Etiket: narin

  • Narin’in amcası 5 kez kimi aradı?

    Narin’in amcası 5 kez kimi aradı?

    İtirafçı Nevzat Bahtiyar’a Narin’in cansız bedenini saklarken biri yardım etti mi? Tutuklanan amca Salim Güran, cinayetin planlayıcısı mıydı? Amca, o gün Antalya’da kimle 5 kez görüştü?

    Narin cinayetinin organize bir şekilde işlenmiş olabileceği konusu tüm yönleriyle inceleniyor.

    Gözaltındaki 22 kişinin telefon görüşmeleri çözülürse Narin’in ölüm nedeni ve küçük kızı kimin öldürdüğü ortaya çıkacak.

    Soruşturmada ikinci bir tanık olduğu ortaya çıktı. Amca Salim Güran, jandarmadaki ifadesinde Narin’in kaybolduğu gün 18:50’de tarlada olduğunu iddia etmişti. Ancak tanık Mehmet Şevket Kaya, amcayı 18:30- 19:00 saatlerinde çocuğun evinin orada gördüğünü söyledi. Güran bu ifadeye “Öyle bir şey yok, yalan söylüyor” diye tepki gösterdi.

    Amcanın olay günü yaptığı telefon görüşmelerinde Antalya’dan bir kişiyle defalarca telefonda görüştüğü ortaya çıktı.

    HTS kayıtlarında amcanın, Narin’in kaybolduğu gün 1 saat 12 dakika içinde Antalya’da yaşayan bir kişiyi 5 kez aradığı anlaşıldı. Ekipler bu arama kaydını araştırıyor.

    Uzmanlar Narin’in cansız bedenini dereye saklayan Nevzat Bahtiyar’ın bunu tek başına yapamayacağına dikkat çekiyor.

    Çuvalın üzerinde 5-6 büyük taş olduğu, bunları tek başına koyamayacağı belirtiliyor.

    Cinayetin organize olabileceği iddiası var. Tutuklu amca Salim Güran’ın da planlayıcı olma ihtimali değerlendiriliyor.

    Soruşturmada başka bir gelişme de Narin’in 5 yıl önce ölen ablasıyla ilgili. Cumhuriyet savcılığı 5 yaşında ölen Tülin Güran ile ilgili inceleme başlattı.

    Ailesinin “merdivenden düştü” beyanı sonrası çocuk otopsi yapılmadan defnedilmişti. Savcılık, olay günü çocuğun kaldırıldığı hastaneye yazı yazdı, röntgen filmleri ve tüm tetkiklerin rapor olarak gönderilmesini istedi. Soruşturma kapsamında mezarın açılması da gündeme gelebilir.

  • Narin soruşturmasında 23 şüpheliden 1’i serbest bırakıldı

    Narin soruşturmasında 23 şüpheliden 1’i serbest bırakıldı

    Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın ölümüne ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.

    Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan aralarında Narin Güran’ın annesi, babası, iki ağabeyi, dört amcası ve tutuklanan amcası Salim Güran’ın eşinin de bulunduğu 23 şüpheliden 1’i jandarmadaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

    Diğer 22 şüphelinin jandarmadaki işlemleri sürüyor.

  • Narin cinayetinde adalet çağrısı

    Narin cinayetinde adalet çağrısı

    Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün Beştepe’de toplandı. 3 buçuk saatlik toplantının ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, gazetecilerin sorularını cevapladı. Diyarbakır’da öldürüldükten 19 gün sonra cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili soruları yanıtlayan Yerlikaya, “Şuanda bu konuda 4 savcı kollukla beraber bu işi yürüyor. Soruşturmasını yürütüyoruz. Hep beraber ne olacağını göreceğiz. Savcılara verilen ifadeler doğrultusunda neler ortaya çıkarsa süreç devam eder. Detayı Adalet Bakanımız paylaşır. Tamamen onun görev alanı” dedi.

    “85 milyon bu olaydan son derece üzüntü duyuyor”

    “Olayın neden olduğuna dair kuvvetli bir şüphe var mı” sorusuna Bakan Yerlikaya, “Çok hızlı bir şekilde bu olayın aydınlatılacağını düşünüyorum. 85 milyon bu olaydan son derece üzüntü duyuyor. Herkesin istediği bir an önce bu olayın aydınlığa kavuşması ve adaletin tecelli etmesi. Sayın Cumhurbaşkanımız da Narin kızımızı öldüren kimse mahkemelerde yargılanıp hak ettiği cezaları almasının takipçisi olacağını söyledi” cevabını verdi.

    “Başımız sağ olsun dedim”

    Narin’in ölüm haberini duyurduğu paylaşımında aileye başsağlığı dilememesiyle ilgili yöneltilen soruya Bakan Yerlikaya, “Narin kızımızın cansız bedeninin bulunduğunu kamuoyu ile paylaştım. Allahtan rahmet diledim. Mekanı cennet olsun istedim. Başımız sağ olsun dedim. Oldukça açık yani daha fazla bir şey demeye gerek yok. Yani herkesin okuduğu zaman anladığı, hissettiği bir durum. Tekrar anlatmaya gerek var mı” diye yanıtladı.

    “Son sözü artık hakimler söyleyecek”

    Soruşturmanın artık adliye kanadında olduğunda değinen Yerlikaya, “İnşallah bir daha insanlığımızdan utanacağımız tablo ile karşı karşıya gelmeyiz. Burada basın da çok önemli bir görev üstlendi. Görevini yaptı. Son sözü artık hakimler, savcılar söyleyecek. Ben her zaman göreve geldiğimden beri biliyorsunuz şunu söylüyorum. Biz tespit edilen suçu aydınlatıp suçluyu götürüp adalete teslim ediyoruz. Benim görevim bu. İçişleri Bakanlığının görevi, suçu önlemek ama önleyemiyorsa suç işlendiyse yakalayıp adalete teslim etmek. Gelinen noktada artık konu tamamen adliyenin” dedi.

  • Narin soruşturmasında gizlilik kararı sürüyor

    Narin soruşturmasında gizlilik kararı sürüyor

    Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İletişim Başkanlığının konuyla ilgili tüm kurumlarla koordinasyon içinde dezenformasyonla mücadele sürecini yürüttüğünü belirtti.
    Narin Güran cinayeti soruşturmasında gizlilik kararının devam ettiğini bildiren Altun, “Dün kılınan cenaze namazı ile ebediyete uğurladığımız masum kızımız Narin’in katledilişi ile alakalı soruşturmada alınan gizlilik kararı halen geçerlidir. Geleneksel ve dijital medya mecralarında soruşturmanın gizliliğine ve salahiyetine zarar verecek dezenformasyon içeren bilgilerin yayıldığı, kamuoyunun hassasiyetlerinin belli çevrelerce kullanılarak konu üzerinden siyasi ve ideolojik rant devşirilmeye çalışıldığı müşahede edilmektedir. Narin kızımızın canına kastedenlerin adalet önünde hesap vermesi ve hak ettikleri en ağır cezayı alması için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan konuyu yakından takip etmekte, yetkili kurum ve kişiler görevlerini titizlikle sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Sadece yetkili kurum ve kişilerce yapılan açıklama ve bilgilendirmelere itibar edilmesini rica ediyoruz”

    İletişim Başkanlığının da konuyla ilgili tüm kurumlarla koordinasyon içinde dezenformasyonla mücadele sürecini yürüttüğünü kaydeden Altun, “Unutulmamalıdır ki dezenformasyon içeren bilginin yayılmasını engellemek her birimizin görevidir ve soruşturmanın gidişatı için büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda, vicdanlarımızı yaralayan bu elim hadise ile ilgili sadece yetkili kurum ve kişilerce yapılan açıklama ve bilgilendirmelere itibar edilmesini her bir vatandaşımızdan önemle rica ediyoruz” dedi.

  • RTÜK’ten narin açıklaması

    RTÜK’ten narin açıklaması

    Şahin, sosyal medya hesabından, “Medyamıza Önemli Uyarı ve Hatırlatma” paylaşımı yaptı, Şahin, paylaşımında, Narin’in ölümünden sorumlu olanların cezalarını çekeceklerine değinerek, “Narin yavrumuzun katledilişi yüreklerimizi dağladı. Cinayet yargıdadır. Yüce Türk adaleti, sorumlu veya sorumlulara hak ettikleri cezayı verecektir” ifadelerini kullandı.

    Olayla ilgili yayın yasağının olduğu günlerde bazı medya kuruluşlarının mahkeme tanımaz tavırlarına ve pervasız yayınlarına şahit olunduğunu belirten Şahin, şunları kaydetti:
    “İlgili mahkemenin yayın yasağını kaldırmasıyla birlikte konu hakkındaki haberler maksadını aşan boyutlara ulaşmıştır. Bazı medya organlarının gerçeği yansıtmak yerine sansasyonel bir tutuma girdiğini görüyoruz. Böylesi hassas bir durumda medyamızdan beklentimiz titiz ve temiz bir habercilik anlayışı sergilemesidir. Tüm medyamıza hatırlatmak isteriz ki, yargıya intikal eden konularla alakalı yayın serbestisi olmakla birlikte, adalet terazisini etkileyecek tavırlardan kaçınılması elzemdir.”

    “Yayınlarına hiçbir uyarıya kulak asmadan devam eden bir anlayışla karşı karşıyayız”

    Şahin, 6112 sayılı Kanun’daki “Yayıncılık İlkeleri”nin Türkiye’deki tüm medyanın imza atarak onayladığı “Medya Etik İlkeleri” ve evrensel basın ilkelerinin tüm basın mensuplarının malumu olduğunu kaydederek, “Vicdanlara sığmayan, sorumlu yayıncılıktan çok uzak, reyting şehvetine kapılarak yalan, yanlış ve doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerle minik yavrumuzun bedeni üzerinden rahatsız edici boyutta detaylara girerek yapılan haberler tahammül sınırlarını aşmıştır. Yayınlarına hiçbir uyarıya kulak asmadan devam eden bir anlayışla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

    “Yasa tanımaz yayıncılar aynı yanlış tutumlarından vazgeçmemektedir”

    Tüm yayıncıların RTÜK İzleme Dairesi tarafından tek tek arandığını belirten Şahin, şu ifadeleri kullandı:

    “Olayla ilgili maksadı aşan yayınlardan vazgeçmeleri tavsiye edilmiştir. Ancak, yasa tanımaz yayıncılar aynı yanlış tutumlarından vazgeçmemektedir. Bu son ikazımız sonrasında halen yayıncılık ilkelerini ihlal eden medya kuruluşlarıyla alakalı takiplerimiz, ilk Üst Kurul toplantısında gündeme alınacaktır. Medyamızı sağduyulu davranmaya ilkeli ve doğru habercilik yapmaya davet ediyoruz. Aksi halde Üst Kurulun atacağı adımlar bellidir. Gerek yayın yasağının olduğu dönemde kurallara uyan gerekse yasağın kalkmasından sonra sorumlu davranan, ilkeli haber anlayışından taviz vermeyen yayıncı dostlarımıza da teşekkür ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • Narin’in cesedinin taşındığı otomobil kameraya takılmış

    Narin’in cesedinin taşındığı otomobil kameraya takılmış

    Merkez Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın (8) cesedi, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dün mahalleye 2 kilometre mesafedeki Eğertutmaz Deresi’nde çuval içinde üzeri taşla kapatılarak gizlenmiş halde bulunmuştu. Küçük kızın cenazesi, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından sabah saatlerinde mahalle mezarlığına defnedildi.

    Narin’in cansız bedenin taşındığı kırmızı otomobilin ise arama çalışmalarına katılan helikopterden alınan görüntülere yansıdığı ortaya çıktı. 25 Ağustos’ta İl Emniyet Müdürlüğü’ne ait helikopter tarafından alınan görüntülerde, N.B.’nin Salim Güran’ın otomobilinden aldığı Narin’in cesedini taşıdığı kırmızı otomobilin mahallede park halinde olduğu görüldü.

  • Erdoğan: “Narin cinayetini bizzat takip edeceğim”

    Erdoğan: “Narin cinayetini bizzat takip edeceğim”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yaklaşık 3 buçuk saat süren kabine toplantısının ardından ‘Millete Sesleniş’ konuşmasını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısı sonrasında gerçekleştirdiği programları hatırlatarak, ”Ahlat’ta gerçekleştirdiğimiz son kabine toplantımızdan bugüne ‘aşk ile koşan yorulmaz’ düsturuyla ülkemiz ve milletimiz için aşkla çalışıyoruz. Ağustos ayına damga vuran şanlı zaferlerimizi her sene olduğu gibi yine büyük bir coşkuyla andık. 26 Ağustos’ta Anadolu’nun kapılarını milletimize açan Malazgirt Zaferimizin 953’üncü seneidevriyesini nasıl gururla idrak ettiysek, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda da bu topraklardaki varlığımızı tescilleyen Büyük Zafer’in 102’nci yıldönümünü aynı heyecanla kutladık” diye konuştu.

    “İHA ve SİHA teknolojilerinde dünyanın ilk 3-4 ülkesinden birisiyiz”

    Harp okullarının mezuniyet törenlerine iştirak ederek, genç teğmenlerin ve ailelerinin mezuniyet sevincini paylaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sene, harp okullarımızdan 103’ü misafir olmak üzere bin 613 öğrencimiz mezun oldu. Okul birincilerimizin tamamının kadın teğmenler olması ayrıca anlamlıydı. Vatanına, milletine, milli iradeye ve milletin inanç değerlerine yürekten bağlı gençlerimizi Türkiye Yüzyılı’nın mimarları olarak görüyoruz. İyi yetişmiş, disiplinli, vatanperver gençlerimizle daima iftihar ediyoruz. Milletimizin gözbebeği ve peygamber ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücüne güç katan her adımın yanındayız. Son 22 yılda ‘güçlü Türkiye, güçlü ordu’ şiarıyla her alanda çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Mesela, savunma sanayiinde yüzde 80 oranında dışa bağımlı bir ülkeyi her türlü silah ve mühimmatını kendi imkanlarıyla üretir hale getirdik. İHA ve SİHA teknolojilerinde dünyanın ilk 3-4 ülkesinden birisiyiz. Uçak, helikopter, tank, füze, roket, bomba, silah, gemi, denizaltı ve daha pek çok başlıkta 22 yıl öncesine göre çok farklı bir seviyedeyiz” dedi.

    “Türkiye’ye en büyük zararı istismarcı siyaset anlayışı vermiştir”

    Kara Harp Okullarının mezuniyet töreninde yaşananlarla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordunun disiplinine, insicamına ve itibarına gölge düşürecek her türlü girişimin de karşısında olduklarını, demokratik denetim mekanizmaları çerçevesinde gerekli tahkikatı büyük bir hassasiyetle ve çok boyutlu bir şekilde yürüttüklerini aktardı. Erdoğan, “Kahraman ordumuzun yıpratılmasına da, ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine de hiçbir surette müsaade etmeyiz. Aynı hassasiyet Cumhuriyetimizin banisi, İstiklal Harbimizin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal için de geçerlidir. İşte dün, aslına ve Gazi’nin hatırasına uygun olarak restore ettiğimiz Savarona yatını ziyaret ettik. Burada şu hususun altını öncelikle çizmek isterim: Türkiye’ye en büyük zararı istismarcı siyaset anlayışı vermiştir. Ekonomimize onulmaz yaralar açan, ülkemizi on yıllar boyunca ikinci sınıf demokrasiye mahkûm eden işte bu fırsatçı zihniyettir. Zamanla aktörler değişse de, bu siyaset tarzı maalesef kötü bir muhalefet geleneği olarak varlığını halen sürdürmektedir. Son günlerde bunun tekrar ayyuka çıktığına şahitlik ediyoruz. Muhalefet, yine istismar siyasetine sarılarak, 14-28 Mayıs ve 31 Mart seçimlerindeki ‘şaibeli sicilini’ aklamaya çalışıyor. Bizim burada söylemeye hicap edeceğimiz hakaretleri üç-beş oy uğruna sineye çekenler, şimdi çıkmışlar yüzleri kızarmadan ahkam kesiyorlar. Sınır ötesi ve okyanus ötesindekilerle ittifak yapıp iktidar hayali kuranlar; bugün Gazi Mustafa Kemal üzerinden millete ayar vermeye kalkıyor. Türk Silahlı Kuvvetlerine ‘kimyasal silah kullandı’ iftirası atanlara kol kanat gerenlerin bugün söyledikleri hiçbir sözün kıymeti yoktur. Milletimiz, bunların samimiyetsizliğinin gayet farkındadır. Biz de bu oyuna gelmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Ülkemize ve demokrasimize hiçbir hayrı dokunmayan bu ‘kışkırtıcı dile’ kesinlikle prim vermeyeceğiz” diyen Erdoğan, ”Bu vesileyle dün Tunceli’nin Ovacık içesinde zırhlı aracın devrilmesi sonucu şehit olan jandarmalarımız ile bugün Irak’ın kuzeyinde Gara bölgesinde şehit düşen üsteğmenimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin acılı ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Kazada yaralanan jandarmamıza da acil şifalar temenni ediyorum” dedi.

    “Turizmde 2024 hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum”

    1 Eylül’de hizmete açılan Riksos Tersane İstanbul Oteli’nin İstanbul’un turizmine ve tanıtımına önemli katkılar yapacağına inandığını söyleyen Erdoğan, “Geçen sene İstanbul’umuzu 17 milyon 370 bin turist ziyaret etti. Ülke olarak dünyanın her köşesinden 56 milyon 700 bin kişiyi misafir ettik. Bu sene hedefimiz 60 milyon turist, 60 milyar dolarlık turizm geliridir. Yılın ilk 7 ayında 35 milyon turisti ülkemizde ağırladık. Bölgemizdeki sıcak çatışmalara rağmen turizm sezonumuz iyi geçiyor. Turizmde 2024 hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum” açıklamasını yaptı.

    “Meclisin bu vazifesini yerine getirebilmesi için elimizden geleni yapacağız”

    Eylül ayının ilk mesai günü adli yıl açılış törenini gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Yeni yasama yılıyla birlikte inşallah yeni ve sivil anayasa meselesine biraz daha ağırlık vereceğiz. Türk demokrasisinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Şunu çok net söylemek durumundayım: 15 Temmuz milli irade destanına imza atan bir milletin darbecilerin yaptığı anayasaya mecbur bırakılmasını doğru da, adil de bulmuyoruz. Son yılların temsil zemini en geniş Meclisi olan 28’inci dönemin yeni ve sivil anayasa yapması millete karşı ödevidir. Meclisin bu vazifesini yerine getirebilmesi için elimizden geleni yapacağız.”

    4 Eylül tarihinde Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’yi ve heyetini resmi ziyaret kapsamında Külliye’de karşıladıklarını hatırlatan Erdoğan, ”Şubat ayındaki tarihi ziyaretimizin ardından Sayın Sisi’nin iadeyi ziyaretiyle Türkiye-Mısır ilişkilerini çok daha ileriye taşıdık. Farklı alanlarda imzaladığımız 17 mutabakat zaptıyla bu önemli ziyaret taçlanmış oldu. Mısır’la Gazze, Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika başta olmak üzere bölgesel konularda yakın diyalog halindeyiz. Gazze’de ateşkesin tesisi ve yardımların engelsiz girişi için yürüttükleri arabuluculuk çalışmalarında Mısır makamlarına destek veriyoruz. İsrail’in yayılmacı politikalarına hız verdiği bir dönemde tüm bölge ülkeleri olarak ‘dayanışma hattını’ tahkim etmemiz gerekiyor. 12’nci ayına giren Gazze’deki soykırım karşısında İslam aleminin daha kararlı bir duruş sergilemesi için çabalarımızı hızlandırdık. Şu gerçeği artık çok net biçimde görebiliyoruz: İsrail hükümeti, işgal ve istila politikasını ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı da içine alacak şekilde genişletme arayışındadır. Harem-i Şerif’e yönelik siyonistlerin tacizleri ve baskınları artmaktadır. Bunların hepsini yakından takip ediyoruz. Daha önce de söyledim, bugün tekrar vurgulamak istiyorum: Kudüs bizim için arzın üstünde bir sancak, görkemli bir çınardır. Merhum Nuri Pakdil’in ifadesiyle yüreğimizin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir, üstünde de bir tül gibi Kudüs vardır. Bunun için her fırsatta ‘Kudüs kırmızı çizgimizdir’ diyoruz. Görevi Kudüs davasına sahip çıkmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın günden güne pervasızlaşan bu saldırılara bigane kalması düşünülemez. Teşkilatın daha fazla vakit kaybetmeden liderler seviyesinde toplanması ve İslam dünyasının kararlı tutumunu ortaya koyması aciliyet arz ediyor. Bununla ilgili temaslarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz” dedi.

    6 Eylül Cuma günü 5’inci Uluslararası Eğitimde Teknoloji, AR-GE ve Kalite Zirvesi’nde eğitim camiasıyla bir araya geldiklerini belirten Erdoğan, ”Eğitimde teknolojik imkanları en yaygın kullanan ülkeler arasındayız. Teknolojiyi üreten, geliştiren, ondan en üst düzeyde faydalanan ama teknolojinin esiri olmayan TEKNOFEST gençliğinin yetişmesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bugün ilk ders zili çalan 2024-2025 eğitim-öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Tüm öğretmenlerimize hizmetleri, emekleri ve engin sabırları için en kalbi şükranlarımı sunuyor, görevlerinde başarılar temenni ediyorum. İlk defa okula başlamanın heyecanını yaşayan evlatlarımızın her birinin tek tek gözlerinden öpüyor; Rabbim hepsine zihin açıklığı versin diyorum” dedi.

    “Narin kızımızın canını alanlardan bunun hesabını adalet önünde mutlaka soracağız”

    Narin cinayetinin takipçisi olacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Diyarbakır Bağlar’dan gelen acı haber sebebiyle buruk karşıladık, buruk geçirdik. Narin yavrumuzun hunharca katledilmesi, hepimizin yüreğine kor bir ateş düşürdü. Narin kızımızın canını alanlardan bunun hesabını adalet önünde mutlaka soracağız. Masum bir yavruyu öldüren canilerin en ağır cezaya çarptırılması için konunun bizzat takipçisi olacağım. Burada şunun da bilinmesini isterim: Sadece Narin evladımızın değil; tüm çocuklarımızın gözlerindeki ışıltıyı söndüren ister bölücü teröristler olsun, ister zehir tacirleri ve çeteler olsun, ister yanındaki-yöresindeki vicdan fukaraları ahlaksızlar olsun, bütün canilerle mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Bugünkü ilk dersin ‘Çanakkale’den Gazze’ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi’ olması, şüphesiz çok önemli mesajlar içeriyordu. Millî Mücadele’de dönemin emperyalist güçlerine karşı direniş destanını yazmış bir millet olarak Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Bugün Gazze’de, Ramallah’ta verilen mücadelenin ne manaya geldiğini en iyi biz anlarız” diye konuştu.

    “Ayşenur Ezgi kızımızın kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki adımı atacağız”

    Protesto eylemi sırasında İsrail güvenlik güçleri tarafından kalleşçe öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’yi rahmetle yad ettiğini, ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı dilediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Ayşenur Ezgi kızımızın kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki adımı atacağız. Kadın, çocuk, yaşlı, sivil demeden 41 bin insanı katleden soykırımcı İsrail yönetimi, işlediği suçların hesabını önünde sonunda verecektir. Cumartesi günü Kocaeli ve Gölcük’teydik. 21’inci İmam Hatipliler Kurultayı’nda ÖNDER mensupları ve imam-hatip camiasıyla buluşmanın bahtiyarlığını yaşadık. Heyecanlarıyla, sevdalarıyla, özgüvenli duruşlarıyla bizleri farklı alemlere taşıyan imam hatipli kardeşlerime tekrar teşekkür ediyorum. Kocaeli’nin ardından Gölcük’e geçtik. Aralarında 300 yataklı Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi yeni binasının, TOKİ’nin inşa ettiği bin 528 konut ile toplam büyüklüğü 657 bin metrekare olan 3 millet bahçemizin Kocaeli’nin 50 yıllık hayalini gerçeğe dönüştüren Teleferik’in de olduğu toplam değeri 20 milyar lirayı bulan 149 kalem yatırımı hizmete açtı. Açılışını yaptığımız tüm eser, hizmet ve projelerin Kocaeli’ne, Gölcüklü vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Bakanlıklarımızı, ilgili bakan arkadaşlarımızı, kurumlarımızı, Kocaeli Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizi buradan tekrar tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Önceliğimiz vatandaşımızın dertlerine derman olmak, sorunlarına çözüm üretmektir”

    Erdoğan muhalefete tepki göstererek, ”Muhalefetin kendi bünyesinde süren ‘meydan muharebesini’ perdelemek amacıyla ortaya attığı tuzak gündemlerin peşine takılmıyoruz. Önceliğimiz vatandaşımızın dertlerine derman olmak, sorunlarına çözüm üretmektir. Tüm kabine toplantılarımızın değişmez gündemi ekonomidir. Hayat pahalılığının vatandaşlarımızın hayatında sebep olduğu sıkıntıları ortadan kaldırmak için yoğun çaba içindeyiz. Popülist vaatlerin havada uçuştuğu 31 Mart sürecinde seçim ekonomisi uygulamadık. Daha fazla oy almak için milletimize uzun yıllar bedel ödetecek hiçbir adım atmadık. Ekonomi programımıza bağlı kalmaya itina gösterdik. Bunun olumlu etkilerini de hamdolsun görmeye başladık. Enflasyonda kalıcı ve belirgin bir düşüş sürecine girdik. Enflasyonda haziranda başlayan düşüş, ağustosta da devam etti. Son üç ayda yıllık enflasyon 23,5 puan geriledi. İşsizlik oranı hedeflerimizin ötesinde iyileşti. Depremin etkilerine rağmen kamu maliyesini hızla toparladık. Cari açığı hızla düşürdük, dış dengede iyileşme sağladık ve ekonominin kırılganlığını önemli ölçüde azalttık. Son 1 yılda brüt rezervlerde 50 milyar dolar, sıvap hariç net rezervlerde ise 80 milyar dolardan fazla artış sağladık. 150 milyar dolara ulaşan rezervlerimiz, dış şoklara karşı dayanıklılığımızı güçlendiriyor. Son bir yılda risk primimiz 700 baz puandan 270 baz puana geriledi ve dış finansman maliyetleri düştü. 2024 yılında kredi notu üç kuruluş tarafından artırılan tek ülke Türkiye oldu. Konut piyasasını da yakından takip ediyoruz. Depremin konut stokunda oluşturduğu kayıpları telafi etmek için yeni sosyal konut projeleri geliştiriyoruz” diye konuştu.

    “Türkiye, enflasyonu düşürerek büyüyecek”

    Geçen yıl uygulamaya başladıkları Orta Vadeli Programı 2025-2027 dönemini kapsayacak şekilde daha da güçlendirdiklerini aktaran Erdoğan, ”Açıklanan program ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütmeyi hedefliyor. Aynı zamanda verimlilik artışlarıyla potansiyel büyümemizi artıracağız. Para, maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürüterek, tek haneli enflasyona mutlaka ulaşacağız. Bunu daha önce nasıl yaptıysak, inşallah yine başaracağız. Yeşil ve dijital dönüşümü hızlandırarak, cari işlemler dengesinde kalıcı bir iyileşme sağlayacağız. İş ve yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarımıza devam edecek, ekonomideki kayıtdışılığı azaltacak adımlar atacağız. Tüm bu kazanımlar, ülkemizi tarihimizde ilk defa orta-üst gelir grubundan üst gelir grubuna çıkaracaktır. Şunu çok net ifade etmek isterim: Türkiye, enflasyonu düşürerek büyüyecek. Enflasyon düştükçe yatırım ortamı iyileşecek, öngörülebilirlik artacak, rekabet güçlenecek ve istikrarlı yüksek büyüme olacak. Bu süreç beraberinde kalıcı refah artışını getirecek. Geçen yıl yüzde 5,1 büyüdük ve milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aştı” ifadelerini kullandı.

    Bu yılın ikinci çeyreğinde milli gelirin 1,2 trilyon doları geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Dezenflasyon süreciyle uyumlu ve sağlıklı bir büyüme yolundayız. Dış ticaret ortaklarımızdaki toparlanma ve enflasyondaki düşüşle birlikte çok hızlı bir canlanma bekliyoruz. Bu yılı yüzde 3,5’luk bir büyümeyle kapatmayı ve 2025-2027 döneminde büyümede kademeli bir artış görmeyi öngörüyoruz. Sanayideki üretim çeşitliliğimiz, hızlı uyum kabiliyetimiz ve nitelikli insan kaynağımız en büyük avantajlarımızdır. Aktif sanayi politikalarıyla reel sektörümüzün gerekli sıçramayı yapmasını temin edeceğiz. Ayrıca sanayi sektörünün yer ve lojistik ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bakınız Türkiye’yi tanıyanlar şu gerçeği çok iyi biliyor: Biz, gücünü genç, dinamik ve kaliteli insan kaynağından alan bir ülkeyiz. Büyümenin istihdam oluşturması işte bu yüzden çok çok önemlidir. 2023’te depremin etkilerine rağmen 880 bin yeni istihdam sağlandı. İşgücüne katılım ve istihdam oranları 2005’ten beri en yüksek seviyelerini gördü. 2024’te bu yükseliş devam etti. İkinci çeyrekte istihdamı 32,7 milyon kişiye ve işgücüne katılım oranını yüzde 54,4’e çıkartarak rekor kırdık. İşsizlik oranı ise yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. Son bir yılda 1 milyon 105 bin ilave istihdam imkanı oluşturduk. Orta Vadeli Program’da hedefimiz, işsizliği tek hanelerde tutarak 2,3 milyon yeni istihdam sağlamaktır. Bu doğrultuda değişen çalışma biçimlerine uygun düzenlemeler yapacak, mesleki eğitimi güçlendirecek ve işgücünün verimliliğini artıracağız. Gençlerin ve kadınların işgücü piyasasına katılımını destekleyerek, ekonomideki rollerini öne çıkartacağız” şeklinde konuştu.

    İhracatta çok iyi bir ritim yakaladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zayıf küresel ticarete ve depremin etkilerine rağmen 2023’te ihracatın 256 milyar dolarla rekor kırdığını belirtti. İhracattaki güçlü performansı 2024’te de sürdürdüklerini belirten Erdoğan, ”Yıllık ihracat ağustosta 262 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 artışla 22,1 milyar dolar oldu. 2024 ağustos ayında, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki 10,5 puanlık yükseliş, dış ticaretimizdeki başka bir güzel gelişmeydi. Dış ticaret açığımız 2024 yılı ilk 8 ayında yüzde 33,6 oranında azaldı. Dış ticaretimizdeki dengelenmenin güçlenerek devam ettiğini görüyoruz. Dış ticaretteki iyileşme ve artan turizm gelirleriyle, geçen sene mayısta 57 milyar dolar olan cari açık, bu haziranda 25 milyar doların altına indi. Cari açığın milli gelire oranını geçen seneye göre ciddi ölçüde azaltacağız. Milli gelire oranla 2024 sonunda yüzde 1,7; Orta Vadeli Program dönemi sonunda ise yüzde 1,3’lük bir cari açık bekliyoruz. Yüksek katma değerli üretim ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, cari açıkta kalıcı iyileşmeyi sağlayacağız. Vergide adalet ve etkinlik ilkelerini gözetirken, kayıtdışı ekonomiyle mücadeleden taviz vermeyeceğiz. Milletimizin, kurumlarımızın ve iş dünyamızın desteği ve sahiplenmesiyle inşallah tüm bu hedeflere ulaşacağımıza inanıyoruz. Türkiye ekonomisi, bu süreçten daha da güçlenerek çıkacak; çok farklı bir lige yükselecektir. Vatandaşlarımdan, daha kendi meselelerini bile çözemeyen kifayetsizlere kulak asmamalarını özellikle rica ediyorum. Ben, milletimin irfanına her zaman güvendim, güveniyorum. Sorun varsa, aşacak olan biziz. Dert varsa, derman bulacak olan biziz. Zorlukların üstesinden gelecek olan yine biziz. Yeter ki inancımızı, dayanışmamızı, umudumuzu koruyalım. Allah’ın izniyle gerisi sadece zaman ve biraz sabır meselesidir” dedi.

    “81 ilimiz ve 266 ilçemizdeki yurtlarımızla öğrencilerinizin hizmetindeyiz”

    Son 22 yılda ciddi yatırımlar yaptıkları alanların başında gençlik ve sporun geldiğini ifade eden Erdoğan, toplam spor tesisi sayısını bin 575’den 4 bin 421’e çıkardıklarını açıkladı. Erdoğan, ”Türkiye’nin dört bir köşesini kapalı spor salonlarıyla, halı sahalarla, basketbol-voleybol sahalarıyla, yüzme havuzlarıyla donattık. 2002 yılında toplam lisanslı sporcu sayımız 278 bin kişiyken, bugün 16 milyona yükseldi. 2002 yılında bütün spor dallarında aldığımız madalya sayısı bin 481 adetti; 2023 yılı sonu itibarıyla 8 bin 449 rakamına ulaştık. Öğrenci yurtları, muhalefetin en çok kışkırttığı konulardan biriydi. Bu alanda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem inşa ettik. 81 ilimiz ve 266 ilçemizdeki yurtlarımızla öğrencilerinizin hizmetindeyiz. Bakınız 2002 yılında 182 bin yatak kapasitesine sahip 190 yükseköğretim yurdu vardı. Bugün 857 yurdumuzda toplam 989 bin yatak kapasitesine sahibiz. Bu yıl ilk yerleştirmede yüzde 86 oranında öğrencimiz yurtlarımıza yerleşti. Toplam 356 bin geçerli başvurudan 306 bin öğrencimizin yerleştirmesi ilk aşamada gerçekleşti. Yerleştirme sürecimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    “Olimpiyat oyunlarında ülkemiz adına yarışan, ter döken, elinden gelenin en iyisini yapan tüm sporcularımıza teşekkür ediyor, madalya kazanan sporcularımızı ayrıca kutluyorum”

    Hiçbir öğrencinin mağdur edilmeyecek şekilde talep eden her öğrenciye barınma imkanı sunacaklarını belirten Erdoğan, ”Sporda, bilimde, sanatta, siyasette, iş dünyasında gençlerimizin hak ettiği yerlere gelmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Bilhassa engelli gençlerimizin hayallerini gerçekleştirebilmesi, hayatın her alanında engelsiz yer alabilmeleri için yoğun gayret sarf ediyoruz. Paris 2024 Paralimpik Oyunları attığımız adımların karşılığını görme bakımından önemli bir referans teşkil etti. Engelli sporcularımız gerçekten tarihi bir başarıya daha imza attılar. Kazandıkları 6’sı altın, 10’u gümüş, 12’si bronz toplam 28 madalyayla sporcularımız milletimize büyük bir gurur yaşattılar. Buradan kendilerini canı gönülden tebrik ediyorum. Paris Olimpiyatları’ndan toplam 36 madalyayla döndük. Olimpiyat oyunlarında ülkemiz adına yarışan, ter döken, elinden gelenin en iyisini yapan tüm sporcularımıza teşekkür ediyor, madalya kazanan sporcularımızı ayrıca kutluyorum. Çok daha iyi yerlere geleceğimizden şüphe duymuyoruz. 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na sadece madalya kazanmak için değil, rekorlar kırmak ve yeni branşlarda ülkemizi gururlandırmak için gideceğiz. Bugün, İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıldönümünü kutlayan İzmirli vatandaşlarıma tebriklerimi iletiyorum. İstiklal Harbimizin tüm kahramanlarını tekrar şükranla yad ediyorum” dedi.

  • Narin köyünde defnedilecek

    Narin köyünde defnedilecek

    Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos tarihinde Kur’an-ı Kerim kursundan eve dönerken kaybolan ve 19 günlük arama çalışmalarının ardından köyden yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan Eğertutmaz deresi kenarında çuvalın içinde ölü olarak bulunan Narin Güran’ın cansız bedeni Adli Tıp Kurumunda yapılan incelemelerin ardından ailesine teslim edildi. Narin Güran’ın cenazesi, Batıkarakoç Mahallesi’nde kılınan cenaze namazının ardından defnedilmek üzere Tavşantepe köyü mezarlığına götürüldü.
    Cenaze namazına Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım, Emniyet Müdürü Fatih Kaya, AK Parti İl Başkanı Raşit Ocak, siyasi parti ile STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

  • Emine Erdoğan’dan “Narin” paylaşımı

    Emine Erdoğan’dan “Narin” paylaşımı

    Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu sabah acı haberini aldığımız Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Küçük yavrumuzun vefatı yüreğimizi dağladı. Narin’i hayattan koparan canilerin en kısa zamanda adalet önünde hesap vermesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Narin’den 18 gündür haber alınamıyor

    Narin’den 18 gündür haber alınamıyor

    Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos tarihinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran, 18 gündür yoğun arama çalışmalarına rağmen hala bulunamadı. Narin’i arama çalışmaları devam ediyor.

    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuyla ilgili yürüttüğü soruşturma sürüyor.

    Soruşturma kapsamında amca S.G. tutuklanmıştı.