurduğu Gazze Şeridi’nde mahsur kalan yabancı ülke vatandaşları ve saldırılarda yaralananlar için Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı 1 Kasım’da sivillerin geçişi için açılmıştı.

  • Kız kardeşi ağabeyine, karısı kocasına böbrek bağışladı

    Kız kardeşi ağabeyine, karısı kocasına böbrek bağışladı

    Akdeniz Üniversitesi (AKDÜ) Tıp Fakültesi’nde organ nakli cerrahisi eğitimini başarıyla tamamlayan Bursa Şehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi Birim Sorumlusu Op. Dr. Serdar Geylan’a ilk nakil operasyonunda AKDÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi de eşlik etti. Hastane bünyesinde ilk kez canlıdan canlıya nakil gerçekleştirdiklerini vurgulayan Op. Dr. Geylan, “Bu vakalar bizim hastanemiz için bir ilkti. Emeği geçen ekibimizin çalışanlarına, bu özel günümüzde bizi yalnız bırakmayan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi.
    Bursa Şehir Hastanesi’nin organ nakli ruhsatı almasının 10. ayında canlıdan canlıya nakillere başladıklarını ifade eden Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Ayar ise hastanenin bu alanda Güney Marmara ve Türkiye’de ileri bir konuma geleceğini belirtti.

    “Asla tereddüt etmedim”

    Abisine böbreğini bağışlayan Gökçen Erdal ise, “Abimin uzun süren şeker hastalığı vardı. Bir yıl önce iki böbreğini birden kaybetti. Kendisi evde diyaliz yapmak zorundaydı. Bunun da acısını çok fazlası ile yaşadığı için biz organ nakline her zaman çok sıcak baktık. Ama verici olarak tabi tereddütlerim vardı. Çünkü bu durumda toplumun da bilinçsiz olduğunu düşünüyorum. İki böbreğimiz var. Birinin alınması halinde hayatımın nasıl olacağı her zaman soru işareti olmuştu. Ama doktorlarımızın bilinçli anlatımı sayesinde ben kişinin tek böbrek ile hayatına kaldığı yerden devam edebileceğini öğrendim ve abime böbreğimi verirken asla tereddüt etmedim. Bu vesile ile herkese teşekkür ediyorum. Kendilerine her zaman minnettarlık duyacağız. Abimi sağlığına kavuşturdukları için hayatımıza kaldığımız yerden tekrar sağlıkla başladığımız için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

    “Bebek gibi ilgilenildi”

    Uzun süredir şeker hastası olduğunu ve 1 yıldır iki böbreğinin fonksiyonunu yitirdiğini dile getiren Mehmet Erdal ise, “Yavuz hoca sayesinde hemodiyalize girmeye başladım. Evde diyaliz yapıyorum. Hastanede canlıdan canlıya organ naklini bekliyorduk. Kız kardeşim ve annem geldi. İkisi de tuttu. Kardeşiminki daha uygundu. Tabi endişelerimiz vardı. Bir misafir bir bebek gibi ilgilendiler. Böyle ilgiyi 5 yıldızlı otelde bulamazdım. Sağ olsun kız kardeşim bana böbreğini verdi. Cuma günü ameliyat oldum. 1 haftanın ardından taburcu oluyorum. Tüm vatandaşlarımızdan böbrek bağışında bulunmalarını istiyorum. Herkes bu konuda çok özverili olsun. Geçtiğimiz hafta doğum günümdü. Burada kutladık ama bundan sonra doğum günüm bugün taburcu olduğum gün. Bundan sonra bu tarihte kutlayacağım” şeklinde konuştu.

    Eşinin böbreği ile hayata tutundu

    Hastanede gerçekleşen bir diğer nakilde ise 9 yıldır böbrek yetmezliği ile mücadele eden Kadir Kadiroğlu eşi Halime Kadiroğlu’nun bağışladığı böbrek ile şifa buldu. Zorlu bir süreç yaşadığını belirten Kadir Kadiroğlu, “Eşim ile 20 yıllık evliyiz. Sağ olsun böbreğini bana vermeyi kabul etti. Şu an yeniden doğmuş gibiyim” diye konuştu.
    Böbreği ile eşinin hayata tutunmasına vesile olan Halime Kadiroğlu ise, “Organ naklinin önemini başımıza gelince kavradık. Doktorlarımız, hemşirelerimiz, tüm çalışanlar çok ilgiliydi. Herkese teşekkürlerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.

  • Oğluna böbreğini bağışladı

    Oğluna böbreğini bağışladı

    Eskişehir’de bir anne, 18 yaşındaki diyaliz hastası oğluna kendi böbreğini vererek sağlığına kavuştururken, Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi doktorlarına teşekkür eden anne Ayşen Gülşen “Oğlum 18 yaşında adeta yeniden doğdu” dedi.
    Anne karnında yaşadığı bir rahatsızlıktan dolayı böbrek hastası olarak dünyaya gelen Mustafa Fevzi Gülşen, geçirdiği tedavi ve ameliyatlarla 18 yaşına kadar hayatta kaldı.

    Durumu gittikçe ağırlaşan Mustafa için nakli gerektiğini söyleyen doktorlar, uygun böbreği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan tetkik ve hazırlıkların ardından anne Ayşen Gülşen’de buldu. Annesinin böbreğiyle adeta 2’nci kez dünyaya geldiğini söyleyen Mustafa Fevzi Gülşen, “Anneme hayırlı bir evlat olmaya çalışacağım” dedi.

    “Çok zorlu bir süreçti ama şimdi iyileşmeye başladım”
    Doğuştan gelen böbrek hastalığı sebebiyle sürekli zorluk yaşadığını belirten Mustafa Fevzi Gülşen, annesinin verdiği böbrekle hayata yeniden başladığını söyledi. Organ bağışının teşvik edilmesi, on binlerce hastanın bağış beklediğini dile getiren Gülşen, “Allaha şükür nakil olduk ve bazı zorluklardan kurtulduk. Şimdilik bir problemim yok.

    Bundan sonra anneme hayırlı bir evlat ve işinde gücünde olan bir insan olmak istiyorum. Allah’ın izniyle sağlığıma tamamen kavuşunca da her şeyi istediğim gibi yapacağım, hayalim iyi bir meslek sahibi olmak. Çok zorlu bir süreçti hem bedensel hem de psikolojik olarak ama şimdi iyileştim gibi hissediyorum. Bu sebeple hem kendim için hem de ailem için mutluyum, onlarla rahatça gülüp eğlenebiliyorum, eskiden hep geri planda kalıyorduk, artık öyle bir sorunumuz kalmadı. Doktorlardan Allah razı olsun. Vatandaşlardan organlarını bağışlamasını isterim” dedi.

    “Oğluma ‘Sen 2 Mart’ta doğdun’ diyorum”
    Oğlunun sağlıklı ve huzurlu bir hayat yaşaması için kendi böbreğini veren anne Ayşen Gülşen, Osmangazi Üniversitesi doktor ve çalışanlarına teşekkür etti. Büyük bir titizlikle ve özverili bir şekilde tüm çalışanların seferber olduğunu dile getiren anne Gülşen, “Oğlumun rahatsızlığı doğuştan, anne karnında olan bir hastalık. Tedavi ve ameliyatlarla 18 yaşına kadar geldik. Sonrasında nakil kararı alındı, benim de babasının da nakil için uygunluğu vardı ama babası kalp rahatsızlığı geçirdiği için, benim böbreğimi oğluma nakil ettik.

    Doktorlar muhteşem insanlar, ekip güzel, hocalarımız mükemmel insanlar, oğlumu kendi evlatlarından ayırmadılar, hakları ödenmez. Tek böbrekle de yaşanabiliyor, ben böbreğimi verdim, vücut bir sorun algılamıyor zaten, birisine hayat vermiş oluyorsun. Oğlum bu yaşına kadar zor günler geçirdi ama nakilden sonra iyileşmeye başladı. Oğluma ‘Sen 2 Mart’ta doğdun’ diyorum. Herkesi organ bağışına davet ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Böbrek nakli için bekleyenlerin ortalama yüzde 10’u beklerken vefat etmektedir”
    Anne oğul arasındaki böbrek naklini gerçekleştiren Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kılıç, hastaların durumlarının iyileştiğini, bu durumun tüm vatandaşlara örnek olması gerektiğini söyledi. Organ bağışının hayati bir önem taşıdığını, Türkiye’de organ bağışının diğer ülkelere göre çok az olduğunu, hastaların beklerken maalesef vefat ettiklerini belirten Kılıç, şöyle konuştu;

    Nakil gerektiren organ yetmezliği ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada da bir sorun. Yıllara göre değişmekle birlikte yaklaşık 30 bin nakil bekleyen hasta var ve her sene yüzde 20 oranında artış gösteriyor. Biz bu hastaların ancak yüzde 10’una nakil yapabilmekteyiz. Hastalarımız nakil Beklerken ne oluyor? Karaciğer nakli için yüzde 8 ila 10’u, böbrek nakli için ise ortalama yüzde 10’u bekleme listesindeyken vefat etmektedir. En fazla yapılan nakil böbrek nakli, yılda 3 bin 800 civarında böbrek nakli yapılıyor. Ülkemizdeki sıkıntı şu, tüm dünyada kadavradan nakiller fazlayken, ülkemizde yüzde 80 oranında canlı nakil yapılıyor.

    Bizim amacımız ve dile getirmek istediğimiz, kadavradan nakil sayısını artırmak. Yaklaşık 2 bin 400 civarı beyin ölümü tespit ediyoruz, bu ölümlerde hasta yakınlarından yüzde 15-20’si organ bağışına onay veriyor, bu oranı arttırmamız lazım. Asıl vurgulamamız gereken şey bu nakil olmasaydı, hastaların yüzde 10’u beklerken vefat edecekti. Bu durumlarda böbrek hastaları biraz şanslı, çünkü diyalize girebiliyorlar diyaliz şansları var ama karaciğer bekleme listesinde olanların öyle bir şansı yok. Nakil olmazlarsa belli bir süre içerisinde vefat edecekler. Vatandaşların organ bağışlamasını istiyoruz, beyin ölümü olmuş hastaların ailelerine de aynı şeyleri söylüyoruz